Yazdır

aile perasasi

Hayatta bir çok defa eski ve tanıdık bir şeyi bırakıp yeni bir şeye geçmemiz gerekir. Bu gibi değişimlerle yüzleşmek her zaman kolay olmaz ama gelişimimiz için gereklidir.

Bu haftanın Peraşası (Devarim kitabındaki ilk peraşa) Yahudi halkının alıştıkları 40 yıllık çöl hayatını değiştirmeye başladıklarını ve İsrael Topraklarında sürdürecekleri yepyeni bir yaşama geçişe hazırlanmalarını anlatır. Liderleri Moşe İsrael'deki hayatın halk için iyi olduğunu bilse de, değişimle yüzleşmek kolay olmayacağının da farkındadır. Bu nedenle halkı hazırlamaya ve onları cesaretlendirmeye çalışır ve değişimin başarılı olması için elinden geleni yapar. Hatırlamamız gereken ana nokta Tanrı'nın bir değişim yaşamamızı istediğinde bize gerekli araçları da her zaman sağlayacağından emin olmaktır.

HİKAYE

Hikayemizde bir çocuk, bir öğretmen ve bir kaç kurbağa, başarılı değişlikler yapmanın yolunu öğrenir.

SINIFI GEÇMEK

Doğa bilimleri dersinin sınavını teslim etmeden önce son bir kez daha kağıdıma baktım ve gülümsedim. Genellikle bütün sorulara doğru cevap vermeye özen gösterirdim. Ama bu sefer bütün sorulara yanlış cevap vermeye çalışmıştım. Belki bu size garip gelebilir ama bir sınavdan kalmanın geçmek, geçmenin de kalmak olduğunu bilseniz siz ne yapardınız? Aklınız mı karıştı? O zaman açıklayayım...
Birinci sınıftan beri aynı okuldaydım. Belki bu okulu çok sevmezdim ama kesin olan bir şey var ki, okula çok alışmıştım. Herkesi tanırdım herkes de beni tanırdı. Ne yapılıp yapılmaması gerektiğini iyi bilirdim. Ama gelecek sene bu değişecekti çünkü bütün sınıf liseye geçecekti. Bu da çok daha büyük yeni bir okul, yeni bir sınıf, yeni arkadaşlar ve yeni kurallar anlamına geliyordu.
Sınıfımdaki bazı arkadaşlar bu değişiklikten dolayı çok heyecanlıydı, ben de öyleydim. Taa ki arkadaşım Nedi, büyük kardeşi Robi ve arkadaşıyla futbol oynadığım güne kadar. Robi ve arkadaşı bizden bir kaç yaş büyük oldukları için liseye geçmişlerdi bile ve bu değişikliği yaşamışlardı. Aralarında ne kadar çok ödevleri olduğunu ve zamanında bitirmezlerse sorun yaşayabileceklerini konuşuyorlardı. Trigonometri, logaritma, gibi garip isimli derslerden bahsediyorlardı. Sanki bütün kullandıkları kelimeler Çinceydi! O anda böyle zor bir okulla baş edemeyeceğim hissine kapıldım.
Böylece bir plan yaptım: Bu sene büyün derslerimden kalırsam, sınıfı geçemeyip yeni okula gitmek zorunda kalmayacaktım! Ne kadar güzel bir fikir değil mi? Ben de öyle düşündüm. Her şey, doğa bilimleri öğretmenim Bayan Esti'nin dersten sonra benimle konuşmak istemesine kadar güzel gitti.
"Avi, bütün bunların anlamı ne?" diye sordu bana elinde elimden geldiğince berbat hale getirdiğim sınavı bana doğru tutarak.
Sanırım genellikle notları 90 civarında olan bir öğrencinin birdenbire nasıl 0 aldığını merak ediyordu. Başka bir öğretmen olsaydı, herhalde omuzlarımı silkip olayı geçiştirirdim. Amma Bayan Esti özel, harika bir öğretmendi. Öğrencilerini gerçekten düşünürdü. Bu nedenle ben de doğruyu söyleyiverdim. Yeni okulda başarılı olmamın imkansız olduğunu ve bundan kaçma planımı nasıl hazırladığımı ona anlattım.
Arkasına yaslandı ve düşündüğü zamanlarda yaptığı gibi kaşlarını çattı. Planımı beğenip beğenmediğini ya da bağırıp bağırmayacağını bilmiyordum. Dediğim gibi, o iyi bir öğretmendi ama yine de bir öğretmendi... bir kaç dakika sonra onunla birlikte biyoloji laboratuarına gelmemi istedi. Bu çok kötü bir fikir değildi. Sınıfta laboratuarı uzun süredir kullanmıyorduk. Ben oradaki malzemeleri, eşyaları görmeyi çok severdim özellikle de tam ortada duran büyük su tankını... ama şimdi neden oraya gitmek istemişti acaba?
Kısa bir süre sonra cevabını aldım. "Gel ve tankın içine bak" dedi Bayan Esti. "Yeni bir şey görüyor musun?"
Gördüğüme emindim. En son baktığımda tank iribaşlarla, küçük kurbağa yavrularıyla dolmuştu. Şimdi ise tank oradan oraya sıçrayan, bağıran erişkin kurbağalarla doluydu.
"Evet, kurbağalar artık büyümüş" dedim ona. Soruyu doğru cevapladığımı ve artık oradan ayrılabileceğimi umuyordum.
Ama Bayan Esti gülerek benimle olan işinin henüz bitmediğini belirtti. "Bu doğru. Büyün bu kurbağalar biz zamanlar yavruydu. Ama bildiğin gibi, yavrular sadece yüzebilir ve suyun altında yaşar. Karada nasıl yaşamlarını sürdürebilir?"
Acaba kalmak için çok uğraştığım sınavın bir telafisi olarak sözlü mü yapıyordu bana? Cevabı bildiğimi biliyordu, o yüzden en azından bir doğru cevabım olsun diye düşündüm. "Bize nasıl akciğerlerinin geliştiğini ve suyu terk etmeden önce bacaklarının oluştuğunu anlatmıştınız."
"Doğru. Şimdi söyle bana Avi, bu kurbağalar hala yavru olsalardı, sudan çıkabileceklerini, kalkıp kuru toprağa çıkabileceklerini ve 'kurbağa okuluna" gidebileceklerini hiç düşünebilirler miydi? Bunu nasıl yapabilirlerdi ki? Onlar, karaya çıkma zamanı gelinceye kadar çaresiz, bacaksız yavrulardı. Tanrı onları tam ihtiyaçları olduğu zaman bacak ve akciğer verdi ve onları yetişkin kurbağalara dönüştürdü..."
Bana vermek istediği mesajı anlamıştım. "Yani bana liseye geçmem gerektiğini ve Tanrı'nın da bana orada ihtiyacım olacak 'bacakları' vereceğini söylüyorsunuz, değil mi?"
Başını salladı ve sınavı tekrar cevaplamam için bana geri verdi. Bu sefer gerçekten doğru cevapları verdiğime emin olabilirsiniz. Diğer okula geçmek konusunda hala biraz endişelerim var ama Tanrı'nın bir şekilde bana yardım edeceğini ve başarıya ulaşacağımı biliyorum. Ne de olsa bir çocuk bütün hayatını bir kurbağa yavrusu olarak geçiremez değil mi?"

TARTIŞMA SORULARI
Soru: Avi, başka bir okula geçmek konusunda ilk başta neler hissediyordu?
Cevap: Korkuyordu ve nasıl başarıya ulaşabileceğini bilmiyordu.
Cevap: En sonunda neler hissetti?
Cevap: Öğretmeni, daha iyi hissetmesini ve gelişme zamanı geldiğinde Tanrı'nın ona gerekli olan yardımı yapacağını söyleyerek kendine biraz daha güvenmesini sağladı.

6-9 YAŞ

Soru: Değişimler neden gereklidir? Bunları nasıl azaltabiliriz?
Cevap: Tanıdık ortamlarda kendimizi daha rahat hissetmemiz doğaldır çünkü karşımıza çıkacakları az çok biliriz. Değişim, bu rahat tanıdık ortamı arkada bırakmak anlamına gelebilir ve bu biraz korkutucudur. Ancak, hayatta bazı değişimler ve geçişler yaşamadan da büyümek neredeyse imkansızdır. Şimdi alışık olduğumuz ortama da bir zamanlar geçiş yaptığımızı ve zaman içinde alıştığımızı, bu sefer önümüze çıkan değişikliğe de zaman içinde alışacağımı kendi kendimize anlatmak önemlidir.
Soru: Avi, kurbağa dolu su tankından nasıl bir ders öğrenmişti?
Cevap: Avi, yeni ve daha zor bir okula geçmek için kendini yetersiz ve hazırlıksız hissediyordu. Öğretmeni, akıllı bir yolla ona kurbağaların da karaya çıkma zamanı geldiklerinde nasıl geliştiklerini gösterdi. Böylece bizlerin de yeni bir durumla karşı karşıya kaldığımızda ihtiyacımız olan araçları geliştirebileceğimizi anlatmaya çalıştı.

10 YAŞ VE ÜSTÜ

Soru: Sizce bir insan ufuklarını sürekli geliştirmeye i çalışmalıdır yoksa bir ortalama tutturup o çizgi de mi devam etmelidir?
Cevap: Hepsi için uygun bir zaman ve yer vardır. Manevi olarak, bir insan her zaman 'hareket halinde' olmalı, karakter özelliklerini geliştirmeye çalışmalı ve Tanrı ile olan ilişkisini güçlendirmelidir. Maddi alanda, normal koşulları tutturmak ve mantıklı ihtiyaçları karşılamak için çalışmakta hiç bir sorun olmamakla birlikte, asıl olan elimizdekilerle mutlu olmak ve zaman ve enerjimizi, bize sonsuza kadar yararlı olacak manevi başarılar için kullanmaktır.
Soru: Başarılı olmak için araçlardan yoksun olduğumuz bir durumla karşılaşır mıyız?
Cevap: Hayır. Alimlerimiz, başarılı olmamız için Tanrı'nın her zaman ihtiyacımız olan araçları verdiğini öğretir. Ancak bu başarının, her zaman izim beklediğimiz şekilde ortaya çıkacağını göstermez. Ama bizler her zaman, hangi durumda olursak olalım Tanrı'nın bizim için orada olduğunu ve manevi olarak başarıya ulaşmamız için bize her türlü imkanı sağladığını bilmeliyiz. Yapmamız gereke sadece O'na dönmektir.