Haftanın Peraşası BülteniMoşe, Kenaan ülkesine on iki casus gönderir...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

5 Haziran

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:07

8:24

-----

Yeruşalayim

7:10

8:27

Tel Aviv

7:22

8:26

23 Sivan

Tel Aviv

7:25

8:30

İstanbul

8:19

8:59

5770

İstanbul

8:23

9:03

Ş E L A H   L E H A

Hatırlatmalar

ü 12-13 Haziran Şabat-Pazar: Roş Hodeş Tamuz.

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bamidbar 13:1-15:41)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Kenaan ülkesine on iki casus gönderir. Casuslar kırk gün sonra ellerinde devasa bir üzüm salkımı, bir nar ve bir incirle dönerek, ülkenin bereketli ve bolluk içinde olduğunu bildirirler. Ancak casusların on tanesi, ülkede yaşayanların "bizden daha güçlü" devler ve savaşçılar olduğu konusunda uyarıda bulunur; sadece Kalev ve Yeoşua, ülkenin, Tanrı'nın söz verdiği şekilde fethedilebileceği konusunda ısrar ederler.

Halk ağlayarak Mısır'a geri dönmelerinin daha iyi olacağını söyler. Tanrı, Bene-Yisrael'in ülkeye girişinin kırk yıl boyunca ertelenmesine ve bu süre içinde o neslin tümünün çölde ölmesine karar verir. Bir grup pişman Yahudi, ülkenin sınırındaki dağa çıkar ve Amalekler ile Kenaaniler tarafından bozguna uğratılır.

Menahot (un, şarap ve yağ korbanları) kanunları ve ekmek yaparken bir hamurdan bir parçanın  Tanrı'ya adanması mitsvası (Hala) verilir. Bir adam çalı çırpı toplayarak Şabat'ı ihlal eder ve idam edilir. Tanrı, mitsvaları (İlahi emirler) yerine getirmeyi hatırlamamız için giysilerimizin dört ucuna tsitsit (püsküller) koymamız talimatını verir.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Pinhas Avruh - www.torah.org]

 

Hayat Vermek

 

Bu hafta yine Bene-Yisrael'in büyük bir manevi mücadele yaşadığına tanık oluyoruz. On casusun Erets-Yisrael'in gerçek özünü takdir edememesi ve iftira içeren raporlarıyla Bene-Yisrael'in cesaretini kırmaları Yahudi tarihinin akışını değiştiren bir olaydır.

Kısa vadede, Ülke'de kusur bularak, kırk günlük bir tur sonucunda galeyana gelmelerinin cezası olarak, Bene-Yisrael kırk seneyi çölde geçirmeye mahkûm edildiler. Bu süre içinde o neslin tümü, Erets-Yisrael'e giremeden ölecekti. Ancak bu olayın uzun vadede da yansımaları olacaktı. Ulusun boş yere ağladığı o gece Av ayının 9'unu işaretlemekteydi. Bu tarih - Tişa Beav - gelecekte Yahudi tarihinin en büyük felaketlerinin gerçekleşeceği tarihti. Her iki Bet Amikdaş da bu tarihte yıkılmıştı. Çıkılan sürgünlerde yaşanan trajedilerin hepsinin temelinde de dolayısıyla bu olay vardı. İspanya'dan kovuluşun tarihi de Tişa Beav'dı.

Ancak on iki casustan iki tanesi Yeoşua ve Kalev Tanrı'ya ve O'nun Erets-Yisrael'i Avraam, Yitshak ve Yaakov'un çocuklarına vereceğine dair vaadine bağlı kaldılar. Kalev milleti teskin etmeye çalıştı: "Elbette çıkıp onu ele geçireceğiz! Ona gücümüz tabii ki yeter!" (Bamidbar 13:30). Kalev, çabaları yüzünden Tanrı tarafından ödüllendirilmişti. "Ancak kulum Kalev - yanında farklı bir ruh olup, Beni kalp bütünlüğüyle takip etmiş olmasının akabinde, onu gitmiş olduğu Ülke'ye getireceğim ve soyu onu mülk edinecek" (Bamidbar 14:24). Ama bir soru sorulabilir. Kalev sonuçta çabalarında başarılı olamamıştır. Öyleyse neden bu özel ödüle layık görülmüştür? Bene-Yisrael Kalev'in çağrısına kulak asmamış ve büyük bir bedel ödemişlerdir. Öyleyse bu çabanın anlamı nedir?

1895-1986 yılları arasında yaşamış olan, New York'ta Metivta Tiferet Yeruşalayim Yeşivası'nın başkanı, büyük Alaha otoritesi Rabi Moşe Feinstein, burada basitçe, çaba sarf etme yönünde basit bir iyi niyetten çok daha fazlası olduğunu vurgulamaktadır. Mesele sadece iyi niyet duygusu olsayd, Kalev'e verilen ödül gerçekten de gerekenden fazla olurdu. Ama Rabi Feinstein, burada anlatılanları biraz daha derin bir bakışla incelediğimiz takdirde Kalev'in sözlerinin gerçektende "etkili olduğunu ve bir fark yarattığını" göreceğimizi belirtmektedir. On casus Erets-Yisrael'i ele geçirmenin imkânsız olduğunu söyledikten sonra Kalev araya girip buna karşı çıkmıştır. Onun sözlerinin ardından on casusun kendi görüşlerini tekrar dile getirmek ve bunu güçlendirmek zorunda kaldıklarını görmekteyiz. Bu da Kalev'in sözlerinin halk üzerinde gerçekten de etkili olduğunu göstermektedir. Bu sözler on casusun en baştaki ilanında yer alan inançsızlık ve ümitsizlik duygusuna darbe vurmuş, geçici birkaç dakika için bile olsa halkın tekrar ümitlenerek cesaret kazanmasına ve Tanrı'nın sözünü kucaklamasına neden olmuştur.

İşte Kalev'in yaptığı işin değeri burada yatmaktadır. Yahudi kanununa göre, fiziksel hayatta bir an o kadar değerlidir ki, sırf hayatı birkaç saniye uzatmak için bile Şabat ihlal edilebilir. Aynı şekilde Rabi Feinstein'a göre, bir eğitmen, bir öğretmen, bir ebeveyn veya bir arkadaş olarak, bir başka kişiye, maneviyatı hissettiği ve tecrübe ettiği bir an bahşetmek de çok büyük bir eylemdir ve insanı muhteşem ödüllere layık kılar.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Bir hayvanım var ve ara sıra halk Arassına çıkıp dolaşıyor. Geçenlerde sahip olduğum hayvanın başkalarına vereceği zarardan sorumlu olacağıma dair bir uyarı aldım. Bu doğru mu? Yapılacak en doğru şey nedir?

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Yedinci Kitap: ZERAİM / TOHUMLAR

40. Şemita ve Yovel

 

A) Şemita yılı

Yedi senede bir, Erets-Yisrael'de, toprağı işlemeyi kesip dinlendirmemiz emredilmiştir. O yıl boyunca tarlaları ekip biçmek ve ağaç yetiştirmek yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Size vermekte olduğum Ülke'ye geldiğinizde, toprak [belirli yıllarda] Tanrı Adına Şabat [adı altında] dinlenecektir. Altı yıl tarlanı ekebilir, altı yıl bağını budayabilir ve [Ülke'nin] ürününü toplayabilirsin. Fakat yedinci yılda, Ülke için [tarımsal] işi bırakmayı gerektiren bir Şabat olacaktır - Tanrı Adına Şabat. [Bu yıl içinde] Tarlanı ekme, bağını budama, hasadın [ardından] kendiliğinden yetişen ürünlerini biçme ve kendine ayırdığın üzümlerini toplama; [çünkü] Ülke için bir tatil yılı olacaktır" (Vayikra 25:2-5). Ayrıca: "tarla sürümü ve hasattan elini çek"  (Şemot 34:21). Bu pasuklarda sözü edilmemiş tarımsal işler ise Hahamlar tarafından yasaklanmıştır.

Yedinci yıl içinde yetişen her şey yenebilir. Pasukta söylendiği gibi: "Toprağın dinlendiği [yılın] ürünü, sizin için yenebilir olacaktır - senin, kölen, cariyen ve seninle [geçici olarak] yaşayan ücretli işçinle mukimin için. Ülke'nin tüm ürünü hem çiftlik hayvanların hem de Ülken'deki yabani hayvanlar için de yenebilir olacaktır" (Vayikra 25:6-7). Normalde tarım amacıyla ekilmiş olan bitkileri yemek, bu bitkiler normalde ekim yapılan bir yerde yetişmediği sürece, Hahamlar tarafından yasaklanmıştır. Ancak normalde ekimi yapılmayan bitkiler ve ağaç meyveleri her durumda yenebilir. Normalde yapıldığı şekilde hasat yapmak yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "hasadın [ardından] kendiliğinden yetişen ürünlerini biçme ve kendine ayırdığın üzümlerini toplama" (Vayikra 25:5). Bütün bu kanunlar sadece Erets-Yisrael için geçerlidir. Hahamlarımız bunu bazı komşu bölgeler için de öngörmüşlerdir, ama buralarda kendiliğinden yetişen bitkiler yenebilir. Ayrıca Erets-Yisrael içinde Yahudi olmayan birine ait arazide yetişen ürünler de yasaklı değildir, satın alınıp yenebilir.

Yedinci sene, mahsul üzerinde herkesin eşit haklara sahip olması için, toprakta yetişen her şeyden iyeliğimizi çekmemiz. Pasukta söylendiği gibi: "Altı yıl toprağını ekebilir ve [toprağın] ürününü [depolara] toplayabilirsin. Fakat yedinci [yılda, toprağı] kendi haline bırakacak, onu terk edeceksin. Halkının düşkünleri [tarlada bulduklarını serbestçe] yiyebilecek, arta bıraktıklarını ise yabani hayvanlar yiyecektir. Bağın ve zeytinliğin için de aynı şekilde davranmalısın" (Şemot 23:10-11). Bu ürün sadece normal bir şekilde yiyecek, içecek ve vücut losyonu olarak, ayrıca boya ve yakacak olarak kullanılabilir; ticari amaçlarla kullanılamaz veya yok edilemez; ama başka bir yiyecek satın almak için küçük miktarlarda satılabilir. Bir tür yiyecek, sadece tarlada kolayca bulunduğu müddetçe serbestçe yenebilir. Pasukta söylendiği gibi: "Ülke'nin tüm ürünü hem çiftlik hayvanların hem de Ülken'deki yabani hayvanlar için de yenebilir olacaktır" (Vayikra 25:6-7). Ama bir ürün hayvanlar için bile tarlada bulunamayacak kadar tükendiyse, kişi o yiyeceği evinden çıkarmak zorundadır.

Yedinci senenin sonunda, vadesi gelip de ödenmemiş tüm borçlardan feragat etmemiz ve onların üstünde hak iddia etmememiz emredilmiştir. Pasukta söylendiği gibi: "Yedi yılın bitiminde Şemita uygulamalısın. Şemita'dan kasıt şudur: Her alacaklı, [normalde] akranından talep edeceği alacağından feragat etmeli, akranını ve kardeşini sıkıştırmamalıdır; zira Tanrı Adına Şemita ilan edilmiştir" (Devarim 15:1-2). Bu kanun, Erets-Yisrael'in dışında da aynı şekilde geçerlidir ve Bet-Amikdaş'ın olmadığı dönemlerde de Hahamların öngörmesiyle yürürlüktedir. Karşılığında teminat alınmış veya mahkemeye havale edilmiş borçlar için bu kural geçerli değildir. Pasukta söylendiği gibi: "akranından talep edeceği alacağından feragat etmelisin" (Devarim 15:2) - "akranından" - ama mahkemenin talep edebileceği bir borçtan değil. Yedinci seneden önce, geri alamama korkusuyla borç vermekten kaçınmak yasaktır. Pasukta söylendiği gibi "Dikkatli ol; sakın kalbinde, "yedinci yıl yaklaştı; Şemita yılı" şeklinde haince bir düşünce olup da yoksul kardeşine kötü gözle bakarak ona vermezlik etme. Tanrı'ya senden yakınabilir, günah işlemiş olursun. [Bu yüzden] Ona mutlaka ver ve ona verirken kendini kötü hissetme; zira Tanrın Aşem seni bu konu sayesinde, tüm işlerinde ve tüm girişimlerinde mübarek kılacaktır" (Devarim 15:9-10).

 

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

                                                                                                  

Yarım Kalmış Diş Tedavisi

 

Bir dişçi, hastasının dişini tedavi ederken, daimi bir kaplama yerleştirmek için hazırlıklarını yaptıktan sonra, hastasının ödeme yapmaya niyetli olmadığı izlenimini edindi. O da yerleştirdiği geçici kuronu çıkardı ve onu dişsiz bıraktı. Onun iddiası, hasta ödemediği müddetçe malzemenin hâlâ kendisine ait sayıldığı şeklindeydi; bu nedenle sadece kendi malını çıkarmış oluyordu. Alaha'ya göre, bazı şartlar altında "kişi kanunu eline alabilir" ve bazı şartlarda kendisine ait olan bir şeyi almasına izin vardır (Ancak hiçbir şart altında başkasının evine zorla giremez). Bunun yanında, diş doktoru, bir hastanın ödeme yapmadan tedavi görmesinin hırsızlık olduğunu öne sürmektedir ve yaptığı hareketle hastanın günah işlemesinin önüne geçtiğini iddia etmektedir. Ama sonuçta hasta dişçinin muayenehanesini "temiz dişler ve ekmekten yoksun" bir halde (bkz. Amos 4:6) terk etmek durumunda kaçmıştır, çünkü kısaltılmış olan kendi dişleriyle yemesi zor olmuştur.

Rabi Şaul Yisraeli bu durumu kabul etmekte zorlanmıştır. Eğer herkes kanunları kendine göre uygulayacak ve parasını alamayacağını hissettiği hastasını dişsiz bırakacaksa, mahkemelere ne iş kalacaktır? O zaman hak iddia eden herkes mahkeme müzakerelerinin zor aşamalarını atlayacak, üstüne bir dürüstlük cübbesi giyecek ve kendince kendine ait saydığı bir şeyi geri alarak sözüm ona karşı tarafın günah işlemesini engelleyebilecektir! Esasında davacı kişinin, tek gerekçesinin diğerini suç işlemekten koruduğunu iddia etmesi mantıklı değildir. Bunun yanı sıra, hasta dişlerinin etrafındaki diş etinden acı çekiyorsa, geçici kaplamanın çıkarılması hırsızlık sorununu çözmeyecektir. Gerçekten de dişçi hastadan daha mı haklıdır? Dişçi hastaya fiziksel zarar vererek Tora'nın bir yasağını çiğnemiştir (bkz. Devarim 25:3).

Dişçi, ödeme almadığı müddetçe geçici kaplamanın kendisine ait olduğunu iddia etmektedir. Ama daha sonra yerleştirilecek daimi kaplamaya tıpatıp benzeyen geçici bir kaplama hastanın ağzına uyacak şekilde yerleştirilir. Eğer bu kaplama çıkarılırsa, başka bir hastanın ağzına uymayacaktır; bu açıdan bakacak olursak, kaplama gerçekten de aslında hastaya aittir. Eğer dişçi kaplamayı teminat olarak almak istiyorsa, kanunun kesin kurallarını izlemek zorundadır, ama bu acı verecek şekilde olmamalıdır. Bunun yanı sıra, Tora'nın bir emrine göre kişi bir yiyeceği teminat olarak alamaz ve dişler de yiyecekle doğrudan ilişkilidir. Ve en nihayet, bu hastanın günahkâr olduğunu kanıtlayacak bir delil yoktur. Aynı şekilde belki de dişçiye neden ödeme yapmadığını doğrulayacak karşı iddiaları da vardır. Bu tür iddiaların ve cevapların kararı dişçi koltuğunda otururken değil, ancak yetkili bir Bet-Din'de alınabilir.

Kaynak: Rabi Şaul Yisraeli, "Tehumin" cilt 25, s. 11-21.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[El Gid Para El Pratikante - Rabi Nisim Behar]

Küçüklere Tora Öğretme Görevi (Devam)

1. Hanukiya yakılışı aileden biri tarafından yapılır ve diğerlerinin yükümlülüğü böylece yerine gelir. Dolayısıyla küçüklerin yakma zorunluluğu yoktur.

2. Bir çocuk üç yaşına geldikten sonra, onun Tora'nın yasakladığı bir yiyecek yemesini ya da Şabat'ı herhangi bir şekilde ihlal etmesini engellemek, anne ve babasının yükümlülükleri arasındadır.

3. Bir çocuk hastaysa ve ona Taref bir şey yedirmek gerekiyorsa, bu konuda, uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

4. Bir çocuk Kipur gününde oruç tutmaya yavaş yavaş alıştırılır. Örneğin, çocuk dört saatte bir yemeye alışıksa, ona altı saatte bir yemek verilir. Bünyesi zayıf olan bir çocuk, en az 11 yaşını tam olarak doldurmadığı sürece, tam gün oruç tutma konusunda zorlanmamalıdır.

5. Bir babanın, oğlunu mitsvaları uygulaması ve kutsal dinimizin men ettiği şeylerden onu uzaklaştırması nasıl bir görevse, onu kutsiyet ve Tanrı Korkusu konularında eğitmesi de aynı şekilde bir görevdir. Bu eğitim çok küçük yaştan itibaren başlamalıdır.

6. Bir baba, çocuğunu, sinagogda saygıyla durması gerektiği konusunda eğitmelidir. Eğer çocuklar çok küçükse, babaların onları sinagoga hiç getirmemeleri daha iyidir. Çünkü gelen çocuklar rahat durmuyorlarsa, dua edenleri rahatsız edecekler ve düzeni bozacaklardır. Ayrıca sinagoga getirilen çocukların, temiz olmalarına özen göstermek gerekir.

7. Simhat Tora'da çocukları da Sefer Tora'ya çağırma âdeti vardır. Tüm bunlar onları mitsvalara alıştırma amacını taşır.

8. Küçükleri, yataktan kalktıkları zaman kurala uygun bir şekilde Netilat Yadayim (el yıkama) yapmaları için alıştırmak gerekir.

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Sizin sorununuza uygun bir bakış açısını Hafets Hayim hakkında anlatılan bir olaydan elde edebiliriz.

Hafets Hayim, Radin'deki evinden uzakta, Vaşilişok yakınlarında Tora öğrenimi görürken uzaktaki eşine bir haber iletmeye çalışıyordu. Bölgede, Radin'deki pazar yerine gitmekte olan bir posta sürücüsünden eşine bir mektup teslim etmesini ve çok önemli bir haber içerdiği için bunu hemen yapmasını rica etti. Sürücü ise bir mektupta ne tür iş sırları bulunabileceğini merak ederek mektubu açtı. Mektupta şunlar yazılıdır:

"Bir ineğe sahip olduğumuza ve onun eylemlerinden biz sorumlu olduğumuza göre, bir pazar yerinde ineği sokağa salmamaya özen göstermeliyiz. Yahudi olmayan birçok kişinin arabası o gün oradan geçer ve bizim ineğimizin onların arabalarından saman kapma olasılığı ortaya çıkabilir. Bizim ineğimizin bu tür bir eylemi bizi hırsız yapacaktır; o yüzden çok dikkatli olmak gerekiyor."

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Biz olayları oldukları gibi değil, kendi olduğumuz şekilde görürüz.

--  A. Culmell

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.