Haftanın Peraşası BülteniSinay çölünde Bene-Yisrael'in nüfus sayımı tamamlanır ve Mişkan'ı taşıma işini üstlenmek üzere Levi kabilesinden 30 ila 50 yaşları arasında toplam 8.580 erkek sayılır.

Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  30 Mayıs

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:03

8:20

-----

Yeruşalayim

7:07

8:24

Tel Aviv

7:18

8:23

7 Sivan

Tel Aviv

7:22

8:27

İstanbul

8:16

8:56

5769

İstanbul

8:21

9:01

N A S O

 Hatırlatmalar: -

ü  

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bamidbar 4:21-7:89)

[www.chabad.org]

Sinay çölünde Bene-Yisrael'in nüfus sayımı tamamlanır ve Mişkan'ı taşıma işini üstlenmek üzere Levi kabilesinden 30 ila 50 yaşları arasında toplam 8.580 erkek sayılır.

Tanrı, Moşe'ye "Sota - [Kocasına sadık olmadığından kuşkulanılan] Yoldan Çıkmış Kadın" kanunlarını açıklar. Şarap içmemeye ve saçını uzatmaya yemin eden ve bir ölüyle temas etmesi yasak olan "Nazir" ile ilgili kanun da verilir. Aaron ve soyundan gelen Koenler'e, Yisrael halkını nasıl mübarek kılacakları konusunda talimat verilir.

Yisrael'in on iki kabilesinin liderleri, sunağın açılışı için armağanlarını getirirler. Armağanlar aynı olmakla birlikte, her biri farklı bir günde getirilir ve hepsi Tora'da detaylarıyla tarif edilir.

DEVAR TORA

[Rabi Efrayim Beck - www.torahmitzion.org]

Sota Testi - Herkes İçin Bir Ders

Bu haftaki peraşada, Yisrael kampının bir tanımlamasının ardından, Tora, kamptan fiziksel veya sosyal açıdan kamptan uzak olması gereken insan sınıflarından söz eder. Bunlardan metsora, yani tsaraat rahatsızlığına yakalanmış kişi, iyileşene kadar fiziksel olarak tüm kampın dışında durmalıdır. Benzer şekilde bedensel akıntısı olan biri de (yani zav) tame olduğu için Levi kampının dışında bulunmalıdır - ki bu, tüm tuma durumları için de aynı şekilde geçerlidir. Öte yandan fiziksel olarak değil, ama sosyal yaşantı bakımından toplumdan farklı bir konum alanlar da vardır. Bunlardan biri sotadır - yani kocasına ihanet ettiğinden şüphe edilen bir kadın. Sonrasında da Tanrı'ya yakınlaşma amacıyla kendisini bazı dünyevi zevklerden mahrum bırakmayı üstlenmiş olan nazirle ilgili kurallar vardır. Midraş, toplumdan fiilen ayrı durumdaki bu insanların arasındaki ilişki üzerinde durur.

Sota ile ilgili bölüm birçok yönden bir istisna teşkil eder. Sadece bu özel duruma ait kavramlar ve kanunlar içerir. İncelenmesi gereken birçok konu içinde bir tanesi, sota durumundaki kadının, eylemleri ile ilgili etmek zorunda olduğu yemindir. Bu sadece sözel bir açıklama değildir. Bu yemin daha sonra bir su ve toz karışımına daldırılacak bir parşömene de yazılır.

Tüm bunların anlamı nedir? Yemin neden parşömene yazılmalı, neden içine toz karıştırılmış su içinde silinmelidir? Kadının sadece sözel olarak açıklama yapması neden yeterli değildir? Bu sadece kadının kendisi için midir, yoksa başkaları için de özel bir ders içermekte midir?

Sota örneğinde suyun, tozun ve parşömenin anlamını anlamak için Pirke Avot'taki çok iyi bilinen bir Mişna'ya başvuralım:

"Üç şeye bak ve [bunu yaparsan] günah işleyecek duruma gelmezsin. Nereden geldin, nereye gidiyorsun ve Kimin önünde hesap vereceksin? Nereden geldin? Kokuşmuş bir damlacıktan. Nereye gidiyorsun? Toz, solucan ve kurtçuk olan bir yere. Ve Kimin önünde hesap vereceksin? Krallar-Kralı Kutsal ve Mübarek Tanrı'nın Huzuru'nda" (Pirke Avot 3:1).

Mişna kişiyi günahtan uzak tutacak üç öğe sunmaktadır: Hayatın başlangıç noktası, son noktası ve belki de tüm yaşamın anlamı - Tanrı'nın Huzuru'nda hesap verecek olmamız gerçeği. Sotanın tabi tutulduğu testte ifade bulanlar işte bu üçüdür. Su, nereden geldiğimizi bize hatırlatır, toz nereye gittiğimizi belirtir ve parşömen de, Huzuru'nda hesap vereceğimiz Tanrı'nın İsmi'ni içerir.

Sözel yeminin önemini vurgulamak için Tora, sota durumundaki kadını, yemin ederek günahını daha da ilerletmemesi için uyarmakta ve ona bir insanı yanlış yapmaktan alıkoyacak üç işareti sunmaktadır.

Ancak kadının kendisine verilen mesajın dışında, Tora aynı zamanda işleme tanık olacak ve Tanrımızın dünyasında bizim rolümüz ve eylemlerimizle ilgili bu bölümü inceleyen herkes için de önemli bir mesaj taşımaktadır. Yaşamın başlangıç noktası ile son nokta arasında maddesel anlamda büyük bir fark yoktur, ama bu büyük ölçüde onları birleştiren çizgiye bağlıdır. Tanrı'nın Huzuru'nda her bir gün verdiğimiz hesaptır hayatımıza anlam katan. Bu nedenle, hayatımızın değeri ve önemi bize bağlıdır. Eğer bu derse önem verir ve düşüncelerimizi buna odaklarsak, günahlardan uzak kalır, bu sayede Tanrımız'ın Huzuru'nda iyi ve anlamlı bir hesap verebiliriz.

5 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

1)      Levi kabilesine mensup üç ailenin isimleri neydi?

2)      Koenler halkı ne zaman mübarek kılarlar?

3)      Mişkan'a ilk armağanı getiren lider hangi kabileye mensuptu ve adı neydi?

4)      Kocasına ihanet şüphesiyle teste tabi tutulan kadına ne isim verilir?

5)      Mişkan'ın açılışı vesilesiyle hangi kabile korban getirmemiştir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

İkinci Kitap: AAVA / SEVGİ (Devam)

10. Berahalar (Devam)

 

b) Yiyecek Berahaları

Yemek yemeden ve içmeden önce söylenen genel beraha "Baruh Ata AD... E-l... Meleh Aolam Şeakol Niya Bidvaro - Sözü İle Her Şeyi Yaratan, Sen, Tanrımız, Mübareksin" berahasıdır. Ancak bazı özel yiyecekler için özel berahalar vardır ve onlar söylenmelidir. Toprakta yetişen yiyecekler için "B. A. AD. E. M. A. Bore Peri Aadama - Toprağın Meyvesini Yaratan...", ağaçta yetişen meyveler için "B. A. AD. E. M. A. Bore Peri Aets - Ağacın Meyvesini Yaratan...", şarap veya üzüm suyu için "B. A. AD. E. M. A. Bore Peri Agefen - Üzüm Meyvesini Yaratan...", ekmek için "B. A. AD. E. M. A. Amotsi Lehem Min Aarets - Topraktan Ekmek Çıkaran...", tahıldan yapılmış diğer yiyecekler için de "B. A. AD. E. M. A. Bore Mine Mezonot - Çeşitli Yiyecekleri Yaratan..." berahası söylenir. Ekmek yemeden veya bir sıvıya yiyecek amacıyla bir şey bandırılmadan önce kişi Netilat Yadayim yapmalı, yani bir kaptan dökeceği temiz suyla ellerini yıkamalı ve kurulamalıdır.

Kazayit miktarında (27 gr.) yiyecek yedikten veya Reviit miktarında (86 gr.) içecek içtikten sonra söylenen genel beraha [önceki berahalara göre biraz daha uzun olduğu için buraya yazmayacağımız] Bore Nefaşot Rabot berahasıdır. Tahıllı yiyeceklerden veya şaraptan sonra, üzümden, incirden, nardan, zeytinden veya hurmadan sonra da Meen Şaloş adı verilen, Birkat Amazon'un ilk üç berahasını içinde barındıran tek bir beraha söylenir. Bunları Moşe, Yeoşua, David, Şelomo ve Mişna dönemi Hahamları kanunlaştırmıştır.

Üç veya daha fazla erkek beraber ekmek yerse, Zimun (Davet) adı verilen bir diyalogda bulunulur.

BİR KİŞİ / BİR ESER

[www.ou.org]

"Hazon İş" - Rabi Avraam Yeşaya Karelitz (1878-1953): Rabi Avraam Karelitz, astronomi, anatomi, matematik öğrenmesine rağmen, hayatını Tora çalışmasına adamış, ancak Yahudi kanununu tam olarak anlamak ve uygulamak için bu bilimlerin öğrenilmesini gerekli görmüştü. 1911'de Vilna'da Rav Karelitz, ünlü "Hazon İş" eserini yayınlamaya başlamıştır. Bu eserin ünü nedeniyle kendisi de Hazon İş olarak anılır.

1933'te hiçbir resmi görev üstlenmediği, ama yine de Yahudi kanunu ve hayatı ile ilgili bütün konularda dünya çapında ünlendiği Erets-Yisrael'e taşındı. Hayatta insanın görevini sürekli Yahudi kanununu incelemek olarak tanımlamıştır; zira insan bu sayede dini uygulamalarda en üst seviyede mükemmeliyete ulaşabilecektir.

DEVAR TORA

["Torahbytes" / Rabi Shraga Simmons - www.aish.com]

Bana Mesaj

Naso peraşasında ilk bakışta ilgisiz görünen iki konu ardı ardına verilmiştir. Bunların ilki Sota, ardından gelen de, bir süre için şarabı kendisine men eden Nazir konusudur.

Talmud, aradaki ilişkiyi şu şekilde açıklar: Kadının sota durumuna düşmesine neden olan, şarabın yanlış kullanımıydı. Dolayısıyla, bu tatsız olaya şahit olan bir kişinin uygun tepkisi, kendisini şaraptan uzak tutmak olmalıdır.

Burada öğrendiğimiz prensip, her şeyin mutlaka bir sebebe bağlı olarak meydana geldiğidir. Tanrı bize sürekli olarak, bizim şahsi durumumuza göre biçilmiş mesajlar göndermektedir.

Bu nedenle eğer bizi şoka sokan veya rahatsız eden, ya da aksine güzel ve ilham verici bir şeye tanık olduğumuz zaman, kendimize "burada bana ne tip bir mesaj verilmek isteniyor?" sorusunu sormalıyız.

Bazı zamanlarda aradaki bağlantı çok bariz olmayabilir. Böyle durumlarda mesajı anlayabilmek için çaba göstermemiz gerekecektir. Ancak sonuç her ne olursa olsun, kendimizi incelediğimiz bu süreç değerli bir ders almamızı sağlayacaktır.

Bunun ötesinde, harekete geçmemiz de gerekir. Nazir konusundan, basitçe bir olaya tanık olmanın kalıcı bir etki bırakmak için yeterli olmadığını öğreniyoruz. Duygusal boyutta kendi haline bırakılan ilham, zaman geçtikçe solup gidecektir. Çıkardığımız dersler, ancak biz onları davranışlarımızla somut hale getirdiğimiz takdirde kendi bilincimizde sabit bir yer alabilir. Sota'ya tanık olan Nazir'in söz konusu taahhüt altına girmesinin nedeni budur.

Öyleyse bir dahaki sefere kendinizi "Bu inanılmaz!" derken bulursanız durun ve sorun: "Burada bana ne mesaj var? Ve bu dersi, sembolik bile olsa, hangi somut adımı atarak kendi yaşamımın ayrılmaz bir parçası haline getirebilirim?"

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Shaul Rosenblatt - www.aish.com]

Ruhsal Çit

Bu haftaki peraşada Nazirlik vaadinde bulunan ve kendini şaraptan ve tüm üzüm ürünlerinden uzak tutan bir kişiyle ilgili kanunu okuyoruz. Tora bunu tavsiye etmez. Bu dünyada herhangi bir zevkten mahrum olmak Tanrı'nın iyiliğini inkâr etmek demektir. Ancak bunu taahhütte bulunan kişi bu taahhüdüne bağlı kalmalıdır.

Tora, Nazirlik vaadinde bulunan birinin sadece şarap içemeyeceğini söylemekle kalmamakta, aynı zamanda bu kişinin üzüm, onun çekirdeğini ve derisini dahi yiyemeyeceğini vurgulamaktadır. Neden?

Bunun amacı gereksiz zorluklar eklemek değildir elbette. Tora daha ziyade bir Nazir'in, altına girdiği taahhüdü ihlal etmesini engelleyecek ek kanunlar vermiştir. Şarap, insan için önde gelen zevklerden biridir. Tora bu nedenle üzüm derisini ve çekirdeklerini bile yasaklayarak, Nazir'in şarap içmeye hiçbir şekilde yeltenmemesini garanti altına almaktadır.

Bu dersten, maneviyatımızı korumak için çitler kurmanın gerekliliğini öğrenmekteyiz. Hahamlarımız, bu gibi insanın yatkın olduğu diğer kanunlar için de, birçok çit niteliğinde kanun koymuşlar, ama bunun yanında bizim de kendi çitlerimizi kurmamızı önermişlerdir.

Maddi dünya söz konusu olduğunda, sahip olduğumuz fiziksel unsurları korumak için çit kurmakta üstümüze yoktur. Örneğin paramızı açıkta bırakmayız, mutlaka güvende olacağı bir yere kapatırız veya bankaya yatırırız. Ayrıca bize zarar verebilecek şeylere karşı da çitler hazırlarız. Mesela zehir içeren şişeler belirgin bir şekilde işaretlenmiştir; kapaklarını açmak özellikle zorlaştırılmıştır ve dolaplarda kilitlenmiştir. Kimsenin mayın tarlalarında dolaşmasını istemeyiz.

Ancak nedense fiziksel konularda gösterdiğimiz bu titizliği, maneviyatımızı korumakta aynı şekilde göstermemekteyiz. Manevi olarak yanlış yola sapmamızdan bizi koruyacak çitler kuruyor muyuz? Ailelerimizle yeterli zamanı geçirmemizi sağlayacak çitler kuruyor muyuz? "Yaşamak için çalışmak" yerine "çalışmak için yaşamak" tuzağına düşmemek için çitler hazırlıyor muyuz? Arzu ettiğimiz ahlaki seviyede yaşamak için çitler kuruyor muyuz?

İşten döndüğünüz zaman ilk yarım saati ailenizle geçirmeye çalışın. Bu güzel bir çittir. Yoksa zaman su gibi akıp yatağa girdiğinizde, ailenizle geçirmek niyetinde olduğunuz zamanı nerede harcadığınızı hayretle düşünmeye başlarsınız. Ya da ayda bir kez yarım saatinizi ne için yaşadığınızı bulmak için geçirmeye ve hedeften sapıp sapmadığınızı görmeye çalışın.

Bize birçok iyilikte bulunacak çok sayıda çit vardır; yeter ki onları benimsemek için gereken gayreti gösterelim.

Çit kurmadığımız takdirde yavaşça elimizden kayıp gidecek o kadar büyük bir manevi zenginliğe sahibiz ki. Ancak aynı zamanda birçok manevi zehir de vardır. Eğer onları işaretlenmiş şişelerde korumazsak, istemeden de olsa kullanabiliriz. Sahip olduğumuz şeyleri korumak için çitler kurmak en iyi yöntemdir. Bunu yapmayı ihmal edersek, bu bizim aleyhimize olacaktır.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

Seuda Şelişit

Şabat Günü Yenen Üçüncü Öğün

1.             Üçüncü Seuda'yı yapmak zorunludur. Bu öğün öğleden sonra Minha'dan önce veya sonra yapılmalıdır.

2.             Üçüncü Seuda'da da diğer Seudalar'da olduğu gibi iki tam ekmek olması gereklidir. Fakat iki ekmek yoksa tek ekmekle de Amotsi yapılabilir; ancak ekmeğin bütün olması şarttır.

3.             Eğer Şabat çıkışı Yom Tov ise, üçüncü Seuda'yı akşam olmadan en az iki saat önce yapmaya gayret edilmelidir.

4.             Üçüncü Seuda'yı yerken akşam olursa yemeği bırakıp Arvit söyleme zorunluluğu yoktur. Yemek istenilen zamanda bitirilebilir. Fakat Arvit söylemek için yemek kesilmişse Avdala söylendikten sonraya kadar yemek yenemez.

5.            

151

 

Akşam olmasına rağmen yemeğe devam edebilme durumu, yemeğe akşam olmadan yarım saat önce oturmuş olma şartına bağlıdır. Çünkü Şabat günü hava kararmadan yarım saat önce bir şeyler yemeye başlanmaz ve Avdala söylenene kadar yemek yenmez.

6.             Şabat günü üçüncü öğünü uzatan bir kişi, (kendisi Birkat Amazon'da [Şabat'a özel parça olan] Retse Veahalitsenu'yusöyleyecek olmasına rağmen) Arvit ve Avdala söylemiş olan bir Yahudi'den kendisi için herhangi bir işi yapmasını isteyebilir.

7.             Üçüncü Seuda için fazla iştahı olmayan bir kimse en azından bir hamur işi veya meyve yemelidir. Fakat normalde bu ziyafeti ekmekle yapması gereklidir.

5 CEVAP

1)      Gereşon, Keat ve Merari.

2)      Şahrit ve Musaf dualarında. Ayrıca Yom Kipur'da Neila duasında.

3)      Yeuda kabilesi ve lideri Nahşon Ben Aminadav.

4)      Sota

5)      Levi kabilesi.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

Adil her zaman eşit demek değildir

Ve eşit her zaman adil demek değildir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.