Bu Hafta İçin Saatler

18 TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5784

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:24

17:24

-----

Yeruşalayim

16:09

17:29

Tel Aviv

16:23

17:25

30 ARALIK

Tel Aviv

16:28

17:30

İstanbul

17:29

18:09

2023

İstanbul

17:35

18:16

İzmir

17:38

18:29

İzmir

17:43

18:34

VAYHİ-ויחי

Aftara:Vayikrevu

 

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bereşit47:28-50:26)

Mısır'da geçirdiği 17 yılın ardından, Yaakov günlerinin sona ermek üzere olduğunu hisseder ve Yosef'i çağırtır. Ona, kendisini Mearat Amahpela'ya, Adam ve Hava'nın, Avraam ve Sara'nın, Yitshak ve Rivka'nın gömüldüğü yere gömeceğine dair yemin ettirir.

Yaakov hastalanır ve Yosef, iki oğlu Menaşe ve Efrayim'i kendisine getirir. Yaakov, Efrayim ve Menaşe'yi kendi çocuklarının statüsüne yükseltir; bu şekilde Yosef'e, aslında Reuven'in sahip olması gereken çift payı - behorluk hakkını - vermiş olur. Yaakov'un görüşü yaşlılıktan dolayı zayıfladığı için Yosef, oğullarını ona yaklaştırır. Yaakov onları öper ve kucaklar. Yosef'i bile bir daha göreceğinden ümidi kesmişken, şimdi onun çocuklarına beraha vermektedir. Berahayı verirken, daha güçlü olan sağ elini Efrayim'in başına koyar. Zira ileride Erets-Yisrael'in fethi sırasında Bene-Yisrael'in başında olacak olan Yeoşua, Efrayim'in soyundan gelecektir.

Yaakov, diğer oğullarını da, kendilerine beraha vermek üzere çağırtır. Yaakov'un verdiği berahalar, her bir kabilenin kendine has karakter ve yeteneğini yansıtır; ayrıca her birinin, Tanrı'ya hizmet konusunda kendine has görevini belirler niteliktedir. Yaakov 147 yaşında dünyadan ayrılır. Büyük bir cenaze korteji Mısır'dan kalkıp, onu Hevron'daki Mearat Amahpela'ya götürür.

Yaakov'un ölümünden sonra Yosef'in kardeşleri, onun intikam alacağından endişe etmeye başlarlar. Ancak Yosef onları rahatlatır; ailelerinin geçimini bile kendisinin sağlayacağına dair söz verir. Yosef kalan yıllarını Mısır'da geçirir ve Efrayim'in büyük torunlarını bile görmeye hak kazanır. Ölümünden önce, kardeşlerine Tanrı'nın kendilerini Erets-Yisrael'e tekrar geri götüreceğini söyler ve onlara, o zaman kendi kemiklerini de birlikte götüreceklerine dair yemin ettirir. 110 yaşında ölen Yosef mumyalanır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

YAAKOV VE YİSRAEL

Bereketlendirme: Yahudi toplumu hayatının son anlarında Yaakov Avinu’dan özel bir beraha alan on iki kabileden oluşur. Yaakov bu kutsamaları verirken Yeuda kabilesini “asa Yeuda’dan ayrılmayacaktır” ifadesiyle “kraliyet” vasfı ile bereketlendirir. Gerçekten de David Yeuda soyundan gelir. Maşiah’ın da o soydan geleceğini bilen bizler ebedi Yahudi monarşisinin Yeuda ile bağlantılı olduğuna kaniyiz. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, liderlik pozisyonu üstleniyor gibi görünen başka bir kabile daha vardır.  

Yıllar sonra Moşe Rabenu, tıpkı Yaakov'un yaptığı gibi, ölümünden hemen önce kabileleri bereketlendirir. Yosef' kabilesini kutsarken “behor şoro adar lo” ifadesine yer verir.  Yosef’i güzellik ve ihtişam anlamına gelen “adar”  ile ilişkilendirir. Hatta kabileyi güç ve otoritenin sembolü olan bir öküzle karşılaştırır. Bu durumda Yahudi Halkının iki liderlik modeli olduğu ortaya çıkar: Yosef ve Yehuda. 

İlk aşama: Yaakov: Yaakov literatürde “iş tam yoşev oalim” şeklinde zikredilir. Rabiler, onun yoğun bir şekilde odaklanmış ve gayretli bir Tora öğrencisi olduğunu, kendini yorulmadan öğrenmeye adadığını açıklar. Kardeşi Esav, zamanını “dışarıda” geçirirken, Yaakov "çadırlarda" kendini çalışmaya adamaktadır. 

Ancak bir süre sonra Yaakov “çadırlarını” terk etmek zorunda kalır.  Esav tarafından tehdit edilince Yaakov evden kaçarak yeni bir sayfa açar. Yozlaşmış amcası Lavan ile yirmi yıl yaşar. Geri dönüş yolculuğunda Esav'ın meleğiyle güreşir, hemen ardından Esav'ın kendisiyle yüzleşir. Daha ileride yaşlı bir adam olarak Mısır'a taşınmak ve Firavun'la tanışmak zorunda kalacaktır. Yani çalışmalarına bu kadar odaklanmış olan “çadır sakinleri”, “çadırlarını” terk etmek ve evinin sakin ortamının dışındaki zorlu, karmaşık dünyada mücadele etmek ve yolunu bulmak kalabilirler. Yaakov bunun en çarpıcı örneklerinden biridir.  

İkinci aşama: Yisrael: Yaakov’un hayatının bu ikinci aşaması, kendisine verilen ikinci isme, Yisrael'e yansır. Yaakov meleği yendikten sonra, melek ona artık Yisraeladıyla da tanınacağını söyler. Yaakov’un mücadeleci kimliğine atıfta bulunan melek sayısız farklı düşmanla mücadele edeceğini ve başarılı olacağını dile getirir. Bu çok önemlidir çünkü her Yahudi'nin hem "Yaakov" hem de "Yisrael" olmak sorumluluğu vardır.  

“Yaakov” olmak, evlerimizi doğru şekilde inşa etmeyi sağlamak için “çadırlarımıza”, evlerimize ve ailelerimize odaklanmak demektir. Ev, çevremizi kontrol edebildiğimiz yerdir. Mobilyaları, halıları, aydınlatma araçlarını, dolapları, kapı kollarını, eve getirilen ve hazırlanan yiyeceklerin türünü, hangi elektronik cihazların içeri girmesine izin verdiğimizi, raflarda ve sehpalarda hangi yayınların olacağını biz seçeriz. Ev ortamımızı biz yaratırız ve “Yaakov” olarak bizim işimiz Tora ve keduşa ortamı yaratmaktır.

Ama aynı zamanda zorluklarla mücadele etmek ve üstesinden gelmek için “Yisrael”in sorumluluğuna da sahibiz. "Çadırlarımızın" rahatlığında yaşadığımızda, artık çevremiz üzerinde kontrolümüz azalmıştır hatta yoktur. Evin dışında, çevreyi başkaları yaratır. Yaakov ailesiyle birlikte yaşarken hayatını Tora'dan esinlenerek yaratır.  Ayrıldıktan sonra, üzerinde hiçbir kontrolünün olmadığı düşmanca bir ortamda ilkelerine sadık kalması gerekir ve bu, evimizden ve topluluğumuzun tanıdık çevresinden her ayrıldığımızda da yapmamız gereken başka bir şey değildir. 

Başka bir deyişle, hem "ev becerilerine" hem de "yol becerilerine" ihtiyacımız var. Bir Tora evi inşa etmek ve sürdürmek için becerilere ihtiyacımız vardır. Ancak yabancı diyarlarda yani “yolda” Tora yaşamımızı sürdürmek için bir takım becerilere ihtiyacımız olduğu açıktır.  

Midraş, Yaakov'un evden ayrıldığında hemen Lavan'ın evine gitmediğini söyler. Önce, on dört yıl eğitim gördüğü Şem ve Ever ‘in yeşivasında bulunur. Yaakov'un kendisini yolda karşılaşacağı büyük mücadeleye hazırlamak için bu yeşivaya kaydolmuştur. Şem Noah’ın selden sağ kurtulan oğludur. Ever, Tanrı’ya isyan eden Babil Kulesi'nin nesli sırasında yaşar. Bu iki büyük şahsiyet, ruhen düşmanca bir ortamda negatif baskıya dayanma, Tanrı’ya bağlı kalma becerisinde ustalaşmıştır Yaakov’un çok zor bir dünyaya adım atmadan önce bu beceriyi öğrenmesi gerekir. "Yol becerilerini" geliştirmek için bu yeşivaya gider ve kendini "çadırından" uzakta bulduğunda bile standartlarını koruma becerisini edinir.  

Bu, Yahudi Halkının neden iki liderlik modeline sahip olduğunu açıklar: Yeuda ve Yosef.

Bir başka liderlik: Yeuda, "yurt"un lideridir. Yaakov'un ailesi Mısır'a taşındığında, Yeuda, geldiklerinde aile için hazır olması için yaşayacakları Goşen'de bir yeşiva kurması için önden gönderilir. Aile içinde “çadır”da bir Tora ortamı yaratma sorumluluğu kendisine verilmiştir. Yeuda kabilesi, ulusumuzun “yuvasının” ruhani merkezi olan Bet Amikdaş'ı inşa eden Kral David’i ve Kral Şelomo’nun kabilesidir. Bu hanedandan gelecek olan Maşiah, üçüncü Bet Amikdaş'ı inşa edecektir. İşte bu durum bu konuda Yeuda’nın liderlik rolünü anlatır.  

Ancak Yosef, ulusumuzun yabancı güçlere karşı mücadelesinin “yolunun” lideridir. Yosef ailesinden alınıp Mısır'a götürülür ve burada farklı yönlere çekilir. En güçlü baskılara direnerek ve en zorlu koşullar altında sadık kalarak muhteşem bir şekilde zafer kazanır. Onun soyundan gelen Yeoşua, toplumun Amalek'e karşı savaşını ve ardından Erets Yisrael'de otuz bir farklı krala karşı verilen savaşları yönetir. Yehuda "evde" kutsal bir ortam inşa etmemize öncülük ederken, Yosef evden uzakta "yolda" zorluklarla mücadele etmemizde bize öncülük eder. Geleneğe göre, Kral David’in soyundan gelen Maşiah’ın, final geulada Bet Amikdaş'ı yeniden inşa etmek için gelmesinden önce, farklı bir Maşiah olduğunu öğretir. Yosef'in soyundan gelen Maşiah ben Yosef, bizi düşmanlarımıza karşı savaşmaya ve zafere götürmeye yönlendirecek olandır. Yosef, dış güçlere karşı mücadelemizde bize önderlik ederken ve Yeuda, ulusun içsel özünü inşa etmemize öncülük eder. 

Çoğumuz yaşamımız belli bir yerde devam ederken “alaha” dediğimiz kurallara bağlı yaşarız.  Ancak bu sınırları bir kez terk ettiğimizde kanunlar nedense daha esnek hale gelir. Kaşrut, Şabat, dua veya giyim tarzı olsun, uçağa bindiğimiz anda veya şehrin dışına çıktığımızda sanki Tora'nın kuralları geçerliliğini yitirir.

Evlerimizin ve topluluklarımızın sınırlarını terk ettiğimizde, inandığımızla çelişen mesajlara maruz kalırız. Genel toplumdaki reklamlar, reklam panoları ve genel atmosfer, farkında bile olmadığımız şekillerde zihnimizle oynar.

Basit bir örnek: Çok popüler olan botlara bakalım. Markasını burada zikretmek istemedik. Kanımca hayatımda gördüğüm en çirkin botlar olduklarını söylesem yalan olmaz.  Berbat görünseler de çok popüler olduklarından toplumumuzda çokça tercih edildiklerini hepimiz biliyoruz.  

Dış dünya beynimizle oynar.  Bizi asla hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde bir şeyleri sevmeye ve sevmemeye, bir şeyleri isteyip istememeye programlar. Evde, topluluk içinde, bazı şeylerin doğru ve bazı şeylerin yanlış olduğunu, bir şekilde değil, bir şekilde hareket etmemiz gerektiğini sezgisel olarak anlarız.  Ama bir kez ayrıldığımızda, zihinlerimiz yeniden programlanmaya başlar. Doğru ve yanlış, kabul edilebilir ve kabul edilemez algımız değişmeye başlar. Aniden kendimizi, ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğine dair farklı fikirlere sahipken buluruz. 

Yeuda ve Yosef'in özelliklerini birleştirmek gerekir. Evlerimizde ve topluluklarımızda güçlü bir Tora ortamı oluşturmamız şarttır. Ama aynı zamanda evin dışında Tora standartlarımızı nasıl koruyacağımızı da bilmek zorundayız.

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

Bu haftanın peraşasında, Yaakov, ölümünden önce bütün çocuklarına berahasını vermek ister. Ayrıca Yosef’in iki oğlu Menase ve Efraim’e de özel berahalarından verir. Garip bir şekilde, bu berahayı açıklayan cümlelerin birinin ortasında Tora, “(Yaakov) Yosef’i mübarek kıldı.” (Bereşit 48:15) der ve Menaşe ve Efraim’in berahasını açıklamaya devam eder. Bu nedenle, Yosef’e verilen berahanın tam olarak hangisi olduğu hakkında soru işaretleri uyanır.

Rabi Şemuel Baruh Schulman; Yaakov’un Yosef’in iki oğlunu mübarek kılmakla, Yosef’i de mübarek kıldığı açıklamasında bulunur. Zira çocuklarının iyi ve bilge olması yönünde mübarek kılınması bir baba için gerçek bir berahadır.

Yaakov’un Yosef’in oğullarına verdiği beraha hakkında başka sorular da vardır. Yaakov şöyle der: “gelecekte, tüm Bene- Yisrael seninle mübarek kılınacak ve

Tanrı seni Efraim ve Menaşe gibi yapsın diyecek (Bereşit 48:20) Gerçekten de nesiller boyunca bu beraha, Şabat akşamları oğullara verilir. Menaşe ve Efraim hakkında bildiklerimiz az olmasına rağmen neden onlar bu kadar vurgulanmaktadır? Kızlara yönelik olarak dediğimiz, Tanrı seni Sara, Rivka, Rahel ve Lea gibi yapsın demek daha mantıklı olmaz mıydı? Kızlarımızı annelerimiz gibi olmaları yönünde mübarek kılarken, oğullarımızı neden atalarımız Avraam, Yitshak ve Yaakov gibi olmaları yönünde mübarek kılmıyoruz?

Efraim ve Menaşe Mısır yönetimi altında yetişmişlerdir. Babaları Yosef, zamanın bu en büyük imparatorluğundaki ikinci önemli kişiydi. Hayatları Mısır kültürünün içindeydi ve bu da asimile olma riskini arttırıyordu. 

COLORADO Hahamı, Rabi Yeuda Leib Ginzberg, oğullarımıza verdiğimiz berahalarda Efraim ve Menaşe’yi ön plana çıkarmamızın nedeninin bu olduğunu söyler. İki kardeş, Mısır gibi yabancı ve çekici lükse sahip bir ortamda yetişmelerine rağmen asimile olmamışlardır. Arzularının peşinde giden bir toplumda bile, inançlarına sadık kalmışlardır.

 Yaakov, gelecekte çocukları Yisraeloğullarının dünyanın etrafına yayılacağını, zor koşullarda yaşayacaklarını biliyordu. Dolayısıyla, Yaakov, Yahudi çocuklarının Tora’ya, tıpkı Menaşe ve Efraim’in Mısır’da bağlı kaldıkları gibi bağlı kalmaları istemiştir. 

Efraim ve Menaşe’nin takdir edilecek diğer bir yönleri de, birbirlerine karşı hiçbir şekilde kıskançlık duymamalarıydı. Menaşe, Efraim’den büyük olmasına rağmen, Efraim, Menaşe’den daha büyük bir dua almıştır. Fakat asla birbirlerini rakip olarak görmemişlerdir. Nefret ve kinin, milleti böleceğini bildikleri için bundan sakınmışlardır. 

Ari Akodeş, Tanrı’nın isminin iki Yod şeklinde yazıldığı takdirde, bu yazının silinemeyeceğini söyler. Bunun sebebi iki Yod’un birbirlerinin rakibi olmaması gerektiğidir. Ancak, Yod’lar  eşit oldukları takdirde  Tanrı’nın ismini sembolize edebilirler. Aynı şekilde, iki Yahudi birbirlerini eşit görüyorsa, Tanrı’ya birlikte dua edebilirler. 

Nefret ve kin Bene-Yisrael’in dağılmasına yol açar. Bene-Yisrael, ancak bütün Yahudiler birbirlerini eşit gördükleri zaman, gelişir ve yükselir. O zaman da Tanrı’nın güvenini kazanır. 

Tora’da betimlenen en unutulmaz sahnelerden biri  olan Yaakov’un torunları Menaşe ve Efraim’e beraha vermesinin ayrı bir önemi daha var. Yaakov bu olayı tamamen kişisel bir olaydan çıkarıp ulus olma yolunda bir sürece dönüştürür. “Torunlarım; Yisrael ulusu gelecek nesillerini her zaman sizinle mübarek kılacak ve şöyle diyeceklerdir: Tanrı sizleri Efraim ve Menaşe gibi yapsın.” Böylece o andan itibaren Yahudiler oğullarını ve torunlarını Yaakov Avinu’nun bu sözleriyle mübarek kılarlar. 

Tora’da bahsedilen berahanın, dedelerin torunları mübarek kılması şeklinde olduğunun altı çizilmelidir. 

Yahudi devamlılığı açısından, dedelerin torunlarına verdiği beraha, babaların evlatlarına verdiği berahadan çok daha önemlidir. Hepimiz dedelerle torunlar arasında özel bir ilişkinin olduğunu biliriz. Aslında bunun nedeni, dede veya anneanne olmanın, baba ya da anne olmaktan çok daha az stresli ve daha kolay olmasıdır. 

Bir büyükbaba, kendinden sonraki devamlılığı torunları vasıtasıyla görür. Dolayısıyla, torunların başarıları, anne ve babalardan ziyade büyükanne ve büyükbabaları daha çok mutlu eder. Anne babalar çocuklarının bağımsızlık ve maceraperestliklerine karşı daha az hoşgörülüyken, büyükanne ve büyükbabalar çok daha rahat davranmayı seçerler. Talmud’un sözleriyle: “ Bende büyük bir bilgelik bulunmasa da, yaş ve deneyimim vardır.”

Talmud şöyle öğretir: Bir ailede arka arkaya üç nesil Tora bilgisine sahip kişiler yetiştirirse, Tora o ailede her zaman kendine yer edinir. Dahası tarihe bakarsak, bunun Tora bilgisi hatta dindarlığın aralıklı üç nesilde olduğu zamanlar için bile doğru olduğunu görüyoruz. Olasılıkla Yaakov’un torunlarına verdiği duada vurguladığı konulardan biri de budur. 

Yaakov, tıpkı oğlu Yosef gibi manevi olarak elinden gelenin en iyisini yapmıştı. Şimdi sıra bir sonraki nesil Menşe ve Efraim’deydi. Eğer onlar da Yaakov’un yolundan ilerlerlerse, Yosef kabilesindeki Yahudi devamlılığı sağlanmış olacaktı. 

Tora her zaman Yisrael ailelerinin kapısını çalar ve aileden biri elbet günün birinde kapıyı açacaktır. Uzun zaman önce gittiği Yeşivadaki öğretmenlerimden biri hayattaki başarıyı bize şöyle tanımlamıştı: hem büyükanne ve büyükbabanız, hem de torunlarınız sizle ve başarılarınızla gurur duyuyorlarsa, hayatta başarılı olduğunuzu düşünebilirsiniz. 

Yaakov bu başarıya ulaşmak ister ve torunları Menaşe ve Efraim’i bu yolda mübarek kılar. Bu şekilde, sonraki bütün Yahudi nesillerine torunlarına da berahalarını vermeleri gerektiğini öğretir. Üç nesillik bu zinciri oluşturmak Yahudi devamlılığının ve başarısının anahtarıdır. Bu, geçmiş nesillerin Yisrael’in kurucularına ve gelecek liderlerine verdiği en büyük berahadır.

Bu düşünceler ışığı altında her Cuma aksamı Şabat sofrasında Tanrı'mız çocuklarımıza uzun seneler  berahayı vermeye nasip etsin.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres

Şabat seudalarında  ekmek yemek zorunlu mudur?

Şabat seudalarında “kabetsa” dediğimiz miktarda ekmek yenilmelidir bu da yaklaşık 60 gram civarındadır. (Miktar birçok görüşe göre değişebilir ancak bu civarda olduğu sabittir.)Bu miktar seudanın  ara değil esas öğün kabul edilmesi için gereklidir. Bu miktar ona fazla geliyorsa en az “kazayit” dediğimiz 27 gram ekmek yemelidir. 27 gram ve altı için netilat yadayim yapılır ancak beraha söylenmez. Kabetsa miktar ekmeğin yedi dakika içinde yenmesi önemle önerilir.

YETMİŞ İKİ’ DEN SEÇMELER
(Rav Palaçi’nin 72 kitabı olduğu kabul edilir.)
Rav İsak Alaluf

Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) Pirke Avot ile ilgili açıklamalarını kaydettiği “Darhe Hayim” kitabında dünyanın üç sütun üzerinde bulunması ile ilgili Mişna’da insan vücudunun küçük bir dünyaya eşdeğer olduğunu hatırlatır. Aynı kaynakta Rabi Tora öğreniminin Moşe’den Raban Gamliel’in günlerine kadar “ayakta” yapıldığını kaydeder. İnsanın özellikle Tora, yani Tora öğrenimi, avoda yani ibadet ve Gemilut Hasadim yani iyi edimler üzerinde “ayakta” olması gerektiğini hatırlatır. Günümüzde Tora öğrenimi bilindiği gibi oturarak da yapılabilmektedir. Ancak ibadet dediğimiz ritüelin belkemiği olan Amida “ayakta” gerçekleştirilir. Avraam Avinu’nun misafirlerini karşıladığında “ayakta” durduğunu belirten pasuğu hatırlatan Rabi Palaçi iyi edimlerin de ayakta yapılması gerektiğini öğretir.

HAFTANIN SÖZÜ

"Bütün iyi fikirler, kötü fikirler olarak başlar, bu yüzden bu kadar uzun sürer." (Steven Spielberg)