Haftanın Peraşası BülteniSinay çölünde, Tanrı Yisrael'in on iki kabilesini kapsayan bir nüfus sayımı yapılmasını emreder...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

5 Sivan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

7:01

8:18

-----

Yeruşalayim

7:05

8:22

Tel Aviv

7:16

8:20

  26 Mayıs

Tel Aviv

7:20

8:25

İstanbul

8:12

8:52

2012

İstanbul

8:17

8:57

B A M İ D B A R

 Hatırlatmalar

ü  Omer 49

ü  27 Mayıs Pazar: Şavuot

ü  28 Mayıs Pazartesi: Şavuot II (Diaspora'da Yom Tov)

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Bamidbar 1:1-4:20)

[www.chabad.org]

 

Sinay çölünde, Tanrı Yisrael'in on iki kabilesini kapsayan bir nüfus sayımı yapılmasını emreder. Moşe, askere alınabilecek yaşta (20 ile 60 yaş arası) 603,550 erkek sayar; Levi kabilesinin, sayıları 22,300'ü bulan ve yaşları 1 aylıktan büyük olan erkekleri ise ayrıca sayılır. Leviler Mişkan'da hizmet edecekler, Altın Buzağı olayı sonrasında kutsal göreve uygunluklarını kaybeden Behorlar'ın yerine geçeceklerdir. Yerlerini alacak bir Levi bulamayan 273 Behor ise kendilerini azat etmek için beş şekel "fidye" ödeyecektir.

Bir kamp dağıldığı zaman, üç Levi ailesi Mişkan'ı parçalarına ayırıp bir sonraki kampın tam ortasında yeniden kurardı. Daha sonra Mişkan'ın çevresine kendi çadırlarını kurarlardı. Mişkan'ın özel eşyalarını (Menora, Aron vs.) kendi özel örtüleri içerisinde omuzlarında taşıyan Keat ailesi, Mişkan'ın güneyine kamp kurardı. Mişkan'ın goblenleri ve çatı örtülerinden sorumlu olan Gereşon ailesi ise Mişkan'ın batısında kamp kurardı. Duvar kalaslarını sütunlarını taşıyan Merari ailesi ise kuzeye yerleşirdi. Mişkan'ın giriş kapısının karşısında, yani doğusunda ise Moşe, Aron ve Aron'un oğullarının çadırları yer alırdı.

On iki kabile, Levi ailelerinin oluşturduğu dairenin dışında her birinde üç kabile olan dört grup halinde kamp kurarlardı. Doğuda Yeuda (nüfus: 74,600), Yisahar (54,400) ve Zevulun (57,400) kabileleri; güneyde Reuven (46,500), Şimon (59,300) ve Gad (45,650) kabileleri; batıda Efrayim (40,500), Menaşe (32,200) ve Binyamin (35,400) kabileleri; ve kuzeyde Dan (62,700), Aşer (42,500) ve Naftali (53,400) kabileleri bulunurdu. Bu kamp düzeni seyahat ederken de korunurdu. Her kabilenin kendi Nasi'si (prensi ya da lideri) ile, kabile renklerini ve amblemini taşıyan bir bayrağı vardı.

ÇÖLDE

[Rabi Yaakov Tauber / tannentorah.com]

 

Çölde ofis binaları veya fabrikalar yoktur. O halde, çölde yaşasaydınız, iş bulma olasılığınız olmazdı. Tepenizde bir patron veya altınızda başka insanlar olmazdı.

Çölde şehirler veya kasabalar yoktur, güzergâhların ne doğru, ne de yanlış yönünde olurdunuz. Hiçbir zincir mağaza veya market yoktur, gökyüzünden düşen Man'ı yiyecek ve kırk sene boyunca aynı ayakkabıları giyecektiniz.

İşte bu nedenledir ki, Tanrı bize Tora'yı çölde verdi.

Eğer Tora'yı bize Wall Street'te verseydi, yönetim kuruluna kimi ataması ve kimin yönetmesi gerektiği konusunda karar vermesi gerekecekti. Eğer Tanrı Tora'yı bize Erets-Yisrael'de verseydi, bunu dini Kudüs'te mi, mistik Tsefat'ta mı, yoksa yüksek teknolojinin hâkim olduğu Tel-Aviv'de mi yapması gerektiği konusunda karar verecekti. Veya belki de, Marksist bir Kibuts'u, hatta belki de yeni bir yerleşim bölgesini tercih ederdi.

Tanrı, Torasında ortaklar, kurumsal bir yapı, siyasi veya toplumsal bir ortam istememiştir. Esasında, hiçbir ortam istememiştir. Sadece bizler ve Tora.

Çölde kalmak harika olmaz mıydı?

Ancak Tanrı mesajı aldığımızdan emin olur olmaz, bizi Kendi dünyasının şehirlerine ve kasabalarına, çiftliklerine ve pazaryerlerine, üniversitelerine ve ofis sitelerine gönderdi. Kendisine düşen payı yerine getirdikten sonra, Tora'yı bütün bu yerlerde ve bu içeriklerde anlamlı kılmanın bize kalmış olduğunu belirtti.

Buna rağmen, en azından ziyaret amacıyla ara sıra çöle geri dönmek hoş oluyor.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

GÖRÜNÜŞE ALDANMAMALI

 

Rabi Meir omer: Al tistakel bekankan ella bema şeyeş bo. Yeş kankan hadaş male yaşan veyaşan afilu hadaş en bo. (Pirke Avot 4/20). Rabi Meir şöyle der: Testiye bakıp aldanmayın içindekine bakın. Yeni testi ola ki eski şarap dolu olabilir. Bazen eski testide üzüm suyu dahi olmayabilir.

Rabi Meir öğretisinde şöyle demek ister: Görünüşe aldanmamak gerekir. Bazen yaşı küçük bir kişi akıllı ve bilgili olabilir. Rabi onu eski ve olgun bir şaraba benzetiyor. Yaşını başını almış birini de eğer eğitim görmemişse, bilgi ve kişilikten yoksunsa eski bir testi içinde olgunlaşmamış bir şaraba benzetiyor.

Çoğu kez gözleriyle gördükleri olaylar insanları yanılgıya düşürebilir. Mesela genç bir adamı küçümseyebiliriz. Ancak belki de onu yeni bir testiye benzettiğimiz halde içi eski ve olgun şarapla dolu olabilir. Bu bakımdan herkese yaklaşımımızın saygılı olması gerekir.

Tanah'ta şöyle bir olay geçer: Tanrı İYOV adında bir kişiyi sınamak ister. Zenginliği ve büyük bir ailesi varken başına büyük felaketler gelir. Onun yakın arkadaşları ‘bu olaylar neden başına gelmiş olabilir' diye tartışırlar ve onu teselli etmeye uğraşırlar. Arkadaşların en genci olan ELİU önce fikrini söylemez. Ancak en sonunda söz alır ve şöyle der:

Tsair ani leyamim veatem yeşişim. Al ken zahalti vaera mehavot dei ethem. Amarti yamim yedaberu. Verov şanim yodiu hohma. (İyov 32/6). Ben yaşça küçüğüm, sizse yaşlısınız. Bu yüzden çekindim, bildiğimi söylemekten korktum. Çok görenler konuşsun dedim. Çok yıl yaşayanlar bilgeliği öğretsin. ancak size şunu da belirtmek isterim.

Lo rabim yehkamu uzkenim yavinu mişpat (İyov 32/9). Her zaman çoğunluk haklı değildir. Her yaşlı da bilge olmayabilir.

İyov bütün tartışmaların sonunda bu gencin fikrini kabul edip, bir nebze teselli bulur. Daha önceki bir yazımda Ben Zoma'nın bir öğüdünü yazmıştım: Ezeu haham alomed mikol adam. Bilge kime denir? Kimseyi küçümsemeyip herkesten bir şeyler öğrenene denir.

Hiç kimseyi dış görünüşüne göre yargılamak doğru değildir. Peygamber ŞEMUEL şöyle der (Şemuel A-18/7): Ki aadam yire laenayim ve AD. yire lalevav.  İnsan dış görünüşe, Tanrı ise yüreğe bakar.

Dış görünüş çoğu kez bizi aldatabilir. En sonunda İyov'a genç arkadaşı ELİU'nun söylediği gibi: Ahen ruah i beenoş venişmat Şaday tevinam (İyov 32/8) İnsana akıl veren ruhu ve Her Şeye Yetenin soluğudur.

Kısaca özetlersek, akıl yaşta değil baştadır. Talmud Taanit 7/A şöyle bir olay anlatır. Rabi Yeoşua ben Hananya fiziki olarak güzel değildi, ancak büyük bir bilge idi. Bundan dolayı imparatorun kızına ders vermesi için sarayda bulunuyordu. Bir gün çirkin görünümünü ima etmek için öğrencisi ona şu şekilde sorar? Bu kadar olgun ve güzel bir şarap neden çirkin bir kapta duruyor? Rabi imayı anlar ve şu cevabı verir: Babanız da şaraplarını çirkin toprak testilerde tutuyor. Bu davranış size yakışmıyor onları altın testilerde koymanız gerekir.

Hocasının söylediklerini yapar ve bütün şaraplar sirke olur. Böylece dış görünüşe aldanmamak adına imparatorun kızına iyi bir ders vermiş olur. Bilgelik her insanda olabilir. Genç ve yaşlı olarak insanları ayırt etmek yanlış bir davranıştır.

Bilgelik dolu bir yaşam dileğiyle,

Tekrar görüşmek üzere.

Rav Moşe Benveniste

 

MAASE

[Talmud - Şabat 88]

Tora'nın Sinay Dağı'nda verilmesinden önce, Tanrı Moşe'ye bütün Tora'yı öğretmek amacıyla onu Göklere çıkardı. Yeryüzünde dolaşan biri gibi, Göklerde dolaşan Moşe'yi bir melek selamladı ve ona: "Avraam'ın oğlu, sen burada ne yapıyorsun? Fiziksel dünyada yaşayan bir ölümcül olarak Kutsal Göklerde ne işin var?" diye sordu.

"Ben kendi irademle gelmedim" diye kendine güvenerek cevap verdi Moşe. "Efendim burada Tora'yı almamı ve Bene-Yisrael'e götürmemi emretti."

Melekler Moşe'nin Tora'yı Göklerden almaya ve Bene-Yisrael'e götürmeye geldiğini anladıkları zaman güçlü bir şekilde haykırdılar. Şimdi sevgili Tora'larından ayrılacaklar mıydı?

Bu nedenle Tanrı Moşe'ye "Git meleklerle konuş, Tora'ya ihtiyaçları olmadığı ve onu onlardan aldığın için üzülmelerine gerek olmadığı konusunda onları ikna et."

Ancak Moşe hiddetli meleklerden korkmuştu. "Sana şaşıyorum" diye Tanrı onu azarladı. "Sana ilk kez yanan çalılıkların arasından göründüğüm zaman söylenecek çok şeyin vardı. Bitip tükenmeden sormaktan ve tartışmaktan korkmuyordun. Şimdi neden aniden, sadece Benim hizmetkârlarım olan meleklerden korkuyorsun?" diye sordu.

Tanrı'nın sözlerinden cesaret bulup Tanrı'nın Tahtı'na tutunan Moşe tüm cesaretini topladı ve "Tora'da yazılanlar sizin için yazılmamıştı" diye etrafta toplanan meleklere konuştu. "Tora ne der? Ben seni Mısır Topraklarından çıkaran Efendin Tanrınım. Mısır'da köle miydiniz? Tanrı sizi oradan kurtardı mı?" diye Moşe Göklerdeki hizmetkârlara sordu.

Tora aynı zamanda şunu söyler: "Benim karşımda yabancı tanrılara sahip olmayacaksınız. Sizin insan yapımı putlara tapma olasılığınız var mı? Başkalarına ait olan eşyaları çalmaya ve onlara göz dikmeye eğilimli misiniz? Saygı duymanız gereken ebeveynleriniz var mı? Eğer yok ise, Tora'ya neden ihtiyacınız var? Onun ne emirlerine, ne de yasaklarına uyamazsınız."

Bu argümanları duyan melekler Moşe'nin haklı olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar.

Moşe bütün Yazılı Tora'yı ve Sözlü Geleneği öğrenerek 40 gün 40 gece Göklerde kaldı. Moşe meleklerin faaliyetlerinden, yeryüzünde ne zaman gündüz ve ne zaman gece olduğunu biliyordu. Melekleri ertesi günü yiyecekleri Man'ı hazırlarken gördüğü zaman gündüz olduğunu anlıyordu. Man düştüğü zaman yeryüzünde gece olduğunu biliyordu.

Bir gün Moşe Tanrı'nın, o güçlü ve gösterişli Tahtı'nda oturup Tora'daki harflere taçlar bağlarken gördü. Tanrı'ya bu süslemelerin nedenini sorduğu zaman şöyle bir cevap aldı: "İleride bir gün Yosef-oğlu Akiva adında, Tora'nın birçok sırrını açığa çıkaracak olan büyük bir tsadik doğacak. Şu anda taç eklediğim her harften birçok Tora fikirleri ve kanunları türetecek."

Moşe bu tsadiki görmek için Tanrı'ya yalvardı. Tanrı da ona içinde sıra sıra öğrencilerin dizilmiş olduğu bir bina gösterdi. Başlarında bir meleğe benzeyen bir adam oturuyordu. Moşe adamlara yaklaştı ama ne söylediklerini anlayamadı ve buna çok üzüldü.

Daha sonra aniden Moşe öğrencilerinin bir tanesinin meleğe benzeyen bu adama bütün öğrettiği şeyleri nasıl bildiğini sorduğunu gördü. Rabi Akiva şöyle cevap verdi: "Tora'da öğrendiğim ve size öğrettiğim her şey Moşe'nin Sinay Dağı'nda aldığının doğrudan bir aktarımıdır." Moşe bu sözleri duyunca rahatladı, ama sonra Tanrı'ya şunu sordu: "Elinde böyle yüce bir insan varken, neden Tora'yı Bene-Yisrael'e indirme imtiyazını da ona bağışlamadın?"

"Ben Çocuklarıma Tora'yı teslim etme görevi için özellikle seni seçtim," dedi Tanrı Moşe'ye. "Ama düşüncelerinde o kadar mütevazısın ki, Rabi Akiva'yı Tora'yı Yahudilere aktarmakta daha uygun buldum. Ben senin bilgeliğini ve bilgini arttıracağım." Ve o anda Tanrı 50 bilgelik kapısını açarak Moşe'nin 49 kapıdan geçmesine izin verdi. Moşe'nin bilgeliği o kadar büyüktü ki, yeryüzünde hiç kimseye benzetilemezdi. Ve Maşiah geldiği zaman, Tora'yı, öğretmenlerin en büyüğü olan Moşe'den öğreneceğiz.

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

Melaha 10: LAŞ - Hamur Yapmak/Yoğurmak (Devam)

 

Şabat günü yeni bir karışım oluşturacak şekilde bazı malzemeleri birleştirmeye dair kurallar.

 

Ek Tanımlar:

1.      Eğer iki malzeme tek bir "top" halinde birleşmeyecekse, bir malzemeyi bir başkası ile kaplamaya izin verilir. Örneğin, bir salataya sos eklemek veya ton balığı parçaları ve mayonez ile kaplamak.

2.      Eğer bir karışım Şabat'tan önce yapılmışsa ve sonra ayrılmışsa, malzemeleri tekrar karıştırmaya izin verilir. Örneğin, fıstık ezmesinin üstüne çıkan yağı tekrar karıştırmak gibi.

3.      Eğer bir şey Şabat'tan önce karıştırılmışsa, aynı sıvıdan ve hatta sudan ekleyerek onu tekrar inceltmek mümkündür. (Karışım yoğun kalsa bile)

4.      Eğer bir madde tamamen bir başkasının içine nüfuz ediyorsa, (örneğin son üründe sıvı yoğunluğunda gözle görülebilen bir fark yoksa bile) buna izin verilir. Örneğin, sıcak su dolu bir bardağa hazır neskafe eklenebilir).

5.      İki kuru maddeyi karıştırmaya izin verilir. Şeker ve tarçın buna bir örnektir.

Takana: Bir karışımı sertçe çalkalamak veya karıştırmak yasaktır, çünkü bu melahaya benzer.

PERAŞADAN DERSLER

[Rabi Şelomo Ressler - www.weeklydvar.com]

Bamidbar peraşası Yahudi milletinin üçüncü resmi sayımı ile başlar. Tora'da kullanılan terim bütün evlerdeki "başları saymamız" (1:2) gerektiğiyle ilgilidir, ama kullanılan İbranice sözcük "Seu" aynı zamanda "başları yükseltmek/kaldırmak" anlamına da gelebilir. Neden Tora böyle karmaşık bir dil kullanır? Üstelik daha önce hiç yapılmadığı gibi, neden ev halkına göre sayılacaklardı? Raşi'ye göre nüfus sayımından önce, her Yahudi'nin bir soy ağacı oluşturması gerekiyordu. Midraş ayrıca, Tora'yı alabilmek için bu tür bir soyağacı gerektiğini dile getirir. Tora'nın alınması neden bu soyağacına bağlıydı?

Rabi Zweig'a göre, bir insanın toplumsal eğitim tarzının tanımladığı beklentilerden daha fazlasını yapması insana başarma hissini verir. Eğer bir insan soyunu tanımlayabilirse, herkes atalarının sorumluluk üstlenebilen insanlar olduklarını ve saygın bir konuma sahip olduklarını öğrenebilir. Dünyanın geri kalanı için, sorumluluk üstlenme eyleminin kendisi üstün bir başarı duygusudur. Ancak, Tanrı'nın özel olarak görevlendirdiği ulusu için, sorumlu davranmak bir başarı sayılmaz. Yahudilerin hayvanlardan farklı davranmaları, sorumluca hareket etmeleri zaten bir asgari gerekliliktir, çünkü atalarımız her şeyi daha kabul edilmez kılan bir standart kurmuşlardır. İşte bu nedenle ev halkı sayımda bu kadar önemliydi. Ramban Tora lisanının kullanımını açıklayarak bu peraşanın dersini güçlendirir: "Başları yükseltme" ifadesinin olumlu bir anlamı olabilir, ama bu ancak o beden ve eylemler de aynı anda yükselirse mümkün olur. Başlarımız ve zihinlerimiz, ancak eylemlerimiz de bizimle geldiği müddetçe bizi yüceliğe doğru yükseltebilir!

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Ebeveynin Huzurunda Ayağa Kalkmak

1. Annesi için yedi günlük yas tutan bir oğul, her ne kadar babası odaya girdiği zaman ayağa kalkmakla yükümlü değilse de, babadan çekinmeye dair tüm emirler yine de geçerlidir. Bu nedenle babasına özel yerde oturması, onun sözleriyle çelişmesi vb. bu durumda da yasaktır.

2. Bir oğul talmid haham ise bile annesi veya babası için ayağa kalkmakla ve ebeveyni onurlandırma kurallarının hepsiyle yükümlüdür. Babası cahil biriyse bile bu konuda hafif davranmamalıdır. Aksine, anne ve babasının isteklerini yerine getirmek için koşmalı ve onları onurlandırmak için hızlı davranmalıdır. Ama herkesin göreceği bir şekilde kendisi yararı için yapmayacağı bir şeyi, onlar için de yapmak zorunda değildir. Ama herkesin görmeyeceği bir ortamda böyle bir şeyi bile yapmak zorundadır.

3. Eğer baba, kendi oğlunun Tora öğrencisiyse, bu konuda farklı görüşler olsa da, Şulhan Aruh'un kararı doğrultusunda ikisi de birbiri için ayağa kalkmalıdır. Yine de oğlun, bu konuda onurundan feragat etmesi ve babasını kendisi için ayağa kalkmak zorunda bırakmaması doğru olacaktır. Ama bunu yaptıysa bile, babasının onun önünde hafifçe doğrulma yükümlülüğü devam eder. Ve eğer oğul onurundan feragat edip babasına hizmet etmek istiyorsa buna hakkı vardır.

4. Bir baba, oğluna "Rav", "Bay" vb. lakaplarla hitap edebilir.

                                                                                             

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Hayatta tek kısıtlamalarımız bizlerin kendimize koyduklarımızdır.

Eğer yapamayacağımızı düşünürsek, yapamayız.

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.