Yazdır

raba

Oşana Raba’da başrol söğüt dallarından oluşan arava demetinindir. Sabah duası ve teva etrafındaki yedi akafot tamamlandıktan sonra sinagogdaki kadın, erkek, çocuk herkes ellerindeki arava demetiyle toprağa beş kez vurur. Burada merak uyandıran, Zohar’ın Yom Kipur kutsiyetinde bir yargı günü olarak tanımladığı Oşana Raba’da neden başrolün arava’ya, yani dört türün içinde en basit, en sade, en özelliksiz olarak tanımlanan söğüt dalına verilmiş olmasıdır.

Midraşa göre, Sukot bayramı süresince (Şabat hariç) sinagogda sabah duasında altı yöne sallanan Dört çeşit bitkiden Lulav, Tora’yı öğrenen, ama Tora’ya uygun davranışları olmayan kişileri, Adas, Tora öğrenmeyen, buna rağmen iyi davranışlarda bulunan kişileri, Etrog hem Tora’yı öğrenen hem de mitsvaları yerine getiren kişileri, Arava ise Tora öğrenmeyen ve iyi davranışlarda bulunmayan kişileri, sembolize eder. Ancak Tora bilgelerimiz bu görüşe farklı bir boyut getirir.

Dört Tür- Gerçekten Dört Farklı Yahudi mi?

Bilgelerimize göre aslında sadece Etrog Yahudisi değil, Dört Çeşit Bitkinin simgelediği dört farklı Yahudi’nin her biri hem Tora’yı hem de mitsvaları yerine getirir.

Lulav Yahudisi, yoğun bir şekilde Tora öğrenimine dalmıştır. Fakat bilgelerimiz der ki, gerçek öğrenim, insanın illa ki bu öğretiler doğrultusunda harekete geçmesine yol açar. Dolayısıyla eğer bu Yahudi eğer gerektiği şekilde Tora öğreniyorsa, mutlaka ki mitsvaları da yerine getirmektedir.

Benzer şekilde Adas Yahudisi, yani iyi davranışlarda bulunan Yahudi’nin de, Tora’nın istediği şekilde davranabilmek için, bunu sağlayacak bilgiyi edinmiş olması gerekir.

Aynı şekilde Arava Yahudisi de aslında Tora öğreniyor ve iyi davranışlarda da bulunuyor. Arava kişiliğindeki Yahudiler’in hayatı Tora ve mitsvalar çerçevesinde geçer, onların farkı bunu sadece saf inançları ile yerine getirmeleridir.

Farklılık, Güzellikleri Yapma Tarzlarında

Midraş derin anlamında, her bir türün, her birimizin Tora’ya bağlılık ve iyi hareketlerde bulunma konusunda eşit olduğunu, farklılığın ancak bunları yapma tarzında ve niteliğinde görülebileceğini anlatmaya çalışır.

Etrog kişiler yüksek IQ ve derin duygusal zekaya sahiptir. Tora terminolojisinde Adem olarak adlandırılırlar, hem aklın hem kalbin ustası olmuşlardır.

Lulav kişiler Harvard mezunları gibidir. Tora öğrenimlerini mantık ve zekalarının yönlendirdiği araştırmalar, keşifler doğrultusunda ilerletirler.

Adas kişilerin ise duygusal zekaları çok güçlüdür. Kendilerini ve başkalarının duygularını farketmede, tanımlamada ve idare etmede çok ileridirler. Genelde insanlara yardım gerektiren mesleklerde çalışır, başkalarıyla rahatlıkla empati kurabilir ve onları rahat hissettirebilirler. Tora’yı günlük hayata uyarlama becerileri çok gelişmiştir.

Son olarak Arava kişileri, toplumun temel kayasını oluşturan sade, sıradan, karmaşıksız, iyi, dürüst kişilerdir. Onlar ki çoğu zaman dikkatimizi çekmez, ama etrafımızda olmaları bize inanılmaz bir rahatlık ve huzur verir. Bu kişilerin Tora öğrenimleri ve mitsvaları yerine getirmelerinin arkasında ileri bir düşüncesel veya duygusal zeka olmayabilir, ama onların öğrenimleri ve mitsvaları yerine getirmeleri, saf ve yalın inançları ile varlıklarının içine işlemiştir.

Dört çeşit bitkiye bu ışıkla baktığımız zaman, Arava’nın, diğer türleri geride bıraktığını görürüz. Arava’nın söğüt ağacı meyve vermez, yapraklarının kokusu da yoktur. Aslında işte bu özelliksiz görünümü, bunun ardında çok daha derin anlamlar bulunduğunun bir göstergesidir. Arava‘nın minimalistik yapısı, Yahudi ruhunun bütünlüğünü, bu şekilde kendine özgü ayırt edilebilir niteliklerden uzak olmasını sembolize eder. Bu yapı, her birimizin içinde bulunur. Ancak yalın ve saf insanlarda daha rahat fark edilebilir.

İşte Yahudi ruhunun bütünlüğünü temsil eden bu yalın ve saf yapısı, arava demetine Oşana Raba’nın başrol oyunculuğunu kazandırır.

Nazlı Doenyas’ın Şalom’daki yazısından alınmıştır.