Bu Hafta İçin Saatler

11 AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:59

20:18

-----

Yeruşalayim

18:54

20:12

Tel Aviv

19:19

20:21

29 TEMMUZ

Tel Aviv

19:14

20:14

İstanbul

20:09

20:51

2023

İstanbul

20:03

20:44

İzmir

20:04

20:53

İzmir

19:57

20:46

VAETHANAN- ואתחנן


ŞABAT NAHAMU

2 AĞUSTOS 2023 ÇARŞAMBA TU BE AV
 

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Devarim 3:23-7:11)

Moşe her ne kadar Yeoşua'nın kendisinden sonraki lider olarak seçilmesinden memnunsa da, buna rağmen Erets-Yisrael'e özgü mitsvaları yerine getirebilmek için buraya girmesine izin verilmesi konusunda dua eder. Ancak Tanrı bu isteği kabul etmez. Moşe Bene-Yisrael'e Sinay'daki eşsiz tecrübelerini hatırlatır.

Tora'yı aldıklarında Tanrı'nın Sesi'ni duymuşlar, ancak Tanrı'yı fiziksel olarak algılayabilecekleri herhangi bir şekil görmemişlerdi. Moşe Bene-Yisrael'e, Tanrı'nın Sinay'da açığa çıkışının sadece elit birkaç kişinin değil, Bene-Yisrael'in tümünün şahit olduğu eşsiz ve benzersiz bir tecrübe olduğunu özellikle hatırlatır ve başka hiçbir ulusun Tanrı'nın kendileriyle Bizzat konuştuğunu iddia edemeyeceğini vurgular. Moşe halka özel bir direktif vererek, bu dönüm noktası niteliğindeki olayın her nesilde sürekli anlatılmasını ister.

Moşe daha sonra Bene-Yisrael'in Erets-Yisrael'e girdikten bir süre sonra günah işlemeye başlayacaklarına ve bu sebeple ileride bu topraklardan sürüleceğine dair - doğruluğu tarihçe de kanıtlanmış - bir kehanette bulunur. Bu sürgün boyunca Yahudiler, diğer milletler arasına küçük gruplar halinde yayılmak zorunda kalacaklar ve nüfusları her zaman düşük seyredecektir. Ancak sonunda Bene-Yisrael Tanrı'ya dönecek, Tanrı da onları kabul ederek, ülkelerine geri getirecektir.

Moşe, hata sonucu ölüme sebebiyet veren bir kişinin kaçabilmesi için üç tane "sığınak şehir" belirler. Ardından On Emir'i halka tekrarlar ve onlara Yahudilik'in en temel prensiplerini içeren Şema'yı öğretir. Şema'nın ilk cümlesi Tanrı'nın var ve Biricik olduğuna dair bir tanıklıktır. Moşe daha sonra halkı, maddiyatçılığın tuzaklarına düşmemeleri ve maneviyatı yüksek bir millet olmaları gerektiğini unutmamaları konusunda uyarır. Peraşa, Moşe'nin Bene-Yisrael'e, Erets-Yisrael'e girdikten sonra başka milletlerle karışık evlilik yapmamalarını emretmesiyle sona erer. Zira karışık evlilikler yapıldığı anda halkın kutsal benliği sekteye uğrayacak ve diğer halklardan farkları kalmayacaktır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

YETER!

Hatırlanası bir sözcük: Yeter! Vaethanan peraşası Moşe Rabenu’nun Erets Yisrael’e girmek için Tanrı’ya yakarışı ile başlar. Tanrı Meriva’da meydana gelen olaylardan dolayı Moşe’nin Erets Yisrael’e giremeyeceğine karar vermiştir. Buna rağmen Moşe yakarışını sürdürmektedir. Ancak Tanrı bunu kesin bir dille reddeder: “Rav lah al tosef daber elay od badavar aze – yeter bana bu konuda artık konuşma.”

Raşi aynı zamanda “yeter” anlamına gelen “Rav lah” ifadesinin daha değişik anlamlara da gelebileceğini öğretir. Ona göre bu ifade “senin için daha fazla şey bulunmaktadır” anlamına da gelmektedir. Tanrı Moşe’ye “olam aba”da daha büyük bir ödülün onu beklediğini söylemektedir. Moşe yaşamış en büyük insandır. Herkesin yapabileceğinden çok daha fazlasını başarmıştır. Bene Yisrael’i Mısır diyarından çıkarmış, Tanrı’nın elinden Tora’yı alarak onlara öğretmiş ve kırk yıl boyunca çölde onlara liderlik etmiştir. Evet Erets Yisrael’e girmek çok özel bir şeydir ama yaptıkları düşünüldüğünde Moşe’nin odaklanması gereken tek şeyin de bu olmadığı anlaşılmaktadır.

Hayatımızdaki “keşke”: Bazı insanlar yaşları ilerlediğinde gururla hiçbir şeyden pişman olmadıklarını söylerler. Bu aslında doğru değildir ve yaptıklarından dolayı az veya çok pişman olmayan kimse yoktur. En büyük insanlar bile “keşke yapmasaydım” şeyleri yapmış olabilir. Bu son derece normaldir.

Moşe Rabenu tek bir yanlış nedeniyle öfke ile kayaya vurması sonucunda Erets Yisrael’e girme hakkını kaybeder. Yaakov Avinu da oğlu Yosef’e özel bir giysi yaptırmakla hata yapmıştır. Bunun sonucunda kardeşleri Yosef’ten nefret etmeye başlarlar. Bu nefret Yosef’in satılmasını ve Mısır esaretinin de başlangıcını getirir. Bu yanlışları nedeniyle Moşe ve Yaakov’un pişman olmadıklarını düşünmek hata olur.

Verdiğimiz yanlış kararlar üzerinde düşündüğümüzde, Tanrı’nın Moşe'ye mesajını hatırlamamız gerekir.  “Rav lah.”, Hayatımızda verdiğimiz yanlış kararlara rağmen birçok iyi şeye sahip olduğumuzu akıldan çıkarmamak gerekir.

İstekler: Moşe’nin yakarışından çıkarmamız gereken önemli bir ders daha vardır: Moşe aslında Tanrı’dan iki istekte bulunur. Pasuk “ebera na veere et aarets atova – lütfen geçeyim ve o güzel ülkeyi göreyim” demektedir. İlk isteği Erets Yisrael’e girmek için Yarden nehrini geçmektir. İkincisi ise Erets Yisrael’i görebilmektir. Tanrı onun ilk isteğini reddeder. Moşe Yarden nehrini geçemeyecek ve ülkeye giremeyecektir. Ancak Tanrı ona Erets Yisrael’i göstermek için yüksek bir tepeye tırmanmasını ister. Moşe’nin hatası onun ülkeye girememesine neden olsa da bir şekilde o ülkeyi görebilmiştir. Moşe bundan en iyi şekilde yararlanmayı bilir.

Kötü bir karar verdiğimizi fark edersek, kendimize acıma ve üzüntü içinde yuvarlanmak asla yapılması gereken şey değildir. “Keşkeler” ile yaşamak – kendimize sürekli onun yerine bunu yapsaydım diye sormak bize sıkıntıdan ve üzüntüden başka bir şey getirmez. Bir yanlış yaptığımızda durumdan en iyi dersi çıkarmak ve öğrenmek için çabalamak gerekir. Doğru kararı vermiş olmayı dilemek yerine, kararımızı doğru vermek için çalışmak esastır.

Bazen insanlar geriye bakar ve kendilerinin veya çocuklarının bir eş seçerken doğru kararı verip vermediğini sorgularlar. Bazen insanlar geriye bakar ve hangi kariyere devam edecekleri veya hangi işe girecekleri konusunda doğru kararı verip vermediklerinin endişesini yaşarlar. Ebeveynler genellikle geriye bakıp ve çocuklarını yetiştirirken doğru kararları verip vermediklerini düşünürler. Ancak “eğer”lerle yaşamak bize yardımcı olmaz. Sadece bizleri mutsuz eder. Öncelikle sahip olduğumuz bütün güzelliklere bakarak “rav lah” ifadesine odaklanmak gerekir. Bütün güzellikler için şükretmek ve durumumuzu daha da iyi hale getirmek için çabalamak doğru bir davranış biçimi olacaktır.

Her şeyi yapmak: David Bat Şeva ile yanlış yaptığında Bat Şeva hamile kalır. Zamanın peygamberi o çocuğun yaşamayacağını David’e bildirir. Çocuk oldukça hasta olarak doğar. Kral David çocuğun iyileşmesi için dua eder, oruç tutar, ağlar ve Tanrı’ya yakarır. Yedi gün sonra ise çocuk maalesef hayatını kaybeder. David’in içinde bulunduğu durumu görenler krala bebeğin öldüğünü nasıl söyleyeceklerini düşünürken kral durumu anlar. Yerden kalkar. Yıkanır ve yemek yer. Kendisine şaşkınlıkla bakanlara da şöyle der: Bebeğin yaşam mücadelesi verdiği sürece yaşaması için ne yapılması gerekiyorsa yapmış, dua etmiş ve yakarmıştır. Bebek ne yazık ki terki hayat etmiştir ve artık yapılabilecek bir şey yoktur. Artık yaşama devam etme zamanıdır.

Kötü kararlarımızın sonuçlarına katlanırken izlememiz gereken model budur. Yapılmış, olmuş bitmiştir. Gereken dersleri çıkardıktan sonra geriye bakıp hayıflanmak yersizdir. Tanrı’nın bizlere nelere sahip olduğumuzu ve şükretmemiz gerektiğini anlatan “rav lah” ifadesini hatırlamak kendimizi daha iyi hissettirecektir.

 

DİVRE TORA
Rav İzak Peres

Size emretmekte olduğum sözün üzerine hiçbir şey eklemeyin ve ondan hiçbir şey eksiltmeyin. Tanrınızın size emretmekte olduğu emirleri gözetmelisiniz.

“Tanr’nın Baal Peor da ne yaptığını gören, sizin kendi gözlerinizdir. Şahsen tanık oldunuz ki Baal Peor un peşinden giden her bir kişiyi Tanrı senin içinden imha etti; ama siz Tanrı’nıza yapışık kalanlar bu gün hepiniz hayattasınız.”

Neden peor ile ekleme yapmayın cümlesinin ard arda yazılmıştır? Şöyle söylemek gerekir ki, hata yapan insanlar Tanrı’nın emirlerini ihlal etmek için değil, aslında onlar akıl yolunu takip ederek onun kontrolünde kalarak hata yapmaktadırlar.

Tora dedi ki “ eklemeyin ve çıkartmayın” yani emirlerin hiçbirinden zekanıza güvenerek ekleme çıkartma yapmayınız. Gözleriniz gördü ki “Tanr’nın Baal Peor da ne yaptığını gören, sizin kendi gözlerinizdir.”

Baal Peor konusunda da (putlar) herkesin amacı ona hizmet değildi. Aslında Tora ya ekleme yaparak Baal Peor’u aşağılamaktı çünkü buna hizmette ancak utanç verici davranışlarla gerçekleşebiliyordu. Aşağılama ek mitsvasını düşünen İsrail halkına Tanrı’nın verdiği cevap “işmido aşem elokeha” , ”Tanrı’n yok edecek” buradan öğreniyoruz ki, Tora’nın emirleri bir saç teli kadar basit değişikliğe bile izin vermeyen bir sistemdir. Hatta kişisel mantık ve düşüncelere de yer vermez. Çünkü Tora insanoğlunun herhangi bir ekleme ya da ölçüm yapmasından çok daha üstündür. Hikaye şöyle der: Gaon Ribi Azriel Z-tl reform ravları bu rabi ile görüştüler. Reform Ravı Ribi Azriel’e büyük bir heyecanla Tora’da ufak değişikliklerin, mitsvaların uygulanması açısından ne kadar faydalı olacağını anlatmaktaydı. Eğer istiyorsak kardeşlerimizin Tora’nın temel mitsvalarını korumalarını, reform ravı yüksek sesle ve heyecanla görevimiz günümüze uymayan, kalbimize ve yeni nesle hitap etmeyen mitsvaları kolaylaştırmak, değiştirmek ve hatta bazılarını iptal etmektir.

Rav Azriel cevap verir: Vaethanan peraşasında şöyle yazmakta; Size emretmekte olduğum sözün üzerine hiçbir şey eklemeyin ve ondan hiçbir şey eksiltmeyin. Bu pasukta Tanrı bize birisi kulağımıza bir şeyleri çıkartmak ki bu sayede daha iyi koruma ve yükselebilmeyi sağlasa, o zaman bile nesillere verilen bir şeyi eksiltmek veya eklemek yasaklanmıştır. Çünkü 613 emir bir ceviz yığını gibidir. Düzenli duran ceviz yığınından bir tane çekmek suretiyle bütün ceviz yığınının yıkılacağı kaçınılmazdır.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Kirada yaşayan biri “maaser” vermekten muaf mıdır?

Kirada yaşayan kişi yaşamını idame ettirebilecek kadar maddi varlığa sahipse “maaser” vermekle yükümlüdür. Ancak maddi olarak sıkıntı olacaksa “maaser” vermekten muaf kabul edilir.

AKLIMIZDAN GEÇENLER

Rav İsak Alaluf

Güzel ve ilginç bir soru geldi karşımıza: Aşkenazi sinagoglarının bazı kelimeleri Sefardi sinagoglarından farklı telaffuz ettiğini fark ettim. Bu iki varyantın kuramsal durumu nedir? Günlük olarak "İbranice" konuşan Aşkenazlar, sadece dualar için farklı bir telaffuz kullanıyorlarsa tutarlı mı davranırlar?

Rabimiz bu soruyu şöyle cevaplar:

Bugün İbranice dilinin özellikle dini ritüellerde iki tip teleffuz vardır. “Tav” harfinin içine nokta almayan ve bazı Arap kökenli Yahudilerde “thav” şeklinde okudukları harfi Sefarad olanlar “t” ancak Aşkenaz olanlar ise “s” şeklinde telaffuz ederler. Benzer şekilde sesli işaretlerden “kamats” dediğimiz ses genelde “a” şeklinde telaffuz edilirlen Aşkenaz olanlar bunu “o” sesi şeklinde okurlar. Şabat herkes için Şabat’tır ancak Aşkenaz kardeşlerimiz bunu “Şabbos” olarak da telaffuz ederler.

Her Yahudi'nin nasıl davranılacağına dair bir geleneği vardır. Bu, Yahudiliğin kıyafet, dua metni ve telaffuz gibi birçok yönünü içerir. Her Yahudi kendi gelenek ve göreneklerine uyar.  Nitekim Talmud, Yahudilerin Mısır'dan kılık değiştirmedikleri, isimlerini ve dillerini değiştirmedikleri için kurtarıldığını söyler.

HAFTANIN SÖZÜ

Onlar yukardaki yerlerinden yola çıktıkça, her ruh bir erkek ve dişidir. Ancak bu dünyaya inerken ayrılırlar, her biri kendi tarafına. Ve sonra onları tekrar birleştiren Yukarıdaki’dir. Burası O'nun münhasır alanıdır, çünkü hangi ruhun kime ait olduğunu ve nasıl bir araya gelmeleri gerektiğini yalnızca O bilir. (Zoar)