Yazdır

Haftanın Peraşası BülteniEmor ("Söyle") peraşası, Koenler, Koen Gadol ve Bet-Amikdaş'taki ibadet ile ilgili özel kanunlarla başlar...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

13 İyar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:47

8:01

-----

Yeruşalayim

6:52

8:07

Tel Aviv

7:02

8:04

   5 Mayıs

Tel Aviv

7:07

8:09

İstanbul

7:51

8:31

2012

İstanbul

7:58

8:38

E M O R

 Hatırlatmalar

ü  Omer 28

ü  6 Mayıs Pazar: Pesah Şeni

ü  10 Mayıs Perşembe: Lag Laomer

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Vayikra 21:1-24:23)

[www.chabad.org]

Emor ("Söyle") peraşası, Koenler, Koen Gadol ve Bet-Amikdaş'taki ibadet ile ilgili özel kanunlarla başlar. Bir insan, ölüyle temas ettiği takdirde, manevi saflığını kaybeder (="Tame" olur). Bu, kötü değil, aksine bazı durumlarda kaçınılmaz bir durumdur; sadece belirli bir arınma sürecini gerektirir. Normal Yahudiler'den farklı olarak, bir Koen'in ise, yakın bir akrabasının ölümü vesilesi dışında, bir cesetle temas ederek Tame olması yasaktır. Bir Koen boşanmış ya da karanlık bir geçmişi olan bir kadınla da evlenemez. Koen Gadol ise ancak bir bakire ile evlenebilir. Fiziksel bir kusuru olan bir Koen, Kutsal ibadette aktif olamaz. Kusurlu bir hayvan, korban olarak getirilemez.

Yeni doğmuş bir buzağı, kuzu veya oğlak, yedi gün boyunca annesiyle bırakılmalıdır. Bir hayvanı, yavrusuyla aynı gün içinde kesmek yasaktır.

Emor'un ikinci kısmı, yıllık "Kutsiyet İlanı" Günleri'ni, yani Yahudi takviminin bayramlarını listeler: 14 Nisan'da Pesah korbanı getirilir; Pesah'ın 2. günü ilk arpa hasadından Omer korbanı getirilir. O gün Omer sayımına başlanır ve 50. günde Şavuot bayramı kutlanır. 1 Tişri'de "Şofar sesinin hatırlanması" gerçekleştirilir; 10 Tişri'de kutsal bir oruç günü (Yom Kipur); 15 Tişri'de ise yedi gün boyunca çardaklarda yaşamamız ve dört tür bitki ile bazı işlemler yapmamız gereken Sukot Bayramı vardır.

Emor, Tanrı'ya küfrettiği için idam edilen bir adamla ilgili olay, adam öldürmenin cezası (idam) ve bir kişiyi yaralamanın veya malını mülkünü yıkmanın cezası (parasal tazminat) ile sona erer.

KENDİ HIZIMIZA YETİŞMEK

[Rabi Naftali Loewenthal / tannentorah.com]

 

Bene-Yisrael Mısır'ı terk ettikleri zaman "ileriye doğru büyük bir sıçrama" yaşadılar. Kısa bir süre içinde umutsuz kölelikten özgürlüğe doğru ilerlediler. Otoriteler bize, onların yeni ve önemli bir görevle karşılaştıklarını, onun da kendi kendilerine yetişmek olduğunu söylerler. Bu da Pesah ile Şavuot arasında "Omer saymanın" açıklamalarından bir tanesidir. Pesah'ın ikinci akşamından itibaren, günbegün saymaya başlarız. Yedi hafta, yani kırk dokuz gün sonra, Tora'nın Sinay Dağında verilişini kutlayan Şavuot gelir.

Günleri teker teker sayma işlemi kişinin kendini düzenli olarak adım adım geliştirme çabası olarak açıklanır. Mısır'ı terk etmek ileriye doğru bir sıçrayıştı, en derinlerden zincirleri kırıp ilerleme kaydetmekti. Ama bu olduktan sonra kişinin kendi kendisine yetişme, bir ulus ve birey olarak gerçek ve kalıcı özelliklere ulaşma ihtiyacı gelir.

Aksi takdirde Mısır'ı terk ederek elde edilen özgürlük kolaylıkla kaybedilebilirdi. Mısırlıların kölesi olmak yerine, bir başka şeyin kölesi olabilirlerdi. Kabalist öğreti yedi haftanın, bir karakterin yedi farklı yönünü, kişinin temel yapısını oluşturan duygusal yeteneklerini (Sevgi, Ciddiyet, Merhamet, Zafer arzusu, Teslimiyet, Adanma ve İcra Etme) simgelediğini öğretir. Yedi hafta bu yapıyı geliştirme ve daha istikrarlı kılma fırsatını sağlıyordu. Bene-Yisrael Sinay Dağı'nda Tanrı ile karşılaşmaya ve O'nun Tora'sını almaya, ancak öz gelişimle dolu bu dönemden sonra hazır oldular.

Bu arayış asırlar boyunca bireyler için de geçerli olmuştur. Pesah bayramında yaşanan yükselişten sonra Omer'i sayma dönemi bu deneyimi özümseme çabasını ifade eder: bu da kişinin yeni bir manevi özgürlük seviyesine ulaşması için kendini gerçek ve kalıcı bir şekilde değiştirmesidir.

Bu kavramı aynı zamanda günümüzde bir bütün olarak topluma uygulayabiliriz. Geçen yüzyılda teknolojik gelişimde büyük bir sıçrama yaşadık ve bu bize çeşitli konforları ve özgürlüğü sağladı. Ancak bu özgürlük ve güç beraberinde tehlikeli bir istikrarsızlık da taşır. Bunu elli sene önce yaşanan dehşetli olaylarda ve günümüzün toplumsal sorunlarında görürüz.

Modern dünyamızın da "Omer saymaya", adım adım ilerlemek için çaba göstermeye, içsel yaşamlarımızı, kişisel ahlakımızı, duygularımızın etkileşimini geliştirmeye ihtiyacı vardır. İnsanlar özgürlüğe sahip midir, yoksa kendi arzularının daha da çok kölesi mi olmaktadırlar?

Tora öğretileri sadece bir Yahudi evini nasıl yürüteceğimiz değil, aynı zamanda nasıl sağlıklı ve adil bir toplum yaratacağımız konusunda da bize rehberlik eder. Yedi Noah Kanunu bütün insanların nasıl yaşamaları gerektiğini tanımlar. Modern yaşamın şartları içinde uygulanan bu kanunların zorunlu kıldığı olumlu görevler ve kısıtlamalar, sınırlar üstündeki vurgular sayesinde kendi gelişimimize yetişme arayışına girebiliriz. Birer beşeri varlık olarak içsel yapımızla meşgul olarak kendimizi evrensel olarak Tanrı ile karşılaşmaya ve Peygamberlerin vaat ettikleri gerçek mükemmel dünyayı keşfetmeye hazırlayabiliriz.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

GENÇLİKTE EĞİTİM

 

Elişa Ben Avuya omer: Alomed yeled lema u dome? Lidyo ketuva al neyar hadaş, vealomed zaken lema u dome? Lidyo ketuva al neyar mahuk. (Pirke Avot 4/20). Elişa ben Avuya der ki: Eğitim gören bir çocuğu neye benzetebiliriz? Kullanılmamış yeni bir kâğıda yazılan yazıya benzer. Yaşlı bir kişi eğitim görürse kullanılmış silik bir kâğıda yazı yazmaya benzer.

Elişa ben Avuya öğretisinde şöyle demek ister: Kullanılmamış bir kâğıda mürekkeple yazı yazıldığında çok uzun bir müddet okunaklı kalır. Buna benzer genç ve taze beyinler eğitim gördüklerinde yaşam boyu hafızalarında kalır.

Kral Şelomo şöyle der: Hanoh lanaar al pi darko, gam yi yazkin lo yasur mimena. ( Mişle22/6) Genci tutması gereken yola göre yetiştir ki, yaşlandığında dahi o yoldan ayrılmasın.

Eğitim çocukların körpe ruhunda derin izler bırakır. Yaşam boyunca hal ve gidişlerinin düzgün olmasını sağlar. Gençlerin taze beyinlerini süngere benzetebiliriz. Gençken elde edilen bilgiler, yaşlılıkta dahi unutulmaz.

Yermiya Peygamber şöyle der: Tov lagever ki yisa ol bineurav (Eha 3/27)  Ne iyidir genç adama ki eğitim yükünü taşır.

Rabi Elişa eğitim gören yaşlıyı kullanılmış silik bir kâğıda benzetiyor. Sebebi ise onun yaşadığı devirde kâğıt çok değerli idi. Aynı kâğıda birkaç kez silerek yazı yazarlardı. Son yazılan yazılar çok okunaksız olurdu.

Yaşlı kişiyi de buna benzetmişlerdir. Çünkü seneler ilerledikçe hafıza zayıflar. Öğrenim çok daha zorlaşır. Aynı zamanda yaşlı kişinin ömrü öğrendiklerini uygulamak için maalesef azalmıştır. Öğrenimin esas gayesi onları hayatta uygulamaktır. Genç adam eğitim gördükçe kendini geliştirir. Yaşlı kişi ise yaşam boyu edindiği hal ve gidişini düzeltmesi çok zordur.

Aynı zamanda genç kişi öğrendiklerini başkalarına iletme şansına sahiptir. Öğrettikçe bilgilerini daha çok artırır.

Rabi Yeuda şöyle der: Arbe Tora lamadti mirabotay umitalmiday yoter mikulan (Makot 10/A) Hocalarımdan çok bilgi edindim, fakat öğrencilerimden çok daha fazlasını öğrendim.

Aslında bu öğretilerin sebebi gençleri uyarmaktır. Bazı kişiler şöyle düşünebilirler. Önümde uzun bir ömür var. Önce keyfimi süreyim daha sonra eğitime önem veririm.

Rabilerimiz böyle düşünenleri bu şekilde uyarıyorlar: Al tomar lihşeefne eşne şema lo tipane (Pirke Avot 2/4) Müsait olduğum vakit öğrenimi sürdürürüm deme, belki hiç bir zaman müsait olmayabilirsin.

Uzun bir zaman geçtikten sonra eğitime başlarsan, artık çok zorlanırsın. Eski ve silinmiş bir kâğıda yazı yazmaya benzersin.

Kral Şelomo şöyle der: Uzhor et boreeha bime bahruteha ad aşer lo yavou yeme araa veigiu şanim aşer tomar en li baem hefets. (Koelet 12/1). Zor günler gelmeden, artık zevk alamıyorum diyeceğin yıllar yaklaşmadan, gençlik günlerindeyken seni yaratanı hatırla.

Bazı yorumcular şöyle derler: Aslında her yaşta kendini genç hisseden kişi öğrenime açıktır. Eğitimin yaşı yoktur. Ne mutlu o kişi ki, yaşam boyu kendini genç hisseder.

Eğitim dolu bir yaşam dileğiyle.

Tekrar görüşmek üzere.

Rav Moşe Benveniste

 

MAASE

Sevgi

"Üzerinde kusuru olan herhangi [bir hayvanı korban olarak] getirmeyin, zira [Tanrı'nın Huzuru'nda] sizin adınıza kabul sağlamayacaktır" (Vayikra 22:20)

Rabi Yisrael Baal Şem Tov Slutzk şehrinde iken bir keresinde bir Tora öğrenim salonundan geçiyordu. Bu geniş oda büyük bir coşku ve zevkle çalışan Talmud âlimleriyle doluydu. Baal Şem Tov "bu oda tamamen Tora ile dolu" dedi. "Esasında o kadar dolu ki, içeri giremiyorum - kendimi içeriye sıkıştırmak için bile yer yok."

Baal Şem Tov daha sonra bu yorumuna açıklık getirdi: "Zoar bize Tanrı sevgisi ve korkusunun mitsvanın iki ucu olduğunu, her olumlu eylemimizin Tanrı'ya doğru ‘yükselebilme' yeteneğiyle aşıladığımız ve Tanrı'ya arzulanan bir adak olarak kabul edilme yöntemi olduğunu anlatır. Kişi teknik olarak, bir mitsvayı, eylemin ‘hacminin' tamamen gerçekleşebileceği en mükemmel şekilde uygulayabilir; ama eğer Tanrı sevgisi ve korkusu içine işlememişse, onu yukarıya taşımak için gerekli iki uzuvdan yoksundur. O zaman da, o eylem çok aşağılarda, kişinin yaya kalmış öz-sınırlı varlığının bir parçası olarak kalır."

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

Melaha 10: LAŞ - Hamur Yapmak/Yoğurmak

 

Şabat günü yeni bir karışım oluşturacak şekilde bazı malzemeleri birleştirmeye dair kurallar.

 

Av Melaha: Un ve suyu karıştırmak (ve hamur yoğurmak)

Temel Prensip: Talmud'da ve 10-15. Yüzyıl otoriteleri arasında bu melahanın temel prensibini tanımlama açısından farklı yaklaşımlar vardır.

Birinci görüş bu melahayı katı ve sıvıyla hamura benzer bir madde oluşturma olarak görür. Bu yaklaşım Sefarad ekolüyle uyum içindedir.

Diğer görüşler bu melahaya, katı bir madde (hamura benzemesi şart değil) oluşturmak üzere farklı kıvamları olan herhangi iki malzemeyi birleştirmek olarak bakar. Bu yaklaşım Aşkenaz ekolüyle uyum içindedir.

Toladalar:

İlk görüşe göre: Gerçek hamur yapımı, su-çimento karışımı, alçıdan kalıp hazırlamak.

Diğer görüşe göre: Yukarıda sözü edilenlerin yanı sıra, kumla suyu karıştırmak, yumurta ve patates salatası hazırlamak (küçük parçalar halinde), ketçap ile mayonezi karıştırmak, yoğurda şeker veya reçel katmak.

LAG LAOMER

[www.chabad.org.il / Haftanın Peraşası 5762 - Emor]

Nedir? Omer'in 33. günü Rabi Şimon Bar Yohay'ın ölüm yıldönümüdür. Rabi Şimon, oğlu Rabi Elazar'la birlikte uzun bir süre bir mağarada yaşamış ve Tora'nın birçok mistik sırrını ortaya çıkarmıştı. Kabala'nın en önemli kitabı olan Zoar, onun eseridir. Rabi Şimon, öldüğü gün yas tutmak yerine düğün kutlamaları yapılmasını vasiyet etmiş, öldüğünde evi büyük bir ışıkla kaplanmıştı. Bu kutsal kişinin anısına Lag LaOmer'de büyük ateşler ve bol ışık yakmak adettir. Lag LaOmer, temelde Kabala geleneğine bağlı küçük çaplı bir bayramdır.

 

Dünyayı Cezadan Kurtarmak: Rabi Şimon'un kutsiyet düzeyi ile ilgili olarak Talmud'da şu örnek verilir: Rabi Şimon'un düzeyi sayesinde, tüm dünya, onun doğduğu zamandan ölümüne kadar olan sürede hak ettiği cezadan kurtulabilir. Yanına oğlu Elazar da katılsa, bu, dünyanın yaratılışından Rabi Şimon'un ölümüne kadarki süreyi kapsar. Onların yanına Uziyau'nun oğlu Yotam da katılsa, dünya, kuruluşundan sonuna kadar hak ettiği tüm cezadan kurtulabilir (Talmud - Suka 45b).

 

Yüksek Düzey: Rabi Şimon'la ilgili şunlar söylenir: Gerçekten yüksek düzeye sahip kişiler oldukça az sayıdadır. Eğer böyle bin kişi varsa, Rabi Şimon ve oğlu Rabi Elazar onların içindedir. Eğer böyle yüz kişi varsa, Rabi Şimon ve oğlu Rabi Elazar onların içindedir. Eğer böyle iki kişi varsa, bunlar Rabi Şimon ve oğlu Rabi Elazar'dır (Talmud - Suka 45b).

 

Meron: Rabi Şimon Bar Yohay ve oğlu Rabi Elazar, Meron'da gömülüdürler. Her yıl Lag LaOmer'de burada büyük kalabalıklar toplanır ve kutlamalar düzenlenir. Bu açıdan burası "Sevinç Çadırı" olarak adlandırılır. Buraya gelen kişiler, Tora yolunda kuvvetlenirler.

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Ebeveynin Huzurunda Ayağa Kalkmak

1. Oğul berberde sırasını beklerken oturuyorsa, babası oraya girdiği takdirde ayağa kalkmakla yükümlüdür. Ama eğer o sırada tıraş oluyorsa ayağa kalkma hakkı yoktur, zira berberin işini engellemiş ve zamanını çalmış olacaktır. [Sırf babasını onurlandırmak için ayağa kalkıp berbere bu kaybını telafi etmek zorunda da değildir, zira ebeveyni onurlandırma mitsvasında masraflar temel olarak ebeveynin kendi parasıyla karşılanır.] Eğer o sırada berber bir şey almaya gittiyse ve saçının bir kısmı tıraşlı bir kısmı uzun haldeyse, babası için ayağa kalkmalı veya kalkmadığı için özür dilemelidir.

2. Bir evlat pijamalarıyla yatağında yatarken annesi veya babası odaya girdiği takdirde ayağa kalkmakla yükümlüdür. Eğer bu zor geliyorsa anne veya babasından bunu mazur görmelerini arz etmelidir.

3. Babası veya ravı ile herkesin mayoyla olduğu bir havuzda olan bir kişinin bu halde ayağa kalkmakla yükümlü olmadığı görüşünde olanlar vardır, zira bu kıyafet onurlandırma kavramına uygun değildir. Ama eğer giysileri üzerindeyse ayağa kalkmalıdır. Ama uygulamada, anlaşıldığı kadarıyla, mayoyla bile olsa onların önünde ayağa kalkmalı veya kendisini mazur görmelerini arz etmelidir.

4. Bir oğul babasının başkalarını da davet etmiş olduğu bir ziyafet veya kutlamaya davet edildiğinde, babası konuklarına içki ikram ettiği sırada kendisine geldiğinde, eğer babasından kendisini hoş görmesini arz etmediyse, ayağa kalkmalıdır.

5. Oğul yemekle meşgulken babası oraya gelirse oğul ayağa kalkmalıdır. Gerçi Hahamlarımız "yemek yerken ayağa kalkan kişi ölüme yakındır" (Talmud - Gitin 70a) diyerek bunun tehlikeli olabileceğine işaret etmişlerdir, ama doyana kadar yemiş olup aniden ayağa kalkan birini kastetmişlerdir; ama az yemişse veya biraz ara vermişse ayağa kalkmasında sakınca yoktur ve bu değerli mitsvayı kolayca yerine getirebilir.

 

                                                                                             

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Çok fazla insan, ama çok az adam var.

-- Robert Zend

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.