Bu Hafta İçin Saatler

18 ADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:03

18:00

-----

Yeruşalayim

17:08

18:25

Tel Aviv

17:23

18:22

11 MART

Tel Aviv

17:

18:27

İstanbul

18:50

19:33

2023

İstanbul

18:59

19:42

İzmir

18:53

19:44

İzmir

19:00

19:51

Kİ TİSA- כי תשא


ŞABAT PARA

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot 30:11-34:35)

Yisrael halkına, her kişinin yarım gümüş şekel ile Mişkan'a katkıda bulunması söylenir. Mişkan'daki su havuzu, meshetme yağı ve tütsüsü ile ilgili talimatlar verilmiştir. "Bilge yürekli" zanaatçılar Betsalel ve Aoliav, Mişkan'ın inşaatı ile görevlendirilirler ve halka Şabat'a uyması tekrar emredilir.

Moşe Sinay Dağı'ndan beklenen zamanda dönmeyince, halk altın bir buzağı yapar ve bazıları ona doğrudan tapar. Tanrı, doğru yoldan sapan ulusu yok etmeyi önerir; ancak Moşe, onlar için araya girer. Moşe dağdan inerken, üzerinde On Emir'in hak edilmiş olduğu Tanıklık Levhaları'nı taşımaktadır. Halkı putun etrafında dans ederken görünce, levhaları kırar, Altın Buzağı'yı öğütür ve başlıca suçluları ölümle cezalandırır. Sonra Tanrı'ya doğru döner ve şöyle der: "Eğer günahlarını bağışlarsan [çok iyi]. Yoksa lütfen beni yazmış olduğun Kitabın'dan sil!" (Şemot 32:32).

Tanrı affeder; ama halkın günahlarının birçok nesil süresince hissedileceğini söyler. Tanrı önce onlarla birlikle meleğini göndermeyi önerir; ama Moşe, Tanrı'nın, Erets-Yisrael'e giderken Halkı'na Bizzat eşlik etmesi için ısrar eder.

Moşe iki yeni levha hazırlar ve bir kez daha dağa tırmanır. Tanrı orada anlaşmayı bu İkinci Levhalar'a tekrar yazar. Dağda iken Moşe'ye İlahi Merhametin On Üç Niteliği hakkında bir vizyon da gösterilir. Geri döndüğünde Moşe'nin yüzü öylesine ışıldamaktadır ki, yüzünü bir maskeyle örtmek zorunda kalır. Bu maskeyi sadece Tanrı ile konuşurken ve halkına Tanrı'nın kanunlarını öğretirken çıkaracaktır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

TSADİK YEDİ KEZ DÜŞER AMA KALKAR

Hiç kolay değil: Anlaşılması asla kolay olmayan altın buzağı yanlışı Bene Yisrael’in günümüze kadar sıkıntılarını çektiği bir günah konumundadır. Het Aegel günahının kapara olması anlamına gelen “para aduma” yani kızıl inek mevzuu birçok sene Ki Tisa peraşasının Şabat Para’ya denk gelmesi ile karşımıza çıkar.

Burada anlaşılması zor olan sayısız mucize ve olaya tanık olan Bene Yisrael’in sadece kırk gün geçmesine rağmen nasıl bu yanlışa saptıklarıdır. Genellikle burada yapılan açıklama “erev rav” dediğimiz karışıklıkların bu yanlışı yaptığı yönündedir. Levi kabilesinin cezalandırma operasyonu sırasında Tora toplumdan üç bin kişi gibi bir nüfusun bertaraf edildiğini belirtir. Rabiler bertaraf edilenlerin “erev rav” dediğimiz karışıklıkların ta kendileri olduğunu anlatır. Ancak olayı daha da anlaşılmaz kılan Moşe’nin “kim Tanrı’nın yanındadır” ifadesine sadece Levi kabilesinin yanıt vermesidir. Levi kabilesi Mısır’da avoda zara batağına düşmeyen tek kabiledir. Her kabile bu yanlışa sürüklenmiş ancak Levi kabilesi kendilerini soyutlamayı başarmışlardır.

Olay Sinay tecrübesinden çok kısa zaman geçtikten sonra meydana gelmiştir. Aradaki zaman kısadır. Birkaç sene sonra meydana gelmesi anlaşılmazlığı azaltacaktır ancak olay sadece kırk gün sonra meydana gelir. Bu da durumu daha da zorlaştırır. İlginç bir yaklaşımla RaMBaN çocuklarına musar yani etik vermek isteyenlerin bu olayı anlatmalarını önerir.

İnanç eksikliği: Aazinu peraşasında Moşe’nin söylediği şarkıda “banim lo emın bam” ifadesi yer almaktadır. Bu çocuklar emuna yani inanç eksikliği olan kesimdir. Bu günahın nasıl geliştiği öncesi ve sonrası teşuva kaplarını zorlamak isteyenlere en zor şartlar altında bile umut olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bene Yisrael’in bu yanlışı yapmaları üzerine etraftaki topluluklar artık Bene Yisrael için umut olmadığını Teilim üçüncü bölümdeki “rabim omerim lenafşi en yeşuata – birçokları canım için kurtuluş yoktur” şeklinde belirtmektedirler. Halbuki bu olayın sonrasında meydana gelenler kurtuluşun pek ala mümkün olduğunu göstermektedir.

Hupa dediğimiz düğün töreni üzerinden henüz kırk gün geçmiştir. Bene Yisrael “naase ve nişma” diyerek Hupa altında Tora ile bir evlilik gerçekleştirmişken sadece kırk gün sonra Hupa altında alakasız bir gelinin olması ne kadar kabul edilebilir? Evet olay doğal seyre ve mantığa oldukça aykırıdır.

Tsadik yedi kez düşer ve kalkar: Ancak Gemara Masehet Avoda Zara bu olayı anlamanın insanların teşuva yapmaları için onlara bir güç vereceğinin altı çizilmektedir. Gemara bu öğretiyle insanoğlunun zaman zaman düşebileceğini ve yıkım yaşayabileceğini ama kalkmayı da bilmesi gerektiğini paylaşır. Mişle’de pasuk “şeva yipol tsadik vekam – tsadik yedi kez düşer ve kalkar derken ayapa kalkma çabalarını desteklemektedir.

Devarim peraşalarında kalbimizdeki “orla” dediğimiz kısmı kesip atmamız emredilmektedir. Nasıl ki orla Berit mila ile atılmaktadır kalpteki orlanın da uzaklaştırılması şarttır. Bene Yisrael Mısır’da kaldıkları iki yüzü aşkın sene içinde ortama ve topluma uyarak “avoda zara” yapmışlardır. Bunun sonucunda da kalplerde bi safsızlık meydana gelir. İşte Devarim peraşalarında bu safsızlığın kesilip atılmasının önemine işaret edilmektedir. O “orla” onlara hata yaptırmaktadır. Bu yüzden de yollarını terk etmeleri ve doğruyu bulmaları oldukça zordur. Anne karnında bulunan ve onun beslendiği ile beslenen çocuk misali Bene Yisrael de Mısır’daki putperest ortamdan yemiş, içmiş ve etkilenmiştir. Bu etki o kadar güçlüdür ki Devarim kitabının sonunda Moşe halka hitap ederken “vatiru et şikutseem – iğrenç şeyleri gördünüz” der. Halbuki Bene Yisrael kırk yıllık çöl yolculuğunda toplumlardaki putperestliği görmemiştir. RaMBaN bu etkinin ortada bir avoda zara olmasa dahi kırk yıldır devam ettiğini öğretir. Bu yüzden Moşe son hitabında bir kişi, aile veya kabilenin bu yanlışın ardından gitmesi durumunda uyarılması ve yolunu değiştirmesi gerektiğinin altını çizer.

Moşe Rabenu bu zor durumda halkını savunur. “Vayhal Moşe” ile başlayan ilk konuşmada Moşe Tanrı’ya Mısır çıkışını hatırlatır. Rabiler neden bunun hatırlatıldığı konusunda çeşitli fikirlere sahiptirler. Aslında Moşe sağlam bir savunma ile Tanrı’nın karşısına çıkar. Avraam ile Tanrı arasındaki “Ben Abetarim” anlaşmasında hangi ülkede toplumun dört yüz sene süresinde köle olacağı belirtilmemiştir. Moşe Bene Yisrael’in çok uzun süre köle olarak putperest bir ortamda bırakıldığını ve bu nedener putperestlikten etkilendiğini giriş konuşmasında Tanrı ile paylaşır. Rabiler bunu buşluk pazarında parfüm dükkanında bulunmaya benzetir. Başka bir şeyin olmadığı yerde Bene Yisrael elbette durumdan etkilenecektir.

Yanlışlarından dönen ve teşuva yapan insan hataya karşı zayıf olduğundan her an yanlışa dönmeye müsaittir. Sigara ve alkol bağımlıları bu bağımlılıktan kurtulduktan sonra bir kez daha sigara veya alkole başlamamak için çaba gösterirler. Zaten bir ke vücutta tahribat yapmış olan bağımlılık en ufak bir etkide tepki vermeye başlar ve bağımlılıktan kurtulan kişi uzun yıllar sonra bile bir anda geri dönebilir.

Teşuva yapanlar da buna benzer. Günahla karşılaşmamak için gerekli çaba gösterilmezse önce küçük ihlallerle bu kapılan yeniden zorlanmaya başlanır. Sonunda da istenmeyen şey olur ve eski yaşamlarına dönmek kaçınılmaz hale gelir.

Bene Yisrael her zaman uyanık olmak zorundadır. Her insan ve toplum gibi hataya düşme olasılığı her zaman mevcuttur. Uyanık olmak gittiği yolu bilmek ve Tora eğitimi kişiyi yanlış yollara sağmaktan kurtaracaktır.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskinazi

"PESOL LEHA" - ŞİMDİ SIRA SİZDE!

Akadoş Baruh U, Yisrael Milletini Mısır’dan çıkarıp, kutsiyetin doruklarını yükseltir.

Yisrael Milleti, "Tuma" kuvvetleri tarafından oynatılan bir senaryo sonucunda, Moşe Rabenu’nun gelmediklerini gördüklerinde, Tanrı ile aralarında elçilik görevi yapabileceğini düşündükleri altından bir buzağı yaparlar.

Pasukların gidişatı iyi takip edildiğinde görülecek ki, Akadoş Baruh U, onlara altın buzağıyı yaptıkları için değil, buzağıyla içki edip dans ettikleri için kızmaktadır.

Teşuva kapılarından yeni girmiş bir kişi, kendisini ayaklarının altında sanki sihirli bir kutsiyet halısı varmış gibi hisseder. Her yaptığı mitsva o kadar anlamlı, o kadar keyiflidir ki, kendi kendine “kanatlarım olmadan da uçabiliyorum” demektedir.

Bu güzel his, yavaş yavaş ortadan kalkar, işin içine girildikten sonra heyecan kaybolur, yeni arayışlara girilir ve sonra mitsvalar rutin bir şekilde yapılmaya başlanır.

Tahminimce istinasız hepimiz böyle bir hisse kapılmışızdır. Kendimizi etrafımızdaki insanlardan farklı hisseder, kahraman olmanın verdiği hisle gücümüz yettiği kadar uçmaya çalışırız.

1.Tabletler verilmeden evvel, Akadoş Baruh U, bizleri Mısır'daki tuma’dan çıkarıp, kutsiyetin doruklarına ulaştırmıştır.

Altın buzağı günahının sonucunda, 1. Tabletlerin kırılmasıyla beraber,  bu hafta okuduğumuz peraşada 2 kelime geçmektedir.

Aş-em Yit-barah, Moşe Rabenu’ya şöyle demektedir: “Pesol leha”, 2. Tabletleri çabalayarak kazıyarak sen yazacaksın, bu andan itibaren kutsiyet yolunda sizlerin çalışması gerekiyor.

1.Tabletlerde sizler hiçbir çaba göstermeden, Ben bütün Yisrael milletini, Peygamber seviyesine getirdim ama uğraşılmadan çalışılmadan elde edilen kutsiyet, sizlere sadece dışsal kutsiyet kazandırdı, bu noktadan itibaren sizlerin içsel kutsiyet kazanmanız gerekmektedir.

Tanrı’nın İbadeti, Ramhal’in Mesilat Yeşarim’de bahsettiği gibi basamak basamak çıkılan, ciddi bir çaba gösterilmesi gereken, Gelecek Dünya’yı, bu dünyada yaşama amaçlı, hayat denilen uzun soluklu, iyi ve kötünün karmaşasında iyiyi seçebilme sanatıdır.

İşte bir insan teşuva yoluna girdiği zaman, Akadoş Baruh U, o kişinin içerisinde bir ateş yakmaktadır.

Belli bir zaman geçtikten sonra, Akadoş Baruh U yakmış olduğu dışsal ışığı (1.Tabletler) geri alıp, bizlere şöyle demektedir:

Şimdi ateşi yakma sırası sizde, “Pesol Leha”, çalışmaya başlayın, ama şimdi yakacağınız bu ateş, dışsal değil, içsel olmalıdır (2.Tabletler).

Yüce Tora’mız, tam 10 kere farklı peraşalarda, Tora’nın ateşle bağlantısından bahsetmektedir. Tora’nın verdiği mesaj açıktır:

Yahudi ne kadar fazla derinlemesine Tora öğrenirse, içindeki içsel ateş de o seviyede büyümektedir.

Yakılacak bu ateşin canlı kalması için yapılması gereken şey, “Bene Aliya” yani ruhaniyet yolunda yükselme isteği olan, ateşin canlı olduğu kişilerle beraber olmaktır.       

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

BARUH U UBARUH ŞEMO ile AMEN yanıtının verilmesi

Kişi duyduğu her beraha için “baruh U ubaruh Şemo” ifadesi ile “amen” cevabını vermelidir. Beraha duyduğu kişi altı yaşından küçük bir çocuk ise “amen” denmemelidir. Hazan olan kişi her baraha sonunda biraz beklemeli ve topluluğun “amen” cevabı vermesine fırsat tanımalıdır.  

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Purim'den önce Rabi bir tabak koyar ve herkese yarım şekel veya eşdeğeri vermelerini söyler. Bunun Bet Amikdaş döneminde halka korbanlık satın almak için yapıldığını anlıyorum. Ama bugün konunun ilgisini nasıl kurabiliriz? Ki Tisa peraşası da bu mitsva ile başlar.

Rabimiz bunu soruyu şöyle cevaplar:

Tora her Yahudi'ye yılda bir Yarım Şekel bağışlamasını söylediğinde, kanuna göre herkes tam olarak aynı miktarı vermelidir. Zengin olsalar ve daha fazlasını vermek isteseler bile, hiç kimsenin bir Yarım Şekelden fazla vermesine izin verilmez!

Birinin daha fazlasını vermesi neden yasaktır?

Cevap şu ki, Tanrı'nın büyük planında her Yahudi eşit derecede değerlidir. Bir kişi doğuştan güçlü bir şekilde duvarcı olursa, diğeri keskin bir zihinle doğup beyin cerrahı olursa, her biri topluma kendi önemli katkısını yapar. Hiçbiri diğerinden daha fazla veya daha az değerli hissetmemelidir. Daha fazla yetenekle doğmanın bir şekilde insanı daha iyi yaptığını düşünmek yanlıştır. Talmud, kazandığımız tek şeyin iyi ismimiz ve karakterimiz olduğunu söyler. Diğer her şey bir hediyedir. Rabi Zelig Pliskin'in sözleriyle, gerçek benlik saygısı, yüzeysel statü belirtilerine değil, ruhsal gelişiminize odaklanmaktan gelir. Çünkü hiç kimsenin "paketi" doğası gereği diğerinden daha iyi değildir.

Yine de başka bir soruyla karşı karşıyayız: Tora neden herkese Yarım Şekel vermesini emrediyor. Miktar olarak tam şekel de aynı olarak toplanabilirdi.

Cevap, Yahudi halkının bölünmez bir bütün olduğu ve birbirimiz olmadan hedeflerimize ulaşamayacağımızdır. Kabalistler, Sina Dağı'nda 600.000 Yahudi ruhunun durduğu gibi, Tora'da da 600.000 harf olduğunu (harfler arasındaki beyaz boşluklar dahil) açıklar. Çünkü bir Sefertora nasıl bir harfi bile eksikse geçersiz olduğu gibi, bizim insanımızdan bir Yahudi bile uzaklaşmışsa Yahudi halkı da eksiktir.

Her Yahudi çok önemlidir, bütünün bölünmez bir parçasıdır. Bu nedenle, kendilerinden uzaklaşmış olabilecek Yahudi kardeşlerimize ulaşmak çok önemlidir. Sadece kendi iyilikleri için değil, onların yokluğundan etkilenen Yahudi toplumunun da iyiliği için onları geri getirmek gerekir. Bu şekilde, Yarım Şekel fikri, Moşe'nin zamanında olduğu kadar bugün de geçerlidir!

HAFTANIN SÖZÜ

İnsan hikmetinin çoğunu gece öğrenir. (RaMBaM)