Bu Hafta İçin Saatler

4 ADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:53

18:10

-----

Yeruşalayim

16:58

18:15

Tel Aviv

17:12

18:12

25 ŞUBAT

Tel Aviv

17:18

18:17

İstanbul

18:35

19:16

2023

İstanbul

18:43

19:26

İzmir

18:37

19:28

İzmir

18:46

19:37

TERUMA- תרומה

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot 25:1-27:19)

Yisrael halkının on beş malzeme ile katkıda bulunması istenir: Altın, gümüş ve bakır; mavi, erguvani ve kırmızı yün; keten, tiftik, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharat ve bazı değerli taşlar. Tanrı, Moşe'ye bunlarla "Benim Adıma bir Kutsal Mekan yapsınlar; böylece içlerinde barınacağım" (Şemot 25:8) der.
Moşe'ye, Sinay dağının tepesinde, Tanrı'nın barınacağı bu mekanın nasıl inşa edileceği hakkında, halk çölde yolculuk ederken kolayca sökülmesi, taşınması ve yeniden monte edilmesi için ayrıntılı talimatlar verilir.
Mişkan'ın iç odasında, sanatsallıkla işlenmiş bir perdenin arkasında, üzerinde On Emir'in hak edildiği olduğu Tanıklık Levhaları'nı içeren sandık (Aron Aberit) bulunacaktır. Sandığın kapağının üzerinde, saf altından yapılmış, kanatlı iki melek figürü (Keruvim) yer alacaktır. Dış odasında yedi kollu Menora ile üzerine özel ekmeklerin yerleştirildiği Masa olacaktır.
Mişkan'ın üç duvarı, dik duran 48 kalasın birbirine eklenmesinden meydana gelecektir. Bu kalasların her biri altınla kaplanmış olup, gümüşten yapılmış bir çift temel yuvaya yerleştirilecektir. Tavan, üç kat örtüden oluşacaktır: [a] çok renkli yün ve ketenden işlenmiş goblenler; [b] tiftikten yapılmış bir örtü; (c) koç ve Taha derilerinden yapılmış ikinci bir örtü. Mişkan'ın ön cephesinde, beş direkle tutturulmuş, işlemeli bir perde olacaktır.
Mişkan ve onun ön tarafında bulunan bakırla kaplanmış Mizbeah'ın etrafı, keten perdelerle çevrelenecektir. Bu perdeler 60 tahta direk sayesinde ayakta duracak, direkler bakır kazıklarla desteklenecektir. Direklerin üzerinde gümüş çengeller ve süslemeler bulunacaktır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

İSTEKLİ, TEMİZ, İSTEĞE BAĞLI OLARAK HEVESLE VERMEK

Bağış toplayalım: Mişpatim peraşasının hemen ardından gelen Teruma bölümü Tanrı’nın “veyikhu li teruma” sözleriyle başlayan bağış toplama emrini iletir.

Bu iki peraşanın birbiri ardından gelmesi ile ilgili olarak Sukat David adlı kaynak Bene Yisrael’in verdiği “naase ve nişma – yapacağız ve dinleyeceğiz” sözüne atıfta bulunur. Sukat David’e göre bu söz Tanrı’dan bir karşılık beklemeden son derece saf duygularla verilmiştir. Sforno görüşünde Bene Yisrael’in bu sözle sadece Tanrı’ya ibadet edeceklerine dair söz vermiş bunu da içten gelen duygularla ifade ettiğini öğretir. Bunun üzerine Tanrı saf duygularla Kendine yaklaşan ve bu sözü veren Bene Yisrael’in yine “leşem şamayim” saf ve temiz duygularla Tanrı adına bağış yapacaklarını görmüştür. Pirke Avot daha birinci bölümünde “çıkar karşılığı Tanrı’ya ibadet edenlerden olmamamız gerektiğini” anlatmaktadır. Bu da Yahudi yaşam felsefesinin en temek görüşlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Çünkü Tanrı zaten herkesin hak ettiğini mutlaka verecektir.

Raşi daha peraşamızın başında “teruma” olarak toplanacak bağışların yabancı düşünce barındırmayan çıkarsız ve beklentisiz olması gerektiğinden dem vurur. Bu şekilde toplanan Teruma ile inşa edilecek Mişkan çok özel olacaktır.

Öğretmenim derdi ki: Burada Rabi Aşer Margaliyot (Z’’L) tarafından paylaşılan bir öğretiyi de aktaralım. Tanrı adına inşa edilen tapınaklar içinde Mişkan çok özel bir yer tutar. Çünkü Mişkan son derece temiz duygularda Yahudiler tarafından yapılan bağışlarla yine Yahudiler tarafından inşa edilmiştir. Birinci Bet Amikdaş’ın inşasında Tsor kralı Hiram bağışta bulunmuş yabancı işçilerin bu inşaatta emekleri olmuştur. İkinci Bet Amikdaş ise daha fazla yabancı yardımı ile inşa edilebilmiştir. Buradan hareketle şunu da söyleyebilmek mümkündür. Mişkan’da bulunan kutsal eşyalar kalıcı olarak hiçbir zaman yabancıların eline geçmemiştir. Kısa bir süreliğine Peliştiler’in elinde bulunan Aron Aberit bir süre sonra geri gönderilmiş bu geri dönüş Bene Yisrael’in Şemuel Anavi’nin hakimliği ve idaresinde teşuva yapmalarının kapılarını açmıştır. Birinci ve ikinci Bet Amikdaş’ta yer alan kutsal objeler tarihsek kaynakların da doğruladığı gibi yabancıların eline geçmiştir.

İstekle hevesle vermek: Ortaçağın büyük Tora bilgelerinden olan RaMBaN Tanrı’nın Mişkan inşa etme emrini vermesinin farklı bir nedenine değinir. Bilindiği gibi aslında Tanrı herkesin kendi Mişkan’ı olması gerektiğini bir inşaatın olmasının gereksizliği konusunda isteklidir. Ancak altın buzağı günahı göstermiştir ki görsel ve işlevsel bir uygulama olmadığı zaman insanoğlu tam olarak Tanrı’nın isteği olan kişisel Mişkan olmaktan çok uzaktadır. Sinay dağında yaşanan tecrübenin gerek kırk yıllık çöl yolculuğunda, gerek Erets Yisrael’de olması gerektiği gibi Bet Amikdaş inşa edilene kadar devam etmesi için Mişkan son derece gerekli olmuştur. Sinay dağında kalplerimizde barınmaya başlayan Şehina bu uzun süre boyunca Mişkan’da barınmaya devam etmiştir. Aslında pasuk “veasu li Mikdaş veşahanti betoham – bana bir mesken yapın içlerinde barınacağım” derken Tanrı’nın barınma yerinin kalbimiz olduğunu ortaya koymaktadır. İşte RaMBaN’a göre “naase ve nişma” sözü bunu sağlamaktadır. Buradan hareketle de Sforno toplanan kalbi, istekli, temiz, zorla istenmeyen ve isteğe bağlı olarak hevesle verilen Teruma emri Mişpatim peraşasının hemen ardında yer almıştır.

Teruma toplanırken nasıl davranılması gerektiği Targum Yonatan ben Uziel tarafından yapılan çeviride de yer almaktadır. Baal Aturim adlı kaynak zorlamanın olmaması gerektiğini Yeşayau kırkıncı bölümde yer alan bir cümle ile ilişkilendirmektedir. Pasuk “daberu al lev Yeruşalayim – Yeruşalayim’in kalbine konuşun” demektedir. Teruma toplanırken zorlama yerine kalplere konuşulması ve kalbin derinliklerindeki güzel duyguların harekete geçirilmesi gerekir.

Mişkan’ın açılışından söz eden Tsav peraşasında ilk yapılan korbanlar işlenirken korbanlardan birinin “mizbeah” dediğimiz sunağı “kapara” yapması amacıyla getirildiğinden söz edilir. Targum Yonatan ben Uziel burada “kapara” yapmak suretiyle her türlü “safek” yani şüpheden arındırılması gerektiği öğretilmektedir. Burada arındırılması gereken; yapılan bağışların “gezel” yani hırsızlık sonucu olarak yapılmadığı, herhangi bir “ones” yani zorlama ile talep edilmediği, zorla ve cebren alınmadığı ve verene asla yük olmaması gerektiği olarak belirtilmektedir.

Aman dikkat: Sıklıkla karşımıza çıkan bir durumdur. Para toplayanlar, gabaylarımız bazen listeler yaparken yahidlerimiz bir “zorlama” ile karşı karşıya kalabilirler. Bu “zorlama bazen onların sinagogtan kopmalarına neden olurken bazen de “ayıp olmasın”   diye “fazla istekli olmadan” sözler vermelerine neden olmaktadır. Bu sözlerin bazı nedenlerden dolayı tutulmamaları hem “zorlamayı” yapan kişiyi hem de bazı sıkıntılardan dolayı ödeme yapmayan veya yapamayan “yahidimizi” dini anlamda hatalı durumlara düşürmektedir.

İşte bu durumlardan dolayı bağış talep edenlerin, tahsil edenlerin, bağışı yapanların ne yaptıklarını bilmeleri başkalarının bağışlarına engel olmamaları ve hassasiyetle davranmaları elzemdir. Teruma istek ve keyifle verilmeli kalpten gelen duygularla yüceltilmeli, karşılık beklemeden “leşem şamayım” bir şekilde adanmalı ve kullanılmalıdır. Bu bağışlar bizleri Mişkan’daki ortama daha da yaklaştıracağından verilen sözlerin yerine getirilmesi de unutulmamalıdır.

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

ALMAK İÇİN VERMEK

‘’DABER EL BENE YİSRAEL VEYİKHU ELEHA’’

‘’Bene Yisraele  söyle kendileri için alsınlar’’

Bu haftaki peraşada adı geçen bağış, inşası planlanan Mişkan için toplanması gerekiyordu. Mişkan için gereken tüm objelerin yapımı, gönüllü bir şekilde verilen bu bağışlarla karşılanacaktı.


Bundan farklı olarak bir hafta sonra okunacak Ki Tisa peraşasında adı geçen yarım şekel bağış ise zorunlu bir bağış olarak verilmeliydi. Bu yarım şekeller tapınağın üstünde kurulacak olan kasnakların yapımına kullanılacaktı. Ayrıca toplum adına yapılacak korbanlar için bir fona yatırılacaktı. Bu bağış herkes için zengin ya da fakir ayırımı yapılmadan yarım şekel olarak toplanması gerekiyordu. “Zengin fazla veremez, fakir daha azını veremez”

Bu iki farklı bağış arasında nasıl bir fark vardır?  Bu farklılık tam olarak toplumsal birliğimizi yansıtır. Mişkan için verilen bağış, Tanrıya yaklaşma amacı taşır orada kesilen korbanlar Tanrıya yakın olmak adına yapılır “Bana bir tapınak yapın içlerinde barınayım”. Pasuk içinde şeklinde tamamlanması gerekirken içlerinde şeklinde yazılmıştır yani amaç Akadoş Baruh ‘uyu içimizde yaşatmaktır. Nefeş Haim adlı kaynak, ‘’ içlerinde’’ kelimesini her yahudinin kalbinde şeklinde tercüme eder ve ekler; her Yahudi Tanrısına kavuşmak isterken onun kapasitesi kadar yaklaşır onun bu yaklaşımı kendisinin belirlediği bir değerle olur bağışı istediği kadar yapmalıdır. Bu yüzden Tanrı Mişkan için gönüllü olmalarını istemiştir. Herkes kendi istediği kadar Tanrıyı içine alacaktır bu yüzden Tora ‘’kendileri için alsınlar’’ demiştir. Öte yandan yarım şekel verilmesi, Yahudi milletinin bütünlüğünü sağlamak adınaydı. Her birimizin sosyal statüsü  ne olursa olsun Tapınağın inşasına ortak olmamız gerekirdi. Böylece tek bir millet olarak Tanrı bağlanabilirdik. Bu yüzden yarım şekel bir semboldü diğer bir yahudinin vereceği yarım şekelle ancak bütünlük sağlanabilirdi.

Büyük kabalist, Rabbi Yitshak Kaduri hakkında bir hikaye vardır. Rabbi, Yeruşalayim’de yeşivasını kurmaya karar verdiğinde, bunun için bir fon oluşturdu. O zaman hatırı sayılır bağışlarıyla ve mitsvalar için koşmalarıyla tanınan Safra kardeşler, bütün masrafı karşılamak istediler. Rabbi çok memnun olmakla beraber bu teklifi kibarca reddetti. Çünkü yeşiva bir tapınak gibi herkesin ortak çabasıyla kurulmalıydı.

Bu iki bağışın bize verdiği mesaj gönüllü olmak ve zorunlu olmak, Yahudi milletinin iki verici karakterini simgeler. Yahudi toplumunu bir arada tutmak adına sorumluluk almalı ve üstüne düşeni yapmalıdır gücü kadar vermelidir. Bu para olabilir, vaktini ayırmak olabilir ya da yardıma koşmak olabilir… Bu zorunluluktur öte yandan Tanrıyla arasında da kendisinin karar vereceği o ilişkiyi tahsis etmek için çalışmalıdır ne kadar verirsek o kadar alırız Tanrı hiçbir çabayı boş bırakmaz.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Gereği olmadan taanit tutmak uygun mudur?

Kişi oruç tutarak normal zamanda kendine eziyet edip güçten düşürmemelidir. Pasuk “vayi adam lenefeş haya” demekte yaşamanın önemini vurgulamaktadır. Zorunlu olmayan oruçlar kişinin ilahi görevlerini ve günlük yaşamını sekteye uğratır. Ancak kişi kendi işinde çalışıyorsa Roş Hodeş arefe gününde, Şemot peraşası ile başlayan altı haftalık “Şovavim” döneminde veya anne babasının ölüm yıldönümünde oruç tutabilir.

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Yahudi halkının Kohen, Levi veya Yisrael olarak kategorize edilebileceğini biliyorum. Üçüncü gruba dahil olduğum düşünülürse, 12 kabileden hangisinden geldiğimi hep merak etmişimdir. Bunu öğrenmenin bir yolu var mı?

Bir hafta önce paylaştığımız öğreti ile ilgili olan bu soruyu Rabimiz yanıtlar:

Bugün Yahudiler öncelikle Yeuda ve Binyamin kabilelerinden veya Levi kabilesinden (Kohen ve Levi olanlar) gelmektedir.

Güney krallığının Yahudileri esas olarak bu üç kabileden oluşsa da, içlerinde diğer kabilelerin bazı temsillerinin olduğu açıktır. Gemara Masehet Megila 14B’ye göre) Yirmiya peygamber bir noktada sürgündeki On Kabileden bazılarını esaretten kurtarır. Ayrıca Divre Ayamim 15/9’a göre, Şimon, Efrayim ve Menaşe kabilelerinden bazı gruplar Yeuda kralı Asa zamanında Yeuda krallığına katılırlar. Geleneğe göre Şimon kabilesi nüfusları az olduğundan Yeuda kabilesi içinde yaşamlarını göçebe olarak sürdürürler. Yaakov Avinu tarafından Şimon kabilesi mensupları kabileler arasında göçebe olarak yaşamakla cezalandırılırlar. Bu konu Bereşit 49/5-7 pasuklarda Raşi tarafından açıklanmaktadır. On Kabile'nin sürgünü sırasında, sürgünden kaçan ve dürüst Kral Hizkiyau tarafından yönetilen varlığını devam ettiren Yeuda krallığına kaçan kişiler vardır.

Bu nedenle, bugün Kohen ve Levi olmayan biri büyük olasılıkla Yeuda Kabilesinden olsa da herhangi bir kabileden gelme olasılığı vardır. Bu yüzden toplum Yahudiler olarak adlandırılır.

CMH'yi yani Cohen Modal Haplotype’u eski İbranilerin DNA imzası olarak kullanan araştırmacılar, dünya çapında Yahudi genleri araştırma içindedirler. Bu genetik arkeologlar, Yahudi halkıyla tarihsel bağları keşfetmek için DNA araştırmasını kullanıyorlar. Birçok kişi, test edilmek üzere araştırmacılara başvurmuştur. Ancak  CMH'ye sahip olmak, kişinin Yahudi olduğunun veya herhangi bir kabile soyundan olduğunun kanıtı değildir.

Dünya çapında – alahik olarak Yahudi olmasalar da - Yahudi halkıyla tarihi bir bağ olduğunu iddia eden birçok grup vardır. Örneğin, Afganistan ve Pakistan'daki Pathan kabilesinde, Pathan kadınları Şabat'ı kutsamak için Cuma akşamları mum yakarlar. Ayrıca Pathanlar, Magen David kullanırlar, Talit ve Tsitsit’e benzer bir dua şalları vardır. Sekizinci gün sünnet olurlar ve birçoğunun kulağa Yahudi gibi gelen isimleri vardır.

HAFTANIN SÖZÜ

Bu Dünyada yapılan bir anlık teşuva ve iyi davranışlar, bütün Olam aba’dan daha büyüktür.  Gelecek Dünya'daki tek bir mutluluk anı, tüm bu dünyadaki yaşamdan daha değerlidir. (Pirke Avot 4/17)