Bu Hafta İçin Saatler

28 TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:22

17:42

-----

Yeruşalayim

16:28

17:48

Tel Aviv

16:41

17:43

21 OCAK

Tel Aviv

16:48

17:49

İstanbul

17:52

18:33

2023

İstanbul

18:00

18:42

İzmir

17:58

18:49

İzmir

18:06

18:57

VAERA- וארא

 

23 OCAK 2023 PAZARTESİ ROŞ HODEŞ ŞEVAT 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot6:2-9:35)

Tanrı, Moşe ile temasa geçer. "Dört kurtuluş sözü" ile Bene-Yisrael'i Mısır'ın yükü altından çıkaracağına ve Mısırlılar'ın köleleştirici işlerinden serbest kılacağına, büyük bir güç gösterisi ve sert yargılar eşliğinde Yahudiler'i özgürlüğe kavuşturacağına ve Sinay dağında onları Kendisi'ne Halk olarak alacağına söz verir. Bunun ertesinde Tanrı, Bene-Yisrael'i, Avraam, Yitshak ve Yaakov'a söz vermiş olduğu Ülke'ye getirip burayı onlara ebedi bir miras olarak vereceğini bildirir. 

Moşe ve Aaron tekrar tekrar Paro'nun huzuruna çıkıp, Tanrı adına "Halkımı salıver ki Bana ibadet edebilsinler" talebinde bulunurlar. Fakat Paro da tekrar tekrar reddeder. Aaron'un asası bir yılana döner ve Mısırlı büyücülerin sihir asalarını yutar. Tanrı bunun ertesinde Mısırlılar'a bir dizi bela gönderir.

Nil'in suları kana dönüşür, ülkeyi kurbağalar istila eder, insan ve hayvanlar bitlerin saldırısına uğrar. Vahşi hayvan sürüleri şehirlere doluşur, bir salgın hastalık evcil hayvanları telef eder, Mısırlılar'ın vücutları, acı veren çıbanlarla kaplanır. Yedinci belada göklerden buz ve ateşin bir arada bulunduğu yıkıcı bir dolu yağar. Buna karşın Paro'nun inadı sürer ve Tanrı'nın daha önce Moşe'ye bildirmiş olduğu üzere, Bene-Yisrael'i salıvermeyi reddeder.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

ÖNCE ELİNİZİ ÇEKİN

Yargı ve merhamet: Peraşamızın hemen girişinde Tanrı ile Moşe arasındaki dialoga birçok açıklama getirebilmek mümkündür. Bir önceki peraşada Moşe’nin “lama areota laam aze – neden bu topluma kötülük ettin” çıkışı aslında Tanrısal katta çok da iyi karşılanmaz. Midat Adin dediğimiz yargı özelliği Moşe’ye karşı bir yaptırımın olması gerektiğini savunur. Doğal olarak hangi cesaretle Moşe’nin Tanrı ile bu şekilde konuştuğu sorgulanmaktadır. Tanrı bu konuda hemen müdahil olur. Midat adin dediğimiz yargı özelliğinin Moşe’ye yaptırım uygulamasını istemez. Bu çıkışın sebebinin sadece ve sadece Moşe’nin İsrael toplumuna karşı olan sevgisi nedeniyle gerçekleştiğini ifade eder.

Or Ahayim Akadoş bu cümleyi birkeç şekilde açıklamaya çalışır. Moşe şimdiye kadar Tanrı’nın hep tabiri caizse “merhametli” yüzünü görmüştür. Halbuki Tanrı’nın yargı özelliği de vardır ve bu özellik gerektiğinde devreye girer. İşte bu cümlede Tanrı Moşe’ye bu özelliğini de göstermektedir. Tanrı Or Ahayim’e göre Moşe’ye şunu anlatmaya çalışır. Her ne kadar insanlara o şekilde görünmese de Tanrı hiç bir zaman “iyi” olmayan bir şey yapmaz. Bu yüzden “halka kötülük etmesi” mümkün değildir. Peygamber Yirmiyau Eha ağıtında “mipi elyon lo tetse araot – yücelerin ağzından kötülükler çıkmaz” demektedir. Tanrı’nın burada anlatmak istediği şey olumlu şeyleri görebilmek için Moşe’nin sabretmeyi öğrenmesi gerektiğidir.

Mısır’daki sıkıntılar: Rabiler Mısır esaretindeki sıkıntıların neden fazlalaştığını defalarca sorgularlar. Yazılarımızda bu nedenlerin bazılarını dile getirmiştik. Bene Yisrael’in sıkıntılara katlanmasının nedenlerinden biri Tanrı’ya olan güven ve inançlarının azalması ümitlerini yitirmeleridir. Mikets peraşasının başından Vayhi peraşasının içinde yer alan “lişuateha kiviti Ad” cümlesine kadar Tanrı’nın merhamet içeren dört harfli isminin geçmediğini görmekteyiz. Burada Yaakov vefatından hemen önce kurtuluşa olan inancın asla sarsılmaması gerektiğini bir kez daha oğullarına ve doğal olarak da Bene Yisrael’e hatırlatmıştır.

Dört aşamalı kurtuluş: Peraşamız daha sonra Moşe’nin halka kurtuluşun dört aşamasını anlattığını anlatmaktadır. Moşe’nin anlattığı bu dört aşama Pesah’ta Seder sofrasında içilen dört bardak şarabın da nedenidir. Bu dört aşamayı anlatmasına ve kurtuluş müjdesini vermesine rağmen başına gelenlerin farkında olan halk Moşe’yi duymaya yanaşmaz. Raşi bu durum için teselliyi kabul etmediler ifadesini kullanır. Hizkuni benzer bir görüşle Moşe’nin ziyaretinin önce halka umut olduğunu daha sonra da firavunun bu umudu ek işlerle yok ettiğini söylemektedir. Halk Moşe’nin ziyaretlerinin iyi sonuçlar doğurmadığının düşüncesine kapılmıştır. Bu düşünce nedeniyle de Hizkuni’ye göre Moşe’nin teselli dolu sözleri halkta karşılık bulmaz.

Kulaklar niye tıkandı? Gaon miVilna da benzer bir açıklama getirir. Normalde fiziksel işler ağırdır ama bittikten sonra bir dinlenme süreci vardır. Firavunun malzeme vermemeyi istemesi Moşe’nin ziyaretinden sonra gerçekleşir ve bu sürenin sonunda hem ağır bir iş hem de dinlenecek zamanın olmaması Moşe’nin sözlerine karşı kulakları tıkamıştır.

Mehilta adlı kaynak Bene Yisrael’in Moşe’yi dinlememesi konusunda farklı bir bakış açısı sunar. Rabiler öncelikle duruma bir örnekle yaklaşır. Eğer bir hastaya doktor birkaç gün içinde evine sağlıkla döneceksin dediğinde sıkıntıları olsa bile hasta bunu başta duymamazlıktan gelse de doktorun sözlerini anlamaya başladığında kulak kabartır. Nitekim Moşe halka artık özgürlük zamanının geldiğini söylemektedir. Sıkıntı içinde olsalar bile sadece bu söz bile onların kurtuluşa inanmalarını ve ümitle beklemelerini sağlayacaktır. Ancak pasukta dendiği gibi Bene Yisrael Moşe’yi dinlemez.

Önce elinizi çekin: Mehilta bunun nedeninin Bene Yisrael için “avoda zara” dediğimiz putperestlikten ayrılmalarının zor geldiğine bağlar. Levi kabilesi dışında Bene Yisrael Mısır ülkesinde putperestlik batağına düşmüşlerdir. Bunun nasıl olduğunu anlamak gerçekten çok zordur. Ancak günün şartlarını anlamadan ortamı bilmeden bu konuda yargıda bulunmak da doğru değildir.

Burada daha önce verdiğimiz bir örnekten söz edebiliriz. Gemara Masehet Sanhedrin 102/B’de Rav Aşi rüyasına gelen kral Menaşe’nin bir sorusunu yanıtlayamaz ve bu kadar bilge olmalarına rağmen nasıl putperestlik günahının batağına düştüklerini sorar. Kral Menaşe de bu zamanda yaşamış olsa belki de Rabi’nin eteklerini tuta tuta putperestliğin peşinden koşacağını söylemektedir.

Bene Yisrael bu yanlışı yapmıştır ancak Tanrı artık onları kurtarmaya kararlıdır. Tanrı artık doğrudan duruma müdahale etmektedir aksi durumda Bene Yisrael kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Roş Aşana gününde söylediğimiz gibi Tanrı bizlere “kerahem av al banim – bir babanın çocuklarına merhametle yaklaştığı gibi” yaklaşmış bunun sonunda da Mısır’dan çıkış gerçekleşmiştir.

Rabi Baruh Rosenblum’un öğretisine göre Pesah korbanı hakkında bilgi verirken Tanrı öncelikle “Mişhu” ifadesini kullanır. Tanrı Bene Yisrael’in avoda zara dediğimiz günahtan öncelikle elini çekmesini istemektedir. Sonrasında da Tora “ukhu lahem tson – kendinize bir kuzu alın” der ve korban Pesah emrini verir.

Gelecekte de Tanrı bizleri içinde bulunduğumuz galuttan mutlaka kurtaracaktır.

DİVRE TORA
Rav  Yehuda Adoni

Bene Yisrael’in Mısır topraklarında geçirdikleri gurbet yıllarını ve Tanrı’nın yaptığı mucizelerle getirdiği kurtuluşu okuduğumuz Şemot Kitabının ikinci peraşasını Vaera peraşası teşkil eder. Moşe Rabenu Paro’ya gider ve Tanrı adına söz alarak Bene İsrael’i artık azad etmesini söyler. Paro ise Bene İsrael’in ıstıraplarını arttırır. Moşe Rabenu Tanrı’ya dönecek  ‘Tanrım niçin bu halka kötü davrandın? Beni niçin gönderdin?’ Tanrı Moşe Rabenu’ya, yapacağım mucizelerle Paro Bene Yisrael’i salacak der. Tanrı şöyle devam eder: Ben Avraam, Yitshak ve Yaakov’a her şeye gücü yeten Tanrı olarak göründüm ve onlara verdiğim sözü yerine getireceğim. Onları nasıl kurtaracağımı göreceksin. Paro Bene İsrael’i ısrarla azad etmeyeceğini söylüyordu. Yedi tanesini Vaera peraşasında ve üç tanesini Bo peraşasında okuduğumuz on felaketten sonra Paro Bene İSrael’e bağımsızlığını verir. On felaket şunlardır:

1. Bütün sular kana dönüşür.
2. Bütün sularda kurbağalar oluşur.
3. Sivrisinekler her tarafı sarar.
4. At sinekleri oluşur.
5. Hayvanlar ölür.
6. Mısırlıların vücutlarında çıbanlar oluşur.
7. Dolu yağar ve tarlaları yok eder.
8. Çekirgeler tarlalardaki ekinleri yok eder.
9. Bütün Mısır toprakları kesif bir karanlığa boğulur.
10. Her ailede ilk doğan çocuklar ölür.

Bu felaketlerin oluşma tarzı şöyle oluyordu.  Bir felaket geldiğinde Paro Moşe ve Aaron’u yanına çağırıyor. Ve O’nu ve halkını kurtarmasını söylüyordu. Moşe Rabenu Tanrı’ya dua edip felaketi durduruyordu. Paro ise Bene Yisrael’i azat edeceğine söz vermesine rağmen sözünde durmuyordu ve bir sonraki felakete maruz kalıyordu. Böyle bir yaşamın oluşunun nedenleri neydi? Tanrı böyle bir gurbetin yaşayacağını kime söylemişti? Bereşit kitabı 15/13 böyle bir gurbetin yaşanacağını Tanrı Avraam Avinu’ya söylemişti. Bil ki senin soyun yabancı bir ülkede gurbette yaşayacak. Dört yüz yıl kölelik edip baskı görecek. Bene Yisrael bu baskı ve gurbet yıllarında inançlarına her zaman sadık kalmışlar. Moşe Rabenu ve Aaron’u göndererek onları oradan Tanrı gücü ile çıkarmıştır. Bu felaketler nasıl oluşmuştur? Kan felaketinde Mısırdaki bütün sular kana dönüşür.  Mısırlı komşusu Bene Yisrael mensubuna gider orada suyunu içmek ister. O su Mısırlının elinde kana dönüşür. Bu olaylar Mısırlılara Tanrı’nın gücünü göstermiştir. Onlar da Tanrı’nın tek ve çok güçlü olduğunu anlamışlardır. Büyücüler Paro’ya bu işte Tanrı’nın parmağı var. Buna rağmen Paro hala Tanrı’nın gücüne inanmıyordu. Bu felaketlerin Mısır’a getirdiği zararlar Paro’nun kalbini yumuşattı. Artık Tanrı’nın tek ve güçlü olduğunu anlar. Moşe Rabenu’yu ve Aaron’u çağırtır. Onlara Tanrı’nıza ve size karşı günah işledim der. Lütfen bir kez daha günahımı bağışlayın ve Tanrı’nıza dua edin der. Fakat Moşe Rabenu Tanrı’ya yaptığı dualarla Paro’yu rahatlatıyor. Paro ise rahatladığı zaman kendi inançsızlığına dönüyordu. Paro’nun bu kadar ısrarlı davranışlarına neden neydi? Nil nehri Mısırdaki Nil Nehri, Mısır’a yaşam verir. Paro’da şöyle düşünüyordu. Nil nehri benimdir. Onu ben yarattım. Fakat çok hatalı. Her şeyi yaratan Tanrı’dır. O bizim yararlanmamız için bize verir. Bize düşen O’na şükretmektir. Peraşamızdan çıkardığımız ders: Tanrı’nın çok büyük oluşu, tek oluşu. İnsanların hatalarında ısrarla durmalarının hiçbir yarar getirmeyeceği. Hatadan ne kadar çabuk vaz geçersek, iyilikler, güzelliklere o kadar çabuk kavuşuruz.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Şabat günü kart oyunu, dama veya tavla gibi oyunları para alışverişi olmadan dahi oynamak mümkün müdür?

Normal şartlar altında bu gibi oyunların Şabat ruhuna uygun olmaması nedeniyle oynanması yasaktır. Şabat gününü yeni gözetmeye başlayan kişiler bazen uzun Şabat günlerinde sıkılma problemiyle mücadele ederler. Bu yüzden bazı Rabiler para alışverişi ve yazma işlemi söz konusu olmadan bu oyunların oynanmasında bir sakınca görmezler. Bu konuda genel görüşe uyarak bu oyunlardan uzak duranların bereketi tam olacaktır.

 

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Yahudiliğe ilgi duyan ama onun geçerliliğini tarihi ve arkeolojik açıdan anlamak isteyen biriyle temas halindeyim. Kendisi matematik alanında bir Profesör.

Tarihsel olarak Mısır çıkışı hikayesinin doğru olduğunu kanıtlayabilirsem Yahudiliği ciddiye alacağına dair bana bir meydan okuma yaptı. Tarihçilere ve arkeologlara dayanarak, Mısır'da firavunlar altında köleleştirilmiş bir Yahudi halkına dair hiçbir kanıt olmadığını söylüyor. Alimlerin, Mısır kayıt tutma ve diğer eserlerin veya bunların eksikliğinin bunu kanıtladığını belirttiklerini iddia ediyor.

Arkadaşım, "Yahudi metinlerinden alıntılar yapan beyaz sakallı bir haham" dediği şeyin aksine, sağlam bilimsel kanıtlar arıyor. Hangi belgeleri sağlayabilirsiniz?

Rabimiz esprili bir şekilde sakalının beyaz olmadığını ifade ederek yanıtını verir.

İnsanlar genellikle arkeoloji konusunda heyecanlanmasa da, arkeoloji ve Tora hakkındaki tartışmalar genellikle tutkulu ve yakıcıdır. TaNaH Arkeolojisi genellikle iki kampa ayrılır: "Minimalistler" TaNaH’ın tarihsel doğruluğunu küçümseme eğilimindeyken, çoğunlukta olan ve genellikle dindar olmayan "maksimalistler" arkeolojik kanıtların TaNaH’ı desteklediğini öne sürme eğilimindedir.

Bir bilim olarak, arkeolojinin ne olduğunu ve ne olmadığını anlamalıyız.

Arkeoloji iki bileşenden oluşur: Eski eserlerin bulunması ve bu eserlerin yorumlanması. Kazı bileşeni daha çok mekanik bir beceri olsa da, yorumlama bileşeni çok özneldir. Aynı eserle sunulan iki dünya çapında arkeolog, özellikle ego, politika ve dini inançlar denkleme girdiğinde, genellikle farklı sonuçlara varacaktır.

TaNaH Arkeolojisinin öznel alanında, "arkeoloji kanıtlamıştır..." gibi kesin bir beyanda bulunan herhangi biri muhtemelen taraf tutmayı seçmiştir ve resmin tamamını sunmuyordur. Şimdi Mısır çıkışı ile ilgili konuya gelelim:

Kabul edilmelidir ki Mısır'dan Çıkış dönemine ait belgelerde bir eksiklik vardır. Neden? Niye?

Kadim dünyanın kayıtlı tarih fikrinin tamamına nasıl baktığını anlamamız gerekiyor. Antik dünyada bulunan yazıtların büyük çoğunluğunun kralın yaptıklarını yüceltmek ve tam askeri gücünü göstermek gibi belirli bir gündemi vardır.

Örneğin Londra'daki British Museum, Asur İmparatoru Sanheriv'in sarayının duvarlarındaki yazıtları sergiler. Bunlar, Sanheriv'in MÖ 8. yüzyıldaki askeri seferlerinden, yok edilen düşmanların grafik tasvirleri dahil olmak üzere sahneleri gösterir. Bunlarda Sanheriv'in kendisi hayattan daha büyük olarak tasvir edilmiştir.

Ancak bu yazıtlarda bir unsur eksiktir: Ölü Asurlu yoktur! Bu, eski "tarihsel" stille yani olumsuz olaylar, başarısızlıklar ve kusurlar hiç tasvir edilmediği ile uyumludur. Bir ulus utanç verici bir yenilgiye uğradığında, genellikle hataları örter ve kanıtları yok eder.

Terimin modern tanımına göre bilinen en eski "nesnel tarihçi", Yunan yazar Herodotus'tur. Yunanlılar ve Persler arasındaki savaşın tarafsız bir tarihsel kaydını derleme girişimi nedeniyle genellikle "tarihçilerin babası" olarak kabul edilir. Çıkış’tan 800 yıl sonra. Bu, erken uygarlıkların olayları kaydetmediği anlamına gelmez. Sadece amaçları, herhangi bir nesnel tarihsel kayıt oluşturmaktan çok propagandadır.

Bu fikrin arkeoloji ve Çıkış için önemli sonuçları vardır. Eski Mısırlıların kaydetmek istediği son şey, cılız bir köle ulusun Tanrısı tarafından tamamen yok edilmenin utancıydı. Mısırlılar tarlaların, sürülerin ve ilk doğanların yok edilmesinin ayrıntılarını ve ayrıca Firavun'un ve tüm Mısır ordusunun Kızıldeniz'deki ölümünü korumak istemez.

İlginç bir şekilde, TaNaH, halkını hem zaferde hem de yenilgide tasvir etmesi bakımından tüm eski ulusal edebiyatlar arasında benzersizdir. Yahudiler isyancılar, şikâyetçiler, put yapıcılar ve evet, kölelerin soyundan gelenler olarak gösterilir. Bu nesnel tasvir, Tora'ya büyük bir güvenilirlik katar.  Destanlar arasında yalnızca kahramanlık değil, gerçek vardır.

Yahudi halkı, her şeye rağmen binlerce yıldır hayatta kaldı. Çünkü biz Tora'nın gerçekliğini açıkça biliyoruz. Haçlı Seferlerinde Yahudiler din değiştirmektense kazıkta yakılmayı seçtiklerinde, bazı zayıf masallara katılmıyorlardı. Aksini iddia etmek, inançlarımız için ölen milyonlarca Yahudi’ye hakarettir.

3.000 yılı aşkın bir süredir Yahudi halkı, dünya tarihinin yıllıklarında benzersiz olan Çıkış hikâyesini sadakatle aktarır. Bu ebeveynden çocuğa, öğretmenden öğrenciye kesintisiz bir bulaşma zinciridir. Bu aktarım da sonsuza kadar sürecektir.

HAFTANIN SÖZÜ

Yalanın ayakları yoktur. (Talmud)