Bu Hafta İçin Saatler

27 TİŞRİ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:21

18:36

-----

Yeruşalayim

17:13

18:30

Tel Aviv

17:40

18:38

22 EKİM

Tel Aviv

17:33

18:31

İstanbul

18:01

18:40

2022

İstanbul

17:51

18:30

İzmir

18:04

18:52

İzmir

17:55

18:44

BEREŞİT- בראשית


25-26 EKİM 2022 ROŞ HODEŞ HEŞVAN

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bereşit 1:1-6:8)

Tanrı evreni altı günde yaratır. İlk gün karanlık ve ışığı var eder. İkinci gün “üst sular” ile “alt suları” ayırarak gökleri oluşturur. Üçüncü gün karalar ve denizlerin sınırlarını belirler; yeryüzünden ağaçlar ve yeşilliklerin çıkmasını emreder. Dördüncü gün güneş, ay ve yıldızları yaratıp hareketlerini belirler ve onları dünya için birer zaman belirleyicisi ve aydınlatıcı olarak atar. Balıklar, kuşlar ve sürüngenler beşinci günde, hayvanlar ve en sonda insan, altıncı günde yaratılır. Tanrı yedinci günde yaratmayı durdurur ve bu günü bir dinlenme günü olarak kutsal ilan eder.

Tanrı insan bedenini yeryüzünün toprağından yoğurur ve burun deliklerinden içeriye bir yaşam ruhu üfler. Başta İnsan tek kişi olarak yaratılır. Fakat sonra “insanın tek başına olmasının iyi olmadığını” söyleyen Tanrı, insanın bir “tarafını” alır ve erkek ile kadın yaratılmış olur. Tanrı bu ikisini evlendirir.

Adam ve Hava, Eden bahçesine yerleştirilir ve “İyi-Ve-Kötüyü-Bilme Ağacı” nın meyvesinden yemeleri yasaklanır. Yılan, Hava’yı bu emri ihlal etmeye teşvik eder; Hava bu meyveden yer ve kocasına da yedirir. Günahları sebebiyle, insanoğlunun ölümlü olmasına karar verilir; kaynağı olan toprağa geri dönecektir. Ayrıca bir şeyi elde etmek için çok çaba göstermek durumunda kalacaktır. İnsan, Eden bahçesinden kovulur.

Hava iki oğul doğurur: Kayin ve Evel. Kayin, Evel ile tartışmaya girer ve sonunda onu öldürür. Tanrı onu sürekli göçebe yaşamaya mahkûm eder. Adam’ın üçüncü bir oğlu olur: Şet. Şet’in soyundan gelen, Adam’a göre onuncu nesildeki kişi Noah’tır. Kendi dönemindeki yozlaşmışlığa katılmayan Noah, Tanrı’nın gözünde beğeni kazanır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

GELECEĞİMİZ VE SÜREKLİLİK

BESİMANA TAVA

Döngüsel devamlılık: Tora bilgeleri arasında Tora’nın sonu ile başlangıcı arasında bağlantılar kurmayı amaçlayan ve uzun süredir devamlı olarak bilgeleri meşgul eden bir gelenek vardır. Bu girişim, Tora'nın "devamlı" olduğu, öğrenme sürecinin asla bitmediği, her zaman daha fazla bilgi ve kavrayışa sahip olduğumuz gerçeğinin altını çizmeyi amaçlamaktadır. Bildiğimiz gibi, her yıl Simhat Tora'da, Tora okumayı bitirir bitirmez, Tora'nın ilk bölümünü hemen okuruz ve kendimizi asla Tora öğrenmeyi "bitmiş" olarak görmediğimizi gösteririz. Bazı bilgelere göre, Tora okumasının sonunu kutlamak için Simhat Tora gününde dans ettiğimiz "Akafot" dediğimiz ritüelin derin anlamı bu gelenek ile bağlantılıdır. Tora'nın "devamlı" olduğunu, başlangıcı ve sonu olmadığını göstermek için Akafot yani turlar şeklinde dans ederiz. Benzer şekilde, Deraşa veren eğitimciler çağlar boyunca Tora öğreniminin "döngüsel" doğasını vurgulamak için bu çabanın bir parçası olarak Tora'nın sonu ile başlangıcı arasındaki bağlantıları belirlemeye çalışmışlardır.

Geleceği kurmak: İzmir’de yetişmiş büyük Tora bilgelerinden olan Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) Birkat Moadeha LeHayim kitabında bu konuda bir öğreti sunar. Rabi’ye göre çocuk sahibi olmakta sorunlar yaşayan bir çiftin bu konuda “segula” olması için bir Sefertora bağışlamaları uygundur. Çünkü Tora’daki son mitsva bir Sefertora yazma mitsvasıdır. Tora’daki ilk mitsva ise çoğalma ile ilgili olan mitsvadır. Tora’nın sonunda yer alan mitsva ile ilk mitsva birbiriyle bağlantılıdır ve bu nedenle bu Segula Rav Palaçi tarafından uygun olarak dile getirilmektedir.

Daha derin bir düşünce sisteminde Kabala’nın öğretisine göre yerine getirmemiz gereken iki türlü “çoğalma” mitsvası vardır. Bunlardan birincisi açık ve basit olanı biyolojik olarak çoğalmadır. Evlilik kurumunun son derece doğal bir sonucu ve mitsvası olarak biyolojik çoğalma yani çocuk sahibi olma karşımıza çıkar. Ancak buna ek olarak kendimizi manevi anlamda çoğaltmamız ve Keduşa’mızı arttırmak için çaba göstermemiz gerekir. Bu elbette Rav Palaçi’nin dediği gibi Sefertora yazmak veya yazmaya vesile olmakla gerçekleşebilir. Ancak aynı zamanda Tora bilgisini çoğaltmak ve literatürümüzü mümkün olduğu kadar genişletmek bu amaca hizmet edecektir.

Geleceğimiz: Rabenu Yaakov ben Aşer babası “Roş” unvanı ile bilinen Rabenu Aşer ben Yehiel’in bir öğretisine atıfta bulunur. “Roş” günümüzde olduğu gibi Tora öğrenmek için sadece Tora metinlerini değil aynı zamanda Talmud ve benzeri açıklamaları okuyan bizlerin bir anlamda Sefertora yazma mitsvasına da katkı yaptığımızı paylaşır. Kabala üstatlarının görüşüne göre Tora’yı okuyan, anlayan ve bu bilgilerini yazarak paylaşan bir bilge Sefertora yazmış gibi olur ve bu da manevi çoğalmanın anahtarlarından biridir. Burada kalem erkeğe kağıt ise kadına benzetilir. Birlikte biyolojik olarak nasıl bir çocuğa sahip oluyorlarsa manevi anlamda da birlikte manevi anlamda bir çocuğa sahip olurlar.

Rabiler dünyaya çocuk getirmekle görevimizin tamamlanmadığını bizlere öğretirler. Bizlere düşen çocuklarımızı bir Yahudi yuvasının gereklerine göre Tora yolunda yetiştirebilmektir. Bunu özellikle günümüzde yapmak hiç de kolay değildir. Özellikle cezbedici ajanların oldukça fazla olduğu dünyamızda bu görev her gün daha da zor olmaktadır. Ancak anne baba olarak onlara iyi bir maddi ve manevi gelecek kurmanın gerekli olduğunu unutmamak gerekir.

Dileriz ki Tanrı bu zor görevimizde bizlere yardımcı olur ve çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirebilmek için bizlere doğru yolu gösterir. Tora okumaya yeniden başladığımız bu hafta bir kez daha Bereşit derken kendimiz için de güzel bir başlangıç yapmayı diliyoruz.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskinazi

Kendi Yaratılışına Ortak Olmak

Düzenli ve devamlı olarak zihnimizde hatırlayarak yerine getirmemiz gereken mitsva'lardan bir tanesi Mısır'dan, kölelikten çıkışımızdır.

Ramhal, Mesilat Yeşarim adlı kitabında Yetser aRa'nın kurduğu planları, Paro'nun kurduğu planlara benzetmektedir.

Paro, Yisrael Milleti'ne verdiği işleri ağırlaştırarak, Yahudi'nin "bir saniye bekle, düşüneyim..." deme fırsatını elinden almayı hedeflemiştir. 

Kendisine karşı isyan edilmesinden korkan Paro, ancak Yisrael Milleti'nin zihinlerini köle alırsa, onlara karşı zafer kazanacağını bilmektedir. 

Yetser aRa da bu yolu takip etmektedir. 

Özellikle günümüzdeki hızlı yaşam, insanın hayatında durak yapıp gittiği yolun doğru olup olmadığını düşünmesine zıt düşmektedir. 

Her gün sabah dualarında söylediğimiz "aMehadeş beTuvo behol yom tamid Maase Bereşit", "Her gün, dünyanın yaratılışını İyiliğiyle yenileyen (Aş-em Yit-barah)" ifadesinin literal olarak tüm gerçekliğinin yanında, bizlere öğrettiği çok önemli bir ders bulunmaktadır.

İnsan her sene Roş aŞana'da yeniden yaratıldığı gibi, her gün de yeniden yaratılmaktadır.

Dünyanın Yaratılışında, "İnsanı, Kendi Suretimizde yapalım" ifadesi kullanılmaktadır. Bu pasukla ilgili farklı midraşlar bulunmaktadır. 

Deraşa yoluyla şu şekilde söylemek istiyorum. 

Aş-em, insan ile beraber insanı yaratıyor, yeniliyor, sen ne olmak istiyorsun? 

Aş-em'in Krallığı'nda nasıl bir vazife almak istiyorsun? 

Kralın tüm emirlerini yerine getirmeye çalışan bir kişi, yetenekleri ve imkanları doğrultusunda kendisine bir vazife seçebilir. 

Bu vazife doğrultusunda, Tanrı’dan bu vazifeyi yerine getirebilmesi için gerekli tüm yardımları alacaktır. 

Tabi ki seçilecek vazifenin uygun bir vazife olması ile ilgili Ön Koşul, Kral'ın Emirleri olan Tora'nın Mitsva'larının yerine getirilmesidir.

Derin uykuda bulunan, hayatın akışına dur diyemeyen kişiler, günlük yaratılışa bizzat kendileri katılamadıkları için, yenilenme avantajını büyük ölçekte kaybetmektedirler. 

Reb Aaron Kotler'e şöyle bir soru gelmiştir: 

Her Yahudi'nin Sefer Tora'da bir kelimesi veya cümlesi veya bir bölümü bulunmaktadır diye duyduk, ben kendi bölümümün ne olduğunu öğrenebilir miyim? 

Reb Aaron cevap verir: Sefer Tora'da nerede olmak istersen, orda olacaksın, Sana bağlı...

Aş-em Yit-barah, nasıl ki Sonsuz ise, O'nun Sözleri olan Tora da sonsuz... 

O sebeple alacağın görev, sorumluluk, ciddiyet, seni yazılman gereken yere yazdıracaktır!

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Oşana Raba günün simgesi ne olabilir?

Normal şartlar altında kipur günü neilada kararlar alınır ve mühürlenir. Ancak tanrı büyük merhameti ile bizleri Oşana Rabaya kadar yakın gözleme almaktadır. Oşana Raba Elül ayından itibaren 51 gündür. İbranicede istek ve yalvarma sözcüğü olan “na” 51 sayısına tekabül eder. Bu yüzden Tanrı bizi Oşana Raba gününe kadar izlemede tutar.

AKLIMIZDAN GEÇENLER
Rav İsak Alaluf

Bu yıl Tora broşürünü çalışırken aklımızdan geçen bazı sorulara veya anlaşılmayan bölümlere tercüman olmaya çalışacağız. Bunun için de medyadaki birçok siteden yararlanmaya çalışacağız. Aklımıza takılan sorulardan birini soralım ve cevabını bulmaya çalışalım: Bir okuyucu şöyle soruyor:

Uzun zamandır Tora'nın "Tanrı insanı Kendi suretinde yarattı" (Yaratılış 1:27) derken ne anlama geldiği beni rahatsız etti. İnsanların sonlu ve bedensel olduğu göz önüne alındığında, Tanrı'nın suretinde nasıl yaratıldık?

Bu soruya “www.aish.com sitesinden yararlanarak yanıt vermeye çalışalım:

Açıktır ki, "Tanrı'nın sureti" bizim fiziksel olmayan parçamızla, yani ruhla ilgilidir. Ahlak ve anlam dürtümüz, fark yaratma dürtümüz, "Tanrı'nın suretinde" bulunan ruhtandır. Ama bundan daha fazlası var. Tanrı'nın bağımsız seçimi olduğu gibi, her insanın da bağımsız ahlaki seçimi vardır. Tanrı'nın imajı, seçme yeteneğine sahip olduğumuz anlamına gelir. Seçim, bizi özel kılan temel meseledir. Çünkü hayat ancak bizim seçme yeteneğimiz sayesinde anlam kazanır. Başka bir deyişle, iyiyi veya kötüyü seçme yeteneğim varsa, iyi önemli hale gelir. Seçimin gerçek olması için sonuçların olması gerekir.

Bazen Tanrı bir mucize yaratır, ancak genellikle açık olmayan bir şekilde, özgür seçimi korumamızı sağlar.

Sözgelimi 1991 Körfez Savaşı'nda İsrail'e 39 Scud Füzesi yağdı ve sadece bir kişi öldü. (Vefat nedeninin kalp krizi olduğunu da ekleyelim) Bu bir mucizeydi, ama Tanrı en azından birisinin "Hayır, mucize yoktu. Doğanın bir rastlantısıydı" deme olasılığını açık bırakmıştır.

Şimdi, "Tanrı'nın sureti" ifadesinin, Tanrı'nın karar verme yeteneğine sahip varlıkları yarattığı anlamına geldiğini anlayabiliriz ve bu kararlar, onu dünyanın gelişiminde bir ortak haline getirecek sonuçlar yaratacaktır.

Özgür seçimin işlemesi için kötülüğün var olma olasılığına sahip olması gerekir. Biri kötülük yapmayı her seçtiğinde, Tanrı müdahale edecekse, ahlaki bir seçim yoktur. Doğruların yaşamları açıkça mükemmel olsaydı, bu da seçim olasılığını yok ederdi.

Sonuç olarak, insanın kendini Moşe Rabenu gibi bir tsadiğe dönüştürebildiği bir dünya, başka bir insanın kendini Hitler'e benzetme olasılığını da taşır.

HAFTANIN SÖZÜ

Moşe’nin konumu güneş, Yeoşua’nınki ise ayınki gibidir. (Gemara Masehet Bava Batra 75/A)