Bu Hafta İçin Saatler

20 TİŞRİ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5783

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:28

18:44

-----

Yeruşalayim

17:21

18:36

Tel Aviv

17:48

18:45

15 EKİM

Tel Aviv

17:40

18:38

İstanbul

18:11

18:49

2022

İstanbul

18:01

18:40

İzmir

18:13

19:02

İzmir

18:04

18:52

VEZOT ABERAHA וזאת הברכה

Vezot Aberaha peraşası 18 Ekim Simhat Tora  günü okunur. 15 Ekim cumartesi günü de Sukot Hol Amoed peraşası Ree Ata okunur

16 EKİM 2022 PAZAR OŞANA RABA
17 EKİM 2022 PAZARTESİ ŞEMİNİ HAG ATSERET
18 EKİM 2022 SALI SİMHAT TORA

 

Peraşa Özeti

[www.chabad.org]
(Devarim 32:1-32:52)

Bu peraşa, Moşe Rabenu'nun, ölmeden önce kabilelere verdiği berahaları içerir. Bunun ardından Moşe 120 yaşını doldurduğu gün, Nevo dağına çıkar ve dünyadan ayrılır. Moşe, kimsenin bilmediği bir yere gömülür. 120 yaşında olmasına rağmen Moşe'nin fiziksel kuvvetinde hiçbir eksiklik olmamıştır.

Moşe'nin yas dönemi sona erdikten sonra, onun yerini Tanrısal Ruh'la dolan Yeoşua almıştır. Ama Moşe gibi Tanrı'yı yüz yüze görmüş olan bir başka peygamber olmamıştır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

SULARIN DÖNÜŞ DANSI

Gemara Suka bölümünde Sukot bayramı için çok spesifik bir mitsvadan söz eder. Bu mitsva “Nisuh Amayim” olarak bilinir. Genellikle mizbeah’a getirilen farklı tipte korbanlar vardır. Bunlardan bir tanesi sabah ve öğleden sonra getirilen ve “et” olan korbanlardır. Bir diğeri un ile ilgili olanlardır. Bunlar biraz un, biraz yağ ve levona dediğimiz baharatlarla getirilir. Bir miktar alınıp mizbeah’ın üzerine konur. Bir diğeri de şarap ile ilgili olanlardır ki buna “nisuh ayayin” denir. Tora’da yazılı olan “venisko yayin reviit ain” cümlesi gereği bu her gün Bet Amikdaş’a getirilir. Şarap mizbeah’ın üzerine konmaz. Mizbeah yanında biri dar diğeri geniş iki boru vardır. Bunlardan geniş olana şarap dökülür ve borular vasıtasıyla bu şarap bütün Bet Amikdaş’a yayılır. Sukot bayramının yedi gününde ise “Nisuh amayim” gerçekleştirilir ve bu dökme işlemi dar olan boru ile yapılır. Çünkü şarap yoğunluğu suyun yoğunluğundan daha fazladır. Nisuh Amayim ile ilgili Tora’da bir yazı bulmak mümkün değildir. Çünkü bu kural “Alaha LeMoşe MiSinay” kuralı gereğince uygulanır.

Buraya dökülecek su özel bir kaynaktan alınır ki biz bu kaynağa “mayan aşiloah” demekteyiz. Bu suyun alınması bir şenlik eşliğinde yapılmaktadır. Bu şenliğe de “simha bet aşoeva” denir. Gemara bu şenliği görmeyenlerin hayatlarınla “şenlik” görmediklerini öğretir.

Yaratılışta her gün Tanrı yaptıklarına bakarak “ki tov” demiştir. Sadece Pazartesi günü – yaratılışın ikinci günü bu söz yoktur. Salı günü – yaratılışın üçüncü gününde iki kez vardır bu yüzden Salı günleri yeni bir şeye başlamak oldukça isabetlidir. Pazartesi gününden evvel dünya tamamen su içindedir ve Tanrısal ruh suların üzerinde gezinmektedir. “Veruah E.loim merahefet al pene amayim.” İkinci günde gökler yaratılınca göksel sular ile yerel sular arasında bir ayırma olur. Bu ayırım zorunlu bir ayırımdır ama ayrılık ve “mahloket” olan yerde iyilik yoktur. Göksel sulara “mayim elyonim” yerel sulara ise “mayim tahtonim” denmiştir. Gökler anlamına gelen “şamayim” sözcüğü aslında “orada su var” anlamına gelen “şam mayim” sözcüklerinden türemiştir. Tanrı burada iki gurup suyu birbirinden ayırdığı için bu gün mahloket günü olarak bilinir. Bu yüzden bu günün mizmoru 48 numaralı mizmor olan “şir mizmor livne Korah – Korah oğullarının mizmorudur. Korah bir anlamda Tora’da “mahloket” sembolüdür.

Zohar’ın öğretisine göre yerel sular “mayim bohim” olarak bilinir. Bir kişi eğer isterse suya kulağını verdiğinde ağlayan suların sesini duyabilir. Aynı zamanda denizler tuzludur çünkü ağlayan suların gözyaşlarını barındırır. Göksel sular Tanrı’ya yakındır. Yerel sular ise bu yüzden buna itiraz eder. Zohar’a göre bu “leşem şamayim – Tanrı adına” olan ilk tartışmadır. İşte Tanrı yerel suları teselli etmek için “nisuh amayim” mitsvasını vermiştir. Burada sular Bet Amikdaş yolu ile Tanrı’ya dönmekte ve teselli bulmaktadır.

Tora’nın ilk sözcüğü olan Bereşit buna kanıt getirir. “Bara şit – borular yarattı” şeklinde ifade edildiğinde yerel suların bu borular vasıtası ile Tanrı’ya döndüklerinden söz edilir. Bu bir teselli yolculuğudur.

Bet Amikdaş’ın olduğu günlerde bu durum çok basittir. Ama artık Bet Amikdaş yoktur. Babil yolculuğu sırasında Yahudiler Babil ırmakları üzerinde otururlar ve ağlarlar. Teilim 137/1’de yazılı olan “Al naarot Bavel şam yaşavnu gam bahinu bezohrenu et tsiyon – Babil ırmakları üzerinde oturduk ve Tsiyon’u andıkça ağladık” cümlesinde “gam bahinu – aynı zamanda ağladık” ifadesi sular ile birlikte ağladığımızı öğretmektedir. Çünkü sular artık Tanrı’ya dönememektedirler. Burada Bene Yisrael suların ağlamasını da hisseder.

Günümüzde dahi sular Tanrı’ya dönmek için çaba içindedir. Dalgalar yükselir onda sonra tekrar alçalır ama arkasında gelen dalga yine yükselir. Amaç göklere dönebilmek için yükselebilmektir. Aslında dalgalar bize kızgındır. Bizim yüzümüzden Tanrı’ya dönememektedirler. Her dalga yükselip bize saldırmak ister gibidir ama Tanrı o dalgaya sönmesini emreder. Bazen Tanrı bu dalgaların yükselmesini engellemez.  

Bizler Tanrı’ya dönüş amacı taşıyan Taşlih seremonisini suların kenarında yaparız. Tanrı’ya dönmek isteyen sular gibi Yahudiler de günahlarından arınıp Tanrı’ya dönmek istemektedirler.

Konumuza dönecek olursak Bet Aşoeva’da veya zman simhatenu dediğimiz Sukot bayramında sevinç yani simha nerededir? Gemara bir erkek için simha’yı “basar veyayin” olarak vermektedir. Benzer bir şekilde kadınlar için bu mücevher ve güzel elbiseler olarak ortaya atılır. Ancak bu “simha” gerçek bir sevinç değildir çünkü geçicidir.

Bazı görüşlere göre Sukot “Hag Aasif – Hasat Bayramı” olarak bilinir. Hasat maddi olarak rahatlamak anlamına gelir. Ancak bu “simha” da yeterli bir sevinç değildir. Çünkü para tek başına “simha” için yeterli değildir. Kimine göre gülmek bir “simha” aracıdır. Ama çok fazla gülmek insanı yanlış yönlendirir ve hata yapmasına neden olabilir. Bu da aradığımız yanıt değildir.

Gerçek “simha” kendi orijinine dönmek anlamını taşır. Kişi uzun bir tatilden sonra kendi evine döndüğünde, doğduğu büyüdüğü yeri ziyaret ettiğinde mutlu olur. Uzun yıllar ayrı kalan bir evlat evine döndüğünde onun için şenlik düzenlenir. İşte dünya bizim için orijinal yer değildir. Bizler Kise Akavod’un altında yer alan özel bir yerden gelmekteyiz. Tanrı oradan aldığı bir neşama’yı dünyalardan geçirerek “asiya” dediğimiz dünyamıza göndermektedir. İnsan için Kise Akavod’a dönmek doğal bir istektir ve insanın yapısında vardır.

Bizler senede bir kere bu yolculuğa çıkmak için kendimizi hazırlarız. Elul gelişi ile kendimizi muayene eder dönüş yani Teşuva için çareler ararız. Bunu başarıp Tanrı ile “dvekut” bütünleştiğimiz Kipur sonrasında tasdikeler haklı bir “simha” duyarlar. Çünkü tanrı’ya yakınlaşmışlardır. Sukot bu yüzden zman simhatenu olarak bilinir. Yedi günlük Sukot yedi kutsama ile bereketlendirilen damadın şeva berahot süreci gibidir ki Tanrı bir de sekizinci günü “Şmini Hag Atseret”i buna eklemiştir. Bu sekizinci gün balayı gibidir.

Şimdi partiye dönelim. Yaakov hevel nahalato – Yaakov kaynağına geri dönmektedir. Bet Aşoeva şenliği bunun için yapılmaktadır. David Teilim 73’de “vaani kirvat E.loim ki tov” demekte veTanrı’ya dönüşün çok güzel olduğunu öğretmektedir. Tsadikler dvekut ile bunu hissetmektedirler.

Şimdi her partinin bir konsepti vardır. Bu partinin konsepti de “su”dur. Çünkü su da Tanrı’ya dönmek için çaba içindedir. O da Sukot bayramında Nisuh Amayim ile Tanrı’ya dönme çabasındadır. Bu çaba ortak bir yanımız olduğunu ortaya koymaktadır.

Son peraşa ve bir yılı daha tamamlamanın verdiği huzurla teşekkürlerimize sıranın geldiğini düşünüyorum. Her zaman dediğim gibi mutluyum çünkü bir sene daha öğrendiğim Tora’yı paylaşma fırsatı bulabildim. Bu konuda bana her zaman yardımcı olan HEGKOM ailesine; başkanımız sevgili Ester Asa, genel koordinatörümüz sevgili Hayim Hason, koordinatör yardımcımız sevgili Suzet Bennun ve her zaman bizim yanımızda olan sevgili Çela Şaboy’a teşekkür etmek benim için çok keyifli olacaktır. Daha nice yıllar öğrendiklerimizi paylaşmak temennisiyle…

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

"Vayamot şam Moşe eved Ad...."

" Tanrı'nın hizmetkarı Moşe orada öldü "

Raşi, Tora yorumcularının üzerinde durduğu bir cümleyi kaydeder.  Sifre adlı kaynağa göre Moşe, "Tanrı'nın söylediği şekilde" cümlesiyle peygamberlik görevini üstlendi. Tarihimizde bulunan diğer peygamberlerde aynı cümleyle görev aldılar. Moşe en üstün olanıydı çünkü ekstra bir cümle onun için eklendi. "Ze adavar", "Tanrının emrettiği şekilde " Torada ne zaman "ze" kelimesi geçse ortada açık olan bir şeyi göstermek, parmakla işaret etmek olduğunu öğreniyoruz.  Sifre kitabı "ze" kelimesi sayesinde diğer peygamberler bir vizyonla Tanrı’dan mesaj alırken, Moşe, Tanrıyla açık açık konuşmuştur.  Moşe neden böyle bir ayrıcalığı hak etmiş olabilir? Çünkü kendini Tanrı’nın kullandığı bir alet yani bir ustanın aleti şekline sokmuştur. Kendi arzuları, Tanrının istekleri karşısında tamamen iptal olmuştur.  

Midraş Devarim Raba, Moşe’nin bu dünyadan ayrılacağı an geldiğinde onun ruhu, ondan ayrılmayı reddetti şeklinde açıklama yapar. Normalde her insanın ruhu o bedende kalmak için zorlanır o çıkmak ister Tanrı zorla onu o bedende tutar. Moşe kendini o kadar yüksek manevi seviyelerde tutmuştur ki ruh Tanrı’nın yanında hissettiğini Moşe'deyken hissetmiştir. Moşe sadece bedenini değil, karakterini de manevi açıdan yüksek seviyelere çekmiştir.  Bir hafta boyunca Tanrının ona verdiği Mısır'a gitme görevini reddetti çünkü o anki lider olan kardeşi Aaron'u üzmek istemedi. Bu sebep Tanrının onu seçmesindeki asil sebepti başkasına olan saygısı ve empati duygusu, başkalarının acısını kendi acısı gibi görmek Mose bir bakıma " Beaspaklarya Meira " olarak tanımlanan Tanrının yansıması konumuna erişti. Her negatif düşünce ve insanlara karşı olumsuz tavır Tanrı ile insan arasında mesafe koyar ancak Moşe gibi biri negatif yönleri olsa bile bunu yenip karakterini yükseltebilir Moşe normal bir insandı zayıf yönlerini bilip onların üstüne gittiği ve onlara hakim geldiği için Moşe Rabenu oldu. Moşe bir insanın hangi seviyelere ulaşabileceğini gösteren harika bir örnektir. Kelm rabisi Alter, Darwin ' le aynı dönemde yaşamış ve onun Evrim Teorisi kavramına şöyle bir yorum getirmiştir. " Darwin için maymunlardan geldiğimiz fikri onun adına güzel böylece kötü davranışlara bir sebep bulup kendini geliştirmekten kaçabilir ancak ben Rav Yisrael Salanter’e baktığımda maymunlarla hiçbir akrabalığımızın olmadığını görüyorum hangi maymun bu kadar kutsal seviyelere erişebilir.  Maymun olduğunu düşünmek sorumluluktan kaçmanın bir yolu sadece..." Vezot Aberaha bu cümlede ayni kelime var yani "zot" ze kelimesinin dişil hali beraha ancak ilerlersek gelir olduğu yerde saymak, gerilemektir. 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Sukanın yüksekliği maksimum ne kadar olmalı?

Eğer suka 20 ama (yaklaık 10 metre) dan yüksek olursa geçersizdir. Hasidik öğretiye göre sukadaki gölgenin maddiyatı temsil eden yan duvarlardan değil manaviyatı temsil eden shah dan alınması gerekir. Bu yüzden yüksekliğin belirtilen ölçüyü aşmaması uygundur.

LEHU NERANENA L’AD…
Rav İsak Alaluf

Bir yıl boyunca sizlere Yahudi bestekarlar, Maftirim, şairler, söz yazarları ve daha nicelerini tanıtmaya çalıştık. Tarihin sayfalarında gezindiğimiz gibi günümüzün kişiliklerine de söz verdik. Tanrı’ya söylenen şarkıların göklerin kapılarını açması ve final Geula gününü yakınlaştırması dileğinde bulunuyoruz. Sözünü ettiğimiz kişilerden ebediyete intikal edenleri saygı ve minnetle anarken hayatta olanları sevgi ve saygı ile selamlıyor sağlıklı güzel bir yaşam diliyoruz. Babil ırmakları kıyısında müzik aletlerini söğüt dallarına asarak Tanrı’nın şarkılarını yabancı diyarlarda söylemeyi reddedenlerin dualarında ve büyük şair Rabi Yisrael Najara’nın satırlarında olduğu gibi yeniden coşkuyla Bet Amikdaş’ın merdivenlerinde duyacağımız müzik dolu günlere erişmeyi niyaz ediyoruz. Sözlerimizi “Y.a Ribon Alam” şiirinin son kıtasının “serbest” çevirisiyle noktalıyoruz.

Kutsal mekanına ve kutsalların kutsalına geri dön.

Ki o yerde ruhlar sevinir ve huzur bulur

Bizler de Sana şarkı ve methiyeleri söyleyelim

Güzelliklerin şehri kutsal Yeruşalayim’de  

 

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Her Yahudi’nin Sefertora Yazma Mitsvası

Mitsvalar sıralamasında en son mitsva “Vayeleh” peraşasındaki bir ifadeye gönderme yapar. Tanrı burada Moşe’den bir şiir veya şarkı yazmasını ve Bene Yisrael’e bunu belletmesini emreder. Hatta burada kullanılan “sima befiem – ağızlarına yerleştir” sözü çok önemlidir. Nitekim Moşe de “Aazinu” şiirini kaleme alır ve öğretir. Rabiler burada yer alan “Kitvu – yaz” emrinden yola çıkarak her Yahudi’nin bir Sefertora yazmakla mükellef olduğunu öğretirler. Tercih bu Sefertora’nın kendimiz tarafından kaleme alınmasıdır. Ancak sayısız kere Tanrı’nın İsimlerini içeren Sefertora’nın çok kesin ve katı yazım kuralları vardır. Bu yüzden bir Sefertora yazılmasına destek veren, vesile olan kişi bu mitsvayı yerine getirmiş olur. Sefertora yazımıza katılmak için bir harf, cümle veya bölüm katkılarının var olduğu çok eskiden beri bilinmektedir.  

HAFTANIN SÖZÜ

Aşağıdaki sular ağlıyor: “Kralın huzurunda olmak istiyoruz. (Zohar)