Bu Hafta İçin Saatler

30 AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:31

19:47

-----

Yeruşalayim

18:22

19:38

Tel Aviv

18:51

19:49

27 AĞUSTOS

Tel Aviv

18:42

19:40

İstanbul

19:32

20:13

2022

İstanbul

19:21

20:01

İzmir

19:29

20:17

İzmir

19:18

20:35

REE- ראה


27-28 AĞUSTOS 2022 ROŞ HODEŞ ELUL

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Devarim 11:26-16:17)

Moşe halka maneviyat merkezli bir hayatın getireceği bereketleri ve Tanrı'dan uzaklaşmanın getireceği laneti sunar. Halk, Erets-Yisrael'e gireceği zaman, putperest uygulamalarda kullanılan tüm ağaçları yakacak ve putperestliğe ait tüm heykelleri yok edecektir. Tanrı, Kutsal Varlığı'nı barındırmak üzere tek bir yer seçecektir. Korbanlar sadece bu yerde sunulabilecek ve başka hiçbir yerde kişisel sunaklar inşa edilemeyecektir.

Moşe halkı, kan yememeleri konusunda tekrar uyarır. Çöldeyken tüm hayvan kesimi Mişkan'da gerçekleşirdi; ancak Erets-Yisrael'e girdiklerinden itibaren, bu işlem - yemek amaçlı olması kaydıyla - her yerde, ama belirli kurallara göre yapılabilecekti. Moşe, sadece Yeruşalayim sınırları içinde yenebilecek bazı yiyecek kategorilerini bildirir. Ardından, diğer ulusların davranış şekillerini kendilerine adapte etmemeleri uyarısında bulunur.

Tora tam ve mükemmel olduğu için, ona herhangi bir şeyin eklemek ya da onu eksiltmek yasaktır. Bir "peygamber" halka gelip Tora'yı terk ederek putperest davranışlar içine girmelerini öğütlediği takdirde, cezası ölümdür. Benzer şekilde halkı putperestliğe teşvik eden kişinin cezası da ölümdür. Tamamen putperestliğe yönelmiş bir şehrin yok edilmesi gerekecektir. Bir yakının ölümü halinde abartılı yas ifadelerinde bulunmak - örneğin vücuda zarar vermek ya da saçları yolarak kafada kel bir nokta oluşturmak yasaktır. Moşe daha sonra, Kaşer olan ve olmayan hayvanları tekrar sınıflandırır; et ve sütün birlikte pişirilmemesi gerektiğine dair emri hatırlatır.

Ürünün ikinci onda birlik bölümü [Maaser Şeni] Yeruşalayim'e getirilip burada yenmelidir. Fakat miktar çok büyükse, parasal karşılığı Yeruşalayim'e getirilecek ve bu parayla burada yiyecek alınıp [elbette yerel halkla birlikte] tüketilecektir. Belirli bazı yıllarda ise bu ikinci onda birlik bölüm fakirlere dağıtılmalıdır. Bene-Yisrael'den daima cömert olmaları istenir. Yedinci yılda her türlü borç silinmelidir; bunu karşılığında Tanrı halkı her yönden mübarek kılacaktır. Yahudi bir köle, altı yıllık çalışmadan sonra serbest kalacaktır ve boş elle gönderilmeyecektir. Ayrılmayı reddederse, kulağı bir biz ile kapı eşiğinde delinecek ve Yovel yılına [50. yıl] kadar köle durumunda kalacaktır. Peraşa üç hac bayramı - Pesah, Şavuot ve Sukot ile sona ermektedir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

TARİHTEN BİR KADIN: KİMHİT

Tsedaka vermek: Peraşamızda Tora birkaç farklı şekilde “tsedaka verme” mitsvasını işler. Tora bu mitsvayı sunarken olağandışı bir şekilde tekrarlayan ifadelere yer verir. Konunun hemen başında yer alan “aser teaser” emri “ondalık” kavramının mutlaka verilmesi gerektiğini ve bir anlamda parnasa dediğimiz geçimin temel kaynağı olduğunu  anlatır. Hemen ardından fakirlere verilmesi gereken tsedakadan söz ederken de “patoah tiftah et yadeha” ifadesini kullanır ve elimizi mutlaka açmamız gerektiğinden söz eder. Yine vermek konusunda “naton titen” ifadesini kullanır ki dilimize bu kavram mutlaka vereceksiniz şeklinde çevrilebilir.

Bu tekrarlayan formun basit açıklaması, zor kazanılmış varlıklarımızdan ayrılma konusunda doğal olarak bir miktar tereddüt ve isteksizlik hissetmemize bağlanabilir. Geçimi sağlamak zordur ve birçok insan, ihtiyacı olanlara içtenlikle yardım etmek isteseler bile, tsedaka verme konusunda kararsız hissetmelerine neden olarak, finans konusunda sürekli bir endişe halinde yaşamalarını gösterirler. Tora bu nedenle hayırseverlik emirlerini özel bir vurguyla formüle eder ve iş hayırsever bağışlar yapmaya geldiğinde insanların fazladan bir "baskıya" ihtiyaç duyduğunu kabul eder.

Bu basit açıklamanın ardından biraz daha farklı boyutta bu emirleri değerlendirmeye çalışalım.

Çoğu zaman tsedaka vermek ile ilgili ilham ihtiyacı olanlara duyduğumuz şefkat ve acıma duygularından kaynaklanır. Kıyafeti parçalanmış zor durumda olan birini gördüğümüzde içimizdeki duygular harekete geçer ve tsedaka verme arzusu ortaya çıkar. Bir bağış toplama etkinliğinde bulunduğumuzda gerek ortamdaki atmosferden ve gerekse sahip olduğumuz duygulardan dolayı heyecanlanır ve gerekli bağışı yapmak için adım atarız.   Bütün bu davranışlar son derece insancıl ve takdir edilmesi gereken güzel hareketlerdir. Ancak Tora bize tsedaka vermenin çok önemli bir hedefi daha olduğunu öğretmektedir. Bu da Tanrı’nın tsedaka vermek ile ilgili emrini yerine getirme isteğidir. Tsedaka verirken şefkat ve acıma duyguları ile birlikte Tanrı emrini yerine getirmekte olduğumuzu da aklımızdan çıkarmamalıyız. Mitsvaları yerine getirirken sahip olduğumuz çok güzel ve asil duygularımız vardır. Ancak asıl neden Tanrı’nın bizlere bu emri vermiş olmasıdır.

Kimhit’in öyküsü: Gemara Masehet Yoma Bet Amikdaş’ta tamamı Kohen Gadol olarak görev yapan Kimhit isminde bir kadının yedi oğlundan söz eder. Kimhit’in böyle nadir bir şekilde bereketlendirilmesi için ne yaptığını soran Rabiler bu kadının olağanüstü bir alçakgönüllülükle hareket ettiğini bulurlar. Bu önemli bir meziyettir ama Gemara bu şekilde hareket eden sayısız kişinin böyle farklı bir şekilde ödüllendirilmediğinin de altını çizer. Gerçekten de Kimhit oğullarının yedi tanesinin Kohen Gadol olarak görev yapması ile ilgili bu berahayı nasıl kazanabilmiştir?  

Ben İş Hay adı ile tanınan Rabi Yosef Hayim miBagdad “Ben Yeoyada” adlı eserinde diğer alçakgönüllü davranan kadınlarla Kimhit arasında önemli bir fark olduğunu öğretir. Diğer kadınlar veya kişiler ödül kazanmak umudu ile mitsvayı yerine getirmektedirler. Bu yüzden kazanımları Kimhit’in kazanımı kadar büyük değildir. Bu ödülü Kimhit’in kazanmasından sonra aynı ödülü kazanabilmek amacıyla hareket eden diğerleri ne yazık ki bu çabalarının karşılığını bu kadar büyük bir ödülle alamazlar. Pirke Avot daha birinci bölümde Tanrı’ya olan ibadetimiz konusunda bizleri uyarır. “Efendisine para karşılığı hizmet eden köleler gibi olmayınız” derken amacın sadece emri yerine getirmek olması gerektiğini hatırlatırlar. Buradaki öncelik Tanrı emrettiği için o mitsvayı yerine getirmektir.

Süpermarket: Rabi Eli Mansour esprili bir şekilde bazı insanların Yahudiliğe bir “süpermarket” gözü ile baktıklarını söyler. Hepimiz hayatta sağlık, zenginlik, başarılı çocuklar ve mutluluk isteriz. Bu son derece doğaldır. Mantıklı olmayan mitsvaların bu istediklerimizi kazanmak amacı ile yerine getirilmesidir. Tanrı bizim mitsvaları yerine getirmemizi ister ama bu O’na bir şey kazandırmaz. Bir başka deyişle Tanrı bizlere hiçbir şey borçlu değildir. Sinay dağında Tora’yı aldığıızda “naase ve nişma” sözünü veren bizler mitsvaları yerine getirdikçe bu özel konumumuza yakışır bir şekilde davranmış oluruz. Yine Pirke Avot tsadiklerin asıl ödülünün ebedi dünyada olduğunu bizlere hatırlatır. Elul ayı civarında olduğumuz bu zamanlarda yeni senede Tanrı’nın mitsvalarını sadece O emrettiği için yerine getirmemiz gerektiğini hatırlatmayı unutmayalım.

Yerine getirdiğimiz her mitsva için sayısız bilimsel, toplumsal neden saymak mümkündür. Ancak mitsva yerine getirmek için bunların hiç biri gerekli değildir. Öncelikle “naase” yani mitsvaları yerine getirmek esastır. Nedenlerini öğrenmek yani “nişma” ise işin bir başka boyutudur.

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

Ree  peraşasında  Moşe Bene Yisrael ile birlikte Tora’yı gözden geçirmeye devam etmektedir. Ellul ayına girdiğimiz  bu günlerde, davranışlarımızı bir kez daha gözden geçirmenin gerekliliği ortaya çıkar. Yıl içinde yaptığımız hatalı davranışları affettirmek için en uygun zaman budur. Tora’ya göre üç davranış günahların affedilmesinde rol oynar.                                                                                                 

1.Teşuva  (pişmanlık ve doğru yola dönüş ),  2.Tefila (dua),  3. Tsedaka 

Tora bu hafta  Tsedaka’yı öğretmektedir. Ve bunu yaparken kime vereceğini belirtmekle kalmamakta, aynı zamanda nasıl vermemiz gerektiğini de açıklamaktadır. Tora, Tsedaka konusunda iki tarafın söz konusu olduğunu açıklamaktadır. Veren ve alan.  Çoğu zaman veren, alandan oldukça farklı düşüncelere sahiptir.  Bir şeyler vermek istemektedir ama alana karşı pek de büyük bir ilgisi yoktur. Hatta kapısına gelen adama karşı olması muhtemel olumsuz duygularına karşın, Tsedaka’yı  sırf mitsva olduğu için verenlerin sayısı az da değildir. Belki de Tora bu haftaki peraşasa “ona verdiğin zaman kalbinde kalbinde kötü olmasın “ sözleriyle bize önemli bir ders vermek amacındadır. 

Kişi, Tsedaka’yı  vermekle kalmamalı, alan kişinin durumunu iyice düşünmelidir.  Alan kişinin gerçek durumu konusunda  bir an durup kafasını çalıştırmalı ve kendini onun yerine koymalıdır. Bu şekilde, verilen Tsedaka’nın tam olarak ne için verildiğini anlama fırsatı doğacaktır. Tsedaka verirken kalbinizin olumsuz duygular taşımadığından emin olmamız gerekir. Tora, en basit ihtiyaç sahibini, kendisiyle ilgili bölümünü  tekrar  tekrar belirterek   vurgulayacak kadar çok düşünmektedir. ” Ona kesinlikle ver, ona  verdiğin zaman kalbinde kötü hissetme”   Eğer Tora ihtiyaç sahibi birini, “sadece paraya ihtiyacı olan biri’nin ötesinde bir şahsiyetle sonlandırdığına ve ona belirgin bir önem verdiğine göre, o zaman şüphesiz bizim de aynı şekilde davranmamız gerekiyor. 

Talmud, tsedaka ve Gemilut Hasadim yani insanlara karşılıksız iyilik yapmayı, insanı Tanrı katına çıkarabilecek iki melek olduğunu vurgular. 

İbranice tsedaka kelimesini diğer lisanlara çevirdiğinizde farklı anlamlar ortaya çıkacaktır. Türkçe sadaka, iyilik yapan, Fransızca şarite, İngilizce charity, İspanyolca karidad, Latince şaritaten anlamına gelir. Bunların hepsi anlamca sevgi, iyilik, bağış anlamındadır. Kısaca insanın insan olarak yapması gereken bir vazifesi olarak kabul edilir. Buna göre insanın vereceği tsedakanın azı, çoğu yoktur ve insana sevap kazandıracak bir harekettir. Tsedaka alan bir kişi de bu hareketi bir lütuf olarak görür. Fakat Tora’da belirtilen Tsedaka kelimesinin öğretisi diğer lisanlara göre farklı bir içeriğe sahiptir. Tsedakanın İbranice kökü tsadik dürüstlük ve doğruluk anlamındadır. Buna göre, Tsedaka mitsvasını yerine getiren kişi tsadik adil, dürüst olarak kabul edilir. Tsedaka verilmesinin esas nedeni adaleti yerine getiren bir vazife olmasıdır. Yahudilikte tsedakanın mecburi bir hareket olmasının nedeni sahip olduğumuz her şeyin Tanrı’ya ait olduğunun bilincinde olmamızdır. Bugün bizim sahip olduğumuz maddi gücümüz bizlere Tanrı tarafından ödünç olarak verilmiştir. Bu nedenden dolayı, Tanrı tarafından bize verilen ödünç parayı eşit bir şekilde vermemiz gerekir. Bir bakıma Tanrı’nın bizlere verdiği hediyeleri hakkı olan başkalarıyla paylaşmak gerekir. 

Etik Kitabımız olarak bilinen Pirke Avot’ta şöyle der: “Rabi Elazar iş Bartota omer: Ten lo mişelo, bedavid u omer ki mimeha akol umiyedeha natlu lah.”

Rabi Elazar Bartota şöyle der: Sen ve sana ait olan Tanrı’ya aittir. Kral David ek olarak der: Senin başkalarına verdiğin herşey senin değil Tanrı’ya aittir.

Talmud Masehet Taanit 24a’da şöyle bir olaya rastlamaktayız. Rabi Elazar tsedaka toplamakta olan iki kişiyi uzaktan görür görmez koşarak onlara neye ihtiyaçları olduğunu sorar. Yetim olan çift evlilikleri için bir miktar paraya ihtiyaçları olduklarını söylerler. O sırada kendi kızı için alacağı elbiseden vazgeçerek elindeki parayı tsedaka toplayanlara verip şu sözleri söyler: “Allah’ın inşa edeceği evlilik benim kızımın ihtiyaçlarından daha önemlidir.” Burada görüldüğü gibi bize ait olan her şey başkalarıyla paylaşmak içindir. 

Her şeyin kuralı olduğu gibi tsedaka vermenin de kendine has kuralı vardır. Rambam tsedaka vermenin sekiz derecesi olduğundan bahseder. İçten olmadan, karşılık bekleyerek verilen tsedakanın en alt derecesi olduğunu belirten Rambam içten verilen, alan ve verenin birbirlerini tanımadan verilen tsedaka şeklinin de en yüksek derecede olduğunu belirtir.

Bu haftaki peraşada Tsedaka ile ilgili şu şekilde belirtmektedir. “Kalbini sertleştirme ve elini, yoksul kardeşinden esirgeme.. ona ver ve ona verdiğin zaman kalbinde kendini kötü hissetme; çünkü bu yaptığın sayesinde Tanrı’n her yaptığında ve elinden çıkan her şeyde seni mubarek kılacaktır. (Devarim 15: 7-10)

Tora açık şekilde tsedaka veren kişinin, o anda kendini içinde bulunduğu maddi kaybı dert etmemesini, zira Tanrı’nın bu hareketinin karşılığında kendisini mübarek kılacağını belirtmektedir. Ayrıca, kişinin ihtiyaç sahiplerine katkısı, kendilerine yönelik bereketin de kaynağı olacaktır. Bununla birlikte maddi varlığa sahip olan kişi ihtiyacı olanlara vermeleri gerekip de vermedikleri her kuruş, sonuçta kendilerinde gerek maddi gerekse de manevi kayba yol  açacaktır. Bütün mahsulunun ondalığını vereceksin… (Devarim 14:22) İbranice’deki Aser (ondalık) ve Oşer (Zenginlik) sözcüklerinin benzerliğinden yola çıkarak, alimleriniz bu pasuğu şu şekilde söylerler: “Ondanlığı ver ve böylece zengin ol.” Bu pasuğu aynı zamanda şöyle de söyleyebiliriz. Ondalık verebilmek için zengin ol. Kısaca Tsedaka vermek sahip olduğun mal varlığının berekete ve vermeme durumunda ise kayba yol açmasına neden olacaktır. 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Sefertora’ya davet edilecek kişilerin listesi yapılmalı mıdır?

Bazı sinagoglarda gabaylarımız tarafından Sefertora okumaya davet edilecek kişilerin isimlerini bir yere yazma geleneği vardır. Bilgeler bu geleneğin doğru olmadığı konusunda hemfikirdirler. Çünkü bu yazma işi daha sonra bir alışkanlık haline gelebilir. Şabat günü yazma işlemi yapılır ve Şabat günü ihlal eilmiş olur. Bu yüzden herkesin birkaç kişiyi aklında tutması yöntemi çok daha doğrudur.

Gabaylarımız bağış makbuzlarını  Şabat günü bağış yapan kişiye hiçbir şekilde  vermemelidirler. Çünkü kişi o makbuzu Şabat günü taşıyabilir ve Şabat gününü ihlal edebilir. Şabat günü taşımaya imkan tanıyan “eruv” oluşturulan yerlerde bile doğrudan bağışçının eline makbuzu vermek doğru değildir. Kendisine mutlaka verilmesi gerekiyorsa sandalyesine bırakılabilir.  Bu söylediğimiz ancak “eruv” olan yerler için geçerlidir. 

LEHU NERANENA L’AD..
Rav İsak Alaluf

Kipur gününün Minha duasında Selihot bölümünün açılışını yapan piyut “Y.a Şema Evyoneha” ismi ile bilinir. Yazarı büyük şair ve bilge Rabi Yehuda Halevi’dir. Bazı Sefarad toplumlarda bu piyut “aseret yeme teşuva – on teşuva günü” boyunca okunur.  Akrostiş şeklinde yazılan şiir ilk harfleri ile yazarın ismine ulaşmamızı sağlar. Bene Yisrael’in içinde bulunduğu durumu ve affedilme arzusunu içli ve coşkulu bir şekilde izah eder.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Tanrı’dan çekinme mitvası

Tora’nın birçok yerinde Tanrı’dan “çekinme” veya “korkma” şeklinde ifadeler yer alır. Yirat şamayim adını verdiğimiz bu durum Tanrı’dan yaptığımız veya yapabileceğimiz hatalardan dolayı çekinme olarak değerlendirilebilir. Bu mitsva Ekev peraşasında “et Ad… E.loeha tira” şeklinde verilir. Rabi Akiva burada yer alan “et” sözcüğünün Tora’da yer alan diğer bütün “et” sözcükleri gibi bir anlamı olduğunu keşfeder. Buradaki anlam Tanrı’dan çekinildiği gibi Tora bilgelerinden de çekinme ve onlara saygı duyma anlamını taşımaktadır.

HAFTANIN SÖZÜ

Bir lider, her zaman ve her an, halka liyakat getirenlerden biri olmakla, halkı günaha sürükleyenlerden biri arasındaki eşikte, en yüksek yerle en berbat derinlik arasında durduğunu hatırlamalıdır. (Lubavitch’li Rabbi Sholom Dov Ber)