Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

23 AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:46

20:04

-----

Yeruşalayim

18:39

19:55

Tel Aviv

19:06

20:06

20 AĞUSTOS

Tel Aviv

18:46

20:04

İstanbul

20:42

20:23

2022

İstanbul

19:32

20:13

İzmir

19:39

20:27

İzmir

19:29

20:17

EKEV- עקב

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Devarim 7:12-11:25)

Moşe Bene-Yisrael'e, insanların genelde "topuklarıyla ezercesine" göz ardı ettikleri "az öneme sahip" oldukları varsayılan mitsvaları bile yerine getirdikleri takdirde, yeryüzünün en bereketli toplumu olacaklarına dair söz verir. Moşe halka, Kenaan Ülkesi'ni yavaş yavaş ele geçireceklerini bildirir.

Buna göre, ülke birden boşalmayacak ve bu şekilde vahşi hayvanlar, Bene-Yisrael hakim olana kadar buraları kaplamayacaklardır. Bene-Yisrael'in, Kenaan milletlerinin tapındığı putların hepsini yakmaları ve yok etmeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatan Moşe Rabenu, daha sonra Tora'nın bölünmez bir bütün olduğunun ve sadece belirli bölümlerinin kabul edilmesinin yanlış olacağının altını çizer. Moşe Erets-Yisrael'in buğday, arpa, üzüm, incir, nar, yağlık zeytin ve hurmanın özellikle bulunduğu bir ülke olduğunu belirtir.

Moşe halkı, ileride berekete kavuştukları zaman böbürlenmemeleri ve Erets-Yisrael'deki başarılarının sadece kendi çaba ve kuvvetleri sonucu geldiği fikrine kapılmamaları konusunda uyarır; zira zenginlik ve başarıyı verecek olan, Tanrı'dır. Moşe ayrıca, Tanrı'nın Kenaan'daki milletleri Bene-Yisrael'in müthiş dürüstlüğü sebebiyle değil, bu milletlerin günahları sebebiyle kovalayacağını hatırlatır. Ne de olsa Sinay'dan bu noktaya kadar olan yolculuk, halkın Moşe'ye ve Tanrı'ya yönelik irili ufaklı isyan ve günahlarının bir katalogu niteliğindedir. Tanrı'nın Sinay'da 10 Emri Bizzat verişini takip eden olayları anlatırken Moşe, Kipur günü ikinci On Emir levhaları ile dönüşüne değinir.

Aaron'un ölümü ve Levi kabilesi mensuplarının Tanrı hizmetine atanmaları hatırlatılır. Moşe, Mısır'a inen 70 kişinin, bu noktada göklerdeki yıldızlar kadar çok üyeye sahip bir ulus haline geldiğine dikkat çeker. Erets-Yisrael'in sıradışı özelliklerini belirttikten sonra, Moşe, Şema'nın ikinci paragrafını söyler ve bu şekilde, mitsvaların yerine getirilmesinin sonucu olacak bereketi ve aksi takdirde halkı bulacak laneti kavramsallaştırır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

TORA ÖĞRENMEK VE MADDİYAT

Şema duasının ikinci paragrafı: Şema duasının “veaya im şamoa ile başlayan ikinci bölümü ise bu haftaki Ekev peraşasında bulunur. Birbiri ardına gelen bu iki parça arasındaki fark ve benzerliklere yakından bakarak bu en temel dua hakkındaki bilgilerimizi zenginleştirmeye çalışalım.

Şema duasının iki paragrafında da Tanrı’yı sevmek, her zaman Tora öğrenmek, çocuklara bildiklerimizi aktarmak, öğrenme ve öğretmek, Tefilin kuşanmak ve Mezuza fikse etmek gibi ortak mitsvaları görebilmekteyiz.

Aradaki farklara bakacak olursak ilk paragrafta tekil ifadeler kullanılır. Daha çok bireye yönelik mitsvaları buna göre bir dil kullanarak vermektedir. İkinci paragraf ise çoğul ifadeler içerir. Bireyden ziyade bütün topluma hitaben yazılmıştır.

İlk paragrafta Tanrı’yı sevme mitsvasını bütün kalbimiz, bütün canımız ve bütün varlığımızla olması gerektiğini okuruz. İkinci paragrafta ise “behol meodeha” dediğimiz bütün maddi varlığımızla sevmek ifadesinden söz edilmez.

Yine ikinci paragrafta Tanrı’nın bize emrettiği mitsvaları yerine getirmemiz halinde ulaşabileceğimiz ödüllerden ve aksi durumda karşı karşıya kalacağımız yaptırımlardan söz ederken birinci paragrafta bunlar yer almaz.

Tora öğrenimi mi maddiyat mı? Gemara Masehet Berahot’ta yer alan bir tartışmaya bakarak konuyu daha iyi anlamaya çalışalım. Bilge Rabi Yişmael Şema’nın ikinci paragrafında söylediği gibi maddi refahını da sağlamak amacıyla iş yapan bireylerin ailesini geçindirmek için çalışması gerektiğine vurgu yapar. Rabi Yişmael maddi refahı sağlamak için çok çalışmanın yanında mutlaka Tora öğrenimine zaman ayrılması ve bu konunun göz ardı edilmemesi konusunda oldukça hassastır. Kısacası hem maddi hem de manevi zenginliği sağlamak için kişi zamanını iyi kullanmalıdır. Rabi Şimon bar Yohay ise farklı bir görüşü savunur. Onun görüşüne göre kişi kendisini tamamen Tora eğitimine vermeli maddi ihtiyaçlarını karşılamak için ise Tanrı’ya güvenmelidir.

Gemara bu tartışmalı ilginç bir şekilde sonlandırır. Gemara birçok kişinin Rabi Yişmael’in görüşünü takip ettiğini ve başarılı olduğunu, birçoklarının da Rabi Şimon’un görüşünü takip ettiğini ama başarılı olmadığını söyler ve noktayı koyar.

Sonuç olarak: İnsanların büyük çoğunluğu Rabi Yişmael’in öğretisi doğrultusunda hem Tora çalışmaya zaman ayırmak hem de maddi refahını sağlamak için kendilerine uygun bir yaşam tarzı arayışına girerler. Bu yaşam tarzı da istenen ve uygun olan bir yaşam tarzıdır. Ancak toplumda Rabi Şimon’un öğretisini izleyenler ve kendilerini tamamen Tora öğrenimine adayanlar da vardır ve zamanlarının bütününü bu yolda kullanmaktadırlar.

İlk bakışta birbiriyle çelişen iki görüş gibi sunacağımız bu iki farklı yol aslında çelişki değil birbiri içinde uyumlu bir şekilde yaşayan Yahudi toplumunun iki farklı kesimini sembolize etmektedir.

Nitekim birçok şehirde “asara batlanim” adı altında bütün gün Tora öğrenen ve maddi ihtiyaçları bir şekilde temin edilen gurupların olduğu bilinmektedir. İzmir’deli Ş.alom sinagogunun girişinde yer alan bir oda “asara batlanim” için hazırlanan bir öğrenim evi olarak hala anımsanmaktadır.

Bu öğretilerin ışığında iki pargraf arasındaki farkların nedenini daha iyi anlamaya çalışalım. Birinci paragraf tekil hitapla yazılmıştır. Hayatını Tora öğrenimine adayacak kişilerin sayısı fazla değildir ve bunun için istek ve kararlılık gerekir. Nadir bilgeler bu yolu tercih edecekler ve bu uğurda kar getiren maddi işleri bile görmezden gelebileceklerdir. Bu yüzden de birinci paragrafta “behol meodeha” yani maddi varlığı ile Tanrı’yı sevmekten söz edilmektedir. İkinci paragrafta yer alan çoğul ifadeler halkın çoğunluğuna hitap ediyor görünümdedir. Bu gurupta yer alan kesim maddi kazanç ve refah sağlamak için elbette ciddi anlamda çalışacak ve bunu temin edecektir. Bazen kazançlı bir işin peşinden koşmaları gerekebilecektir. Buradaki en önemli nokta Tora eğitimi konusunda taviz verilmemesidir. Burada bütün maddi varlığıyla Tanrı’yı sevmekten söz edilmez. Elbette maddi varlığının belli bir kısmını vermek suretiyle bu konuda emredilen mitsvaları yerine getirmesi beklense de kar getiren işlerin peşinden koşması da normal kabul edilir.

Büyük bilge RaMBaM Talmud Tora ile ilgili olarak yazdığı kurallarda kişinin sekiz saat geçimini sağlamak için çaba göstermesini ancak sekiz saat da Tora çalışmasının gerektiğinin altını çizmektedir.

İki paragraf arasındaki önemli farklardan olan ödül ve cezaların neden ikinci paragrafta zikredildiğini de anlayabilmek daha kolaydır. Günlerini eğitim yerlerinde Tora okuyarak ve öğrenerek geçiren bilgeler zaten kutsallığın içinde oldukları için dikkat dağıtıcı ajanlara ve etkilere kapalı bir şekilde yaşamaya devam ederler. Ancak geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olanlara bu yol birçok dikkat dağıtıcı ajan ve tuzaklar bulundurmaktadır. İnsanın bunlara kapılmadan Tora ve mitsvaların emrettiği gibi yaşaması ve Yahudi yaşam tarzını günümüzün dünyasında içselleştirmesi beklenmektedir. Bunu yaptığı zaman bereket dolu dualar onun yanındadır. Yapmadığında yaptırımların olabileceğini Tora kesin bir dille aktarmaktadır.

Pirke Avot daha birinci bölümünde Tora öğreniminin ve maddi kazanç sağladığımız işlerin kombinasyonunun insanı kötü yollardan uzak tutacağı konusunda bizleri bilgilendirir.



DİVRE TORA
Rav İzak Peres

Tanrı Sevgisi

Şema’nın birinci ve ikinci kısmını karşılaştırdığımızda ikisinin arasında büyük bir farklılık görürüz. Birinci kısım kişiye direk hitap ederken- ‘Ve aavta- ve seveceksin’ (Devarim 6:5), ikinci kısım bir gruba hitap etmektedir. ‘Ve aya im şamoa tişmeu el mitzvotay- ve eğer emirlerimi dinlerseniz olacak’ (Devarim 11:13) Vurgudaki bu değişim nedendir?

Ravların açıklamalarına göre Şema’nın ikinci kısmı, grup halinde yapıştığında daha etkin olan mitsvaların yerine getirilmesinden bahsetmektedir. Örneğin Tefila ve limud. Bunlar tek başına yapılsa da Yahudiler’in bir arada Tanrı’ya dua etmeleri yapılan mitsvanın önemini arttırır. Öte yandan, Şema’nın birinci kısmı Tanrı sevgisi ile ilgilidir. Tanrı’ya karşı olan bu duygusal bağlılık, kişi bazında farklı seviyelerde gerçekleştirilebilir. Bu yüzden, bu kısımda ikinci tekil şahıs (SEN) kullanılmıştır.

Yine aynı sebepten dolayı, ödül ve cezalardan sadece ikinci kısımda bahsedilmektedir. Mitsvaların yerine getirilmesi ödüllerle teşvik edilirken, günah niteliği taşıyan davranışlar da ceza uyarısı ile engellenebilir. Fakat Tanrı’yı sevmek, ödül ya da ceza ile etkilenecek bir duygu değildir. Doğal olarak gelişen duygusal bir tepkidir ve Tanrı’nın kişinin hayatındaki önemini fark etmesi sonucu ortaya çıkan bir duygudur.

Tarih boyunca Tanrı’ya karşı sevgisini gösteren Yahudiler’e ait sayısız hikayeler vardır.

Bir gün Koritz Ravı Pinhas, Rav Baruh’un evine gelir ve uyuduğunu görür. Rav Pinhas yanındaki arkadaşına dönerek ‘Şimdi Rav Baruh’u dikkatlice izle. Sıra dışı bir şey göreceksin. ‘der. Adam Rav Pinhas da kapıya giderek elini mezuzanın üstüne koyar. Rav Baruh bir anda huzursuzlanır ve yatağında dönüp durmaya başlar. Rav Pinhas elini mezuzadan çektiğinde Rav Baruh tekrar huzurlu uykusuna geri döner. Rav Pinhas şaşıran arkadaşına şöyle söyler:’ Rav Baruh’un ne kadar mübarek olduğunu gördün mü? Uykusunda bile Tanrı’ya karşı bir bağlılık hissediyor ve O’nunla arasında bir kopukluk oluştuğunda huzursuz oluyor.’

Bir kişinin Tanrı’ya olan sevgisinin nihai testi Tanrı için ölmesi gerektiğinde ortaya çıkar. Bu testi geçen pek çok Yahudiden biri bir nesil önceki Radiziner Rav’ıdır.

BU Rav Nazilerin öldürücü hareketlerini tüm Avrupa’ya yaydıkları dönemde yaşayan Yahudi bir liderdi. Kasaplar (Caniler) yaklaştıkça Radiziner Ravı halkı için kaçış planı yapmaya başlar. Fakat planı duyulunca, kendisi kaçmak zorunda kalır. Kasabaya gelen Gestapo Radiziner’in dönmesini talep eder. Ya Radiziner Ravı teslim olacaktır ya da tüm halk öldürülecektir.

Kasabanın Gabayı bunu duyduğunda, Kittel ve talletini giyerek Radiziner olduğunun iddia ederek Almanlar’a teslim oldu. Almanlar onun Radiziner olduğuna inanarak hemen onu ele geçirip öldürdüler. Gabay, liderini kurtarmak uğruna kendi hayatını feda etmişti.

Fakat Almanlar durumu kısa sürede öğrendiler. Öfkeleri arttı ve son şartlarını sundular. Ya Rav Radiziner saklandığı yerden çıkacaktı ya da kasaba halkı teker teker öldürülecekti.

Radiziner bunu duyduğunda saklandığı yerden çıktı ve ‘ Rav Radiziner benim. Yahudi arkadaşlarım yerine ölmeye ve Tanrı’ya hizmet etmeye dünden razıyım.’ dedi. Acımasız Naziler Radiziner’i halkın önüne getirerek onu hemen orada öldürdüler. Fakat son kurşunu yemeden önce Rav Radiziner şöyle haykırdı: BU katillere teslim olmayın! Direnin! Tanrı’ya sadık kalın! Şema Yisrael, Aşem Elokenu Aşem ehad! (Dinle İsrael. Tanrı bizim efendimizdir. Tanrı tektir.)

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Berahot’un başlangıcındaki beraha ile horozların ne ilgisi vardır?

Her sabah okuduğumuz Berahot’un ilk kutsaması “anoten lasehvi bina leavhin ben yom uven layla – horoza gündüz ile geceyi ayırt etme bilgeliğini veren” şeklinde bilinir. Horozların genellikle insanları uyandırma amaçlı kullanıldıkları çok bilinen bir gerçektir. Ancak bilgeler birçok hayvanın bu yeteneğe sahip olduklarını bize öğretirler. Ancak horozlar sadece gündüz ve geceyi değil aynı zamanda “hatsot” dediğimiz gece ve gündüzün tam olarak yarısını bilebilme özelliğine de sahiptirler. Bu yüzden bu berahada yer almaktadırlar.

YAHUDİ BESTEKARLAR

Rav İsak Alaluf

Rav David Sevi

İstanbul’a geldiğim 2003 yılında Haham Akaal olarak Bet İsrael sinagogunda göreve başlamıştım. Şabat Minha öncesinde Maftirim’e önceleri sadece dinleyici olarak katılırken Rabi David Sevi’nin yardımlarıyla küçük adımlar atmaya başladım. İlgili ve sevgi dolu yaklaşımı ile bu zamanın keyif ve bilgi dolu bir zaman olmasına yardım eden öğretmenlerimden biri olan sevgili Rav David Sevi hakkında bu başlık altında bu yazıyı yazmayı istedim. Kendisine bir kez daha şükranlarımı ve sevgilerimi sunuyorum.

Rav David Sevi 1953 yılında İstanbul’da doğar. Dayısının teşviki ile sinagog vecibelerini yerine getirmeye başlar ve Ribi Nesim Behar tarafından idare edilen Mahazike Tora’ya devam eder. Daha sonraları ileri derecede dersler alarak hem Şehita konusunda uzmanlaşır hem de dini bilgilerini zenginleştirir. Ribi Avraham Kezeraşvili ile başlayan hazanlık öğrenimini olağanüstü yeteneği ve sesi sayesinde çok yukarılara taşır. Birçok sinagogta Hazan olarak görev alır. 1979 yılı Roş Aşana tarihinde Şişli Bet İsrael sinagogunda Hazan Akaal olur. Rav unvanını aldıktan sonra da bu sinagogun Haham Akaal’i olarak görev yapmaktadır. Birçok yerde dini musiki konusunda konserler veren Ribi David Sevi birçok öğrenciye de ilham kaynağı olmuştur.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf
Birkat Amazon

Ekev peraşasında yer alan yedikten doyduktan sonra “kutsayacaksınız” emri ekmek yedikten sonra okunması gereken Birkat Amazon’a işaret eder. Verilen nimetlere teşekkür etmek amacıyla okunan bu duanın ilk bölümü Tora emridir. Daha sonra Yeoşua Binnun tarafından ikinci beraha eklenirken David ve Şlomo tarafından Yeruşalayim ile ilgili üçüncü beraha eklenir. Betar olayındaki mucize sonrasında Rabiler tarafından “atov veametiv – iyi olan ve iyilik yapan” berahası eklenmiştir. MS 135 yılında Betar kalesi Tişa be Av günü düşer ve yüz bin kişi burada Bar Kohba ile birlikte katledilir. İmparator Hadrian bu cenazelerin gömülmesine izin vermez ve bir bahçe duvarını bunlarla çevirir. Tanrı yaptığı mucize ile bu cenazelerin bozulmasını engeller. Bir Tu be Av gününde cenazeler gerekli kavod verilmek suretiyle defnedilir. Bu nedenle de Rabiler tarafından dördüncü beraha eklenir.

HAFTANIN SÖZÜ

Çocukların sana dönerken acele edecekler, seni yıkıp harap edenler ise senden çıkacaklar. (Yeşayau 49/17)