Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

4 ADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:36

17:54

-----

Yeruşalayim

16:42

18:00

Tel Aviv

16:55

17:56

5 ŞUBAT

Tel Aviv

17:02

18:02

İstanbul

18:10

18:52

2022

İstanbul

18:19

19:00

İzmir

18:15

19:06

İzmir

18:23

19:14

TERUMA- תרומה

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot 25:1-27:19)

Yisrael halkının on beş malzeme ile katkıda bulunması istenir: Altın, gümüş ve bakır; mavi, erguvani ve kırmızı yün; keten, tiftik, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharat ve bazı değerli taşlar. Tanrı, Moşe'ye bunlarla "Benim Adıma bir Kutsal Mekan yapsınlar; böylece içlerinde barınacağım" (Şemot 25:8) der.
Moşe'ye, Sinay dağının tepesinde, Tanrı'nın barınacağı bu mekanın nasıl inşa edileceği hakkında, halk çölde yolculuk ederken kolayca sökülmesi, taşınması ve yeniden monte edilmesi için ayrıntılı talimatlar verilir.
Mişkan'ın iç odasında, sanatsallıkla işlenmiş bir perdenin arkasında, üzerinde On Emir'in hak edildiği olduğu Tanıklık Levhaları'nı içeren sandık (Aron Aberit) bulunacaktır. Sandığın kapağının üzerinde, saf altından yapılmış, kanatlı iki melek figürü (Keruvim) yer alacaktır. Dış odasında yedi kollu Menora ile üzerine özel ekmeklerin yerleştirildiği Masa olacaktır.
Mişkan'ın üç duvarı, dik duran 48 kalasın birbirine eklenmesinden meydana gelecektir. Bu kalasların her biri altınla kaplanmış olup, gümüşten yapılmış bir çift temel yuvaya yerleştirilecektir. Tavan, üç kat örtüden oluşacaktır: [a] çok renkli yün ve ketenden işlenmiş goblenler; [b] tiftikten yapılmış bir örtü; (c) koç ve Taha derilerinden yapılmış ikinci bir örtü. Mişkan'ın ön cephesinde, beş direkle tutturulmuş, işlemeli bir perde olacaktır.
Mişkan ve onun ön tarafında bulunan bakırla kaplanmış Mizbeah'ın etrafı, keten perdelerle çevrelenecektir. Bu perdeler 60 tahta direk sayesinde ayakta duracak, direkler bakır kazıklarla desteklenecektir. Direklerin üzerinde gümüş çengeller ve süslemeler bulunacaktır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

VERMEK VE ALMAK

İlginç emir: Peraşamız Bene Yisrael’e Mişkan yapımı için gerekli malzemelerin bağışlanması talimatı anlamına gelen “veyikhu li Teruma” emri ile başlar. Emrin ilginç tarafı “verme” komutu yerine “alma” komutunun kullanılmasıdır. Sorumuz elbette Tanrı’nın nasıl bir insana “bağış alması” emrini verdiği şeklinde olacaktır. Bu emrin arkasında hangi öğreti vardır sorusuna yanıt bulmaya çalışacağız.

Almak: İzmir’de Avel süresince akşamları Arvit duasından önce Teilim’in kırk dokuzuncu mizmoru okunur. David Ameleh burada “ki lo bemoto yikah akol” ifadesini kullanır. Yani kişi maddi varlıklarının hiç birini kendisi ile birlikte bir sonraki dünyaya götüremez. Yahudilikte bir kişi cepsiz sade bir kefenle defnedilir. Bu, bir insanın bu dünyada ne kadar servet biriktirirse biriktirsin, hiçbirini bir sonraki dünyaya götürmediği noktasını vurgular. Kişi bu dünyayı eli boş bir şekilde bırakır. Bu dünyadaki hiçbir para biriminin öbür dünyada geçerliliği yoktur.

Kişinin manevi değer olarak yanına aldığı ise sahip olduğu Tora bilgisi ve uyguladığı mitsvalardır. Bu gözle görülemeyen bir değer de olsa olağanüstü bir değere sahiptir ve gelecek dünyaya olan seyahatinde kişiye bunlar eşlik eder. Kısacık bir öykü ile ne demek istediğimize bakalım.

Baron De Rothschild:  Bir kral bir keresinde servetinin büyüklüğü ile tanınan Baron Rothschild'e sahip olduğu değerin ne kadar olduğunu sorar. Rothschild gerçek değerinin onda biri civarında bir sayı verir. Öfkelenen kral "Ne?!" diye haykırır. "Beni kandırmaya çalışıyorsun? Bunun en az on katına sahip olduğunu biliyorum!"

Baron "Hayır," diye yanıtlar. "Bana malımın değerini değil, benim değerimin ne olduğunu sordun. Doğru, mal varlığım söylediğimden on kat daha değerli, ama bu benim değerim değil. Tüm bunlar benden bir anda alınabilir. Benim değerim sadece verdiğim tsedakadır. Benden asla alınamayacak tek varlık bunlar. "

Veznedar: İnsanlar paralarını saklamak, biriktirmek için bankaya getirirler. Parayı kaybetme riskinden ziyade, güvenli olması ve daha sonra erişebilmeleri için banka hesaplarına yatırırlar. Aslında her bağış yaptığımızda elimize geçen tam da bu anlamı taşır. Paramızı bu şekilde akla gelebilecek en güvenli tasarruf hesabına yatırırız. Bağış yaptığımız bilge ya da toplayıcı, aynı veznedar gibidir. Banka memuruna para verdiğimizde, ona gerçekten vermediğimizi biliriz; veznedar sadece bizim için parayı hesabımıza transfer ediyor. Benzer şekilde, hayır kurumlarına verdiğimiz para, her kuruşu doğrudan cennet hesabımıza yatırılır.

Basit bir hesap: Ben İş Hay adı ile bilinen Rabi Yosef Hayim miBagdad bir keresinde "Bir çatıda on kuş varsa ve ikisini vurursak, çatıda kaç tane kalır?" sorusunu sorar. Matematiksel olarak basit bir hesap yapan dinleyenler doğal olarak sekiz kuş kaldığını söylerler. Ancak Rabi bunun doğru olmadığını paylaşır. Çünkü çatıdaki iki kuş ölü olarak orada kalırlar ama kalan sekizi anında uçup giderler.

Rabi elimizdeki maddi kaynaklar için de benzer bir örnek verir.  Elimizde ne kadar para olursa olsun, bu kadar kolay "uçup gidebilir. Paranın kanatları olduğu söylenir ve bunun birçok kez olduğunu gördük. Varlıkları bir gecede değer kaybına uğrarsa, insanlar varlıklı bir şekilde uyuyabilir ve fakir uyanabilir. İronik bir şekilde, gerçekten tuttuğumuz, çatıda kalan tek varlık "ölü" olanlardır - hayır işleri için bağışladığımız varlıklardır. Bunlar güvenlidir ve sonsuza kadar bizimle kalmaları garantilidir.

Bu bağlamda, Ben İş Hay ilk başta bizlere çok anlamlı gelmeyen  "Veyikhu Li Teruma" ifadesini açıklar. Bir kişi hayırsever bir bağış yaptığında, "Mişkan" a katkıda bulunduğunda, o alır, bağışlamaz. 

Verelim: İlginç bir şekilde Tora’da her iki yönde de aynı okunan bir sözcük “venatenu – ve versinler” anlamını taşır. Bizler bazen kapımıza gelenlere, bazen alışık olduğumu hayır kurumlarına bağışlar yaparız. Bazen de önemli günlerde hem kendimizi göstermek hem de günün kutsiyetine davranmak için bağış yapma sözü veririz. Unutmayalım ki verilen bu sözler mutlaka ama mutlaka yerine getirilmelidir. Verdiğimiz gibi “venatenu” sözcüğünde olduğu üzere aslında çok değerli manevi değerleri kendi hesabımıza yazarız. Ama söz verip de vermediğimiz zaman değerler yerine yanlışlarımızı çoğalttığımızı unutmamamız gerekir. “Motsa sefateha tişmor ve asita – ağzından çıkanları koru ve yerine getir” ifadesi verilen sözlerin tutulmasının ne kadar önemli olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlatmaktadır.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskinazi

Aron aBerit-Mizbeah aPenimi-Şulhan

Mişkan'daki kullanılan objeler içerisinde üç tanesine ait olan "Zer" adında altından bir taç bulunmaktaydı.

Bu objeler: Aron aBerit (Kutsal Dolap), Mizbeah aPenimi (İçerideki Mizbeah) ve Şulhan (Masa).

Dolap, Tora'nın Meskenine, Altından Mizbeah, Tanrı’nın İbadetine, Masa da Parnasa'ya yani Geçime karşılık gelmektedir. 

Bunlar, Pirke Avot 1:2'deki mişnaya karşılık gelir, Dünya 3 Sütun üzerinde durmaktadır. Tora, Avoda (İbadet) ve Gemilut Hasadim (İyilikseverlik).

Bahsettiğimiz üç taç, Pirke Avot 4:13'deki mişnadaki üç taçtır. 

Keter Tora (Tora Tacı), Keter Keuna (Koenlik Tacı) , Keter Malhut (Kraliyet Tacı).

Taç, yüceliğe işaret eder, baş, en yüce ve ana organdır. Taç, insan başına konulduğu zaman, insanın normal algısından daha yüce bir şeyi ifade eder. 

Musaf Amidası'nda söylediğimiz "Keter Yitenu Leha Ad. El." " Sana Taç koyulur Tanrım", ifadesi,

Meleklerin ve Am Yisrael'in, Akadoş Baruh U'nun Övgüsünü, O'nun insan aklının algısından uzak oluşu şeklinde dile getirmeleridir. 

Aynı etten kemikten bir kralın kafasındaki tacın, kralın tüm halktan farklı olup, tüm halkın kralı olduğunu temsil etmesi gibi...

Aron aBerit'in üzerindeki taç da Tora'yı kendi benliğine yerleştiren kişinin, o sayede tüm halktan daha farklı, daha yüce olduğuna bir işaret iken, Mizbeah'ın üzerindeki taç ise gene Tanrı'nın ibadetindeki üstatların, Büyük Tsadiklerin, zamanını boşa harcayan insanların üzerinde olduğuna işaret eder.

Peki Masadaki taç, geçimi temsil ediyorsa, para sahibi insanların diğer insanlara karşı bir yüceliği olduğunu ifade edebilir mi?

Birçok Tora Açıklamacıları, Masada iki tane taç olduğundan bahseder. Parayı ve zenginliği temsil eden Masa'ya iki tane taç mı düşüyor?!

Bilindiği üzere, zenginin sınavı, en zor sınavlardan biridir. 100 birimi olan  200 ister, 200 olan 400 ister. Ne kadar varsa, kendini o kadar eksik hisseder.

İnsanın hayatındaki çoğunluk uğraşı, geçim savaşıdır. Dışarıdan ne kadar fazla, içeriye doğru kendi iyiliğine yerleştirme savaşı...

Yetser aRa'sına galip gelebilen kişi, içeri sokmak yerine dışarıya çıkarmayı bilen kişidir. 

Demek ki 2 tane taçtan bir tanesi, paralarıyla tsedaka yapan zenginleri temsil eder.

Masadaki ikinci taç... İnsan isterse, her gün yediği sofrasını yediği yiyeceklerin kaşer olması, yediği yiyeceklere beraha söylemesi, sofrasındaki Tora öğrenimi sayesinde bahsi geçen ikinci taca layık olabilir.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Tuvalet ihtiyacı sonrasında okunması gereken “aşer yatsar” berahası ne kadar zaman içinde söylenmelidir?

Bazen “aşer yatsar” berahası  söylemeyi unuturuz. Bu durumda bir fikre göre (Sefer Mitobed) iki tuvalet ihtiyacı arasındaki süre içinde söylenebilir. Raşbam’ın görüşü Talmud Bava Batra tarafından benimsenen düşüncedir. Bu da berahanın tuvalet ihtiyacını görmemizi takip eden yarım saat içinde söylenmesinin  gerekli olduğunu öğretir. 

LEHU NERANENA L’AD…
Rav İsak Alaluf

Özel Şabat günlerinde okunan Maftirim parçaları ile ilgili ilk bilgileri Hanuka bayramı civarında vermiştik. Şabat Şira olarak bilinen Beşalah peraşasının okunduğu Şabat gününde  “Maaru Kol Şarim” adlı parça okunur. “Moşe” ismi şeklinde bir akrostij ile yazılan parça “Acemaşiran” makamında bestelenmiştir. Parçanın sözleri her gün okunan “Şirat Ayam – Denizin şarkısı” bölümünden de dizeler içermektedir. Parçanın Şevii Şel Pesah gününde de okunması bir gelenektir.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf
Sukot bayramının sekizinci günü iş yapma yasağı

Sukot bayramının sekizinci günü için de  “mikra kodeş” terimi kullanılır. Bu terim beraberinde iş yapma yasağını da getirir.  Kültürümüzde bu gün “Şmini Hag Atseret olarak kutlanır ve ayrı bir bayram olarak kabul edilir. Bu yüzden akşam söylenen Kiduş duasında “şeeheyanu” berahasına yer verilir. Pesah’ın yedinci gününden farkı burada bulunur. Pesah’ın yedinci günü yapılan Kiduş duasında “şeeheyanu” okunmaz. Bu yasak Erets Yisrael dışında Sinhat Tora olarak bilinen dokuzuncu gün de geçerlidir. Pesah bayramında olduğu gibi ihtiyaç durumunda kurallara uymak suretiyle yemek pişirilebilir ve ateşten ateş yakılabilir.

HAFTANIN SÖZÜ

Sol kolu başımız üzerindedir, sağ kolu beni kucaklar. (Şir Aşirim 2/6)