Haftanın Peraşası BülteniMetsora peraşası, iyileşen bir Metsora'nın (Tsaraat'a yakalanmış kişi) Koen tarafından iki kuş, çömlek bir kap içerisinde bulunan doğal kaynak suyu, sedir ağacından elde edilmiş bir parça odun ve bir tutam zufa otu kullanılarak saflaştırılmasını sağlayan özel bir işlemin detaylarını anlatarak başlar...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  12 Nisan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2008

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:30

7:43

-----

Yeruşalayim

6:35

7:49

Tel Aviv

6:46

7:46

7 Nisan

Tel Aviv

6:50

7:51

İstanbul

7:27

8:07

5768

İstanbul

7:34

8:14

M E T S O R A

 Hatırlatmalar:

ü 17 Nisan Perşembe: Taanit Behorot

ü 19 Nisan Şabat: Şabat Agadol

ü 20 Nisan Pazar: Pesah I

ü 20 Nisan Pazar gecesi Omer sayımına başlanacaktır.

ü 21 Nisan Pazartesi: Pesah II (Diaspora'da Yom Tov)

ü 26 Nisan Şabat: Pesah VII

ü 27 Nisan Pazar: Pesah VIII (Diaspora'da Yom Tov)

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Vayikra 14:1-15:33)

[www.chabad.org]

 

Metsora peraşası, iyileşen bir Metsora'nın (Tsaraat'a yakalanmış kişi) Koen tarafından iki kuş, çömlek bir kap içerisinde bulunan doğal kaynak suyu, sedir ağacından elde edilmiş bir parça odun ve bir tutam zufa otu kullanılarak saflaştırılmasını sağlayan özel bir işlemin detaylarını anlatarak başlar. Bir evin duvarlarında kırmızımsı ya da yeşilimsi lekeler belirmesi, bu evinde rahatsızlıktan etkilenmiş olma olasılığını gösterir. On dokuz gün kadar sürebilen bir işlem sonucunda,  Koen evin saflaştırılabileceğine ya da yıkılmasına karar verir.

 

Tuma, erkekte meni ya da diğer akıntılar, kadında âdet veya diğer kanamalar sonucunda da ortaya çıkabilir ve Mikve'ye dalarak arınmayı gerektirir.

 

DEVAR TORA

["Legacy" / Rabi Naftali Reich - www.torah.org]

 

Bitkiler ve Tekerlekli İskemleler

 

Bir mumun gün ışığında bir işe yaramadığı konusunda eski bir atasözü vardır. Güneşin parlak ışığından gözümüz kamaştığı için, esasında küçük bir mumun ışığından hiçbir şey elde etmeyiz. Ama bu her zaman geçerli midir? Pesah Sederi bu kavrama ters düşmektedir.

 

Seder'de neler olur? Mısır'dan Çıkış'ın muhteşem öyküsünü, esaretin acısını, Pesah korbanını, kurtuluşumuzun görkemini okuruz. Ama aynı zamanda, masaya koca bir simge düzeni yerleştiririz. Istırabımızın acısını hatırlatmak için acı otlar, dökülen gözyaşını hatırlatmak için tuzlu su ya da sirke koyarız. Matsa ve Seder bize Pesah korbanını anımsatır. Bu simgelere neden ihtiyacımız vardır? Hazin ve görkemli öyküye ne katarlar? Gün ışığında mumlara ihtiyacımız var mıdır?

 

Otoriteler bu haftaki peraşada, bu konuyla ilgili güçlü bir benzerlik bulurlar. Başkaları hakkında kötü konuştuğu için yaralara maruz kalan Metsora'nın arınma işlemini okuruz. Bu kişinin alması gereken nesnelerden bir tanesi yere yakın yetişen basit bir bitki olan zufa otudur.  Neden zufa otu? Hahamlarımız, zufa otunun Metsora'nın düşük itibarını temsil ettiğini belirtirler. Bu ot ona evrende minik bir zerre olduğunu anımsatır ve iyileşmesinde ilk adım olan alçakgönüllülüğü öğretir.

 

Ama sorun hala ortadadır. Neden görevlilerin onu bir kenara çekip, alçakgönüllülüğün erdemlerini ve kötü niyetli konuşmanın kötülüklerini anlatmaları yeterli değildir? Neden zufa otuna ihtiyaç vardır?

 

Otoriteler gerçek değişimin içten gelmesi gerektiğini açıklarlar. Görevliler alçak gönüllü olmanın önemini, bir bireyin kocaman kozmos içinde ne kadar önemsiz olduğunu sonsuza dek anlatabilirler, ama bunun gerçek bir yararı olmayacaktır. O kişi onlara görünürde ne kadar sahte bir bağlılık sergilese de, kendi zihninde kibirli kalacaktır. Ama kendi düşüncelerinin gerisinde zufa otunu düşündüğü zaman, bir düşünce, öz çözümleme ve iç gözlem yolculuğuna doğru adım atacaktır. Ve varış noktasına geldiği zaman, gerçek bir alçakgönüllülüğe ulaşacaktır.

 

Aynı şekilde, Pesah Sederi'nde sadece öykünün anlatılmasıyla yüreklerimizin derinliklerine inilemez. Bu nedenle, atalarımızın deneyimleri ile bağlantı kurmak ve onların anlamlarını derinlemesine düşünmek için bu simgelere yer veririz. Ancak bu şekilde gerçek bir kişisel kurtuluş hissini elde ederiz.

 

Bir öğretmen öğrencilerine başlıksız bisiklete binmenin tehlikelerini anlatıyordu. Bir kaza olduğu takdirde, kafanın hasar görme olasılığının çok yüksek olduğunu vurguladı. Daha sonra bisikletten düşerek felce uğrayan gençlerin sayısız öykülerini anlattı.

 

Öğrenciler bu öyküleri gözlerini kocaman açarak ağızları açık dinlediler, ama ertesi günü yine başlıkları selenin arkasında asılı bir şekilde, yolun aşağısına doğru kaygısızca bisiklet kullanıyorlardı.

 

Çaresiz öğretmen müdürden tavsiye istedi. "Bu öykülere inandıklarını biliyorum, bunu suratlarındaki ilgiden ve şoktan anladım. Eğer böyle ise, neden başlıklarını takmaya başlamadılar? Bunu anlamıyorum," diye hayıflandı.

 

Müdür cevap verdi: "Bu insanın doğasında vardır. Öyküleri dinlersiniz, ama nedense hiçbir zaman onları kendinizle bağdaştırmazsınız. Beni dinleyin. Yarın sınıfa tekerlekli bir iskemle getirin ve onu birkaç gün sınıfta bırakın. Zihinlerinde kendilerini tekerlekli iskemlede görmeye başlayacaklardır. Bu sözlerimi unutmayın. Sanırım bir hafta içinde hepsi başlığını takıyor olacak."

 

Kendi yaşamlarımızda, Tanrı'nın iyilik ve nezaketini kavrarız, ama bazen bu farkındalık yüreklerimizin derinliklerine inemez. O halde bunu nasıl gerçekleştiririz? Etrafımızda O'nun binlerce simgesini dikkate alarak bunu sağlarız. Nereye baksak, nereye dönsek bunun belirtilerine rastlarız. Sağlığımızı, ailelerimizi, yuvalarımızı, gökyüzündeki kuşları, içimize çektiğimiz havayı normal karşılamayalım. O'nun varlığının simgeleri üstünde düşünelim ve varlığımızın özünde farkındalığı meydana çıkaralım.

DEVAR TORA

[Rabi Eli Mansour - www.dailyhalacha.com]

 

Birçok kez açıklandığı üzere, Metsora kelimesi, "Motsi Şem Ra - Kötü İsim Çıkaran" şeklinde açıklanır. Başka bir deyişle, başkaları hakkında doğru olsa da olmasa da olumsuz konuşmak bu duruma yol açabilirdi.

 

Tora bir Metsora'nın, yani Tsaraat rahatsızlığına yakalanmış bir kişinin giysilerini yırtıp ve saçını bakımsızca uzatması gerektiğini belirtir. Hafets Hayim bunun, nedenini sorar. Kişi neden giysilerini yırtmalı ve saçını uzatmalıdır? Bunun ardındaki mesaj nedir?

 

Hafets Hayim şöyle der: Başkaları hakkında olumsuz konuşan kişinin günahının kaynağı esasında Gaava - yani kibirdir. Kişi başkasından daha iyi olduğunu düşünür ve bu nedenle başka bir insanı küçük düşürebileceğini, iftira atabileceğini, lekeleyebileceğini ve onun hakkında yanlış rivayetler yayabileceğini sanır. Bu kişi kendisinin herkesten üstün olduğunu, keyfine göre arzu ettiği şeyi konuşabileceğini sanır.

 

Bu nedenle Tora, bu kişiyi alçakgönüllü kılmak için öncelikle onun biraz alçaltılması gerektiğini belirtmektedir. Perişan ve küçülmüş görünmesi için giysileri yırtılır, saçı darmadağın bir şekilde uzatılır. O zaman o kişi düşündüğü kadar yüce olmadığını fark etmeye başlar.

 

Önceki yazıda belirtildiği üzere arınma işlemleri sırasında da sembolik öneme sahip bazı bitkiler kullanılır. Bunlardan biri ulu ve sağlam sedir ağacının bir dalı, diğeri de bodur zufa otudur. Bu da o kişiye, kendini sedir gibi görmesi nedeniyle bu duruma düştüğü ve arınmak için bir zufa otu gibi alçalmayı göze alması gerektiği mesajını verir.

 

Hafets Hayim ekler: Kurala göre Tsaraatlı kişinin başı da bir örtü ile ağzına kadar örtülü olmalıdır. Bu da mesajın bir parçasıdır: Bu kişi ağzına geleni konuşabileceğini, buna hakkı olduğunu, hiç kimsenin da ona hangi konuda konuşabileceğini söyleyemeyeceğini düşünmüştür. Bu nedenle, Tora onun ağzını örtmesini, kafasının ve o ağzının üstüne bir örtü koymasını emreder; çünkü gerçekte o kişinin istediği her şeyi söylemeye hakkı yoktur.

 

O halde şunu diyebiliriz ki, Tsaraat'a yakalanmış bir kişiyi arındırma işlemi sadece bir ceza değil, aynı zamanda o kişinin, konuşmasında biraz daha dikkatli olması için onu düzeltmeye çalışmanın bir yoludur.

 

MİTSVA / UYGULAMA / MAase

[Rabi Şemuel Holstein - www.komemiut.org]

 

Mitsva: Yahudi takvimine göre 14 Nisan tarihinde Yahudi iyeliğinden Hametsi tamamen kaldırmak Tora'nın "yap" şeklindeki bir emridir. Pasukta belirtildiği gibi: "...Ancak ilk gün [öncesinde] mayayı evlerinizden tamamen kaldırmış olmalısınız..." (Şemot 12:15).

 

Uygulama: Hahamlarımız yukarıda alıntılanan pasukta, Pesah arifesinde Hamets yasağının başlama saatine kadar tüm Hametsin ortadan kaldırılması ya da iyelikten çıkarılmasının emredildiğini belirtirler. Bilinen tüm hamets yakılarak, ufalanıp denize veya rüzgâra salınarak veya başka bir şekilde yok edilmeli, varlığı bilinmeyen hamets ise bir deklarasyonla iptal edilmelidir [yani bundan böyle yokmuş gibi sayılacağı belirtilmelidir]. Bu işlem 14 Nisan'ın başladığı gece, Hamets kontrolü ile başlar. Hamets kontrolü bir mum ışığında, çatlaklar vs. de dâhil olmak üzere evin her yanının dikkatli bir şekilde aranmasıyla yapılır.

 

Hahamlarımız, Pesah'ı ilgilendiren kuralların çokluğu nedeniyle, bu kuralların 30 gün öncesinden itibaren düzenli bir şekilde öğrenilmesi gerektiğini vurgularlar. Her ne kadar Pesah öncesinde sinagoglarda Hahamlar bu konularda bilgi vereceklerse de, bunun sadece tek konuşmayla sona erecek bir konu olmadığı açık olduğundan, mümkün olduğu kadar erken başlanan bu öğrenimde sürekli olarak Hahamlar'a danışmak, onlar akla gelebilecek her soruyu utanmadan sormak gerekir. Son hafta içinde hazırlıklar da yoğunlaşacaktır. Hangi kapların hangi şartlar altında Pesah'ta kullanılabileceği gibi konular da bir an önce halledilmelidir. Elbette en iyisi tamamen Pesah'a özel olan kapların kullanılmasıdır.

 

Yapılan son temizliklerde, bu mitsvanın yerine getirilmesine de niyetlenilmelidir. Temizlik sırasında hametsin girebileceği ya da bu konuda şüphe olan hiçbir yer atlanmamalıdır. Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır zira Hamets yasağı en ufak bir kırıntıyı bile kapsar.

 

Maase: Varşova Hahamlarının önde gelenlerinden Rabi Şimşon Schtokhamer eşi benzeri bulunmayan bir insandı. Soykırım sırasında kaldığı ölüm kampında, diğer Yahudiler için, bu korkunç ötesi günlerde aklıselimi korumanın nasıl mümkün olabileceği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyordu. Savaşın son yılında Pesah bayramı yaklaşırken, Pesah'ta hamets yiyecekler yemenin kaçınılmaz olduğu herkes için açıktı. Bu herkes için büyük bir acı teşkil ediyordu, ama elbette başka bir seçenek yoktu. Yine de Rabi Şimşon ağzına tek bir hamets kırıntısı bile sokmaktan kaçınıyordu. Kulübedeki komşuları onu yemesi için ikna etmeye çalıştılar; zira aksi takdirde hayatını tehlikeye sokmaktaydı. Alaha böyle bir durumda Pesah'ta hamets yemeye şüphesiz izin vermekteydi.

 

Rabi Şimşon onlara böyle bir ortamda hamets yemenin gerçekten de yasak olmadığını, ancak kamptaki o kadar Yahudi arasında en azından bir Yahudi'nin, o günlerin Pesah bayramı olduğunu hatırlatır şekilde yaşamasının ve hamets yemekten kaçınmasının önemli olduğunu söyledi. Bu mitsvanın liyakatinin onun bu bayramı tamamlamasını sağlayacağından emindi. Kamptaki birçok Yahudi, kendilerine bu fedakârlığıyla Pesah bayramını sürekli olarak hatırlatan Rabi Şimşon'a yönelik şükran duygularını belirtmek istercesine, bulabildikleri az miktardaki patates kabuğu ve benzerlerini bayram boyunca ona getirdiler.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

                                                                                        

Şabat'a Rastlayan Erev Pesah

 

Pesah'ın ilk günü Pazar'a rastlıyorsa, Erev Pesah'ın Şabat'a denk gelmesi bazı farklı uygulamalar gerektirir. Erev Pesah'ta, sabahın erken saatleri haricinde, ne Hamets şeyler, ne de [bir önceki akşamdan itibaren] Matsa yenebilir. Diğer yandan Şabat gününün kutsiyeti, bu gün içinde - akşam, sabah ve öğleden sonra olmak üzere - üç tane Seuda'nın (öğün) gerçekleştirilmesini gerektirir. Ve bir Seuda'yı "Seuda" yapan şey, ekmek yemektir. Oysa Erev Pesah Şabat'a rastlayınca, ekmek yemek sorun teşkil etmektedir. Dolayısıyla Hahamlarımız, bu Seudalar'ın Hamets açısından sorun yaratmamaları için bazı uygulamaları öngörmüşlerdir.

 

En geç Cuma sabahına kadar, mutfaklar Kaşer LePesah şekilde organize edildikten sonra, Şabat ve ayrıca bayramın ilk gününde yenecek yemekleri Kaşer LePesah olarak pişirmek gerekir. Alaha'ya göre Şabat akşamı ve Şabat sabahının erken saatlerinde hâlâ Hamets yenebilmesine rağmen, burada kullanılacak Hametskaplardan veHametsyemek artıklarından dolayı, en iyisi bu Seudalar için tamamen Pesah'a uygun yemekler pişirmektir.

 

Ayrıca, her ne kadar Şabat günü genelde en iyi yemek takımlarının kullanılması tercih edilmeliyse de, Pesah öncesinde çağımızın kolaylıklarından bir kez faydalanarak, tek kullanımlık plastik/karton yemek takımlarını kullanmak tavsiye edilir. Böylece Şabat başlamadan, Hamets'le olan tüm ilişki kesilecek ve Seudalar kafa rahatlığıyla gerçekleştirilebilecektir. Bundan sonra tek sorun, yemekte kullanılacak ekmek olacaktır.

 

Şabat gecesi yapılacak Seuda'da normal ekmek yerine, tercihan [kırıntı yapmadığı için] pide kullanılır. Bunların da iki adet ve tam olması gerekir; eğer çok yenmeyecekse küçük olmaları tercih edilir. Yemek yenirken özen gösterilmeli ve ekmek parçalarının örtü sınırlarını geçmemesine gayret edilmelidir. Yemek bittikten sonra, masa örtüsü dikkatlice çöpün içine silkelenir, ekmek artıkları 18gr.dan daha az ağırlıkta olacak küçük parçalara ayrılarak çöpe atılır. Yerler de etrafta Hamets kalma olasılığına karşı süpürge ya da fırçayla kuru olarak süpürülür. Tüm artıklar ve çöpler bir torbaya koyulur, apartman görevlisi çağrılarak kendisine teslim edilir ya da onun tarafından alınmak üzere kapı önüne bırakılır. Eğer normal yemek takımları kullanılmışsa [Şabat günü sünger kullanılamayacağından] plastik bulaşık teliyle yıkanıp kurulanır ve Pesah sebebiyle, kullanılmayacakları bir yere kaldırılır.

 

Şabat sabahı Hamets yemek için en son vakit erken bir saat olduğu için erken saatte dua edilip ikinci Seuda'yı, Biur Hamets zamanında bitmiş olacak şekilde ekmekle gerçekleştirmek gerekir. Eğer bulunulan yerde erken saatte tefila organize edilmemişse, Biur Hamets zamanında genel olarak sinagogda Tefila'da bulunulduğu için, Şabat'ın ikinci Seudası'nda ekmek kullanmak artık söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla sabah Seudası ve tabii öğleden sonraki Seuda (Seuda Şelişit) tamamen Kaşer LePesah kaplar ve yemeklerle gerçekleştirilir [ve elbette ekmek yenmez]. Ancak bu günde normal Matsa da yenemeyeceğinden, Seuda iki ekmek ya da iki normal Matsa ile gerçekleştirilemez. Bunun yerine, un ve [su yerine] meyve suyu, şarap, bal, yumurta vs. ile üretilmiş Matsalar (Matsa Aşira) ya da Bimuelos kullanılabilir. Ama bunlara Amotsi değil Mezonot berahası söylenir. Seuda Şelişit, gün batımından iki saat öncesine kadar yenmelidir.

 

Şabat gününün kutsiyetinden ötürü, gün bitmeden, Pesah gecesi hazırlıkları yapılamaz ve sofra kurulamaz. Şabat çıkışında erkekler sinagogda Arvit duasını okurlarken, ev hanımları "Baruh Amavdil Ben Kodeş Lekodeş - Kutsal ile kutsalı birbirinden ayıran [Tanrı] Mübarektir" sözlerini söylerler ve sonra bayram sofrasını kurmaya başlarlar.

Pesah gecesi Seder'de kullanılacak olan Haroset, pişmiş yumurta, ateşte yakılmış kuzu kolu, kereviz yaprağı ve marulun Cuma gününden hazırlanmaları gerekir. Özellikle yeşilliklerin iyice yıkanıp böceklere karşı sıkı şekilde kontrol edilmesi ve bunun da Cuma gününden gerçekleştirilmesi önemlidir.

 

Bedikat Hamets, Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece, güneşin batışından sonra mum ışığı ile yapılır. Ardından ilk Kal Hamira deklarasyonunda bulunulur. Toplanan ekmek parçaları Cuma sabahı saat 10:00 civarında yakılır. Fakat ikinci Kal Hamira deklarasyonu, Şabat sabahı Biur Hamets vaktinden önce yapılır. Burada yazılı olan terimler, dualar vs. hakkında bilgi almak için Hahamlar'a başvurmak tavsiye edilir. Ayrıca bu yazının dışında Pesah'la ilgili bilmek gereken çok şey olduğu unutulmamalı, bu açıdan gerek Hahamlar'a gerekse de bu konuda hazırlanmış yazılı materyale başvurulmalıdır.

Haftanın Sözü

[Ramban - Tora'ya Açıklamalar]

 

Her bir zafer ve mucize, her bir derin gizem ve güzel bilgelik Tora'nın hazinelerinin içinde mühürlüdür.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 538 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.