Bu Hafta İçin Saatler

27 ŞEVAT

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:30

17:49

-----

Yeruşalayim

16:36

17:54

Tel Aviv

16:49

17:50

      29 OCAK

Tel Aviv

16:55

17:56

İstanbul

18:02

18:43

2022

İstanbul

18:10

18:52

İzmir

18:07

18:58

İzmir

18:15

19:06

MİŞPATİM- משפטים


 
1-2 ŞUBAT 2022 ROŞ HODEŞ ADAR

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot 21:1-24:18)

Sinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir. Bunlar arasında, Yahudi köleler; cinayet, adam kaçırma, saldırı ve hırsızlık konularındaki cezalar; zarar ve tazminatları konu alan medeni kanunlar; borçlanma kuralları; dört çeşit emanetçi ve mahkemelerde adaletin yerine getirilmesi için gereken kurallar vardır. 

Peraşa ayrıca yabancılara karşı yanlış davranmamak, yıl içindeki bayramlar, Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'a getirilmesi gereken tarımsal bağışlar, et ve sütün birlikte pişirilmesi yasağı ve dua konularına değinir. Böylece Mişpatim peraşası, 23 "yap", 30 "yapma" şeklinde olmak üzere, toplam 53 mitsva içerir. 

Tanrı Bene-Yisrael'i Erets-Yisrael'e getireceğine söz verir ve buranın sakinlerinin putperest uygulamalarından etkilenmemeleri konusunda uyarır. Bene-Yisrael, Tanrı'nın emrettiği her şeyi "yapacaklarını ve dinleyeceklerini" beyan ederler. Moşe Rabenu, Yisrael kampının sorumluluğunu Aaron ve Hur'a bırakarak Sinay dağına çıkar ve Tanrı'dan Tora'yı almak üzere orada kırk gün kırk gece kalır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
KUSURSUZ İLİŞKİ

Kanunların yoğun bir şekilde öğrenilmeye başladığı Mişpatim peraşasının son bölümü Sinay dağındaki duruşu anlatan Yitro peraşası ile benzerlik gösterir. Sinay dağında Tanrı’nın sesini duyan Bene Yisrael Tanrı ile ebedi bir antlaşmayı yapmak üzeredir. Bu ebedi antlaşma iki önemli sözcükle bütünleşir. “Naase ve nişma – yapacağız ve dinleyeceğiz.”

İkiye bölünen kan: Tora bu antlaşma sırasında gerçekleşen bir ritüelden de söz eder. Burada gerçekleştirilen korbanın kanı “tam” olarak ikiye bölünür ve işleme tabi tutulur. Raşi bu ritüelde kanı “tam” olarak ikiye bölenin Moşe Rabenu olmadığını Moşe’nin bu bölünmeyi “tam” olarak gerçekleştiremeyeceğini bu amaçla da Tanrı’nın işlemin gerçekleşmesi için bir melek gönderdiğini öğretir.

Bu bölümü ilk kez okuduğumuzda bu ritüelin ne anlama geldiğini anlamaktan ziyade neden o meleğin bu iş için görevlendirildiğini sorgulamak gerekir. Eğer Tanrı bir meleğe böyle bir görev veriyorsa bunun gerçekten bir anlamı olduğu kesindir. Bunu öğrenmek için Rabi Yitshak Hutner’in yaptığı bir açıklamaya yakından bakmaya çalışacağız.

Rav Yitshak Hutner, kanın iki eşit parçaya bölünmesinin Tora’da yer alan mitsvaların kime karşı yapıldıklarının işareti olduğunu söyler. Hepimizin Tora’da yer alan emirler içinde “ben adam laMakom – insan ile Tanrı arasında” ve “ben adam lahavero – insan ile insan arasında” şeklinde gruplandıracağımız yükümlülüklerimiz vardır. Aslında Moşe Rabenu’nun Sinay dağında almaya çıkacağı iki taş tablet de eşit olarak tam da bunu simgelemektedir. Yitro peraşasında daha ilk emri vermeden Tora “vaydaber E.loim et kol adevarim aelle lemor – Tanrı bütün bu sözleri söyledi” ifadesine yer verir. Bu ifadede “kol” yani bütün sözcüğü orada fazla gibi görünür. Ancak Rabiler burada sözü edilen mitsvaların her iki grubunun da eşit derecede önemli olduğu olduğunun anlatıldığını öğretirler. Tora, Tanrı’ya karşı olan yükümlülüklerimizi ve diğer insanlara karşı olan yükümlülüklerimizi yerine getirmemizi talep ederek mükemmel bir şekilde denge oluşturur.

“İki” taş tablet: Peraşamızın sonunda Moşe Rabenu “şne luhot aberit – iki taş tablet” almak üzere Tanrı’nın yanına gider. Dikkat çekici olan nokta Moşe’nin aldığı tabletlerden söz edilirken çoğul ekinin “vav” harfi olmaksızın eksik yazıldığıdır. “Luhot” sözcüğü taş tabletler şeklinde çevrilebilir. Ancak çoğul eki nedense burada eksiktir. Rabiler bunun da net bir açıklamasını yaparlar. Kişi sadece Tanrı’ya karşı olan ritüel ve yükümlülüklerini yerine getirmekle görevini tamamlamış olmaz. Tanrı’ya karşı olan yükümlülüklerin yanı sıra insanlara karşı olan yükümlülükler de eşit derecede önem taşımaktadır. Çoğumuzun dilinde olan “iyi insan olmak” yani insanlara karşı olan yükümlülükleri yerine getirmek de tek başına yeterli değildir. Gerek Tanrı’ya gerekse insanlara karşı olan yükümlülüklerin aynı önemde yerine getirilmesi elzemdir. Her ikisi de Tora'nın eşit derecede ayrılmaz parçalarıdır.

Rabi Eli Mansour bu noktada bir Midraş paylaşır. Altın buzağı günahı sonrasında Moşe Rabenu elindeki taş tabletlerin her ikisini de kırar. Bene Yisrael içinde ileri gelenler Moşe’ye engel olmak isterler. Ne de olsa Bene Yisrael yabancı bir ilaha tapmak suretiyle sadece Tanrı’ya karşı olan görevlerini ihmal etmişlerdir. İnsanlara karşı olan görevlerde sorun yoktur. Her iki tabletin kırılmasındansa bir tabletin sağlam kalmasının daha iyi olacağına inanan toplumun ileri gelenleri ikinci tableti kırmak konusunda Moşe ile aynı fikirde değildirler. Ancak Moşe kimseyi dinlemez ve taş tabletlerin ikisini de kırar. Midraş bu davranışın Tanrı tarafından kabul gördüğünü de paylaşır. Tora her iki grup mitsvanın da yerine getirilmesinin şart olduğu bir antlaşmadır.

Yeşiva eğitimi alan bir grup öğrenci iş anlaşmalarında hile yapan dindaşları hakkında ne düşündüğünü sormak için Yeşiva başkanına giderler. Yeşiva’nın başkanı bu dindaşlarımızın sanki Yom Kipur’u ihlal eden bir Yahudi gibi davrandıklarını ifade eder. Bu keskin cevap öğrencilerin kafasını karıştırmıştır. Yeşiva başkanına Yom Kipur’da yemek yiyen veya günü ihlal eden bir Yahudi dinin gereklerini yerine getirmiş olmaz karşılığını verirler. Yeşiva başkanı da “aynen” cevabını verir. Bir Yahudi iş anlaşmalarında da hile yapıyorsa o da dininin gereklerini yerine getirmemiş durumdadır karşılığını verir.

Kusursuz İlişki: Tora'yı kabul etmek, istisnasız bir bütün olarak Tora'yı kabul etmek demektir. Şabat ve Kaşrut kanunlarını görmezden gelen dürüst, ahlaklı, cömert bir kişi nasıl tam olarak dininin gereklerini yerine getirmiyor şeklinde tanımlanırsa Alaha’yı sıkı bir şekilde takip eden ancak dürüst olmayan, sabırsız, kötü ruhlu olan bir Yahudi de dininin gereklerini tam olarak yerine getirmemiş olarak tanımlanır.

Haftalık yazılarını okumayı bir keyif haline getirdiğim sevgili dostum Rabi Nissim Elnecave, nadir de olsa karşılaştığımız bazı insanların görev ve yükümlülüklerini büyük bir aşk ve şevkle yerine getirdiklerini bu insanların da “tamim” olarak adlandırıldıklarını paylaşır. Bu paylaşımdan sonra da Devarim peraşalarında yer alan bir cümle bu yazıyı noktalamak için güzel bir seçim olarak karşımıza çıkar.

“Tamim tiye im Ad… E.loeha – Tanrı ile kusursuz bir ilişki içinde olunuz.”

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

“PROBLEM TAM OLARAK KULAKTA”

“VERATSA ADONAV ET OZNO BAMARTSEA VAAVADO LEOLAM”

“VE ONUN EFENDİSİ, KÖLESİNİN KULAĞINI, KAPININ EŞİĞİNDE DELMELİDİR BÖYLECE EBEDİ KÖLE KALACAKTIR.’’

Altı yıl aslında köle kalmak için fazlasıyla uzun bir süredir özellikle de bir Yahudi için ve başka bir Yahudiye hizmet ediyorsa, oldukça uzun bir süredir. Peki orada çok mutluysa, efendisi gördüğü Yahudiye hizmet etmek bütün amacı olduysa, köle olarak devam edebilir mi? Süreyi uzatabilir mi? Tora böyle olası bir durum için çözümü açıkça yazmaktadır. Efendisi, köleyi kapı eşiğine getirir, kulağını deler ve ebediyen köle kalacağı yeni hayatı böylece başlar. Yine de Tora, bir Yahudinin köleliğinin Yovel yılı geldiğinde sona ermesi gerektiğine hükmetmiştir.

Neden bu ritüel için kulak delinmektedir? Talmud Kiduşin( 22b)’ de şöyle bir cevap vardır. O kulak ki, Sinay dağında ‘’AVADAY EM’’ ‘’ BENİM KÖLEM OLACAKSINIZ’’ sözlerini duydu ve buna rağmen Tanrı yerine fani birine hizmet etmek ister, o zaman o kulak delinmelidir demektedir.   

Tora yorumcularından Sfat Emet, bu konuda ‘’sorum var’’ diyerek delinmesi gereken yerin neden beyin ya da kalp değil de kulak olduğunu sormaktadır. Çünkü her şeyin başında karar alma ve uygulama bu iki organda olmaktadır kulak bu durumda sadece aracı konumundadır. Kulağı bu konuda öne çıkaran nedir?

Problem şudur ki diyerek açıklamaya başlayan Sfat Emet, kulak gerçekten sorunun ana kaynağıdır çünkü duyduklarını beyine ve kalbe ulaştırmamaktadır. O Yahudi, Sinay dağına Tanrı’ya hizmet etmemiz gerektiğini  açıkça duyar ama bu kelimeler kulaktan, beyine dolayısıyla kalbe ulaşamaz. Bu yüzden Mısır’daki köle zihniyeti her zaman ruhunu esir alır, görebildiği ve duyabildiği güçlere hizmet etmek onun rutini olur. Tanrı’nın sesi bile onu bu yüzden etkilemez kulak tam olarak görevini kötüye kullanır bu yüzden de delinmesi yerindedir.

Rabbi Michel Twerski, Rabbinik ve psikiyatri çalışmaları sırasında, karşılaştığı durumları anlattığı kitabında “Bana gelen hastalarımla uzun süren sohbetlerimde, tavsiyelerimi uzun uzun hastalarıma açıklamama rağmen o an dinlediklerini de görmeme rağmen kalplerine ve zihinlerine hiç ulaşamadığımı fark ettim” demektedir. Tora öğretilerinde kişiselleştirmek te tam olarak bu yüzden zor görünmektedir. İnsanlar hayatı, Tora yerine televizyon diziler, gazeteler ve insanları örnek alarak yaşadıkça, Tora doğruları yerine çevreden aldığı doğruları uygularsa  o kulaklar, bunlara alışır ve sonunda bir yalanı yaşamak zorunda kalırlar dünyamız bize gösterilen bir sinema perdesi yani gerçek değil o yüzden uzuvlarımızı kutsal kılarak, Tora öğretimiyle canlı tutarak her yerde Tanrı’yı görüp, sadece ona hizmet edebiliriz.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Şabat günü çocuklar hangi oyuncaklarla oynayabilir?

Çocuklar bar ve bat  mitsva yaşına kadar elektrikle çalışmayan lego ve puzzle gibi oyuncaklarla oynayabilirler. Şabat günü balon, açılabilir düğümle bağlanması şartı ile şişirebilir. Çocuklara verilen oyuncaklarda çıngırak var ise, onların çıkarılması gerekmez. Küçük çocuklar 3 tekerlekli bisiklete oyun amaçlı binebilirler.

YAHUDİ BESTEKÂRLAR
Rav İsak Alaluf
Rabi İsak Fresko Romano (Tamburi İsak)

Tamburi İsak adı ile bilinen Rabi İsak Fresko Romano 1745 yılında İstanbul Ortaköy’de dünyaya gelir. Klasik Türk müziğinin en büyük bestecilerinden biri kabul edilir. Sinagoglarda dini eserlere yer verir. Padişah üçüncü Selim’in tambur öğretmenidir. Tamburi İsak aynı zamanda keman konusunda da başarılı bir müzisyendir. Gülizar makamını keşfeder. Bu makamda bestelediği saz semaisi klasik eserler arasındadır. Bestekar 1814 yılında yine İstanbul’da vefat eder.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Sukot bayramının ilk günü iş yapma yasağı

Sukot bayramının ilk günü için de “mikra kodeş” terimi kullanılır. Bu terim beraberinde iş yapma yasağını da getirir. Bu yasak Erets Yisrael dışında Sukot bayramının ilk iki gününde geçerlidir. Pesah bayramında olduğu gibi ihtiyaç durumunda kurallara uymak suretiyle yemek pişirilebilir ve ateşten ateş yakılabilir.

HAFTANIN SÖZÜ

Mitsva mum, Tora ise ışık gibidir.(Mişle 6/23)