Bu Hafta İçin Saatler

20 ŞEVAT

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:23

17:43

-----

Yeruşalayim

16:30

17:49

Tel Aviv

16:42

17:44

22 OCAK

Tel Aviv

16:49

17:50

İstanbul

17:53

18:34

2022

İstanbul

18:02

18:43

İzmir

17:59

18:50

İzmir

18:07

18:58

YİTRO- יתרו


Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot18:1-20:26)


Moşe'nin kayınpederi Yitro, Tanrı'nın Bene-Yisrael için gerçekleştirmiş olduğu büyük mucizeleri duyup, Midyan'dan ayrılır ve Yisrael kampına katılır. Yanında Moşe'nin eşi Tsipora ile iki oğlu Gereşom ve Eliezer'i de getirir. Yitro Moşe'ye, halkın yönetimi ve adaletin dağıtımı görevinde kendisine yardım edecek hiyerarşik bir ekip kurmasını önerir. 

Bene-Yisrael Sinay dağının karşısında kamp kurarlar ve Tanrı burada onlara, kendilerini Kendi "Koenler Krallığı ve kutsal Halkı" olarak belirlediğini bildirir. Halk buna, Tanrı'nın söylediği her şeyi yerine getireceklerini beyan ederek cevap verir.

Üçüncü ayın (Sivan) altıncı gününde, yani Mısır'dan Çıkış'tan tam yedi hafta sonra, tüm Bene-Yisrael Sinay dağının eteğinde toplanır. Tanrı şimşek, gök gürültüleri, bulut ve duman içinde açığa çıkar ve Moşe'yi dağa çıkmaya davet eder.

Tanrı On Emir'i aktarır. Bunlara göre, Yisrael Tanrı'ya inanacaklar, putlara ibadet etmeyecekler, Tanrı'nın İsmi'ni boş yere telaffuz etmeyecekler, ebeveynlerini onurlandıracaklar, Şabat'ı gözetecekler, cinayet, zina ve hırsızlıktan tamamen uzak duracaklar, yalancı tanıklık yapmayacaklar ve başkasına ait herhangi bir şeyi arzulamayacaklardır. Halk Moşe'ye başvurur ve yaşadıkları tecrübenin çok güçlü olması nedeniyle hayatta kalamayacağından korktuğunu söyleyerek, Tanrı ile aralarında aracılık yapmasını ister.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
HAZİNE KONUMUNDA TOPLUM OLMAK

“Bahodeş aşelişi letset Bene Yisrael meerets Mitsrayim. Bayom aze bau midbar Sinay.”

Büyük buluşma: Pasukta söylendiği gibi Bene Yisrael Mısır çıkışının üçüncü ayının ilk gününde Sinay çölüne gelirler ve Tanrı ile gerçekleşecek büyük karşılaşmaya hazırlanmaya başlarlar. Mısır'ın fiziksel baskısından kurtulmuş ve göç sırasında, çölde yaptıkları yolculuklarda dönüştürücü deneyimler yaşamış olan toplum artık pagan kültüründen kaynaklanan temelsiz inançlardan kendilerini soyutlamaya hazırdırlar. Dünya tarihinde sadece bir kez gerçekleşmiş olan ve benzeri görülemeyecek büyük ana çok hazırdırlar. Sinay dağında Tanrı ile aralarında ebedi anlaşma gerçekleşmek üzeredir. Doğal olarak bir antlaşmanın gerçekleşmesi her iki taraf için de önemli bir hazırlık süreci gerektirir.

Sevgili dostum Rav Nissim Elnecave bir yazısında 1853 ile 1940 yılları arasında yaşayan Rabi Hayim Yitshak Şaki’nin bir öğretisini paylaşır. Rabi Şaki Moşe Rabenu’nun toplumu bu olağanüstü karşılaşmaya talimatlar vererek hazırladığını belirtir. Bu gün Yahudi tarihinin en görkemli günü olacaktır ve Moşe Rabenu Tanrı ile toplum arasındaki iletişimi mesaj taşıyan biri gibi sağlamaktadır. Tanrı Moşe’ye talimatlar vermekte, Moşe de bu emirleri topluma iletirken toplumun verdiği cevapları da Tanrı’ya iletmektedir.

Mucizeler Özeti: Rav Şaki burada Tanrı’nın Bene Yisrael için yaptığı mucizeleri özetler. Tanrı Mısırlılara on ceza göndererek Bene Yisrael’i Mısır esaretinden kurtarmıştır. Çıkıştan sadece yedi gün sonra cayan Mısır ordusunu denizin sularına gömmüş, Bene Yisrael kuru bir zeminde karı tarafa geçebilmiştir. Çölde ekmek ve su ihtiyaçlarını karşılamış gökten mucizevi gıda olan “man” hayatlarının bir parçası olmuştur. Bulutlar Bene Yisrael’i kuşatarak onları kötülüklerden korumuş gece var olan ateş sütunu onlara yol göstermiş, aydınlatmış ve çölün soğuğundan korumuştur. Ve peraşamızda Tanrı Bene Yisrael’e "Mısırlılara ne yaptığımı ve seni nasıl kartal kanatları üzerinde taşıyarak yanıma getirdiğimi gördün” ifadesiyle seslenir.

Hazine Konumunda Toplum: Rabi Hayim Yitshak Şaki Tanrı’nın Bene Yisrael için gerçekleştirdiği mucizelerin ve yaptığı hazırlıkların koşulunun ne olduğunu Bene Yisrael ile paylaştığını söyler. Peraşamız Tanrı’nın emirlerine itaat etmemiz, antlaşmayı yerine getirmemiz durumunda “hazine” konumunda bir toplum olacağımızın altını çizer. Bene Yisrael bu konuma ancak Tanrı emrini dinlediği, antlaşmanın kendi üzerine düşen bölümünü yerine getirdiği ve Tora tarafından kendisine öğretilen mitsvaları yerine getirdiği zaman ulaşabilecektir. Kelimelerin anlamını açacak olursak Tanrı Bene Yisrael’den sorumluluk sahibi bir toplum gibi davranmalarını, kutsal bir toplum olma yolunda ilerlemelerini ve Tanrı ile aralarında özel bir iletişim kurabilmelerini istemektedir.

İnsanın ona sürekli olarak bahşettiği tüm iyilik ve lütuflar için Tanrı'ya asla borcunu ödeyemeyeceği unutulmamalıdır. Peki Yahudiler neden bu sorumluluk için görevlendirilmişlerdir? Bene Yisrael’in bu sorumluluğu almak üzere seçilmesinin en önemli nedeni Avraam Avinu’dur. Avraam’ın sahip olduğu birçok iyi özelliğinin çocukları tarafından taşınması muhtemeldir. Tanrı Avraam’a verdiği sözü yerine getirmek üzeredir. Artık Avraam ile yapılan antlaşma gerçekleşmekte ve Bene Yisrael bir ulus haline gelmektedir.

Sadece tek bir şart: Acaba Bene Yisrael Tanrı’ya bu iyiliklerin karşılığı olarak ne sunabilir şeklinde bir soru sorarak kafaları biraz karıştıralım. Aslında Tanrı'nın bizden talep ettiği tek şart, Misvot'u korumaktır. Bize iyi işler yapmayı öğreten ve daha yüksek ahlaki anlayışlara ulaşmamıza yardımcı olan Tora’yı koruyarak ve onun emirlerini yerine getirerek, bir insan olarak ve birey olarak değerimiz yükselir. Tora'nın kanunlarına ve gereklerine uyduğumuzda yükseliriz. Bir ulus, ancak eylemleri doğru ve doğru olduğunda farklı olarak algılanabilir. Yükümlülük ve sorumlulukları ima eden Misvot, bize rehberlik etmek, gelişmeyi ve daha iyi bireyler olmayı öğretmek için orada bulunmaktadır. Ahlaki değerimiz yükseldikçe, değerimiz de yükseldikçe, Aşem bizden "Değerli bir ulus" olarak söz eder. Sadece bu aşamada Tanrı ile özel bir bağ kurabilmek mümkündür.

Moşe Rabenu Tanrı’nın isteklerini ve emirlerini ilettikten sonra Bene Yisrael “birlikte” Tanrı’nın her söylediğini yapacaklarını haykırır. Moşe de bu kararı Tanrı’ya iletir. Artık Tanrı ile antlaşmaya katılmak için hazır durumdaydık. Kendi iyiliğimiz için emirlerini yerine getirmeye “goy kadoş – kutsal bir toplum” sorumluluğunu üstlenmeye kararlıydık.

Toplumumuzun yetiştirdiği en önemli bilgelerden Rabi Hayim Yitshak Şaki’nin sözlerini ve buna istinaden sevgili dostum Rav Nissim Elnecave’nin açıklamalarını okuduktan sonra bu görevi bu gün ne kadar yerine getirdiğimizi doğal olarak düşünmeye başlamak gerekir. Modern çağın gerekleri her zaman gelişim ve ilerleyiş içinde olmaktır. Ancak bu ilerleme çabası bizi sahip olduğumuz ve bizleri özel kılan değerlerden uzaklaştırmamalıdır. Bu değerlerden uzaklaşmak bizlerin özelliğini ortadan kaldırır. Ancak onları sahiplenip uyguladığımızda ve çocuklarımıza öğrettiğimizde hedefimize ulaşmak mümkün olabilecektir. On Emir peraşasını okuduğumuz Şabat günü yeni bir başlangıç yapmak için idealdir.

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

Bu haftaki peraşamız, Yahudiliğin  temellerinden biri olan On Emir’i anlatmaktadır. On Emir’den biri de, anne ve babaya saygı göstermektir. Anne ve babaya saygı, akla son derece mantıklı gelen, hatta tüm dünya milletleri tarafından dahi, Tora yoluyla emredilmemelerine rağmen, kabul gören bir mitsvadır. 

Rambam Tora’nın mitsvalarını açıklarken, sayılı mitsvaya “büyük mitsva” tanımını yapar. Bunlardan biri de anne ve babaya saygı mitsvasıdır. 

Ayrıca Tora’mızda, babasını ve annesini hor görenin lanetleneceğini dile getirmektedir. 

Tora’mızın ilerleyen bölümlerinde Ki Tavo perşasında,  Eval Dağı'nda okunan lanetler arasında, ebeveynle ilgili olan bu lanet diğerlerinden ayrılır. Bu ayırımın sebebi belki de çoğu zaman anne -baba saygısını yerine getirme eksikliğinin çok "hafif" bir ihlal olduğunu düşünmemizdir. Pasuğun tam tercümesine "hor görmek" her ne kadar uygunsa da Raşi ve Rabi Samson Hirsh, bu kelimeyi "ucuzlaştırmak" olarak anlarlar. Bu açıklamaya göre insanın anne babasını yüksek değerde tutma eksikliği lanete neden görülmektedir.

Bu saygıyı bu denli önemli kılan nedir? Baal Aturim, Talmud'dan şu alıntıyı yapar:  "Her insanın yaratılışında üç ortak vardır. Anne, baba  ve Tanrı." dolayısıyla insanın anne babasına gösterdiği saygı, Tanrı'ya duyduğu saygının bir parçasıdır. Bu ortaklığın olumlu bir sonucu da vardır. Hahamlarımıza göre, Eval Dağı'nda ilan edilen tüm lanetlere karşılık, Gerizim Dağı'nda ilan edilen birer beraha vardı.
Buradan anlaşıldığı üzere, insanın anne-babasına yüksek değer vermesi, beraha alması için yeterlidir.
İnsanların ebeveynine itaat "etmemesi" gerektiği durumlar vardır. Ebeveyn ancak çocuklarının Tora'ya aykırı davranmalarını istedikleri zaman çocuklarının anne -babalarının sözünden çıkmaları gerekir. Ancak yine de evlat, onlara saygısını sürdürmekle yükümlüdür. Zira, onlar, kendisinin dünyaya gelişinde, Tanrı'nın ortaklarıdır ve yaşamları boyunca böyle kalacaklardır.

Anne -baba Tanrı ortaklığını, İbranice'nin yapısal özelliklerinden de çıkarmak mümkündür. Türkçedeki  "insan" kelimesinin İbranicedeki karşılığı "Adam" dır ve bu kelime Alef -Dalet-Mem harfleriyle yazılır. "Adam " kelimesini parçalandığımızda bir Alef harfi ve Dam kelimesi "kan"anlamına gelir ve insanın fiziksel özelliğini yansıtır. Alef harfi de İbranice Alfabesi'nin ilk harfi olarak daima Tanrı'yı simgeler. Böylece,  insanın ruhunu veren Tanrı (Alef) ile fiziksel özelliğini (Dam) veren anne - baba'nı Ortaklığı'ndan insan (ADAM) meydana gelir.

Talmud anne baba mitsvasının uygulanışını değişik örneklerle açıklar.
Rabi Tarfon, yaşlı annesinin, yatağına çıkabilmesi için kendisini bir basamak yere sererdi. Bir keresinde Rabi Tarfon, annesinin ayakkabısız olduğunu gördüğünde, ayaklarının taşlı zeminle temasını engellemek amacıyla annesi yürürken ellerini yere yerleştirdi ve annesi Rabi Tarfon'un ellerine basarak yürüdü.
Rabilerimiz, Rabi Tarfon'un bu yaptığını bile, Kibud Av Vaem mitsvasının yarısını bile yerine getirmeye yetmediğini belirtirler.

Talmud aynı zamanda Dama Ben-Netina'dan bahseder. Dama Yahudi değildi ve babasına gösterdiği saygı sebebiyle Talmud tarafından övülmektedir. Koen Gadol göğsünde, üzerinde Urim Vetumim adı verilen taşların bulunduğu bir levha taşırdı. Bunların bir tanesi kullanılabilirliğini yitirmişti. Geniş aramalar sonunda, levha için en uygun taşın Dama Ben-Netina'da bulunduğunu öğrenen zamanın liderleri, bu kişiye gelerek yüksek miktarda para önerirler. Dama bu teklifi geri çevirir. İstenen taş babasının yastığının altında bulunmaktadır ve babası da o sırada uyumaktadır. Liderler, Dama'nın fiyat arttırmak için bu taktiğe başvurduğunu düşünerek teklifi arttırırlar. Fakat birçok deneme sonunda fiyatın çok yükselmesine rağmen, Dama babasını rahatsız etmeye yanaşmaz. Sonuç alamayan liderler geri dönerlerken Dama içeri girer ve babasının uyandığını görür. Taşı alıp liderlere yetişir ve teklifi kabul ettiğini söyler. Liderler kendisine en son teklif ettikleri miktarı vermeye kalkınca Dama bunu reddeder ve taşı ancak ilk teklif karşılığında vereceğini belirtir. Çünkü babasına gösterdiği onur kendisi için yeterlidir.

Talmud Dama Ben-Netina'nın Tanrı tarafından eşsiz bir şekilde ödüllendirdiğini belirtir. Olayın bir yıl sonrasında Dama'nın sürüsünde bir tane Para Aduma ( Kızıl İnek ) doğar. Bu inek, Bet-Amikdaş'taki arınma törenleri için gerekliydi ve çok seyrek olarak görülürdü. Olay duyulunca toplum liderleri Dama'ya gelerek büyük miktarda para karşılığı ineği satın alırlar. Talmud Dama'dan bu konuda alınacak çok büyük derslerin bulunduğunu vurgular.

Haham ben Siyon Aba Şaul tarafından anne ve baba saygısının önemi şu şekilde anlatılmaktadır. Şabat akşamı anne ve babanın eli öpülmelidir mitsvasını yerine getirebilmek için, oturduğu semtten kalkıp birkaç saat  yürür ve geri dönerdi. 

“İnsan gücünün son noktasına kadar, maddi ve manevi her anlamda bu mitsvayı yerine getirmelidir” 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Meyvelerde  solucan çıkarsa ne yapılmalıdır?!

Meyve de solucan çıkarsa bütün meyveyi çöpe atmak gerekmez. Üstündeki solucanı attıktan sonra, kalan meyve kontrol edilip yenilebilir. İncir, mısır, dut, hurma gibi meyveleri kontrol etmeden yemek hem sağlık hem de alaha açısından uygun değildir. 

LEHU NERANENA L’AD…
Rav İsak Alaluf

Prof. Dr. Edwin Seroussi’ye göre Türk Maftirim geleneğinin ilk adımları ve kalbi Edirme’de atmıştır. Zaman içinde İstanbul daha ön plana çıkmış ancak daha küçük cemaatlerde örneğin İzmir’de Maftirim korolorı oluşturulmuştur. Parçaların tamamı Rabi İzak Algazi’ye ait olan Bestenigar faslı bunlara bir örnektir. Rabi’nin aynı zamanda Suzidil ve Şevk Efza makamlarında da fasılları vardır. İzmir de özellikle Rabi İzak Algazi ve babası Bülbüli Salamon (Salamon Algazı) dönemlerinde bu konuda önemli adımlar atmıştır. Rabi Algazi’nin yaşamını ileride konu edeceğimizden eserleri ve yaşamı hakkında orda daha fazla bilgileri paylaşacağız. Rabi İzak Algazi’nin öğrencilerinden biri olan dedemin kuzeni Ester Morguez Algrante tarafından okunan Nihavend makamındaki “Reyna de la Gracia” adlı şarkının kaydı İbrani üniversitesi tarafından kaydedilmiştir. Rabi Algazi bu parçayı plağa okumuş ve Rabi Algazi’nin okuduklarından derlenmiş ve Prof. Seroussi’nin liderliğinde hazırlanan kasette de yer almıştır. Yeruşalayim’de bulunan “Renanot” müzik enstitüsünün düzenlediği “Algazi” gecesinde naçiz bendenize de yer vermişlerdir. Bu gecede İzmir’de Simhat Tora gecesi okunan Bayati makamındaki “Seu Şearim” adlı pizmonu seslendirme şansına sahip olmuştum.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf
Kipur gününde iş yapma yasağı.

Tora Kipur günü için de “Şabat Şabaton” ifadesini kullanır. Bu da iş yapma yasağının kaynağı durumundadır. Gemara Masehet Megila 7/B’de yazıldığı gibi Şabat günü yasak olan her şey “melaha” kavramında olmasa bile Kipur günü için de yasaktır. Şabat günü yasaklarıyla Kipur günü yasakları arasında fark yoktur. Aralarındaki fark istemli bir şekilde bu günü ihlal edenlerin ceza şekilleriyle ilgilidir. Günümüzde bu cezalandırmanın da uygulama alanı olmadığından burada bu ceza ritüelinden söz etmek istemedik.

HAFTANIN SÖZÜ

Tora neden çölde verilmiştir: Eğer Erets Yisrael’de verilseydi orada yaşayanlar “bizimdir” diyebilirlerdi. Başka bir yerde verilseydi de orada yaşayanlar yine “bizimdir” diyebilirlerdi. Uygulamak isteyen kim olursa olsun yerine getirebilsin diye çölde verilmiştir. (Mehilta De Raşbi)