Yazdır

 

Bu Hafta İçin Saatler

6 ŞEVAT

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5782

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:11

17:31

-----

Yeruşalayim

16:17

17:37

Tel Aviv

16:30

17:32

8 OCAK

Tel Aviv

16:36

17:38

İstanbul

17:37

18:18

2022

İstanbul

17:45

18:26

İzmir

17:45

18:36

İzmir

17:52

18:43

BO- בא


Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot10:1-13:16)

Mısır'da gerçekleşen on belanın son üç tanesi aktarılmaktadır: Bir çekirge istilası, tüm ürünleri ve bitki örtüsünü tüketir, koyu ve elle dokunulabilir bir karanlık, ülkeyi etkisi altına alır ve Nisan ayının 15'i gece yarısını vurduğu sırada Mısır'ın tüm behorları ölür.

Tanrı, Bene-Yisrael'e bir halk olarak verilen ilk mitsvayı bildirir: Ay'ın hareketlerine göre düzenlenmiş bir takvim belirlemek. Bene-Yisrael'e bunun yanında Tanrı Adına bir Pesah-korbanı getirmeleri emredilir. Buna göre bir kuzu ya da oğlak alınıp kesilecek ve Mısırlı behorları öldürmek üzere geldiğinde, Tanrı'nın Yahudi evlerini pas geçmesi için, bu hayvanın kanı evlerin kapı sövelerine sürülecektir. Korbanın ateşte çevirme yapılarak pişirilen eti, matsa (mayalanmamış ekmek) ve maror (acı otlar) ile birlikte yenecektir.

Behorların ölümü, sonunda Paro'nun direnişini kırar ve Bene-Yisrael'i ülkesinden kelimenin tam anlamıyla kovar. Yahudiler ülkeden o kadar tela? İçinde çıkmak zorunda kalırlar ki, yoğurdukları hamurlar mayalanmaya vakit bulamaz ve yolluk olarak yanlarına sadece mayalanmamış yiyecekler alırlar. Çıkışlarından önce Mısırlı komşularından altın gümüş ve giysiler isterler ve Mısır'ı servetinden ederler.

Bene-Yisrael'e tüm behorları kutsal olarak ayırmaları emredilir. Ayrıca her yıl, yedi (Diaspora'da sekiz) gün boyunca iyeliklerinde hiç (tahıl bazlı) mayalı yiyecek bulundurmayarak, matsa yiyerek ve kurtuluşlarını çocuklarına aktararak, Mısır Çıkışı'nın yıldönümünü kutlayacaklardır. Bunun yanında Mısır Çıkışı'nın ve bunun sonucunda Tanrı'ya olan sadakatlerinin bir hatırlatıcısı olarak kol ve başlarına tefilin takacaklardır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

NESİLLER BOYUNCA PESAH BAYRAMI

 

Mısır’da Pesah: Pesah bayramı ve özellikle Seder gecesi bizleri tarihte Bene Yisrael’i bir halk, bir toplum olarak meydana getiren olaya yani Mısır Çıkışı’na döndürmektedir. Şemot kitabında Pesah ile bağlantılı peraşaları ve özellikle “Bo” peraşasını okuduğumuz zaman bu konuda adeta bir canlı yayın yaşar ve olayları tekrar tekrar hissederiz. Peraşalar yolu ile defalarca okuduğumuz bu olay tarihimizde “Pesah Mitsrayim” olarak adlandırılır. Ancak bu hikayede yer alan emirler bizleri Tora “Pesah Dorot” dediğimiz nesiller boyunca anlatılacak ve yaşanacak Pesah olgusuna hazırlamaktadır. Pesah Dorot sözcüğünün ifade ettiği şey kendisi de bir “anma” bayramı olan Pesah’ın nesiller boyunca “anılması” ancak bundan daha da önemlisi yaşatılmasıdır.

Tefilin: Tora’da Pesah Dorot’tan söz eden pasukları ve bu olguda neler yapılması gerektiğini Tora’dan pasuklarda bulmak mümkündür. Örneğin “Onu tüm nesillerinizde Tanrı için bir bayram olarak kutlayacaksınız.” pasuğunda olayın nesiller boyunca devam etmesi gereğinden söz edilir. Bir başka pasukta ise “bu uygulamayı hem kendiniz hem çocuklarınız için ebedi bir kanun olarak koruyun” ifadesine yer verilmektedir. Peraşada yer alan cümlelere baktığımız zaman Pesah Dorot için sözü edilen mitsvalar matsaları gözetmek – yedi gün boyunca matsa yemek – bu ibadeti gözetmek – Tefilin mitsvası şeklinde öğrenilmektedir.

Hissedebilmek: Mişna Masehet Pesahim 10/5’de şöyle öğretmektedir: “Her nesilde kişi kendisini Mısır’dan çıkmış gibi görmekle yükümlüdür. Pasukta söylendiği gibi: “O gün çocuğuna anlatacak Mısır’dan çıkışım sırasında Tanrı benim için tüm mucizeleri işte bunun uğruna yaptı diyeceksin” (Şemot 13/8)

Mişna Mısır’dan çıkış anısını toplumsal olmaktan ziyade kişisel bir anmaya dönüştürmektedir. Mişna’nın sözlerinden bu olayın Yahudi tarihinde her yıl ki aslında dualarımızda her gün onu anmamızı gerektirecek kadar merkezi bir konuma sahip bir olay olduğunu görmekteyiz.

Dediğimiz gibi Mısır çıkışı büyük ölçüde ulusal düzeyde bir anma bayramıdır. Yahudi toplumsal hafızası bu olayı birçok mitsva ile devamlı olarak hatırlatır. Şabat akşamı okunan Kiduş, dualar ve seremoniler yolu bunlara örnektir. Mişna bizlere kolektif kültürün yeterli olmadığını esas olanın bireyin de ortak ulusal geçmişle olan kişisel bağını hissetmesini sağlamak olduğunu göstermeyi amaçlamıştır. Ulusal hatıralar kalplerde taşınır. Ama tarihin hikayeleri içimizde canlı olarak barınmazsa tarih kitaplarında kalmaya ve hatta unutulmaya mahkumdur. Bu yüzden Mişna “kendimizi Mısır’dan çıkmış gibi” hissetmemizi istemekte ve bunu bir pasukla desteklemektedir. “O gün çocuğuna anlatacak Mısır’dan çıkışım sırasında Tanrı benim için tüm mucizeleri işte bunun uğruna yaptı diyeceksin.” Burada Tanrı bizim için yaptı veya atalarımız için yaptı sözlerinin yerine “çıkışım” ve “benim için” sözleri yer almaktadır. Amaç her nesilde her bireyin kendisini Mısır’dan Çıkış’ın ulusal hikayesiyle özdeşleştirmektir. Şimdi Agada’ya bakmaya çalışalım.

“Mısır’da Paro’nun köleleriydik ve Tanrı’mız Aşem bizi oradan zor kullanarak ve büyük bir güç gösterisiyle çıkardı. AKadoş Baruh U atalarımızı Mısır’dan çıkarmış olmasaydı; biz, çocuklarımız ve torunlarımız hala Mısır’da Paro’ya bağımlı köleler olacaktık.”

Agada anlaşıldığı kadarıyla yukarıda söylediğimiz pasuğu esas oarak almakta Mişna’nın yüklediği anlama bir ekleme yapmaktadır. Tanrı bizleri Mısır’dan kurtarmış olmasaydı hala orada köle olmaya devam edecektik. Sen de ben de. İşte bu yüzden Tanrı “benim için” yapmıştır. Birinci düzeyde hepimiz Mısır’da tam anlamıyla köleydik. İkinci düzeyde ise hepimizden birer Mısır kurtulanı olduğumuz hissini taşımamızı istemektedir. Bunu da ancak bu fikri çeşitli anlam, yol ve eylemlerle kendi hayatıma adapte edebildiğim sürece başarabiliriz. Bir “kurtulan” geçmişini kolay kolay silemez. Bazı şeyler yüreğinin en derininde kalabilir. Dün olduğu yarın olacağı gibi de bu gün Mısır’dan özgür kılınmış olmamıza özel bir anlam yüklememiz gerekir. Tanrı sadece atalarımızı değil teker teker her birimizi kurtarmıştır.

Bir mitsva: RaMBaM Mişne Tora’da şöyle öğretir: “Nisan’ın 15’i gecesi atalarımız için Mısır’da gerçekleştirilmiş olan mucize ve harikalardan bahsetmek mitsvat ase’dir. Pasukta: “çıkmış olduğun bu günü hatırla” demektedir. Her nesilde kişi kendisini sanki Mısır köleliğinden henüz şimdi bizzat çıkmış gibi göstermekle yükümlüdür. Pasukta “ve bizi oradan çıkardı” denmektedir. Tanrı Tora’da bu konuda “bir zamanlar köle olduğunu hatırla” diye emretmiştir. Başka bir deyişle sanki bizzat sen köleymişsin ve özgürlüğe çıkarak kurtarılmışsın gibi.”

RaMBaM yukarıdaki alahada daha önce karşılaşmadığımız ek bir fikir öne sürmektedir. Hikayenin gerektiği şekilde anlatılması ve sonraki nesle iyice aktarılması yalnızca derin bir özdeşleşme duygusu sayesinde mümkündür.  

Anlatalım: Ancak o zaman bu hikaye basit bir öykü olmaktan çıkar ve gerçek derinliğine sahip olabilir. Agada’nın başka bir yerinde yazanlara bakalım.

“O gün çocuğuna anlatacaksın.” Acaba bu anlatım Roş Hodeş’ten itibaren olabilir mi? Hayır pasuk “o gün” demektedir. Madem o gün acaba henüz gündüzken olabilir mi? Hayır pasuk “bunun için” demektedir. "bunun için” sözlerini yalnız ve yalnız matsave maror önünde durduğu zaman için söyledim. Mısır çıkışının anlatımının hedefine ulaşabilmesi için “beşaa şeyeş matsa umaror munahim lefaneha” ancak belli şartlar altında anlatmamız gereklidir. Rabi Eliyau ki Tov öykünün kulağın duyabileceği ve gözün görebileceği bir zamanda matsa ve maror önünde dururken söylenmesi gerekir demekte bu konuda görmemiz gereken şeyler önümüzde dururken çok daha etkili bir anlatım olabileceğini savunmaktadır. Sohaçov Rav’ı “Avne Nezer” şöyle öğretir: “Çocuklarına duyur ve göster ki bu konular onların kalplerine işlesin. “

Nesiller boyu Pesah: İşte Pesah Mitsrayim ile Pesah Dorot arasındaki anlamlı bağlantı burada ortaya çıkmaktadır. Pesah bayramı Agada’nın kuru, basit ve sıradan bir şekilde okunmasına indirgenemez. Her birimizi kendini “sanki Mısır’dan çıkmış gibi hissetmesi” gerekmektedir. Her sene Pesah öncesinde yapılan temizlik, içimizdeki ve evlerimizdeki hametsin iptali ve yakılması, matsalar, Seder gecesindeki törensel yemek, bizleri bu gün kutladığımız Pesah ile Pesah Mitsrayim arasındaki bağlantıya götürür.

Pesah Mitsrayim’in temelindeki fikir büyük bir cemaat, büyük ve inançlı bir toplum oluşturmaktır. Pesah gecesinde evlerimizde yaşadıklarımız “se levet avot se labayit – her ev için bir davar yavrusu” olarak adlandırılan bir zincirin canlı bir halkası olmak için katalizör görevi görmelidir.

Şimdi isyankâr oğulun yaklaşımına bakalım: “Bu ibadetin size ne yararı var? Size diyor yani ona değil. Kendisini toplumun dışına çıkardığı için esası inkâr etmiştir. “Mısır’dan çıkışım sırasında Tanrı benim için tüm mucizeleri işte bunun için yaptı.” “Benim için” diyeceksin yani “onun için” değil. Çünkü eğer orada olsaydı kurtarılmayacaktı.”

İsyankâr oğul kendini toplumun bir parçası olarak görmemektedir. Başkalarıyla kendi toplumu ile bağlantı içinde olmaya hazır değildir. Kendisini yukarıda sözünü ettiğimiz zincirin bir parçası olarak görmemektedir. Yani bayramın, toplumla bağlantı içinde ve bir bütün olma şeklindeki esasına aykırı davranmıştır. Asıl olan bütünlüğü koruyabilmek için çaba sarf etmektir.  

Günümüzde bu çaba çok daha fazla önem arz etmektedir.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Toramızın ikinci kitabı olan Şemot Bene Yisrael’in Mısır’da çektikleri eziyetleri anlatır. Aynı zamanda Tanrı’nın onları nasıl güzel günlere kavuşturduğunu dile getirir. Yaakov Avinu ölmüştü. Yosef ve Kardeşleri artık yoktur. Sözün kısası, Mısır’da yaşanan o güzel günler sonra ermiştir. Aynı zamanda Yosef’in değerini bilen O firavun da yoktur. Yeni gelen firavun geçmiş günlerden bihaber. Bene Yisrael’in Mısır’da buluşmalarını kendine büyük bir tehlike olarak görür.

İşte esaret başlar. Bene Yisrael toplumunu ağır işlerde alçaltıcı, onurlarını zedeleyici, olmayacak işlerde çalıştırıp bitirmeye başlar. İşte böyle bir zamanda Tanrı Moşe Rabenu’yu bir kurtarıcı olarak görevlendirir. Halk perişandır. Moşe Rabenu halkın maneviyatını yükseltmeye çalışır. Tanrı, Moşe Rabenu’ya yapacağım mucizelerle Paro Firavun Bene Yisrael’i azad edecektir. Müjdesini verir. Moşe Rabenu defalarca Psro’nun karşısına çıkar. Bene Yisrael’i azad etmesini ve bunun bir Tanrı emri olduğunu söyler. PAro bu sözlere inanmaz. Tanrı Bene Yisrael’i bırakması için on felaket “Eser makot” gönderir. Bu felaketlerin işleyişi hep aynı şekilde olmuştur. Moşe Rabenu Paro’ya Bene Yisrael’i bırak Tanrı böyle emrediyor, yoksa bir felaketle karşılaşacaksın der. Paro bırakmaz. Felaket oluşur. Paro Moşe Rabenu’yu ve Aaron’u çağırır. Beni bu felaketten kurtarın, bırakacağım der. Fakat sonra vaz geçer. Bu böyle on kez devam etmiştir. Paro Tanrı’yı tanımadığını ve Bene Yisrael’i göndermeyeceğini defalarca tekrarlamıştır. Paro’ya Tanrı’nın gönderdiği felaketler sırası ile şöyledir:
Bütün suların kana dönüşmesi. Her tarafın kurbağalarla dolması. Sivrisinek, atsineği, hayvanların ölümü, çıban, dolu yağmurları, çekirge, karanlık ve ilk doğan çocukların ölümü. İşte bütün bu felaketlerden sonra Paro Bene Yisrael’i azad etmeye karar verir. Dolu felaketi olduğu zaman Paro Moşe Rabenu’ya “Gidin Tanrı’nıza dua edin. Kimler gidecek sorusunu da sormaktan ihmal etmez. Moşe Rabenu’nun yanıtı: Genç, yaşlı hep birlikte gideceğiz. Oğullarımızı, kızlarımızı, davarlarımızı, sığırlarımızı beraberimizde alacağız; çünkü Tanrı’ya bayram yapacağız. Tanrı Mısır’da Moşe ve Aaron’a Nisan ayını kastederek, bu ay sizin için senenin ilk ayı olacaktır. Bu ayın On’unda herkes birer kuzu alacak eğer aile küçük ise, iki üç aile toplanarak bu buyruğu yerine getirecek. Alacağınız kuzu kusursuz erkek ve bir yaşında olmalı. Ayın on dördüne kadar evinizde kalacak, ayın on dördünde akşamüstü kesip, o gece kuzuyu yiyeceksiniz. İşte bu, bundan sonraki yıllarda Korban Pesah olarak adlandırılan Pesah Korbanı peraşamızda Pesah bayramının kutlanmasını görmekteyiz. Yedi gün tabi biz sekiz gün olarak kutlamaktayız. Mayasız ekmek yiyeceksiniz. O günlerde hiçbir iş yapılmayacak, Pesah Bayramını kutlayacaksınız. Tanrı şöyle diyor: O gün sizi Mısır’dan çıkardım. Nesiller boyunca kutlayacaksınız. Birinci ayın (Nisan) on dördüncü gününün akşamından yirmi birinci günün akşamına matsa-matsot- mayasız ekmek yiyeceksiniz. İleride çocuklarınız ‘Bütün bunların anlamı nedir?’ diye sorduklarında ‘Tanrı bizi güçlü eliyle Mısır’dan köle olduğumuz ülkeden çıkardı’ diye anlatırsınız. Her sabah şahrit tefilada taktığımız kol ve baş tefilini de bu anlamı taşımaktadır. Peraşamızda bu şekilde yazılmıştır. Bu uygulama elinizde bir belirti ve alnımızda bir anma işareti olarak Tanrımız bizi Mısır’dan güçlü eliyle çıkardığını anımsatacak.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Şabat sabahı söylenen Kiduş’tan sonra içeceklere “şeakol” berahası söylenir mi?

Şabat sabahı Kiduş duyan bir kişi herhangi bir içecek tatmak isterse bu içeceğe “şeakol” berahası söylememelidir. Bunun için de okunan Kiduş’a konsantre olması ve Kiduş’tan tatması gerekir.

LEHU NERANENA L’AD…

Rav İsak Alaluf

Maftirim müziğinin dini olmayan Osmanlı müziği ile ilgisi özellikle Osmanlı sarayı ile Mevleviler’in yakın ilişkileri sayesinde gelişir. Sadece sinagoglarda icracı olan hazanlar bile zaman zaman dini olmayan bestelerle karşılaşmışlardır. Rabi Najara’nın Sufi şiirine yakınlığı, Rabi Avtalyon’un da Edirne’deki Mevlevi tekkesiyle olan temasları sayesinde bu tür müziğin Maftirim geleneğine bir şekilde dahil olduğunu görmek mümkündür. Rabi İsrael Najara’nın Segah makamındaki “Yeeme Levavi” piyutunun Neyzen Yusuf Paşa tarafından bestelenmesi bu ilişkinin vücuda gelmiş halidir.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

10 Tişri tarihinde oruç tutmak

Burada canlarımızın indirgenmesinden söz edilmektedir. Bunun olabilmesi için Gemara Masehet Yoma 74/B’de açıklandığı gibi yeme ve içmenin durdurulması gerekir. Kabala Rabileri buna ek olarak yıkanma, deriye ferahlatıcı losyon sürme, deri ayakkabı giyme ve eşler arasındaki ilişkinin de yasak olması gerektiğini paylaşırlar. Günümüzdeki uygulama da bu şekildedir. Tora bu gün için “Şabat Şabaton” ifadesini kullanır. Bu da “bayram” dediğimiz günler için “Şabaton” teriminin misliyle uygulanması anlamına gelir. Kişinin yanlışlıkla yediğinde veya iş yaptığında izlemesi gereken yol Masehet Yoma’nın satırlarında mevcuttur.

HAFTANIN SÖZÜ

Yılan, "hayatının bütün günlerinde toprak yiyecek" diye lanetlenir. Ama insanın her zaman, her yerde yemeğine sahip olması neden bir lanet kabul edilir? Çünkü geçim kaynağımızın bizim için hazır olmaması ve günlük ekmeğimizi istemek için Tanrı ile sürekli iletişim halinde olmamız. İşte hayatın en büyük nimetinden mahrum kalmak bir lanettir. (Peshischa’lı Rabi Bunem)