Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

20 ELUL

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:33

19:13

-----

Yeruşalayim

18:24

19:35

Tel Aviv

18:50

19:15

 28 AĞUSTOS

Tel Aviv

18:41

19:38

İstanbul

19:31

19:30

2021

İstanbul

19:19

20:00

İzmir

19:27

19:39

İzmir

19:17

20:05

Kİ TAVO- כי תבוא




Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Devarim 26:1-29:9)

Moşe, Bene-Yisrael'e talimat verir: Tanrı'nın ebedi mirasınız olarak verdiği ülkeye girdiğinizde ve oraya yerleşip toprağı ekip ürünleri toplamaya başladığınızda, meyve bahçelerinizin ilk olgunlaşan meyvelerini (Bikurim) Bet-Amikdaş'a getirin ve Tanrı'nın sizin için yaptığı her şey için minnettarlığınızı ilan edin.

Peraşamızda, Leviler ve yoksullara verilen onda birlik paylardan ve Ree peraşasının başında söylendiği gibi Gerizim ve Eval dağlarında, berahaların ve lanetlerin nasıl duyurulacağından da bahsedilir. Moşe, insanlara Tanrı'nın seçilmiş halkı olduklarını, onların da aynı şekilde Tanrı'yı seçtiklerini söyler.

Ki Tavo'nın son bölümünde Tohaha ("Sert Uyarılar") bölümü yer alır. Tora'nın emirlerini uygularlarsa Tanrı'nın ödül olarak vereceği berahaları sıraladıktan sonra, Moşe, Tanrı'nın emirlerini terk etmeleri durumunda başlarına gelecek hastalık, kıtlık, yoksulluk ve sürgün gibi kötü olayların uzun, sert bir hesabını verir.

Moşe, insanlara sadece bugün, halk olarak doğumlarından kırk yıl sonra, "bilmek için bir yürek, görmek için bir göz ve duymak için bir kulak"a sahip olduklarını söyleyerek sözlerine söz verir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
KENDİNE BİR YOL HAZIRLA

Yeni bir başlangıç: Yeni bir senenin hemen öncesinde olduğumuz bu günlerde önceliklerimizin ne olduğu konusunda karar vermek için düşünmek önemli gündemlerimizden birini oluşturmaktadır. Eski alışkanlıklarımızı gözden geçirerek yeni sene için yeni başlangıçlar yapmak isteyip istemediğimize de bu günlerde karar vermemiz gerekiyor. Ki Tavo peraşasında yer alan doksan sekiz tane uyarıdan oluşan geleceğe yönelik ikazların aslında burada bulunması çok anlamlıdır. Tanrı Yamim noraim sürecine hazırlanmamızı beklediği Elul ayında tabiri caizse sahada dolaşan kral gibidir. Birçok medyatik slogan “Tanrı sahada sen neredesin” şeklinde kalplerimize seslenmeye çalışmaktadır. Yeni yılda nelere odaklanacağımıza karar vermeden öncelikle asıl mücadelemizin ne olduğuna yakından bakmaya çalışacağız.

Tuzaklarla dolu bir yol: Baal Şem Tov olarak bilinen Rabi Yisrael ben Eliezer öncelikli mücadelemizin yetser ara dediğimiz kötü eğilimlere karşı verildiğini öğretir. Bu mücadele de özellikle “tarafsız” dediğimiz yani müsaade edilebilir alanların ön plana çıktığı görülmektedir. Çünkü yetser ara’nın eğilimi bir Yahudiye Kaşer olmayan bir yiyeceği yemesi, Tefilin takmaktan vazgeçmesi veya Şabat gününü ihlal etmesi yönünde telkinlerle açığa çıkmaz. Biz ne kadar güçlüysek yetser ara da o kadar güçlü ve zekidir. Mitsva yapmak konusunda sorunu olmayan bir Yahudi’nin bu alışkanlığını anıden değiştirmeyeceğinin farkındadır. Bunun aksine yetser ara hayatımızdaki “boş zaman” şeklinde nitelendirdiğimiz yeme – içme, gezme, dinlenme ve vakit geçirme gibi alanlara odaklanır. Bizi şımartmaya, aşırı miktarlarda zamana, paraya ve dikkati sıradan faaliyetlerimize odaklamaya çekmeye çalışır. İşte Yeser ara’nın bize olan üstünlüğü burada açığa çıkar. Sonuçta, konfor ve lüksün tadını çıkarmak olanaklıdır. Ancak maddi arayışlara aşırı derecede dahil olmak, korumamızı düşürmemize neden olur. Şımartıldığımızda, yanlış bir şey yapmadığımızı bildiğimiz için rahat hissederiz, ancak dikkatimizi o zaman Tanrı ve maneviyata odaklamadığımız için savunmasız kalırız. Böylece yetser ara da bizi kendi tuzağına düşürüp, yasak olanın tadını çıkarmaya da götürebilir.

Pirke Avot 2/3’de özellikle önemli insanlarla olan ilişkilerimizde dikkatli olmamız konusunda bizi uyarır. Politikacılar ve benzeri önemli konumda bulunan insanlar desteğimize ihtiyaç duyduklarında iyi niyetli görünürler, ancak artık ihtiyaçları kalmadığında bize iyi davranmaya devam etmezler. Bu nedenle, toplum içinde “önemli” konumda bulunanlarla olan ilişkilerimizde dikkatli olmak gerekir. Buna ek olarak, Mişna bizi "Reşut" dediğimiz yapılması mümkün olan faaliyetlere, tarafsız, ne yasak ne de kısıtlanmış olmayan şeylere karşı dikkatli olmaya çağırır. Sıradan faaliyetlere aşırı derecede katılırsak, kendimizi her zaman bizi tuzağa düşürmeye ve bizi günaha götürmeye çalışan Yeser ara istediği tuzağa bizleri kolayca düşürebilecektir.

Kendimize bir yol hazırlamak: Her gün iki kez okuduğumuz Şema duasında “beşivteha beveteha, uvlehteha vadereh – evinde otururken, yolda giderken” ifadelerine yer veririz. Gemara burada yer alan “uvlehteha vadereh” ifadesine dikkat çeker ve yolda gitmenin aslında yetser ara’nın tuzaklarıyla dolu olan yapılması mümkün olan yollardan söz ettiğinin altını çizer. Evet yaptığımızda yasak bir şey yoktur ancak yaptığımız bu etkinlikler kutsallıkla çok fazla ilgili olmadığından bir şekilde “tehlike” arz eden faaliyetlerdir. Devarim kitabı “tahin leha adereh – kendine bir yol hazırla” demektedir. Bu noktada Tora, yaşamın isteğe bağlı alanlarına, manevi olarak tarafsız faaliyetlerimize çok dikkat ederek, Roş Aşana'nın öncesinde özellikle "Dereh - yol" aracılığıyla yargılanmaya hazırlanmamızı tavsiye eder. Yiyeceklere ve diğer maddi lükslere aşırı derecede odaklanmadığımızdan, ölçülü bir şekilde keyif alabildiğimizden ve uygun sınırlar koyduğumuzdan emin olmak gerekir. Böylece gerçek önceliklerimizi göz ardı etmeden veya gözden kaçırmadan yaşama devam etmek mümkün olacaktır. Yeser ara ile asıl mücadelenin verildiği yer burasıdır. Roş Aşana'ya hazırlanırken yılın bu zamanında dikkatimizin yönlendirilmesi gereken yer öncelikle izlememiz gereken yol ve değerlerimizdir.

Konforun, lüksün kolaylıkla elde edilebildiği günümüzde özellikle bu konuda daha da dikkatli olmak gerekir. Maddiyat konusunda sınırlar koymamız gerektiğini kendimize sıklıkla hatırlatmalıyız. Her Kaşer yiyecek “sınırsız bir şekilde gereksiz zamanlarda” yenmek zorunda değildir. Ödeyebileceğimiz her lüks tatile çıkmamıza veya her zaman en yeni, en modern arabayı kullanmamıza en yeni, en modern telefonu kullanmak için strese girmemize gerek yoktur. Kendimizi “serbest” diye maddiyata ne çok kaptırır ve buna alışırsak yetser ara’nın en sevdiği tuzaklarla karşılaşmak konusunda o kadar zayıf kalırız. Özellikle çocuklarımıza “sınırların” ne olduğu kavramını mutlaka öğretmek zorundayız. İstediklerini her zaman almaya alıştıklarında, kendilerini uygun ve mümkün olanla sınırlamayı öğrenemezler.

“Tahin leha adereh.” Özellikle Roş Aşana’da yeni bir başlangıç yapmak için hazırlandığımız bu günlerde yolumuzun ne olduğunu anlamak ve belirlemek için yaşamın önceliklerinin ne olduğunu saptamak gerekir.

Tanrı bu yılda ve her yılda bizleri bütün sevdiklerimizde yaşam kitabına yazarak mühürlesin, amen.

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

Babası ve annesini hor gören lanetlidir! (27:13)
Eval Dağı'nda okunan lanetler arasında, ebeveynle ilgili olan bu lanet diğerlerinden ayrılır. Bu ayırımın sebebi belki de çoğu zaman anne -baba saygısını yerine getirme eksikliğinin çok "hafif" bir ihlal olduğunu düşünmemizdir. Pasuğun tam tercümesine "hor görmek" her ne kadar uygunsa da Raşi ve Rabi Samson Hirsh, bu kelimeyi "ucuzlaştırmak" olarak anlarlar. Bu açıklamaya göre insanın anne babasını yüksek değerde tutma eksikliği lanete neden görülmektedir.
Bu saygıyı bu denli önemli kılan nedir? Baal Aturim, Talmud'dan şu alıntıyı yapar:  "Her insanın yaratılışında üç ortak vardır. Anne, baba  ve Tanrı." dolayısıyla insanın anne babasına gösterdiği saygı, Tanrı'ya duyduğu saygının bir parçasıdır. Bu ortaklığın olumlu bir sonucu da vardır. Hahamlarımıza göre, Eval Dağı'nda ilan edilen tüm lanetlere karşılık, Gerizim Dağı'nda ilan edilen birer beraha vardı.
Buradan anlaşıldığı üzere, insanın anne-babasına yüksek değer vermesi, beraha alması için yeterlidir.
Insanların ebeveynine itaat "etmemesi" gerektiği durumlar vardır. Ebeveyn ancak çocuklarının Tora'ya aykırı davranmalarını istedikleri zaman çocuklarının anne -babalarının sözünden çıkmaları gerekir. Ancak yine de evlat, onlara saygısını sürdürmekle yükümlüdür. Zira, onlar, kendisinin dünyaya gelişinde, Tanrı'nın ortaklarıdır ve yaşamları boyunca böyle kalacaklardır.

Anne -baba Tanrı ortaklığını, İbranice'nin yapısal özelliklerinden de çıkarmak mümkündür. Türkçe'deki  "insan" kelimesinin İbranice'deki karşılığı "Adam" dır ve bu kelime Alef -Dalet-Mem harfleriyle yazılır. "Adam " kelimesini parçalandığımızda bir Alef harfi ve Dam kelimesi "kan" anlamına gelir ve insanın fiziksel özelliğini yansıtır. Alef harfi de İbranice Alfabesi'nin ilk harfi olarak daima Tanrı'yı simgeler. Böylece,  insanın ruhunu veren Tanrı (Alef) ile fiziksel özelliğini (Dam) veren anne -baba'nı Ortaklığı'ndan insan (ADAM) meydana gelir.

Talmud anne baba mitsvasının uygulanışını değişik örneklerle açıklar.
Rabi Tarfon, yaşlı annesinin, yatağına çıkabilmesi için kendisini bir basamak yere sererdi. Bir keresinde Rabi Tarfon, annesinin ayakkabısız olduğunu gördüğünde, ayaklarının taşlı zeminle temasını engellemek amacıyla annesi yürürken ellerini yere yerleştirdi ve annesi Rabi Tarfon'un ellerine basarak yürüdü.
Rabilerimiz, Rabi Tarfon'un bu yaptığını bile, Kibud Av Vaem mitsvasının yarısını bile yerine getirmeye yetmediğini belirtirler.

Talmud aynı zamanda Dama Ben-Netina'dan bahseder. Dama Yahudi değildi ve babasına gösterdiği saygı sebebiyle Talmud tarafından övülmektedir. Koen Gadol göğsünde, üzerinde Urim Vetumim adı verilen taşların bulunduğu bir levha taşırdı. Bunların bir tanesi kullanılabilirliğini yitirmişti. Geniş aramalar sonunda, levha için en uygun taşın Dama Ben-Netina'da bulunduğunu öğrenen zamanın liderleri, bu kişiye gelerek yüksek miktarda para önerirler. Dama bu teklifi geri çevirir. İstenen taş babasının yastığının altında bulunmaktadır ve babası da o sırada uyumaktadır. Liderler, Dama'nın fiyat arttırmak için bu taktiğe başvurduğunu düşünerek teklifi arttırırlar. Fakat birçok deneme sonunda fiyatın çok yükselmesine rağmen, Dama babasını rahatsız etmeye yanaşmaz. Sonuç alamayan liderler geri dönerlerken Dama içeri girer ve babasının uyandığını görür. Taşı alıp liderlere yetişir ve teklifi kabul ettiğini söyler. Liderler kendisine en son teklif ettikleri miktarı vermeye kalkınca Dama bunu reddeder ve taşı ancak ilk teklif karşılığında vereceğini belirtir. Çünkü babasına gösterdiği onur kendisi için yeterlidir.
Talmud Dama Ben-Netina'nın Tanrı tarafından eşsiz bir şekilde ödüllendirdiğini belirtir. Olayın bir yıl sonrasında Dama'nın sürüsünde bir tane Para Aduma ( Kızıl İnek ) doğar. Bu inek, Bet - Amikdaş'taki arınma törenleri için gerekliydi ve çok seyrek olarak görülürdü. Olay duyulunca toplum liderleri Dama'ya gelerek büyük miktarda para karşılığı ineği satın alırlar. Talmud Dama'dan bu konuda alınacak çok büyük derslerin bulunduğunu vurgular.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Hayvan severler için bir alaha

Evimizde beslediğimiz hayvan dostlarımızı kısırlaştırmak mümkün müdür sorusuna RaMBaM tarafından verilen alahik yanıtı paylaşalım:

Kısırlaştırmak normalde tercih edilen bir durum değildir. Ancak gerekli durumlarda dişi hayvan dostlarımızın cerrahi müdahale olmadan kısırlaştırılması mümkün olabilir. Eğer hayati bir tehlike varsa RaMBaM cerrahi müdahaleyi de mümkün görür.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf

זמירות – ZEMİROT

Zemirot sözcüğü şarkı söylemek kökünden türer. Bu sözcük gibi Teilim’in her bir bölümüne verilen “mizmor” ifadesi de aynı anlama gönderme yapar. Tefila öncesinde Tanrı’yı öven ve yücelten genellikle Teilim’den alınan bölümler okunur. Bu bölümler bizleri yavaş yavaş Tefila söylemeye hazırlar. Kabalistik görüşe göre dualarımızın Tanrı’ya ulaşmasını engelleyen farklı manevi kuvvetler vardır. Dualarımız bu kuvvetler tarafından kısmen veya tamamen emilir. Bu emilimi bertaraf etmek için de olumsuz manevi güçleri elimine eden veya inhibe eden Zemirot söylenir. Zemirot bir mayın gibi orada bulunan güçleri bertaraf eder. Böylelikle dualarımız Tanrı katına daha çabuk ve zarar görmeden ulaşır. Bu nedenle Zemirot her harf duyumsanarak konsantrasyonla ve insan kulağına hoş gelen melodilerle okunmalıdır.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Hasat sırasında yere düşen başakları toplamamak

Vayikra kitabının 19/9 cümlesinde hasat sırasında yere düşen başakların toplanmaması emrine yer verilir. Bu başaklar yetim, dul ve fakirler için ayrılmıştır. Bununla ilgili TaNaH içinde yer alan bir öyküye de yer vermek doğru olacaktır. Rut kitabının kahramanı olan Rut kayınvalidesini terk etmeyerek kocasının ölümünden sonra Erets Yisrael’e gelir. Burada maddi sıkıntıları olduğundan kayınvalidesi Naomi tarafından akrabaları Boaz’ın tarlasına başak toplamaya gönderilir. Boaz gelip de durumu gördüğünde daha fazla başağın bırakılmasını ister. Olayın nihayetinde Rut ve Boaz evlenirler. Öykümüz Kral David’in büyükbabası olan Oved’in doğumu ile mutlu sona erişir. Sefer AHinuh mitsvayı iki yüz yirmi dokuz numara ile verir.

HAFTANIN SÖZÜ

Dünya iyilik üzerine inşa edilmiştir. (Teilim 89/15)