bulten"Yedi açılış gününü" takip eden sekizinci gün, Aaron ve oğulları "Koanim - Koenler" olarak görev yapmaya başlarlar; Mizbeah'taki korbanları yakmak üzere "Tanrı'nın Önünden" bir ateş çıkar ve Şehina, Mişkan'a yerleşir.

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

20 Veadar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

5:18

6:31

-----

Yeruşalayim

6:23

7:36

Tel Aviv

5:33

6:33

  26 Mart

Tel Aviv

6:38

7:38

İstanbul

6:09

6:49

2011

İstanbul

7:16

7:56

Ş E M İ N İ

 Hatırlatmalar:

ü  Şabat Para

ü  2 Nisan Şabat: Şabat Ahodeş

ü  5 Nisan Salı. Roş Hodeş Nisan

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Vayikra 9:1-11:47)

[www.chabad.org]

 

"Yedi açılış gününü" takip eden sekizinci gün, Aaron ve oğulları "Koanim - Koenler" olarak görev yapmaya başlarlar; Mizbeah'taki korbanları yakmak üzere "Tanrı'nın Önünden" bir ateş çıkar ve Şehina, Mişkan'a yerleşir.

Aaron'un iki büyük oğlu Nadav ve Aviu, "Tanrı'nın huzurunda, O'nun emretmediği yabancı bir ateş" getirirler ve ölürler. Aaron bu felaket karşısında sessiz kalır. Daha sonra Moşe ile Aaron, korbanlarla ilgili bir kanun maddesi konusunda fikir ayrılığına düşer; ama Moşe, Aaron'un haklı olduğunu kabul eder.

Tanrı, yenmesine izin verilen ve yenmesi yasak olan hayvan türlerini belirleyen Kaşerut kanunlarını verir. Kara hayvanları ancak çift toynaklı oldukları ve geviş getirdikleri takdirde yenebilir; balıkların yüzgeçleri ve pulları olmalıdır. Sonrasında, Kaşer olmayan kuşların ve Kaşer olan böceklerin (dört tür çekirge) listesi verilir.

Şemini peraşasında, "Mikve"nin (belirtilen özelliklere uygun bir su havuzu) ve kaynak suyunun arındırıcı gücü dâhil, manevi saflık kanunlarının bazıları da yer alır. Yisrael halkına böylece "saf olanı ve olmayanı ayırt etmesi" emredilir.

Bu hafta, peraşaya ek olarak Para peraşası (Bamidbar 19:1-22) okunur. Ölü biriyle temas etmiş bir kişinin Bet-Amikdaş'a girmesi yasaktı. Bu manevi engelin düzeltilmesi için kızıl bir inek (Para Aduma) korban edilir, yakılır ve külleri su ve başka maddelerle karıştırılarak söz konusu kişinin üzerine serpilirdi.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Olumlu Yönleri Görmekle Başlamak

 

Bu haftaki peraşa, Tora'da Kaşer olan ve olmayan bütün hayvanların ilk ayrıntılı listesini içerir. Bir hayvanın Kaşer olup olmadığını tespit etmek için gerekli iki işaret vardır: toynakları tamamen ikiye ayrık, geviş getiren [daha doğrusu, yuttuğu bir şeyi tekrar ağzına getiren] bir hayvan olmasıdır. Tora, iki işaretten sadece birini taşıyan hayvanların Kaşer olmadığını belirtir. Bu özelliğe sahip yalnızca dört hayvan türü vardır. Gamal (deve) geviş getirmesine rağmen Kaşer değildir, çünkü çift tırnaklı değildir. Aynı şey şafan (olasılıkla yaban faresi) ve arnevet (olasılıkla tavşan) için geçerlidir. Hazir (domuz) yasaktır, çünkü çift tırnaklı olmasına rağmen geviş getirmez.

Midraş, Tora'nın bu dört hayvandan bahsederken öncelikle hangi işarete sahip "olduklarını" belirtmesi üzerinde durur. Tora, mevcut olmayan işareti ancak olandan sonra söylemiştir. Gamal, şafan ve arnevet için onların geviş getirdiklerini "ama" tırnaklarının uygun şekilde olmadığını, domuz içinse tırnaklarının uygun olduğunu "ama" geviş getirmediğini söylemiştir. Oysa bu kadar uzun ifadeler kullanmasına gerek olmamalıdır. Tora gayet basit bir şekilde gamal, şafan ve arnevetin tırnaklarının uygun olmadığını domuzun ise geviş getirmediğini söyleyerek dolayısıyla bunların Kaşer olmadığını vurgulamakla yetinebilirdi. İki işaretten biri olmadığına göre diğerinin yeterli olmayacağı zaten açık olduğuna göre, Tora, hiçbir anlama taşımayan tek olumlu işaretten neden bahsetmiştir?

Midraş bunu şöyle açıklar: Tora bize bu hayvanların Kaşer olmadıklarını söylediği zaman bile, ilk önce olumlu özelliklerini belirtmiştir. Tora bir şeyin terefa (yenmesi yasak) olduğunu söylediği zaman bile, ilk önce onun olumlu yönünü sunmanın önemini vurgulamıştır.

Midraşın mesajı açıktır: Eğer Tanrı, Kaşer olmayan bir hayvandan söz ederken bile, onun hakkında söylenecek iyi bir şey bulmaya çalışmayı doğru buluyorsa, öyleyse bizler de, tüm eksiklikleri ve kusurları ile birlikte başka bir insana baktığımız zaman, olumsuz bir değerlendirme yapmadan önce mutlaka olumlu yönlerini bulmak için çaba harcamalıyız.

Tanrı bize burada bir mesaj göndermektedir. Birine veya bir duruma baktığımız zaman, onu tamamen hor görmeden önce o kişinin veya durumun olumlu yönünü vurgulamaya çalışmamız gerekir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

[Vayosef Od - Şemuel II 6: 1-19]

Şemini peraşasının normal aftarası bize Kral David'in Aron Aberit'i Yeruşalayim'e büyük bir kutlama ile getirmesinin öyküsünü anlatır. Yolda Aron aniden düşer gibi olunca, Uza adında bir adam onu tutmak için koşar ve oracıkta ölür. Aynı şekilde peraşamızda da Nadav ve Aviu'nun Mişkan'a yabancı bir ateş getirmeleri sonucunda anında ölmeleri anlatılmaktadır. İki olay da Tanrı'nın İsmi'nin kutsal kılınmasını sağlamıştır, çünkü bu olaylar Aron'un ve Mişkan'ın olağanüstü kutsallığını gösteriyordu.

Ancak bu hafta peraşaya ek olarak ölü bir bedenle temas ederek tame olan bir kişinin arınma işlemini anlatan Para peraşasını okuduğumuz için, aftara da buna uygun temaya sahip olan Bet Yisrael (Yehezkel 36:16-36) olacaktır. Bu aftarada Tanrı Bene-Yisrael'i manevi açıdan nasıl arındıracağını ve doğru yolu izleyenlerin teşuva yapmalarına nasıl yardım edeceğini anlatmaktadır. Para Aduma'nınkülleri tame bir insanı arındırmak üzere nasıl o kişinin üzerine serpilirse, Tanrı da benzer ifadeler kullanmaktadır: "Üzerinize saf su serpeceğim ve arınacaksınız" (Yehezkel 36:25).

DEVAR TORA

[Rabi Asher Sinclair / "Torah Weekly" - www.ohr.edu]

Üretici Talimatı

 

"Aaron'un oğulları Nadav ve Aviu, birer kor küreği aldılar, içlerine ateş koydular, [ateşin] üzerine de tütsü yerleştirerek, Tanrı'nın Huzuru'nda, [Tanrı'nın] kendilerine emretmiş olmadığı yetkisiz bir ateş getirdiler"(Vayikra 10:1).

Hiç kimse bir makineyi nasıl çalıştıracağını onun üreticisinden daha iyi bilmez.

Bir adamın yeni bir araba satın aldığını düşünün. Satıcı arabanın yeni ve mutlu sahibine şunu söyler: "Ah, evet beyefendi. Size bir şey daha vereyim: kullanma kılavuzunuz. Sürücü cevap verir: "Ah ona ihtiyacım yok. Lastiğin ne zaman şişirilmesi ve arabanın ne zaman servise gitmesi gerektiğini bana bildiren bir altıncı hissim var. İçgüdüsel olarak bu arabanın kaç oktan benzin gerektirdiğini biliyorum." Araba gibi hassas ve hata affetmez bir araç kullanmakla karşı karşıya kalan çok az insan bu tür kararları içgüdülere ve altıncı hisse bırakır. Hayat bir arabadan daha az karmaşık veya daha az zahmetli değildir. Hatta ondan çok daha karmaşık ve zahmetlidir, ama yine de birçok insan manevi benzin depolarına ve manevi motor karterlerine su koymadıklarını varsayarak tasasız bir şekilde yaşarlar.

Tora dünyanın Üreticisinin yazmış olduğu bir kullanma kılavuzudur.

İnsanların manevi olmaktan ziyade, kendilerini manevi "hissetmekle" ilgilendikleri, "elektronik posta siparişiyle Kabala" yoluyla Yaradan ile gerçek bir kurduklarını farz ettikleri bir çağda yaşıyoruz.

Tora Nadav ve Aviu olayıyla bizi uyarmaktadır. "Yabancı ateş" insana maneviyat hissi verebilir; ama gerçek Kaynakla bir bağ kuramaz. Ve bu bağı kuramamasının nedeni, pasukta gereksiz gibi duran, ama bu önemli mesajı içeren [Tanrı'nın] kendilerine emretmiş olmadığı" sözlerinde dile getirilmektedir. Bu sözler gereksiz durmaktadır, zira eğer bu yabancı bir ateş ise, o zaman tanımı gereği Tanrı tarafından emredilmemiş demektir! Ama bu sözlerin kullanılma amacı asıl mesajı vermektir. O ateşin yabancı olmasının "sebebi", Tanrı tarafından emredilmemiş olmasıydı!

Unutmayın; araba ancak Üreticinin kılavuzunu takip ettiğimiz zaman çalışabilir.

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Birinci Kitap: NEZİKİN / ZARARLAR (Devam)

68. Rotseah Uşmirat Anefeş - Katil; ve Canı Koruma Yükümlülüğü (Devam)

 

Bir insanı kazara öldüren kişi, zamanın Koen Gadol'u ölene kadar bir sığınma şehrinde sürgün hayatı yaşamaya mahkûm olur ve bunun yerine tazminat ödeyerek kurtulamaz (Bamidbar 35:25-32). Erets-Yisrael'de bu tür sığınak şehirler ayrılması emredilmiştir (Devarim 18:2 v.d.). Levi kabilesi mensuplarına özel kırk iki tane şehir ayrılacaktı ve bu şehirler de birer sığınma şehri olarak görev yapacaktı (Bamidbar 35:6).

Erets-Yisrael içinde faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş bir ceset bulunduğu takdirde, cesede en yakın mahkemesi bunun kefareti olarak, bir ırmağın yakınında işlenmemiş toprak üzerinde bir düvenin boynunun vurulduğu bir seremoni düzenlemekle yükümlüdür (Devarim 21). Cinayetin yaygınlaştığı dönemlerde bu işlem uygulanmaz.

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

 

Göründüğün Gibi Olmaya Çalış

 

Peraşamızda, Tanrı yeryüzündeki bütün hayvanlar arasında yalnızca tek bir hayvanın çift tırnaklı olduğunu, ama geviş getirmediğini anlatmaktadır:

"Domuz [kaşer değildir]; çünkü [ayağın ön kısmını tamamen kaplayıp, çift] toynak [halinde] tamamen ayrık olan bir toynağa sahip olmasına karşın geviş getirmez" (Vayikra 11:7).

Tanrı açık bir şekilde bir hayvanın Kaşer olması için hem çift toynaklı, hem de geviş getiren bir hayvan olması gerektiğini belirtir. Bu işaretler arasında temel bir fark vardır. Hayvanın çift tırnaklı olup olmadığı dışarıdan hemen görülebilen bir özelliktir. Geviş getirip getirmediğini anlamak için ise hayvan bir süre takip altında tutulmalıdır. Kaşer olmayan bir hayvanın evrensel simgesi olan domuz, yalnızca dıştan anlaşılan işarete sahip olan tek hayvandır. Dışarıdan bakıldığında Kaşer bir hayvan gibi görünür. Ama domuzun Kaşer olmadığını, ancak hayvanın içinde olup bitenleri, yani geviş getirmediğini bilen bir kişi anlayabilir.

Bu örnek bize çok önemli bir ders verir. Bir insan dıştan bakıldığında iyi birinin bütün işaretlerini ve özelliklerini taşıyabilir ama içerden, tıpkı domuz gibi, tamamen farklı biri olabilir.

Kişinin kendisiyle barışık olabilmesi ve kendine saygı duyabilmesi için ihtiyaç duyduğu en temel kural hem dışarıdan hem de içerden kim olduğuyla ilgili olarak tutarlı olmasıdır. Tıpkı bir hayvanın Kaşer olabilmesi için hem dışarıdan hem de içerden uygun işaretlere sahip olması gerekmesi gibi, bizler de aynısını yapmaya çalışmalıyız.

Maalesef insanlar bütün dünyanın karşısında belli bir şekilde hareket etmeye, yalnızken ise başka bir şekilde hareket etmeye meyillidirler. Bu şekilde hareket eden kişi hiçbir zaman kendini iyi hissedemez, çünkü numara yapmaktadır. Eğer dünyaya bir "siz" gösteriyorsanız ama esasında tamamen farklı biriyseniz, o zaman asla kendinizle barışık olamazsınız veya gerçekten mutlu olamazsınız.

Ancak bazen genelde olduğunuzdan biraz farklı davranmanız gereken durumlar olabilir. Örneğin, ilk randevunuzda veya ilk iş görüşmenizde davranışlarınız her zamankinden biraz daha iyi olabilir. Ama eğer kendinizi olduğunuzdan tamamen farklı biri olarak tanıtırsanız, o zaman bu domuz örneğine benzer. Dışarıdan bakan herkes için muhteşem bir görüntü oluşabilir, ama içerisi gizlice tamamen aksi olabilir. Bazı ortamlarda daha iyi davranmak iyi olabilir, ama tamamen farklı biri gibi görünmek sizi dolandırıcı konumuna sokabilir.

O halde hangisi gerçek kişidir: başkalarının yanında olan mı, kendi başına kalan mı? Tanrı'nın bize öğretmek istediği şudur: Gerçek "siz"i tanımlayan, başkalarının gözü önünde değilken, içerde kim olduğunuzdur. O kişinin, yani dış dünyanın ender olarak gördüğü kişinin karakterini düzelttiğiniz takdirde, asla aldatıcı bir yaşam sürmemeye başlarsınız. Bir günlüğüne, tüm gününüzü sanki yaptığınız her şey hem halkın içinde hem de özel olarak, Taksim Meydanında dev bir ekranda tüm dünya tarafından seyrediliyormuş gibi yaşayın. İçinizdeki "siz" dışınızdaki "size" dönüşmeye başlayınca, kendinizi çok daha mutlu hissedeceksiniz, çünkü hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayattan ziyade, dürüstlük, gelişim ve hakikatle dolu bir hayat yaşayacaksınız.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Bikur Holim - Hasta Ziyareti

 

1. Hastayla aralarında bir anlaşmazlık olan kişi onu ziyaret etmemeli ve sıkıntı anında teselli etmemelidir.

2. Hasta alçak bir yatakta yatıyorsa, ziyaretçi ondan daha yüksek bir iskemle veya kanepede oturmamalıdır. Fakat hasta yüksek karyolada yatıyorsa, ziyaretçi istediği yere oturabilir.

3. Bikur Holim mitsvasının en değerli şekli, fakir bir insan hasta olduğunda onun tüm ihtiyaçlarını tedarik etmektir. Özellikle soğuk kış aylarında, hastanın evine kömür, gaz, yiyecek vs. gönderen bir kişi, elbette sadece bir canı değil, o evdeki herkesi canlandıracaktır.

4. Evinde ağır hastası olan bir kişi, o şehrin Hahamı'na gidip hastası için dua etmesini arz etmelidir.

5. Bağırsaklarından rahatsız olan ve devamlı tuvalete gitmek zorunda olan bir hastanın ziyaretine gidilmez; çünkü bu durum onun utanmasına yol açacaktır. Aynı zamanda hasta ziyaretinde konuşmak hastayı yoracağı için, baş ağrısı çeken bir hastayı ziyarete gelen kişi, sadece eve gelip hatırını sormalı; ancak hastanın odasına girmemelidir. Hastanın sıkıntısını odanın dışında öğrenmeli ve onun adına Tanrı'dan merhamet dilemelidir.

6. Bikur Holim mitsvası, bedenle, ruhla ve parayla yerine getirilir. Bedenle: Hastaya yardımcı olmak için koşmak, doktor çağırmak, ilaç almaya gitmek, terini silmek, üstünü değiştirmek vs. Ruhla: Yisrael Ulusu'nun  tüm hastaları ile birlikte onun da iyi olması için, "Refua Şelema - Tam Bir Sağlık" dileyerek, Tanrı'ya tüm kalbiyle dua etmek. Parayla: Eksikleri olan ve satın alma gücü kısıtlı bir hastanın ihtiyaçlarını temin etmek. Hastanın Tsedaka'ya ihtiyacı yoksa bile, normalde tedaviler masraf anlamına geldiği için ona yardım etmeli ve böylece ona hayat vermelidir.

7. Talmud (Nedarim 39-40) sayfalarda şu olayı aktarır: Rabi Akiva'nın öğrencilerinden biri hastadır; fakat kimse onun ziyaretine gelmemektedir. Bunu duyan Rabi Akiva hemen onun durumunu sormaya gider. Odasına girdiğinde, hastanın durumunu görünce, hemen onun çamaşırını değiştirir, yatağını düzeltir, süpürge alıp yerleri süpürür. Öğrencisi, kendisine şöyle der: "Sayın hocam, beni tekrar yaşattın. Bu pislikte durmaktan neredeyse ölecektim". Yeşivaya döndüğünde Rabi Akiva şöyle der: "Bir hastanın ziyaretine gitmeyen kişi, onun kanını dökmüş gibidir".

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

İdeoloji, nefret ve güç arzusu için en çok kabul gören maskedir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.