Bu Hafta İçin Saatler

25 AV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:48

20:00

-----

Yeruşalayim

18:40

19:52

Tel Aviv

19:05

20:03

15AĞUSTOS

Tel Aviv

18:57

19:54

İstanbul

19:50

20:30

2020

İstanbul

19:40

20:20

İzmir

19:45

20:34

İzmir

19:36

20:25

REE- ראה


20-21 AĞUSTOS 2020 ROŞ HODEŞ ELUL
20 AĞUSTOS 2020 PERŞEMBE NEVE ŞALOM SAŞLDIRISI ANMA GÜNÜ

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Devarim 11:26-16:17)
 

Moşe halka maneviyat merkezli bir hayatın getireceği bereketleri ve Tanrı'dan uzaklaşmanın getireceği laneti sunar. Halk, Erets-Yisrael'e gireceği zaman, putperest uygulamalarda kullanılan tüm ağaçları yakacak ve putperestliğe ait tüm heykelleri yok edecektir. Tanrı, Kutsal Varlığı'nı barındırmak üzere tek bir yer seçecektir. Korbanlar sadece bu yerde sunulabilecek ve başka hiçbir yerde kişisel sunaklar inşaa edilemeyecektir.

Moşe halkı, kan yememeleri konusunda tekrar uyarır. Çöldeyken tüm hayvan kesimi Mişkan'da gerçekleşirdi; ancak Erets-Yisrael'e girdiklerinden itibaren, bu işlem - yemek amaçlı olması kaydıyla - her yerde, ama belirli kurallara göre yapılabilecekti. Moşe, sadece Yeruşalayim sınırları içinde yenebilecek bazı yiyecek kategorilerini bildirir. Ardından, diğer ulusların davranış şekillerini kendilerine adapte etmemeleri uyarısında bulunur.

Tora tam ve mükemmel olduğu için, ona herhangi bir şeyin eklemek ya da onu eksiltmek yasaktır. Bir "peygamber" halka gelip Tora'yı terk ederek putperest davranışlar içine girmelerini öğütlediği takdirde, cezası ölümdür. Benzer şekilde halkı putperestliğe teşvik eden kişinin cezası da ölümdür. Tamamen putperestliğe yönelmiş bir şehrin yok edilmesi gerekecektir. Bir yakının ölümü halinde abartılı yas ifadelerinde bulunmak - örneğin vücuda zarar vermek ya da saçları yolarak kafada kel bir nokta oluşturmak yasaktır. Moşe daha sonra, Kaşer olan ve olmayan hayvanları tekrar sınıflandırır; et ve sütün birlikte pişirilmemesi gerektiğine dair emri hatırlatır.

Ürünün ikinci onda birlik bölümü [Maaser Şeni] Yeruşalayim'e getirilip burada yenmelidir. Fakat miktar çok büyükse, parasal karşılığı Yeruşalayim'e getirilecek ve bu parayla burada yiyecek alınıp [elbette yerel halkla birlikte] tüketilecektir. Belirli bazı yıllarda ise bu ikinci onda birlik bölüm fakirlere dağıtılmalıdır. Bene-Yisrael'den daima cömert olmaları istenir. Yedinci yılda her türlü borç silinmelidir; bunu karşılığında Tanrı halkı her yönden mübarek kılacaktır. Yahudi bir köle, altı yıllık çalışmadan sonra serbest kalacaktır ve boş elle gönderilmeyecektir. Ayrılmayı reddederse, kulağı bir biz ile kapı eşiğinde delinecek ve Yovel yılına [50. yıl] kadar köle durumunda kalacaktır. Peraşa üç hac bayramı - Pesah, Şavuot ve Sukot ile sona ermektedir.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ

חזן – HAZAN

Sinagoglarda duaları okuyan kişiye verilen isimdir. Hazan terimi birçok yerde farklılıklar gösterir. Ancak kültürümüzde Hazan günlük duaları, Haftanın peraşasını, ibadetleri bilen icra edebilen ve yaşam tarzı olarak gerekliliklere uyan kişidir. Kültürümüzde Hazan aynı zamanda müzik konusunda da eğitim almış biridir. Türkiye’de yetişmiş muhteşem Hazanlar’ımızın dünya çapında ünlendiği bir sır değildir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
GÖNÜL GÖZÜ İLE GÖRMEK
 

Peraşamız Tanrı’nın bizlere sunduğu iki seçenek ile başlar. Kutsama veya bereket ile lanet şeklinde dilimize çevirebileceğimiz bu iki kavram için Moşe peraşanın başında peraşamızın adını da oluşturan emri verir. Ree – Gör! Dikkat edilecek olursa bu iki kavram için “gör” şeklinde bir emir vermek çok da mantıklı değildir. Rabiler burada “görmek” eyleminin nasıl yapıldığı konusunda fikir belirtirler. Tanrı’nın burada “görmek” ile kast ettiği aslında gönül gözü ile görebilmektir. Ancak o zaman kişi davranışlarının farkında olabilme şansını yakalayabilecektir.

Roş Aşana geliyor: Her yıl Roş Aşana öncesinde toplum olarak ciddi hazırlıklarımız olur. Çünkü Roş Aşana beraberinde Tanrı’nın kesin yargısını da getirir. Bu yüzden Roş Aşana gününe yargı günü anlamına gelen “Yom Adin” ismi de verilir. Tarihte gördüğümüz büyük tsadikler hatta peygamberler bile Tanrısal yargı karşısından mutlaka geçerler. Bu yüzden Kabala’nın en üst düzeylerde öğrenildiği Arizal dönemlerinde büyük tsadikler uzun süren oruçlar ve bazı fiziksel zorluklarla Tanrısal yargıyı yumuşatma yoluna gitmişlerdir. Günümüzde seviyemiz buralarda olmadığından bu tip uygulamaları izlemek mümkün değildir. Onun yerine Tanrısal yargıyı yumuşatmak için başka çareler aramak yoluna gidilmiştir.

Davranışların üzerinden geçmek: Gemara Maehet Roş Aşana 17’de “kol amaavir al midotav maavirin al kol peşaav – davranışlarını değiştirenin günahları affedilir” şeklinde bir ifade mevcuttur. Burada değişmesi gereken davranışlar özellikle insanlara karşı olan davranışlarımıza yansıyan keskinlik, geri adım atmama ve son sözü söyleme gibi kibir içeren davranışlardır. İnsanoğlu genellikle ezilmektense karşı durmayı, karşılık vermeyi, kendi prensiplerine uymayanı reddetmeyi ve son sözün kendinde olmasını ister. İşte Gemara bu tip davranışlarımızı değiştirmemiz halinde Tanrısal yargının çok daha merhametli olacağının altını çizer.

Öyküler: Gemara aynı yerde bir öykü anlatır. Ölüm döşeğinde olan Rav Huna’yı Rav Papa ziyarete gelir ve gerçekten durumunun ağır olduğunu görerek cenaze konusunda hazırlık yapmalarını salık verir. Gerçekten de Rav Huna bir süre sonra ölür ama mucize eseri olarak dirilir ve geri döner. Rav Papa bunun nasıl gerçekleştiğini sorunca Rav Huna  ölüm meleğinin kendisini almaya geldiğini ancak Tanrı’nın “o davranışlarını değiştirdi” demesiyle de yaşamasına izin verildiğini anlatır.

İkinci öyküyü ise Gemara Masehet Taanit 25’de öğreniyoruz. Burada ciddi bir kıtlık sırasında büyük Rabiler dua etmek için davet edilir. Rabi Eliezer gelir, dua eder ancak durumda bir değişiklik olmaz. Sonra Rabi Akiva gelir “ avinu malkenu en lanu meleh ella ata” der ve güçlü bir yağmur yağmaya başlar. Burada bir soru sorulur. Rabi Akiva Rabi Eliezer’den daha büyük bir Rabi midir ki onun duası kabul görmüştür.  Bunun yanıtı gecikmez. Rabi Akiva’nın daha esnek ve hoşgörülü bir yapıda olduğu ancak Rabi Eliezer’in daha kesin bir karaktere sahip olduğu vurgulanır. Rabi Akiva gibi olanların duasının daha çabuk olduğu burada görülmektedir.

Adamın biri sinagoga gelmiştir ve yerine doğru ilerlemektedir. O sırada yerinde bir başkasının oturduğunu görür. Yanı boştur ama kendi koltuğunda oturan bir başkası vardır. Genellikle insan olarak verdiğimiz tepki yan koltuğa geçmek yerine kişiyi oturduğu yerden kaldırmak şeklindedir. Gemara burada yana geçmemizin, boş vermemizin, çok da üzerinde durmamamızın gerekliliğini vurgulamaktadır. Çünkü asıl güç burada barınmaktadır. Sesimizi yükseltmek her zaman güçlü olduğumuzu değil aksine zayıf olduğumuzu gösterebilir. Aslında biz sabırlı ve toleranslı olmayı Tanrı’dan öğreniyoruz. Tanrı sabırlıdır. Çocuklarının bir gün ona dönecekleri zamanı bekler ve çabalarını görür.

Tolerans: Bizler her gün sayısız hata yaparız. Bu hatalarımıza rağmen Tanrı bizi sevmeye devam eder. Çünkü O’na döneceğimiz günü bekler. Bu günün gecikmemesi bizim için iyidir. Nasıl olsa Tanrı sabrediyor diye yan gelip yatmanın anlamı yoktur. Geçen sene hangi konularda zayıf kaldıysak bu yıl o konuların üzerine gitmeli ve bu konuları güçlendirmeliyiz. Şabat mumu konusunda eksik miyiz? Bu konuda yoğunlaşalım. Sinagoga gereği kadar gitmedik mi? Bu konuya ağırlık verelim. Şabat hala bizden çok uzak mı? Şabat ile ilgili adımlar atalım. Çünkü zaman aleyhimize işlemektedir. Hayat su gibi akıp giderken teşuva yapma zamanını kaçırmamak gerekir.



Birkaç öneri:
İyi bir başlangıç yapmak mı istiyoruz? Birkaç ipucunu sizlerle paylaşalım: Adam ve Hava Eden bahçesinden kovulduklarında Tanrı onlara deri giysiler vermiştir. Çünkü Tanrı “çıplakları giydiren” yani “malbiş arumim” özelliğini taşır. Tanrı Avraam’ın ölümünden sonra “nihum avelim – matemlileri teselli etme” mitsvasını Yitshak’ı ziyaret ederek yerine getirir. Avraam Brit olduğunda Tanrı onu ziyarete gelir. Buradaki mesaj “bikur holim – hastaları ziyaret” mitsvasıdır. Hasta ve yaşlıları ziyaret etmek iyi bir adımdır. Ancak Tanrı’nın en önemli özelliği toleranslı olmaktır. Gücün asıl göstergesi budur. Karşımızdakiler hatalı bizler haklı olsak bile onlara toleranslı yaklaşmak gerekir. Çünkü bizler Tanrı karşısında hatalıyız. Ama O bize karşı her zaman toleranslıdır.

Günün birinde fakir bir Tora öğrencisi babasının senelik limud gününden önceki Şabat günü Kadiş söylemek için Sefertora’ya çıkma mitsvasını yerine getirmek için sinagoga gelir. Ne tesadüftür ki o sinagogun Rabisinin de aynı nedenle Aliya Sefertora yapması gerekmektedir. Rabi o aliya’ya öğrencinin çıkmasını ve bunu asla bilmemesi gerektiğini söyler. Bu olay seneler boyunca tekrarlanır. Sonunda bir yahid bunun nedenini Rabi’ye sorar. Rabi “toleranslı olmak her zaman kendi haklarının peşinde olmamak, bazen de geri adım atmak kendine iyilik yapmaktır” der. Hepimizin hakları vardır ama bu haklar sadece bize ait gibi davranmamak, başkalarının da bu haklara sahip olduğunu unutmamak gerekir.

Kipur gününde “nose avon veover al peşa” cümlesini sıklıkla söyleriz. Tanrı’nın yanlışlarımızı yüklenmesi “nose avon” için bizim hatalarımızın üzerinden geçip onlardan uzaklaşmamız “veover al peşa” gerekir. Tanrısal yargının huzuruna çıkmaya hazırlandığımız bu günlerde bize sunulan fırsatı değerlendirelim. İş işten geçmeden önce yapmamız gerekenleri yapalım.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

Hırsızlık yapan biri kimden çaldığını bilmiyorsa teşuva yapmak için şu yolu takip edebilir. Çalınan şeyin değeri kadar miktar toplumsal fayda için kullanılmalıdır. Buna örnek olarak sinagoglarda dua, peraşa kitapları gibi fayda sağlayacak şeyler için maddiyatın kullanılması önerilir.

 
DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi

 

Yahudi'ye kaşerut yaraşır!!!
Ree peraşasındaki temel konulardan bir tanesi, Kaşerut aMitbah, Yahudi mutfağına ait kurallardır. 

Bu konuda tabiki konuşulacak çok şey var ama biz sadece bir noktaya değinmeye çalışacağız.

Kaşerut, kelimesinin tercümesi için kullanılabilecek en doğru kelime, "Uygunluk" olabilir. Yahudi, her konuda ona uygun ve yakışır olanı yapmalıdır. 

Ağzımıza uygun yiyecekleri yediğimiz gibi ağzımdan çıkan sözlerin de bize uygun ve yakışır olmasına dikkat etmeliyiz. 

Ribi Avraam BenEzra, Tora’nın "Sizler seçilmiş toplumsunuz" dedikten sonra kaşerut kurallarına geçmesini şu şekilde açıklıyor:  Eğer kutsal milletseniz, sizin tame (manevi kirli) şeyleri yiyip, ruhunuzu kirletmeniz size uygun değildir. 
Ferrari arabaya lpg takamayacağımıza göre, bizler de vücudumuza uygun olmayan şeyleri sokamayız.

Yediğimiz şeyler, bünyemizi oluşturmaktadır. İnsan, kaşer yemediği zaman, bütün bünyesi de kaşer olmayan şeylerden oluşmaktadır. 

Her zaman söylediğimiz gibi, Şehina'nın, kalbimizde barınabilmesi için bizlerin buna uygun kaplar haline gelmesi gerekmektedir. Çünkü Şehina, ancak manevi olarak temiz bir yerde barınabilir. 

Buna basit bir örnek vermeye çalışalım: Tora, av hayvanlarını yememizi yasaklamıştır. Çünkü bu hayvanların etlerinin, insanın vücuduna penetre etmesi, o kişinin ruhunu etkilemesi sonucu, o kişinin vahşi bir karaktere sahip olmasına sebep olur. 

Tora'yı has veşalom sadece matematik felsefe gibi bir bilgi dağarcığı olarak değil, Tanrı’nın bizden isteği gibi, ruhaniyetimizi geliştirip, bizleri Tanrı'ya yaklaştırması adına öğrenmek ve anlamak istiyorsak tabi ki kaşerut kuralları, bunun için bir önkoşuldur. 

Daha evvel bir çok yerde yazdığımız meşhur bir hikayeyle bitirelim:
Rambam, (Ribi Moşe ben Maymon) dünyanın her tarafından gelen ravların mektuplarındaki sorulara titizlikle cevap verirdi.

Yine Rambam'a gelen mektuplardan birinde, mektubu gönderen Rav yazdığı mektupta emunayla (iman) ilgili sorular sormaktaydı. Rambam, böyle bir ravın bu tip sorular sormasına anlam veremedi. Bunun üzerine Rava geri yazdığı mektubunda Rambam, o şehirdeki kaşer et satan kasapların kontrol edilmesini tavsiye etti. Titizlikle şehirdeki kasaplar kontrol edildikten sonra ortaya çıktı ki, şehirdeki kasaplardan bir tanesi 20 senedir, kaşer et adı altında taref etler satıyormuş!!!

Her hafta, Tora'nın bize öğrettiği konuları daha kuvvetli bir şekilde yerine getirebilmemiz için, o Şabat'a ait olan ve o Şabat'ı çevreleyen haftaiçi günlerine ait olan siata dişmaya (Yukarıdan yardım ) kıvılcımları vardır. Bu haftaki kıvılcımlar kaşerut kurallarına ait kıvılcımlardır.

BeSiata Dişmaya, hepimiz, kaşerut kuralları konusunda kuvvetlenip Şehina'nın kalbimizde barınmasına layık olalım.

 

HAFTANIN SÖZÜ
 

“Kısa olumlu cümleler durumu güzelleştirir.” (Rabi Zamir Cohen)