Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  21 Mart

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:25

7:37

-----

Yeruşalayim

6:29

7:42

Tel Aviv

6:40

7:39

25 Adar

Tel Aviv

6:45

7:45

İstanbul

7:19

7:59

5769

İstanbul

7:27

8:07

T S A V

 Hatırlatmalar:

ü Şabat Agadol

ü 8 Nisan Çarşamba: [1] Taanit Behorot; [2] Erev Pesah (Biur Hamets); [3] Birkat Ahama

ü 9 Nisan Perşembe: [1] Pesah I; [2] Gece olduğunda Omer sayımına başlanacaktır.

ü 10 Nisan Cuma: Pesah II (Diaspora'da Yom Tov)

ü 15 Nisan Çarşamba: Pesah VII

ü 16 Nisan Perşembe: Pesah VIII (Diaspora'da Yom Tov)

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Vayikra 6:1-8:36)

[www.chabad.org]

 

Tanrı; Moşe'ye, Mişkan'daki korban ibadetini gerçekleştiren Koenler olarak, Aaron ve oğullarına görev ve haklarını bildirme talimatını verir.

Mizbeah'taki ateş her zaman yanar durumda tutulmalıdır. Bu ateşte, "Ola -Yükselen" olarak getirilen hayvanlar tümüyle, "Şelamim - Barış", "Hatat - Hata" ve "Aşam - Suç" korbanlarının içyağları, unla yapılan Minha korbanlarından da üç parmak dolusu yakılır.

Hatat ve Aşam korbanlarının etini ve Minha korbanlarından da geri kalan kısmı Koenler yer. Şelamim korbanı, Koen'e verilen belirlenmiş parçalar hariç, korbanı getiren kişi tarafından yenir.  Korbanların kutsal eti, manevi olarak saf kişiler tarafından, belirlenmiş kutsal yerlerinde ve belirlenmiş zamanda yenmelidir.

Aaron ile oğulları yedi gün boyunca Mişkan sınırları içinde kalır; bu süre içinde Moşe onları Koenlik görevine atar.

DEVAR TORA

[Rabi Raymond Beyda - www.raymondbeyda.com]

 

Şabat Agadol

 

Pesah'tan hemen önceki Şabat'ın bir diğer adı da Büyük Şabat, yani Şabat Agadol'dur. Hahamlarımız bu günün böyle adlandırılmasının nedenini şöyle açıklarlar: Tanrı 2448 yılında 10 Nisan tarihinde Bene-Yisrael'e birer davar yavrusu alıp evlerinin önüne bağlamalarını ve 14 Nisan tarihinde akşama doğru Pesah-korbanı yapmalarını emretmişti. Davar, Mısırlılar'ın kutsal saydığı hayvanlardı. Bene-Yisrael Tanrı'nın emrini yerine getirdiler ve 10 Nisan günü, yani Mısır Çıkışı'ndan önceki son Şabat günü, birer davar yavrusu alıp sürükleyerek evlerine getirdiler ve bağladılar. Öfkeli Mısırlılar "Bu yavruyla ne yapıyorsun?" diye sordukları zaman, Bene-Yisrael "Onu kesip yiyeceğim" diye cevap verdiler. Mısırlılar hiddetlenmelerine rağmen, Tanrı'nın mucizesi nedeniyle hiçbir şey yapamadılar, elleri kolları bağlı kaldı. Bu büyük mucize nedeniyle "Büyük [mucizenin gerçekleştiği] Şabat" anlamında bu güne Şabat Agadol adı verilir.

Otoritelere göre, Mısır'daki belalar sadece Bene-Yisrael'i köleleştirenlere ceza amacı taşımıyor, aynı zamanda Bene-Yisrael'e de birçok değerli ilke öğretmeyi amaçlıyordu.

Tanrı'nın amacı üç boyutluydu: [1] "Mısır, Benim Tanrı olduğumu bilecek" (Şemot 7:5). Bu, düşmana verilecek olan dersi belirtiyordu. Bunun yanında, Paro'ya da [2] "Tanrımız gibisi yoktur" (Şemot 8:6) ve [3] "Ben, dünyanın içinde [de mevcut ve aktif olan] Tanrı'yım" (Şemot 8:18) dersi verilmeliydi. Bu etkenleri tartarken Tanrı, sanki atalarımıza Yahudiliğin temellerini aşılamaktan çok Mısırlılar'a ve krallarına inanç kurallarını öğretmeye odaklanmış gibi görünmektedir. Bu doğru mudur?

19. yüzyılda Yahudiler Avrupalıların modern düşüncenin etkisine maruz kaldılar ve bunun sonucunda Maskilim, yani Aydın Yahudiler akımı doğdu. Bu akım mensupları günümüzde mitsva uygulamasının geçerliliğini sorgulamaya başladılar. Bu Maskilim'den bir tanesi dönemin bir Hahamı'na meydan okuyunca, Haham, saflığı ile tanınan efsanevi Helm halkı hakkında meşhur bir öykü ile cevap verdi.

Helm kasabası büyüyordu, bu yüzden kasaba halkı bu büyümeyi karşılayacak bir gelişim projesi tasarladı. Ancak lojistik bir sorunla karşılaştılar. Kasabanın civarlarında planları imkânsız kılan büyük bir dağ vardı. Bir toplantı düzenlediler ve en zeki kasabalılardan bir tanesi şunu önerdi: "Enerjilerimizi birleştirmeliyiz. Kasabamızdaki bütün adamların dışarı çıkıp, dağ engeli ile karşılaşmamak için onu güneye doğru itmeleri gerekir." Şehir konseyi bunu hemen oybirliği ile onayladı; o zaman ertesi sabah insanlar erkenden bu güç görev için dağın eteğinde toplandılar.

Birkaç saatlik ortak çaba sonucunda, kamu zihniyetli güçlü adamlar öğle güneşinin altında terlemeye başlayınca, ceketlerini ve gömleklerini çıkarıp onları dağdan birkaç metre öteye yığdılar. Sadık halk sızlanıp homurdanarak dağı iterken, bir hırsız çetesi Helm halkının giysilerini onlar fark etmeden çalıp götürdü. Güneşin batışında işçiler ayrılırken, Vali onları şu sözlerle cesaretlendirdi "Beyler, bugün büyük bir ilerleme kaydettiniz. Bakın - dağı o kadar ileri ittiniz ki, artık giysilerimiz görünürde bile değil!"

Rabi olayı şöyle sonuçlandırdı: "Dostum, aynı şey senin için de geçerli. Sinay Dağı sonsuza dek kalacaktır - sen ve senin gibi bir milyon insan daha onu itemez. Ama sen, Yahudilik giysilerinin - yani mitsva uygulamasının onurunun ve gururunun - çalınmasına izin verdin. Şimdi bunları kaybettin diye bir de ileri kafalı olduğunu mu iddia ediyorsun!"

Başkalarının dünyasında, birçok Yahudi aşağılık duygusuna kapılabilir. Yahudi kişi kendi inancının dışında "başkalarının putlarını" arar ve sahip oldukları şeyin bizim ihtiyacımız olan şey olduğunu zanneder. Mısır'da ev sahibi olan ülkenin putuna tapılırdı, Yahudiler Kenaan topraklarına gelince de durum çok farklılık göstermedi. Yahudiler hiçbir zaman kendi putlarını yaratmadılar; hep başkalarına özendiler. Bugün de, aslında Yahudilik'e yabancı olan, giyim, eğlence ve yemek tarzları bizim hayal dünyamıza cazip gelen şeyler haline geldi.

Dokuzuncu belâdan sonra, Tora "Moşe, Mısır Ülkesi'nde - hem Paro'nun danışmanlarının hem de halkın gözünde - son derece saygındı" (Şemot 11:3) diye açıklar. Hangi halk? Bene-Yisrael! Halk, en başta Moşe'nin kurtarma çabalarını küçümsemiş, hatta her şeyi düzelteceğine, daha da kötüleştirdiğini iddia ederek onu eleştirmişti. Ama dokuz mucizevî belâdan ve Paro'nun danışmanları da onu övdükten sonra, Bene-Yisrael de onun çabalarına saygı duymaya başladılar. Burada bile acı olan, Moşe'yi halkın takdir etmesinden önce, "Paro'nun danışmanlarının" takdir etmesidir. Dokuz mucize sonrasında bile, halk Moşe'yi, ancak Paro'nun danışmanları takdir ettikten sonra takdir etmiştir. Aşağılık duygusu bu noktada bile devam etmiştir.

Sonuçta, belaların amacı sadece kötü kalpli köle çalıştırıcıları cezalandırmak değil, aynı zamanda onların kurbanlarına - Bene-Yisrael'e - de bir ders verme amaçlıydı. O kadar uzun zaman köle olarak yaşamışlardı ki, ulusal ruh köle zihniyetini söküp atmayı başaramıyordu. Tanrı'nın mantığı şöyleydi: "Mısırlılara Benim Tanrı olduğumu göstereceğim ve sonra Bene-Yisrael de bu dersi alacaklardır." Bu dersi alalım.

4 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

 

1)      Tsav peraşasında sözü edilen ilk korban nedir?

2)      Hayvanın hangi kısmının yenmesi kesinlikle yasaktır ve onu yiyen kişinin cezası nedir? (7:22-27)

3)      Moşe Aaron'u nasıl meshetmiştir? (8:12)

4)      Bu haftaki peraşada geçen korbanların hangisinden geçen haftaki peraşada da söz edilmiştir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

İkinci Kitap: AAVA / SEVGİ (Devam)

7. Tefila Uvirkat Koanim - Dua ve Koenler'in Berahası (Devam)

 

c) Tora'nın Toplu Okunuşu

 

Başta Moşe Rabenu ve daha ileri bir tarihte Ezra Asofer, her Pazartesi, Perşembe ve Şabat günü, her Roş Hodeş'te, Hanuka'da, Purim'de, oruç ve bayramlarda, Şahrit duasından sonra (ama ikinci Aşre'den önce), ayrıca Şabat günü ve oruç günlerindeki Minha duasında (Aşre'den sonra ve Amida'dan önce) Tora'nın halk içinde toplu okunuşunu öngörmüşlerdir. Okunan bu Tora parçalarına Peraşa (Paraşa) ya da Sidra adı verilir. Bunların her birinde üç veya daha fazla yetişkin erkek, öncesinde ve sonrasında uygun berahaları söylemek suretiyle en az üç pasuk okumak için Tora'ya çağrılır. Eğer mümkünse, çağrılan ilk kişi Koen, ikincisi de Levi olmalıdır. Bunun yanında, Şabat günlerinde, oruç ve bayramlarda peraşadan sonra, öncesinde ve sonrasında uygun berahalar söylemek suretiyle, Peygamberler bölümünden bir parça okunur. Bu parçaya Aftara adı verilir.

Şabat sabahı okunan haftalık peraşaların okumasıyla Tora'nın bütünü bir sene içinde tamamlanır. Bu okuma döngüsü Sukot'tan sonraki Şabat günü başlayıp Simhat Tora'da sona erer. Halk içinde okunuşta mevcut bulunsun ya da bulunmasın, herkes bu haftalık peraşayı kendisi de okumakla yükümlüdür. Pazartesi ve Perşembe sabahları ve Şabat öğleden sonraları, bir sonraki Şabat sabahında okunacak peraşanın ilk kısmı okunur. En az on pasuktan oluşan bu bölüme halk içinde Şeni adı verilir [zira bu ilk kısım, çoğunlukla, peraşanın "Şeni - İkinci" kısmının başına kadar olan bölümdür]. Diğer bütün vesilelerde, güne uygun bir bölüm okunur. Pesah Bayramı'ndan önce de dört ayrı Şabat'ta sırasıyla, Bet-Amikdaş'a yapılan bağışı (Şekalim), Amalek'in yaptığı saldırıyı hatırlama emrini (Zahor), Kızıl İnek kanununu (Para) ve Nisan ayının ilk ay olarak belirlenmesini ve ilk Pesah-korbanını (Ahodeş) anlatan ek peraşalar okunur.

BİR KİŞİ / BİR ESER

[www.ou.org]

Rabi Avraam Azulay: (1570-1643) Meşhur Rabi Hayim Yosef David Azulay'ın (HİDA) büyük büyükbabası olan Rabi Avraam, Fas'ın Fez şehrinde doğdu. Kabala alanında Rabi Moşe Kordovero'dan büyük ölçüde etkilenmiş ve Rabi Moşe'nin öldüğü yıl doğmuştu. Fez'de iken birçok eser yazdı. Ancak Erets-Yisrael'e taşındığı zaman, eserleri kayboldu.

Mişna ve Tanah hakkında Baale Berit Avraam adında önemli eserler yazdı. Konuyla ilgilenen herkesin bildiği Hesed Leavraam dâhil, Kabala hakkında birçok eser ve Zoar hakkında da üç bölümlük bir çalışma yazdı. Sonuncusu, büyük ölçüde, Rabi Moşe Kordovero'nun yazılarına yaptığı açıklamalardı ve bu çalışma yakın dönemde basılmıştır. Açıklamalarının üçüncü bölümü ve en mistik olanı Or Aganuz hiçbir zaman basılmamıştır.

Rabi Avraam Kabala'ya olan bütün ilgisiyle birlikte, aynı zamanda felsefe soruları ile yakından ilgileniyordu; daha önce sözü edilen Tanah hakkındaki açıklamaları, bir Kabala eserinden çok, felsefi bir eserdir. Son zamanlarda yayınlanan bir çalışma, Rabi Avraam'ın özgür irade konusundaki teorisine vakfedilmiştir.

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Şaul Rosenblatt - www.aish.com]

 

Rampadan Yukarı Koşmak

 

Tsav peraşasının başı, her sabah Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'ta Koenler'den bir tanesinin Mizbeah'ta bir önceki gece biriken küllerden bir kısmı kaldırma yükümlülüğünü anlatır.

Talmud, Koenler'in sabah kül kaldırma mitsvasını yerine getirme fırsatını elde etmek için kelimenin tam anlamı ile kavga ettiklerini anlatır. Bu mitsvayı kimin yapacağını belirlemek için Koenler arasında, Mizbeah'ın rampasından yukarı doğru bir koşu yarışı bile düzenlenirdi!

Bu da Koenler'in Tanrı'ya hizmet etme arzusunu gösterir. Biraz kül kaldırmak için kelimenin tam anlamı ile kavga ediyorlardı! (Keşke çocuklarımı bari odalarını temizlemeleri için ikna edebilsem...)

Talmud daha sonra, bir keresinde koşu yarışında önde giden iki Koen'den birinin diğerini ittiğini, düşmesine ve bacağını kırmasına neden olduğunu anlatır. Bu tür olaylar sıklaşmaya başlayınca, Sanedrin, bu mitsvayı hangi Koen'in yapacağının bundan böyle kurayla belirlenmesi yönünde bir karar vermek zorunda kaldı.

Bir yandan, Koenler'in bu mitsva coşkusu kesinlikle övülmeye değer. Ama diğer yandan, bu coşkunun kendini ifade etme yolu, Tanrı'nın Kutsal Mabedi'nde bazen bir utanç kaynağı olabilmiştir.

Yahudilik'te "Dereh Erets Kadma LaTora - Usturuplu Davranış Tora'dan Önce Gelir" şeklinde bir prensip vardır. Her bir insan Tanrı'nın görüntüsünde yaratılmıştır ve kişilerin birbirlerine saygı göstermeleri, Tanrı'ya saygı gösterebilmenin ön şartlarından biridir.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Boyamak

1.             Zamanı geçirmek için olsa bile, çizmek karalamak ve boyamak yasaktır.

2.             Boyama yasağı yemekler için geçerli değildir. Bu yüzden, örneğin koyu şaraba ekmek batırılabilir.

3.             Şabat günü ayakkabı boyanmaz ve fırçalanmaz. Elbiseler bile fırçayla temizlenmez.

4.             Şabat günü makyaj yapılmaz. Ruj veya far sürülmez. Fakat deri renginde doğal pudra sürülebilir.

Tohum Ekmek Ya da Fidan Dikmek

1.             Şabat günü toprağa herhangi bir şey ekmek yasaktır. Kuvvetlenmesi için ağaçtan bir dal veya yaprak koparılamaz.

2.             Bahçede yemek yiyen bir kişi ellerini toprağın üstünde yıkamamaya, toprağa su dökmemeye, evde olan biri de pencereden su dökmemeye dikkat etmelidir.

3.             Şabat günü çiçekler veya diğer bitkiler suya konmaz. Suya konan bitkiler açar ve Tora'nın kanunlarından biri ihlal edilmiş olur.

4 CEVAP

 

1.      Ola-korbanı.

2.      Helev adı verilen içyağı türünü yemek yasaktır ve bunu bilinçli olarak yapmanın cezası Karet'tir.

3.      Mesh yağını başına döktü ve akan yağı parmağıyla kaşlarına doğru, alnında bir X şekli yaparak çekti.

4.      Ola, Şelamim, Hatat, Aşam ve Minha-korbanları.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Hiçbir büyük şey, şevk olmadan elde edilmemiştir.

-- Ralph Waldo Emerson

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.