Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

11 SİVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:57

20:14

-----

Yeruşalayim

19:02

20:19

Tel Aviv

19:14

20:17

22 MAYIS

Tel Aviv

19:19

20:22

İstanbul

20:05

20:46

2021

İstanbul

20:11

20:54

İzmir

20:00

20:51

İzmir

20:06

20:56

NASO- נשא




Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bamidbar 4:21-7:89)

Sinay çölünde Bene-Yisrael'in nüfus sayımı tamamlanır ve Mişkan'ı taşıma işini üstlenmek üzere Levi kabilesinden 30 ila 50 yaşları arasında toplam 8.580 erkek sayılır.

Tanrı, Moşe'ye "Sota - [Kocasına sadık olmadığından kuşkulanılan] Yoldan Çıkmış Kadın" kanunlarını açıklar. Şarap içmemeye ve saçını uzatmaya yemin eden ve bir ölüyle temas etmesi yasak olan "Nazir" ile ilgili kanun da verilir. Aaron ve soyundan gelen Kohenler'e, Yisrael halkını nasıl mübarek kılacakları konusunda talimat verilir.

Yisrael'in on iki kabilesinin liderleri, sunağın açılışı için armağanlarını getirirler. Armağanlar aynı olmakla birlikte, her biri farklı bir günde getirilir ve hepsi Tora'da detaylarıyla tarif edilir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

ELLERDEN YAYILAN KUTSAMA

Kohen kutsaması: Tora’nın en uzun peraşası hakkında öğrendiklerimizi yazarken peraşanın kısa ama çok önemli bir bölümünü esas almak istedik. “Birkat Kohanim” adı ile bilinen bu bölüm Tefila’da önemli bir rütüelin gerçekleşmesini sağlar. Tanrı Kohenler’in Bene Yisrael’i bu kutsamayla mübarek kılmalarını istemiştir. Peraşamız “ko tevarehu – böyle kutsayacaksınız” derken berahanın nasıl verileceği konusuna açıklık getirmiştir. Kabala’nın önemli kitaplarından biri olan Sefer Ayetsira’nın verdiği bilgiye göre bu beraha var olan bütün kutsamaları barındırmaktadır. Gemara bu kutsamanın Bet Amikdaş’ta “Şem Ameforaş” dediğimiz Tanrı’nın “söylenmeyen” ismi ile gerçekleştirildiğini öğretir. Bu isim Kohen Gadol tarafından Kipur gününde kullanılan isimdir. Günümüzde sinagoglarımızda gerçekleşen Birkat Kohanim bu isimle gerçekleşmez. Gemara kişilerin Kohen beraha verirken parmaklarına bakmanın doğru olmadığını çünkü Tanrı’nın varlığı olan Şehina’nın gözlere zarar verebileceğini öğretir. “Roş” günümüzde Bet Amikdaş’taki gibi bir etkisi olmamasına rağmen hala Şehina’nın Kohenler’in parmaklarında olduğunu ve bakılmaması gerektiğini öğretir. Bu yüzden Birkat Kohanim yapan Kohenler kendilerini ve ellerini gizlerler. Bizler de bu kutsama süresince onlara bakmayız.

Bu kutsamanın kullanıldığı çok fazla yer vardır. Sözgelimi her sabah “Berahot” dediğimiz bölüm “Birkat ATora” dediğimiz beraha ile noktalanır. Bundan hemen sonra Tora’dan bir parça okumak gerekir ki bu Birkat Kohanim bölümüdür.

Ebeveynler çocuklarını, öğretmenler öğrencilerini kutsamak istediklerinde bu Beraha bir kez daha gündeme gelir. Hatta bazı geleneklerde gelin ve damat bu kutsama ile bereketlendirilir. Oldukça gündem de olan bu kutsama ile ilgili olarak Gemara Masehet Berahot 20’de Tanrı ile melekler arasında bir tartışmanın anlatıldığı bir öğreti vardır ve anlamak gerçekten kolay değildir.

Kişi kayırma: Tora’daki emirlerden biri Tanrı’nın “yisa panim” kişi kayırmama konusunda kesin emri olduğunu biliyoruz. Güncel deyimle ne olursa olsun mührü “emet” yani gerçek olan Tanrı asla kişileri kayırmaz ve özel muamele yapmaz. Gemara bu noktada meleklerin bir itirazına yer verir. Eğer Tanrı “yisa panim” yapmıyorsa neden “yisa Ad… panav eleha” cümlesi Birkat Kohanim’de yer alır. Yani Tanrı Bene Yisrael’e iltimas mı yapmaktadır?

Bunun cevabının ne odluğunu elbet biliyoruz ama Tanrı burada Bene Yisrael’i yüceltecek bir öğreti paylaşır. Devarim kitabında “veahalta vesavata uverahta – yiyeceksin, doyacaksın ve kutsayacaksın” emri vardır. Ancak Bene Yisrael “kazayit” dediğimiz ölçüyü yemelerine rağmen Beraha söylemektedirler. “Kazayit” ile doğmak mümkün değildir. İşte Tanrı doymasalar da beraha söyleyen Bene Yisrael’i onurlandırmak için onlara Yisa Ad.. panav eleha” şeklinde kutsama vermektedir. Aynı zamanda Bene Yisrael kendilerini Tanrı yolundan ayırmamak için fazladan “mahmir” olmakta ve emredilmeyen bazı şeyleri de yapmaktadır. Tora yasaklarını engellemek için getirilen De Rabanan kısıtlamalar bu guruba girer. Günümüzde bu kısıtlamaları Tora emri gibi yerine getiririz. Tanrı bu konudaki çabamızı da övmektedir. Biz bir şeyin bilincine varmış şekilde Tanrı’nın yolunda ilerlemekteyiz. Tanrı belki her zaman bize istediğimizi vermemektedir ama bizlere gerekli olan her şeyi sağlamaktadır. Bu gerçek de Tanrı’ya yakınlaşmamız için oldukça yeterlidir.

Bu noktada başka bir argüman devreye girer. Eğer Bene Yisrael “doymadan” beraha okuyorsa o zaman boş yere beraha söyleme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu da Tora’da oldukça ciddi olan bir yanlıştır.

Bir öykü ve aldığımız ders: Rabi Simha Bunim tarafından aktarılan bir hikayede sorumuzun cevabını arayalım: Evli bir çift yıllarca birlikte mutlu mesut yaşamaktadırlar. Çok yaşlanan eşini istemese de bir bakım evine göndermek zorunda kalan adam evde yemek yapması için bir kadınla anlaşır. Kadın mükemmel bir aşçıdır ama bir türlü adamı memnun edememektedir. Dünyanın sayılı mutfaklarının sayılı yemeklerini sunsa da bir türlü adam memnuniyetini ifade etmez. Günün birinde pişirdiği yemeğin biraz dibi tutar. Kadın bunu adama vermek istemez ama nedense adam ısrar eder. Nihayet dibi tutan yemeğin verdiği memnuniyet uzun zamandır aşçı kadının görmek istediği mutluluktur. Burada adam için önemli olan ne pişirildiğinden ziyade kimin o yemeği pişirdiğidir.

Benzer bir şekilde bizler “kazayit” de yesek doymayı biliyoruz. Çünkü bizim için geçerli olan ne yediğimiz ve ne kadar yediğimiz değildir. Bu yemeği bizlere kimn sağladığıdır. Burada sahip olduğumuz manevi doyum sayesinde rahatlıkla beraha söylemekteyiz. Bu beraha da boş yere okunan bir beraha değildir.

Yaptığımızın karşılığını almak: Tanrı’nın en önemli özelliklerinden biri “mida keneged mida – davranışa karşılık davranış” ilkesidir. Yaptıklarımızın karşılığına göre Tanrı bizlere ödeme yapmaktadır. Teilim 62. Mizmorda “ki ata teşalem leiş kemaaseu – Sen kşiye yaptığına göre ödersin” demektedir. Tanrı bizlere Birkat Kohanim ile iltimas geçmemektedir. Bizler Tanrı’nın bizlere sağladığı en küçük şeyle bile mutlu olup, manevi doyuma ulaşıp O’na beraha söylerken o da Birkat Kohanim’de “yisa Ad… panav elehe” demektedir. Bizim için ne olduğu değil kim tarafından verildiği önemlidir. Pasuk “lo al alehem yihye aadam – kişi sadece ekmek ile yaşamaz” demektedir. Pasuğun devamı kişinin yaşaması için Tanrı’nın ağzından çıkan sözlerin önemine atıfta bulunur. “Ki al kol motsa pi Ad… yihye aadam – kişi Tanrı’nın ağzından çıkan söze göre yaşar.” Fiziksel doyumdan ziyade Bene Yisrael Tanrı’nın onlara vereceği manevi doyumla ilgilenmektedir.

Kısaca Beraha ile Tefila arasındaki farka da bakalım. Beraha bu dünyada var olan Tanrı tarafından gönderilmiş “şefa” dediğimiz mutluluğun transfer edilmesini sağlar. Beraha dünyaya yeni “şefa” getirmez. Beraha veren bir tsadik zaten dünyamıza manevi borularla indirilen bir mutluluğun, bir bereketin o kişiye transfer edilmesine yardımcı olur. Halbuki Tefila farklıdır. “Yei ratson milefaneha – Sen’in önünde dileğimiz olsun ki” sözleriyle başlayan bir Tefila’da olduğu gibi kişi dünyada henüz olmayan bir mutluluğun, bereketin dünyaya gelmesini dilemektedir. Tefila ile dünyaya yine o manevi hatlarla yeni mutluluklar yeni “şefa” inmektedir. Birkat Kohanim bir beraha’dır. Ancak finalinde çok özel iki sözcük vardır. “Vaani avarehem – Ben sizleri kutsal kılacağım.” Buradaki mutluluk, bereket ve “şefa” doğrudan Tanrı’dan gelmektedir. Hem var olan hem de yeni “şefa” bizim için dünyaya inmektedir. Sahip olduğumuz Neşama bu “şefa” sayesinde mutlu olmakta ve Tanrı ile bağımızı hem sağlamakta birçok durumda da kuvvetlendirmektedir. Fiziksel tarafımız da egolarından ve kibrinden kurtulduğu zaman Neşama’nın tattığı olağanüstü mutluluğu hissetmeye başlayacaktır. Böylelikle insan maddi ve manevi olarak Tanrı ile bağ kuracak ve bunu güçlendirecektir.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi

Sabır nereye kadar??? 

Hepimiz, Haftanın Peraşasındaki bölümlerden biri olan Sota bölümünü biliriz.

Sadece öylesine, kıskançlıktan değil, şüphelenmesi için belli bir temeli olan bir koca, karısının günah işlemiş olabileceği kuşkusunu Bet Din'e iletirse,

Bet Din tarafından, bu belirsizliği çözmek adına parşömen üzerine, içinde Tanrı'nın İsmi geçen Tora'dan bir bölüm yazılır. 

Bu bölüm suya atılır, yazı silinir. Bahsi geçen kadın bu suyu içer. Eğer gerçekten günah işlediyse, herkesin ortasında patlar. Fakat günah işlemediyse, karı kocanın "banim zeharim", kaşer çocuklara layık olmaları adına onlar için dua ederler.

Hahamlarımız bize çok önemli bir ders öğretir: Tanrı, karı koca arasındaki Şalom'u sağlamak adına, İsmi'nin silinmesine izin verir. 

Bilindiği üzere Tanrı'nın İsmi'nin silinmesi, Tora'dan çok ciddi bir günahtır. Görüyoruz ki Tanrı için Şalom o kadar önemli ki kutsal bir şekilde yazılmış olan Şem aMeforaş'ın, Kendi İsmi'nin silinmesini emrediyor. 

Karı koca (veya genellikle tüm insanlar) arasındaki tartışmalarda, fikir ayrılıklarında mutlaka haklı birileri vardır ancak çıkan ateşte maalesef tüm taraflar yanmaktadır. 

Peki nereye kadar, haklı olduğumu bile bile, boş ver deyip pas geçebilirim ki?! Bunun belli bir sınırı yok mu?! Her türlü utancı, kaybı çekmek zorunda mıyım?!

İşte, Tanrı, İsmi'nin silinmesini emrederken pas geçmenin bir sınırı olmadığını öğretiyor. (Tora Emirlerini geçmenin dışında) 

Tanrı, Sinay'da, Tora'nın verilişinde "Tanrın Aş-em'in İsmi'ni boş yere zikretme" dediği zaman tüm dünya titredi (Masehet Şevuot 39a)

Niye özelikle bu emirde dünya sallandı?

"Ki Beya Aş-em tsur olamim", bunlar Tanrı'nın yarattığı 2 dünya, 

Bu dünya ה harfiyle, Olam Aba, Gelecek Dünya י harfiyle.

Demek ki dünyanın yaratılışının özü Tanrı’nın İsmi'nin 2 harfinde...

Tanrı’nın İsmi bütün dünyaların yaratılışının özü... (Masehet Menahot 29b)

Şimdi anlayabiliriz niye özellikle bu emirde dünya sallandı: Tanrı’nın İsmi'nin küçük düşürülmesi, tüm dünyanın temelini sallamaktadır. 

Aynı şekilde İsmi'nin silinmesi de dünyanın yıkılması... her şey Am Yisrael'de Şalom olması için...

Pas geçmenin sınırı yok...onurunu kenara bırak, mal varlığını kenara bırak, hayatta vazgeçemediğin prensiplerini bırak (Tora emirlerini çiğnemiyorsa), Şehina'nın evlerimizde, kamplarımızda barınması için Şalom'un peşinden koş!!!

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Şavuotta uyanık kalmanın artısı nedir?

Şaar Akavanot kitabında “Kişi Şavuot gecesi uyumadan, Tora öğrenerek geçirmelidir” ifadesi yer alır.

Hiç uyumadan durabilen kişinin o seneyi tamamlayabileceği garantisinden söz edilir. O sene içinde hiçbir hasara maruz kalmayacağı da bilgelerin söz ettiği garanti kapsamındadır. Ribi Hayim Palaçi’nin de dediği gibi evlatları ve torunları Tora yolunda giden insanlar olacaktır.

Şavuot gecesi uyanık kalarak Tora öğrenen kişi5 duyu organı ile özellikle de gözü ile yaptığı yanlışları telafi etme imkanı bulur.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf

ברכת כהנים – BİRKAT KOANİM

Amida tekrarı sırasında Kohen olanların gerçekleştirdiği toplumu kutsama ritüelidir. Kutsama “avoda” berahasının başlangıcında Kohen olanların “duhan” dediğimiz yere çıkması ile başlar. “Odaa” berahası sonunda Kohen, Hazan ve toplumun cevap vermesi ile “beraha meşuleşet – üçleme şeklinde kutsama” gerçekleşir. Kohenler bunu yapmadan önce ellerini yıkar. Bu beraha sırasında babaların ellerini oğullarının başına koyarak beraha vermeleri güzel bir gelenektir. On beş sözcükten oluşan bu beraha “Ş.alom – barış” sözcüğü ile tamamlanır hemen ardından da Amida’nın son berahası olan “Ş.alom” okunur.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

TAME BALIKLARI YEMEMEK

Sefer Ahinuh’da yüz altmış numaralı mitsvadır. Deniz ürünlerini yemek için gerekli işaretler yüzgeç ve pulların varlığıdır. Buna göre bu iki işareti taşımayan deniz ürünleri yenmez.

HAFTANIN SÖZÜ

Zaman kısadır yapılacak çok şey vardır. Zaman geçmektedir ve günün birinde patron hesap soracaktır. (Pirke Avot)