Bu Hafta İçin Saatler

6 HEŞVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5781

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:22

      18:33

-----

Yeruşalayim

16:15

17:25

Tel Aviv

17:38

18:35

24 EKİM

Tel Aviv

16:31

17:28

İstanbul

17:58

18:36

2020

İstanbul

17:49

18:28

İzmir

18:01

18:50

İzmir

17:53

18:41

NOAH -   נח



Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bereşit 6:9-11:32)

İlk insanın yaratılışından Noah’a kadar on nesil geçmiştir. İnsanlık, dünyayı ahlaksızlık, putperestlik ve hırsızlıkla son derece yozlaştırmıştır. 

Tanrı, beğenisini kazanan Noah ve ailesi ile dünyayı tekrar canlılarla doldurmaya yetecek kadar hayvan dışında, dünyanın tüm sakinlerini yok etme kararı alır. Noah'a, dünya üzerine getirmeyi planladığı tufandan kurtulmasını sağlayacak bir gemi inşa etmesini emreder. Gökten yağmurlar, yeryüzünden su kaynakları dünyayı kırk gün boyunca suya boğar ve en yüksek dağlar bile su altında kalırlar. 150 gün sonra sular çekilmeye başlar. Gemi Ararat dağında karaya oturur. Noah, suların yeteri kadar çekilip çekilmediğini anlamak için gönderdiği güvercin zeytin dalı ile geri döndüğünde karaya çıkabileceklerini anlar.

Tanrı Noah ve ailesine gemiyi terk etmelerini söyler. Noah gemide özellikle bu amaç için bulunan hayvanlardan Tanrı'ya korban sunar ve Tanrı tüm dünyayı yok edecek bir tufanı bir daha gerçekleştirmeyeceğine söz vererek bunun işareti olarak gökkuşağını belirler. Sadece bitki yiyen Adam’dan önceki on nesilden farklı olarak, Noah ve tüm insanlığa et yeme izni çıkar. Tanrı tüm insanlığı bağlayan yedi tane kural belirler: Buna göre, 1.Putperestlik, 2.Cinsel ahlaksızlık, 3.Hırsızlık, 4.Tanrı'ya lanet etme 5.Cinayet 6.Canlı bir hayvanın etinin yenmesi yasak olacak, ayrıca 7. İnsanların bir kanun sistemi geliştirmeleri gerekecektir.

Bunların ardından, dünyanın iklimi günümüzdeki halini alır. Noah bir bağ diker, ürününden yaptığı şarabı içerek sarhoş olur. Noah'ın oğullarından Ham, babasını sarhoş ve çıplak bir halde görmekten zevk alırken, kardeşleri Şem ve Yefet, geri geri yürüyerek babalarının çıplaklığını örterler. Bu olay sebebiyle Ham'ın oğlu Kenaan kölelikle lanetlenir.

Noah'ın soyu, on nesil sonra tek bir dili konuşan, ortak kültüre sahip tek bir halk haline gelir. Fakat o nesilde, kendi yenilmezliklerini simgeleme amacıyla yüksek bir kule (Babil kulesi ) inşa etmeye kalkışarak, Yaratıcılarına karşı gelirler. Tanrı onların dillerini bozar; öyle ki, artık biri, diğerinin söylediğini anlayamaz hale gelir. Sonunda proje iptal edilmek zorunda kalınır; insanlar, gruplar halinde yeryüzünün farklı kesimlerine dağılarak gelecekteki yetmiş ana ulusu oluştururlar.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
Farklı Nesiller ve Noah

Sıfatlar: Noah peraşasını okurken iki neslin davranışlarını ve bu nesillere verilen Tanrısal cevabı görmek mümkündür. Bilgeler akıllı insanın başkalarının tecrübelerinden öğrendiğini ve ders çıkardığını anlatır. Bu öğreti aslında bir hikaye gibi görünen Tora bölümlerinin bizlere verdiği dersi anlamamız için önemli bir ilkedir.

Peraşamızın başında Noah’a iki sıfat atfedilmektedir. Dikkat çekici olan bu sıfatların Noah’ın “nesillerinde – bedorotav” şeklinde zikredilmesidir. Zira kullanması gereken sözcük “bedoro – nesli” olması gerekirken çoğul ifadeler Rabileri nedenlerini arayışa yönlendirir. Öncelikle ifadelerin ne olduğunu anlamaya çalışalım:

Bunlardan birincisi olan “tsadik - dürüst” Tora’da Yosef için de kullanılır. Yosef’in bu sıfatı hak etmesinin çeşitli sebepleri vardır ancak genel görüş Potifar’ın eşi ile ilişkiye girmemesi ve insani yaratılışın kutsiyetini koruması bu payeyi ona kazandırmıştır. Tsadik insan insan onurunu özellikle de fiziksel anlamdaki onurunu muhafaza eden kişidir. “Tsadik yesod olam” ifadesi tsadiklerin yaratılışın kutsiyetini koruyan kişilere gönderme yapmaktadır. Tanrı’nın dünyaya mabul getirmesinin ana sebebini “ki işhit kol basar et darko al aarets – herkes dünya üzerindeki yolunu bozmuştu” ifadesinde buluruz. İnsanlar başta olmak üzere canlılar yaratılışın esas gayelerini unutarak başka amaçlar üzerinde koşmuşlar özellikle hırsızlık ve zina günlük yaşam şeklini almıştır. İşte Noah bu noktada tsadik olduğunu gösterir ve ilk nesilde yani mabul neslinde parlar.   

Özgür seçim hakkı: Tora Devarim peraşalarında “tamim tiye im Ad… E.loeha – Tanrı ile tam (şalem) olunuz” ifadesine yer verir. Bu çok aklımız ermese de Tanrı’ya mutlak bir inanç ve güven demektir. Rabiler “akol bide şamayim – her şey Tanrı’nın isteği ile olur” ifadesini kullanırken davranışları bunun dışında tutar. Bir kişi günah işlediği zaman bu davranışını kadere ve Tanrı isteğine bağlayamaz. Davranışlar bu kapsamın dışındadır. Çünkü özgür seçim hakkı vardır. Bunlar dışında kazandığı veya kazanamadığı özellikler için Tanrı’ya isyan etme hakkı olmayan insanoğlu bu konularda da Tanrı’yı sorgulamamalıdır. İşte ikinci nesil olarak karşımıza çıkan “dağılma nesli” amaç olarak inşa ettikleri kule ile Tanrı’ya karşı bir isyan başlatmışlardır. Targum Yonatan ben Uziel kulenin amacının insanın Tanrı’dan kopmak ve ayrılmak olduğunu bunun simgesi olarak da tepesine bir put dikme amaçlarının var olduğunu öğretir. Zohar durumu biraz daha derine inerek inceler ve amacın Tanrı’nın krallığına isyan etmek olduğunu söyler.

Noah’ın neden “nesillerinde” ifadesiyle anıldığını anlamak şimdi daha kolaydır. Noah her iki nesilde yaşamıştır. Birinci nesilde kutsallığını bozmayarak “tsadik” ikinci nesilde de Tanrı’ya isyan etmeyerek “tamim” olduğunu kanıtlamıştır. 

Tufan öncesi ve sonrası: Mabul öncesinde çok uzun bir yaşam ve farklı bir yaşam şekli hakimdir. Adam ilk yaratıldığında daha yasal meyve ağacından yemeden vücudu maddi olmaktan ziyade manevi ve ışık gibidir. Zohar Adam’ın aydınlatmayan bir ışık şeklinde olduğunu bunun da hem yaşlanmayı hem de bozulmayı engellediğini öğretirler. Yeni doğan bir çocuğun hemen yürümesi, konuşması da o zamanın özelliğidir. İklim o zamanda çok daha farklıdır. Kırk yılda bir yağan yağmurlar, kırk yılda bir ekile tarlalar ve kırk yıl yetecek kadar ürünlerle dolu bir dünya gerçek bir cennet gibidir. Hava Pesah ile Şavuot arası yani devamlı bir bahar havası şeklindedir.  Mabul sonrasında durum değişir. Yaşam kısalır. Mevsimler ortaya çıkar. İnsan daha maddi ve daha dayanıksız olur. Bu da tufanın insana getirdiği olumsuz etkilerin bir sonucudur.

Bizler gökkuşağını gördüğümüz zaman görüntünün çok güzel olmasına rağmen bize yaptığı uyarıyı aklımızdan çıkarmayız. Çünkü bu işaret insanın pek de doğru yolda olmadığının bir işaretidir. Bunun için bir de berahamız vardır. Aslolan bu dersten gerekli öğretiyi almak ve insan neslinin yararlı bir şekilde yaşama devam etmesini sağlamaktır.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ
Rav İsak Alaluf
תבה – TEVA

Bu haftaki peraşamızda geçen bu kavram aslında Noah’ın inşa ettiği gemiye verilen isimdir. Bu kavramın gemi veya suda yol alan nesne olarak bir başka kullanımını Şemot peraşasında Moşe’nin içine konduğu sepette görmekteyiz. Günümüzde “teva” kavramı sinagogta Sefer Tora’nın okunduğu yer olarak betimlenmektedir. Sefarad geleneğine göre inşa edilmiş sinagoglarda Teva ortada, Aşkenaz geleneğinde ise Ehal dediğimiz Sefer Tora dolabına yakın bir yerdedir. Günümüzde özellikle Sefarad kültüründe Teva hazanların oturduğu ve Tefila’yı idare ettikleri yer olarak tanımlanmaktadır.

MİTSVALARI TANIYALIM
Rav İsak Alaluf

Bereşit kitabında yer alan ikinci mitsva Sefer Ahinuh’a göre Brit Mila olarak bilinir. Bereşit 17/10’da zikredilen mitsva emir olarak Vayikra kitabında da yer alır. Vayikra 12/3’de sözü edilen bu mitsva Tora’da on üç kere geçmektedir. Gemara Masehet Şabat 132/A’ya göre bu durum mitsvanın önemine atıfta bulunur. Bu mitsva her erkek çocuğun sekiz günlük iken “sünnet” tabir edilen işlemi geçirmesini emreder. Berit mila aslında Avraam ile Tanrı arasındaki anlaşmaya dahil olmaktır. Bebeğin babası burada iki beraha söyler. Bu berahalardan biri “leahniso bivrito şel Avraam Avinu” olarak bilinir ve anlaşmaya dahil olmayı simgeler. İkinci beraha ise “şeeheyanu” berahasıdır. Baba her erkek çocuk için ayrı bir “şeeheyanu” berahası söyler. Esas olan Berit mila mitsvasının baba tarafından yerine getirilmesidir. Ancak durum çok kolay olmadığından Berit mila konusunda ehil olan bir “Moel”e vekalet verilir. Sağlıklı olmayan bir çocuk sağlıklı hale gelene kadar Berit mila’dan muaftır. 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

“Veadarta pene zaken - yaşlıyı mutlu etmek”

Tora’nın yap şeklindeki bir yan emri olan, yaşlıyı gördüğünde ayağa kalkmalısın emri 70 yaş üzeri yaşlılar için geçerlidir. Tora da her ne kadarki beyaz saç karşısında ayağa kalkılmalı dese de bu 70 yaş altına zorunlu değildir. Ancak Haham tora bilgisi olan bir kişi yaşı genç olsa da  “zaken” yaş almış (“zikna = hohma”) bilgeli elde etmiş sıfatıyla önünde ayağa kalkınmalıdır.

Bu Rabi veya Haham ona hiçbir şey öğretmemiş olsa dahi ayağa kalkılması gerekir.

 

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi

Rabi Azarya, Rivras'ın isminde şöyle dedi: Tufan nesline ait tüm varlıkların yaptıkları hareketler bozuldu. 

Köpek tilkinin yanına, tavuklar tavus kuşunun yanına giderdi…

Ralbat, Ri'nin isminde şöyle dedi: Toprak bile zina yaptı… (Midraş Raba) 

Midraştan görüldüğü üzere insanoğlunun yaptığı hareketler, bütün canlıları hatta cansız varlıkları bile etkilemektedir.  

Rabi Eliyau Lapyan, gençliğinde yaşadığı şu hikayeden müthiş bir ders çıkarmıştır. 

Ne zaman inşa edildiğinin bile bilinmediği kadar eski bir hastaneye giriş yapan bazı hastalar, bahsi geçen hastanede geçirdikleri süre içerisinde, hiçbir zaman geçirmedikleri hastalıklara maruz kalırlar. Varşova'dan konuyla ilgili araştırma yapmaları için getirilen profesörler şöyle bir sonucu varırlar: Çok uzun süredir hastanede hiçbir yeni inşa yapılmadığı için, hastanenin duvarlarının geçmiş nesillerde emdiği mikroplar, hastalara geçmektedir. Bu karardan sonra bütün bina yıkılır, hastaneden hiçbir hatıra kalmayacak şekilde, tüm yıkıntılar şehrin dışında yakılır.

Bu sözler fiziksel mikroplar için geçerliyse, ruhani mikroplar için hayli hayli geçerlidir. Tanrı'nın sözüne, yani Tora'ya karşı gelen insanlar; bulundukları ortamları ruhani zehirle doldurmaktadırlar. 

Bir kişi, taşınacağı evde, daha evvel ne tip insanların yaşadığına bile dikkat etmelidir. Mitsvaları uygulayan insanların, düzgün karakterlerli insanların oturduğu bir evdeki, Tora dersleri yapılan, Tora öğrenilen bir evdeki pozitif enerji hissedilebilir. 

Kavganın olduğu, Tora'dan uzak yaşayanların, hırsızlığın, ahlaksızlığın olduğu bir evdeki kötü etkilerden ve her türlü ruhani negativiteden korunmak adına yeni girilen bir eve "Hanukat aBayit" yani "Ev duası" yapmak çok uygun bir gelenektir. Bir insanın yeni bir eve girdiği zaman en güzel mezuzaları alması da çok güzel bir davranıştır. Fakat eğer o evdeki insanlar mitsvaları korumuyorsa, kapıdaki mezuza, evin ahalisini dışarıdan gelecek kötü etkilere karşı koruyor olsa bile, ev ahalisi, kendi kendilerine, evlerinin içini işlenen günahların etkileri ile doldurmaktadır. 

Bet aMikdaş'ta görev yapmaya uygun görüldüğünden anlaşılacağı gibi Yohanan Koen Gadol, büyük bir tsadik olmasına rağmen, "yetser ara" onu kontrolü altına almış ve böyle bir tsadik, Tora yolundan uzaklaşmıştır. Anlaşılması güç olan bu hikayede, bir ayrıntı bizlere bu hikaye hakkında ışık tutmaktadır. 

Tora'dan uzak "Tsdoki"lerin fazlasıyla bulunduğu o devirde, onların Tora'yı, hahamlarımızı ve kutsiyeti inkar eden düşünceleri, havayı zehirliyordu. Bunun sonucunda, Yohanan Koen Gadol gibi bir tsadik bile yoldan çıkmıştır. 

David aMeleh Teilim'de şöyle demektedir: "Al zot yitpalel kol hasid, her "hasid" bunun için dua etmelidir. Ne için dua etmelidir?

İçinde bulunduğumuz dejenere ortamların etkisi altında kalmamak için dua etmelidir. Bir "hasid" olsa bile!!!

Bizleri bu ortamda koruyacak tek yer, Noah'ın gemisi yani Tora'nın kutsiyet içinde öğretildiği yeşivalardır. Eğer yaşadığımız yerin şartlarından dolayı, yeşivaya devamlı olarak katılamıyorsak bile, yeşivada öğreten ve öğrenen Hahamlarımıza yapışabiliriz. Onları, Tora dersleri vermeleri için, ailemize örnek olmaları için evlerimizde ağırlamamız, hem evlerimizdeki kötü etkileri uzaklaştıracak, hem de evlerimize berahayı getirecektir.  

HAFTANIN SÖZÜ

“Ve ekmek, insanın kalbini doyurur." (Teilim 104/15)