Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

22 Adar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:58

6:11

-----

Yeruşalayim

5:03

6:16

Tel Aviv

5:13

6:12

  26 Şubat

Tel Aviv

5:18

6:18

İstanbul

5:38

6:18

2011

İstanbul

5:46

6:26

V A Y A K E L

 Hatırlatmalar:

ü  5 Mart Şabat: Şabat Şekalim

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 35:1-38:20)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Yisrael halkını toplar ve Şabat'a uyma emrini onlara tekrarlar. Sonra Tanrı'nın, Mişkan'ın yapılması ile ilgili talimatlarını iletir.

Halk gerekli malzemeleri bol miktarda bağışlar ve altın, gümüş, bakır, mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, tiftik, bükülmüş keten, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharatlar ve değerli taşlar getirir. Halk o kadar cömertçe bağışta bulunur ki, sonunda Moşe artık getirmeyi bırakmalarını söylemek zorunda kalır.

Bilge kalpli bir zanaatçılar ekibi Mişkan'ı ve mefruşatını yapar. Bunların ayrıntıları, önceki Teruma, Tetsave ve Ki Tisa peraşalarında verilmiştir: Üç kat çatı örtüsü; 48 tane altın kaplama duvar kalası ve 100 tane gümüş temel yuvası; Mişkan'ın iki odasını ayıran Parohet (ayıraç) ve ön cephesindeki Masah (paravan); Aron Aberit ve üzerinde Keruvim figürlerinin bulunduğu kapağı (Kaporet); Masa ve özel ekmekler; yedi kollu Menora ve özel olarak hazırlanmış yağı; Altın Mizbeah ve üzerinde yakılan tütsü; Mesh Yağı; yakılan korbanlar için dışarıdaki bakır Mizbeah ve araçları; avlu için perdeler, direkler ve temel yuvaları; bakır aynalardan yapılmış su kazanı ve kaidesi.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Bağışlar ve Şabat

Vayakel peraşası Teruma ile Tetsave peraşasında sağlanan bilgilerin gerçeğe dönüştürülmesini anlatır. Teorik anlamda daha önceki peraşalar Mişkan'ın yapısını, farklı eşyalarını ve bu eşyaları kullananların ve Mişkan'da hizmet edenlerin üniformalarını anlatmıştı. Bu haftaki peraşada nihayet "ödeme" sırası gelmiştir. Aşağıdaki sözlerle tanıtılan bölümün amacı budur:

"Moşe, tüm Bene-Yisrael toplumuna şöyle söyledi: ‘Tanrı'nın, size söylememi emrettiği şey şudur: Kendinizden, Tanrı Adına bağış ayırın. Kalbi cömert herkes, [isteğe bağlı bu bağışı,] Tanrı Adına [yapılacak zorunlu] bağışın yanında getirebilir. [Gereken maddeler şunlardır:] Altın, gümüş ve bakır...'" (Şemot 35:4-10).

Bu peraşa mantıksal olarak Mişkan binasının inşası için bağış toplamak üzere bu kelimelerle başlamalıydı. Ancak, bu peraşa, [Moşe'nin Tanrı'nın emrettiği şeyleri aktarmak için halkı topladığını anlatan bir giriş pasuğunun ardından] söz konusu konuyla ilk bakışta hiçbir ilgisi olmayan iki cümlelik bir girişe yer vermektedir:

"İş, altı gün boyunca yapılacaktır; fakat Şabat, sizin için kutsal olacaktır. [Bu,] Tanrı Adına, tam bir işten el çekme günüdür. [Bu gün] İçinde melaha yapan, idam edilecektir. Nerede olursanız olun, Şabat günü içinde ateş yakmayın" (Şemot 35:2-3).

Şabat kuralları geçen haftaki peraşada daha ince ayrıntılarla zaten verilmişti (Şemot 31:2-17). Bu hafta Vayakel peraşasının başında bunların tekrarlanması tamamen lüzumsuz görünmektedir. Mişkan'a bağış yapmayı dile getiren bölüme neden Şabat günlerini anlatan bu kısa önsözle birlikte başlamak gerekiyordu?

Birçok açıklama bu soruyla başlar. Rav Naiman, Darke Musar adlı eserinde "altı gün boyunca iş yapılacaktır" anlamına gelen "şeşet yamim tease melaha" ifadesindeki bir garipliğe dikkati çeker. Normalde Şabat yasaklarına giriş için "şeşet yamim taase melahteha", yani "işini altı gün boyunca yapacaksın" ifadesi kullanılır. Dolayısıyla bizim pasuğumuzda iş yapma fiilinin edilgen yapıda kullanılması olağan dışıdır. Darke Musar, Tora'nın bu ifadeyi kullanma suretiyle bize çalışıp hayatını kazanmak zorunda olan birine dair temel bir kural öğrettiğini belirtir. Kişinin kazandığı para miktarı, işinde sarf ettiği çaba ile orantılı DEĞİLDİR.

Kişinin ailesine bakmak üzere ekmek parasını kazanmak için gerçekten de çaba harcaması gerekir. Bu çabayı göstermeyen ve gökyüzünden Man yağmasını bekleyen kişi hayal kırıklığına uğrayacaktır! Ancak "ne kadar çok çalışırsam o kadar çok para kazanırım" denklemini zihinlerde kurmak yanlıştır. Bu işler böyle yürümez.

Tanrı her birimizin kazanması gereken paraya Kendisi karar verir. Mesleklerimizde kendimizi tüketebilir, sonra da ya düşündüğümüz kadar para kazanmayı başaramayız ya da yanlış yatırımlar veya beklenmedik harcamalar yüzünden kazandıklarımızı kaybederiz. Diğer taraftan, normal sınırlarda çaba harcayabiliriz ve Tanrı bizi bu halde bereketli kılabilir. Bizler de bizden daha fazla çalışan insanlardan çok daha fazlasını kazanabiliriz.

Bu Yahudilikte temel bir inançtır ve Şabat uygulamasının tam olarak ne anlama geldiğini gösterir. Bilinen bir düşünce tarzı şöyledir: "Tabii ki kişi haftada yedi gün çalışırsa, altı gün çalışandan daha fazla kazanacaktır." Buna rağmen, Tora bize altı gün çalışmamızı emreder. Eğer Tanrı bize bir dereceye kadar maddi başarı bağışlamak istiyorsa, biz altı gün de çaba harcasak, yedi gün de çaba harcasak onu bize nasılsa bağışlayacaktır.

Makro boyutta bakacak olursak, Bear peraşasında geniş bir şekilde ele alınan Şemita mitsvasının konusu da budur. Haftada bir gün tatil yapmak büyük bir sorun değildir, ama her yedi senede bir, bir yıl boyunca toprağı çalıştırmamak ciddi bir ara anlamına gelir. Çiftçi yedinci sene tarlasını sürmezse, ne olacaktır? Tarım döngüsünde Şabat senesini, yani Şemita'yı uygulama mitsvasının altında yatan amaç, kişinin ekmek parasının (parnasa) Tanrı'dan geldiğini kabul etmektir. Tanrı bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacağına dair söz vermektedir!

Tora peraşaya işte bu nedenle "altı gün boyunca iş yapılacaktır" sözleriyle başlamaktadır. İş yapılmalıdır, ama kişi "işi sen yapacaksın" diye düşünmemelidir. İşin yapılmasını sağlayan "sen" kelimesi değildir. İşin yapılmasını ve "senin" para kazanmanı sağlayan "O"dur.

Mişkan'ın inşası ve içindeki eşyalar için insanlardan bağış yapmalarını isterken temel başlangıç noktası budur. İster kuruluşlar için olsun, ister bireyler için olsun, bağış vermek için insanlara başvurulduğunda, çek yazmak zor gelir. Bu her zaman zordur, çünkü "para nereden gelecektir?"

Moşe işte bu ezeli soruya cevap verme amacıyla, Bene-Yisrael'e Mişkan için katkıda bulunmalarını isteyen sözlerinden önce, Şabat mitsvasına ve özellikle de "altı gün boyunca iş yapılacaktır" sözlerine yer vermiştir. Bu ifade, paranın Tanrı'nın iradesine göre kazanıldığını öğretir. Moşe ancak altı gün çalışan kişinin de yedi gün çalışan biriyle aynı parayı kazanabileceği kuralını koyduktan sonra (çünkü kazandığı her şey Tanrı'dan gelmektedir), altın, gümüş, bakır vs. bağışı talep etmeye başlayabilirdi.

İnsanların endişelerini yok etmesi ve son analizde bağışlarının maliyetinin sıfır olacağını garantilemesi gerekiyordu. Rambam'ın Mişne Tora'da yazdığı gibi, "hiç kimse bağış vermekten dolayı fakirleşmez". Moşe, Mişkan'a bağış yapılması talebini, ancak bu garantiyi verdikten sonra dile getirmiştir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Vayişlah Ameleh Şelomo - Melahim I 7:13-26

Aftara, Kral Şelomo'nun I. Bet-Amikdaş'ı inşasını konu almaktadır. Peraşada olduğu gibi burada da, cömert ve hevesli insanların katkıları büyük bir yığın oluşturmuş, gerek yapının gerekse de eşyaların yapımı, becerikli ve usta sanatçılarca gerçekleştirilmiştir. Bu bölüm boyunca tanımladığı üzere, her biri oldukça ince süslemeler ve detaylı dizaynlar gerektirmiş, doğal olarak, çöldeki Mişkan'da olduğundan hem nicelik hem de nitelik açısından daha üst düzeylere ulaşılmıştır.

Bet-Amikdaş'ın girişinde yer alan iki koca ve cömertçe süslenmiş sütun vardır: Yahin ve Boaz. Sağdaki Yahin, Menora ile aynı taraftadır. İsmi de sağlam bir temeli ifade eder ve Yahudi yaşamının temelinin Tora'nın ışığı olduğunu ilan eder; ki bu, Menora'nın simgelediği bir olgudur. Soldaki Boaz ise Şulhan'ın tarafındadır. Kuvvet ifade eden ismi, Şulhan'ın simgelediği bolluk kuvvetinin, sadece Tanrı'dan kaynaklandığını vurgular.

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Birinci Kitap: NEZİKİN / ZARARLAR (Devam)

66. Gezela Va-Aveda - Gasp ve Kayıp

 

Gasp etmek veya [kendisine yasal olarak teslim edilmişse bile] bir malı veya alacağı sahibinden esirgemek yasaktır (Vayikra 19:13). Eğer kişi böyle bir şey yaparsa, çaldığı şeyi geri vermesi gerekir veya artık o mal tam değilse, onun bedelini ödemesi gerekir (Vayikra 5:23). Eğer malı çalınan kişi ölmüşse, mallar onun varislerine verilir. Bir soyguncudan mal satın almak yasaktır. Bunu yapan kişi bir hırsızdan satın alan kişi gibidir.

Bir başkasının malına göz dikmek yasaktır (Devarim 5:18). Ayrıca bir kişiyi, bir malı size vermeye veya satmaya sevk etmek konusunda da özel bir yasak vardır: "Akranının malına göz dikme" (Şemot 20:17). Çünkü göz dikme, hırsızlığa yol açar.

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

 

Hatalıydım

 

Moşe ilk önce Betsalel'e Mişkan'ın eşyalarını, daha sonra da Mişkan'ın kendisini inşa etmesini emreder. Çok daha genç (bazılarına göre sadece 13 yaşında) olan Betsalel ilk önce yapıyı inşa etmenin çok daha mantıklı olduğunu söyler. Kim evi olmadan içine koyacağı eşyayı yapar ki?

Eski dönemlerde, devletin başındaki kralla hemfikir olmamak pek parlak bir fikir değildi. Yöneticiye meydan okumanın anlamı kelleyi kaybetmekti. Ancak, kendi döneminde kral konumunda olan Moşe söz konusu olduğunda, başka birçok örnekte olduğu gibi, bunun tam tersi olmuştur. Moşe hata yaptığını kabul etmiş ve herkesin önünde Betsalel'in düşüncesinin haklılığını teslim etmiştir.

Hata yaptığınızı herkesin önünde kabul edebilmek çok büyük cesaret gerektirir. Çoğu kez, haklı taraf olma arzusu, gerçeği arama arzusunu bastırır. Hatalı olduğunu anlama sürecinin çok ötesinde, sadece bize ait olduğu için bir düşünceyi savunmak, o kadar kolaydır ki...

Günümüzde en anlamlı cümlelerden biri olan "hatalıydım" sözcüğünün çok ender olarak kullanılması üzücüdür. Hatalı olduğunuzu kabul ederken hissedilen kişisel bütünlük duygusu, insanı çok güçlendiren ve yükselten bir duygudur... Ve başkalarının gözünde itibarınızı düşürmenin çok ötesinde, aksine onu korumanızı sağlar.

"Hatalıydım" sözcüğü her zaman (ve en çok evliliklerde) kullanılacak mükemmel bir sözcüktür. Bir bakıma, hatalı olmak (daha doğrusu bunu kabul etmek) haklı olmaktan daha çok zevk verir. Haklı olduğunuz zaman, bir konuyu kanıtlamış olur ve bir başkasının rahatsız olmasını sağlamış olursunuz. Hâlbuki hatalı olduğunuzu kabul ettiğiniz zaman, sadece yeni bir şey öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda alçakgönüllülüğün yüceltici özelliğini de yaşamış olursunuz.

Elbette, eğer gerçekten haklıysanız hatalı olduğunuzu kabul etmenize gerek yoktur. Ancak hatalı olduğunuz zaman hatalı olduğunuzu kabul etmek mükemmel bir deneyimdir. Moşe hatalı olmaktan korkmuyordu. Kendisi dâhili, hiçbir bireyin hatasız olmadığını kabul ediyordu ve hata yaptığı zaman bunu itiraf etmiş, yaptığı yanlışları düzeltmiş ve elindeki işinde başarılı olmuştur.

Hayat her zaman haklı olduğumuzu kanıtlamaya çalışmak için çok kısadır. Hatalarımızı kabul ederek mutlu olmayı öğrenirsek sırf onurumuzu korumak için gereksiz nedenlerle mücadele etme çabasından bizi kurtaracaktır. Kendinizi "hatalıydım" sözcüğünü söyleme yönünde eğitinç. Böylece ihtiyacınız olduğu zaman bunu söylemek kolay olur. Hatta sonunda bundan zevk bile alabilirsiniz!

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Kaas - Öfke

(Devam)

1. Öfke anında elbiselerini yırtan, eşyaları kıran biri, sanki puta tapmış gibidir.

2. Şehina, öfkelenen her kişiden uzaklaşır. O insan da putlaşır. Öfke anında onunla birlik olan ya da konuşan herkes, bir puta kenetlenmiş gibidir. Öfkeli bir adamın yüzüne bakmak bile günahtır.

3. Eğer bir insana göklerden bereket bahşedilmişse bile, öfke bunu siler ve iptal eder.

4. Öfkeli bir insanın günahları, tabiidir ki sevaplarından daha çoktur.

5. Öfkelenme konusunda cesur, sakinleşme konusunda ise kolaycı ol.

6. Kavga etmek yerine dinleyip sessiz kalmayı başaran kişiye ne mutlu; canını yüz kötülükten korumuş olur.

7. Öfke çok zararlı bir şey olduğu için, kişi ondan mümkün olduğu kadar uzaklaşmaya çabalamalıdır. Kendini öfkelenmemeye alıştırmalı, hatta sinirlenmesi gereken yerlerde bile sükunetini korumalıdır. Bu bakımdan bir kişi, çocuklarını uyarmak ve terbiye etmek için sesini yükseltmesi ve sert konuşması gerektiği zamanlarda bile, sadece yüz ifadesini öfkeliymiş gibi yapmalı; ama gerçekte sükunetini hiçbir şekilde kaybetmemelidir.

8. Öfkeli kişilerin mutlu bir yaşamları yoktur. Bu yüzden Hahamlarımız öfkeden diğer uca kadar uzaklaşmamızı, hatta bize söylenenleri duymayacak raddede öfkeden uzak durmamızı emrederler. Bu, doğru kişilerin yoludur. Onlar gerçekten alçakgönüllü kişilerdir. Onları küçük düşürdüklerinde bile, sadece dinlerler, cevap vermezler, sinirlenmezler, sevgi ile hareket ederler ve tüm sıkıntıları sevgiyle kabullenirler. "Tanrı'nın sevgili kulları" terimi, böyle, öfkelenmeyen kişiler için kullanılır. Onlar güneşin tüm kuvvetiyle parladığı ana benzerler.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Gerçek bilgi kişinin cehaletinin seviyesini bilmesidir.

-- Konfiçyüs

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.