Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  13 Mart

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

5:10

6:22

-----

Yeruşalayim

5:15

6:27

Tel Aviv

5:25

6:24

27 Adar

Tel Aviv

5:30

6:29

İstanbul

5:55

6:35

5770

İstanbul

6:02

6:42

VAYAKEL / PEKUDE

Hatırlatmalar

ü Şabat Ahodeş

ü 16 Mart Salı: Roş Hodeş Nisan

ü 27 Mart Şabat: Şabat Agadol

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 35:1-38:20 / 38:21-40:38)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Yisrael halkını toplar ve Şabat'a uyma emrini onlara tekrarlar. Sonra Tanrı'nın, Mişkan'ın yapılması ile ilgili talimatlarını iletir.

Halk gerekli malzemeleri bol miktarda bağışlar ve altın, gümüş, bakır, mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, tiftik, bükülmüş keten, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharatlar ve değerli taşlar getirir. Halk o kadar cömertçe bağışta bulunur ki, sonunda Moşe artık getirmeyi bırakmalarını söylemek zorunda kalır.

Bilge kalpli bir zanaatçılar ekibi Mişkan'ı ve mefruşatını yapar. Bunların ayrıntıları, önceki Teruma, Tetsave ve Ki Tisa peraşalarında verilmiştir: Üç kat çatı örtüsü; 48 tane altın kaplama duvar kalası ve 100 tane gümüş temel yuvası; Mişkan'ın iki odasını ayıran Parohet (ayıraç) ve ön cephesindeki Masah (paravan); Aron Aberit ve üzerinde Keruvim figürlerinin bulunduğu kapağı (Kaporet); Masa ve özel ekmekler; yedi kollu Menora ve özel olarak hazırlanmış yağı; Altın Mizbeah ve üzerinde yakılan tütsü; Mesh Yağı; yakılan korbanlar için dışarıdaki bakır Mizbeah ve araçları; avlu için perdeler, direkler ve temel yuvaları; bakır aynalardan yapılmış su kazanı ve kaidesi.

Pekude peraşasında Moşe, halkın Mişkan  için bağışladığı altın, gümüş ve bakırın sayımını yapar.  Betsalel, Aoliav ve yardımcıları, Moşe'ye Tetsave peraşasında iletilen talimatlara göre, Koen Gadol'a özgü sekiz özel giysi hazırlar: Efod, Hoşen (göğüslük), Meil (üstlük), Tsits (alın plakası), Mitsnefet (sarık), Ketonet (entari), Avnet (kuşak) ve Mihnasayim (don).

Mişkan tamamlanmıştır. Mişkan'ı oluşturan bütün malzemeler Moşe'ye getirilir; Moşe onları kurar, kutsal Mesh Yağı ile mesheder ve Aaron ile dört oğlunu Koenliğe atar. Mişkan'ın üzerinde bir bulut belirir; bu, Tanrı'nın Kutsal Varlığı'nın oraya yerleşmek üzere geldiğini gösterme amacındadır.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Pinhas Avruch - www.torah.org]

 

Korkma, Yürü!

 

Son üç hafta okunan peraşalar bizlere Mişkan'ı bütünleyen parçaların her birinin, ibadet sırasında Koenler'in giydikleri giysilerin ve üretimde kullanılacak malzemelerin canlı bir tanımlamasını sunmuştu. Bu haftaki çifte peraşa ihtiyaç duyulan malzemelerin bağışı ve toplanmasıyla üretimin gerçekleştirilmesini anlatır.

Halk örtüler için gerekli olan çeşitli renkteki yün iplikleri toplamak için yapılan çağrıya olumlu cevap vererek gerekli olan altını, gümüşü ve akasya ağacını sağlar. On iki kabilenin başkanları harekete geçene kadar, geriye, bağışlanacak tek şey olarak Koen Gadol'un giysileri için gerekli olan değerli taşlar ve Mişkan'ın hizmetinde kullanılacak yağ ve tütsüler kalır. Başkanlar sözcüğünün İbranice karşılığı olan "Nesiim", genellikle "yod" harfiyle yazılır ve tekil olan "Nasi" sözcüğünü çoğul olan "Nesiim" formuna dönüştürür. Her ne kadar sözcüğün "Nesiim" şeklinde telaffuz edilmesi için bu harf şart değilse de, bu harfin kullanılması dilbilgisi kuralları açısından daha doğrudur. Buna rağmen, "Başkanlar (Nesiim), Efod ve Hoşen için Şoam taşlarını ve diğer değerli taşları getirdiler" (Şemot 35:27) pasuğundaki "Nesiim" sözcüğünde "yod" harfi bulunmamaktadır. Tora'daki her bir harfin, ister eksik ister fazla olsun, bir anlamı olduğunu bildiğimiz için, eksik olan "yod"un ne anlama geldiği sorusu aklımıza gelir.

1040-1105 yılları arasında yaşamış olan ve Tora ile Talmud hakkındaki açıklamaları, metni anlamak için temel bir gereklilik kabul edilen Rabi Şelomo Yitshaki veya kısaca Raşi, bunu Mişkan'ın Açılışı'nı anlatan bir Midraş ile açıklar. Mişkan hizmete açıldığında, her bir başkan gönüllü olarak bir açılış bağışı ile öne çıkmıştı. Neden bu başkanlar Mişkan açıldığında bu kadar atak davranırken bağış döneminde bunu yapmakta neden gecikmişlerdir? Midraş'a göre, başkanların aklında, "halk ne kadar verebilecekse versin, eksik kalan ne varsa hepsini biz tamamlayacağız" şeklinde bir fikir vardı. Ama halkın bağış çağrısına cevabı o kadar candan olmuştu ki sonunda başkanların verebileceği çok az şey kalmıştı. İşte bu nedenle, bağış sırasında kaybettikleri fırsattan ders aldıkları için, Mişkan'ın açılış törenlerinde bağışlarını büyük bir coşku ile sundular. Ama bağış sırasında sergiledikleri tembelliğe işaret etme amacıyla, kendilerinden bahsedilirken "yod" harfi eksik bırakılmıştır.

Birçok çağdaş otorite, başkanları "tembel" diye adlandıran Midraş'ın sözcük seçimine dikkati çeker. Midraş başkanların erken davranmayıp beklemeyi tercih etmesinin ardındaki mantıklı gerekçeyi açıklamıştır: Halkın geri kalanına da bağışta bulunma fırsatını tanımak. Ama bütün otoriteler, Midraş'ın eleştirisinin, başkanların heves ve heyecanlarına yönelik olduğu konusunda hemfikirdir. Eğer başkanlar halkın coşkusunu paylaşmış olsalardı, bağışa en baştan katkıda bulunmaktan geriye kalmazlardı. Onlar da, aksi yöndeki gerekçelere bakmaksızın, diğerleri gibi vermek konusunda istekli olurlardı. Bu tembellik, isimlerindeki "yod" harfinin eksik yazılmasının temel nedenidir.

Diğer taraftan, 1838-1933 yılları arasında yaşamış olup Yahudi kanununda, felsefesi ve etik kurallarında başlıca eserlerin yazarı olan ve kendi kutsal nitelikleri ile tanınan Hafets Hayim, Mişkan'ın açılışının anlatımı hakkındaki şaşırtıcı bir durumu cevaplandırırken de aynı Midraş'tan yararlanır. Açılış sırasında on iki başkanın on ikisi de tam olarak aynı bağışı getirmişti ve bu bağışlar tamamen aynı olmalarına rağmen, Tora her bir bağışın her bir yönünü ayrıntılarıyla listelemektedir (Bamidbar 7:12-83). Bunun anlamı, bağış listesini içeren altı pasukluk bir metnin tam on iki kez tekrarlanmasıdır! Gereksiz sözcük kullanmayan Tora için bu gerçekten de alışılmadık bir durumdur. Hafets Hayim şöyle demektedir: Tora bir kerede altı pasuktan oluşan bir seriyi listeleyebilir ve on iki başkanın hepsinin de aynısını getirdiğini söyleyebilirdi. Ama her başkanın bağışı ayrı ayrı listelenmektedir, çünkü Tanrı kıskançlık veya rekabet olmadan kenetlenmiş bir insan grubu olarak, coşku ile mitsva yapan insanlara değer verir. Bunun yanı sıra, Hafets Hayim'e göre, başkanlar bağış sırasında tembellik yaptıkları için isimlerinde TEK BİR harfin eksik bırakılmasıyla paylanmışlardır. Ama hep beraber büyük bir coşku ile Tanrı'ya hizmet etmek üzere toplandıkları zaman Tora ödüllerini fazlasıyla vermiş ve ilk bakışta gerekli görünmemesine rağmen her birinin armağanını listeleme uğruna ALTMIŞ ALTI pasuğa yer vermiştir! Böylesine büyük bir coşku ve hevesle yapılan bir mitsvaya işte Tanrı bu şekilde değer verir!

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Hastaları ziyaret ederken, bazen ziyaretçinin hastalığı kapma riski de söz konusu olabilir. Böyle bir durumda yapılacak en doğru şey nedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Altıncı Kitap: AFLAA / AYIRMA (Devam)

30. Şevuot - Yeminler (Devam)

b) Yeminler Kanunu

 

Bir yemin, yemin etme niyetinin mevcut olduğunu gösterecek bir şekilde ifade edilmelidir; Tanrının bir İsmi veya niteliğinden söz edilmedikçe bunun cezası yoktur. Bu yeminin sözlü olarak ifade edilmesi ve konuşanın, dile getirdiği yeminle aynı doğrultuda bir niyet taşıyor olması gerekir. Bir yeminin metni başkaları tarafından dile getirilip, dinleyen de bu söylenenle (ve içerdiği niyetle) hemfikir olduğunu belirtme suretiyle yemini üstlenebilir; ama kişi bir başkası tarafından şahsen edilen yemine katılarak veya yeminin kapsamını yeni şey ya da olayları içerecek şekilde genişleterek yemin edemez. Eğer yemin eden kişi olayların farkında değilse veya baskı altında ise veya abartıyorsa bundan sorumlu tutulmaz.

Kişi verdiği bir yeminden bu konunun uzmanı bir haham veya herhangi üç kişi sayesinde geri dönebilir, tek şart yemin sırasında var olmayan veya bilmediği nedenlerden dolayı pişman olmasıdır. Bu Moşe'den öğrenilmiş bir gelenektir. Ancak bu da ancak büyük bir gereksinim durumunda yapılmalıdır.

Eğer kişinin mahkemede yemin etmesi gerekiyorsa, Tanrı'nın İsmi'yle yemin etmesi emredilir. Pasukta söylendiği gibi: "ve O'nun İsmi'yle yemin et" (Devarim 10:20). Yalan yere yemin etmek veya gereksiz yere Tanrı'nın İsmi'ni zikretmek, İsmin kutsiyetinin ihlali olarak kabul edilir. Pasukta söylendiği gibi: "İsmim üzerine yalan yere yemin etmeyin; [bunu yaparsan] Tanrın'ın İsmi'ni[n kutsiyetini] ihlal etmiş olursun - Ben, Aşem'im" (Vayikra 19:12). Ve başka pasuklarda belirtildiği gibi: "Tanrın Aşem'in İsmi'ni boşa kullanma; çünkü Aşem, İsmi'ni boşa kullananı affetmeyecektir" (Şemot 20:7; Devarim 5:11).

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

Kiduş'u Yemeğin Yeneceği Yerde Söylemek

 

Vayakel peraşası şu sözlerle başlamaktadır: "Moşe, tüm Bene-Yisrael toplumunu bir araya getirdi ve onlara [şöyle] dedi: ‘Tanrı'nın, yapılmasını emrettiği şeyler şunlardır: [Öncelikle bilmeniz gerekir ki; Mişkan'ın inşası gibi çok önemli bir konuda bile olsa,] İş, altı gün boyunca yapılabilir; fakat Şabat, sizin için kutsal olacaktır. [Bu,] Tanrı Adına, tam bir işten el çekme günüdür" (Şemot 35:1-2).

 

Halkın bir araya gelip Kiduş okuduğu durumlara birçok cemaatte rastlanır. Böyle bir toplantıda Kiduş sinagog kompleksi dâhilinde bulunan bir salon ya da bahçede gerçekleştirilir. Bazı yerlerde Kiduş'tan sonra yemekten önce elleri Netilat Yadayim işlemiyle yıkamak için oradan ayrılıp başka bir mekânda yer alan çeşme başına gidilir; sonra da yemek için geri gelinir ve bu türde bir gidiş geliş biraz külfet anlamına gelmektedir. Bu sorunu çözmek için iki öneri sunulmuştur:

1. Kiduş'u sinagogda söylemek, yemekten önce elleri yıkamak ve sonra yemek için alt kata inmek. Ancak bu da Kiduş'un yemeğin yeneceği yerde söylenmesini gerektiren kuralla çelişki içindedir. Acaba yemeğin yendiği yerle ellerin yıkandığı yer arasındaki gidiş geliş, insanın aklını konudan alıkoyacak türde bir kesinti olarak kabul edilir mi? Bu konuda Rambam'ın lisanı belirsizdir. Bir taraftan, "kişi bir evde yemek yiyip başka bir evde Kiduş söyleyemez" diye yazar, bu da aynı evde farklı odaların sorun olmadığını gösterir. Diğer taraftan, "kişi bir köşede Kiduş söyleyebilir ve diğer bir köşede yemek yiyebilir" diye yazar. Bu da aynı odada kalmak gerektiğini gösterir. Bu açıklamaya göre, kişi Kiduş söylendiği sıradaki gerçek niyeti öyle olsa bile, Kiduş'u bir evde söyleyip yemeği başka bir evde yiyemez; ama Kiduş sırasında niyetlenildiği takdirde bu, aynı evde Kiduş söylenen bir odadan, yemek için bir diğer odaya hareket etmeyi mümkün kılmak için yeterlidir. Bir odanın içinde yer değiştirmek için ise önceden özel bir niyete gerek yoktur. Ancak Rambam'ın sözlerinin yorumlanışında başka yaklaşımlar da söz konusu olduğundan, kabul edilen alahaya göre, kişi ancak mecburi durumlarda bir odadan başka bir odaya geçme niyetine güvenebilir. Ve bütün bir cemaatin ellerini yıkamak için salonla çeşme arasında gidip gelmesinden doğacak olan külfet mecburi bir durum sınıfında kabul edilebilir ki bu durumda, yukarıdaki çözüm doğrultusunda, Kiduş sinagogda söylenip, eller yıkandıktan sonra yemek salonuna geçilebilir.

2. Başka bir olanak da önce Netilat Yadayim yapmak, sonra yemek salonuna giderek hiç ara vermeden Kiduş söylemek ve ardından Amotsi berahasıyla birlikte ekmek yiyip yemeğe oturmaktır. Ancak bir görüşe göre, Kiduş'u Netilat Yadayim ile Amotsi berahası arasında söylemek, bu ikisi arasında bir kesinti anlamına gelebilir ve bu nedenle Hillel, "yemeğin, elleri yıkadıktan hemen sonra başlaması gerektiği" kuralını koymuştur. Böylece bu görüşe göre, el yıkama Kiduş'tan önce değil, sonra yapılmalıdır. Diğer taraftan, başkalarına göre, Kiduş yemeğin bir parçasıdır ve el yıkamanın Kiduş'tan önce yer almasında bir sakınca yoktur. Hatta bazı Aşkenaz cemaatlerinde gelenek, hep bu şekilde yapmaktır.

Halka yukarıda tasvir edilen durumlarda külfet yüklememek için öngörülen bu iki farklı çözüm yaklaşımı - yani elleri Kiduş'tan önce veya sonra yıkamak - aslında iki farklı geleneği takip etmektedir. Böylelikle, alışılmış geleneklerini değiştiren insanlar "Annenin öğretisini terk etme!" (Mişle 1:8) kuralını çiğniyor olabilirler. Bu nedenle, cemaatin hahamı, eğer durum gerektiriyorsa, cemaatin geleneği doğrultusunda çözümün hangisi olduğuna karar verecektir.

Kaynak: Rabi Prof. Daniel Hershkowitz "Tehumin" 22.cilt, syf. 478-484.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[El Gid Para El Pratikante - Rabi Nisim Behar]

 

Nisan Ayı Kuralları

1. Tüm Nisan ayı boyunca Tahanunim yoktur. Bu ay içindeki Şabat günlerinde, Minha'da Tsidkateha söylenmez.

2. Nisan ayında en az iki meyve ağacının çiçek açtığını gören kişi şu berahayı söyler: "Baruh Ata AD..., E-loenu Meleh Aolam, Şelo Hiser Baolamo Davar, Uvara Vo Beriyot Tovot, Veilanot Tovim, Leanot Baen Bene Adam - Dünyası'nda hiçbir şeyi eksik etmeyen ve onda, insanoğlunun yarar sağlaması için iyi canlılar ve iyi ağaçlar yaratan Sen, Tanrımız; Mübarek'sin".

3. Yeni inşa edilen Mişkan, Roş Hodeş Nisan'da hizmete girmiş ve tüm Nesiim (kabile liderleri) bu günden itibaren, her gün biri olmak üzere korbanlar yapmışlardı. Bu yüzden Roş Hodeş'ten itibaren her gün, Nesiim peraşasından bir bölüm okunur.

4. Nisan ayında Taanit yapılmaz [hatta mevlut sebebiyle bile oruç tutulmaz] ve yas ifade eden davranışlarda bulunulmaz. Damat ve gelin ise, evlendikleri gün Roş Hodeş Nisan bile olsa oruç tutarlar; zira evlendikleri gün tüm günahları affolur.

5. Pesah'tan önceki Şabat'a "Şabat Agadol" denir. Bu günün Şabat Agadol olarak adlandırılmasının sebebi şudur: Bene-Yisrael Mısır'dan çıkmadan önceki Şabat günü, Nisan ayının 10'unda, Tanrı onlara birer kuzu alıp korban yapmalarını emretmişti. Kuzu Mısırlılar'ın tanrısı olmasına rağmen, Bene-Yisrael bu emri yerine getirmekte tereddüt etmemişlerdi. Mısırlılar'ın buna rağmen Bene-Yisrael'e zarar verememesi büyük bir mucize olarak kabul edilir ve bu sebeple, bu güne Şabat Agadol adı verilir.

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Hahamlarımız Talmud'da bir ziyaretçiye, hastanın hastalığının altmışta biri bulaşacaksa bile, yine de hastayı ziyaret etme yükümlülüğü olduğuna hükmetmişlerdir. Bu küçük orandan daha büyük bir risk varsa o zaman bulaşmayı önlemek için, ziyaret zorunluluğu ortadan kalkar.

Hastayı ziyaret etmeseniz bile, onu telefonla arayabilir, onu bazı teşvik edici sözler ve dualarla sevindirebilirsiniz.

Ziyarette bulunmaktansa mitsvayı telefonla yerine getirme görüşüne karşı olan bazı otoriteler olmasına rağmen, gerçek bir tehlike olduğu zaman bunun tercih edilen yöntem olduğu kesindir.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Bir karar anı geldiği zaman, ya sen anı belirlersin ya da an senin hakkında karar verir.

-- Roy McAvoy

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.