Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  21 Mart

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

5:15

6:27

-----

Yeruşalayim

5:20

6:32

Tel Aviv

5:30

6:29

25 Adar

Tel Aviv

5:35

6:34

İstanbul

6:02

6:43

5769

İstanbul

6:11

6:51

VAYAKEL-PEKUDE

 Hatırlatmalar:

ü Şabat Ahodeş

ü 26 Mart Perşembe: Roş Hodeş Nisan

ü 4 Nisan Şabat: Şabat Agadol

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 35:1-38:20 / 38:21-40:38)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Yisrael halkını toplar ve Şabat'a uyma emrini onlara tekrarlar. Sonra Tanrı'nın, Mişkan'ın yapılması ile ilgili talimatlarını iletir.

 

Halk gerekli malzemeleri bol miktarda bağışlar ve altın, gümüş, bakır, mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, tiftik, bükülmüş keten, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharatlar ve değerli taşlar getirir. Halk o kadar cömertçe bağışta bulunur ki, sonunda Moşe artık getirmeyi bırakmalarını söylemek zorunda kalır.

 

Bilge kalpli bir zanaatçılar ekibi Mişkan'ı ve mefruşatını yapar. Bunların ayrıntıları, önceki Teruma, Tetsave ve Ki Tisa peraşalarında verilmiştir: Üç kat çatı örtüsü; 48 tane altın kaplama duvar kalası ve 100 tane gümüş temel yuvası; Mişkan'ın iki odasını ayıran Parohet (ayıraç) ve ön cephesindeki Masah (paravan); Aron Aberit ve üzerinde Keruvim figürlerinin bulunduğu kapağı (Kaporet); Masa ve özel ekmekler; yedi kollu Menora ve özel olarak hazırlanmış yağı; Altın Mizbeah ve üzerinde yakılan tütsü; Mesh Yağı; yakılan korbanlar için dışarıdaki bakır Mizbeah ve araçları; avlu için perdeler, direkler ve temel yuvaları; bakır aynalardan yapılmış su kazanı ve kaidesi.

 

Pekude peraşasında Moşe, halkın Mişkan  için bağışladığı altın, gümüş ve bakırın sayımını yapar.  Betsalel, Aoliav ve yardımcıları, Moşe'ye Tetsave peraşasında iletilen talimatlara göre, Koen Gadol'a özgü sekiz özel giysi hazırlar: Efod, Hoşen (göğüslük), Meil (üstlük), Tsits (alın plakası), Mitsnefet (sarık), Ketonet (entari), Avnet (kuşak) ve Mihnasayim (don).

 

Mişkan tamamlanmıştır. Mişkan'ı oluşturan bütün malzemeler Moşe'ye getirilir; Moşe onları kurar, kutsal Mesh Yağı ile mesheder ve Aaron ile dört oğlunu Koenliğe atar. Mişkan'ın üzerinde bir bulut belirir; bu, Tanrı'nın Kutsal Varlığı'nın oraya yerleşmek üzere geldiğini gösterme amacındadır.

DEVAR TORA

[Rabi Efrayim Bek - www.torahmitzion.org]

 

Yeni Bir Eski Ev

 

Her sene peraşalardan Vayakel-Pekude'ye geldiğimiz zaman, Tora'nın uzun tekrarlarıyla ilgili sorunla karşılaşırız. Bildiğimiz üzere, Tanrı'nın eseri olan Tora'da boşuna yazılmış tek harf yoktur. Ama Tora'nın bu kısmında söz konusu prensibi anlamak biraz zorlaşmaktadır. Zira Mişkan'ın ve tüm elemanlarının nasıl inşa edilmesi gerektiği birkaç peraşa önce açıkça ve ayrıntılarıyla yazılmış olmasına rağmen, Vayakel ve Pekude peraşalarında aynı ayrıntılar, inşanın kendisinden bahsedilirken de yer almaktadır. Tora bu kadar uzun anlatım ihtiyacını neden duymuştur? Basitçe "ve hepsi söylenen ayrıntılara göre inşa edildi" diyip bitirmek neden yeterli değildir? Kısacası, bu ayrıntılı tekrarda, bizim için bugün anlam ifade eden ne vardır?

Bu konuda çok şey yazılmıştır, ancak karşılaştığım en büyüleyici cevap Guş Etsyon'daki Ar Etsyon Yeşivası'nın başkanı Rav Aaron Liechtenstein'ınkidir. Rav Liechtenstein aşağıdaki öyküyü anlatır:

Birbirlerini seven genç bir adam ve genç bir kadın evlenmeye ve hayatlarının geri kalanını beraber yaşamaya karar verirler. Düğün için bir tarih tespit ederler, hazırlıklara başlarlar ve düğünlerini ellerinden geldiği kadar özel kılmak için büyük bir çaba harcarlar. Özel düğün giysileri satın alırlar, bir daire bulurlar, mobilya seçerler, bir masa, bir dolap, bir lamba alarak hayatlarındaki bu yeni ve heyecan dolu bölüme hazırlanırlar.

Ama çok uzun zaman geçmeden genç kadın bu ortak yollarından sapar. Her şey bozulur ve düğünlerinden veya beraber sürdürdükleri yaşantıdan geriye hiçbir şey kalmaz. Yolları ayrılır ve durum artık bir daha hiçbir zaman beraber olmayacaklarmış gibi bir görünüm alır. Ancak sevgi güçlüdür ve bu sevgi onları tekrar birleştirir. Bir kez daha düğün için plan yapmaya ve hazırlık yapmaya başlarlar. Ama her şey çok daha önce tamamlanmış ve onları beklemiş değil miydi? Neden aynı masa, büfe ve lamba ile evlerine dönmüyorlardı? Gerçek şudur ki, bu eşyalara dönmek için kendilerini hazır görmüyorlardı, çünkü bu eşyalar o acılı günlerin, ayrılık ve keder dolu günlerin hüzünlü anılarını taşıyorlardı; bu nedenle, eskilerin yenileriyle değiştirilmeleri gerekiyordu; farklı bir temel oluşturulmalıydı.

Aynı şekilde, Tanrı ile Bene-Yisrael arasında büyük bir sevgi vardı ve onların ortak eseri Mişkan için her şey hazırdı. Sonra Bene-Yisrael doğru yoldan saptılar ve Altın Buzağı günahına battılar. Tanrı'nın özellikleri insani özellikler değildir. İnsanoğlu günah işlemeden önceki haline dönemez; anılar oradadır; sürekli ona geri dönerler, onu etkilerler. Ancak Tanrı, daha önce bir günah işlenmemiş gibi önceki duruma geri dönebilir. Sanki daha önce bir ayrılık yaşanmamış gibi tekrar sevebilir.

Tora bize, emirle uygulama arasında hiçbir fark olmadığını öğreterek, Mişkan'ın her bir ayrıntısını tekrarlamaktadır. Tanrı ile Bene-Yisrael arasındaki ilişkide bir değişiklik olmamıştır. Tanrı'nın, Altın Buzağı günahından önce var olan büyük sevgisi, günahtan sonra hiçbir değişiklik ve ters etki olmadan aynı sıcaklıkla geri dönmüştür.

İşte, yapılan tekrarın neden olduğu soru, bizi, Tanrı ile Bene-Yisrael arasındaki ilişki açısından bu fikrin önemini anlamaya sevk eder. Korkunç yaranın kapanmasını ve ulusun günahtan önceki aynı yüce manevi durumu tekrar kazanmasını mümkün kılan şey Tanrı'nın sonsuz bilgeliği, merhameti ve iyiliğidir. Metnin gereksiz tekrarında gizli olan bu fikir her bir birey için olduğu kadar, bir bütün olarak ulus için büyük bir huzur ve teşvik kaynağı olmalıdır.

4 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

 

1)      Bene-Yisrael Mişkan'a malzeme verirken, kabile liderleri ne yapmışlardır?

2)      Mişkan'ı inşa etmekten kim sorumluydu ve yardımcı kimdi?

3)      Moşe'nin Bene Yisrael'e altın gümüş vs.nin nasıl kullanıldığını açıklamasının nedeni neydi?

4)      Mişkan'ın duvar kalaslarını dikebilen tek kişi kimdi?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

İkinci Kitap: AAVA / SEVGİ (Devam)

7. Tefila Uvirkat Koanim - Dua ve Koenler'in Berahası

 

a)      Dualar

 

Her gün dua etmemiz emredilmiştir. Pasukta söylendiği gibi: "Tanrınız Aşem'e ibadet edeceksiniz" (Şemot 23:25). Bahsedilen ibadet, duadır. Pasukta söylendiği gibi: "... ve O'na tüm kalbinizle ... ibadet ederseniz..." (Devarim 11:13). Ve Hahamlarımız tarafından açıklandığı gibi: "Kalple ibadet nedir? Duadır" (Sifre; Talmud - Taanit 2a).

Duanın şekli ve zamanları Tora tarafından tespit edilmemişti. Dolayısıyla her ne kadar belli gereklilikler var idiyse de, sonuçta sabit bir dua şekli yoktu. Bunu sabit ve tek tip hale getirmek üzere, Ezra ve başında olduğu Sanedrin, "Şemone Esre - On Sekiz Beraha"yı - yani Amida duasını - kompoze etmişlerdir. Ayrıca günlük dua sayısının Bet-Amikdaş'ta yapılan korbanlarla aynı sayıda olmasına karar vermişlerdir. Sabah ve öğleden sonra duaları (yani Şahrit ve Minha) sabah ve öğleden sonra yapılan Tamid-korbanı'na paraleldi [ancak onların yerini tutuyor değildi; nitekim Ezra II. Bet-Amikdaş döneminin başında yaşamıştı ve 420 yıllık bu dönem boyunca korbanlar halen yapılmaktaydı. Dolayısıyla korbanların duaların "yerine" olduğu doğru değildir. Eskiden hem dua hem korban vardı. Ama günümüzde korban olmadığı için, dualarımızın, korbanların eksiğini de kapatması için Tanrı'ya dilekte bulunuruz.].

Şabatlar'da, yeni aylarda (Roş Hodeş) ve bayramlarda yapılan ek korbanlara - yani Musaf-korbanlarına - paralel olarak Musaf duaları ve bazı oruç günlerinde tam güneş batmadan önce ek bir korbana paralel olarak ek bir dua yapılırdı. Ayrıca gece boyunca mizbeah üzerinde yakılan korbanlara paralel olarak akşam duası - yani Arvit - okumak da evrensel bir gelenek olmuş ve kanunlaşmıştır.

Şahrit duası güneşin doğuşu ile günün ilk üçte birinin sonu arasında (veya zoraki durumlarda gün doğuşu ile öğle vakti arasında) yapılmalıdır. Minha duası gündüz vaktinin 19/24'ü ile 43/48'i arasında (veya gerektiğinde 13/24'ü ile gün batımı arasında) yapılmalıdır. Musaf duası, sabah duası ile gündüz vaktinin 7/12'si arasında (veya gerekirse gün batımına kadar) okunmalıdır. Arvit duası ise havanın kararması ile gün doğuşu arasında (veya gerekirse gün batımından biraz önce) okunmalıdır. Eğer mümkünse, bu dualar ayakta ve Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'ın en kutsal bölümü olan Kodeş Akodaşim'e yönelerek okunmalıdır.

Bunun yanı sıra, Hahamlarımız her gün kalktıktan sonra ve yatmadan önce söylenecek berahalar kompoze etmişlerdir. Kişi aynı zamanda Tora öğrenimi için de berahalar okumalı ve sonra Tora'dan ve Mişna'dan (ve Midraş'tan) bölümler okumalıdır. Kişi aynı zamanda Teilim'den (145-150 bölümleri - yani Aleluya parçalarını - içerecek) bölümler okumalıdır. Ondan önce ve sonra da uygun berahalar [Baruh Şeamar ile Yiştabah] söylenmelidir. Bu okumalar sabah duasının başıdır; ardından Şema ve onun berahaları, Şemone Esre (yani Amida), özür ve itiraf duaları (tahanunim) ve 145.ci mezmur (Aşre) gelir. Minha duası Aşre parçasından, Şemone Esre'den ve Tahanunim'den oluşur. Arvit duası Şema ve onun berahalarıyla Şemone Esre'den oluşur. Kişi her gün 100 beraha söylemelidir. Normal günlerde sadece Amida'da söylenen berahalar bunların 57 tanesini oluşturduğu için bu kolaydır. Şabat'ta ve bayramlarda ise Amidasadece 7 beraha içerir. Dolayısıyla bu gündeki 100 beraha gerekliliğini tamamlamak için farklı yiyecekler aralıklarla yenip, öncesinde ve sonrasında beraha söylenir.

BİR KİŞİ / BİR ESER

[www.ou.org]

Rabi Yitshak Arama: 1420-1494. Tora üzerinde yazılmış en alışılmış dışı ve etkili açıklamalardan biri olan Akedat Yitshak adlı eserin yazarı. Arama'nın çalışması, İspanya'dan kovuluş öncesi İspanyol Yahudileri'nin durumunu, felsefi ve teolojik endişeleri kadar Yahudiler'in toplumsal yaşantısı ve üstlerindeki baskıyı da yansıtmaktadır. 1391 yılı ve sonrasındaki ayrımcı politikanın bağlamında, din dışı felsefe ile Hıristiyan teolojisi, o dönem Yahudileri'nin manevi dayanıklılığı için tehdit oluşturmaktaydı ve din değiştirmeler ciddi bir problem teşkil etmekteydi.

 

Giriş yazısında, Arama, kendisini, bir çömlekçinin elindeki kap misali, bu kitabı yazma yönünde Tanrı tarafından yönlendirilmiş hissettiğini belirtir. Gerçekten de, açıklamalarının ötesinde, okuyucu bu çalışmada güçlü bir manevi kuvvet ve bir Tanrısal misyon havasını algılar.

 

Yahudi ve Yahudilik dışı felsefe konularında uzman olan Arama, rasyonel düşüncenin gerekliliğini kabul etmekle birlikte, inancın kuvvetini ve insan mantığının sınırlılığının ve yanılabilirliğine karşılık Tora'nın gerçek için tek kaynak olduğunu vurgular. Bu anlamda Rambam'dan çok, Rabi Yeuda A-Levi ve Rabi Hasday Kreskas'ın ekolünü benimsemiştir. Arama ayrıca, felsefenin sınırlarını ele aldığı Hazut Kaşa adlı bir eser de yazmıştır.

 

Hok sınıfındaki, yani insan mantığının bir açıklama getiremediği türdeki mitsvalar için, Arama, bunların sebepleri açıklanmadan verilmesinin, mantıklı sebep bulabildiğimiz mitsvalar için bile aslında tam bir kavrayış elde edemeyeceğimizi vurguladığını belirtir. Üst düzeyde bir putperestlik olarak gördüğü para peşinde koşma konusunu sertçe eleştirir ve bunu "Kendinize altın ve gümüş tanrılar yapmayın" (Şemot 20:20) pasuğuyla destekler. Ünlü bir kısımda, bazı cemaatlerin, daha bir günahın önüne geçmek için daha düşük düzeyli bir günahı hoş görme eğiliminde olmasını da çok sert bir dille eleştirir. Bunu, zinayı önlemek için fuhuşa göz yummaya benzetir ve bu şekilde tavır alanların "Tora'yı hiçbir şekilde anlamadığını ve Tora'da hiçbir payı olmadığını" yazar.

 

Arama, Tanrısal Sureti tüm benliğini kontrol edebilen bir kişinin ne kadar muazzam bir güce sahip olduğunu tanımlar. İnsanın, kozmik uyum yaratma gücüne sahip olduğunu belirtir ve bu gücü kullananların, evrensel şarkı olarak tanımladığı bir armoniyi yaratabileceğini kaydeder. Tüm tarihleri bir mucizeden ibaret olan Yahudiler'in kaderinin doğa kanunlarına tabi olmadığını öne sürer. Kendisinden 250 yıl kadar sonra, Rabi Hayim Yosef David Azulay ("Hida"), "Tüm darşanların [deraşa yapanların] yazıları, [Arama'nın] inanç dolu sularından içer" diye yazmıştır.

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Şaul Rosenblatt - www.aish.com]

 

Bunu Yapmak Neden Gerekli?

 

Bu haftaki peraşa Şabat hakkında birkaç pasukla başlar, geriye kalan bölüm ise Mişkan'ın inşası ile ilgilidir. Bu birleşim, Şabat günü Mişkan'ın inşası için gerekli olan işlerin yapılamayacağı şeklindeki Sözlü bilgiye dayanak teşkil eder. Mişkan, kişinin Tanrı ile daha derin bir ilişkiye girmesi için bir yol olduğu için, onun inşasının Şabat'tan daha üstün olduğu düşünülebilirdi. Ama durum böyle değildir. Neden?

Belki de bunun nedeni, "inşa etmenin" dünyevi bir eylem olmasıdır. Bizler de dünyevi işlerle ilgilendiğimiz zaman, hangi anlamlı amaç için olursa olsun, onu neden yaptığımızı çok kolay ve çabuk unutabiliriz.

Bir hemşire bütün gün kan alabilir ve hayat kurtaran biri değil de, bir kan alma memuruna dönüşebilir. Üçüncü Dünya'da gönüllü bir kişi sulama için kuyular kazarak, bir ulusun gelişmesine yardım eden biri olabileceği gibi, öylesine bir kuyu kazıcı haline de gelebilir. Tanrı'nın Kutsal Mekânı'nı inşa eden biri de, benzer şekilde, kendini sadece bir inşaat işçisi olarak görebilir.

Şabat, yaptığımız dünyevi işleri bırakıp, kendimizi hatırlamaya verdiğimiz bir gündür. Yaptığımız şeylere ara verip, o şeyleri tam olarak neden yaptığımızı hatırlamanın günüdür. Eğer cevap olumlu ise, o zaman Şabat o haftaya anlam katmaya yardımcı olacaktır. Eğer cevap olumsuz ise, o zaman Şabat hayatımızı anlamlı eylemlere doğru yönlendirecektir.

Eğer Şabat'ta durup odaklanmazsak, o zaman Mişkan'ın inşası bile bizim için anlamını yitirebilir. Aynı şekilde, ilgilendiğimiz binlerce iş de anlamını yitirebilir. Bizler her hafta istisnasız olarak bu kavrayışa ihtiyaç duyarız. Şabat işte bu ihtiyacın giderilme günüdür.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Boyamak

1.             Zamanı geçirmek için olsa bile, çizmek karalamak ve boyamak yasaktır.

2.             Boyama yasağı yemekler için geçerli değildir. Bu yüzden siyah şaraba ekmek batırılabilir.

3.             Şabat günü ayakkabı boyanmaz ve fırçalanmaz. Elbiseler bile fırçayla temizlenmez.

4.             Şabat günü makyaj yapılmaz. Ruj veya far sürülmez. Fakat deri renginde doğal pudra sürülebilir.

Tohum Ekmek Ya da Fidan Dikmek

1.             Şabat günü toprağa herhangi bir şey ekmek yasaktır. Kuvvetlenmesi için ağaçtan bir dal veya yaprak koparılamaz.

2.             Bahçede yemek yiyen bir kişi ellerini toprağın üstünde yıkamamaya, toprağa su dökmemeye, evde olan biri de pencereden su dökmemeye dikkat etmelidir.

3.             Şabat günü çiçekler veya diğer bitkiler suya konmaz. Suya konan bitkiler açar ve Tora'nın kanunlarından biri ihlal edilmiş olur.

4 CEVAP

 

1.      Bene Yisrael'in gereken her şeyi getirmeyeceklerini düşünmüşler ve eksik kalanı kendileri tamamlamayı tasarlamışlardır. Bu nedenle herkesin bağış yapmayı bitirmesini beklediler. Ancak Bene-Yisrael gereğinden fazlasını verince, liderlerin bağış yapmasına gerek kalmadı. (Sonunda [Koen Gadol'un göğüslüğü olan] Hoşen'de kullanılan değerli taşları verdiler.)

2.      Sorumlu olan kişi Betsalel ve yardımcısı da Aoliav'dı.

3.      Onun, yapılan bağışların bir kısmını kendisine aldığından şüphelenmemeleri için.

4.      Kalasları dikebilen tek kişi Moşe idi.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Bir Yahudi sonsuzluğun simgesidir. Binlerce senelik katliamın ve işkencenin yıkamadığı o; ne ateşin, ne kılıcın, ne de engizisyonun yeryüzünden silemediği o; Tanrı'nın kehanetlerini ilk üreten o; o kadar uzun zaman kehanetin muhafızı olan o ve dünyanın geri kalanına bunu aktaran o - böyle bir ulus yıkılamaz. Yahudi, sonsuzluğun kendisi kadar ebedîdir.

-- Leo Nikolayeviç Tolstoy

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.