Yazdır

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

   1 Mart

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2008

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

5:01

6:13

-----

Yeruşalayim

5:06

6:18

Tel Aviv

5:16

6:15

24 Adar

Tel Aviv

5:21

6:20

İstanbul

5:41

6:21

5768

İstanbul

5:49

6:29

V A Y A K E L

 Hatırlatmalar:

 

ü 7-8 Mart Cuma-Şabat: Roş Hodeş Veadar (Adar II)

ü 8 Mart Şabat: Şabat Şekalim

ü 15 Mart Şabat: Şabat Zahor

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 35:1-38:20)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Yisrael halkını toplar ve Şabat'a uyma emrini onlara tekrarlar. Sonra Tanrı'nın, Mişkan'ın yapılması ile ilgili talimatlarını iletir.

 

Halk gerekli malzemeleri bol miktarda bağışlar ve altın, gümüş, bakır, mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, tiftik, bükülmüş keten, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharatlar ve değerli taşlar getirir. Halk o kadar cömertçe bağışta bulunur ki, sonunda Moşe artık getirmeyi bırakmalarını söylemek zorunda kalır.

 

Bilge kalpli bir zanaatçılar ekibi Mişkan'ı ve mefruşatını yapar. Bunların ayrıntıları, önceki Teruma, Tetsave ve Ki Tisa peraşalarında verilmiştir: Üç kat çatı örtüsü; 48 tane altın kaplama duvar kalası ve 100 tane gümüş temel yuvası; Mişkan'ın iki odasını ayıran Parohet (ayıraç) ve ön cephesindeki Masah (paravan); Aron Aberit ve üzerinde Keruvim figürlerinin bulunduğu kapağı (Kaporet); Masa ve özel ekmekler; yedi kollu Menora ve özel olarak hazırlanmış yağı; Altın Mizbeah ve üzerinde yakılan tütsü; Mesh Yağı; yakılan korbanlar için dışarıdaki bakır Mizbeah ve araçları; avlu için perdeler, direkler ve temel yuvaları; bakır aynalardan yapılmış su kazanı ve kaidesi.

DEVAR TORA

["Legacy" / Rabi Naftali Reich - www.torah.org]

 

Açığı Kapatmak

 

Şu sahneyi hayalinizde canlandırın. Önemli bir yardım kuruluşunun yönetim kurulu en önemli hayırseverlerinin toplanmasına karar verir. Başkanın bildirdiğine göre, acilen yeni bir binaya ihtiyaç duyulmaktadır ve tahmin edilen maliyet milyonları bulacaktır. "Bayanlar ve Baylar, yoğun desteğiniz geçmişte cemaatte çok yararlı bir şekilde hizmet etmemizi sağladı ve gelecek yıllarda cemaate hizmet etmemiz için gerekli olan bu binanın dikilmesini de ancak sizin sürekli desteğiniz, sağlayacaktır."

 

Başkan toplantıdaki bağış yapanları tek tek çağırmaya başlar. Bağışlar akmaya başlar. Yüz bin dolar. Elli bin dolar. Yüz seksen bin dolar. Ve bu böyle devam eder.

 

Sıra çok tanınmış bir yardımsevere gelir. Herkes onun neler söyleyeceğini duymak için çaba gösterirken, oda aniden sessizliğe bürünür.

 

Adam yavaşça ayağa kalkar ve boğazını temizler. "Sayın Başkan. Şimdilik beni pas geçin. Ama size şunu söyleyeceğim. Herkes yüreğinin istediği şeyi versin. Biriken parayı sayın ve eksik olanı hesaplayın. Ben şahsen, ne kadar büyük olursa olsun, açığı kapatmayı taahhüt ediyorum. Bugün buradan dışarı çıkmadan önce, bina elinizde olacaktır."

 

Sizce böyle yüce bir önerinin karşısındaki tepki nasıl olur? Muhtemelen ayakta bir alkış kopar. Ne de olsa, bir açığı kapatmanın garantisinden daha iyi ne olabilir ki? Bu her yönetim kurulu müdürünün hayalidir!

 

Buna rağmen, bu haftaki peraşada tamamen bunun aksine bir durumla karşı karşıyayız. Kabile başkanları, geri kalan açığı tamamlama niyetiyle bağış için acele etmemişlerdir. Ancak Tora'da onların Mişkan için yaptıkları bağışından söz edildiği zaman, "Başkanlar" için kullanılan İbranice kelime Nesiim, normalde içermesi gereken Yod harfi olmaksızın, kısaltılmış bir şekilde yazılmıştır. Hahamlarımız, Tora'nın kabile başkanları hakkındaki hoşnutsuzluğunu bu şekilde dile getirdiğini ifade ederler.

 

Ama yaptıkları yanlış neydi? Açığı kapatma önerileri muhakkak her şeyden daha yüce bir davranıştı. Toplanan parada hiçbir eksiklik olmamasını garanti etmişlerdir! Bundan daha iyi ne olabilirdi?

 

Otoritelere göre, başkanların hatası onların yanlış bakış açılarıydı. Eğer kişi parayı alacak olan kişi ya da kurum hakkında endişe duyuyorsa, açığı kapatmak mükemmel bir öneridir. Ama Mişkan söz konusu olduğunda, bu bağışların hepsi Evren'in Yaratıcısı Adına kullanılacaktır. Ve Tanrı'nın, başkanların veya başka herhangi birinin yardımına ihtiyacı yoktur! Mişkan'a bağış yapma emri Yahudiler'e "kendi yararları için" verilmiş özel bir ayrıcalıktı. Bağışları vermelerinin temel amacı, Tanrı'nın eksik (!) olan parasını tamamlamak değil, manevi bir amaçta pay sahibi olmalarıydı. Kabile başkanları bu amacın özünü gerçekten kavramış olsalardı, arkalarına yaslanıp eksiği kapatmayı önermekten ziyade, ellerinden geldiği kadar bağış yapmak için koşarlardı.

 

Bu nedenle, Tora, davranışlarındaki kusuru vurgulama amacıyla Nesiim (başkanlar) kelimesinden Yod harfini silmiştir. Mistik öğretilere göre Yod harfi, Tanrı'nın, bütün Yaratılış'ta mevcut oluşunu temsil eder. Başkanlar gerçekten de Tanrı'nın mutlak mevcudiyetine duyarlı olsalardı, O'nun insanların bağışlarına da ihtiyacı olmadığını kavrarlardı.

 

İki komşu aynı isteklerle kralın karşısında çıkar. Kral bir tanesinin ricasını yerine getirirken, diğerininkini reddeder. Hayal kırıklığına uğrayan kişi sorar: "Majesteleri, komşumun ricası kabul edilirken, benimkinin neden reddedildiğini sormaya cüret edebilir miyim? Sizin doğum gününüz için ben majestelerine güzel bir mücevher verirken, benim komşum size basit bir yorgan verdi."

 

"Size açıklayacağım," der kral. "Komşunuz bana yorganı getirdiği zaman, ona şunu sordum: ‘Sana bir yorgana ihtiyacım olduğunu düşündüren nedir?' Cevabı şöyle oldu: ‘Majestelerinin benim vereceğim hiçbir şeye ihtiyacı yok. Majestelerine bir hediye verme ihtiyacını duyan benim.' Dostum, siz ‘bana bağış yapan biri' olarak geldiniz. O ise bana benim kulum olarak geldi. Ve ben, kullarımın isteklerini yerine getirmekle yükümlüyüm."

 

Kendi yaşantımızda, bizler bazen dinî bağlılığımızın Tanrı'ya yönelik bir hediyemiz olduğunu düşünme tuzağına düşeriz. Belki bazen içimizden şöyle geçiririz: "Sinagogda o kadar çok zaman harcadık, dua ettik, çalıştık ve o kadar farklı emirler yerine getirdik ki! Eh, Tanrı için bayağı şey yaptık artık. Bizden daha ne isteyebilir? O'na yeteri kadar vermedik mi?" Ama gerçek şu ki, Tanrı, esasında bizden hiçbir şey istememektedir. Ne de olsa, yaptığımız bütün bu şeylerden kim kazançlı çıkar, biz mi, Tanrı mı? Tora'nın değerlerine ve ilkelerine bağlı kalarak yaşadığımız için zenginleşen bizleriz. Hediyelerin en büyüğünü alanlar bizleriz.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in gözüyle verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

Bir otobüste oturuyorum ve birisi yanıma oturuyor, cep telefonunu açarak, hattın diğer ucundaki birisi ile yüksek ve rahatsız edici bir konuşmaya dalıyor. Böyle bir durumda benim yapmam gereken en doğru şey nedir?

DEVAR TORA

[Rabi Eli Mansour - www.dailyhalacha.com]

 

Vayakel peraşası Şabat kanunu ile başlar. Bize altı gün çalışmamızı ve Şabat günü çalışmayı bırakıp, tatil yapmamızı, Melaha adı verilen işlerden kaçınmamızı talep eder. Bunun ardından, Tora Mişkan hakkındaki kısımlara geri döner. Toplanan fonlar ve bu fonlarla yapılanları okuruz. Doğal olarak tüm Hahamlar, Şabat ile Mişkan arasındaki ilişkinin ne olduğunu sorarlar. Neden Tora onları yan yana koymuştur?

 

Bu konuya değinen bir Midraş vardır. Midraş, Tora'nın Tanrı'nın karşısına çıkıp bir soru sorduğunu söyler. Tora şunu sorar: Yahudiler Erets-Yisrael'e girdikleri zaman ben ne olacağım? Bazı Yahudiler kendi bağları ile, diğerleri de tarlaları ile ilgilenip toprak sahibi olacaklar. O zaman Yahudiler Tora çalışmak için nasıl zaman bulacaklar? ‘Bana ne olacak?'

 

Çölde insanların bol vakti vardı. Hiç kimse bir araziye sahip değildi. Tora'yı öğrenmekten başka yapacak hiçbir şeyleri yoktu. Yahudiler Erets-Yisrael'e girdikleri zaman, kendi topraklarına dağılacakları için ve Tora'yı öğrenmeye zamanları olmayabilecektir. Dolayısıyla bu sembolik diyalogda Tora, Tanrı'ya sormaktadır: "Ben ne olacağım?" O zaman Tanrı cevap olarak, Tora'ya bir eş vereceğini söyler. Bu eşin adı Şabat'tır. O gün Yahudiler'in belli işleri yapmasına izin verilmeyecek, bu nedenle de, oturup Tora çalışmaktan başka seçenekleri olmayacaktı.

 

Talmud Yeruşalmi bu konuda şöyle yazar: Rabi Hagay şöyle dedi: Şabat ve Yom Tov'un amacı insanların rahatça oturup yiyecek ve içeceklerle dinlenmesidir. Ancak Rabi Ben Ahaya farklı görüştedir. Ona göre Şabat, kişinin kendini Tora öğrenimine verebilmesi için verilmiştir. Sonraki dönem Hahamları, aslında ikisi arasında bir görüş ayrılığı olmadığını belirtirler: Şabat'ın yemek ve içmek için verildiğini belirten görüş, bütün hafta boyunca oturup Tora öğrenen Tora öğrencilerini kastetmektedir. Onlar Şabat günü biraz ara verip, yemek ve içmeye diğer zamanlardan biraz daha fazla zaman ayırabilirler. Ama bütün hafta boyunca fiziksel işler yapan iş adamları için Şabat, kendilerini Tora çalışmalarına adamaları gereken manevi bir vahadır.

 

Belki de Şabat ile Mişkan arasındaki ilişki de budur. Mişkan, insanların Şehina varlığını hissedip, manevi pillerini tekrar doldurabildikleri bir yerdi. Mişkan insanların gidip kendilerini Tanrı'ya yakın hissedebildikleri yerdi. Ve Tora, iki konuyu yan yana vererek, bizim manevi pillerimizi doldurabildiğimiz bir gün olması açısından, Şabat'ın da Mişkan gibi olduğunu belirtmektedir. Tora öğrenimi sayesinde Evrenin Yaratıcısı'na daha çok yaklaşırız ve Mişkan'ın Kutsiyeti gibi olan Şabat'ın Kutsiyeti, bize bir sonraki Şabat'a kadar bütün hafta boyunca manevi boyut sağlar.

 

Burada, Şabat'ın, bütün hafta kaybettikleri uykularına kavuşma fırsatı olduğunu düşünen iş adamları için büyük bir ders vardır. Elbette Şabat'ta uyumak hakkında söylenecek bazı şeyler vardır, ama Şabat'ın temsil ettiği çok daha yüce fikirler ve ilkeler de vardır. Şabat Tora öğrenimi ve manevi gelişim günüdür.

 

Şabat olarak adlandırılan, günümüzün Mişkanı'ndan gereken şekilde yararlanalım ve onu Tora öğrenimi için kullanalım.

 

MİTSVA / UYGULAMA / MAase

[Rabi Şemuel Holstein - www.komemiut.org]

 

Mitsva: Şabat günü Melaha adı verilen kategorilere dâhil olan işleri yapmak yasaktır. Pasukta söylendiği gibi, "... hiçbir melaha yapmamalısın..." (Şemot 20:10)

 

Uygulama: Bu yasak, Hahamlarımız 39 ana kategoride topladıkları her türlü işin Şabat günü yapılmasını içerir. Bu ana kategoriler Avot Melahot olarak adlandırılır; alt kategorilere ise Toladot adı verilir. Bu alt kategorilerdeki işler de, ana kategoridekilerle eşit düzeyde yasaktır. Melaha konusu oldukça geniştir. Buna rağmen Şabat, Yahudilik'in tanımlayıcı en temel özelliklerinden biri olduğu için, her Yahudi bu kanunu derinlemesine öğrenmek ve bu yasaklara titizlikle uymakla yükümlüdür. Böylece herkes, Şabat kanunlarını öğrenmeye adayacağı sabit öğrenim vakitleri ayırmalıdır.

 

Yakın dönem otoriteleri, bir kişinin, Şabat günü yapmaya alışık olduğu her şeyin "yapılabilir" olduğu düşüncesine kapılmaması gerektiğinin altını çizerler. Bir kişi, her şeyden önce Şabat günü nelerin yasak olduğunu temel anlamda öğrenmelidir. Bunun ardından diğer ayrıntıları öğrenene kadar da, yasak olup olmadığını bilmediği bir davranıştan, yasak olmadığını kesin olarak öğrenene kadar kaçınmalıdır.

 

Şabat'ın getirdiği liyakat büyüktür. O kadar ki, Hahamlarımız, Şabat kurallarına riayet eden bir kişinin tüm günahlarının affedilebileceğini belirtirler: "Şabat'ı kuralına göre muhafaza eden her kişi, insanların en düşkün durumda oldukları dönemdeki gibi putperestlik yapmışsa bile, günahları affedilir."

 

Maase: Sonraları Steipler Ravı olarak ün kazanacak olan genç Yaakov Kanyevski, askerlik çağına gelip Rus ordusuna katıldığında son derece endişeliydi. Yol boyunca mitsvalardan feragat etmek zorunda olmamak, özellikle de Şabat'ın kutsiyetini bozmak zorunda kalmamak için dua etmişti. Ve işte ilk Cuma günü geldi çattı. Sabah içtimasında çavuşa yaklaşıp ona Şabat günü kendisine hiçbir iş verilmemesi yönünde ricada bulundu. Onun bu cüreti karşısında şaşıran çavuş onu bir kenara çekip elini esirgemeksizin darbeler indirmeye başladı. Bir yandan da "Sen kendini evde ya da çocuk yuvasında mı sanıyorsun? Burada senden isteneni yapmak zorundasın, o kadar!" diyordu. Birden, çavuşun yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi. "Şabat günü işten muaf olmanı bir şartla ayarlayabilirim" dedi. Rabi Yaakov hemen "Ne olursa kabul edeceğim" dedi. Çavuş böylece sadist bir zevkle planını açıkladı: "Seni iki sıra askerin arasından geçireceğim. Her asker sana istediği şiddette bir darbe indirecek. Bu koridordan çıktıktan sonra Şabat günü seni çalıştırmayacağım." Rabi Yaakov bu şartı kabul etti. Çavuş, hemen koşup, birkaç deste Kozak askeri toparladı.

 

Rabi Yaakov, ileri bir tarihte, daha sonra müstakbel eşine bu olayı şöyle anlatmıştır: "Lütfen o anlarda başıma gelenleri iyice bir özümseyin. Askerlerin arasından geçtiğim anlar boyunca, dehşet verici darbeler aldım. Ama o dayanılmaz acıya rağmen, içimde bir manevi yükseliş hissinin kabardığını duydym. Kutsal Şabat'ı koruma uğruna fedakârlıkta bulunmak, ondan sonra bir daha hissetmediğim düzeyde bir manevi yücelme duygusu vermişti bana. Sizinle evlenebilmem için, o sırada hissettiğim duyguları anlamanızın, bu duygularla özdeşleşmenizin benim için çok önemli olduğunu söylemem gerek." Rabi Yaakov, Şabat'ın korunması konusundaki fedakârlığı, evliliğini inşa etmek için en önemli temellerden biri olarak görmüştür.

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Ulaştırma yetkilileri uzun ve yüksek sesle yapılan cep telefonu görüşmelerini de sigara içmeyi yasakladıkları gibi yasaklayana kadar birçok yolcu ile paylaştığınız bir sorunla karşı karşıyasınız. Her durumda, sizi rahatsız eden konuşmanın acil bir konuşma olup olmadığından hiçbir zaman tam olarak emin olamayacağınız için, bu sorunu ele alırken çok nazik olmalısınız.

                                      

O halde cep telefonu ile konuşan komşunuza dönüp tatlı bir şekilde şunu söylemeye ne dersiniz? "Özür dilerim, ama konuşmanız beni rahatsız ediyor. Eğer devam etmeniz çok gerekliyse, yerimi değiştireceğim."

 

Çoğu insan ya konuşmasını kısa keserek, ya da otobüste hiç kimsenin rahatsız olmayacağı bir yer bularak, olumlu bir şekilde tepki verecektir. (Tercihen, diğer cep telefonu konuşmacılarının sesleri eşliğinde konuşabilecekleri bir yer!)

 

Eğer daha da üstü kapalı bir imada bulunmak istiyorsanız, konuşmacının, kendisinden ödünç alabileceğiniz bir kulak tıkacı olup olmadığını sormayı deneyebilirsiniz. Esas konu, herkesin konuşmadan rahatsız olduğunuzu fark edememiş olabileceğini anımsamaktır; bu nedenle kızmayın. Mesajınızı karşı tarafa en iyi şekilde iletmek için hayal gücünüzü kullanın.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

                                                                                        

Şabat'ın Karşılanması

1.             Şabat kandillerini yakmadan önce bir ateş; bir gaz veya gazocağı yakılır, alevin yüksek olmamasına dikkat edilir ve üzerine delikli bir teneke konduktan sonra onun üstüne Şabat için gerekli olan tencere veya çaydanlık yerleştirilebilir.

2.             Şabat masası gündüzden hazırlanmalı ve bir bayram görüntüsünde olmasına özen gösterilmelidir.

3.             Cuma öğleden sonra masa donatılıp yemek yenmez, fakat hafif şeyler yenebilir; bu da Şabat'a iştahla girmek içindir.

4.             Berit Mila, Pidyon Aben veya Purim için Cuma günü hazırlanan sofraya, öğleden önce başlamak kaydıyla oturulabilir.

5.             Cuma öğleden sonra sinagoga Minha ve Arvit söylemeye giderken, ev halkına "Şabat  kandillerini yakın" denmelidir.

Haftanın Sözü

[Talmud - Pesahim 113b]

 

Tanrı ağzındakiyle kalbindeki farklı olan kişilerden nefret eder.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 538 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.