Bu Hafta İçin Saatler 

21 SİVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5780

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:10

20:27

-----

Yeruşalayim

19:12

20:29

Tel Aviv

19:27

20:30

13HAZİRAN

Tel Aviv

19:29

20:32

İstanbul

20:21

21:04

2020

İstanbul

20:24

21:07

İzmir

20:15

21:05

 

İzmir

20:17

21:07

BEAALOTEHA- בהעלותך



 

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Bamidbar 8:1-12:16)

 

Aaron'a, Menora'nın kandillerini yakması emredilir ve Levi kabilesi, Mişkan'da hizmet etmek üzere göreve atanır. Manevi açıdan saf olmadıkları için Pesah korbanını zamanında getiremeyen bir grup Yahudi'nin "Bu mitsvadan neden mahrum kalalım?" ricasına cevaben ikinci bir Pesah korbanı (Pesah Şeni) tesis edilir.

Tanrı, Bene-Yisrael'in çölde yolculuk ederken ve kamp kurarken uyacakları düzen hakkında Moşe'ye talimat verir. Halk yaklaşık bir yıl boyunca kamp kurduğu Sinay Dağı'ndan bu düzenle ayrılır.

Halk "gökten yağan ekmek" (Man) konusunda memnuniyetsizdir ve Moşe'den kendilerine et temin etmesini ister. Moşe, halkı yönetme yükünü kendisiyle paylaşmaları için, ruhu ile aydınlattığı yetmiş yaşlı kişi seçer. Miryam, Moşe hakkında olumsuz konuşur ve cüzamla cezalandırılır; Moşe onun iyileşmesi için dua eder ve bütün halk yedi gün boyunca Miryam'ın iyileşmesini bekler.

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ

Berit Mila ברית מילה 

Tanrı emri ile her sağlıklı erkek çocuk sekizinci günde Berit Mila görevini yerine getirir. Berit Mila Tanrı ile Avraam arasındaki anlaşmaya dahil olmaktır. Şulhan Aruh bu mitsvanın çok önemli olduğunu ve Tora’da on üç kez zikredildiğini öğretir. Anne ve babası erkek çocuğunu Berit Mila yaptırmak zorundadır. Toplumda en fazla gözetilen mitsvalardan birisidir.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
BERİT MİLA VE MENORA

 

Berit Mila törenlerinde söylenen bir cümlede o bebek için iyi dileklerde bulunulur. Cümle şöyle ifade edilir: “Keşem şenihnas livrit kah tizke leahniso latora lahupa lamitsvot ulmaasim tovim – Berit mitsvasını nasıl yerine getirdiyse aynı şekilde Tora öğrenme, mitsva yerine getirme evlilik ve iyi edimleri gerçekleştirme fırsatlarına sahip olsun.”

Buradan anlaşıldığı kadarıyla Berit mitsvasını yerine getiren kişi Tora, mitsvot, evlilik ve iyi edimleri gerçekleştirme ile kendisi arasında bir bağ oluşturmaktadır. Berit töreninde söylenen “keşem – kah – nasıl yaptıysa o şekilde sürdürsün” ifadesi Berit ile yukarıda adı geçen mitsvalar arasında nasıl bir alaka kurmak mümkün olacaktır?

Öncelikle doğumu takip eden ilk otuz gün bebek için tehlike arz eder. Çocuğun sağlıklı olup olmayacağı konusunda şüpheler vardır. O yüzden de “Pidyon” dediğimiz tören otuzuncu günün bitiminde gerçekleştirilir. Çünkü birçok zarar verici manevi güç bebeği olumsuz etkilemek için ilk otuz gün boyunca hazır beklemektedir. Berit mila töreninde gerçekleştirilen kutsamalar ve iyi dilekler bu atakları bertaraf etme gücüne sahiptir. Bu güne erişen bebeğin yaşamı boyunca mitsva yapması ve koruma kalkanına sahip olması istenmesinin nedenlerinden biri böyle izah edilir.

Zohar tarafından verilen bilgiye göre Berit töreninden bir gece önce bebeğin sağlığı için devamlı Tora öğrenmek çok iyidir. Bir zamanlar İzmir’de bu geleneğin var olduğunu söyleyebilmem mümkündür. Zira hatırlamam mümkün olmasa bile kendi Berit günümün bir gece öncesinde İzmir’de benim için bu öğrenimin gerçekleştirildiği büyüklerim tarafından bana aktarılmıştır. Ertesi gün de Berit sırasında “mila” mitsvasının yapıldığı gibi diğer mitsvalar için de fırsat çıkması dilenir.

Leşem Şamayim: Hepimiz hayatımız boyunca mitsvalar yaparız ancak bunların birçoğu “leşem şamayim – Tanrı adına” değildir. Bazen zorunlu olduğumuz için bazen de etrafa uymak için mitsvalar gerçekleştirilir. Ancak sekiz günlük iken yapılan Berit mila mitsvası tamamen leşem şamayim’dir. Bu mitsva sadece Tanrı emrettiği için yapılır ve en saf şekliyle yerine getirilen bir mitsvadır. Burada dileklerimizi sunarken öğreneceği Tora’nın leşem şamayim olmasını onur ve kazanç için olmamasını, evliliğin yerine getirilmesi gereken mitsvalar için yapılmasını da dilemiş oluruz. Berit mila bunlar için bir referans niteliğindedir.

Yahudilikte “amathil bemitsva omrim lo gmor – mitsvaya başlayana tamamla denir” ifadesi yer alır. Bir mitsva yapmaya başladığımız zaman onu tamamlamak gerekir. Berit mila sırasında ailenin bebek ile ilgili maddi ama özellikle manevi duyguları zirvededir. Bu zirveden yararlanarak bebeğin hayatı boyunca başladığı mitsvaları tamamlaması çağrısı yapılır. Çünkü aile elbette bebeğin iyi bir insan, başarılı, eğitimli olması için gerekli çabayı sarf edecektir. Manevi değerlerin genellikle göz ardı edildiği günümüzde maddi konularda gösterilen çabanın küçük bir kısmı bile maneviyatta gösterilmemektedir. Ancak Berit mila daha farklı bir gündür. Bu günde söylenen iyi dileklerle ailenin manevi değerlere de gerekli önemi vermesi çağrısı yapılmaktadır.

Menora: Bu hafta okuduğumuz Beaaloteha peraşasındaki ilk konu Aaron ve oğulları tarafından Menora’nın yakılması mitsvasıdır. Menora’ya erişmek için üç basamak vardır. Rabiler bu üç basamağın dünyayı ayakta tutan üç sütunu hatırlattığını öğretir. Bunlar Tora öğrenimi, ibadet ve iyi edimlerdir. Bir Kohen Bet Amikdaş’ta görev almaya başladığında kulağına, parmağına ve ayağına bir damla korban kanı konurdu. Kulağına konmasının amacı Tora öğrenimine ve sözlerine her zaman açık olmasını işaret ederdi. Parmağında olmasının sebebi ibadet ederken ellerini doğru kullanması ve gerektiği gibi ibadetini yani korbanları gerçekleştirmesiydi. Ayağında olmasının sebebi ise iyi edimler için sürekli koşacak gücünü bulmasıydı.

Benzer şekilde günlük yaşamında insan bu üç sütuna ihtiyaç duyar. Çünkü Tora bizlerden “mamlehet Kohanim” olmamızı istemektedir. Berit mila töreninde bebeğin kanı doğal olarak akmaktadır. Moel orada görevini yapan Kohen gibidir. Sandak da mizbeah yani sunağı temsil etmektedir. İbadet dediğimiz “avoda” olayı Berit mila töreninde sembolik olarak gerçekleşmektedir. Buradaki dileklerimizde “avoda” sütununu gerçekleştiren bebeğin kalan iki sütunu da gerçekleştirmesi için dua edilmektedir.

Günümüzde çocuklar bizden daha iyi bildiklerini düşünmektedirler. Onlara göre anne babalar eskide kalmış veya modası geçmiş görüşlere sahiptir ve günümüzün düşünce tarzına uymamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe anne babalarının ne kadar ileri görüşlü, akıllı ve tecrübeli olduklarını anlamaktadırlar. Yılların getirdiği tecrübe ve bilgi birikimi ancak zamanla gençler tarafından anlaşılabilmektedir.

Bu yüzden anne babalar çocuğun hayati seçimlerinde rol oynamak zorundadır. Hangi okula devam edileceği, arkadaş seçimi ve eğitim gibi. Çocuğun istem dışı olsa bile anne babasına güvendiği ilk önemli tecrübe Berit mila’dir. Burada edilen dualar ve dilenen iyi dilekler arasında çocuğun ileride anne babasının rehberliğini kabul etmesi ile ilgilidir. Nasıl ki Berit konusunda anne babasına güvendiyse önemli konularda anne babasının rehberliğini kabul etmesi için dua edilir.

Bizler çocuklarımıza öğrettiklerimizin hep onlarla olmasını asla onlardan ayrılmamasını isteriz. Özellikle öğrettiğimiz mitsva ve iyi edimlerin onlarda devamlı olması dileğimizdir. İşte Berit mila da tam olarak bunu simgelemektedir. Berit mila asla insanı terk etmez her zaman üzerindedir. Berit mila devamlılığın simgesidir. Bu günde nasıl ki Berit mila onunla birlikte olacaksa öğrettiklerimizin de onunla beraber olması dileği dualarımızda yer alır.

Yahudi ismi önemlidir. Babanın oğluna isim verdiği an bir nev’i peygamberlik anıdır. Tanrı babanın kalbine çocuğa en uygun ismin ne olduğunu yerleştirir. Yahudi ismi söylendiğinde kişinin ruhuna hitap edilmiş olur. Bundan dolayı Yahudi ismi büyük önem taşır. İşte Berit mila gününde söylenen isim, “ke şem – ismi gibi” ifadesiyle dualarımızda yer alır.

 

GÜNLÜK YAŞAMDAN
Kaynak: www.hidabroot.org
Rav İzak Peres

Neden aile büyüklerinin arkasından 12 ay boyunca kadiş söylemek önemlidir?

12 ay boyunca Kadiş söylemekten kaçınan ya da bunu önemsemeyen, aslında aile büyüklerine vermesi gereken değeri vermediğini gösterir. Hatta o aile büyükleri kişinin eğitiminde hiç emek harcamadılarsa dahi onu dünyaya getirmiş olmaları yeterli bir sebeptir. Ayrıca o kişinin dinle çok alakası yoksa bile, merhuma çok büyük bir faydası vardır.
Saygı çerçevesinde onların adına tsedaka vermek, tora öğrenmek, yıllık anma limud zamanlarında Sefer Tora’ya kalmak ve onlardan övgüyle bahsetmek önemlidir.

 

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

 

Çölde iken Tanrı Yahudileri “gökyüzünden Man ile” beslemiştir. Bu yiyecek sadece zahmetsiz ve bol olmakla kalmıyordu. Hahamlarımız Manın tadının, yiyen kişi hangi tadı isterse o tadı aldığını söylerler.

Tüm bunlara dayanamayan halk şikâyet etmiş ve şöyle demiştir: “Bize kim et yedirecek?! ... Mısır’da bedava yediğimiz balıkları hatırlıyoruz; salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları ve sarımsakları! Oysa şimdi canımız kurudu! Hiçbir şey yok! Gözümüz sadece Man’a [yönelik beklenti içinde]!... Tanrı’nın öfkesi fazlasıyla alevlenmişti” (Bamidbar 11:4-10). 

Yıllar boyu süren kölelikten kurtulduktan sonra mucize üstüne mucize yaşayan ve her ihtiyacı karşılanan bir millet nasıl oluyor da hâlâ bir hiç için şikâyet edebiliyordu? Bunun cevabı Tanrı’nın bizi olağanüstü “tasarlama” şeklinde yatar.

Gündelik düşüncelerimizde – ki bunlar bizim tüm hareketlerimizin başlatıcılarıdır – Tanrı bizi büyüleyici bir şekilde programlamıştır. Zihnimiz kolayca ve doğal olarak elimizde olmayan şeylere odaklanır. Bunu tekrarlamakta fayda var: Zihnimiz kolayca ve doğal olarak elimizde olmayan şeylere odaklanacaktır. Sahip olduğumuz şeylerdeki bereketi düşünmek gerçekten çaba gerektirir.

Zihnimiz bir bahçeye benzetilebilir. Toprak ekmek istediğimiz her şeyi üretecektir. Eğer hiçbir şey ekmezseniz, hiçbir ürününüz olmayacak ve onun yerine yabani otlar yetişecektir. Tohumsuz bir toprak çorak kalacaktır ve bolca yabani ot yetişecektir.

Bu benzetme çoğu insanın neden mutsuz bir şekilde hiçbir yaşam zevki olmadan etrafta dolandığını anlamanın gerçek kapısıdır. Olumlu bir şeye odaklanmaya şuurlu bir şekilde karar vermedikçe, zihnimiz otomatikman olumsuz ve verimsiz düşüncelere kayacaktır.

Bene-Yisrael’e hayatları, özgürlükleri, her şeyleri Tanrı tarafından verilmiş ve bütün fiziksel ihtiyaçları çok az veya sıfır çaba ile sağlanmıştı. Ama Bene-Yisrael, (şimdi ellerinde mevcut olanlara odaklanma suretiyle) inanılmaz düzeyde sevineceklerine, zihinlerinin çorak kalmasına ve “doğal” olarak, sahip olmadıkları şeyler hakkında şikâyet etmesine izin verdiler.

Sahip “oldukları” şeylere odaklanmadıkları için, Tanrı hiçbir çözüm olmadığını biliyordu. Onları mutlu edebilmesinin hiçbir yolu yoktu. Ve Tanrı’nın öfkesi fazlasıyla alevlenmişti. Eğer bir insan sahip olduğu bereketi düşünmemeyi tercih ederse, onu mutlu edecek hiçbir bereket yoktur. Tanrı’nın Bene-Yisrael’e verdiği her şey onları sadece bir gün mutlu ediyor, ondan sonraki gün ise odak noktaları sevinçten, ellerinde olmayan şeylere kayıyordu. Bütün refahları ve tavırları, odak noktaları farklı yöne kayar kaymaz tamamen değişiyordu.

Sevdiğiniz biri için tüm sevdiği yiyeceklerle dolu on tabaktan oluşan bir öğün hazırlamakla geçirdiğinizi düşünün. Bu kişi yemek yerken mutlaka sizi ne kadar takdir ettiğini gösterecektir. Ama ertesi gün tatlı olarak yediği pastanın tepesinde hiç çilek olmadığını söyleyerek sizi arasa ve şikâyet etse nasıl hissederdiniz? Bu insanı mutlu etmenin bir yolu yok mudur? Bu insan için tekrar mükellef bir yemek hazırlamaya ne kadar hevesli olurdunuz? Ama eğer o kişi gerçekten sizi takdir etseydi ve bütün yaptıklarınız için size teşekkür etseydi, bunu tekrarlamak için çok hevesli olurdunuz.

Ve bu hepimiz için hayatı değiştirebilecek kadar güçlü bir derstir. Huzur ve mutluluk dolu bir hayat için her gün Tanrı’nın size bağışladığı bereketi düşünmeye zaman ayırın. Şunu aklınızdan çıkarmayın: takdir ve bilinç eksikliği mutsuzluğa giden ilk adımdır.

Size sürekli veren O’na teşekkür etmeye zaman ayırın ve o anda sahip olmadığınız şeylere odaklanmayı bırakın. Zihinsel bahçenizi sadece doğru düşüncelerle doldurun ve müteşekkir olmak için giderek ne kadar çok şeye sahip olacağınızı hayretler içinde seyredin.

 

HAFTANIN SÖZÜ

 

“Bilge olan dinler ve bilgisini arttırır.” (Mişle 1/5)