Bu Hafta İçin Saatler 

21TEVET

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:08

17:23

-----

Yeruşalayim

16:08

17:23

Tel Aviv

16:23

17:24

29ARALIK

Tel Aviv

16:23

17:24

İstanbul

17:28

18:09

2018

İstanbul

17:28

18:09

İzmir

17:37

18:28

 

İzmir

17:37

18:28

ŞEMOT- שמות



 

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Şemot 1:1-6:1)

 
Yosef'in ölümüyle Bereşit kitabı bitmiştir. Tora'nın ikinci kitabı Şemot, Yaakov'un oğullarından oluşan ve "Bene-Yisrael" adını alan milletin bağımsızlığa kavuşmasını konu eder. Bu haftaki peraşamızın başında, Mısır hakimi Paro'nun, Bene-Yisrael'in gösterdiği nüfus patlamasından korkarak onları köleliğe zorlamasını okuruz. Ancak doğum oranı buna rağmen artınca, Paro Yahudi ebeleri çağırır ve doğan tüm erkekleri öldürmelerini emreder. Ebelerden biri olan ve bu emri uygulamayı reddeden Yoheved, bir süre sonra Moşe'yi doğurur ve gizli verdiği ilk emrin işe yaramadığını gören Paro'nun, doğan tüm erkek çocukların Nil Nehri'ne atılmasını gerektiren ikinci ve bu kez açık emrinden korumak için, Moşe'yi bir sepet içinde Nil sazlıkları arasına bırakır. Paro'nun kızı Moşe'yi bularak, onun büyük olasılıkla İbrani olduğunu anlamasına rağmen onu evlat edinir. Moşe'nin olayı başından itibaren seyretmekte olan ablası Miryam, kimsenin sütünü kabul etmeyen Moşe için, Paro'nun kızına bir sütanne teklif eder. Bu sütanne, Yoheved'den başkası değildir. Moşe böylece sarayda, kendi annesinin denetiminde büyür.

Yıllar sonra Moşe bir İbrani'yi dövmekte olan bir Mısırlı'yı öldürür. Bu olay sonucunda hayatı tehlikeye giren Moşe Midyan'a gider; burada, çobanlarla başı derde giren Tsipora'yı kurtarır ve onunla evlenerek Yitro'nun damadı olur. Yitro'nun çobanlığını yapan Moşe, sürüsüyle birlikte Horev (Sinay) Dağı'nın yanından geçerken, ateş içinde olmasına rağmen yanmayan bir çalılık fark eder. İlgisi uyanan Moşe yaklaşınca Tanrı kendisiyle iletişim kurarak, kendisine, kölelikten çıkaracağı Bene-Yisrael'i, atalarına vaat etmiş olduğu topraklara götürmesini emreder. Halkın kendisine inanmayacağından endişelenen Moşe kabul etmeyince Tanrı, inanırlığını sağlaması için ona üç tane mucize yapmasını söyler: Asası yılana dönüşecek, sağlıklı eli bir anda cüzamı andıran yaralarla dolacak, su kana çevrilecektir.

Moşe iyi bir konuşmacı olmadığını öne sürünce Tanrı, Aaron'un onun sözcülüğünü yapacağını söyler. Mısır'a dönen Moşe'yi Aaron karşılar; ikisi Paro'nun karşısına çıkarak Bene-Yisrael'i serbest bırakmasını talep ederler. Paro'nun buna cevabı, Bene-Yisrael üzerindeki baskıyı artırma şeklinde olur. Buna göre Bene-Yisrael'e artık hammadde verilmeyecek, ama üretimde günlük tuğla kotasına ulaşmaları yine de beklenecektir. Halk tüm ruhunu kaybetmiştir. Tanrı, duruma içerleyen Moşe'yi, Paro'nun sonunda Bene-Yisrael'i serbest bırakmak zorunda kalacağına ikna eder.

 


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA

 

Cuma akşamı kıyafetlerini giymeden önce ceplerin kontrol edilmesi ve “taşıma” yasağını ihlal etmemek için boşaltılması gerekir. Şabat günü dokunulması yasak olay şeylerin (muktse) ceplerden çıkarılması gerekir. Şabat masasını gündüzden hazırlamak ve bayram görüntüsü kazandırmak güzel bir gelenektir. Cuma öğle daha hafif yemek yeme adeti vardır. Şabat gününde keyifle yemek yemek için bu gereklidir. Evin erkeği Şabat akşamı sinagoga giderken “Şabat kandillerini yakınız” sözünü söylemelidir.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Kişi her zaman Minha duasını söylemek  konusunda dikkatli olmalıdır.
Eliyau Anavi Minha zamanında Tanrı’dan yanıt almıştır. (Gemara Masehet Berahot 6)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
NOAH VE MOŞE

 


Geçtiğimiz hafta Bereşit kitabının son peraşası olan Vayhi’de Noah ve Yosef arasındaki alakayı görmeye çalışmıştık. Bu hafta ise Noah ve Moşe arasındaki ilgiyi aynı bakış açısıyla analiz edeceğiz.

Noah’ın günahı nedir? Hatam Sofer Noah’ın iki önemli günahını belirtir. Bunlardan birincisi Noah halkı uyarmamıştır. Noah o çağda yaşayan bir Rabi gibidir. Rabi’nin görevi iyi gitmeyen durumları gözlemlemek, halkı uyarmak, halka etik bilgiler vermek sureti ile onları iyiye yönlendirmektir.  İkinci önemli günahı ise o nesil için dua etmemiştir. Rabi Hayim Palaçi Noah’ın daha sonra yaptığı korbanların aslında çok da anlamlı olmadığına dikkat çeker. Tanrı bu korbanların neden tufandan önce neslin iyiliği için yapılmadığını sorgular.  Yeşayau peygamber Noah peraşasının Aftara’sında “me Noah – Noah suları” ifadesini kullanır. Zohar Akadoş’a göre bu bir kompliman değildir. Zohar, peygamberin bu tufanı adeta “Noah kasırgası” olarak adlandırdığını ifade eder ve bir anlamda tufana Noah’ın yaptıklarını daha doğrusu yapmadıklarını gerekçe gösterir. Zohar Noah’ın kurtulma sebebinin reenkarne olarak dünyaya gelecek neşamaların olumlu duruşuna bağlar.

Çağlar sonra Bene Yisrael çölde iken altın buzağı’ya taparlar. Henüz Sinay dağında tabletleri almış olan Moşe’ye Tanrı bu halkı yok etmek istediğini ve yeni bir toplumun Moşe ile başlayacağını ifade eder. İşte Moşe ile Noah’ın yaşamları arasındaki ilişkinin bulunduğu yer. Beşer Noah zamanında yok edilmek istenmiştir. Adam Arişon’un dünyası yok olmuş ve Noah’ın dünyası ile yeni bir başlangıç yapılmıştır. İşte yeni bir başlangıç daha yapılmak üzeredir. Sinay dağında Tora’yı kabul eden toplum sadece kırk gün sonra yok olmanın eşiğindedir ve Tanrı Moşe ile yeni bir toplum yaratma amacındadır. Moşe bu noktada Noah’ın yaptığı yanlışı yapmaz. Tanrı’ya “meheni na misifreha aşer katavta – beni yazdığın kitabından sil” diyecek cesareti gösterir. Çünkü Moşe Noah’ın bir tikunudur.      İşte Tanrı’nın duymak istediği budur. Hida burada bizlere bir de “remez” öğretir. Moşe Tanrı’ya “ meheni – beni sil” demiştir. Bu sözcük Noah’ın suları veya Zohar’a göre kasırgası olarak belirtiğimiz “me Noah” sözcüklerinin harfleriyle aynıdır. Moşe burada Noah’ın yanlışını tikun yapmıştır.

Herkes Noah’ın gemisini bilir ama Moşe’nin gemisine fazla dikkat etmez. Moşe’nin de bir tevası vardır. Bu teva annesinin onu Nil nehrine salıvermeden önce koyduğu sepetten başkası değildir.  Raşi burada şöyle öğretmektedir. Noah’ın teva’sı içten ve dıştan zift ile kaplıdır. Moşe’nin teva’sı ise sadece dıştan zift ile kaplıdır. “Kede şelo yariah oto tsadik reah ra şel zefet – o tsadik ziftin kötü kokusunu koklamasın diye.” Burada bebek Moşe bir tsadik olarak belirtilmektedir. Ancak bir merhamet de söz konusudur. Bir bebek zift kokusundan rahatsız edilmemek istenmektedir. Fakat burada bir noktaya daha yakından bakmak gerekir. “vehafarta – kaplayacaksın” sözcüğü “kapara” sözcüğü ile aynı harflerden müteşekkildir. Tanrı Noah’a “vehafarta oto – onu kaplayacaksın” derken aslında kendisi için bir kapara yapmasının gerekliliğine gönderme yapmaktadır. Zift kokusunun vereceği rahatsızlık Noah için bir kapara niteliğindedir. Daha da yakından bakalım. Noah hem içsel hem de dışsal bir kaparaya ihtiyaç duymaktadır. Moşe için bir tsadik olarak sadece dışsal kapara yeterlidir. Onun için birinin teva’sı içten ve dıştan diğerinin teva’sı ise sadece dıştan ziftle sıvanmıştır.

“Bo el ateva ki oteha raiti tsadik lefanay bador aze – gemiye gel çünkü seni bu nesilde dürüst gördüm.” Bu cümle Tanrı’nın Noah’ı gemiye çağırdığı cümledir. Burada aslında gelecekte Moşe Rabenu’ya bir gönderme vardır. Noah ile Moşe arasında 17 nesil vardır. “aze – bu” sözcüğünün Gematria değeri de 17’dir. Tanrı Noah’a şu açılımla seslenir. “Teva’ya gel. Bu tufandan kurtulacaksın. Ancak tikuna ihtiyacın var.  Çünkü “bu” nesilde Ben’im önümde bir tsadik gördüm.” O tsadik de Moşe’den başkası değildir.  Tsadik lefanay bador aze “ cümlesinin Gematriya değeri Moşe Rabenu sözcüklerinin Gematriya değeri ile aynıdır.

Moşe’nin doğumuna bakalım. “Vatere oto ki tov u – gördü ki o iyidir” cümlesi Raşi’ye göre  Moşe’nin doğumunda her yerin ışıkla dolduğunu ve sünnetli doğduğunun görüldüğünü anlatmaktadır. Bunun üzerine üç ay sonra annesi onu bir teva’ya koyar. Şimdi eğer çocuk iyiyse onu neden bir teva’ya koymak gerekir. Yoheved ruah Akodeş ile Moşe’nin Noah’tan sonraki 17. nesil olduğunu görmüş ve Noah’ın tikununu yapabilmesi için onu teva ile Nil nehrine salıvermiştir. “Tov – iyi” sözcüğünün Gematriya değeri 17’dir. Şimdi cümleyi açarak okuyalım. “Gördü ki o on yedinci nesildir… Onu bir teva’ya koydu.”

Moşe’nin ismine bir göz atalım. Paro’nun kızı Batya ona bu ismi verir. Çünkü onu sudan çıkardım der. Batya burada kendisinin bile farkında olmadığı bir peygamberlik ön görüsü ile ona “Moşe” adını verir. Çünkü onu sudan kurtardım diye ekler. Rabilerimiz sorar. Sulardan kurtulan kimdi. Elbette Noah.

Moşe Tanrı ile ilk kez karşılaşır. Yanan çalıda Tanrı bir hafta boyunca Moşe’yi Mısır’a gitme ve görevini yerine getirmesi için ikna etmeye  çalışır.  Moşe orada Tanrı’ya şunu söyler: “Lo iş devarim anohi – ben konuşma adamı değilim.” Cümle devam eder: “Gam mitemol gam mişilşom gam meaz – dünden, evvelki günden ve ezelden beri”.  Ancak Moşe şuna gönderme yapar. “Sözlerini, dilini doğru işler için kullanmamış olan, nesli için dua etmemiş olan birinin reenkarnasyonu olduğumu biliyorum. Onun için ben de dilimi kullanamıyorum.” Tanrı buna yine Tora’da cevap verir. “Mi sam pe laadam …….. alo anohi Ad… - İnsana ağzı veren kimdir ben Tanrı değil miyim?” Şimdi cümleyi açarak okuyalım. “Dilini dua için kullanmayan birinin reenkarnasyonu olarak konuşmadan sorunun var ancak bunun tikununu Ben yapacağım. Git Ben seninle olacağım. ” Ki daha sonra Moşe rahatlıkla halkını Tanrı’ya karşı bile savunabilmiştir. Yukarıda verdiğimiz “meheni na” ile başlayan cümle buna örnektir.     

Nereden nereye. Burada öğrenilen gerçeklerden biri aslında hiçbir şey bilmediğimiz ve öğrenecek çok fazla bilginin olduğudur. Tora okurken sadece bir noktaya odaklanmak yetmez. Tora’nın bütününü birbirine bir şekilde bağlamak arada bağlantılar bulmak mümkün ve gereklidir. Çünkü Tora’nın kendisi bir bütündür. Tora’yı zaman zaman daha belirleyici gözlüklerle okumak gereklidir.  

 

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

 

Aftara Divre Yirmiyau 

Şemot peraşasında Moşe Rabenu peygamber ve lider olarak atanır. Bu Aftaranın seçilmesinin nedeni, tıpkı Moşe gibi, Yirmeyau’nun da Bene-Yisrael’e mesajları iletmesi için Tanrı tarafından çağrılmasıdır. İkisi de alçakgönüllülükle Tanrı’nın ricasını reddetme teşebbüsünde bulunmuştur. İkisi de Bene-Yisrael’in tavırlarını değiştirmesi için gerekli olan konuşma gücüne sahip olmadıklarını iddia etmiştir. İkisi de 40 yıl boyunca peygamberlik etmiştir.

 

 Yirmeyau   İsmi, “Tanrı yükseltecektir” anlamındadır.

·Kendisi gibi bir peygamber olan Hilkiyau’nun oğlu olarak M.Ö. 640 yılında bir Tişa BeAv günü, Binyamin topraklarında, Yeruşalayim’in yaklaşık 3,5 km. kuzeyindeki Anatot adlı yerde sünnetli olarak doğmuştur.

·Yirmeyau bir Koen’di ve Yeoşua’nın kurtardığı, Yeriho’nun hancısı Rahav’ın soyundan geliyordu. 

·Çocukluğunda konuşup doğduğu güne lanet etmiştir. 18 yaşında peygamberliğe başlamış ve 40 yıl boyunca peygamberlik etmiştir.

·Yeruşalayim’de yaşamış, hiçbir zaman evlenmemiş ve çocukları olmamıştır.

·Mişmeret A-Koanim’in (Bet-Amikdaş’ta çalışan Koenler nöbetinin) lideriydi. Bu grup Tanrı’nın Sandığı’nın muhafızlarıdır.

·“Ağlayan Peygamber” olarak bilinir, çünkü Bet-Amikdaş’ın yıkılışına katlanmak durumunda kalmıştır. Yirmeyau simgesel olarak, boynuna tahta bir boyunduruk takardı.

·Peygamberlik görülerini Bet-Amikdaş’ın yıkılışından önce, yıkılış döneminde ve sonrasında tecrübe etmiştir. 

 

Babil Kralı Nevuhadnetsar’ın Bet-Amikdaş’ı yıkmasının ardından Yahudilerin başına atadığı ve daha sonraları bir suikasta kurban gidecek olan Gedalyau ben Ahikam’ın yanında kalmıştır.


·Bazılarına göre, ya Yeruşalayim’de ya da Mısır’a kaçtıktan sonra İskenderiye’de taşlanarak öldürülmüştür. 

·Yirmeyau üç kitap yazmıştır: Kendi kitabı Yirmeyau; Tişa BeAv’da okunan Eha (Ağıtlar) ve Melahim (Krallar) Kitabı. Yirmeyau kitabı 66 yıllık bir dönemi içerir.

 

Yirmeyau 33:10-11: “Od yişama beare Yeuda uvhutsot Yeruşalayim kol sason vekol simha kol hatan vekol kala – Yeuda şehirlerinde ve Yeruşalayim sokaklarında tekrar neşe sesi ve mutluluk sesi, damat sesi ve gelin sesi duyulacaktır.” Bu sözler günümüzde düğün seremonisinin bir parçasıdır.


Aftara Yirmeyau’nun peygamber olarak görevlendirilmesiyle başlar. Tanrı Yirmeyau’yu, kendisini ne kadar değersiz hissederse hissetsin yine de onu seçtiği ve daima yanında olacağı konusunda temin eder. Yirmeyau iki peygambersel görü görür: Birincisi ilk dalını filiz olarak vermek üzere olan bir badem ağacının görüntüsüdür. 


İlkbaharda ilk ve en erken filizlenen ağaç badem ağacıdır. Bir badem ağacının filizlenmesi için tam 21 gün gereklidir. Bu kehanet Bene-Yisrael’e “filizlenmenin”, yani Yeruşalayim’in yıkılışının çabuk, yakın ve kısa olacağı konusunda bir uyarıdır. Gerçekten de Nevuhadnetsar’ın Şiva Asar BeTamuz (17 Tamuz) günü Yeruşalayim’in surlarını yıkmasından Bet-Amikdaş’ın yıkıldığı Tişa BeAv’a kadar (9 Av) 21 gün geçmiştir. 


Yirmeyau’nun gördüğü ikinci görüntü ağzı kuzeye bakan kaynayan bir tenceredir. Kaynayan tencere kuzeyde bulunan ve Erets-Yisrael’deki Yahudilerin üzerine doğru gelen Babil istilasını temsil eder. Yirmeyau Bene-Yisrael’i kötü davranışlarını değiştirmeleri, aksi takdirde sürülecekleri konusunda uyarır. Tanrı Yirmeyau’yu, mesajını Bene-Yisrael’den çekinmeden aktarması için teşvik eder. 


Aftara, Bene-Yisrael’in ve topraklarının Tanrı için çok değerli olduğunu ve onlara saldıracak olan herkesin, nihayet kısasa kısa cezalandırılacağını belirten teselli sözleriyle sona erer.


Peygamber bize “gerçeği güçlü bir şekilde söylememiz veya  mesajınızı, verilecek tepkiden korkmadan aktarmak gerekir” dersini vermektedir.



GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 


“Halkına [şunları] söyledi: “Bakın; Bene-Yisrael halkı bizden kalabalık ve güçlü hale geldi.” Şemot 1:9

 Mısırlılar Bene-Yisrael’in aşırı bir şekilde çoğalmasından çok korkmaya başlamışlardı. Eğer bir savaş çıkarsa Bene-Yisrael’in düşman ordularına katılıp onları kendi ülkelerinden atmalarından korkmuşlardı. Paro üç başdanışmanı: Bilam, İyov ve Yitro’ya bu konuyla nasıl baş edeceği konusunda danışır. Bilam Bene-Yisrael’in öldürülmesini söyler, ama sonrasında öldürülür. Iyov sessiz kalır ve acı çekeceği bir hayata mahkum edilir. Yitro kaçar ve Sanedrin’in başına geçecek torunlara sahip olmakla ödüllendirilir(Sota 11A). Bilam’ın İyov’dan çok daha büyük bir cezayı hak ettiği apaçıktır, çünkü İyov aktif bir suç işlememiştir - sadece sessiz kalmıştır. Ancak, İyov’un cezası Bilam’ın kinden daha ağır gibi gözükür. Bilam hemen öldürülürken, İyov hiçbir insanının daha önce hiç çekmediği acılara mahkum bırakılmıştır. Bunu nasıl anlayabiliriz?
Yaşamanın kendisi, olabilecek en büyük hediyedir. Hayat fırsatlarla doludur, mevcut olan bütün acı ve dertlere rağmen, yaşamak ölümden çok daha iyidir. Bu nedenle, Bilam’ın cezası İyov’un kinden çok daha büyüktür. İyov hala yaşam hediyesine sahipti, ama Bilam sonsuza dek bu hakkı kaybetmişti.

Bir balığın yaşayıp yaşamadığına karar vermek için, balığın akıntıya karşı yüzebildiğini görmek lazımdır. Yaşamak hala geliştiğinizin ve tamamlandığınızın göstergesidir. Yaşadığınız her an gelişmek ve Tanrı’yla bağ kurabilmek için bir fırsattır.

Bir gece geç bir saatte, Rabi Yisrael Salanter bir kunduracının ayakkabıları tamir etmekle meşgul olduğunu görür. Merak eder ve şöyle der: “Neden gecenin bu saatinde hala çalışıyorsun?” Adam şöyle cevaplar: “Mum yandığı sürece, hala ayakkabıları tamir edebilirim.” Hala bu dünyada olduğumuz sürece gelişip iyi işler yapabiliriz, ancak ne zaman mum sönerse o zaman, zamanımız dolar. Neyimiz varsa o vardır, ama hiçbir şeyi tamir edemeyiz.

 

İNANÇ
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 
İnanç sahibi kişi Tanrı’ya ibadet için bir aslan kadar cesaretli olur. Hiçbir şey onu yolundan alıkoyamaz çünkü gözleri gören ve kalbi anlayandır. Kendi üzerinde gören bir göz, işiten bir kulak ve her yaptığının yazılı olduğunu bilir. Tanrı’ya saygıyla, korkuyla ve büyük bir sevinçle ibadet eder. Tsadiklerin iyi bir ödülü olacağına bütün kalbiyle inanır. Sıkıntı ne kadar çoksa ödülün o kadar büyük olduğunu bilir. Aynı zamanda kötülüklerden dönmeyenlerin cezalandırılacağına ilişkin inancı varıdır.