Bu Hafta İçin Saatler 

2 KİSLEV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5779

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:08

17:20

-----

Yeruşalayim

16:04

17:17

Tel Aviv

16:24

17:22

10 KASIM

Tel Aviv

16:19

17:18

İstanbul

17:37

18:17

2018

İstanbul

17:30

18:10

İzmir

17:42

18:31

 

İzmir

17:37

18:26

TOLEDOT-תולדות



 

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Bereşit 25:19-28:9)

 
Yitshak, Rivka ile evlenir. Çocuksuz geçen 20 yıldan sonra duaları cevap bulur ve Rivka hamile kalır. "Çocuklar karnında itiştikleri" için zor bir hamilelik geçirir. Tanrı, ona "rahminde iki ulus var" der, "büyük olan, küçüğüne hizmet edecek". İlk önce Esav doğar; arkasından, onun topuğunu tutar halde çıkan Yaakov gelir. Esav büyür ve "usta bir avcı, bir kır adamı" olur; Yaakov ise "çadırlarda oturan basit biridir"; kendisini eğitime adamıştır. Yitshak, Esav'ı, Rivka ise Yaakov'u daha çok sever. Bir gün, avdan yorgun ve aç olarak dönen Esav Behorluk hakkını (ilkdoğan erkek çocuk olarak sahip olduğu hakları) Yaakov'a bir tabak kırmızı mercimek yemeği karşılığında satar.

Kenaan toprakları bir kez daha kıtlığa teslim olur. Yitshak Mısır'a gitmeyi düşünür; ancak Tanrı kendisine, korban edilmek üzere bağlandıktan sonra erişmiş olduğu kutsiyet düzeyinin, Kutsal Topraklar'dan dışarı çıkmasına engel olduğunu bildirince vazgeçer ve Gerar'da Pelişti milletiyle yaşamaya başlar. Bir süre sonra Peliştiler, fazlasıyla zengin hale gelmiş olan Yitshak'a karşı kıskançlık beslemeye başlayınca Kral Avimeleh kendisinden Gerar'ı terk etmesini ister.

Esav, iki Hiti kadınla evlenir. Yitshak yaşlanır ve görüş yeteneğini kaybeder. Ölmeden önce Esav'ı mübarek kılmak istediğini bildirir. Esav babasının en sevdiği yemeğin hazırlanması için avlanmaya gittiği sırada Rivka Yaakov'a Esav'ın kıyafetlerini giydirir, daha kıllı olan ağabeyini anımsatması için kollarını ve boynunu keçi kılları ile örter, benzer bir yemek hazırlar ve Yaakov'u babasına gönderir. Yaakov babasından "göklerin çiyi ve yeryüzünün yağı" hakkında bir bereket duası alır ve kardeşine karşı üstünlüğe sahip olur. Esav döndüğü ve aldatmaca ortaya çıktığı zaman, Yitshak'ın ağlayan oğluna verebileceği tek şey, onun kılıcı sayesinde yaşayacağına dair kehanette bulunmaktır. Yaakov hata yaptığı zaman, küçük kardeş Yaakov, ağabey Esav'ın üzerindeki üstünlüğünü kaybedecektir.

Yaakov, Esav'ın gazabından kaçmak ve dayısı Lavan'ın ailesinden kendisine bir eş bulmak için evden ayrılır. Esav, üçüncü bir kadınla evlenir: Yişmael'in kızı Mahalat.

 


ZAHOR ET YOM AŞABAT – ŞABAT GÜNÜNÜ HATIRLA

 

Şabat mumları yakılmadan önce bütün Şabat günü duracağı yere yerleştirilmelidir. Şabat mumları önce yakılır, kibritler yerine konur. Çünkü beraha söylendikten sonra Şabat gireceğinden artık kibrite dokunmak mümkün değildir. Sonra beraha söylenir. Şabat mumları yemeğin yeneceği yerde yakılmalıdır.

 

HAFTANIN SÖZÜ

 


Adil yargıda bulunan bir yargıç, dünyanın yaratılışında Tanrı'nın ortağı addedilir. (Mehilta)

 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
AR ABAYİT

 

 Gemara Makot faslının son bölümünde bilinen bir hikayeye yer verir. Rabi Akiva, Raban Gamliel ben Azarya ve Rabi Yeoşua Bet Amikdaş’ın olduğu tepeye bakan bir yerde dururlar ve alahaya göre elbiselerini yırtarlar. Kodeş Kodaşim bölümünden çıkan tilkiyi gördüklerinde Raban Gamliel ve Rabi Yeoşua ağlamaya başlar. Rabi Akiva ise güler. İkisi Rabi Akiva’ya neden güldüğünü sorarken o da siz neden ağlıyorsanız ondan diye yanıt verir. İki Rabi Eha ağıtında yer alan “şualim yelehu bo” pasuğu gereğince ağladıklarını anlatırlar. Rabi Akiva da tan olarak buna güldüğünü söyler. Eğer birinci kehanet yani Yirmiyau’nun kehaneti tam olarak yerini bulduysa kurtuluştan haber veren ikinci kehanet de mutlaka yerini bulacaktır. Diğer ikisi Rabi Akiva’nın kendilerini rahatlattığını söylerler.

Aradan iki bin yıl geçmesine rağmen kutsallığını devam ettiren Ar Abayit çevresinde nasıl dolaşabilmişlerdir sorusunun yanıtı aramakla işe başlayalım. Daha sonra bu Gemara’nın daha derin anlamını çözmeye gayret edelim. Orada binaların olup olmaması önemli değildir. Yıkılıştan sonra bile mutlak bir kutsallık vardır. RaMBaM Şlomo’nun inşa ettiği makdisin kutsallığının hala devam ettiğini ebediyen de devam edeceğini öğretir. Pasuk “vaaşimoti et mikdaşehem – kutsal yerinizi ıssız kılacağım” derken ıssız kılınmasına rağmen hala kutsal bir yer olduğunu gözler önüne sermektedir. Orası sekiz yüz otuz yıl boyunca Bet Amikdaş’ın varlığının bulunduğu yerdir. Adam’ın yaratıldığı, Noah’ın tufan sonrası korban getirdiği, Akedat Yitshak’ın yaşandığı, Yaakov’un rüyasını gördüğü yerdir. Buraya temiz olarak girmeyenlerin cezası da Karet olarak bilinir. Bu gün hepimiz “tame” olarak kabul ediliriz. Çünkü hepimizde mutlaka “tumat met – cansız bir vücutla temas” dediğimiz manevi kirlilik vardır. Bundan kurtulmanın tek yolu Para Aduma ile işlem görmektir. 

“Ar Abayit’in her yeri kutsal mıdır” sorusuna vereceğimiz yanıt aslında “evet”ten farklı bir şey olmamalıdır. Çünkü bu yerin hangi bölümlerinin girilebilir, hangilerinin girilemez olduğunu bu gün bilmek mümkün değildir. Rabi Ovadya Yosef gerek Hazon Ovadya ve gerekse Yabia Omer kitaplarında bunu dile getirmiş ve her tarafın kutsiyetini vurgulamıştır. Üzerinden uçakların geçmesi bile yasaktır. Şimdi sormak zamanıdır. Rabiler bu kadar büyük kutsallık varken orada ne aramaktadırlar? Bet Amikdaş’ın yıkılışının farkına yeni mi varmışlardır? Issız yerlerde tilki benzeri hayvanların dolaşmasının nasıl bir garipliği vardır. Ve dahi eğer orada tilkiler gezmeseydi ağlamayacaklar mıydı?  Oldukça fazla olan soruların yanıtlarını birer birer vermeye çalışalım:

Eş Atora, Porat Yosef gibi yeşivalar Ar Abayit’in tam karşısına kurulmuştur. En tepesinden Ar Abayit’i görmek mümkündür. Hatta birçok zaman Rabiler buraya çıkarak dua ederler, Teilim okurlar. Büyük ihtimalle Rabi Akiva ve arkadaşları belli bir yerden müsaade edilen bir yerden bu gözlemi yapmışlardır. Tilkiler ile ilgili bölümü anlamak için Şir Aşirim’de yer alan bir cümleyi okuyalım:

“Ehezu lanu şualim, şualim ketanim mehabelim keramim – tilkilerin, küçük tilkilerin bağları tahrip ettiğini görüyoruz.”Gemara Masehet Berahot’ta yer alan bir bilgiye göre Yavne’deki meşhur yeşiva “Yeşivat Kerem be Yavne” olarak bilinir. Kerem dediğimiz bağların ilginç dizilişleri vardır. Sıra sıra asmaları ve meyvesi olan üzümleri düzenli olarak görmek mümkündür. Yeşivalar da aynen bağlar gibidir. Düzenli sıralar halinde bilgeler, Yahudiler Tora öğrenirler.

Üzüm ilginç bir meyvedir. Çaprazlanmaz. Karışmaz. Hibrit oluşturmaz. Yahudi toplumunun amacı da üzüm gibi olmalıdır. Karışmamalı, yabancılarla çaprazlanmamalıdır. Bu asimilasyona karşı olan en gerçekçi tedbirdir. Nasıl ki üzümler bağlarda çaprazlanmadan duruyorsa Yahudiler de öğrenim evlerinde, yeşiva veya sinagoglarda karışmadan durma şansına sahip olabilirler.  Tora öğrenerek yaşamak bunun ilacıdır.

Rabi Moşe Koedovero günlerin sonunda toplumların Yahudiler’in Erets Yisrael’deki haklarını sorgulamaya başlayacaklarını, onlara karşı bir birlik oluşturacaklarını, bu birliğin ciddi bir mücadeleyle ancak bertaraf edileceğini ve bu birliğin başını Yişmael soyundan gelenlerin çekeceğini öğretir.  “Şualim – tilkiler” sözcüğünün yazılışı ile Yişmael sözcüğünün yazılışı büyük benzerlik gösterir.  “Tilkilerin, küçük genç yaştaki tilkilerin peşimizde dolaştıklarını karışmamızı isteyeceklerini, bağlarımızı yani öğrenim yerlerimizi tahrip etmeye çalıştıklarını görmekteyiz. Rabilerin Bet Amikdaş zamanında gördükleri günümüzün gerçeklerini yansıtmaktadır. Rabiler elbette yıkımı biliyorlardı. Aynı zamanda bu kutsal yerin Yişmael soyu tarafından işgal edileceğinin de farkındadırlar. Bu yüzden görünen tilki onların ağlamasına sebep olmuştur. Rabi Akiva’nın gülmesinin nedeni Rabi Hayim Vital tarafından anlatılır. Geçirilen sürgünleri Babil, Med – Pers ve Yunan sürgünlerini şimdi Edom sürgünü izlemektedir. Edom sürgünü iki aşamalıdır. Birincisi Edom soyunun ikincisi ise Yişmael soyunun yaşatacağı sürgündür. İşte günümüzde yaşanan Yişmael sürgünü sadece Yahudi dünyasında değil bütün dünyada hissedilmektedir. Rabi Akiva Teilim’de yazıldığı gibi ağzını gülüşle doldurmuştur. “Az yimele sehok pinu ulşonenu rina” pasuğu bizlerin artık Maşiah günlerine çok yakın olduğumuzu anlatır. Dünya günlerin sonuna doğru oldukça büyük olaylara gebedir. 

Haye Sara peraşası Yişmael’in soyunun kendi payına düşen “kardeşlerinin toprakları üzerine yerleştiklerini” bildirerek sonlanır. Burada “düşmek” fiili aslında “payına düşen” şeklinde kullanılmaktadır. Peraşamız ise “Veelle toledot Yitshak ben Avraam” diye başlar. Hemen başındaki “ve” bağlacı geçmiş peraşa ile arasında bir bağlantının olduğunu gösterir. Baal Aturim bu konuda şöyle bir açıklamaya yer verir. Günlerin sonunda artık Yişmael düştüğü zaman Yitshak’ın soyundan gelen David’in neslinden gelecek olan Maşiah ben David parlayacaktır. 

 

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

 


Peraşamız Yitshak’ın, Avraam Avinu’nun oğlu olduğunu tanımlamakla başlar. Çok iyi bilinen bu bilginin peraşamızda yer almasının nedeni Talmud’da açık olarak görmekteyiz. Zira zamanın insanları, yüz yaşında olan Avraam’ın ve yaşı çok ilerlemiş Sara’nın çocuğu olacağına inanmıyorlardı. Aralarında “Bu iki yaşlı bu çocuğu nereden getirdiler acaba?” diye birbirlerine soruyorlardı. Tanrı bir mucize yaptı. Yitshak’ı görenler aynı Avraam’a benzediğini görünce İshak’ın Avraam’ın oğlu olduğu kanaatine vardılar. Bu nedenle peraşamız Avraam’ın oğlu İshak’tı diye başlar.

Aynı zamanda Tanrı, Sara’nın bu ilerlemiş yaşında çocuğu olamaz diyenlere karşı Vayera perşasında okuduğumuz “Enika Banim Lesara” pasuğu ile cevaplandırmış oldu. “Sara çocukları emzirdi.” Sara’nın bir çocuğu vardı. Çocuklar sözcüğü ne anlam taşıyor? O zaman emziren kadınlar bebeklerini Sara’ya getiriyorlardı ve Sara onları emziriyordu.

Toramız’da ilk kez yaşlılık sözcüğünü bir peraşa önce Haye Sara peraşasında görmekteyiz. Avraam ve Yitshak birbirlerine çok benzemekteydiler. Beraber olduklarında ikiz kardeş gibi kimse onları ayırt edemezdi. Tanrı’ya ricalarda bulunan Avraam yaşlılığı istedi. Baba ve oğul çok benzerlerse dahi, yaş farkı belirgin olarak onları ayırsın.

Yitshak’ın çocukları olmuyordu. Yitshak’ın çocuk sahibi olması için Tanrı’ya eşi Rivka için yakarışlarda bulundu. Yitshak ve Rifka beraber Tanrı huzurunda çocuklarının olması için yakarıyorlardı. Tanrı sadık insanların yakarışlarını geri çevirmez. Rivka hamile kalır; fakat Rivka huzursuzdu. Sanki içinde bir mücadele vardı. Tanrı’ya sorar: içindeki bu mücadelenin sırrı nedir acaba? Senin iki bebeğin olacak. İki bebek ayrı karakter taşıyacaklar. Nitekim Yitshak ve Rivka’nın ikizleri dünyaya gelir.

Yaakov ve Esav büyürler. Yaakov dürüst, Tora ile ilgilenen, alçak gönüllü bir insan. Esav ise dağlarda, ormanlarda avcılıkla günlerini geçiren bir insan. Günlerden bir gün Esav yorgun argın avlanmaktan gelir. Esav, dedesi Avraam Avinu yaşadığı sürece davranışlarını açığa vurmadı. Yorgun argın aç susuz bitkin halde gelip Yaakov Avinu’danalel acele yemek istediği gün Avraam’ın vefat ettiği gündü. Bu nedenle Yaakov Avinu mercimek pişirmekteydi. Çok bitkin olması nedeniyle Yaakov’a pişirdiğin bu yemekten yer. Çok yorgunum. Yaakov bu yemek karşılığında Esav’dan (Behor) büyük evlat sıfatını alır. Zira Esav büyüktü.

Yaakov’un ağabeyinin yani Esav’ın behorasını büyük evlat vasfını almasının nedeni aç susuz bitkin halde alel acele yemek istediği gün, Esav bir çok kötü işlere karışmış, cinayet işlemiş, Tanrı’yı inkar etmiş. Yani bir insandan istenen güzel özellik ve davranışlardan tamamen uzaklaşmış. Büyük evlat Behor anlamı, babadan sonra aile lideri vasfına sahip olmak. Bir aile reisi ailenin lideridir. Kendisinin örnek alması bütün ailenin ona saygı göstermesi gerekir.  Yaakov bütün özellikleri göz önüne alarak Esav’ın bu davranışları ile bu aile reisliğini yürütemeyeceği, aileyi uçuruma sürükleyebileceğini düşünerek ailenin Avraam Avinu’ya laik, babası İshak Avinu’ya laik bir aile olarak devam etmesini sağlamak için bu özelliği Esav’dan almıştır.

 

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Esav “Neredeyse öleceğim!” dedi. “Behorluk hakkının bana ne yararı var ki?” Bereşit 25:32


Esav kırlardan bitkin bir halde geri döner ve Yaakov’un yemek pişirdiğini fark eder. Ona “Şu kıpkırmızı şeyden bana biraz yuttur! Çok bitkinim!” der. Ve Yaakov’da şöyle cevap verir, ”Önce bana Behorluk hakkını gün gibi sat.” ve Esav şöyle cevaplar “Neredeyse öleceğim!” dedi. “Behorluk hakkının bana ne yararı var ki?”. Behorluk Hakkını Yaakov’a sattıktan sonra, Pasuk Esav’ın Behorluk Hakkı’na küçümseyerek baktığını söyler.


Raşi, Esav’ın Behorluk Hakkından korktuğunu söyler çünkü Esav Behorluk Hakkının beraberinde Bet Amikdaş’ta ki hizmeti yerine getirmek gibi sorumlulukları getireceğini biliyordu ve bu hizmetteki herhangi bir kusur veya eksiklik onun ölümle cezalandırılmasına sebep olabilirdi. Öyleyse, neden Esav’ın Behorluk Hakkını satarak onu küçümsediği söyleniyor? Aksine, Behorluk Hakkının ve hizmetin gerçekleştirilmesinin gerekli olduğunun önemini gösteriyordu!


Hayat boyunca, Tanrı bizi çok daha iyi yapabilecek bir sürü fırsatı önümüze koyar. Bize muhteşem bir planı gerçekleştirebilmemiz için veya başkalarını iyi yönden etkileyebileceğimiz bir pozisyona gelmemiz için kapı açar. Tora bize böyle fırsatları kaçırmamamızı söyler. Sakın “Bu benim için çok zor,”, veya “Yarın yaparım...” demeyin. Esav’ın Behorluk Hakkının getirdiği ibadeti yerine getirme gibi bir fırsatı vardı ama bıraktı. Tora böyle bir fırsatı es geçmenin utanç verici olduğunu söyler! Önüne bir fırsat gelirse – kaçırma ve mükemmeliyete gitmenin tadını çıkar!  

 

 

EŞİMZİ SEVMEK
(PELE YOETS’TEN DERLEMELER)

 


Kişi eşine karşı her zaman sabırlı ve iyi yaklaşım göstermelidir. Ona karşı saygılı konuşmalı incitecek veya yaralayacak ifadeleri asla kullanmamalıdır. Eşine karşı iyi yaklaşımı, sevgisi o evin kavgadan uzak ve çocuklarının yetiştiği ortamın bir barış ortamı olmasını sağlayacaktır. Evimizin berahası eşlerimiz sayesinde gelmektedir.