Haftanın Peraşası BülteniKorah, Midraş'agöre Moşe'nin eskiden beri karşıtı olan Datan ile Aviram'la birlikte, Moşe'nin liderliğine ve Aaron'un Koenlik sıfatına meydan okuyan bir isyan başlatır...

Bu Hafta İçin Saatler

3 TAMUZ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5778

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:11

20:28

-----

Yeruşalayim

19:13

20:30

Tel Aviv

19:27

20:31

16 HAZİRAN

Tel Aviv

19:29

20:33

İstanbul

20:23

21:04

2018

İstanbul

20:25

21:07

İzmir

20:16

21:06

İzmir

20:18

21:08

KORAH- קרח



Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Bamidbar 16:1-18:32)

 


Korah, Midraş'a göre Moşe'nin eskiden beri karşıtı olan Datan ile Aviram'la birlikte, Moşe'nin liderliğine ve Aaron'un Koenlik sıfatına meydan okuyan bir isyan başlatır.

İsyancıların arasında, halkın ileri gelenlerinden, Koenlik müessesesine layık olduklarını ispatlamak için kutsal Ketoret (tütsü) sunmaya kalkan 250 kişi de vardır. Sonuçta toprak açılıp asileri yutar ve bir ateş ketoret sunumlarını yakıp tüketir.

Bunu takip eden salgın hastalık, Aaron'un Ketoret işlemini gerçekleştirmesiyle sona erer. Aaron'un asası, mucizevi şekilde tomurcuklanır ve Tanrı'nın onu Koen Gadol olarak atayışının bir kanıtı olarak badem üretir.

Tanrı, Koenler'e, her tahıl ürününden, şaraptan ve yağdan "Teruma" adlı bir bölümün, davar ve sığırın ilk doğanlarının ve diğer bazı armağanların verilmesini emreder.

AFTARA
Rav İsak Alaluf
VAYOMER ŞEMUEL

 

Bu hafta Şemuel kitabından bir isyana karşı Şemuel’in verdiği yanıtla ilgili bölüm okunur. Halkın kral istemesine Şemuel her zaman karşı çıkmış ancak halkı ikna edememiştir. Halk ilk seçilen kral olan Şaul’un da otoritesine başlangıçta karşı çıkmış ancak Şaul sonunda bunu sağlamıştır. Şemuel halkı paylamadan ve bazı alametler göstermeden önce halktan bir anlamda “helallik istemektedir.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Ne mutlu  bizlere  ki  Tanrı'nın  suretinde  yaratıldık. Onun  sevgili  oğulları sıfatını kazandık. Ve en  önemlisi onun  en değerli  hazinesi olan TORA'yı  bizlere  emanet etti: Onu  koruduğumuz müddetçe yaşamımız  çok daha anlamlı olacaktır. (Rav Moşe Benveniste(Z’L)’nin yazılarından.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
ÇEŞİTLEMELER

 


Korah peraşasını anlatırken değişik bakış açılarını bir “çeşitleme” lezzeti içinde sizlerle paylaşmak istedik. Konular birbirinden farklı gibi dursa da hepsinde ortak bir nokta bulacağınızdan eminiz.

KÖTÜ BİR ANLAŞMA

Gemara’da anlatılan bir Midraşa bakalım: Korah Moşe’ye isyan ettiği anda güneş ve ay Tanrı’ya şöyle derler: Eğer Amram’ın oğlunun yanında yer alacaksan bizler parlamaya devam edeceğiz. Aksi takdirde bizler yokuz. Bu mesajı anlamak için öncelikle kainatın yaratılışında yer alan bir pasuğa hemen ardından da onunla ilgili bir midraşa bakacağız. “Ve Tanrı iki büyük ışık kaynağı yaptı. Büyük ışık kaynağını güne hükmetmesi için, küçük ışık kaynağını da geceye hükmetmesi için atadı ve yıldızları yarattı. (Bereşit 1/6)

Bu pasuk için anlatılan midraşta ay bu duruma itiraz eder görünür. Nasıl ki bir büroda iki patron olamayacaksa iki büyük kaynağının olması da doğru değildir şeklinde itirazda bulunur. Tanrı bunun üzerine hem ayı küçültür hem de ışık verme özelliğini ortadan kaldırarak onu diğer uydular ve gezegenler gibi güneşe bağımlı kılar.

Korah isyanında benzer bir tecrübeyi yaşayan güneş ve ay bu nedenle sessiz kalamazlar. Ancak bir noktaya dikkat edelim. İtiraz eden sadece güneş değil onunla birlikte aydır. Çünkü aybaşına gelenlerden gereken dersi çıkarmıştır. Birçok şeye sahipken Korah ise isyanı saçma sapan nedenlerden başlatmış, olaylardan ders almayı aklına bile getirmemiş hem bu dünyayı hem de gelecek dünyadaki payını kaybederek bu hırsının bedelini çok ağır bir şekilde ödemiştir. Vayikah Korah – Korah aldı. Raşi Korah’ın bu nedenlerle çok kötü bir anlaşma aldığını söylemektedir. 

YANLIŞLAR SİLSİLESİ

Bene Yisrael Tanrı’yı tam on kez denerler: Pasuk şöyle der: “Beni on kez sınadılar hiçbirinde de sesimi dinlemediler. Bu on yanlışın üç tanesini gözlem altına alalım ve aradaki farkın neler olduğunu görmeye çalışalım.

Birincisi altın buzağıdır. Burada Tanrı’ya karşı işlenecek en büyük yanlışlardan üç tanesi burada yapılır. Putperestlik yani “avoda zara”,  zina yani “giluy arayot” ve cinayet yani” şfihut damim”. Bu günahın sonunda 3000 kişi hayatını kaybeder. Bunlar günaha bizzat iştirak etmiş kişilerdir ve kalan halk Moşe’nin Tefilası sonunda kurtulabilmiştir.

İkinci olumsuz olay öncülerin Erets Yisrael hakkında verdikleri olumsuz rapordur. Midraş öncülerin kırk gün boyunca nasıl olumsuz rapor vereceklerini çalıştıklarını öğretir. Bunun sonucunda öncüler Erets Yisrael hakkında yaptıkları laşon ara’nın bedelini hayatları ile ödemişlerdir. Halk bu sefer daha ciddi bir cezaya çarptırılmış ve o nesil Erets Yisrael’e girme hakkını kaybetmiştir. Olay daha toplumsaldır ve merhamet ipi biraz daha gerilmiştir.

Nihayet Korah olayında en başta Korah ve etrafı toprak tarafından yutulur.  Ketoret getirme cesaretini gösteren ikiyiz elli asil de hayatını kaybeder. Bu olaydan Moşe’nin sorumlu tutulması sonucunda başlayan isyanda 14.700 kişinin canı anında bedeni terk eder.  Burada Tanrı hiç de hoşgörülü davranmamıştır. Çünkü burada hedef Moşe’dir ve Bene Yisrael “ben adam lehavero – insan insan arasındaki” mitsvalarda yanlış yapmışlardır. Bu günahlar Tanrı’nın daha zor affettiği günahlar gurubuna girer.




İSYANA KILIF

Korah olayını bizlere anlatan Tora daha işin başında Korah’ın soyunu vermekte ve onun soyunun Levi’ye kadar uzandığını ifade etmektedir. Levi’nin torunu olan Keat’ın dört oğlu içinde en büyüğü zamanın cemaat başkanı olan Amram’dır. Nitekim Amram’ın bir oğlu halkın lideri olmuşken diğeri Koen Gadol makamına getirilmiştir. Bir de kendi babasından küçük kardeşinin oğlu Elitsafan ben Uziel Levi kabilesinin başkanı olunca Korah buna tahammül etmeyi aklından bile geçirmez. Korah kıskançlık hissine kapılır ve isyanı başlatır.

Pirke Avot 4/28’de insanı bu dünyadan eden üç özellik içinde en başta kıskançlığı sayar. Kıskanç olan insan asla mutluluğu bulamaz çünkü her zaman içini kemiren bir şey vardır. Kıskançlığı bir kenara bırakıp kendimize yoğunlaşabilmek, neler başarabileceğimizi görmek ve başarının tadını alabilmekse gerçek mutluluktur.  

OTORİTENİN KABULÜ

“Tanrı sizi çoğaltacak ve sizleri göklerdeki yıldızlar gibi yapacak.” 

Raşi İsrael toplumunun altı yüz bin erkekten oluştuğuna dikkat çeker ki bu sayı göklerdeki yıldız sayısının çok altındadır. Ancak sayısal olarak az olabilirler ancak ulaştıkları seviye o kadar yukarılardadır ki, sanki meleklere benzemektedirler. Rabi Zalman Sorotzkin bu durumda bir soru sorar: Eğer bu kadar kutsal bir topluluk ise neden Moşe devamında “Eha esa levadi – bu yükü nasıl taşırım” der. Rabi bu cümleyi anlamak için bir örnek verir. 

Bir Rabi bir cemaatte görev aldığında genelde otoritesi kabul edilir. Cemaatin bilgisi arttıkça Rabi’nin bilgisi sorgulanmaya başlar, eleştirilir hatta cemaat o Rabi’nin yeterli olmadığını düşünerek değiştirmeyi bile düşünür. Rabi Zalman Sorotzkin bu olayı Korah ve Moşe arasındaki çekişmeye benzetir. Moşe Rabenu Korah’ın da öğretmenidir. Ancak bir süre sonra kendisine fazla güvenen ve bazı şeyleri yanlış anlayan Korah, Moşe Rabenu’nun liderliğini sorgulamaya başlamış ve ne yazık ki sonu iyi bitmeyen bir isyana öncülük etmiştir. İşte Moşe’nin bir anlamda söylediği budur. “Bakalım sizleri nasıl taşıyabileceğim.” 

Rabi Dr. Twerski her cemaatte bilgili ve Tora öğrenen yahidlerin olabileceğini vurgular. Bu ilerlemenin sonunda günün birinde alahik olarak yargıda bulunabilecekleri durumu nasıl olursa yukarıdaki örneğin hatırda tutulması gerektiğinden dem vurur. Esas olan Rabinik otoriteye saygı duymak ve geleneklerin doğrultusunda uygulamayı gerçekleştirmektir.

SONUÇ

Dr. Twerski’ye göre özellikle çağımızda bu cümle çok önemlidir. Çünkü değer bilmeyen, sınırları olmayan bir gençlik boş şeylerin ve olmayacak hayallerin peşinde koşmakta bunun sonunda gelen hayal kırıklığı gençlerimizi boyutları son derece büyük olan bunalımlara itmektedir. Maddiyatın maneviyatı hemen hemen yok saydığı bu çevre kendimizin ve çocuklarımızın geleceğini tehdit etmektedir. Halbuki bu gençler okumuş, belli bir eğitimi geçirmiş kitlelerden çıkmaktadır ve bu gerçek de olayın vehametinin boyutlarını daha bariz bir biçimde ortaya koymaktadır.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

 

Arkadaşının başarısı, sağlığı ve iyiliği için dua eden güzel temennilerde bulunan kişi Tanrı’nın arzu ve isteğini yerine getirmiş olur. Bilgelerimiz, arkadaşının muhtaç olduğu bir şeyi arkadaşı için Tanrı’dan dileyen kişi, onun ona ihtiyacı varsa önce dileyen kişiye verir derler. Tanrı her ikisinin arzu ve isteğini yerine getirir. Hepimiz birbirimizin duacısı olmalıyız. Toramız’ın bir bölümünde; istemeyerek kişi arkadaşının hayatına son vermişse zamanın Koen Gadol’unun ölümüne kadar Are Miklat adlandırılan şehirlerden birinde koruma altına alınırdı. Koen Gadol’un bu konu ile ne ilgisi vardı? Koen Gadol halkın huzuru, halk arasında istenmeyen herhangi bir olayın olmaması için her zaman dua etmesi gerekirdi. Bir yerde, Koen Gadol’un görevlerinden biri de halkın huzuru, huzuru bozacak olayların olmaması için dua etmekti. Olay belki onun dua etme ihmalinden olmuş olabilir düşüncesiyle ancak istemeyerek kişinin canına kastetmiş kişi Koen Gadol’un ölümüne kadar koruma şehrinden dışarı çıkamazdı. Koruma şehrinde bulunan kişi de bir an önce evine dönebilmesi için Koen Gadol’un ölümüne dua edecekti. David Ameleh, Teilim kitabında şöyle bir duada bulunur. Vaani bahalotam Levuşi sak. İnsanlar hastalanırsa ben onlar için dua ederim, sağlıkları için yakarırım. Bu nedenle Tanrı’nın bana sağlık vereceğine inanırım. Fakat bunun terside, arkadaşı veya bir kişi için kötülük düşünen kişi, o kötülük ona dönüşür. Şelomo Ameleh “Boteah beoşrouyipal” varlığına güvenen kişinin sonu iyi olmaz, bu cümleyi biraz daha açacak olursak zenginliğine güvenip başkalarına kötülük yapmayı tasarlayan kişinin düşüşü feci olur. Bu olay şöyle bir sözle de anlam kazanır, böyle kişilerin zenginliği onların felaketini hazırlar. Bu dünyayı da ahireti de kaybetmiş olurlar. Buna örnek Korah’ı gösterebiliriz. Moşe Rabenu’ya isyan etmiştir. Korah halkın ileri gelenlerinden ve Moşe Rabenu’nun akrabalarından biriydi. Peraşamız Korah’ın aile ağacını şöyle sıralar. Korah ben Yitsar ben Keat ben Levi. Yani Korah Yitsar’ın oğlu Keat’ın oğlu  Levi’nin oğlu bir isim daha ileri gitseydi Yaakov’u sayması gerekirdi. Fakat Yaakov Avinu vuku bulacak bu kavgayı kutsal ruhu ile görüp, Tanrı’ya bu kavgaya benim adımı katma diye duada bulundu. Reuven kabilesinin çadırları Korah’ın çadırlarına komşu idiler. Korah Reuven kabilesini de bu kavgaya kattı, Korah’a bu olayda arkadaşlık eden Datan Aviran ve son anda teşuva yapan tövbe eden On be pelet’ti. Bilgelerimiz bu istenmeyen olayı şu atasözü ile açıklarlar. OY LARAŞA OY LİŞHENO. Kötü insana yazıklar olsun, ona uyan komşusuna da. Sabah dualarımızda Tanrı’dan bizleri kötü komşudan uzak tutması için dua ederiz. Korah Moşe Rabenu’nun anlattığı öğrettiği kuralları kendinde çıkardığını alaylı sözlerle anlatıyordu. Oysa ki Moşe Rabenu tüm Tora’yı Tanrı’dan aldı ve bütün öğretileri halka tevdi etmişti. Korah’ın sözlerine inanan ve onun yolunda giden 250 kişi Tanrı’nın lanetine uğrar ve toprak onları yutar. Korah’ın oğulları gerçekleri görür teşuva yaparlar ve canlarını kurtarırlar. Uvne Korah Lo metu. Korah’ın evlatları ölmedi. Korah zengin akıllı bilgili bir kişiydi ve onun soyundan büyük bir kişi doğacağını da görmüştü fakat çocuklarının teşuva yapması o büyük kişinin geleceğine bir işaretti bu büyük kişi Tanah kitabının Şemuel bölümünde yer alan ŞEMUEL ANAVİ. Annesi HANNA Şilo’da bulunan Mişkanda saatlerce bir çocuğunun olması için dua etmişti ve Tanrı ona Şemuel’i vermişti.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Levi’nin oğlu Keat’ın oðlu Yitsar’ın oğlu Korah” Bamidbar 16:1. Bu haftanın peraşası Korah’ın kökenleriyle başlar. Peki ama neden Tora Korah’ın kökenlerini sayarak başlar?

Raşi, Korah’ın bu isyanının kuzenine karşı olan kıskançlığından kaynaklandığını söyler ve bu kişide Elitsafan Ben Uziel’dir, Levi kabilesinde Keat ailelerinin lideriydi. Moşe’nin babası dört kardeşinde en büyüğüydü ve oğulları Yahudi Halkı’nın liderleri ve öncüleriydi ve Korah’ta ikinci oğlanın behoru olduğu için, kendisinin Keat Ailelerinin lideri olması gerekiyordu.

Kıskançlık yıkıcıdır. Bir insanın hayattan zevk almasını engeller. Eğer birisinin odağı başkasının başarıları ve konumlarındaysa, bu acıya ve zarar verici tutumlara sebep olur. Pirke Avot 4:28’de kıskançlık bir insanı dünyadan soyutlayan üç şey arasındadır. (diğerleri aşırı hırs ve onur peşinde koşmaktır.)

Kıskançlığın üstesinden gelmek için, bu dünyada ne yaptığınıza ve neler yapabileceğinize odaklanın. Bu dünyada sahip olabileceğiniz en iyi şey mutluluktur. Mutluluğun sırrı elinizde neler olduğuna odaklanmaktır. Ve eğer mutluysanız, başkalarını kıskanmazsınız.

ÇOCUK PERAŞASI

 

Levi kabilesinde zengin bir adam vardı. Adı Korah idi. Korah Aaron'ukıskanıyordu. Korah koen gadol (Koenlerin başı) olmak istiyordu. İsrailoğulları'na: "Bu adil değil! Neden Aaron koen gadolseçildi?" dedi. Bazı insanlar Korah'ı dinlediler.

Moşe: "Eğer Tanrı'nın Aaron'u seçtiğine inanmıyorsanız, şunu deneyelim:
Sen Korah ve bütün adamların, baharat dolu ateşli tavalar getireceksiniz. Aaron da aynısını yapacak. Ama yalnızca bir adam hayatta kalacak. O, Tanrı'nın istediği Koen Gadol'dur. Ötekiler ölecekler." dedi.
İki reşaim (kötü insan) Korah'ın tarafındaydı. İsimleri Datan ve Aviram idi. Moşe ile alay ettiler.
Moşe dua etti: "Lütfen Tanrı'm, Korah, Datan ve Aviram'ı cezalandır! O zaman herkes SENİN Aaron'u koen gadol yaptığını bilecek!" Toprak yarıldı. Derin bir çukur oluştu. Korah, ailesi ve bütün eşyaları çukurun içine düştüler. Datan, Aviram, aileleri ve bütün eşyaları da çukurun içine düştüler.
Moşe Mişkan'ın en kutsal odasına on iki tahta sopa koydu. Her birinde bir kabile liderinin adı vardı. Ertesi sabah... Sürpriz! Levi kabilesi'nin sopası yaprak, çiçek ve bademlerle doluydu. O sopada Aaron'un adı vardı. Tanrı neden bu nes'i (mucize) yaptı? SADECE Aaron'un koen gadol (koenlerin başı) olmasını istediğini gösteriyordu. Artık herkes Korah'ın hatalı olduğundan emindi.  Bundan böyle kimse şikayet etmeyecekti.
Tanrı: "Koanim Mişkan'da çok iş yapıyor. İsrailoğulları'nın onlara bunun için "ödeme" yapması gerekir." dedi.
"Hayvanlarının ve yiyeceklerinin bir kısmını onlara vermeliler." Bene Yisrael'in koanim'e vermeleri gereken şeylerden bazıları şunlardı:
. HALA - hamurlarının bir parçası. (Koanim bunu yer.)

. TERUMA - tarlalarında yetişenin bir kısmı
. PİDYON ABEN için para / ilk doğan erkek bebeği geri alma
Tanrı: "Leviim de Mişkan'da çalışıyor. İsrailoğulları onlara da tarlalarında yetişenin bir kısmını vermelidir. "Buna MA'ASER denir."

BİR HİKAYE
KANO YAPARKEN

 

İzel ve Cem, kampın yemek salonundan dışarı çıkıyorlardı. Öğle yemeği oldukça güzeldi. Şimdi ise çocuklar, öğleden sonraki aktivitelere katılabilmek için dinlenme saatinde uyumayı iple çekiyorlardı. Birisinin kendilerine ıslık çaldığını fark ettiklerinde fazla uzaklaşmamışlardı. Arkalarında baktıklarında, Semi'nin kendilerine doğru yaklaştığını gördüler. 

"Merhaba çocuklar, nasılsınız? " diye sordu Semi, ağzındaki sakızı yere tükürerek. "Ben ve bir kaç arkadaşım şimdi göldeki kanolardan bir kaçını alacağız. Bunun için izin bile aldık. Siz de gelmek ister misiniz?"
İki arkadaş birbirlerine baktılar. "Bence bu olaydan uzak duralım" diye fısıldadı Cem. "Eğer işin içinde Semi ve arkadaşları varsa, kesin bir sorun çıkar…"
Ama İzel aynı fikirde değildi. "Sorun ne ki? Onlarla birlikte kanoya binmemiz, onlar gibi davranacağımız anlamına gelmez ki..." Cem omuzlarını silkti. "Sen istiyorsan git. Ama ben yatmaya gideceğim." dedi, yoluna devam ederken. 
"Bana güven" dedi İzel, göle doğru ilerleyen Semi'nin peşinde takılırken. 
Çocuklar kanoları alıp, parlak, masmavi gölün üzerinde ilerlemeye başladılar. İzel çok eğleniyordu. "Bu harika!" diye düşündü. Birdenbire, büyük bir su sesi ve hemen ardından kahkahalar duydu. Arkasını döndüğünde Semi'nin kanosundan atlayıp göle girdiğini gördü. "Vay!" diye düşündü İzel, "Bunu yapmaya iznimiz yok. Rehberimiz bunun çok tehlikeli olduğunu söylemişti."
Kısa bir süre sonra herkes kanolarından suya atlamaya başlamıştı. Geriye sadece İzel kalmıştı. Çocuk kendini dışlarda kalmış hissetti. İlk önce kendini tutabildi, ama herkesin o kadar çok eğlendiğini görünce, o da kanosundan suya atladı. Tam o anda rehber öğretmen bir bota binip, suya giren herkese bağırmaya başladı. Kanodan atlamaları bir yana, çocuklar, kanoya binmek için bile izin almamışlardı!
Rehber öğretmen çocukları teker teker toplarken, İzel'in de orada olduğunu fark etti. "Bu benim için büyük bir sürpriz. Senin böyle bir şey yapacağını asla tahmin etmezdim." dedi kaşlarını çatarak. 
İzel, utanç içinde kafasını öne eğdi. İzel dahil, bütün çocuklar bir hafta boyunca, o sıcak havada denize girme şanslarını kaybetmişlerdi. 
O gün, İzel'in arkadaşı Cem yüzmeden dönerken, İzel ona bütün hikayeyi anlattı. "Sen haklıydın" dedi, "O çocuklarla beraber olmam, benim de başımı yaktı. Şimdiden itibaren doğru insanlarla beraber olacağım ve başımı suyun üstünde tutacağım..."