Haftanın Peraşası BülteniSinay çölünde, Tanrı Yisrael'in on iki kabilesini kapsayan bir nüfus sayımı yapılmasını emreder...

Bu Hafta İçin Saatler

5 SİVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5778

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:55

20:12

-----

Yeruşalayim

19:00

20:17

Tel Aviv

19:12

20:14

19 MAYIS

Tel Aviv

19:17

20:19

İstanbul

20:03

20:45

2018

İstanbul

20:09

20:51

İzmir

19:58

20:49

İzmir

20:03

20:54

BAMİDBAR-במדבר


20-21 MAYIS 2018 ŞAVUOT

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Bamidbar 1:1-4:20)

 


Sinay Çölünde, Tanrı Yisrael'in on iki kabilesini kapsayan bir nüfus sayımı yapılmasını emreder. Moşe, askere alınabilecek yaşta (20 ile 60 yaş arası) 603.550 erkek sayar; Levi kabilesinin, sayıları 22.300'ü bulan ve yaşları 1 aylıktan büyük olan erkekleri ise ayrıca sayılır.

Leviler Mişkan'da hizmet edecekler, Altın Buzağı olayı sonrasında kutsal göreve uygunluklarını kaybeden Behorlar'ın yerine geçeceklerdir. Yerlerini alacak bir Levi bulamayan 273 Behor ise kendilerini azat etmek için beş şekel "fidye" ödeyecektir.

Bir kamp dağıldığı zaman, üç Levi ailesi Mişkan'ı parçalarına ayırıp bir sonraki kampın tam ortasında yeniden kurardı. Daha sonra Mişkan'ın çevresine kendi çadırlarını kurarlardı. Mişkan'ın özel eşyalarını (Menora, Aron vs.) kendi özel örtüleri içerisinde omuzlarında taşıyan Keat ailesi, Mişkan'ın güneyine kamp kurardı. Mişkan'ın goblenleri ve çatı örtülerinden sorumlu olan Gerşon ailesi ise Mişkan'ın batısında kamp kurardı. Duvar kalaslarını sütunlarını taşıyan Merari ailesi ise kuzeye yerleşirdi. Mişkan'ın giriş kapısının karşısında, yani doğusunda ise Moşe, Aron ve Aron'un oğullarının çadırları yer alırdı.

On iki kabile, Levi ailelerinin oluşturduğu dairenin dışında her birinde üç kabile olan dört grup halinde kamp kurarlardı. Doğuda Yeuda (nüfus: 74.600), Yisahar (54.400) ve Zevulun (57.400) kabileleri; güneyde Reuven (46.500), Şimon (59.300) ve Gad (45.650) kabileleri; batıda Efrayim (40.500), Menaşe (32.200) ve Binyamin (35.400) kabileleri ve kuzeyde Dan (62.700), Aşer (42.500) ve Naftali (53.400) kabileleri bulunurdu. Bu kamp düzeni seyahat ederken de korunurdu. Her kabilenin kendi Nasi'si (prensi ya da lideri) ile kabile renklerini ve amblemini taşıyan bir bayrağı vardı

AFTARA
Rav İsak Alaluf
VEAYA MİSPAR

 

Oşea peygamberi ikinci bölümünün bir ile yirmi ikinci cümlelerinin okunduğu bir Aftara’dır. Gemara Masehet Pesahim 87/A’daki öğretiye göre Tanrı ile Oşea peygamber arasında Bene Yisrael’in sadakatsizliğinin tartışıldığı bu Aftara son derece tanıdık bir cümle ile sona erer. Her gün Tefilin takarken parmağımıza doladığımız zaman söylediklerimiz Tanrı ile anlaşmanın da sembolü gibidir: “Seni Kendim’e sadakatle ya da inançla sürgünde Bana inançlı ve sadık kalmanın ödülü olarak nişanlayacağım ve Tanrı’yı bileceksin.”

 

HAFTANIN SÖZÜ

 


“O gün kırın hayvanları, gökyüzünün kuşları ve toprağın canlılarıyla bir antlaşma mühürleyeceğim. Topraklardan yay, kılıç ve savaşı kıracak onları güven içinde yatıracağım.”  (Oşea 2/20)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
TOPLUM OLMAK

 


Bamidbar kitabına başlarken “toplum nedir” sorusuna yanı aramak doğru olacaktır. Bene Yisrael çölde ulunduğu kırk sene boyunca toplum olmak konusunda zaman zaman çok başarılı bir profil sergilemiştir. Bazen bu konuda çok da başarılı olamamıştır. Ancak peraşamızda özellikle tek tek bildirilen sayılar ve düzen onların başarısının kanıtıdır. Tanrı bu düzenin olabileceğini daha önceden Moşe’ye söylemiştir. Çünkü bu düzen Yaakov’u vefatı sonrasında cenaze Kenaan’a götrülürken gerçekleştirilen düzendir. “Maase avot siman labanim” esası gereğince Bene Yisrael’in bu toplum düzenine geçmesi çok şaşırtıcı olmamıştır.

Toplum konusunda düşünmeye kendimizi zorlarsak toplumun öneminin ne olduğu en başta sorulması gereken sorudur. Bu soruyu toplumun bizleri nasıl etkilediği gerçeğini öğrenmek takip edecektir.

Pirke Avot 1/14’de İllel Azaken’in “eğer ben kendim için değilsem kim benim için? Ve ben kendim için olduğumda neyim ben” ifadeleri yer alır. İllel bu Mişna ile hem kişinin hem de toplumun önem ve gereğini vurgulamaktadır.

Sifra Kedoşim peraşası ile ilgili açıklamasında Tora’nın en önemli emirlerinden biri olan “yakınını kendin gibi sev” için “ze klal gadol batora – bu Tora’da büyük bir esastır” demektedir. Gemara Masehet Taanit 23/A’da kuvvetli bir ifadeyle “o havruta o mituta – ya birlikte öğrenim ya da ölüm” demekte birlikteliğin önemini öğretmektedir. Kohelet 4/9-10’da “iki birden iyidir… Çünkü eğer düşerlerse biri arkadaşını kaldıracaktır. Düştüğünde kendisini kaldıracak bir ikincisi olmayan birine ne yazık” ifadesi le birlikteliğe atıfta bulunmaktadır. Ve nihayet Teilim herkes tarafından bilinen “ne iyi ve hoştur ki kardeşler birlikte oturur” cümlesiyle toplum olmanın önemini çok güzel anlatmaktadır.

Mısır çıkışında kalabalık bir toplum olan Bene Yisrael Tora’yı aldıktan sonra bir süre daha Sinay dağının eteklerinde bulunurlar. Artık yola çıkmak ve Mısır çıkışının bir diğer ayağı olan İsrael topraklarına doğru ilerlemenin zamanı gelmiştir. Bu kadar büyük bir topluluk nasıl düzenli bir şekilde seyahat edecektir? Başıboş bırakılmaları halinde gelecek olan tehlikeler nasıl bir düzende bertaraf edilebilecektir? İşte bu sorulara yanıt ararken peraşamızın 1/52’de yer alan cümlesine bakacağız:

“Vehanu Bene Yisrael iş al mahaneu veiş al diglo – Bene Yisrael kolordularına göre herkes kendi kampında ve herkes kendi sancağının yanında olacak şekilde kamp kuracaklardır.”

Herkesin kendi kampında olması ile kastedilen, herkesin kendi çadırını kendi kabilesine ayrılmış bölgede kuracağıdır. Yola çıkmaya hazırlanırken bu kesinlikle mantıklıdır. Ancak pasuğun ikinci yarısı daha ilginçtir. Sancak her kabiledeki farklı yönü vurgulama amaçlıysa Yisrael kampında vurgulanması gereken şey “farklılık” mı olmalıdır.

Bunun cevabı “evet” olacaktır. Farklılıkları vurgulamak çok önemlidir. Çünkü gerçekten adil gerçekten sağlıklı ve daha fazla güce sahip bir toplum oluşturabilmek, sadece ve sadece her bireyin kendine has niteliğini ve topluma kattığı çeşitliliği ve rengi anladığımız zaman mümkündür. Herkes kendisindeki özel niteliğiyle gelip toplumun genelinin fikrine katıldığı zaman çeşitli ve güzel bir mozaik oluşacaktır. Bu mozaik de bir mesaj verecektir.

Farklı olanı vurgulamakla, birlik ve beraberliğe duyulan ihtiyaç arasındaki dengeyi koruma gereğini belirginleştirebilmek için çağımızın en büyük Tora açıklayıcılarından olan Rabi Yaakov Kametensky’nin öğretilerine bakacağız.

Rabi’nin ismi ile aktarılan bir bilgiye göre “herkes kendi kampında ve herkes kendi sancağının yanında” olacak şekilde sayma emri Moşe’ye sadece Mişkan’ın fiilen kurulup Tanrı’nın evi olarak işlev kazanmasının ardından yani Mısır çıkışından bir yıl sonra verilmiştir. Burada anlaşılması zor olan bu emrin verilmesi için neden bir yıl beklendiğidir. Bene Yisrael Sinay dağındaki tecrübede Tanrı’nın maiyet ile birlikte geldiğini meleklerin de sancak düzenine göre dizildiğini görmüşlerdir. Bene Yisrael midraşik kaynaklara göre benzer bir düzenin kendileri için de sağlanmasını istemişlerdir. Tanrı onların bu isteğini kabul etmesine rağmen bunu gerçekleştirebilmek için bir yıl beklemiştir.

Rabi’ye göre kabilelerden her birinin kabilesel olarak ayrı olması halk içinde bölücü bir etken teşkil edebilirdi.  Bunun istenmeyen bir şey olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Bu nedenle Bene Yisrael’in isteği kabul edilmesine rağmen hemen uygulamaya konmamıştır. Ancak Mişkan kurulduktan, On emir olması gereken yerde konumlandıktan ve merkezi bir birliktelik sağlandıktan sonra her bir kabile kendine has olan özelliğine göre nitelendirilebilmiştir. Bir merkez konum olduktan sonra herkesin kendisini ifade etmesi artık bölünmelere yol açmayacaktır.

Sinay dağının eteklerindeki Yisrael halkı gibi birbirinden farklı, çeşitli ve çok sayıda bireyden oluşsa bile onları bir amaç etrafında birleştirecek bir merkez vardır o da Tora’nın ta kendisidir.

İnsanlar arasında var olan farklılığın topluma zarar vermesi değil aksine onu güçlendirmesi beklenir. Toplumla bağlantı içinde olmak kişisel beceri ve yetenekleri yok sayıp silmesi değil bu özellikleri tolumla bütünleşme amacıyla uyumlu kılmayı gerektirir.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi
Matan Tora-Şabat

 

Tüm Yisrael Halkı tarafından Sinay Dağında Tora'nın Alınması, kutsiyet mükemmelliği gerektirdiği için zaman kavramı sınırları içerisinde en kutsal zaman olan Şabat günü seçilmiş, mekan kavramı sınırları içerisinde Tanrı’nın Tora'yı vermeden evvel Sinay Dağı'nı  kutsal kılması ve nefeş (~can/ruh) kavramı içerisinde Yisrael Milletinin her türlü hazırlıktan sonra Moşe Rabenu'nun dağdan inip Tanrı'nın yardımıyla halkı kutsal kılması ile beraber, her boyutta bahsi geçen kutsiyet mükemmelliğine ulaşılması sağlanmıştır.

Zoar aKadoş'ta şöyle öğretilmektedir:

Tora, Kudşa Berih U ve Yisrael birbirlerine bağlanıp tek gibi olmaktadırlar.
Tora (vav harfi), Akadoş Baruh U (yukarıdaki e harfi) ve Yisrael ( aşağıdaki e harfi) arasındaki bağlantı ve yapıştırıcıdır.
Şabat Kodeş de Yisrael Milleti ile Tanrı arasındaki yapıştırıcıdır.
Bu sebeple hem Tora öğrenimi hem de Şabat, 613 mitsvaya denk gelmektedir.

Tora alınışında ulaşılan mucizevi seviyeler, Tanrı’nın Sesinin ateşin içinde duyulması, gökyüzünün 7 katmanının açılması ve herkesin Tanrı'nın dışında var olan birşeyin olmadığını görmesi, Yisrael ile Tanrı’nın arasındaki olağanüstü bağlantının sonucudur. Bu müthiş seviyeye ancak Şabat Kodeş sayesinde gelinebilir.
Şabat, Tanrı ile Yisrael Milletinin arasındaki derin bağlantının bir işaretidir.

Tora alınışı her sene Şavuot bayramında yenilenmektedir. aRav miMejibuj Şavuot Bayramı'nda tüm sene boyuncaki ruhaniyet seviyesinin yargısının yapıldığını öğretmektedir.

Bilindiği üzere Şavuot Bayramı Şabata denk gelmez. Eğer öyleyse Şabat'ın mükemmelliği olmadan nasıl bahsi geçen kutsiyet mükemmelliğine ulaşılabilir?

Bunu bilinen başka bir prensiple açıklamaya çalışacağız.

Her bayramın kutsiyet kıvılcımları bir evvelki Şabat'tan gelmektedir. Pesah Bayramından evvelki Şabat aGadol, Yom Kipur'dan evvelki Şabat Teşuva, bizleri ruhani olarak Bayrama hazırlamaktadır.Roş aŞana'dan evvelki senenin son Şabatında, Roş aŞana'daki yargı, kişinin parnasası, uzun ömürlü olması hepsi bu Şabat'ta belirlenmektedir.

Demek ki, her sene Bamidbar Peraşasının okunduğu Şabat da Şavuot Bayramı'nda Tora'nın alınmasının kutsal kıvılcımlarını hazırlamaktadır.

Brit Mila'nın bebek 8 günlükken yapılmasının sebebi kesinlikle içinde 1 Şabat'ı da barındırmasıdır. Brit Mila sayesinde bebek Yahudi kutsiyetine ulaşır. Kutsiyete doğal yollardan ulaşmak imkansızdır. Tanrı  doğaüstü bir yardım sayesinde, canla başla çalışan Yahudi'ye kutsiyeti hediye etmektedir. Şabat'ın içerisinde bahsi geçen doğaüstü kuvvetler bulunmaktadır. Brit Mila'da gelen kutsiyet de Şabat'tan gelmektedir.

Şavuot Bayramı'nda Tora'mızı tekrardan almaya layık olabilmek için kendimizi de yenilememiz gerekmektedir.

Kutsiyetin her alanında kendimizi geliştirmek için çalışırken, Şabat'ın kutsiyetinin kuvvetini almak için Şabatı elimizden geldiğince koruyalım. Şabat'ta yapılması yasak olan şeylerden uzak duralım. Şabat alahaları öğrenelim. Şabatta Tora öğrenelim. Şabat sofralarımıza Şabat şarkıları ekleyelim. Şabat'ın ne kadar muhteşem bir şey olduğunun farkına varalım. Bunu etrafımızdaki herkese gösterelim.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Bene-Yisrael, Tanrı'nın Moşe'ye emretmiş olduğu her şeye uygun davrandılar. Bu şekilde sancaklarına göre kamp kurdular ve bu şekilde yolculuk ettiler: Herkes kendi ailesiyle, kendi atasal evinin yanında (yer aldı).” Bamidbar 2:34. Tora neden bu konuda Moşe’nin emrettiği her şeye uydukları için Bene-Yisrael’i över? Kim Bene-Yisrael’in Moşe’yi dinlemeyeceğini düşünebilirdi ki?

Tora bize şunu öğretmektedir: Bene-Yisrael hiçbir şekilde yolculuklarından sonra kimin lider olacağı konusunda tartışmamıştır. Tanrı’nın istediğini kabul etmişlerdir ve hiçbir şekilde tartışma ve kavga çıkmamıştır.

Ne yazık ki, bir sürü yerde tartışmalar ortaya çıkar ve insanlar oturma planından memnun kalmadıkları için bir sürü etkinlik berbat olabiliyor. Tartışma ve şikayetler genelde kibir ve onur düşkünlüğü üzerinde kuruludur.

Hahamlar(Talmud, Taanit 21b) şöyle demişlerdir: “İnsanı onurlandıran mevkisi değildir, mevkisini onurlandırmaktır.” Eğer birisi bilgelik ve hareketleri konusunda onurluysa, nerede olursa olsun onurludur. Eğer birisi erdemden yoksunsa, nerede olursa olsun yine de onurlu olamaz.

ÇOCUK PERAŞASI

 

İsrailoğulları çöldeydiler. Tanrı için bir mişkan (çölde İsrailoğulları'nın inşa ettikleri taşınabilir dua evi) kurmuşlardı. Tanrı Moşe'ye: "Moşe, İsrailoğulları'nın erkeklerini say! Ama Levi Kabilesi'nin erkeklerini sayma. Onlar daha sonra sayılacaklar." dedi.

İsrailoğulları'nın erkekleri Moşe ve Aaron'a geldiler. Her biri metal bir para verdi. Moşe metal paraları saydı. Böylece İsrailoğulları'nda kaç erkek olduğunu öğrendi.

İsrailoğulları bazen çölde yolculuk ediyorlar, bazen de dinleniyorlardı. Tanrı Moşe'ye şöyle dedi:
"Bene Yisrael (İsrailoğulları) her zaman şu şekilde dinlenmeli: Mişkan (Tanrı'nın emri üzerine inşa edilen geçici mabet) ortada olmalı. Levi ailesi çadırlarını onun etrafına kurmalı. Diğer şevatim (aileler) çadırlarını Levi Kabilesi'nin etrafına kurmalı. Tanrı şöyle dedi: "Her kabile'ye kendi bayrağını vereceğim.
Bu güzel bir bayrak olacak. Her bayrağın üzerinde bir resim bulunacak. İsrailoğulları kendi bayraklarının etrafında dinlenecekler. Aynı zamanda kendi bayraklarının arkasında yolculuk edecekler."

Tanrı Moşe'ye dedi ki: "Levi kabilesi'nin erkekleri Mişkan'da çalışacak.
Levi kabilesi iki gruba ayrılır:

1) KOANİM
2) LEVİİM

Koanim hangi işleri yapardı?
Korbanot (Tanrı'ya armağanlar) için hayvanları keserlerdi. Hayvanları mizbeah'ta (sunak) yakarlardı.

Leviim hangi işleri yapardı?
Yolculuğa çıkmadan önce mişkan'ı sökerlerdi. Yolculuktan sonra mişkan'ı kurarlardı.
Çölde giderken mişkan'ın parçalarını taşırlardı. Her gün birlikte mişkan'da şarkı söylerlerdi.

Tanrı Moşe'ye: "Şimdi Levi kabilesi'nin erkeklerini say. Erkek çocuklarını, hatta bebeklerini bile say. Ama bir aydan büyük olmalılar." dedi. Moşe Levi kabilesi'nin erkeklerini ve erkek çocuklarını saydı.

Levi kabilesi'nin üç ailesi vardı. Aralarından birinin adı Kehat idi. Tanrı: "Kehat ailesi mişkan'daki en kutsal şeyleri taşıyacak." dedi.

Hangi kutsal şeyler?
. Aron . Şulhan . Menora . Büyük ve küçük Mizbeah

BİR HİKAYE
BİR SONRAKİNE GEÇİRMEK

 

Bu kentte, Kantor ismi "futbol" anlamına gelir. Hatta Kantor ailesinin çocuklarından birinin okul futbol takımının yıldız oyuncusu olmadığı bir zamanı kimse hatırlamaz bile. Hepsi de iri yapılı ve güçlüdür. Bir futbol yıldız oyuncusu olmak için bütün özelliklere sahiptirler. 
Tabii ki, herkes, artık takım seçmelerine girebilecek yaşa gelen, en genç Kantor olan Leri'nin, ağabeylerinin yolundan gideceğinden emindir. Herkes, buna kalben inanmaktadır- sadece Leri 'nın dışında...
Leri, futbol oynamayı sevmiyordu. Kalben, futbolu sevdiğini hiç hissetmiyordu. Aslında, Leri'nin, babasının götürdüğü okul futbol takımı maçlarının en sevdiği tarafı, devre arası gösterileriydi. Bando takım sahaya çıkar çıkmaz Leri kafasını kaldırırdı. En çok da trombonlu bölümü severdi. O müzik notalarının ezgisi, Leri'nin sanki ruhunu okşardı. 
Son bir yıldır Leri, okuldan sonra müzik dersleri almaya başlamıştı. Eski, kiralık bir trombonu çalmaya çalışıyordu. Bu dersler, Leri için haftanın en güzel zamanı olmasına rağmen, babasının bunu sadece zaman kaybı olarak gördüğünü, aslında futbol oynamak gibi gerçekten önemli bir şeyle uğraşmasını istediğini hissediyordu. 
Yaz, olaysız geçti ve şimdi yeni okul döneminin başlama zamanı gelmişti. Leri'nin duyguları karma karışıktı. Ailesinin, futbol takımı seçmelerine katılıp yıldız oyuncu olmasını istediğini biliyordu. Ama onun ilgilendiği okul orkestrası seçmeleriydi. Leri'nin endişesi, babası alıveriş merkezinden elinde büyük bir paketle geldiğinde doruk noktasına ulaştı. 
"O, hayır! Umarım futbol eşyaları değildir!" diye düşündü. Bay Kantor,'un, çocukları takım seçmelerine girmeden önce uyguladığı bir gelenek vardı: Onlara en iyi kalite futbol eşyaları almak. Leri, babası kendine doğru yaklaşırken sıkıntı içindeydi. 
"Haydi oğlum, durma aç paketlerini" dedi babası gülümseyerek. 
Leri, kutuyu isteksizce eline alırken aklından bir sürü düşünce geçti. "Bunu nasıl anlatacağım..."Ama birdenbire, Leri bir adım geriye attı. Gözlerine inanamadı. Kutunun içinde yepyeni, parlak bir trombon vardı! Leri babasına öyle bir baktı ki, bir an içinde sanki binlerce şey söyledi. 
"Çok teşekkür ederim Baba, bunu basıl bildin..."
Babası sımsıcak bir gülümsemeyle "Ağabeylerinden farklı olduğunu biliyordum ve bu da çok önemli. Hatta muhteşem bir şey! Sen kendin olmaya devam et oğlum. Benim kitabımda her zaman bir yıldız olacaksın..." dedi.