Haftanın Peraşası BülteniNadav ve Aviu'nun ölümünden sonra, Tanrı, "kutsal"a izinsiz giriş konusunda uyarır:

 

Bu Hafta İçin Saatler

13 İYAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5778

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:40

19:55

-----

Yeruşalayim

18:45

20:01

Tel Aviv

18:57

19:57

28 NİSAN

Tel Aviv

19:02

20:03

İstanbul

19:42

20:24

2018

İstanbul

19:49

20:31

İzmir

19:38

20:29

İzmir

19:45

20:36

AHARE MOT-אחרימות

KEDOŞİM - קדושים


3 MAYIS 2018 PERŞEMBE LAG BAOMER

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Vayikra 14:1-15:33)

 


Aharemot: Nadav ve Aviu'nun ölümünden sonra, Tanrı, "kutsal"a izinsiz giriş konusunda uyarır: Sadece bir kişi, Koen Gadol, yılda ancak bir kez, Yom Kipur'da, Mişkan'ın en içteki odasına girebilecektir. Yom Kipur ibadetinin bir diğer özelliği, iki keçiden hangisinin Tanrı'ya korban edileceği ve hangisinin Yisrael'in günahlarının affını sağlamak üzere çöle gönderileceğini belirlemek için kura çekilmesidir.

Ahare Mot peraşası ayrıca, Kutsal Mişkan dışındaki yerlerde korban yapılmaması konusunda uyarır, kanın yenilip içilmesini yasaklar, ensesti ve sapıkça cinsel ilişkileri yasaklayan kanunların ayrıntılarını verir.

Kedoşim Peraşası "Kutsal olacaksınız çünkü Ben, Tanrınız, Kutsal'ım" ifadesi ile başlar. Bu ifadeyi, Yahudiler'in kendilerini kutsal kılmak ve Tanrı'nın kutsallığına atıf yapmak üzere uymaları gereken düzinelerce mitsva takip eder.

Bu mitsva'lar arasında şunlar bulunur: Putperestliğin yasaklanması, iyilik yapma mitsvası, kanun önünde eşitlik ilkesi, Şabat, cinsel ahlak, iş ilişkilerinde dürüstlük, ebeveynlere karşı saygı ve korku ve hayatın kutsallığı.

Kedoşim'de ayrıca, büyük bilge Rabi Akiva'nın Tora'nın başlıca ilkesi diye adlandırdığı, İllel'in ise "Bu, Tora'nın ta kendisidir" dediği, "akranını kendin gibi sevmelisin" emri yer alır.



AFTARA
Rav İsak Alaluf
ALİDROŞ

 

Mehubarot yani çift olarak okunan peraşalarda ikinci peraşanın Aftara’sı okunur. Bu hafta biz de Yehezkel peygamberin yirminci bölümünde yer alan Alidroş adlı bölümü okuyoruz.

Bene Yisrael birçok mucizeye tanıklık etmiştir. Ancak sıklıkla yanlış yapmaya bir eğilim gösterir. Peygamber bunun yetser ara marifeti olduğunu söyler. Yetser ara en tsadik kişileri bile etkileyebilmektedir. Bunun için kişi kendine bu konuda asla fazla güvenmemeli ve uyanık olmalıdır.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Ak saçlının önünde ayağa kalkacak ve bilgeye saygı göstereceksin. (Vayikra 19/32)

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
SİNAT HİNAM

 


Peraşamızın başında Tanrı Aaron’un her zaman kutsalların kutsalına girmemesi gerektiğini söylemekte “bezot yavo aaron el akodeş – bununla Aaron kutsala gelecektir” şeklinde bir talimatla durumu sabitleştirmektedir. Burada sorulması gereken sorulardan ilki neden özellikle Aaron’dan söz edilmektedir. Zira Aaron Mişkan’ın belli bir süresi içinde hizmet vermiş, Bet Amikdaş’ta ise hiç görev yapmamıştır. Burada Aaron ismi yerine Kohen Gadol isminin bulunması daha anlamlı olacaktır. Bu sorunun cevabını arayan Menorat Amaor adlı kaynak burada “bezot” sözcüğünün neler anlattıklarını daha iyi anlamak için bir Midraş’a yer vermektedir.

Midraş’a göre Aaron vefat ettiğinde arkasından seksen bin ismi Aaron olan çocuk yürür. Her ne kadar Aaron’un nereye gömüldüğü belli değilse de bir ay süre ile bütün Yisrael halkı arkasından ağlamıştır. Bu matem sürecine katılan seksen bin Aaron isimli çocuk Midraş’a göre hayatı boyunca Aaron’ın barıştırdığı seksen bin çift anlamına gelmektedir. Menorat Amaor bunu senelere bölmekte ve Aaron’un günde ortalama altı aileyi barıştırmak amacıyla ziyaret ettiğini öğretmektedir. “Bezot” sözcüğünün sayısal değeri dört yüz on sayısına denk gelmektedir. Bu da birinci Bet Amikdaş’ın ayakta kaldığı senelerin sayısıdır.

Aaron Akohen Bene Yisrael içinde “oev ş.alom verodef ş.alom” olarak bilinir. Sürekli olarak barışı tesis etmeye gayret eden Aaron Bene Yisrael için son derece önemli bir gerekliliğin yerine gelmesini sağlamıştır. Bu da toplumun barış içinde yaşamasıdır. Toplum barış içinde yaşaması durumunda Bet Amikdaş da varlığını korumuştur. Gelecekte de Bet Amikdaş’ın yeniden inşa edilmesinin ilk şartlarından biri Bene Yisrael içinde birliğin sağlanmasıdır. Tanrı bunun önemini göstermek için Kipur ibadetlerinin nasıl olacağını anlatırken Kohen Gadol olarak değil Aaron olarak izahı yapmaktadır. Bununla ilgili olarak bir öyküyü nakletmeye çalışalım.

Avusturya Macaristan imparatorluğu döneminde Rabi Samson Wertheimer imparatorla yakın ilişkide bulunan Yahudilerden biri olarak bilinir. Rabi bir süre sonra imparatorun maliye bakanı olur ve imparator ondan çok şey öğrenir. Bu süre zarfında imparator Rabi’nin işinden de becerisinden de son derece memnundur. Günün birinde imparator Rabi’ye ilginç bir soru sorar ve doğru cevabı mutlaka vermesini ister. Soru çok basittir. Bu kadar yüksek erdemlere, becerilere ve bilgiye sahip olan Yahudi toplumu neden hala diasporada yaşamaktadır? Neden herkes Erets Yisrael’e gitmemekte neden Bet Amikdaş inşa edilmemektedir? Rabi bu soruları iki sözcükle yanıtlar. “Sinat hinam.” Bene Yisrael’in huzur bulmamasının, Maşiah’ın gelmemesinin ve Bet Amikdaş’ın inşa edilmemesinin sebebi sadece sebepsiz nefrettir. İmparator bu yanıtı kuşkuyla karşılar. Bir kez daha toplumun bilgeliğini, becerisini, aklını öven sözler söyler ve nedenin bu olmasına imkansız gözü ile bakar. Rabi Şimşon’a gerçek doğruyu bulabilmesi için üç gün süre verir.

Rabi evine gittiğinde uzun bir süre nasıl yanıt vereceğini düşünür. Kendisi doğru yanıt verdiğinden emindir ancak bunu imparatora nasıl kanıtlaması gerektiğini bilmemektedir. Bunun üzerine o zamanlar Rabilerin kullandığı bir yöntemi kullanır. “Şeelat Halom.” Buna göre Rabi aklında bir soru ile uykuya dalar ve rüyasında kendisine cevap verilir. Nitekim Rabi bu niyetle uykuya daldıktan sonra Tanrı ona gerekli yanıtı verir. Rabi’nin yanıtı doğrudur ve imparator bu yanıtın doğru olduğunu kısa zamanda kendi kendine anlayacaktır.

İmparator ertesi gün ava gider ve karşısına çıkan çok güzel bir ceylanı kovalamaya başlar. Ceylanın peşinden giderken nereye gittiğine bakmaz. Yardımcıları yavaş yavaş imparatorun izini kaybederler. Bir süre sonra da imparator tek başına ormanın ortasında kala kalır. Hava yavaş yavaş kararmaktadır ve imparatorun geceyi açıkta geçirme gibi bir niyeti yoktur. Önündeki nehrin ötesinde bir köy vardır. İmparator görkemli kıyafetlerini çıkarır nehre girer ve sonunda ıslak bir şekilde köye ulaşır. Köyde çaldığı bütün kapılar bir bir yüzüne kapanır. Kimse ıslak bir yabancıyı evine almak istememektedir. Bir süre sonra kapısında mezuza bulunan bir evin kapısını çalar. Kapıyı açan Yahudi bu ıslanmış adamı evine davet eder. ona kuru giysiler verir. Karnını doyurur. Gece olduktan sonra da misafir dinlenmeye çekilir. Ertesi sabah imparator kendisinin sarayda çalışan bir görevli olduğunu söyler ve kendisine saraya kadar refakat etmesini Yahudi’den rica eder. Yahudi onu saraya kadar götürür. İmparator kraliyet kıyafetlerini giydikten sonra ödüllendirmek için Yahudi’nin karşısına çıkar. Yahudi şaşkınlık içindedir. İmparator ona ne isterse verebileceğini söyler. Yahudi düşünür. Maddi sıkıntısı yoktur. Çocukları iyi yoldadır. Birden aklına bir fikir gelir. Komşu kasabada bir Yahudi alış veriş için kendi köylerine geldiğinde her yerden alış veriş yapmakta sadece o Yahudi’nin dükkanına girmemektedir. Yahudi imparatordan komşu kasabadaki Yahudi’nin kendi köylerini girişini yasaklamasını ister.

İmparator o anda Rabi Şimşon’u çağırarak gerçekten sinat hinam’ın ne kadar kuvvetli bir etken olduğunu anladığını ifade eder.  

Bene Berak’ta yaşayan dindar bir çift yeni tanıştıkları ve teşuva yapmaya eğilimli bir Rus aileyle ahbaplık etmektedir. Çift aileyi Şabat yemeğine çağırmak istemektedir ancak Rus aile Yeruşalayim’de oturduklarından buna pek de imkan yok gibidir. Ancak Rus ailenin teyzesinin Bene Berak’ta yürüme mesafesinde oturduğu ortaya çıkınca davet gerçekleşir. Ruş aile Bene Berak’taki çiftin evinde şahane bir Şabat seudası geçirir. Saat ilerleyince de Rus aile izin isteyip teyzelerine gitmek için ayağa kalkar. Rus aile ayrıldıktan hemen sonra evin hanımı ortalığı toplamaya baba da çocukları yatırmaya başlar. bu sırada pencereden bakan çiftin oğlu Rus ailenin bir taksiye bindiğini ve uzaklaştığını görür. Çift bu duruma sinirlenir. Neticede ortalıkta bir kandırmaca vardır ve Rus aile hiç de Şabat gününü gözetmek niyetinde değildir. Çift bu aileleyle ilişkileri koparma kararı alır. Birkaç ay sonra çiftin hanımı Rus kadını markette görür ancak görmemezlikten gelir. Rus kadın yanına gelir selam verir ve kocasını kaybettiğini söyler. O gece merdivenlerden inerken adam fenalaşmıştır. Göğsündeki ağrı kalp krizinin habercisi gibidir. Acele ile bulunan taksi cebinde beş kuruşu olmayan aileyi hemen hastaneye yetiştirmiş ancak adam kurtarılamamıştır. İnsanların düşüncesi farklıdır ancak kişi karşısındakini her zaman olumlu bir şekilde değerlendirmelidir.

İmre Emet adlı kaynak buna paralel bir başka öykü anlatır. Çok zengin bir adamın evlenme çağında iki kızı vardır. Her ikisi de farklı cemaatlerden gençlerle evlenirler. Kayınpederlerinin evine geldiklerinde damatlardan biri sütlü yerken diğeri etli yemek tercih etmektedir. Her ikisi de masanın farklı uçlarında oturmayı tercih etmektedir. Kayınpeder bunu Kaşerut konusundaki hassasiyete bağladığından ses çıkarmaz ve bu durum seneler boyunca devam eder.

Günün birinde kayınpederin işleri bozulur. İkramda sadece ekmek, su ve domates vardır. Ancak damatlar hala masanın farklı iki ucunda oturmaktadır. Kayınpeder durumu anlamak amacıyla soru sorduğunda maalesef damatların birbirlerini çekemediklerini öğrenir.

Aaron Akohen’in zehutu ile Bet Amikdaş ayakta kaldıysa yeniden inşa olmasının yolu da bu nefreti bitirmekten geçer.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

 

Şelomo Ameleh Mişle kitabında:

‘’Saygın bir insanla oturup yemek yiyeceksen, önce kimle oturduğunu araştır.’’ der.

 Anlamı onun ile daha önce bulunmuş bir kişiden bilgi al. O sana geniş bilgi verecek ve bir hataya düşmeyeceksin.

 Şelomo Ameleh’in karşında kim olduğunu bil sözü ile de Ulu Tanrımız’ı kastetmektedir.

 Tanrı’yı tanımak istersek yaptıklarına dikkatle bakmak gerekir. Aaron Akoen’in iki oğlu aşırı heyecan duymaları sonucunda, aşırı hareketlerinde ötürü, hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu nedenle AHARE peraşası “Aaron’un iki oğlunun ölümünden sonra” Pasuğu ile başlar. Tanrı’ya gereğinden fazla yaklaştılar, Şehina’ya yeterinden fazla önem verdiler.

 “Kli yakar” kitabında Rabi Efraim, Tanrı huzurunda çok değerli insanlar olmalarından Tanrı’ya çok yakın olmalarından Tanrı huzuruna çıktılar der. Tanrı, Tsadik insanların davranışlarını hep izler, bakar ve görür. Bu nedenle Tanrı Aaron Akoen’i Moşe Rabenu vasıtası ile şöyle uyarmıştır. Mişkan’ın en kutsal bölümüne “Kodeş Kodeşim” her an yaklaşmaması, yalnız Yom Kipur ibadetini yapmak üzere kutsal bölüme girmesini söylemiştir.

Şelomo Ameleh bir sözünde şöyle der: Sadık kişiler, kötü kişiler ile aynı tesadüf ile karşılaşırlar.

 Örneğin Avraam Avinu Tanrı’nın sadık kulu olmasına rağmen zamanın kötü insanı Nimrod’la aynı ölüm ile bu dünyayı terk ettiler. Avraam Avinu insanları Tanrı’ya yaklaştırdı, Nimrod ise kendini ilah ilan etti.

Davit Ameleh kitaplarımıza temiz bir insan olarak geçmesine ve Bet Amiktaş inşasına ilk adımı atan insan olarak bilinmesine rağmen, Nevuhadnesar Bet Amiktaş’ı yıkan kral ile aynı sürede, 40 ar yıl kraliyette bulundular.

Toramızda ve Tanah kitabımızda iyi kötü insan örneklerinin bir arada verilmesinin nedeni, bizlerin hep iyi örneklere sahip olmamız amacı iledir.

Teilim kitabında okuduğumuz gibi “Sur Mera VaaseTov” Kötüden kaç iyilik yap.

“Ahare “ Peşasını Kedoşim peraşasına kutsal insanlar olun pasuğu ile bağlayabiliriz.

 Kutsal insanların anlamı dürüst, kötülük düşünmeyen, yardım sever insanlar olmamızdır.

 Herkes annesinden babasından korkacak. On emirde babana ve annene saygılı olacaksın der. Kedoşim peraşasın da herkes annesinden babasından korkacak der, anneyi başa koymuştur. Bir çocuk ise babasından daha çok korkar. Anne ve babayı eşitlemek için önce anneyi görmekteyiz, her ne kadar baba daha sert ise anne için de aynı şeyi düşüneceksin. Bu pasuğa bağlantılı olarak şabat günlerine değer vereceksin ihlal etmeyeceksin. Anne baba korkusu ile şabat korkusunun aynı cümlede oluşu şabat konusunda ailede anne ve baba örnek teşkil etmeleri ve çocuklarına şabat ihlal ettirici isteklerde bulunmamalarını vurgulamaktadır. Bu nedenle peraşamız kutsal olun çünkü ben kutsalım sözü ile Tanrımızın emrini görmekteyiz. İnsanın dünyaya gelişinde üç güç mevcuttur.

Tanrı, baba ve anne.

İlk güç Tanrının kutsal olması anne ve babanın kutsal olmaları gerekiyor. Peraşamızda okuduğumuz Tanrı’mızın bize verdiği güzel nasihatleri şöyle sıralayabiliriz:

 İntikam almayacaksın, kalbinde nefret duyguları beslemeyeceksin arkadaşını kendin gibi seveceksin buna mecbursun, zira toplumu sevgi ayakta tutar. Bunlara uyulduğu taktirde peraşanın başında gördüğümüz gibi kutsal insanlar olunur.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Zira bu günde (Koen Gadol) sizi arındırmak üzere sizin için onarım sağlayacaktır; Tanrı’nın Huzurunda tüm hatalarınızdan arınacaksınız.” Vayikra 16:30

AcabaYom Kipur BÜTÜN hatalarımızdan arınmamızı sağlar mı?

Talmud’da k i(Yoma 85b) Hahamlar şunu açıklığa kavuşturur. Yom Kipur Tanrı’ya karşı olan bütün hatalarımız Tanrı tarafından affedilir. Ama insanların kendi aralarında birbirlerine yaptıkları hatalardan, Yom Kipur’da ancak ve ancak zarar görmüş ve kırgın olan kişinin affı sonucu arınırız. Ve bu, o kişiden bizi affetmesini istememiz yanında, o kişiden aldığımızı geri vermeyi ve mümkünse tazminat ta vermemizi kapsar.

Bu öğretiden, insanlara maddi, manevi hiçbir açıdan zarar vermemek konusunda ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini öğreniriz.

Kendilerinin bağışlanmalarını isteyen kişileri affetmemiz çok doğru bir hareket olacaktır. Ancak affetmek her zaman o kadar da kolay değildir. O kişilerin Tanrı tarafından arındırılmaları için, Af dilenen kişinin bu affı bütün kalbiyle kabul etmesi lazımdır. Bu yüzden, bunu yapmak bir kişi için çok zor olacağından, birine karşı hata işlememek ve ona zarar vermemek için daha da dikkatli olmalıyız.

ÇOCUK PERAŞASI

 

Bu peraşa bize koen gadol'un Yom Kipur'da Bet Amikdaş'ta ne yapması gerekiyordu, onu anlatır. Bu sayede işlediğimiz günahlar af olurdu.  Bet Amikdaş'taki en kutsal odanın adı kodeş akodaşim'di. Yahudiler oraya asla girmezdi. Sadece senede bir kez Yom Kipur'da Koen gadol'un oraya girmesine izin verilirdi. Orada Tanrı için özel baharatlar yakardı. Koen gadol'un sekiz giysisi vardı. Bazıları altından yapılmıştı. Bu altın giysileri en kutsal odada asla giymezdi. Neden dersiniz?

Altın giysiler Tanrı'ya, Bene Yisrael'in bir zamanlar altından bir buzağı yaptığını hatırlatırdı. Koen gadol Tanrı'nın bu avera'dan (günahtan) ötürü kızgın olmasını istemezdi! Bu yüzden kodeş akodaşim'e girdiğinde sadece beyaz giysiler giyerdi. Her yıl Yom Kipur'umuz vardır. Yom Kipur'da, tıpkı Şabat gibi melaha (yasak olan iş) yapamayız. Bar veya bat mitsva yaşını geçmişsek bütün gece ve ertesi bütün gün boyunca bir şey yiyemez, içemeyiz. Kösele ayakkabı giyemeyiz.

Tanrı'ya averot'umuzu (günahlarımızı) affetmesi için yalvarırız. Günahlarımızdan ötürü pişmanlık duyarız. Bir daha günah işlememeye karar veririz. Tanrı bu kutsal günde bizi affeder. Yom Kipur'dan önce anne ve babamıza ve arkadaşlarımıza "Sana yaptığım kötü şeylerden dolayı pişmanım. Bir daha yapmayacağım. Lütfen beni affet." deriz.

Tanrı Moşe'ye: "Bene Yisrael'e, diğer insanlarla karışmayıp, Tanrı'nın yolunda yürümemiz gerektiğini söyle." dedi. Dünyadaki en kutsal ülke -biliyorsunuz tabii - Eretz Yisrael'dir (İsrail Toprakları).

Bu nedenle Tora'mızda, özellikle İsrail Toprakları'na ait uymamız gereken özel emirler vardır. Diaspora'da uygulanması söz konusu olmayan bu emirler ziraatla ilgilidir.

BİR HİKAYE
SEVGİ KAZAĞI

 


Şirli, nasıl güzel görüneceğini iyi bilen bir kızdı. Doğal giyinmeyi çok severdi ve her durum için seçtiği kıyafetler çok güzel ve uygun olurdu. Bu nedenle, arkadaşı Rahel, onu önceki günkü okul toplantısında giydiği kazağı çok beğendiğini söylemek için aradığında, Şili çok şaşırmamıştı. Ama Arkadaşı, haftasonu gerçekleşecek önemli bir aile toplantısı için o kazağı ödünç alıp alamayacağını sorduğunda Şirli şaşkına dönmüştü. 
"Şey... Bilmiyorum. Ben seni arayacağım, tamam mı? " diyebilmişti sadece. 
Rahel'in ödünç almak istediği kazak, Şirli'nin en sevdiği kazaklardan biriydi. Koyu pembe, üstünde harika güller olan çok güzel bir kazaktı. Kazağı, geçen kış Suzi Teyze hediye etmişti. Şirli için, o kazaktan bir günlüğüne bile uzak kalmayı düşünmek çok zordu. Rahel'in kazağa zarar vereceğinden değildi bu. Rahel'in çok sorumluluk sahibi ve dikkatli bir kız olduğunu biliyordu. Ve Şirli kendi kendine, o kazağı Rahel'e çok yakışacağını itiraf etmişti bile. Ancak kendisi için bu kadar özel olan bir şeyi başkasıyla paylaşmak fikri Şirli için alışması zor bir şeydi. 
Şirli yukarı çıktı ve ödevlerini yapmak için masasına oturdu. Ama kafasında bu soru işareti varken, derslerine konsantre olmakta zorlanıyordu. Şirli, geometri kitabını kapadı, kalemini masaya koydu ve kıyafet dolabına doğru yürüdü. Düzgün bir şekilde yerleştirilmiş kazaklarına bakarken "Keşke Rahel, şu eski, düz kazaklardan birini ödünç almak isteseydi... O zaman hiç problem olmazdı..." diye içini çekti. 
Daha sonra eline pembe kazağını alıp parmaklarını üzerinde gezdirdi. Bu sırada, küçük iç ceplerinin içinde bir kağıt parçasının olduğunu fark edince "Bu nedir? " diye sordu kendi kendine. Merakla katlanmış kağıdı aldı ve açarak içinde yazanı okudu:
"Çok Sevgili Yeğenime,
Bu kazağı kendime almıştım. Ancak senin üstünde ne kadar da güzel duracağını hayal edince sana armağan etmek istedim. Kazağı çok sevdim ama seni daha da çok seviyorum... Sevgiler, Suzi Teyze. 
Şirli şakına dönmüş bir şekilde kağıda bakıyordu. Şaşırmıştı, çünkü hem birçok kez giydiği halde bu notu yeni görmüştü, hem de bu not sanki tam da ihtiyacı olan mesajı kendisine söylemekteydi! "Bu kazağı, benim ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyan birinden, bir sevgi armağanı olarak aldım. Teyzem gerçekten beni düşünmüş. Rahel'in de aile toplantısı için bu kazağa çok ihtiyacı var, yoksa bana sormazdı. Suzi Teyzenin yaptığı gibi kazağı ona hediye edemesem bile, en azından Rahel'in ihtiyaçlarını da göz önüne alıp, birkaç günlüğüne kazağımı ona ödünç verebilirim." 
Şirli rahatladı. Arkadaşına telefon açarken kararlıydı. 
"Gerçekten mi... Alabilir miyim? Çok çok teşekkür ederim!" diye bağırdı Rahel, arkadaşı ona iyi haberleri verirken. Şirli şimdi, sakin kafayla ödevlerinin başına oturdu. İçi rahatlamıştı. Arkadaşının ihtiyaçlarını da düşünmüş ve o gün gerçekten sevgi dolu bir iş yapmıştı.