bultenMoşe'ninkayınpederi Yitro, Tanrı'nın Bene-Yisrael için gerçekleştirmişolduğu büyük mucizeleri duyup, Midyan'dan ayrılır ve Yisrael kampına katılır.

Bu Hafta İçin Saatler

18 ŞEVAT

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5778

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:38

17:52

-----

Yeruşalayim

16:45

17:58

Tel Aviv

16:54

17:54

3 ŞUBAT

Tel Aviv

17:01

17:59

İstanbul

18:07

18:48

2018

İstanbul

18:17

18:58

İzmir

18:13

19:04

İzmir

18:21

19:12

YİTRO- יתרו



PeraşaÖzetİ
[www.chabad.org]
(Şemot18:1-20:26)

 


Moşe'nin kayınpederi Yitro, Tanrı'nın Bene-Yisrael için gerçekleştirmiş olduğu büyük mucizeleri duyup, Midyan'dan ayrılır ve Yisrael kampına katılır. Yanında Moşe'nin eşi Tsipora ile iki oğlu Gereşom ve Eliezer'i de getirir. Yitro Moşe'ye, halkın yönetimi ve adaletin dağıtımı görevinde kendisine yardım edecek hiyerarşik bir ekip kurmasını önerir.

Bene-Yisrael Sinay dağının karşısında kamp kurarlar ve Tanrı burada onlara, kendilerini Kendi "Koenler Krallığı ve kutsal Halkı" olarak belirlediğini bildirir. Halk buna, Tanrı'nın söylediği her şeyi yerine getireceklerini beyan ederek cevap verir.

Üçüncü ayın (Sivan) altıncı gününde, yani Mısır'dan Çıkış'tan tam yedi hafta sonra, tüm Bene-Yisrael Sinay dağının eteğinde toplanır. Tanrı şimşek, gök gürültüleri, bulut ve duman içinde açığa çıkar ve Moşe'yi dağa çıkmaya davet eder.

Tanrı On Emir'i aktarır. Bunlara göre, Yisrael Tanrı'ya inanacaklar, putlara ibadet etmeyecekler, Tanrı'nın İsmi'ni boş yere telaffuz etmeyecekler, ebeveynlerini onurlandıracaklar, Şabat'ı gözetecekler, cinayet, zina ve hırsızlıktan tamamen uzak duracaklar, yalancı tanıklık yapmayacaklar ve başkasına ait herhangi bir şeyi arzulamayacaklardır. Halk Moşe'ye başvurur ve yaşadıkları tecrübenin çok güçlü olması nedeniyle hayatta kalamayacağından korktuğunu söyleyerek, Tanrı ile aralarında aracılık yapmasını ister.

AFTARA
Rav İsak Alaluf
BİŞNAT MOT

 

RaMBaM her peygamberin kendine göre alametlerle geldiğini ifade eder. Moşe için durum biraz daha farklıdır. Moşe’nin peygamberliği ne Mısır’daki mucizelerle ne de Kızıldeniz olayıyla açıklanamaz. Moşe Rabenu bu peraşada asıl peygamberlik ilanını gerçekleştirir: “Moşe yedaber vea E.loim yaaneu bekol – Moşe konuştu ve Tanrı ona sesle cevap verdi” pasuğu bunun açık ilanıdır. Benzer bir şekilde Yeşayau peygamber altıncı bölümünde kendi peygamberliğinin ilanını gerçekleştirmektedir. Aftara’nın peraşa bağlantısı buradadır.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Toplulukların hakimi göklerde kutsal, yeryüzünde kutsal, ebediyen kutsaldır;
ki onuru bütün evreni doldurur.
(Yeşayau 6/3)

 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
BEŞİNCİ EMİR

 

Bilindiği gibi On emir iki taş tablet üzerine yazılmıştır. İkinci tablet insan insan arası mitsvalara işaret eder. Birinci bölüm de insan Tanrı arasındaki mitsvalardır. Burada ilk dört mitsvanın bu kategoriye uygunluğu açısından sorun yoktur ama “anne ve baba saygısı”nı işaret eden beşinci emir neden bu kategoriye sokulmuştur?

Bunu anlayabilmek için öncelikle “anahtar” bir açıklama olan Kli Yakar açıklamasına bakmak gerekir. Kli Yakar bu emirle ilk beş emrin tamamlandığını ifade eder. Bu emir Yaratıcıyı onurlandıran bir emirdir. Çünkü bu emrin yerine getirilmesi Yaratıcıya olan saygıyı da ifade eder. İlk beş emrin tamamında “Ad. E.loeha” ifadesi vardır ki kalan beş emirde Tanrı’nın isminin geçmediğini görmekteyiz. Yukarıdaki ifadenin geçtiği emir Tanrı ile insan arasındaki emirler kategorisine işaret eder.

Çok iyi bilinir ki bir insanın oluşmasında üç ortak vardır. Anne ve baba fiziksel tarafı oluştururken asıl ruhani bölüm Tanrı tarafından eklenir. Her fiziksel yaratılan bölüm bir süre sonra toprağa döner. Moşe Rabenu bile bunu yaşamıştır. Ancak ruhani olan bölüm yani neşama Tanrı’ya geri dönecektir. Anne baba saygısı fiziksel tarafın yaratıcılarına karşı gösterilen bir saygıysa asıl tarafın yaratıcısı da burada saygıyla anılmalıdır. Çünkü neşama asıl ölümsüz olan kısımdır. Kli Yakar eğer fiziksel parçamızın yaratıcılarına saygı göstererek kal vahomer ebebi ruhani yaratıcımıza da saygı gösteriyoruz görüşündedir.

RaMBaN ilk dört emrin Tanrı’ya mutlak itaat konusunda tartışmasız emirlerdir görüşündedir. Daha sonra insanlara karşı görevler başlar ve bu da baba ile start alır. Ancak burada “ilk baba”nın kim olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Tanrı hepimizin mutlak yaratıcısıdır. Vaethanan peraşasındaki on emir metninde anne baba saygısında “kaaşer tsivitiha – emrettiğim gibi” eklemesi vardır. Raşi bunu daha önce verilen mitsva gibi açıklasa da Ramban bunu Tanrı’nın ilk dört emrinde emrettiği gibi açıklamaktadır. Nasıl ki Tanrı’ya itaat ediyorsak aynı şekilde ebeveynlere de itaat etmek gerekir. Nasıl ki “başka tanrı yoktur” diyorsak benzer şekilde “o artık benim babam değil” gibi sözleri kullanmamak gerekir. Yine Ramban’a göre babanın ismini boş yere kullanmak ve onu ismi ile yemin etmek mümkün değildir. Gemara Masehet Kiduşin’de ebeveyn saygısının Tanrı saygısı ile denk olduğunu öğretir.

Gemara Masehet Berahot 17’de Rava bilgeliğin işareti iyi davranışlara öncülük etmesidir demektedir. Bu yüzden atalar iyi davranışlarıyla gündeme gelmiştir. Avraam hesed ile tanınırken Yaakov emet – gerçek ile bilinmiştir. Benzer şekilde Moşe de alçakgönüllü olmakla ünlenmiştir. Çok bilgili olmak önemlidir ama asıl ürüne bakmak gereklidir. Bir başka deyişle sadece köklerin kuvvetli olması yetmez. İyi meyveler vermek de gereklidir. İyi meyveler bu açıklama ile sağlam köklere işaret eder. Veya sağlam kökler iyi meyvelerle kendini belli eder. Kişi bütün TaNaH’i çok iyi bilebilir. Mişna, Gemara, Rişonim, pilpulim hepsini bilebilir ama anne babasına karşı eğer onları incitecek bir tavır içindeyse Gemara bu kişiden olumlu bir şekilde söz etmez.  Çünkü bu kişi “kibud av vaem” mitsvasının içeriğini tam olarak anlayamamıştır. Anne baba saygısı Tanrı sevgi ve saygısı için büyük bir adımdır.

Anne baba saygısının karşılığı Tora’da verilir. Uzun bir yaşam. Rabiler bunun bu dünyada mı yoksa ebedi dünyada mı olduğu konusunda tartışma halindedir. Bunun nedeni üzerine birkaç görüş vardır. Bu görüşlerin üzerinden kısaca geçelim:

Anne babasına saygı gösteren kişiye evlatları da saygı gösterir. Bu mida keneged mida ilkesinin bir yansımasıdır. Çocukların saygısını görebilmek için insanın ömrünün de uzun olması gerekir. Bu güzel ve basit bir açıklamadır.

Anne babaya gösterilen saygı onlara hizmet etmeyi de gerektirir. Onlar için çabalamayı, koşturmayı, vakit harcamayı gerekli kılar. İşte bu harcanan vakit uzun bir yaşam olarak insana geri döner.

Rişon Letsiyon Rav Şlomo Amar güzel bir açıklama yapar. Yeruşalayim’in bir yerinde çok uzun bir yıllar yaşayan adama bunun nedenini sorarlar. Adam bir zamanlar çok büyük bir Rabi’yi görmek için bir şehre gittiğini ve o şehirde Rabi’yi gördüğü zaman soğuktan katılaşmış mürekkeple kitabını yazmaya çalıştığını görür. Hemen dışarıya çıkar ve Rabi’nin ısınması için ateş yakar. Odayı ısıtır. Rabi ona uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamasını temenni eden bir beraha verir. Bu kişinin yüz yaşının üzerinde sağlıklı bir şekilde yaşadığı söylenir.

Beraha her zaman peşinde koşulması gereken bir olgudur. Ama en güzel, tarafsız, istekli ve karşılıksız beraha anne ve baba tarafından verilen berahadır. Rabi Bensiyon Abaşaul annesinin Şabat akşamı vereceği berahayı almak ve annesine Şabat Şalom diyebilmek için uzun ve tehlikeli bir yolu göze alır. Arizal Şabat akşamı annelerin elinin öpülmesinin ve berahsının alınmasının son derece önemli olduğunu belirtir. Anne ve babalara bir yardım yapıldığında anne ve baba beraha olarak uzun ve iyi bir yaşam dileğinde bulunurlar. İşte bu da Rav Amar’a göre uzun yaşam ödülünün temelindeki nedendir.

Gelecek dünya ile ilgili bir açıklamayı bir öyküye bağlayarak yapalım. Almanya’nın Worms şehrinden Rabi Hayim’in dört oğlu vardır. Günün birinde oğulları Maarşal’in Hohmat Şlomo yeşivasında okumak isterler. Rabi Hayim büyük oğlu Rabi Betsalel dışındaki oğullarını gönderir. Rabi Betsalel babasının yanında kalır. Uzun yıllar sonra kardeşleri muhteşem bir bilgiyle geri dönerler. Rabi Betsalel fırsatı kaçırdığına üzülür. Babası ise ona bir beraha verir. Kendisinin belki çok büyük bir Rabi olmadığını ama oğlunun muhteşem bir Rabi olmasını ve bütün dünyanın ondan faydalanmasını Tanrı’dan niyaz eder. Rabi Betsalel’in oğlu Prag’lı Maaral’dan başkası değildir. Olam Aba’da hem Rabi Betsalel’in hem de oğlu Maaral’ın neşamaları yücelerden yücelere yükselmektedir. Çünkü Maaral’ın kitapları bu güne kadar aydınlatmaya devam etmektedir.

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

 


Vayişma Yitro; Yitro Tanrı’nın tüm yaptığı mucizeleri duydu. Marpe Laşon ets hayim, dilin sağlığı hayat iksiridir. Dilin güzel sözleri cana sağlık getirir. Eğer dil insanın canına bir sağlık getirebiliyorsa Tanrı’nın sözleri insana en güzel sağlıktır. Tanrı gerçektir herkese laik olduğu ödülü verir.

Bilgelerimiz Avraam Avinu boynunda değerli bir taşın asılı olduğunu söylerler. Bir hasta bu değerli taşa baktığında şifa bulurdu. Bu neyi anlatmaktadır? Avram Avinu’nun ağzında hep güzel sözler çıkardı ve insanlara Tanrı inancını aşılardı. Bu değerli taşı Avraam Avinu’nun ölümünden sonra Tanrı güneşe aldı. Gerçekleri öğrenmek isteyen güneşe bakıp gerçekleri orada bulurdu. Güneş doğudan doğar, batıdan batar. Tanrı bu düzeni bozmaz. Bu hareket Tanrı’nın var olduğunu ve bu düzeni hiç bozmadığını gösterir.

Moşe Rabenu’nun güzel sözleri ile Yitro’ya Tanrı’nın yaptığı mucizeleri anlattı.  Bütün zorluklardan bizleri nasıl kurtardığını, bu güne nasıl getirdiğini tatlı bir dille anlattı. Bu şekilde Moşe Rabenu Yitro’yu Tanrı’nın büyüklüğüne ve tek olduğuna inandırdı. Bu nedenle, peraşamız bu sözlerle başlar. “Vayişma Yitroet kol aşer asa Elokim…”
Yitro Tanrı’nın yaptığı mucizeleri hayretle izledi. Bu mucizelerden çıkardığı sonuç ise: Dünyayı yaratan büyük bir Tanrı mevcut ve dünyayı o yönetir.Büyük alim Robenu Bahye, Yitro, Moşe Rabenu ya Matan Tora yani Tanrı’nın Sinay Dağında Moşe Rabenu’ya on emri verdikten sonra geldiğini söyler. Yitro, halka Torayı Moşe Rabenu’nun anlatışını, onların sorunları ile tek tek ilgilenmesini görünce Ona bu şekilde bir sonuca varamazsın, sende etrafındaki halk da çok yorulacaksınız der. Ona Toramızda okuduğumuz bir yönetim şeklini gösterir. Moşe Rabenu Yitroya MatanTora’dan yani Tora’nın verilişinden önce verilen mitsvaları beraberce gözden geçirdiklerini söyler. Tora’nın verilişinden önce Tanrı tarafından bizlere verilen mitsvalar Şabat ve Mila (Berit mila) mitsvalarıydı.

Yitro Moşe’den izin alır ve evine gideceğini söyler. Amacı ev etrafında Tanrı’nın birliğini ve öğrendiği kuralları öğretmek ve onları da bu inancı aşılamaktır. Kendisine düşen bu inanç prensiplerini ev halkına anlatıp öğrettikten sonra ve buna emin olduktan sonra Yitro tekrar Moşe Rabenu’ya döner ve bütün halkın Sinay Dağında toplandıklarını görür.

Bu arada peraşamızın tarih akışı şu şekilde cereyan etmektedir: Tanrı, Moşe Rabenu’ya Mısır’a gitmesini söylediği zaman eşi Tsipora ve iki oğlunu beraberinde aldı. Yolun ortasında ağabeyi Aaron’la karşılaştı. Aaron “Bu yanındakiler kim?” diye sordu. Moşe Robenu; “Eşim ve çocuklarım” diye cevap verdi. “Onları nereye götürüyorsun?”  Moşe Rabenu “Mısır’a” diye cevap verdi. Aaron, Moşe Robenu’ya biz Mısır’dan çıkmaya hazırlanırken, onları niye oraya götüreceksin dedi. Moşe Rabenu, Aaron’un bu sözlerini haklı buldu. Eşine ve çocuklarına kayınpederi Yitro’nun yanına gitmelerini söyledi. Böylece eşini ve çocuklarını Midyan’a gönderdi.

Bu olaydan peraşamızın akışında Yitro’nun Tsipora ve çocuklarının Yitro tarafından çöle getirildiğini okuyoruz. Moşe Rabenu ilk oğluna Gerşon, ‘’yabancı bir yerde yabancılık çektim’’, ikinci oğluna da Eliezer ‘’Tanrı bana her zaman yardım etti ve beni kurtardı’’ anlamına gelen isimleri koydu.

Peraşada okuduğumuz gibi Moşe Rabenu, Eliezer’in Berit milasını yapmamıştı. Yolda bir melekle karşılaşır ve Moşe Rabenu’yu bu nedenden dolayı öldürmek ister. Bunu anlayan Tsipora oğlunun Berit milasını yapar ve Moşe Rabenu’yu kurtarır.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Şimdi – Bana kayıtsız şartsız itaat eder, Antlaşmamı korursanız; dünyanın tümü Bana ait olmasına karşın, tüm halklar arasında Benim özel Hazinem olursunuz. Siz Benim için bir Koenler krallığı ve kutsal bir ulus olmalısınız’. Bene-Yisrael’e aktaracağın sözler bunlardır”. (Şemot 19:5-6) Acaba biz böyle bir seviyeye nasıl ulaşabiliriz.

Raşi, bu pasuk için Mehilta’dan alıntı yapar. “Her başlangıç zordur.”  Birisi Tora’yı yerine getirmeye çalışırken, kendini zorluklar içinde koşarken bulduğunda önceden hevesliyken sonunda hayal kırıklığına uğramış olarak hissedebilir. Kendine şöyle diyebilir: “ Her şey çok yerine getiremeyeceğim kadar zor. Uğraşsam da hiçbir yere gelemeyeceğim, o yüzden şu anda pes edebilirim.”

Eğer bir an bile böyle hissederseniz, hatırlayın ki her başlangıç zordur. Bir şeye başlarken önceden zorlukları olduğunu düşünün ki sonradan hayal kırıklığına uğramayın. Amaçlarınıza sürekli bir şekilde ulaşmanızın tek yolu inadınızdır.

Başta ne kadar zor bulduğunuzu göze almadan, hedefinizi uğraşmaya değer olarak görüyorsanız, uğraşmaya devam edin. Bu başarmanın tek yoludur. Çoğunlukla, zorluklar kısa sürer ve eğer azmederseniz yaptığınız şeylerin gittikçe kolaylaştığını görürsünüz.

ÇOCUK PERAŞASI

 

Moşe'nin, Yitro'nun kızı Tsipora ile evlendiğini hatırlıyor musunuz? 

Tsipora, iki oğlu ve babası Yitro ile Midıan'da yaşıyordu.
Onlar da Bene Yisrael'e katılmak istiyorlardı.
Çöle gittiler.
Bene Yisrael, Ar Sinay'a (Sinay Dağı) geldi.
Gök gürlemeleri oldu; şimşekler çaktı.
Tanrı tüm İsrailoğulları'na konuştu.
Hepimiz matan Tora'da (Tora'nın verilişi) Tanrı'nın sesini duyduk.
Tanrı'nın sesini duymak harikaydı!
Tanrı, Ar Sinay'da İsrailoğulları'na aseret adibrot'u (On Emir) söyledi.
İşte ON EMİR'in listesi:

1. TANRI'YA İNAN.
2. PUTLARA TAPMA
3. TANRI'NIN ADINI GEREKSİZ YERE KULLANMA.
4. ŞABAT'I
 KUTSAL KIL VE KORU.
5. ANNE VE BABANA SAYGI GÖSTER.
6. ÖLDÜRME.
7. ZİNA YAPMA. (AHLAK DIŞI İLİŞKİLERDE BULUNMA)
8. ÇALMA
9. YALANCI ŞAHİTLİK YAPMA.
10.  BAŞKASINA AİT ŞEYLERE SAHİP OLMAYI İSTEME VE BAŞKASININ MALINA GÖZ DİKME

BİR HİKAYE
ANNELER GÜNÜ

 

Açık ve serin bir kış öğleni, Sendi sıkılmış bir halde oturma adasındaki koltukta oturuyordu. Genellikle o ve annesi o günkü gibi Pazar öğlenlerini beraber, sohbet ederek, hafta içinde olan ilginç olaylardan bahsederek geçirirlerdi. Ama bugün annesi, acil bir iş nedeniyle ofise çağırılmıştı ve Sendi de evde yalnız kalmıştı. Yapacak hiçbir şey yoktu. 
Kız, annesinin giderken kendisini kötü hissettiğini biliyordu. Ama annesinin, bu işe, geçimlerini sağlamak için ihtiyaç duyduğunun da farkındaydı. Gitmekten başka seçeneği yoktu. "Çok üzgünüm canım. En kısa zamanda gelmeye çalışacağım" demişti annesi kapıdan dışarı çıkarken. 
"Annem her zaman çok çalışıyor..." diye düşündü Sendi. Birdenbire aklına harika bir fikir geldi. Geri döndüğünde annesini karşılamak için ona güzel bir akşam yemeği hazırlayacaktı! Ne de olsa annesi ona yılın her günü akşam yemeği hazırlıyordu! Bir kere de yemeği kendisi hazırlayabilirdi!
Hevesli bir şekilde, Sendi buzdolabına ve mutfaktaki raflara göz gezdirdi. En sonunda mönüye karar vermişti: Soslu makarna ve salata. Bunların annesinin en sevdiği yiyeceklerden olduğunu biliyordu. İhtiyacı olan her şeyi mutfak tezgahına dizdiği zaman telefon çaldı. Arayan Arkadaşı Lora'ydı. Lora ve bir arkadaşı, şehre yeni gelen buz gösterisi için üç adet bilet bulmayı başarmışlardı. Gösteri yarım saat sonra başlayacaktı ve şimdi Sendi'yi de çağırıyorlardı!
"On dakika sonra sendeyiz!"
Sendi buna inanamadı. Bu buz gösterisini görmeyi hep hayal ederdi ve şimdi de bu gerçekleşebilirdi! Tam "evet" diyecekken, tezgahın üstündeki yiyecekleri gördü. Eve dönünce annesinin ne kadar yorgun olacağını aklından geçirdi. Annesinin, kapıda asılı " Ben arkadaşlarımlayım" notu yerine, önünde sıcak bir akşam yemeği bulunca ne kadar mutlu olabileceğini hayal etti. Annesi, kendisine bakmak için kim bilir kaç kere planlarını iptal edip kendi eğlencesinden feragat etmişti? Ama buz gösterisi ne olacaktı?
"Eee ne diyorsun? " diye sordu Lora sabırsızlıkla. 
Sendi derin bir nefes aldı ve arkadaşına çok üzgün olduğunu çünkü çok önemli bir projenin tam ortasında olduğunu açıkladı. 
Sendi yemeğe hazırlamaya başladığında kendisini çok iyi hissetti. Tam her şeyi bitirdiği sırada Sendi kapının açıldığını ve annesinin içeri girdiğini duydu. Yorgun göründüğü halde, Sendi'nin hala evde olduğunu görünce yüzü aydınlandı. "Merhaba canım, Bu kadar uzun zaman aldığı için çok üzgünüm. Eve hemen gelmeye çalıştım. Çok acıkmış olmalısın.. Şimdi ben hemen..."
Sendi'nin yüzüne gittikçe büyüyen bir gülümseme yayıldı. Annesinin elinden tutarak mutfağa getirdi. Masa çok güzel bir şekilde kurulmuştu. Yemekler ise son derece lezzetli görünüyordu. " İnanamıyorum Sendi'ciğim!" diye bağırdı annesi. "Çok teşekkür ederim. İşte günümü aydınlattın!"

Anne kız masaya oturup harika akşam yemeğini yemeğe başladılar. Sendi kendini çok iyi hissetti. Doğru seçimi yaptığından emindi. "Başka buz gösterileri de olacaktır mutlaka" diye düşündü "Ama benim bir tek annem var..."