Haftanın Peraşası BülteniTanrı, Moşe'ye Menora'daki "daimi kandili" besleyecek saf zeytinyağını Bene-Yisrael'den almasını söyler. Aaron bu alevi her gün, yakacak ve kandil "akşamdan sabaha" yanacaktır.

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  27 Şubat

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

5:00

6:12

-----

Yeruşalayim

5:05

6:17

Tel Aviv

5:14

6:13

13 Adar

Tel Aviv

5:20

6:18

İstanbul

5:39

6:19

5770

İstanbul

5:47

6:27

T E T S A V E

Hatırlatmalar

ü Şabat Zahor

ü 28 Şubat Pazar: Purim

ü 1 Mart Pazartesi: Purim Şuşan

ü 6 Mart Şabat: Şabat Para

ü 13 Mart Şabat: Şabat Ahodeş

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 27:20-30:10)

[www.chabad.org]

 

Tanrı, Moşe'ye Menora'daki "daimi kandili" besleyecek saf zeytinyağını Bene-Yisrael'den almasını söyler. Aaron bu alevi her gün, yakacak ve kandil "akşamdan sabaha" yanacaktır.

Koenler tarafından Mişkan'da hizmet ederken giyilmesi gereken giysiler tarif edilir: Tüm Koenler: 1) Ketonet - ketenden uzun bir entari; 2) Mihnasayim - keten don; 3) Mitsnefet ya da migbaat - keten bir sarık; ve 4) Avnet - bele sarılan uzun bir kuşak giyerdi.

 "Koen Gadol - Baş Koen" buna ek olarak şunları giyerdi: 5) Efod - mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, keten ve altın ipliklerle dokunmuş, önlüğe benzer bir giysi; 6) Hoşen - üzerinde Yisrael'in on iki kabilesinin isimlerinin yazılı olduğu on iki değerli taş bulunan bir göğüslük; 7) Meil - eteğinde altın çanlar ve dekoratif narlar bulunan mavi yünden bir üstlük; 8) Tsits - alında taşınan ve "Tanrı için Kutsal" yazısını taşıyan altın bir levha.

Tetsave peraşası ayrıca Aaron ile dört oğlu Nadav, Aviu, Elazar ve İtamar'ın, yedi günlük Koenlik'e atanma törenlerini ve tütsünün (Ketoret) yakıldığı Altın Mizbeah'ı yapma konusundaki ayrıntılı talimatları da içerir.

Purim'den önceye rastlayan bu Şabat günü, ikinci bir Sefer-Tora çıkarılarak Zahor (Devarim 25:17-19) peraşası okunur. Burada, Bene-Yisrael'e ilk saldıran millet olan Amalek'in yaptığını hatırlama ve bu milletin hatırasını gökyüzü altından silme emri vardır. Bu peraşayı okumamızın sebebi, Purim bayramının kötü adamı Aman'ın, Amalek soyundan olmasıdır.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Yosef Arye Schlussel - www.torah.org]

 

İnşa Et, Şükret, Kutsa

Bu hafta, Purim'den önceki ve sonraki haftalarda haftanın normal peraşasına ek olarak okunan dört peraşanın ikincisi olan Zahor peraşası okunacaktır. Bu dört peraşa arsında tüm görüşlere göre doğrudan Tora'nın bir emri olarak okunan tek peraşa budur. Zahor ne ile ilgilidir?

Zahor peraşası, Yahudilerin Mısır'dan Çıkış yolculuklarında uğradıkları korkunç Amalek saldırısının Tora'da tekrar hatırlatılmasıyla ilgilidir. Bu nedenle, Tora'nın 613 emrinden bir tanesi bu bölümün herkesin önünde okunmasını emreder. Bu saldırı neden kayda değer niteliktedir? Tarihte birçok millet Yahudilere karşı savaş açmıştı. Amalek'in saldırısında farklı olan neydi?

1907-1980 yılları arasında yaşamış olan ve New York Brooklyn'de Metivta Hayim Berlin'in başkanı Rabi Yitshak Hutner bunu, Tora'nın Amalek hakkındaki tanımlayıcı, ama yine de gizemli cümlelerinden bir tanesini kullanarak açıklar. Bamidbar 24:20 de Yahudi olmayan peygamber Bilam şöyle demektedir: "Ulusların ilkidir Amalek ve sonu, ebedi yok oluştur". Raşi'ye göre bu pasuk Amalek'in nihai yıkımının nedenine açıklık getirmektedir. Devarim 25:18'deki açıklamalarında, Raşi, Amalek'in saldırısının Yahudi halkını "soğuttuğu" açıklamasında bulunur. İnsanların uzaktan seyrettiği ve içine girmekten korktuğu, diğer bir deyişle ilk kez başka birinin girmesi kaydıyla girecekleri çok sıcak bir su örneğini verir. Suya ilk giren kişi haşlanarak yanmasına rağmen, suyu soğutur ve diğerlerinin onu izlemesini mümkün kılar. O nedenle, dünyadaki milletler Tanrı'nın aracılığıyla Mısır'ın çöküşünü ve Bene-Yisrael'in oradan çıkışını izledikleri zaman, Tanrı'nın Bene-Yisrael'in yanında olduğunu fark edince onlara ilişmeye çekiniyorlardı. Daha sonra Amalek geldi. İlk saldıran o oldu. Sadece Bene-Yisrael'e saldırmakla kalmadı, aynı zamanda Bene-Yisrael'in tarihin gelecek tüm zamanlarında uğradıkları saldırıların da yolunu açtı. Kaynayan su artık o kadar da sıcak görünmüyordu. Bu nedenle, Raşi şöyle açıklar: "Ulusların ilki Amalek..." ve bu yüzden "sonu, ebedi yok oluştur".

Ancak Amalek'in nihai yıkımı, Bene-Yisrael'e çektirdiği acının cezası olmanın çok ötesindeydi. Amalek asıl dünyaya yaymış olduğu tavır yüzünden cezalandırılmıştır. Rabi Hutner kişinin hayata ve genel olarak karşılaştığı her şeye yönelik yaklaşımıyla ilgili iki görüş dile getirir. Yaklaşımlardan bir tanesi çevremizi saran her şeyde iyiyi aramaktır. Olumlu bir şey bulun ve onun üstüne temeller kurun. Ona güvenin ve onu insanın kişiliğine aşılayın. Diğer yaklaşım ise, insanların kutsal buldukları fikirlere ve kavramlara bakmak ve onları yıkmaya çalışmaktır.

İnşa etmek veya yıkmak. Övmek veya hakaret etmek. Kutsamak veya kutsiyete halel getirmek. Karar iki kişisel savaşla ilgilidir. Her şeyden önce, acaba bizler temel kurmaya mı, yoksa yıkmaya mı çalışan insanlarız? İkincisi, eğer bizler gerçekten önemli olan şeyleri desteklemeye çalışıyorsak, bunu nasıl başlatırız? Neyi kutsal tutacağız? Hangi konuda çaba harcayacağız? Bu çaba bizi nereye götürecek? İkinci soru hakkında düşünmeye başlamadan önce ilk soruya cevap bulmamız gerekir. İnsanlar gerçeği aradıkları, yeni fikirlere ve kavramlara açık oldukları zaman kişisel ve toplumsal gelişim başlar, ama insanlar alaycı olmayı hedefledikleri ve sürekli karşılarına çıkan gelişim fırsatlarını geri çevirdikleri zaman ahlaki ve ruhsal gelişimlerinde hiçbir zaman bir artış gözetlenemez. Rabi Hutner'a göre, bu görüş Amalek'in yaklaşımına yönelik suçlamanın daha derin boyutudur. Dünya önemli, özel bir şeyi fark etmeye henüz başlıyordu. Tanrı insanın görebilmesi ve O'nu kabul etmesi için doğayı ve tarihi alt üst etmişti. Bene-Yisrael Tanrı'nın yakınlığını görmüş bir milletti. Bu araştırılmaya değer bir unsurdu. Bir temel atma süreci dünyanın parmak ucundaydı. Ama bu olurken, Amalek tüm dünyaya "Burada özel hiçbir şey yok! Onları yok sayın! Onlara saldırın! Bu kadar rezil bir kavramı temsil eden bu insanları yok edin!" demekle meşguldü.

Bu tavır sonunda Amalek'in de yok olmasına yol açmıştır. Nihayet dünya Tanrı'nın iradesini kabul etmeyi başardığında, Amalek hâlâ aynı nakaratla bir kenarda oturmaya devam edecektir: "Bunu da inkâr et; burada senin zaman harcamana değecek hiçbir şey yok." Amalek yenilecektir, ama değişmeyecektir. Bene-Yisrael'e ilk saldıran millet olma gerçeği, onların yok oluşlarının nedeni olacaktır.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Bir sinagoga düzenli olarak dua etmeye gelenler bir yer, mitsva veya aliya [=peraşadan bir kısım] satın alarak destek olmaya çalışırlar. Sadece ara sıra dua etmeye gelen birisi için ne söylenebilir? Böyle biri de sinagoga parasal yardımda bulunmalı mıdır?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Beşinci Kitap: KEDUŞA / KUTSİYET (Devam)

29. Şehita - Hayvan Kesimi (Devam)

 

b) Terefa

İster bir yara, ister bir hastalık yüzünden olsun, bazı kusurlar bir hayvanın veya kuşun yenmesini yasak kılar. Buna Terefa adı verilir. Bu kusurlar şunlardır: 1) Beyinde, kalpte, akciğerlerde, yemek borusunda, midede, bağırsaklarda veya safra kesesinde minik delikler 2) Omurilikte veya yemek borusunda kesikler 3) Kafatasının veya büyük kaburgaların çatlaması 4) Karaciğerin yerinden çıkması veya bacakların arkasındaki, üst çenedeki veya posttaki ana tandonların yerinden çıkması, 5) Arka bacakların en alttaki eklemin üstünde kopmuş olması veya bir hayvanın akciğerlerinde lobların eksikliği 6) Bir hayvanın böbreklerinde veya dalağında bazı kusurlar. Belli başlı olaylar da bir hayvanı veya kuşu terefa yapabilir. 7) Yırtıcı bir hayvanın bazı saldırı şekilleri 8) Doğal bir şekilde yürümeyi imkânsız kılan bir düşme veya darbe.

Eğer terefa bir hayvan kesilirse, onu yemek yine de yasaktır, ama o hayvanın eti tame değildir. Ciddi bir şekilde yaralanan hayvan veya kuşa zaten ölü gözüyle bakılır ve Şehita'nın hiçbir olumlu etkisi olmaz.

c) Anne ve Yavru

Annesi veya yavrusu kesilmiş Kaşer bir hayvanı aynı gün içinde kesmek yasaktır. Pasukta söylendiği gibi "İster boğa ister koyun cinsinden olsun; [hayvanı] ve yavrusunu aynı gün içinde kesmeyin" (Vayikra 22:28). Yumurtalarının veya yavrularının üstünde oturan kaşer cinsten bir anne kuşu veya anne kuluçkada otururken yavrularını almak yasaktır. Pasukta söylendiği gibi "Yolda, herhangi bir ağaçta veya yerde önüne bir kuş yuvası rast gelirse [ve bu yuvada] yavru kuşlar veya yumurtalar [var], anne de bu yavru kuşların veya yumurtaların üzerinde çökmüş halde ise, yavruların üstündeki anneyi alma. Anneyi mutlaka göndermelisin ve yavruları kendine [ancak bundan sonra] alabilirsin" (Devarim 22:6-7).

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

Tapınak Tepesinde Yemek

Tora "Aaron, oğullarıyla birlikte bu koçun etini ve sepette [kalan] ekmeği, Buluşma Çadırı'nın girişi civarında yesin" (Şemot 29:32) demektedir. Buna karşılık, Talmud'da "Kişinin sinagogda aklı havada olmamalıdır; orada yememeli veya içmemelidir" (Megila 28a) denmektedir. Sinagoglar küçük çaplı Bet-Amikdaş kabul edildiklerine göre, Koenler [yani Aaron ve oğulları], sinagogda yasak olan bir şeyi Bet-Amikdaş'ta [ya da buradaki örnekte onun dengi olan Mişkan'da] yapabilip burada yemek yiyebiliyor?

Ters yönde bir soru: Rambam Alaha olarak şöyle demektedir: "Kişinin tozlu ayaklarıyla, paltosu ve ayakkabıları ile sinagoga girmesine izin verilir. Eğer tükürmesi gerekiyorsa, bunu sinagogda [nazikçe bir mendilin içine] yapabilir" (Rambam İlhot Tefila 11:10). Buna karşılık, Tapınak Dağı'na giren kişi ayakkabılarını çıkarmalı, ellerini ve ayaklarını Kiyor'da [el ve ayak yıkama amaçlı bir havuz] yıkamalıdır. Ve bir başka çelişki: Sinagogda oturmak bir mitsvadır. Pasukta söylendiği gibi: "Aşre Yoşeve Veteha - Evin'de oturanlara ne mutlu" (Teilim 84:5). Buna karşılık kurala göre Bet-Amikdaş'ta yalnızca Kral David'in hanedanına mensup krallar oturabilir. Bu çelişkilerin açıklaması nasıl olmalıdır?

Bu farkları kavramanın anahtarı "Kalut Roş - Uçarılık veya Hoppalık" kavramını anlamakta yatmaktadır. Her bir durum ayrı ayrı incelenmeli ve bir hareketin, yapıldığı ortam içinde, yapıldığı yere karşı bir hakaret ya da hoppalık içerip içermediğine bakılır. Saygıyı gerektiren bir başka yeri örnek olarak verelim: Bir mezarlıkta yemek ve içmek yasaktır, ama aynı zamanda Tora öğrenim ve tekrarı da yasaktır (Rambam, İlhot Avel 14:13). Şüphesiz, bir sinagogda öğrenime izin vardır (zaten aksi takdirde insan nereye gidip Tora öğrenecektir?). Tapınak Dağı'nda da Tora öğrenimi yapılabilir. Bunu, Talmud'da Raban Gamliel'in Tapınak Dağı'ndayken İyov kitabından bir kısmı okumak istemesinden öğrenmekteyiz (Talmud - Şabat 115a). Yemek ve içmenin Bet-Amikdaş'ta kendine has bir önemi vardır. Burada yemek ve içmek, korban ibadetinin bir parçası olarak yapılırdı. Hatta Koenler'in bir günah korbanının etini yemesi, korbanın sahibinin günahı için onarım sağlayan etkenlerden biridir. Dolayısıyla bu çerçevedeki yemek ve içmek, hoppalık değil, aksine kutsal bir davranış sınıfındadır. Buna karşılık sinagogda (ve bir mezarlıkta) yiyip içmek ise, belirli bir vesileyle insanların toplanması sonucunda yapılır ve bu toplanma, yiyip içmekle birleştiğinde bulunulan yere uygun saygıda kusur etme durumları ortaya çıkabilir.

Benzer açıklamalar, Bet-Amikdaş'ta ve sinagogda uyuma konusunda da geçerli olabilir. Sinagogda uyumak yasaktır. Buna mukabil Tanah'ta Peygamber Şemuel'in, "Tanrı'nın Kutsal Sandığı'nın bulunduğu Tanrı'nın Tapınağı'nda" yattığını okumaktayız (Şemuel I 3:3). Buna ek olarak, Bet-Amikdaş'ta da Koenler Bet Amoked adı verilen özel bir odada uyurlardı (Mişna - Tamid 1:1). Belki de bunun nedeni Bet-Amikdaş'ın çok geniş bir alanda yer alması ve insanların yemek, içmek, uyumak istiyorlarsa çok uzaklara çıkmak zorunda kalacakları anlamına gelmesi olabilir. Bir sinagogda ise yeme ya da uyuma ihtiyacı hisseden birinin çok uzaklara gitmesine gerek olmayacaktır. Belki sinagog içinde bir tuvalet olamamasına karşın, Bet-Amikdaş'ta olabilmesinin nedeni de budur.

Kaynak. Rabi Yosef Elbaum "Tehumin" cilt 24, s. 489-491.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Paraşat Zahor

 

1. Paraşat Zahor'un okunması Tora'nın "Amalek'in ... yaptıklarını hatırla" (Devarim 25:17)  şeklindeki emrinin yerine getirilmesi anlamına geldiğinden DeOrayta, yani doğrudan Tora'dan kaynaklanan bir mitsvadır. Paraşat Zahor diğer peraşalar gibi en az on yetişkin erkekten oluşan bir minyan önünde, noktalama ve seslendirme işaretlerine azami düzeyde dikkat ederek tane tane ve herkesin duyabileceği şekilde okunmalıdır.

2. Mitsvalar niyet gerektirir. Bu nedenle okuma öncesinde Hazan, halkın [Amalek'in yaptıklarını hatırlama ve zikrini yeryüzünden silme mitsvası konusundaki] yükümlülüğünü yerine getirmeye, halk da Hazan'ın okumasıyla kendi yükümlülüğünün yerine geleceğine niyetlenmelidir. Okuma sırasında herkes sözcükleri kendi ağzından çıkarmaksızın yalnızca Hazan'ı dikkatle dinlemeli, çocukların gürültü yapmasına meydan verilmemelidir. Okuma öncesinde bu konularda sinagogda duyuru yapmakta fayda vardır.

3. Bu, Tora'nın bir mitsvası olduğu için, herkes o Şabat sinagogda bulunmaya özellikle özen göstermelidir. Bu açıdan, sinagoga uzak bir yerde oturan biri, Şabat'ı sinagoga yürüyüş mesafesinde bir yerde geçirmek için elinden geleni yapmalıdır. Ama bu mümkün olamıyorsa, Şabat hiçbir şekilde ihlal edilmemelidir.

4. [Bazı istisnalar haricinde] Kadınlar zamana bağlı "yap" şeklindeki mitsvalardan muaftır. Paraşat Zahor'un okunması zamana bağlı bir mitsva olmadığından birçok otorite Paraşat Zahor'u dinlemekle kadınların da yükümlü olduğu görüşündedir. Başkaları ise mitsvanın temelinde Amalek'le savaş olması ve savaşın özellikle erkeklere mahsus bir şey olması nedeniyle kadınların muaf olduğu görüşündedir. Sonuç olarak bu peraşayı dinlemeyen hanımlar her ne kadar bu ikinci görüşe güvenebilirlerse de, ilk görüş nedeniyle, ellerinden geldiği takdirde sinagogda bulunmak ve bu peraşayı dinlemek için gayret göstermelerinde fayda vardır. O kadar ki, eğer herhangi bir sebeple kadınlar bu peraşayı dinleyememişlerse, dua tamamlandıktan sonra onların da dinleyebilmesi için tekrar Sefer-Tora çıkarıp Paraşat Zahor'u okumak doğru bir uygulama olacaktır.

5. Şabat Zahor'da iki Sefer-Tora çıkarılır. Haftanın peraşası yedi kişi için normal olarak okunduktan sonra Hatsi Kadiş söylenir. Ardından Maftir için Paraşat Zahor okunur ve tekrar Hatsi Kadiş söylenerek aftara olarak, Kral Şaul'un Amalek'le savaşını anlatan "Vayomer Şemuel" aftarası okunur (Şemuel I 15:1-34).

6. Paraşat Zahor için, sinagogdaki en özel Sefer-Tora kullanılmalıdır.

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Bir zamanlar, Porat Yosef Yeşivalarının meşhur başkanı Rabi Ben Tsiyon Aba Şaul'un, Arvit duası için cemaate katılmak üzere sinagoga girmesi ile ilgili bir olay anlatılır. Normalde sabah ve öğleden sonra dualarda tsedaka vermek alışılmış bir durumken Arvit duasında bu yaygın bir şey değildi. Rabi Ben Tsiyon ise Arvit'ten önce sinagogdaki yardım kutusuna bozuk para atınca insanlar ona bunun nedenini sordular. O da cevaben, bunu duadan önce tsedaka verme amacıyla değil, burada dua etme imkânının sağlanmasıyla aldığı hizmetin karşılığını ödeme amacıyla yaptığını söyledi.

"Benim niyetim sinagogun bakımında katkıda bulunmak" diye cevap verdi. Dua etmek için içeri girdiğimde, sinagogun temiz olmasını ve dua kitabından bölümler okumak için ışığın yeterli olmasını isterim. Bütün bunlardan faydalandığıma göre, aldığım hizmetin karşılığını ödemezsem bunu nasıl yapabilirim?"

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Akıllı adam, aptalın konuşarak söylediğinden fazlasını sessiz kalarak söyler.

-- Yidiş atasözü

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.