Bu Hafta İçin Saatler

12 NİSAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5777

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:27

19:40

-----

Yeruşalayim

18:32

19:45

Tel Aviv

18:44

19:42

8 NİSAN

Tel Aviv

18:48

19:47

İstanbul

19:21

20:01

2017

İstanbul

19:30

20:10

İzmir

19:19

20:10

İzmir

19:26

20:17

TSAV- צו


ŞABAT AGADOL
10 NİSAN 2017 PAZARTESİ TAANİT BEHOROT
11-18 NİSAN 2017 PESAH

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Vayikra 6:8-8:36)

 

Tanrı; Moşe'ye, Mişkan'daki korban ibadetini gerçekleştiren Koenler olarak, Aaron ve oğullarına görev ve haklarını bildirme talimatını verir.

Mizbeah'taki ateş her zaman yanar durumda tutulmalıdır. Bu ateşte, "Ola -Yükselen" olarak getirilen hayvanlar tümüyle, "Şelamim - Barış", "Hatat - Hata" ve "Aşam - Suç" korbanlarının içyağları, unla yapılan Minha korbanlarından da üç parmak dolusu yakılır.

Hatat ve Aşam korbanlarının etini ve Minha korbanlarından da geri kalan kısmı Koenler yer. Şelamim korbanı, Koen'e verilen belirlenmiş parçalar hariç, korbanı getiren kişi tarafından yenir. Korbanların kutsal eti, manevi olarak saf kişiler tarafından, belirlenmiş kutsal yerlerinde ve belirlenmiş zamanda yenmelidir.

 Aaron ile oğulları yedi gün boyunca Mişkan sınırları içinde kalır; bu süre içinde Moşe onları Koenlik görevine atar.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
İNSANIN İÇİNDEKİ ATEŞ

 

Vayikra kitabının ilk peraşasında görmeye ve anlamaya başladığımız korban konusu bu hafta okuduğumuz Tsav peraşasında da devam etmektedir. Peraşamızın hemen başında yer alan korban açıklaması her gün iki kez yerine getirilmesi gereken “ola” korbanı ile ilgilidir. Bu korban sabah ve öğleden sonra icra edilir. Günümüzde bu korbanın yerini Şahrit ve Minha duaları almıştır.

Peraşamızın ismini de oluşturan “tsav – emret” sözcüğü birçok şeyi sembolize eder. Raşi bu şekilde verilen emrin nesiller boyunca geçerli olacağını bizlere öğretir. Bu noktadan hareketle RaMBaM Maşiah’ın günlerinde David hanedanının yeniden krallığını ilan edeceğini, korbanların yerine getirileceğini ve Şemita yılı kurallarının mutlaka uygulanacağını bizlere öğretmektedir.

ÇOK ÖZEL BİR YER

Yine RaMBaM Bet Amikdaş’ta yer alan Mizbeah için çok özel bir yer demektedir. Burası ilk insan olan yaratıldığında Adam’ın ilk kez korban getirdiği yer olarak bilinmektedir. Adam’ın oğulları Kayin ve Evel korbanlarını burada sunmuşlardır. Noah korbanını burada sunmuş ve gökkuşağı burada ortaya çıkmıştır. Avraam oğlu Yitshak’ı Akeda için burada hazırlamıştır. Burası insanın hatalarının “kapara” olması için inşa edilmiş bir yerdir. Pirke Avot’un verdiği bilgi ışığında burada on tane mucize yer etmiştir.

Peraşamızda Mizbeah’ın bu gece işlevsel olduğunu ve üzerindeki ateşin sönmemesi gerektiği yazılıdır. Rabiler bu ateşin sönmemesinin bir mucize olduğunu ancak mucizenin “kapalı” tabir edilen türe gördiğini öğretirler. Sefer Ahinuh her sabah Kohenler’in Mizbeah ateşini canlandırmak için ateşe odun atmalarını mucizenin kapalı olmasının nedeni olarak görür.  Çünkü ateşe odun devamlı olarak atıldığı zaman o ateş yanmaya devam edecektir. Ancak atılan odunlar sembolik olarak ilave edilmekte ve inanç yönü zayıf olanlara bunun mucize olmadığını savunmaları için bir kanıt sunmaktadır. Açık veya kapalı mucizeler insanın inancı için birer sınavdır. Başarılı olup olmaması inancı ile ilgilidir.  Tora’da görülen mucize ve sınav arası ilişkiyi gösteren örnekler vardır. Bunlardan iki tanesine değinmeye çalışacağız.

MUCİZELER

Kızıldeniz’in yırtılma olayında Tora bütün gece esen rüzgardan söz eder. Nitekim Paro denizin ayrılmasının nedenini rüzgara bağlar ve atını denize doğru sürer. Aslında inanç sahibi olanlar için Midraş burada daha çok açık bir mucizenin varlığından söz eder. Denizin zemininin düzleştiği, denizin on iki yola ayrıldığı, denizin içinde bene Yisrael’in ihtiyacını karşılamak için ağaçların ortaya çıktığı Midraşik kaynaklarda yazılıdır. Paro bunları görmeyi reddeder. Açılmayı rüzgara bağlar ve ordunun tamamen yok olmasının nedeni olur. Aynı Paro yıllar sonra peygamber Yona’nın Ninova şehri için yaptığı “yok olma” uyarısına hemen tepki vermiş ve bizzat kendisi halkı teşuva yapmaya davet etmiştir. O Paro artık Tanrı’nın sözlerinin gerçekleşeceğini acı da olsa tecrübeyle öğrenmiştir.

Bene Yisrael Mısır çıkışında sıklıkla su sıkıntısı çekmiştir. Suların acı olduğu yere vardıklarında Tora Moşe’nin sulara bazı ağaç parçaları attığını ve bununla suların tatlılaştığını öğretir. Bunu mucize olarak kabul etmek istemeyen bazı yorumcular Moşe’nin suya bıraktığı ağaç parçalarında bulunan bazı kimyasalların suda reaksiyona sebep olarak suyun acılığının giderildiğini iddia ederler. Onların görüşüne göre Tanrı kainatı yarattıysa da artık onunla ilgilenmemektedir. Ancak inanç sahibi olan bizler biliriz ki Tanrı her zaman yarattıklarıyla yakından ilgilenmektedir. Zaman zaman küçük veya büyük, açık veya kapalı mucizeler olmaktadır.

MİZBEAH’TAKİ ATEŞ

Tora Mizbeah’ın üzerindeki ateş ile ilgili konuşurken bu ateşin asla sönmediğini anlatmaktadır. Gemara yağmurun bile bu ateşi söndürmeye yeterli olmadığını öğretir. Yağmurun ateşi söndürememesi bir mucizedir ama bu mucizeden daha büyüğü orada yağmurun olmaması şeklinde beklenebilir. Yağmurun oraya yağmaması daha açık bir mucizedir. Yani bilgeler neden yağmur olduğunu sorgulamaktadırlar.

Mizbeah’ın üzerindeki ateş mitsva yapma ve Tora yolunu izleme konusunda hepimizin içinde olan ateştir. Bu ateş derinlerde veya daha yüzeyde hepimizde vardır çünkü hepimizde Tanrısal bir parça olan “Neşama” mevcuttur. Bazen yağmur benzeri dış etkiler bu ateşi söndürmeye çalışabilirler. Mitsvaları uygulamak konusunda hassas olan bir Yahudi arkadaşları veya ailesi tarafından bunları uygulamaması konusunda uyarılabilir. Tora yolunda yürüyen kişiler zaman içinde yakın veya uzak çevresinden bu yolun yol olmadığı, modernlikle ilgisi bulunmadığı ve artık bu yoldan vaz geçmesi gerektiği ile ilgili eleştiriler alabilir. Çünkü her zaman yıkmak bir şeyleri inşa etmekten çok daha kolaydır. Bir insanın iyi yolu terk ederek yanlış yollara sapması çokça görülen bir durumdur. İşte Tora bizlere bu konuda güvence vermektedir. O ateşi canlı tutmak için odun atmaya devam ettiğimiz yani mitsva yapmaya devam ettiğimiz sürece bu yağmurların bu ateşi söndürmesi mümkün olmayacaktır.

Bilgeler “mokeda – odun yığını” sözcüğünün ilk harfi olan “mem” harfinin normalden küçük yazıldığına dikkat çekerler. Kotzk Rebbe bu yığını insanın içindeki ateşe benzetir. Ona göre insanın içindeki ateş gizli ve içsel olmalıdır. İçten içe yanmalı ve gösteriş amaçlı olarak dışarıda görünmemelidir. Bu da insanın alçakgönüllü olması gerektiğinin bir başka açıklamasıdır.

TEŞEKKÜR KORBANI

Peraşamızın devamında “toda” dediğimiz teşekkür korbanları işlenmektedir. Korban Tora dört durumda getirilmesi gereken bir ibadettir. Bunların ilki bir insan hapiste olup kurtulduğu zamandır. Üç gün süre ile yatması gereken bir hastalık sürecinden kalktığı zaman da bu korbanı getirmesi gerekir. Çöl yolculuğunu kazasız belasız atlatan birinin Korban Toda getirme zorunluluğu vardır. Gemi ile seyahatini tamamlamış biri de bu korbanı getirmekle yükümlüdür. David Ameleh Teilim 107’de “zoveah yehabedanani – korban getiren beni onurlandırır” demektedir. Burada yer alan “yehabedanani” sözcüğü aslında tek “nun” harfi ile “yehabedeni” şeklinde yazılmalı ve okunmalıdır ama iki “nun” harfi ile yazılmaktadır. Rabiler bunun nedenini şöyle açıklarlar. Yukarıdaki dört durumda insan iki kez Tanrı’ya teşekkür etmek zorundadır. Birincisi elbette bu zor durumdan kurtulduğu içindir. İkinci teşekkürünü bu zor duruma düştüğü için de teşekkür etmelidir. 

Burada verilen mesajı doğru okumak gerekir. İnsan hasta olduğu veya hapse düştüğü için Tanrı’ya teşekkür etmeye yanaşmaz. Ancak bilmelidir ki Tanrı’da gelen her ne ise her zaman iyiliğimiz için meydana gelmiştir. Uzun tutukluluk süreci insanın kendini dinlemesi yanlışlarını bulması ve bunlardan imtina etmesi için uygun bir zamanı beraberinde getirir. Bir hastalık birçok daha büyük sorunun “kapara”sı olarak algılanabilir. Tanrı’ya atfettiğimiz “avinu - babamız” sıfatı başımıza ne gelirse gelsin iyi olacağını anlamak içindir. Çünkü Tanrı bizleri sevmektedir. Bazen uyarsa bile amaç bizlere doğru yolu buldurmaktır.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi
Reşit Hohma Yirat Aşem, Bilgeliğin Başlangıcı Tanrı Korkusudur

 

“Tanrı, Moşe’ye şöyle der: Aaron’a emret…”

Midraş; Torat Koanim’de bu pasuğu şu şekilde açıklamaktadır: Ola Korbanı, Koenler tarafından yenilmeyip, tamamı mizbeah’a sunulduğundan dolayı, maddi bir zarara sebep olduğu için, bu mitsvanın daha seri, daha çabuk bir şekilde yapılması emredilmiştir.

Burada sorulacak soru açıktır, bu mitsva, Aaron Akoen gibi devrin en tsadik insanlarından birine emredilmektedir öyleyse Aaron Akoen tabi ki bu mitsvayı Tanrının adına en seri şekilde yerine getirecektir, bunun için özel bir emir vermeye ne gerek vardır?

Buradan çok büyük bir ders çıkmaktadır. Kutsal Tora’mız, her Yahudi için Emet’tir. Tora’nın tüm emirleri, uyarıları ve bütün detayları Emet olmasından dolayı, her anlamda küçük büyük her şahsa verilmiştir. Doğru ve yanlış arasında seçim yapma özgürlüğüne sahip olan insanoğlu, isterse Moşe Rabenu gibi bir tsadik olmaya seçebileceği gibi, Rahamana litslan tam tersi bir seçim yapıp Yerovam ben Nevat gibi bir raşa olmayı da seçebilir.

Tora ve yirat Şamayim konusundaki büyük bir adamın, yetser ara’ya kesinlikle kulak vermeyeceği, Tora’nın emirlerinin, uyarılarının her şahıs için Emet olduğu gerçeğini değiştirmez. Kaldı ki, Hahamlarımız bizlere şöyle öğretmiştir “Al taamin beatsmeha ad yom motha”, “Ölüm gününe kadar, kendine güvenme”

Talmud Yeruşalmi bu öğretiyi biraz farklı bir şekilde öğretmek isteyen yaşlı bir Hahamdan bahseder, “Yaşlılığına kadar kendine güvenme”. Bahsettiğimiz bu yaşlı haham, kendisinin maddi dünyayla hiçbir ilişkisinin olmadığını hisseder fakat Şamayim’den ona yapılan testten geçemeyince, testi yapan şöyle der “Beni Şamayim’den sana şu dersi vermem için gönderdiler”, artık bundan sonra “ölüm gününe kadar kendine güvenme” şeklinde öğret.

İnsanoğlunun fiziksel anlamda değişik arzuları vardır, kimisi yemek içmek kimisi arabalar kimisi para konusunda arzulara sahip olmakla beraber, ruhani anlamda ciddi bir gelişme sağladıysa bile, mitsvaları titizlikle yerine getiriyor olsa da, sahip olduğu arzu karşısında, ciddi bir çaba göstermeden başarı sağlaması, çok özel bir zehuta sahip değilse, pek mümkün değildir. Hatta ve hatta bu arzusu ona, mezara kadar eşlik etmektedir.

Reb Elye Lapyan, şu hikayeyi bizlerle paylaşır. Hayatı boyunca mitsvaları en iyi şekilde yerine getirmek isteyen saygıdeğer bir kişi, çok hastalanır ve ölüm döşeğindedir, tüm yakınları etrafına toplanır. Onlara kulak vermelerini işaret eder ve şöyle der: “Şimdi, sizlere çok önemli bir ders vermek istiyorum, hayatımın sonuna yaklaştığımı hissediyorum, birazdan burada olmayacağım, buna rağmen eğer elime para verirseniz, onu yastığımın altına koyarım”, para hırsı karşısında yenik düştüğü dersini veren saygıdeğer kişinin neşaması, yaklaşık 15 dakika sonra ayrılır, ve kendi dünyasına gider.

İnsanoğlu Avodat Aşem basamaklarını teker teker çıkıp, çok yüksek seviyelere gelse de, Tanrının Sevgisine yaklaşsa da, Yirat Şamayim yani günah işleme korkusu olmadan bir kişinin arzular, öfke, hırs gibi yetser ara’nın savaş alanlarında galip gelmesi imkansızdır.

Nitekim Am Yisrael Tora’yı almadan evvel büyük bir şevkle “naase ve nişma”, “yapacağız ve öğreneceğiz” dedilerse bile, Tanrı; Sinay Dağını, onların üzerine tutup, “ya Tora’yı alırsınız ya da orası sizin mezarınız olur” diyerek yirat şamayim’in Tanrının İbadetinde olmazsa olmaz bir kriter olduğunu benimsetmek istemiştir.  

Kaldı ki devamlı olarak yükselen bir kişi bile, kimi zaman farklı testler içinde olup, belirli bir süre düşüş grafiği izleyebilir. “Şeva yipol tsadik”, “tsadik 7 kere düşer”, bu sebeple kendisini ruhani olarak çok yüksekte hisseden bir kişi de kendi seviyesinde bir teste tabi kalabilir.

Peki bir kişi nasıl “Yirat Şamayim” olabilir?

Şelomo Ameleh Mişle’de diyor ki “ladaat Hohma uMusar”, önce Hohma; Tora’yı yerine getirebilmek için önce Talmud’u dolduran alahalar’ı öğrenmek şarttır, alahaların yanında bir kişinin musar derslerinin kaynağı olan Talmud’daki hikayeleri (agadot) öğrenmesi gerekmektedir.

Avot deRibi Natan Perek 29’da şöyle öğretiyor: Alaha’ya sahip olup, agada’ya sahip olmayan bir kişi savaş aletleri olan güçsüz birini benzer, agada’ya sahip olup alaha’ya sahip olmayan bir kişi, savaş aletleri olmayan kuvvetli bir kişiye benzer.

Dünyada gelmiş geçmiş en büyük alahik otoritelerden biri olan MaaRİ Abuaf, Talmud’daki bütün agada’ları derlediği “Menorat aMaor” adlı saygıdeğer bir eseri Yahudi literatürüne kazandırmıştır.

Musar öğrenmeyen bir kişi, günah korkusundan uzak olduğu gibi, yetser ara’ya karşı galip gelme olasılığı da bir o kadar uzaktır.

Akavya ben Maalalel şöyle öğretmiştir: 3 şeye bak ve günah işlemezsin, nereden geldiğini, nereye gideceğini ve kimin önünde hesap vereceğini Bil

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Aaron’a ve oğullarına emret ve [şunları] söyle: “Ola-korbanının kanunu şudur: Bu, bütün gece boyunca sabaha kadar Mizbeah’ın üstündeki büyük ateşte [duran] Ola-korbanıdır. Mizbeah’ın ateşi, onda [sürekli olarak] yanmalıdır. Vayikra 6:2

Bu haftaki peraşada Tanrı Aaron ve oğullarına yakmalık sunularla ilgili kurallları verir. Tora’nın bu kısmına kadar tüm emirler “söyle” veya “konuşşekliyle verilir. Ancak bu pasukta yakmalık sunularla ilgili kurallar verilirken “emret” ifadesi kullanılmıştır. Raşi bu ifadeyi şöyle açıklar; “emret” ifadesi, yakmalık sunu getirme mitsvası gibi parasal kaybın yaşandığı mitsvalarda kullanılır.

Bu pasuk Kohen Gadol’a söylenmiştir ki Kohen Gadol en bilge kişi olması yanında en zengin kişiydi de. Tora hiçbir zaman mitsvaların yerine getirilmesini sağlamak için “emretmek” ifadesine karşılık daha güçlü bir ifadeyi kullanmayı gerekli bulmaz- o mitsvayı yerine getirmek için parasal bir kaybın olması gerekse bile.

Bazen birinin birisiyle arkadaşçıl bir bağı olabilir, ta ki para sorunu çıkana kadar, böyle olunca bu “arkadaş” çok farklı birine dönüşür. Artık arkadaşçıl bir kişiliğe sahip değildir; tek istediği kendi parasıdır. Bir işin içine para girdiğinde, en iyi insan bile kendini kaybedip bazı şeyleri görmez olabilir. Talmud şöyle der; bir insanın gerçek karakteri para konularıyla olan ilgisiyle değişebilir. Eğer bir insan genelde dindar bir bireyse bile, para konusuna gelince daha farklı davranmaya başlar- yani sadece işine gelince dindardır- yani dindar değildir!

Eskiden kendi ye
şivasına hem maddi hem de manevi bir şekilde yardım etmek için kendi hayatını adamış olan bir

Rabi vardı. Bir gün ofisine geldi ve sekreterine yeşivanın kendisine 85 sent(para birimi) olduğunu söyler. Ve sekreteri

“Problem yok!” Der. Ve “eğer rahatsız olmayacaksanız bir soru sorabilir miyim?” der Rabi’ye. “ Yeşiva için bir sürü şey yaptınız; cidden bu 85 sente önem veriyor musunuz?” Rabi şöyle cevap verir. “ Ben kendi 85 sentim için endişe etmiyorum, daha doğrusu şunun için endişe ediyorum ki, bir sonraki seferde Yeşiva’ya borçlu olan ben olduğumda, şu duruma düşüp

şöylede diyebilirdim; “85 sent o kadarda fazla değil!” Böylece kendim olmayan bir paraya sahip olabilirdim!”

YAZILI VE SÖZLÜ TORA
Rav İsak Alaluf
YERUŞALAYİM’İN FETHİ

 

Şaul’un ölümünden sonra kabileler David’e yanaşarak onu kral olarak kabul ederler. Ancak Şaul’un ordu komutanı Avner Şaul’un küçük oğlu İşboşet’i kral ilan eder. David’in komutanı Yoav ile Avner arasındaki bütün savaşlardan Yoav muzaffer döner. İşboşet bir suikaste kurban gidince David otuz yaşında bütün İsrael’in kralı olur.

David’in ilk işi Yeruşalayim şehrine sahip olmak olur. Metsudat Tsiyon adı verilen surlarla çevrili olan bu şehir Yeuda krallarının baş kenti konumunda olmasına rağmen Yevusiler’in elindedir. David ordusu ile kaleyi kuşatır ve şehri eline geçirir. Yeruşalayim artık olması gerektiği gibi İsrael krallığının başkentidir. Tsor kralı Hiram bu arada David’e güzel bir saray inşa eder. Yeruşalayim’de kohenler sabah akşam korban kesmek ile, Leviler de müzik konusunda David tarafından görevlendirilir.

MİMAAYAN
Rav İsak Alaluf
BEN İŞ HAY’DAN

 

Ben İş Hay neden bu dört tip insanın bu korbanı getirmelerinin gerektiğini şöyle açıklamaktadır. Hastalıktan kalkan bir insan öncelikle doktoruna teşekkür eder. Ona minnettardır. Aslında bu insan doktorun bir aracı olduğunu aklından çıkarmamalıdır. Tanrı doktora o hastayı iyi edecek bilgi ve yeteneği vermiştir. Bu yüzden öncelikle Tanrı’ya teşekkür etmesi gerektiğini hatırlamalıdır.

Hapisten kurtulan insanın aklına teşekkür etmek için öncelikle tanıdıkları, araya koyduğu nüfuzlu kişiler gelebilir. Ancak bilmelidir ki olaylar belli bir şekilde cereyan etmezse o kişilerin yapabileceği hiçbir şey yoktur. Kişiyi hapisten kurtaran Tanrı’nın yardımıdır.

Çöl yolculuğunu kazasız belasız tamamlayan insan güvenlik koşullarının bunu sağladığını düşünebilir. Ancak güvenlik ne kadar sağlam ve iyi olursa olsun başımıza türlü şeyler gelebilir. Güvenliğin son derece ciddi gözetildiği yerlerde meydana gelen saldırılar bunun kanıtıdır. Çöl yolculuğunu rahatça tamamlayan insan Tanrı’nın yardımı ile bunu başardığını idrak etmelidir.

Elbette ki deniz yolculuğunun iyi geçmesi o geminin güvenli ve iyi oluşuna bağlıdır. Ancak zamanının en güvenli gemisi olarak tabir edilen Titanic hiç de ummadığı bir şekilde bir buz dağına çarparak gemi güvenliğinin aslında çok da birincil derecede önemli olmadığını kanıtlamıştır. Deniz yolculuğunu başarıya ulaştıran Tanrı’dır ve bunun için kişi teşekkür etmeyi unutmamalıdır.

HER HAFTA İKİ ALAHA

 

*Tefilin takılırken insan aklını bütün kötü düşüncelerden arındırmalıdır.

*Tefilinler kısa bir zaman içinde tekrar takmak amacıyla çıkarılırsa beraha söylemeye gerek yoktur.

HAFTANIN SÖZÜ

 

Pasuk “anlaşma sandığının içini ve dışını  som altınla  kaplayacaksın” demektedir. Bilinmelidir ki Tora’nın simgesi olan  bilge kişinin içi ve dışı saf ve temiz  olması gerekir. (Rav Moşe Benveniste (Z’’L)’nin öğretilerinden.)