bultenYisrael halkının on beş malzeme ile katkıda bulunması istenir:

Bu Hafta İçin Saatler

6 ADAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5777

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

17:02

18:15

-----

Yeruşalayim

17:08

18:20

Tel Aviv

17:19

18:17

4 MART

Tel Aviv

17:24

18:22

İstanbul

18:43

19:24

2017

İstanbul

18:51

19:32

İzmir

18:46

19:37

İzmir

18:53

19:44

TERUMA- תרומה


9 MART 2017 TAANİT ESTER

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Şemot 25:1-27:19)

 

Yisrael halkının on beş malzeme ile katkıda bulunması istenir: Altın, gümüş ve bakır; mavi, erguvani ve kırmızı yün; keten, tiftik, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharat ve bazı değerli taşlar. Tanrı, Moşe'ye bunlarla "Benim Adıma bir Kutsal Mekan yapsınlar; böylece içlerinde barınacağım" (Şemot 25:8) der.

Moşe'ye, Sinay dağının tepesinde, Tanrı'nın barınacağı bu mekanın nasıl inşa edileceği hakkında, halk çölde yolculuk ederken kolayca sökülmesi, taşınması ve yeniden monte edilmesi için ayrıntılı talimatlar verilir.

Mişkan'ın iç odasında, sanatsallıkla işlenmiş bir perdenin arkasında, üzerinde On Emir'in hak edildiği olduğu Tanıklık Levhaları'nı içeren sandık (Aron Aberit) bulunacaktır. Sandığın kapağının üzerinde, saf altından yapılmış, kanatlı iki melek figürü (Keruvim) yer alacaktır. Dış odasında yedi kollu Menora ile üzerine özel ekmeklerin yerleştirildiği Masa olacaktır.

Mişkan'ın üç duvarı, dik duran 48 kalasın birbirine eklenmesinden meydana gelecektir. Bu kalasların her biri altınla kaplanmış olup, gümüşten yapılmış bir çift temel yuvaya yerleştirilecektir. Tavan, üç kat örtüden oluşacaktır: [a] çok renkli yün ve ketenden işlenmiş goblenler; [b] tiftikten yapılmış bir örtü; (c) koç ve Taha derilerinden yapılmış ikinci bir örtü. Mişkan'ın ön cephesinde, beş direkle tutturulmuş, işlemeli bir perde olacaktır.

Mişkan ve onun ön tarafında bulunan bakırla kaplanmış Mizbeah'ın etrafı, keten perdelerle çevrelenecektir. Bu perdeler 60 tahta direk sayesinde ayakta duracak, direkler bakır kazıklarla desteklenecektir. Direklerin üzerinde gümüş çengeller ve süslemeler bulunacaktır.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
TEFİLİN

 

Anlatımların çok zengin olduğu peraşaları geride bırakıp önce kuralların işlendiği, sosyal kanunların öğretildiği Mişpatim peraşasını okumamızın ardından Mişkan çadırının inşa edilmesiyle ilgili planların öğretildiği Teruma peraşasını öğrenmeye başlıyoruz. Burada öğrenilen her objenin, hep yapının ve her çalışmanın dünyayı bereketlendiren bir enerjisinin olduğu akıllarda yer etmelidir.

TANRI İÇİMİZDE BARINIR

Mişkan yapımı Yahudilere “veasu li Mikdaş veşahanti betoham – bana kutsal bir yer yapınız içinizde barınacağım” ifadesi ile emredilir. Dikkat edildiği üzere burada Tanrı’nın sadece kutsal olan bir mekanda değil içimizde barınacağından söz edilmektedir. Bu ifade her Yahudi’nin Şehina’yı içinde barındırma potansiyeline sahip olduğunu öğretmektedir. Zohar’da Rabi Şimon bar Yohay Bet Amikdaş’ın var olduğu günlerde bunun tapınak ile daha mümkün olduğunu ancak tapınağın yıkılmasıyla işlerin çok daha zorlaştığını öğrettiğini görüyoruz. Rabi Şimon bar Yohay bu zamanlarda bunu sağlamanın yolunun Tefilin mitsvasından geçtiğini söylemektedir. Çünkü Tefilin’in kol ve baş parçalarının peraşalarında yirmi birer kez Tanrı’nın dört harfli ismi geçmekte ve toplamda kırk iki kez bu isim yer almaktadır. Tanrı’nın kırk iki harflik ismine gönderme yapan bu sayı Şehina’nın da bu yolla Tefilin mitsvasını yerine getirenlerde barındığını söylemektedir. Rabi Hayim Vital bu öğretinin Rabi Şimon bar Yohay tarafından “betoham – içinizde” sözcüğü ile öğrenildiğini söyler. “Betoham” sözcüğünün en son harfi olan mem bir yapı gibi kare şeklindedir. Bu aynı zamanda Tefilin’in kutucuklarının kare şekillerini de simgeler. Kelimeyi “betoh – mem – mem içinde” şeklinde okursak Tefilin takan kişilerin Şehina’yı nasıl barındırdıklarını öğreniriz. Rabi Fridman bu sözcükten bir şey daha öğrenir. Sözcüğün ilk harfi olan “bet” iki, son harfi olan “mem” de kırk toplamda kırk iki sayısına denk gelir. Arada yer alan sözcük ise “tok – içinde” sözcüğüdür. Bu da benzer bir yolla Tefilin mitsvası ile Şehina’nın barındırılması arasında ilişki kurmaya çalışır.

TEFİLİN

Mısır çıkışının zikredildiği “Bo” peraşasının son satırları Tefilin mitsvası ile ilgilidir. Rabiler Mısır çıkışının en önemli nedeninin bu mitsvaya sahip olup yerine getirmek olduğunu öğretirler. Burada anlamlı bir soru sorulabilir: Tefilin mitsvası ne zamandan beri Bene Yisrael tarafından uygulanmaktadır? Agaon Rabi Yeoşua mi Brisk bu mitsvanın Mısır çıkışından hemen önce Pesah kurbanının yenilmesiyle çıkış arasındaki kısa zamanda Moşe tarafından halka öğretildiğini söyler. Moşe halka burada “kadeş li kol behor – ilk doğanların Tanrı’ya ait olduğu” peraşasını öğretmiş buradan öğrenilen Tefilin mitsvası da o anda Pesah için kullanılan hayvanın derisi ile yerine getirilmiştir.

Tanrı Moşe ile ilk karşılaşmasında ismini soran peygambere “Eye aşer Eye” şeklinde bir isim söylemiştir. “Eye” sözcüğünün sayısal değeri yirmi bir olup bu isim iki kez kullanılmıştır. Tanrı burada Moşe’ye Mısır çıkışının ancak Tefilin ile ilgili emirden sonra gerçekleşeceğini bir giz olarak vermiştir.

Rabi David Pinto “vayar Yisrael et ayad agedola aşer asa beMitsrayim – İsrael toplumu Tanrı’nın Mısır’daki büyük elini gördü” cümlesinde yer alan “ayad agedola – büyük el” ifadesinin Tefilin’in kol parçasını temsil ettiğini söyler. Hemen ardından gelen “aşer” sözcüğü ile baş anlamına gelen “roş” sözcüğü aynı harflerden oluşur. Bu cümle de Mısır çıkışının temel nedenlerinden birinin Tefilin mitsvası olduğu görüşündedir.

Rabiler burada güzel bir soru daha sorarlar. Tefilin mitsvası bu kadar özelse neden Pesah Agada’sında anılmaz. Bene Yisashar adlı kaynak Pesah’ta içilen dört bardak şarabın Tefilin’de yer alan dört peraşa ile bağlantılı olduğunu öğrenir. Sözgelimi ilk kadeh Kadeş maddesinde içilir. Tefilin’de yer alan ilk peraşa “Kadeş li kol behor” peraşasıdır. Tefilin’deki ikinci peraşa günün birinde çocukların soracakları “ma zot – bu nedir” sorusu ile ilgilidir. Agada’da dört çocuk soru sorar ve bu sorular ikinci kadehin içildiği Magid maddesinde ifade edilir.

Gemara Tefilin mitsvasını yerine getirmeyenlerin Gehinam’da kalma zamanlarının on bir ayla sınırlı olmayacağını ifade eder. Bu da Tefilin mitsvasının ne denli büyük olduğunu göstermenin sadece bir yoludur.

HANIMEFENDİLER VE TEFİLİN

Gemara Masehet Kiduşin 34’de ilginç bir soru sorar: “Kadınların Tefilin takma zorunluluğu nedir?” Gemara aynı yerde bunu yanıtlar. Kadınlar Tefilin mitsvasından muaftırlar. Çünkü bu mitsva “zamanla sınırlı” bir mitsvadır. Şabat bayram günlerinde ve gece Tefilin takılmaz. Bu sınıflandırma kadınları bu ve benzer mitsvalardan muaf kılar. Bunlara örnek olarak Şofar, Lulav gibi mitsvalar verilebilir. 

Bunun neden olduğunu hem Abudaram hem de Kabalistik açıdan Raşaş – Rabi Ş.alom Şarabi’ye göre açıklamaya çalışalım. Abudaram kadınların asli görevinin evin idaresi ve çocukların yetiştirilmesi ile ilgilenmek olduğunu öğretir. Onların bu görevlerinin getirdiği sorumluluk son derece fazladır ve bu sorumluluğun üzerine zamana bağlı “yap” denilen mitsvaların yükünü bindirmek anlamlı değildir. Onlar son derece değerli ve büyük mitsvalar yaparak evin idaresi ve çocukların yetiştirilmesi konusunda büyük bir yüke sahiptirler.  Raşaş ise kadınların neşamalarının erkek neşamalarına göre çok daha yüksek bir seviyeden geldiğini, bu tür mitsvaların insanın Tanrı’ya yaklaşması için aracı olduğunu ve kadınların zaten doğal olarak Tanrı’ya yakın olduklarını öğretir. Kadınlar bu mitsvaların kendilerini Tanrı’ya daha da yaklaştırmalarına ihtiyaç duymaz.  Burada Gemara bir soru sorar. Eğer zamana bağlı mitsvalardan bir kadın muaf ise neden Şabat gününü kutsamak ile yükümlüdür? Gemara bunun yanıtını Şabat günü emredilen “lo taase” mitsvalara bağlayarak yapar. İş yapmama yasağı “lo taase” gurubuna girer ve kadınlar bu yasaklardan muaf değildir. Benzer soru Pesah’da matsa yemek ile ilgili sorulur. Bunun da Gemara’da yer alan yanıtı benzerdir. Hamets yeme yasağından dolayı kadınlar bundan da sorumludurlar. Rabinik bir emir olan Megila dinlemek konusunda ise Rabiler kadınların da aynı mucizeye tanıklık ettiklerini ve Purim olayının başkahramanlarından birinin Ester olduğunu hatırlatarak yanıt verirler.

Sonuç olarak Tefilin erkeklere verilmiş bir görevdir. Nasıl ki kadınlara özel nida gibi mitsvalar varsa erkeklere özel Tefilin gibi mitsvalar vardır. Kadınların Şehina’ya yakınlığı zaten açık ve bellidir.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi
KALBİNDE MİŞKAN İNŞA ETMEK NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

 

Vücut adı verilen yaşayan ruhun elbisesi içinde olduğumuz sürece, birçok kez doğru olanı ve doğru olmayanı görebilsek bile iyi ve kötü arasındaki savaşta bazen iyinin tarafını tutup, iyinin tribününde onun formasıyla tezahürat yaparken bazen de maalesef rakip takımın kulübesinde sahaya çıkıp oyuna girmek için hazır bekleriz.  

Peraşamızın başında, Rabenu Şelomo Yitshaki (Raşi ztl”l) Mişkan için yapılan tüm bağışların, Leşem Şamayim yani Tanrı’nın adına yapılması gerekliliğini öğretmektedir.

Raşi’nin yaptığı bu açıklama, Hahamlarımızı şu düşünme noktasına yoğunlaştırmıştır:

Yaptığımız her mitsvayı Tanrı’nın adına yerine getirmemiz gerektiğine göre, Mişkan’ın özellikle bu düşünceyle inşa edilmesi ile bizlere ne öğretilmek amaçlanmaktadır?

Yahudi düşüncesinin en klasik eserlerinden biri olan Pirke Avot’un derinlemesine öğrenilmesi, vazgeçilmez bu eserin, karakter analizi ve karakter gelişimi adına bizlere armağan edilmiş en iyi kaynak olduğunu ortaya çıkaracaktır.

Gelin beraber bu önemli eserin öğretilerinden bir tanesini incelemeye çalışalım.

“im en Tora en dereh erets, im en dereh erets en Tora”, “eğer Tora yoksa ‘dereh erets’ de yoktur, eğer ‘dereh erets yoksa, Tora da yoktur’.

(Not: Bu mişnada Tora’da yazan mitsvaların uygulanıp, uygulanmamasından bahsedilmemektedir, bu zorunluluk her Yahudi’nin, Sinay Dağında üzerine aldığı bir zorunluluktur. Bu sebeple bahsi geçen mişnadan Tanrının İbadetinde nasıl mükemmeliyete ulaşılabilir, bunu öğrenmeye çalışalım)

Rabi Hayim Vital zt”l ‘dereh erets’ kelimelerini ‘dünyanın yolu yani dünyadaki insanların yolu’ şeklinde açıklayarak, iyi bir karaktere sahip olma zorunluluğunun dünya üzerindeki tüm insanlara verilmiş bir sorumluluk olduğunu ima etmektedir. Her ne kadar dünya yaratılmadan 974 nesil evvel Tora yaratılmış olsa bile, Tora, dünya yaratıldıktan 2000 sene sonra yeryüzüne verilmiştir. Am Yisrael, Tora’yı almadan evvel de dünyada 2000 senelik bir yaşam olması, iyi karakter özelliğine sahip olmanın Yahudi olup olmamaktan bağımsız bir konsept olduğuna bir kanıt oluşturmaktadır.

Rabenu Yona zt”l, eğer ‘dereh erets’ yoksa Tora da yoktur’ öğretisini ‘Tora’nın iyi bir karaktere sahip olmayan bir bünyede barınmasına imkan yoktur’ şeklinde açıklamıştır.   

Aristo’nun karakterli davranmanın öneminden bahsettiği kitabı dünya literatüründe ciddi bir yer edinmiştir.

Tanrının yarattığı her insandan beklentisi çok yüksektir. Aslına bakarsak kişinin benliğine hediye edilmiş aklı kullanarak doğru davranış biçimi sergileyip karakterli olması, Tanrı’nın dünya üzerindeki her insandan beklentisidir.

Hahamlarımız, “dereh erets kadma laTora”, “dereh erets, Tora’ya bir giriş oluşturmaktadır” demişlerdir. Talmud’da şöyle demektedir: Tora, doğru yolda gidenler için bir hayat iksiri olacak, fakat zemini bozuk, yanlış yolda gidenler için bir ölüm iksiri olacaktır.

Bu noktada Am Yisrael’den beklenen beklentinin daha yüksek olduğu açığa çıkmaktadır.

Yahudi’nin karakterini tüm bozukluklardan arındırabilip arındıramaması, yaşam ve ölüm arasındaki ince bir çizgi kadar keskindir.

Madalyonun bir yüzünü kısıtlı sayıda kelimeyle açıklamaya çalıştık, şimdi diğer yüzünü açıklamaya çalışalım.

“im en Tora, en dereh erets”, Tora yoksa dereh erets de yoktur.

Daha evvelki yazılarımızdan bir tanesinde bu öğretiyi özetle şöyle açıklamıştık, bizler zaten tüm karakter özelliklerini Tora’dan öğreniyoruz, Tora olmadan hiçbir karakter özelliğinde hem pratik uygulamada hem de ruhani anlamda mükemelliyeti yakalayamayız. Bu açıklama elbette kabul görmüş doğru bir açıklamadır. Gelin şimdi Tora’nın 70 yüzünden bir başkasıyla açıklayalım.

Rav Elye Lapyan, Lev Eliyau kitabında Raşi’ye sorduğumuz soruya şu şekilde cevap vermektedir:  Şehina, mişkan’da barınacağı için, yapılan tüm bağışların Aş-em’in Adına yapılması gerekmektedir. Elbette diğer mitsvaları da Aş-em’in Adına yapmamız gerekmektedir, fakat Mişkan’ın bu şekilde inşa edilmesi, Şehina’nın içinde barınması için bir önkoşuldur. Mişkan’ın yapılmasının amacı ise içine yerleştirilecek Tora’dır. Bütün Kainat Tora için yaratılmıştır. Eğer dünya üzerinde Tora öğrenilmeyen bir an olsaydı, dünya yaratılmadan evvelki boşluğa dönerdi. Mişkan, Am Yisrael’in kalbini simgeler, Her Yahudi’nin kalbinde bir mişkan kurması gerekmektedir. Bu sayede Şehina içlerinde barınabilir. Kalpte kurulacak mişkan insanın iyi bir karakter özelliğine sahip olmasıdır. Bunu beceren kişi Tora’yı içinde barındırmaya layık olacaktır.

Bu bize gösteriyor ki ‘im en Tora, en dereh erets’, Tora yoksa dereh erets de yoktur, Tora yoksa hiçbir şeyin anlamı yoktur.

Kralın, herhangi bir kişiden beklentisi ne kadar fazla ise, o kişiye verdiği önem de o kadar fazladır.

Sorumluluktan kaçmadan, zevkle ve şevkle Kral’a yapacağımız hizmet, Maşiah’ın gelişini hızlandırsın.

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar

 

“Saf altından bir Menora yap. Bu Menora yekpare yapılacak, tavanı ve gövdesi, [dekoratif] kadehleri, kürecikleri ve çiçekleri, [tek bir altın kütlesinden dövülmek suretiyle] kendisinden olacaktır” Şemot 25:31

Bu haftaki peraşada Tanrı Moşe’ye sadece bir külçe altını şekillendirerek bir Menora yapmasını emreder. Ancak Moşe bu Menora’yı gözünde canlandıramaz, bu yüzden de Tanrı onun gözünde ateşten bir Menora canlandırır. Ama Moşe buna rağmen Menora’yı yapmayı çok zor bulur. Bunun üzerine Tanrı Moşe’ye elindeki o bir külçe atını ateşe atmasını ve ardından da bu külçe altına çekiçle sadece bir kez vurmasını söyler ki o altından bir anda Menora oluşsun. Moşe Tanrı’nın dediğini yapar, dua eder ve bir anda Menora ortaya çıkıverir. Burada apaçık bir şekilde bir gariplik vardır: Tanrı Moşe’nin Menora’yı tek başına yapamayacağını bilmesine rağmen, neden onun ateşten bir Menora görmesini sağlamıştır?

Arabanıza binip G.P.S’i açtığınızda G.P.S sizden ilk olarak gideceğiniz yeri girmenizi ister. Hayatımızda da bir şey yapmak istersek, yapmak istediğimiz şey için bir hedefimizin olması lazımdır. Bir şeyi yapmadan önce neyi nasıl yapacağınızı bilmeniz gerekir. Aynen daha yapmak istediğimiz şeyi bilmeden dua ederek Tanrı’dan büyük bir yardım beklememiz gibi. Bu yüzden de Tanrı’nın Moşe’ye onun yapacağı Menora’yı göstermesi gerekiyordu, böylece Moşe’de Tanrı’dan Menora’yı yaparken yardım etmesi için dua etmesi gerekecekti.

Rabi Simha Zissel Ziv eskiden dürüst insanların ne kadar mükemmel olduklarını anlatırdı. Çünkü onlar hedef koymanın gücünü biliyorlardı ve de istedikleri şeyi nasıl yapacaklarını düşünebiliyorlardı. Ancak yetser ara bir insanın aklına onu günaha sürükleyebilecek koyabilir. Ama bundan kurtulmak için bir yol vardır. Ona karşı savaşmanın tek yolu, ona karşı kendi silahını kullanmaktır, yani aklımızı kullanarak daha büyük düşünürüz. Bir insan ahlak kurallarını öğrense bile değişmez. Bir insan gerçekten değişmek isterse, nasıl daha büyük bir insan olacağını düşünmesi lazım. Bu sayede daha büyük bir hedef belirleyerek daha başarılı olacaktır. Aynen Rabi Akiva Eger’in dediği gibi, “Bir insan her zaman daha büyüğü hedeflemelidir.”

YAZILI VE SÖZLÜ TORA
Rav İsak Alaluf
ŞEMUEL – ŞAUL’UN AMALEK SEFERİ

 

Şaul başarılı bir savaşçı olarak etrafındaki krallıklarla savaşır ve sonunda barışı sağlar. Şemuel artık sıranın Amalek toplumuna geldiğini ve bu toplumun mal ve mülkleri ile yok edilmesi gerektiğini Şaul’a söyler. Şaul ordusu ile savaşa çıkar ve Amalek krallığını yok eder. Ancak kralları Agag’ı bağışlar ve mallarını yağma ettirir. Tanrı Şaul’un bu itaatsizliğini krallığının sonu olarak kabul eder. Şemuel Şaul’a artık başkasının kral olarak seçileceğini bildirmek zorunda kalır.



MİMAAYAN
Rav İsak Alaluf
BAAL ŞEM TOV VE NEŞELİ HAZAN

 

Seyahatlerinin birinde Baal Şem Tov Kipur gününde neşeli bir sesle Al Het okuyan bir hazana rastlar. Halk bu hazandan biraz şikayetçidir çünkü günahların itirafının daha hazin bir sesle okunması gerektiğine inanmaktadır. Baal Şem Tov bunun nedenini hazana sorunca Hazan şöyle bir açıklama yapar. Eğer kralın sarayını temizlemek üzere işe alınmış olsaydım sarayı kral için daha iyi bir yere getirdiğim taktirde mutluluk duyardım. İçimdeki günahları temizlediğim zaman aynı şekilde Tanrı’nın barınması için çok daha elverişli bir yer hazırlamaktayım. Buna sevinmeme imkanı olur mu? Baal Şem Tov bu açıklamadan son derece memnun olur.

HER HAFTA İKİ ALAHA

 

*Dinimizin en önemli kurallarından biri Tefilin mitsvasıdır. Bu mitsvaya dikkat etmeyen, önemsiz kabul eden biri teşuva yapmadığı sürece ebedi dünyada yeri yoktur.

*Tefilin takıldığı andan itibaren bu emrin bize Tanrı tarafından verildiğinin hatırlanması gerekir. Tefilin içinde yer alan dört Tora parçasında Tanrı’nın dünyanın hakimi olduğu, Mısır’dan bizleri çıkardığı ve Tefilin’in nerelere takılması gerektiği yazılıdır.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Halkına Tora’nın emirlerini bildireceksin ki takip edecekleri doğru yolu bilsinler. (Şemot 18/20)