Bu Hafta İçin Saatler 

25 HEŞVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5777

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:00

17:14

-----

Yeruşalayim

15:59

17:14

Tel Aviv

16:16

17:15

26 KASIM

Tel Aviv

16:15

17:15

İstanbul

17:23

18:03

2016

İstanbul

17:21

18:02

İzmir

17:32

18:22

 

İzmir

17:30

18:20

HAYESARA-חיי שרה


1ARALIK 2016 ROŞ HODEŞ KİSLEV

 

Peraşa Özetİ
[www.chabad.org]
(Bereşit 23:1-25:18)

 
Bene-Yisrael'in ilk annesi Sara, 127 yaşında vefat eder. Avraam, eşini metheden bir konuşma yaptıktan ve kaybının verdiği acıyla ağladıktan sonra, onu Mearat Amahpela'ya (Mahpela Mağarası) gömebilmenin yollarını aramaya başlar. Burası Adam ve Hava'nın da gömülü oldukları yer olduğu için, Avraam, söz konusu yerin sahibi Hiti milletinden Efron'a yüklü miktarda ücret ödemekten çekinmez. Avraam sadık hizmetkarı Eliezer'i, Yitshak'a uygun bir eş bulması için görevlendirir ve kendisine, bu kızı sadece Avraam'ın Aram Naarayim'de yaşayan ailesinden seçeceğine dair yemin ettirir. Eliezer Aram Naarayim'e doğru yola çıkar ve Tanrı'ya, belirli bir işaret vermesi için dua eder. Kuyu başına geldiğinde karşısına Rivka çıkar. Eliezer kendisinden su isteyince Rivka sadece ona su vermekle kalmaz, Eliezer'in on devesinden her biri için de kuyudan su çeker. Bu olağandışı nezaket, Rivka'yı Yitshak için en uygun eş ve dolayısıyla Bene-Yisrael için en uygun "ikinci anne" adayı olarak işaretler. Rivka'nın babası ve daha çok dayısı Lavan ile yapılan görüşmeler sonucunda Rivka Eliezer'le birlikte Kenaan'a doğru yola çıkar. Yitshak Rivka'yı, annesi Sara'nın çadırına getirir, onunla evlenir. Rivka'yı çok sever ve bu, annesini kaybetmesinin ardından kendisine bir teselli olur. 

Avraam, Agar'la tekrar evlenir. Bu noktada Agar'ın ismi, davranışlarını düzeltmiş olması sebebiyle Ketura olarak değişmiştir. Avraam bu evlilikten doğan altı çocuğuna hediyeler vererek onları doğuya gönderir. 175 yaşında vefat eden Avraam, oğulları Yitshak ve Yişmael tarafından, Mearat Amahpela'da Sara'nın yanına gömülür.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
ÖĞRENCİLERİMİZ ÇOCUKLARIMIZDIR

 


Haye Sara peraşası iki konu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Sara İmenu’nun vefatı ile defnedilme süreci ki bu sürece MearatAmahpela’nın alınması dahildir ve Yitshak Avinu’nun Rivka ile evlenmesi.

Sara İmenu yüz yirmi yedi yaşında hayata veda eder. Avraam yalnız olarak “lispod – ölüler için yapılan övgü” ve “livkot – ağlamak” için geri döner. “Ağlamak” için kullanılan sözcük olan “Livkota”da “kaf” harfi küçük yazılmıştır. Bu yazım şekli Avraam’ın Sara’ya sessizce ve gizliden ağladığını acısını göstermediğini öğretir.

Burada birkaç soru sormak mümkündür: Müteveffa için yapılan övgü konusunda “lispod leSara” ifadesini kullanan Tora övgünün Sara’ya yapıldığını savunur. Gerçekten de “esped” dediğimiz bu konuşmalar müteveffa tarafından işitilir. Bu yüzden “esped” konuşması yapacak kişilerin söylediklerine azami derecede dikkat etmeleri gerekir. Buradaki her söz ölçülü olmalı ve itina ile seçilmelidir. İyi olan esped yanlış sözcükler seçilirse ters tepki yaratabilir. Gemara yanlış esped yargıyı harekete geçirir ifadesini kullanmaktadır. Burada saçma şeyler konuşulmamalı ve ölçü kaçırılmamalıdır.

Haklı olarak sorulacak bir başka soru da annesinin cenazesinde Yitshak’ın nerede olduğudur. Bu konuda farklı görüşler vardır ama biz Baal Megale Amukot adlı kaynağın öğretisini paylaşacağız. Kaynağa göre YitshakGan Eden’de üç yıl geçirmiştir. Böylece cenazede yoktur. Bir süreliğine iki dünyada yaşayan Yitshak kırk yaşında geri döner. Bu sırada pasuk da “veAvraam zaken ba bayamim V’Ad..berah et Avraam bakol – Avraam yaşlanmıştı ve günlerle gelmekteydi, Tanrı Avraam’ı her şeyi ile mübarek kılmıştı” demektedir. Bilgeler kişinin “bakol – her şey ile” mübarek kılınmasının bir oğlu olduğu anlamına gelmektedir. Oğul anlamına gelen “ben” sözcüğünün sayısal değeri elli ikidir. Hey şey ile anlamına gelen “bakol sözcüğünün sayısal değeri de elli ikidir. Buradan Rabiler kutsamanın bir oğul yolu ile olduğunu iddia etmektedirler.

Rivka Yitshak’ı gördüğünde “mi aiş ala ze – bu adam kimdir” şeklinde bir soru sorar. Bu soru Rivka gibi birinden pek de beklenemeyecek bir sorudur. Raşi durumu daha da karışık bir hale getirir Rivka’nın gördüğü Yitshak’ın “adur – çok yakışıklı” olduğunu iddia eder. Bilgeler bu güzelliğin Yitshak’a Gan Eden’de kaldığı sürede verilen bir hediye olduğunu ve kutsal bir insan gibi parladığı görüşünü öğretirler.

Yaakov beraha almak için Yitshak’ın yanına geldiğinde babası onun yaklaşmasını ister. Yaakov yaklaşınca da “ree reah beni kerea hasade aşer hereho Ad… - görün oğlumun konusu Tanrı’nın kutsadığı bahçeler gibi” cümlesini kullanır. Bir başka deyişle Yaakov’daGan Eden’in kokusunu duyumsar. Bir kişi Gan Eden’in kokusunu bilemez. Ancak bu kişi Yitshak gibi üç sene Gan Eden’de yaşamış ise bu kokuyu ancak o zaman bilebilir.

Baale Tosafot dediğimiz bir gurup bilge vardır. Bunlar içinde en tanınmışlarından biri Rabenu Tam’dır. Rabenu Tam altmış öğrencinin karşısında oturur ve her birine bir Gemara Masehet’i verirmiş. Öğrenciler bunda uzman olduktan sonra Rabenu Tam her birine karşılaştıkları soruları sorar ve çözüm getirirmiş. Bu büyük Rabilerden bir tanesi “Riva” adı ile bilinen Rabi Yitshak ben Aşer Halevi ilginç bir yaklaşımla Gan Eden’de bulunan neşama’ların ters olduğunu söyler. Yani başları aşağıda ve ayakları yukarıdadır.

TaNaH Şaul kralın vefat ettiği son Pelişti savaşından önce fikir sormak için Şemuel peygamberin ruhunu davet ettiğini ve görüntünün ters olduğunu öğretir. Rivka Yitshak’ı gördüğünde henüz Yitshak Gan Eden’den yere gelmiştir ve onu ters olarak görür. Bunun için Eliezer’e kim olduğunu sorar. Raşi burada “adur – yakışıklı” ifadesini kullanır ancak Arameik dilde “adur – ters” anlamına gelir.

İnsanlar bu dünyaya geldiklerinde mitsva yapmaya gelirler ve topladıkları mitsvalar gelecek dünyada onların yerini belirler. Bazıları mitsva toplamanın kendisini ilgilendirmediğini söylese dekimse bir restauranta geldiğinde kötü ve sıkıntılı bir yerde oturmak istemez. Orada geçireceği sadece birkaç saattir ancak ebedi dünyada sonsuza kadar kalacaktır. Onun için mitsva toplamak ve gelecek dünya için hazırlık yapmak oldukça gereklidir.

İnsan ebediyete intikal ettiğinde artık mitsva yapamaz. Onun için zaman bitmiştir. Ancak Gemara“bera kara deavu – çocuklar babalarının bacaklarıdır” ilkesini öğrenir. Çocuklarımızın hatta öğrencilerimizin gerçekleştirdiği mitsvalar bizim ruhumuzu çok daha iyi yerlere taşıyabilirler. Onun için iyi evlat yetiştirmek öncelikle bizlere fayda sağlayacaktır. Bunun tersi de geçerlidir. Gemara tsadikler için “en laem menuha lo baolam aze velo leolam aba” ifadesini kullanır. Çünkü olam aba’da tsadikler öğrencilerinin ve çocuklarının mitsvalarıyla durmadan daha iyiye doğru yer değiştirirler.

Şema duasında “kime aşamayim al aarets – yerin üstündeki göklerin günleri gibi” ifadesi yer alır. Bu da çocuklarımızın bizim istediğimiz doğru yolu izlemeleri halinde olur. Burada anlaşılması gereken bir kişinin çocukları ve öğrencileri mitsva yapmaya devam ediyorsa kendisi artık göklerde olmasına rağmen yeryüzündeki gibi mitsva yapmaya ve yukarılara çıkmaya devam edeceğidir.

Yaakov ölmeden Yosef’i çağırır ve ona elini bacağının altına koymasını ve yemin etmesini ister. Arkasından da “al na tikbereni bemitsrayim – beni Mısır’da defnetme” emrini verir. Pasuk devam eder: “Veşahavti im avotay – babalarımla uyuyacağım zaman.” Burada Yaakov yemin için neden bacağının altına Yosef’in elini koymasını istemiştir? Bunun cevabı işlediğimiz Gemara’da ortaya çıkmaktadır. Yaakov Yosef’e aslında şöyle der: “Bak günlerim bitiyor artık bu bacaklar mitsva için koşamayacaklar. Sen bu bacakların yerini alacak ve mitsva yapmaya devam edeceksin ki ben Mısır’da “gömülmüş” bitmiş olmayayım. Atalarımla Mearat Amahpela’da uyuyayım. Gömülürsen her şey biter. Ama senin yapacaklarınla “gömülmek” yerine atalarımla uyuyabilirim.”

Şimdi de neşama’nın neden ters olduğunu anlamaya çalışalım. İnsan yaşarken başı göklere doğru bakar. Hedefi oraya çıkabilmek yükselebilmektir. Vefat sonrasında göklerde olan başın aklı fikri aşağıda “kendi ayakaları” pozisyonunda olan çocuklarının yaptıklarındadır. Bu yüzden hedef neredeyse baş o tarafa bakmaktadır.

Gemara Rabi Yosef’in hasta olduğunu bir süre sonra komaya girdiğini ve ebedi dünyaya göçtüğünü anlatır ve ekler. Rabi Yosef sonra geri gelir. Babası ona ne gördüğünü sorar. Rabi Yosef “olam afuh raiti – ters bir dünya gördüm” yanıtını verir. “Elyonim lemata vetahtonim lemala – üsttekiler aşağıda ve aşağıdakiler yukarıda.”

Gemara’nın basit açıklaması bu dünyada yüksek mevkilerde bulunan ama ruhani anlamda hiçbir şey yapmayanların bu dünyada büyük onur görseler de gerçek dünyada altta olacaklarını ancak bu dünyadaki basit, alçakgönüllü iyi insanların ise yukarıda olacakları şeklindedir. Nitakim Rabi Yosef’ib babası Rabi Yeoşua “olam barur raita – gerçek dünyayı gördün” ifadesi ile konuyu açıklar.

Yukarıda öğrendiklerimizle bu Gemara’yı farklı algılamak mümkündür. Rabi Yosefneşama’ların ters olduğunu görmüştür. Yukarıdakilerin bakışları aşağıdaki dünyadakilerin yaptıklarındadır ve onlara kendilerini daha yukarı taşımaları için yalvarmaktadır. Aşağıdakiler de yukarıya bakmakta gelecekteki konumlarına hazırlanmaktadırlar. İşte gerçek dünya bu yöndedir.

Rabi HayimVital kitabının hemen başında “tahlit adam leda şeeno yodea – insanın bilmesi gereken şey hiçbir şey bilmediğidir” ifadesi ile öğrenmenin sonunun olmadığını öğretmektedir.

Doğaldır bazen insanın çocukları olmayabilir. Rabi Moşe Pardo çocukları olmayan ancak bu dünyadaki yaşamını büyük bir tsadik olarak sürdüren bir kişidir. Çocuk sahibi olmak için büyük bilge Hazon İş’den beraha almaya gider. Hazon İş ona bir lira verir ve bununla bir okul kurmasını o okulda öğrenci yetişmesini salık verir. Yetimler, öksüzler, gençler en küçüklerden evlenecek çağa gelip de öğrenimine devam etmek isteyenlere kadar o okul dolup taşar. Herkes Rabi’yi “babası” olarak görür hatta öyle selamlar. Zamanın en büyük bilgelerinden “Şah” olarak bilinen Rabi Sifte Kohen “Rabi Pardo’ya iyi bakınız o kadar yükselecek ki onu gelecek dünyada göremeyeceksiniz” ifadesini kullanarak öğrenci yetiştirmenin büyüklüğüne değinir.

Öğrenci yetiştirmek, Tora öğrenilen ve öğretilen yerlere katkıda bulunmak kendi çocuklarımızı Tora yolunda yetiştirmek ebedi geleceğimiz için yapılan en iyi yatırımlardan biridir. 

 

DİVRE TORA
Rav Naftali Haleva

 


Vakit nakittir şeklindeki deyimi çok iyi bilmemize rağmen, beş dakika mı yoksa beş dolar mı daha önemlidir, sorusunun cevabını net bir şekilde cevaplamaktan çekiniyoruz.

Elbette ne dersek diyelim; zaman, paradan çok daha değerlidir. Bizler kısa bir zaman süresi içinde yaşıyoruz. Kişi yaşlandıkça bu süreç çok daha açıklık kazanmaktadır. Gençken her birimiz çok uzun yaşayacakmışız gibi hareket ederiz ve öyle düşünürüz. Bir söylentiye göre İngiltere kraliçesi ölüm döşeğinde iken, tüm zenginliğimden ve şöhretimden, birkaç sene daha fazla yaşamak uğruna vazgeçebilirim, demiştir.

21.yüzyıl insanının yaşadığı en büyük kaos, zamanı boşa harcamasıdır. Değer vermemiz gereken zamanı, boşa tüketiyoruz. Herkes yapıyor, ben de yapmalıyım hastalığından zamanın kıymeti anlaşılmaz oldu. Zamanı boşa tüketmenin pek çok yolu var ve bunların hepsini yapmak için adeta bir yarış içindeyiz. Dedikodu ile uğraşarak, magazin programlarını izleyerek zamanımızı boşa harcıyoruz. Esrarengiz bir şekilde, fark etmeden; zamanı boşa harcamanın yollarını bile icat ettik.

Yaşamın değerini meşguliyetin arttıkça anlarsın, cümlesinin yazılı olduğu bir poster, yaşama bakış açımızın ne kadar yanlış olduğunu göstermektedir.

Bir insanın mezar taşının üzerinde: “Yaşamımda çok koştum, çok meşguldüm ama neye? Yazdığını düşünebiliyor musunuz? Yaşamın değerini yalnızca ne kadar meşgul olduğumuzla ölçmek kadar yanlış bir düşünce olamaz.

Bu haftaki peraşanın adı Haye Sara; Sara’nın yaşamı. Fakat peraşanın adı bu olmasına rağmen içeriğine bakacak olursak Sara’nın yaşamından bahsetmek yerine, Sara’nın ölümü ve gömülmesinden ve daha sonrasında Avraam’ın ölümünden söz ettiğini görüyoruz. Peraşanın girişinde ölümlerden bahsetmesine rağmen, peraşa neden yaşam olarak adlandırıldı?

Yaşamı, bir gemiye benzetebiliriz. Bu geminin gitmesi gereken bir istikamet vardır ve geminin amacı varacağı noktaya ulaşabilmektir. Yolculuk sırasında yanlış bir rotaya sapmış ve çarpıp zarar görmüş bir geminin halini düşünün, yaşam da buna benzer. Yaşamı gemiye benzettiğimiz gibi, bir bardağa da benzetebiliriz, ne kadar dolduracağımız bizim elimizde. Ancak dolan bardak berahayı, Tanrısal duayı alabilecektir. Haye Sara, Sara’nın yaşamı. Tora’nın Avraam ve Sara’nın ölümünden bahsetmesinin nedeni her ikisinin de yaşamın değerini ve önemini çok iyi bildiklerini ifade etmek içindir.

Bir bebeğin gelişimi aylara göre hesaplanır. Gençlerde ise gelişim senelere göre değerlendirilir. Avraam’ın yaşamından Tora bahsederken (Bereşit 25:7) “Veele yeme şene haye Avraam aşer hay.” Avraam’ın yaşamış olduğu yılların günleri şunlardır. Genel olarak bir insanın yaşamındaki yılları belirtmemiz gerekirken neden yıllarının günleri denmiştir? Pasukta kullanılan günler, Avraam’ın hayatının tek bir gününü bile boşa harcamayarak yaşadığını ifade etmek içindir. Teilim’de belirtildiği gibi günlerin literal olarak sayılması, günün kendisinin başlı başına bir anlamı olmasıdır.  

Bazen, yaşam bu kadar zor olmasaydı gelişimimizi çabucak hallederdik diye düşünürüz. Atalarımızın gelişimlerini en yüksek boyutta tamamladıkları zamanlar, en zor durumda oldukları zamanlardı. Ne kadar ilginç değil mi? Tora, Sara’nın ölümünden bahsettiği zaman şöyle der: Sara’nın yaşamı 100 yıl, 20 yıl ve 7 yıl oldu. 127 yaşında demek yerine üç ayrı dönem olarak belirtti. Raşi’nin belirttiği gibi; Sara’nın yaşadığı her bir dönem dolu dolu idi. Bu nasıl olur? Sara’nın başına gelenleri hatırlayacak olursak kaçırılması, kısır olması, kocasının başkası ile evlenmek zorunda olması… Bu kadar zorluklarla karşılaşmasına rağmen Sara nasıl dolu dolu yaşadı? Bunların hepsinin yaşanması gerekiyordu. Sara ve Avraam neler olduğu üzerine konsantre olmak yerine, her olan ve yaşanılan olayların arkasında öğrenmek ve gelişmek gerektiği üzerinde düşündüler. Yaşanılan her olayın arkasından olumlu bir şeyler çıkarmasını bildiler.

Yahudilik yaşamı öğrenmek, büyümek ve değişmek için düzenli akan bir fırsatlar nehri gibi görür. Buna tikuna midot ya da insan karakterlerinin ve davranışlarının gittikçe artan bir bilinçle devamlı olarak yontulması ve işlenmesi denir. Bunun için yaşamı rampa olarak görelim ve basamak basamak ilerleyelim, bir adım ileri, iki adım geri de gidebiliriz. Ama hep ilerlememiz lazım. Aynı noktada kalabilmemiz bile devamlı olamaz, bunun için bile ilerlememiz gerekir. Böyle bir düşünceye sahip olmayan bir kişi büyümeyi ve gelişmeyi bilmeyen kişi zamanın değerini bilmez ve benliğini, ruhunun tazeliğini ve gücünü kaybeder.

Modern yaşam stiline bir göz atalım. Gazetelerde geçen bir yazıda belirtildiği üzere Amerikalılar senede 250 saate yakın bir süreci ulaşımda geçirmekte, 200 saat otobüs kuyruğunda, 40 seneye yakın bir zamanı kariyerimiz için harcamaktayız, bu da 18000 saat eder. Bunun dışında kalan zamanlara gelince gerektiği gibi kullanabiliyor muyuz? Bugün en basit Şabat deyince çoğumuzun fark etmediği bir şey var. 80 yaşındaki birinin yaşamın 10 kusur senesinin Şabat olduğunu düşünecek olursak yaşamımıza ne kadar renk katığını daha iyi anlamaktayız. Ailemizle beraber hiçbir şey yapmadan, onları tanımak, anlamak, kendi benliğimizi hissetmek kadar güzel bir şey olabilir mi? Şabat tefilasında harcanan zaman, bayramlarımız, Tora öğrenimi için ayrılacak zaman, cemaat için verdiğimiz tüm uğraşlar bunların hepsi günümüze anlam veren unsurlardır. Bunların içinde olan herkes bilmeli ki meyvesini görecektir.

Hepiniz şu anda diyorsunuz, bütün Rabinin söyledikleri ilginç bir teori. Benim kendimi rahat hissedeceğim zamanım olmayacak mı? Elbette herkesin rahat olacağı, tatile çıkacağı zamanlar olacaktır. 

Los Angeles’ta bir dükkanda gördüğüm ilginç bir tablo gözümün önüne geliyor. “Yapacak hiçbir şeyin yoksa burası senin için ideal bir yer” Yahudiliğin vurguladığı en büyük nokta bir dakikamızı bile boşa harcamamamız gerekliliğidir. Yoksa elde kitap 24 saat okumaktan bahsetmiyoruz.

Kendini rahat hissetmek yaşamın bir parçasıdır, ama her şeyin ayarında ve amacında olması gerekir. Uyumamızın bir bir amacı var. Vücudumuzu dinlendirmenin, beden sağlığımıza dikkat etmenin bir mitsva olduğunu kabul etmemiz gerekir. Anlamsız sohbetlerimiz bile, hayata dair yeni bir şeyler öğrenmemizde bizim için bir fırsattı.

Biz, Avraam ve Sara’nın çocuklarıyız. Onlar nasıl yaşadıkları her güne anlam katmayı başardılarsa, biz de başarabiliriz. Saatin yelkovanı ilerlemekte, onların örnekleri bizlere ışık kaynağı olsun… 

Reşaim afilu behayim korim metim, tsadikim afilu leahar mitatam keruyim hayim.

Kötü insanlar bütün dünyada bile yaşayan ölüler, dürüst insanlar ise ölümden sonra bile yaşayan insanlar olarak adlandırılırlar.

 

 

GENÇ NESİLDEN ÖĞRENİYORUZ
Beri Bahar
YİTSHAK İÇİN BİR EŞ

 


“Oğluma eş olarak, aralarında oturmakta olduğum Kenaaniler’in kızlarından [birini] almayacağına dair, Göklerin ve Yeryüzünün Efendisi Tanrı’nın adına sana yemin ettireceğim. Aksine; ana yurduma, doğduğum yere gidecek ve oğluma - Yitshak’a - oradan bir eş alacaksın.” Bereşit 24:3-4

Avraam kendi üretken yaşamının sonlarına yaklaşmaktadır.  Sara öldüğünde, Yitshak 37 yaşındaydı. Avraam’da oğlu Yitshak’ın Akeda’da kurban edilmesi fikrinden rahatsız olmuştu; çünkü Yitshak ölseydi, soyunu devam ettireceği hiç kimse olmayacaktı. Bu yüzden Avraam, yukarıdaki pasukta da yazdığı gibi Yitshak’a bir eş bularak, ona iyi bir gelecek sağlama sorumluluğunu üzerine alır. Fakat Yitshak’ın eşi de annesi gibi değerli - “Yahudi toplumunun bir sonraki Sara’sı” olmalıdır. Zira bu kişi, sadece bir eş veya bir anne değil, aynı zamanda bir Ulus Annesi olacaktır. Böyle bir kadını bulmak için, Avraam, kendisinin ve Sara’nın ailesine yönelir. Bir seçim yapması için de Eliezer’i görevlendirir. Çünkü Eliezer güvenilir bir hizmetkar olması beraberinde Avraam’ın evinde bir “ Roş Yeşiva- Yeşiva Başkanı” konumundaydı. Avraam’ın öğretisini başkalarına aktarma sorumluluğunu üstlenmiştir ve kendisine Avraam’ın hayatını örnek almıştır. Yahudi toplumunun gelişimindeki bir sonraki evreyi belirleyecek Tanrısal yardıma da, ancak bu statü ve anlayış düzeyindeki bir kişi layık olabilirdi.  

 

YAZILI VE SÖZLÜ TORA
Rav İsak Alaluf
HAKİMLER (ŞOFETİM)

 

Hakimler içinde DevoraAneviya’nın çok özel bir yeri vardır. Lapidot adlı bir kişinin eşi olan Devora o zamanların hakimi ve peygamberidir. Yavin kralı Hatsot ve generali Sisera’nın hakimiyeti altında olan bazı kabileler yirmi yıl süren bu işgalin ardından doğru yola dönmeye karar verirler. Devora kendi generali olan Barak ben Avinoam’ı çağırarak on bin kişi ile Siseya’ya karşı savaşa çıkmasını emreder. Barak önce bu girişimden çekinse de Devora’nın cesareti onu harekete geçirir. Tanrı’nın yardımı ile Yavin ordusu yenilir. Sisera kaçarak Keniler’in şefinin karısı olan Yael’in çadırına sığınır. Devora’yı ve Bene Yisrael’i çok seven Yael su isteyen Sisera’ya süt vererek uyumasını sağlar, uykusunda da onur bertaraf eder. yaelSisera’yı arayan Barak’ı görünce aradığının kendisinde olduğunu gösterir. Devora bu olayın anısına bir ilahi yazar. İlahi “vataşarDevorauBarak ben Avinoam – Devora ve Barak ben Avinoam şarkı söyler” şeklinde başlar. Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) TnufatLeHayim kitabında Devora’nın peygamberliğinin üstünlüğünün bu pasukta göründüğünü öğretir. Bu parça Beşalah peraşasının Aftara’sı olarak okunmaktadır.

Hakimleri öğrenmeye devam edeceğiz.  

MİMAAYAN
Rav İsak Alaluf
BİR BARDAK SÜT

 

Eğitimini sürdürmek amacıyla kapı kapı dolaşıp elbise satan bir genç adam cebinde sadece on cent kaldığını görünce bir kapıyı çalıp çok utansa da biraz yiyecek istemeye karar verir. Kapıyı çaldığında karşısına genç ve güzel bir bayan çıkınca yiyecek isteğini birden unutup sadece bir bardak su ister. Kadın bir süre sonra ona bir bardak süt getirir.  Genç adam bunun fiyatını sorunca da kadın ikramlardan karşılık beklemenin doğru olmadığını söyler. Tanrı’ya inancı pekişen ve fiziksel gücü yerine gelen genç adam kadına bütün kalbi ile teşekkür eder ve yeniden hayat mücadelesine geri döner. Howard Kelly adlı bu genç adam Tanrı’ya olan inancını pekiştirdiği için o genç kadına gerçekten müteşekkirdir. 

Genç kadın yıllar sonra hastalanır ve tedavi amacıyla daha büyük bir hastaneye sevk edilir. Hastalığın tanı ve tedavisi için de büyük bir uzman olan Dr. HowardKelly çağrılır. Kelly kadının hangi kasabadan geldiğini duyunca kalbi burkulur ve yaşlanmış olan kadını hemen tanır. Çok zor geçen bir tedavi sürecinden sonra kadın hastalığı yenmeyi başarır. Dr. Faturanın kadına gönderilmeden kendisine gönderilmesini ister ve fatura yerine kadına çok zarif bir not gönderir. Kadın hayat boyu ödeyeceği bir fatura beklerken kibar bir notla karşılaşır: “Bu faturanın bedeli bir bardak süt karşılığında ödenmiştir. Dr. HowardKelly.”

 

HER HAFTA İKİ ALAHA

 

*Ellerin yıkanmasında kullanılan su insanların geçtiği bir yere atılmamalıdır. Bu su başka hiçbir şekilde kullanılmamalı ve pis suların döküldüğü yere atılmalıdır.

*Netila yapmayan bir kişi yıkanması için bir başkasına su veremez. Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’)’nın efsane eseri “Lev Hayim” (65. bölüm) kitabına göre kişi Netila yapmışsa ve ellerini yıkamayan bir başka birine dokunursa tekrar Netila yapmalıdır.

HAFTANIN SÖZÜ

 


Yüce Tanrım hükmüm senden çıkar çünkü sen  gerçeği görürsün. (Teilim 17/2)