Yazdır

 

  

Bu Hafta İçin Saatler

24  TAMUZ

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5776

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:02

20:16

-----

Yeruşalayim

18:56

20:10

Tel Aviv

19:19

20:19

30 TEMMUZ

Tel Aviv

19:13

20:12

İstanbul

20:07

20:49

2016

İstanbul

20:00

20:40

İzmir

20:03

20:53

İzmir

19:56

20:46

   PİNEHAS-פינחס

5 AGUSTOS 2016 ROŞ HODEŞ AV

                                                                                      PERAŞA ÖZETİ

                                                                                           [www.chabad.org]

Aaron’un torunu Pinehas, Şimon kabilesi prenslerinden Zimri’yi ve onun, çadırına getirdiği Midyanlı prensesi öldürmek için gösterdiği gayretten dolayı ödüllendirilir: Tanrı ona ebedi bir barış antlaşması ve Koenlik bahşeder.

Yapılan nüfus sayımında 20 ile 60 yaş arasındaki erkeklerin sayısının 601.730 olduğu saptanır. Moşe’ye, Ülke’nin, kabileler ve Yisrael aileleri arasında kurayla nasıl bölüştürüleceği hakkında talimatlar verilir. Tselofhad adlı, erkek çocuk sahibi olmadan ölen kişinin beş kızı, Moşe’den, babalarının hakkına düşen toprağı almayı talep ederler. Tanrı bu isteklerini kabul eder ve bu konuya Tora’nın miras kanunları arasında yer verir.

Moşe, kendisinden sonra görevini üstlenmesi ve halkı Erets-Yisrael’e götürmesi için Yeoşua’yı görevlendirir. Peraşa, günlük korbanlar ve Şabat, Roş Hodeş (ayın ilk günü) ve Pesah, Şavuot, Roş Aşana, Yom Kipur, Sukot ve Şemini Hag Atseret bayramlarında getirilen ek korbanlar ile ilgili detaylı bir liste ile son bulur.

 

                                                                                          Mİ-DRAŞ YİTSHAK

Rav İsak Alaluf

HUŞİM

Pinehas peraşasının en önemli yerlerinden biri yeniden yapılan sayım ve bu sayımın bizlere öğrettikleridir. Moşe Midyan olayından sonra Tanrı emri ile bir kez daha kabileleri sayar. Bu sayılar içinde Hafets Hayim bir noktaya dikkatimizi çeker. Kabileler içinde oğul sayısı en fazla olanlardan biri belki de en kalabalık olanı Binyamin’dir. Binyamin on oğula sahiptir. Bu oğullarının nesilleri toplamda kırk beş bin kişi tutmaktadır. Kabileler içinde Dan kabilesinin özel bir yeri vardır çünkü Dan Huşim adında tek bir oğula sahiptir. Beklenir ki bu kabilenin sayısı oldukça az kalacaktır. Ancak istatistikler ile pek ilgisi bulunmayan Tanrı bu kabilenin en kalabalık topluluklardan biri olmasını sağlar. Dan kabilesi altmış ben kişilik bir topluluktur. Buradan Tanrı’nın hesaplarının insanların hesaplarıyla aynı olmadığını öğrenebilmek mümkündür. “Rabot mahaşavot belev iş vaatsat Ad… itakum” sözünü söyleyen Teilim bunu teyit eder gibi davranır.

Dan’ın sahip olduğu tek oğul olan Huşim bir konuda daha sorunludur. Kulağı işitmeyen Huşim basit bir anlatımla aile içi dahi olsa sohbetlere katılamayan tek kuzendir. Ancak hislerinin son derece gelişmiş olduğunu anlatılan Midraşik öykülerden bilmekteyiz. Yosef Mısır’da Binyamin’i almak istediğinde Yeuda buna kuvvetle karşı çıkar. Midraş Yeuda’nın seslenişinin Kenaan’da bulunan işitme engelli Huşim tarafından bile duyulduğunu öğretir. Burada Huşim’in bir şey duyduğu değil ancak olayların hissiyat olarak farkında olduğu öğretilmek istenir.

Yaakov defnedilmek üzere Mearat Amahpela’ya getirildiğinde bu define Esav kendi hakkı olduğu gerekçesiyle karşı çıkar. Yaakov’un oğulları aralarındaki anlaşmadan söz etseler de Esav bu anlaşmayı görmek ister. Kardeşler arasında “ayala şeluha” sıfatıyla tanınan ve çok hızlı bir koşucu olan Naftali  kağıdı almaya Mısır’a doğru giderken herkes çaresiz bir şekilde beklemektedir. Yaakov ne yazık ki onursuz bir şekilde defnedilmeden bekletilmektedir. Bu sırada işe Huşim karışır. Midraş konuşmaları duymayan Huşim’in büyükbabasının bu durumundan çok etkilendiğini ve bunun sebebi olarak gördüğü Esav’ı bertaraf ederek defin işlemine yer verdiğini öğretir. Kulakları duymayan Huşim hisleri sayesinde büyükbabasını bu onurlu olmayan durumdan kurtaran kişi olmuştur.

Şu anda üç haftalık Ben Ametsarim içinde bulunmaktayız. Pinhas peraşası da mutlaka bu sürenin başında okunur. Rabiler bu peraşada yirmi bir bayram gününden söz edildiğini anlatırlar. Rabiler yirmi bir sıkıntı gününün günün birinde yirmi bir bayram gününe dönüşeceğinin müjdesinin bu peraşa ile verildiğini öğrenirler.

Yılın belirli zamanlarında kişiler kendilerini eğitmek ve doğru yola sokmak için özel ibadetler yaparlar. Örneğin Pesah ile Şavuot arasında Pirke Avot okumak sureti ile kendilerini daha iyi bir insan olmak arzusuyla Tora’nın alınışına hazırlamak isterler. Elul ayının Yamim Noraim için bir hazırlık ayı olduğu ve özel dualarla desteklendiği hepimizce bilinir. Bu haftalarda da insan kendisini bir ibadet ile manevi anlamda daha da ileriye taşıyabilir. Bu ibadet nedir?

Bilindiği gibi Pinhas ölümlerin durmasını Midyan prensesi Kozbi ile Şimon kabilesi lideri Zimri’yi öldürerek sağlar. Yirmi dört bin kişinin öldüğü bu salgın birden bire durur. Avoda zara ve zina yapan tek kişi Zimri değildir. Neden Zimri bu konuda başı çekmiştir?

Ben İş Hay olarak bilinen Rabi Yosef Hayim mi Bagdad güzel bir açıklama yapar. Halk gerçekten bu günaha dibine kadar batmış durumdadır. Ama bu günahı yaparken şarabın ve birçok ajanın tesirindedir. Midraşın verdiği bilgi ışığında Zimri Kozbi’yiMoşe’nin karşısına getirir. Kozbi’nin kendisi için uygun olup olmadığını sorar. Moşe red cevabı verince “senin için uygun da bizim için neden değil” karşılığını verir. Moşe Midyanlı biri ile evlenmiştir. Bu evliliğini Tora verilmeden önce “evlilik” olarak yapmıştır. Burada zina söz konusu değildir. Bu bilgi ışığında Pinhas Tanrı’ya Klal Yisrael için güzel şeyler söyleyerek karşı çıkar. yapılan hataların bir etkiden kaynaklandığını ve Klal Yisrael’in bu yola sapmak istemediğinden dem vurur. Bunun sonunda da bu işi gerçekten “keyif” alarak yapan Zimri’yi bertaraf eder. Tanrı Klal Yisrael hakkında söylenen güzel sözlerden dolayı ölümlerin durmasını sağlar.

Buradan öğrenilebilecek ilk ders Tanrı’nın Klal Yisrael hakkında olumlu olmayan konuşmalardan rahatsız olduğudur.  Pinhas’ın büyüklüğü de buradan gelir. Klal Yisrael hakkında asla kötü konuşmaz.

Rabi Levi Yitshak de Berdichev’in bir oruç gününde kaşer olmayan bir yerde yemek yiyen bir Yahudi ile karşılaşmasını herkes bilir. Rabi elbette O Yahudi’ye alması gereken etik dersi vermiştir. Ancak daha sonra Tanrı ile konuşurken o ünlü sözünü söylemiştir. “Günah işleseler de yalan söyleyerek bunu daha kötü bir hale getirmiyorlar.” Elbette hata yapanları uyarmak ve onlara etik dersler vermek hepimizin ödevidir. Ancak Tanrı ile konuşurken Klal Yisrael hakkında her zaman olumlu konuşmak gerekir.

Baal Şem Tov günün birinde Amida’sını inanılmaz derecede uzatmaktadır. Herkes ne yapacağını bilmez bir halde onu beklemektedir. Amida biter ve Tefila sonrasında bir yahidin yanına gelerek onu paylamaya başlar. Bu yahid Amida sırasında “tütün” belki de “enfiye” koklayan bir başka yahidi Tanrı ile konuşurken bu nasıl bir davranıştır şeklinde azarlamıştır. Baal Şem Tov azarlanan yahid için göklerde yargının başladığını, ölüm hükmünün çıktığını ve bunu durdurabilmek için duasını bu kadar uzattığını paylaşır. Klal Yisrael hakkında söylenen her kötü söz hepimiz hakkında bir yargının ve “kitrug” dediğimiz olumsuz söylemlerin kapılarını açar.Koklanan enfiyenin sebebini de o yahidin bütün gece Teilim okuduğunu ve uyanık kalmak için kullandığı bir önlem olarak belirtir.

Tanrı’nın yanında melekler vardır. Öyle bir melek vardır ki en zor zamanlarda İsrael halkının koruyucusu ve savunucusudur. Bu melek  “Bariel” olarak tanınır. Meleğin ismindeki “bari” sözcüğünün harflerini karıştırırsak ortaya “Rabi” sözcüğü çıkar. Buradan Ben İş Hay çok güzel bir ders öğrenir.

Bir Rabi yanlış yapan bir kişiye yanlışını açıkça söylemelidir. Bu onun görevidir. Ona musar vermeli ve yanlışını öğrenmesine yardımcı olmalıdır. Ancak daha sonra Tanrı ile konuşurken her zaman iyi şeyler söylemelidir. Sözlerimizi bu işin üstadı olan Hafets Hayim tarafından Tanrı’ya söylenen bir konuşmanın yaklaşık tercümesini vererek anlamaya çalışalım: 

“Tanrı’m. Sen halkına Tora verdin ve onu öğrenmeleri için sayısız bilge ve yol gösterici yolladın. Onlar Tora’yı öğrenmek ve öğretmek için çabaladılar. Hem öğrendiler hem de öğrettiler. Ama  Sen onlara sadece sıkıntı, pogrom, sürgün ve felaketler verdin. Bütün bunlara rağmen çocukların hala Tora okumaya ve öğrenmeye devam ediyorlar. Atalar neden uyuyorsunuz. Kalkın da halkınızı savunun. Bak Tanrı’m. Moşe sadece altı saat gecikti diye Sen’in sesini duyan kavim altın buzağı günahını işledi. Bizler Sen’i iki bin senedir bekliyoruz. Ne zaman uyanıp halkının acılarına son vereceksin.”

Gemara ve Kabala Pinhas’ın “Ş.alom” ile ödüllendirilirken aynı zamanda ebedi yaşam kazandığını da öğretirler. Pinhas ile ölüm meleği arasında barış vardır. Pinhas daha sonra karşımıza EliyauAnavi olarak çıkar. EliyauAnavi hep yaşadığı için onu anarken “zahur letov” ifadesi kullanılır.

Rabi Eli Mansour Suriye cemaatinin bir geleneğinden söz eder. Motsae Şabat zamanında Eliyau Anavi için de bir mum yakılır. Bunun nedenlerinden biri daha maddi bir nedendir. Eliyau Anavi Zahur Letov sözcüklerinin sayısal değeri geçim anlamına gelen “Parnasa” sözcüğünün sayısal değeri ile aynıdır. Cemaat bu şekilde parnasa konusunda bir adım attığına inanır.

İkinci neden biraz daha farklıdır. Her geulada her kurtuluşta “aief” ve “mem” harfleri ile başlayan kişiler etkili olmuşlardır. Mısır çıkışında Aaron ve Moşe, Purim olayında ise Ester ve Mordehay baş roldedirler. Gelecekteki final geula yine bu iki harf ile isimlerin başlayacağı kişiler başrolde olacaklardır. Maşiah ile Eliyau Anavi.

Biliyoruz ki geula Cuma ve Şabat günleri gelmeyecektir. Geula’nın geleceği ilk zaman Motsae Şabat zamanıdır. Bu zamanda Esav’ın dört yüz olumsuz kuvveti yenilgiye uğramaya başlayacaktır. Hatırlanacağı gibi Esav Yaakov ile buluşmaya dört yüz adam ile birlikte gider. Bu dört yüz adam aslında Esav’ın dört yüz olumsuz kuvvetini simgelemektedir. İşte halkı hakkında iyi konuşan Pinhas bu kudreti elde edebilmiştir.

Şimdi bu peraşanın neden bu zamana denk geldiği daha iyi anlaşılır. Bir kişi günah işliyorsa onu cesaretlendirecek bir şey yapılmaz. Musar verilir. Uyarılır. Hatta biraz sert bile çıkılabilir. Ama halkımız hakkında Tanrı’ya konuşur veya yakarırken mutlaka iyi şeyler söylemek gerekir. O zaman bizi hep savunan melek Bari gibi oluruz. O zaman Pinhas ve Eliyau Anavi’nin Esav’ı alt edecek kudretine katkıda bulunabiliriz.

Öğretmenin biri öğrencilerine otuz saniye içinde en sevdikleri beş arkadaşlarını yazmalarını ister. Çok kısa zamanda bu tamamlanır. İkinci istek bu arkadaşların en iyi yönlerinden en bilinenini otuz saniye içinde yazmaktır. Kalemler havada kalır. Üçüncü istek en olumsuz gördükleri özelliklerini yazmaktır. Bu da çık kısa bir sürede tamamlanır.

İnsan olarak genellikle başkalarının kusurlarını görmeye odaklanırız. Ama iyi taraflarını görebilmek için büyük bir çaba sarf etmeyiz. İşte bu zamanlarda yapılabilecek en iyi ibadetlerden biri insanların iyi olan taraflarını görmek ve bu sayede Pinhas’ın iyi söylem gücüne erişebilmektir.

 

                                                                                                        DİVRE TORA

                                                     Rav Selim Eskenazi

Pinehas ben Elazar ben Aaron aKoen Bene Yisrael'e olan Öfkemi dindirdi, Benim intikimamı aldığı için,Bene Yisrael'i yok etmedim.

Bu yüzden şöyle söylüyorum: İşte ona Barış Anlaşmamı veriyorum."

Bene Yisrael'den bir kısım insanların başka milletlerle yaptığı ahlaksızlıklar, asimilasyon ve hatta onların putlarına tapmaları, Yüce Ta-nrı'yı öfkelendirmiş fakat Pinehas'ın yaptığı kahramanlık hareketi Bene Yisrael'deki salgını durdurmuş ve Tanrı'nın öfkesini dindirmiştir. Bunun sonucunda Pinehas Barış Ödülüne layık görülmüştür. Yalanların sonucunda barış varmış gibi gözükse bile bazen gerçek barışı yakalamanın yolu barış için şelemut için savaşmaktır. Pinehas doğru zamanda doğru karakter özelliğini kullanması sonucunda sonsuz yaşama hak kazanmış ve ölümsüz hale gelmiştir.

Birçok insan "önce adam ol,insan ol karakterini düzelt ondan sonra Toraya bakarsın" gibi bir söylemde bulunuyor. Bu düşüncede olan birinin kat etmesi gereken çok uzun bir yol bulunmaktadır.

Vilna Gaon şöyle öğretir: eğer insan karakterini düzeltmek için çalışmıyorsa bu dünyada ne işi var. Yani eğer insan bu emirleri yerine getirirken Aş-em ile bir bağlantı kurup, kendisini değiştirmeye çalışmıyorsa, Aş-em’e benzemeye çalışmıyorsa bunun için çabalamıyorsa o zaman insan olarak ona verilmiş insanlık potansiyelini kullanmıyor demektir.

Peki bu karakter gelişim merdiveninde bizlerin ne yapması gerekiyor? Bir insan yola çıkarken ona şu şekilde bir dilekte bulunuruz.Leh leşalom.Yani şlemut’una git, eksiksizliğine git. Ama bir insana Leh beşalom demek doğru değildir yani şlemutla git. Çünkü şlemutla gidilecek tek adres gelecek dünyadır. Bu dünyada görevini bitiren bir kişi artık şalem olmuştur ve gelecek dünyaya gidebilir.

Maaral miPrag bizlere neden bayramlarımızın (Roş aŞana,Kipur, Sukot, Pesah) Tişri ve Nisan aylarında olduklarını şu şekilde açıklar.Çünkü bu zamanlar hiçbir uca gitmez. Ne kış ayları gibi çok soğuk ne de yaz ayları gibi çok sıcaktır. Hava tamamen ılıktır. Aynı şekilde bütün yıkımların Tamuz ve Av ayında olmasının sebebini de normalin dışına çıkıp havaların çok sıcak olmasına bağlar. Yani uçlarda yaşanan şeyler Am Yisrael için iyi değildir. Am Yisrael her zaman dengede bulunmalıdır.

Am Yisraelin kendisi de diğer milletlere göre tamamen orta yoldan gider.Batı Dünyasını simgeleyen hayvan domuzdur. Ve çift toynaklıdır. Ama geviş getirmezDoğu Dünyasını simgeleyen hayvan devedir. Geviş getirir ama tek toynaklıdır. Am Yisraeli simgeleyen kaşer hayvan inektir. Geviş getirir ve çift toynaklıdır. Batı Dünyası devamlı olarak geleceği düşünür, Doğu Dünyası geçmişine çok önem verir. Am Yisrael bu ikisine de önem verir, hem geçmişe bağlı yaşarken bir anda da geleceğin planını hesabeder. Her birini gerekli yerlerde gerekli miktarda kullanarak. Bu da Am Yisrael’in şlemutudur.

Rambam mişne Tora’nın ilhot deot alahalarında der ki insanın karakter özelliklerinde orta yoldan gitmesi gerekir. Ponoviç Yeşivasının ruhani lideri R. Hayim Friedlander bu alahayı şu şekilde açıklar. Midot demek karakter özelliği demenin dışında ölçü demektir. Yani insan her türlü karakter özelliğini yeri geldiği zaman gerekli ölçüde kullanmalıdır bazen çok bazen az miktarda bunu başaran biri de şlemuta yani mükemmeliyete ulaşıp bu şekilde ölümsüzlüğü yakalayabilir.

Maaral miPrag’ın öğretisine göre Bunun en güzel örneği Yaakov Avinu’dur.

Yaakov Avinu dedesi Avraam’dan hesed özelliğini babası Yitshak Avinu’dan da gevura özellğini alıp uçlarda olmayıp günün sonunda Yaakov Şalem diye çağrılmıştır.

Gemara Taanit şöyle diyor: Yaakov Avinu ölmedi çünkü midotlarını en iyi şekilde kullanarak şelemuta ulaşıp günün sonunda de ölümsüzlüğe hak kazanmıştır. Çünkü ölüm için bir sebep kalmamıştır.

Buna başka bir örnek ise Pinehas’tır. Bir kabile liderini öldürmesine rağmen Pinehas Tanrı’dan barış elçiliğini alıp Eliyau Anavi olmuştur. Yani gerektiği yerde gerektiği miktarda kullandığı karakter özelliğinden dolayı önce şelemuta bu şekilde de ölümsüzlüğe ulaşmıştır.

Rabenu Yona bizlere karakter özelliklerimizi mitsvalardan öğrendiğimizi öğretir. Karakter özelliklerimiz üzerinde çalışma amacımız tabi ki Tanrı’ya benzeyip O’nun karakter özelliklerine sahip olmak istememizden dolayıdır. Bu sebeple de ancak O’nun emirlerini tanıyıp bu emirleri gerektiği gibi uygularsak eğer O’nun bizden ne istediğini anlayıp O’na benzemeye çalışabiliriz.

                                                                                        PİRKE AVOT

                                                                        Rav İsak Alaluf

                                                                                    YETSER ARA’DAN UZAKLAŞMAK

PirkeAvot şöyle öğretir:

Öldüğün güne kadar kendinden emin olma.

Hepimizin bildiği gibi içimizde yetser atov ve yetser ara diye iki kuvvet vardır. Yetser atov bizleri olumlu bir şekilde yönlendirirken yetser ara da bunu olumsuz bir şekilde gerçekleştirmeye çalışır. Kişi ruhani anlamda ne kadar yükselirse içindeki yetser ara da o kadar kuvvetlenir. Ancak kişi bu kadar kuvvetli bir yetser ara ile başa çıkabilmek için daha fazla çaba gösterir. Tora öğrenimi ve mitsvaların uygulanması ona her zaman yardımcı olur. İllel bu cümlede bizlerin yetserara’ya karşı hep uyanık olmamız konusunda uyarmaktadır. Rabenu Behaye ŞaarYihud Amaase adlı eserinin beşinci bölümünde şunu anımsatmaktadır. “Sen uyuyabilirsin ama yetser ara asla uyumaz. Her zaman seni yoldan çıkarmak için çareler arar.” Gerçekten de yetser ara içimizdeki bir düşman gibi sürekli olarak bizimle uğraşır.

Bu konuya verilebilecek en güzel örneklerden birini Dr. Twersky alkol sorunu yaşayan hastalarından biri ile vermektedir. Alkol  kişiyi ciddi anlamda yanıltır. Sorunlarından dolayı alkole sığınan kişi problemlerinin üstesinden geldiğini ve onlara karşı güçlendiğini zanneder. Bu aslında kişinin içindeki boşluğun akol denilen boş ve zarar verici bir ajan ile doldurulmasıdır. Alkol başlangıçta çok olumlu sonuçlar verir gibi görünür. Aslında o gizli bir düşmandır ve kişiyi yenilgiye uğratacağı zamanı bekler. Hiç umulmadık bir anda da harekete geçerek kişiyi geri dönülmesi son derece zor olan felaketlere sürükler. Buradaki alkol yerine yetser ara terimini koyacak olursak Rabenu Behaye’nin öğretisi daha açık bir şekilde anlaşılır.

Otuz yaşında alkolden muzdarip bir kişi kendini şöyle ifade eder. Alkolden uzak durduğum sürece ben tedavi olmuş sayılırım. Ancak bundan tamamen uzaklaşmadıkça tamamen tedavi olmuş sayılmayacağım. Bu kişi 82 yaşında normal bir şekilde hayata veda ettiğinde gerçekten yetser ara’yı bu konuda kontrol altına alabilmiş kabul edilmekteydi. Bizler de yetser ara’dan uzak durmadığımız sürece her zaman onun esiri olmaya devam ederiz. Yetser ara’dan uzaklaşmak bizi hem ruhani olarak yükseltecek hem de yaşamımızı çok daha iyi bir şekilde yaşamamızı sağlayacaktır.

                                                                                MİMAAYAN

Rav İsak Alaluf

ŞİVA ASAR BE TAMUZ

17 Tamuz ‘da Yahudiler için beş olumsuz olay meydana gelmiştir.

1. Tanrı’nın eli ile yazılan on emrin yer aldığı iki taş tablet “altın buzağı” günahı nedeniyle Moşe tarafından kırılmıştır.

2. Birinci Bet Amikdaş döneminde kuşatma altındaki Yeruşalayim şehrinde her gün yapılması zorunlu olan “tamid” kobranı (bu günkü Şahrit duasına denk gelir) kurban edilecek hayvan bulunamadığından iptal edilmiştir. Bir anlamda ibadet durmuştur.

3. İkinci Bet Amikdaş dönenimde Romalılar bu günde Yeruşalayim duvarlarını yıkmayı başarır. Bazı görüşler bu günde aynı şeyi Babillilerin de Birinci Bet Amikdaş döneminde yaptıklarını söyler.

4. Talmud Yeruşalmi’mi Masehet Taanit 4/5’e göre Bet Amikdaş’a bir put konur.

5. Yunanlılar döneminde Apostemos adlı bir komutan bir sefer tora yakar.

Bu olaylardan dolayı tan ağardıktan yıldızlar çıkana kadar oruç tutmak gereklidir. Buradaki amaç kalbimizi teşuvaya sevk etmektir.

Hamile kadınlar, süt verenler, hasta olanlar veya bir mazereti olanlar bu oruç hakkında bir Rabi’ye danışmalıdırlar. Bu oruçta atalarımızın yanlışları dikkate alınmalı, bir daha aynı durumlara düşmemek için kendimizi teşuvaya yöneltmeliyiz.  Bu oruç ile birlikte “telata depuranata – üç musibet haftası” başlamaktadır. Bu haftalarda yeni bir işe başlamak, yeni bir kıyafet giymek, yeni bir meyveye şeeheyanu berahası söylemek uygun değildir. Ancak bazı görüşler Av ayı girmeden Şabat günü Şeeheyanu berahası söylenebileceğini öğretirler. Berit mila durumunda ise bebeğin babası elbette ki şeeheyanu berahası söyler.  

Peygamberler ileride bu oruç günlerinin sevinç ve bayram günlerine döneceğini müjdelerler.

 

          “

                                                                        HAFTANIN SÖZÜ

                                 Dürüst kişi  dünyanın temelidir. (Mişle 10/25)