Haftanın Peraşası BülteniYisrael halkının on beş malzeme ile katkıda bulunması istenir.

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

1 Adar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:40

5:54

-----

Yeruşalayim

4:47

6:00

Tel Aviv

4:55

5:56

   5 Şubat

Tel Aviv

5:01

6:01

İstanbul

5:12

5:52

2011

İstanbul

5:20

6:00

T E R U M A

 Hatırlatmalar:

ü  Roş Hodeş Adar (2. Gün)

ü  18 Şubat Cuma: Purim Katan

ü  19 Şubat Şabat: Şuşan Purim Katan

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 25:1-27:19)

[www.chabad.org]

 

Yisrael halkının on beş malzeme ile katkıda bulunması istenir: Altın, gümüş ve bakır; mavi, erguvani ve kırmızı yün; keten, tiftik, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharat ve bazı değerli taşlar. Tanrı, Moşe'ye bunlarla "Benim Adıma bir Kutsal Mekân yapsınlar; böylece içlerinde barınacağım" (Şemot 25:8) der.

Moşe'ye, Sinay dağının tepesinde, Tanrı'nın barınacağı bu mekânın nasıl inşa edileceği hakkında, halk çölde yolculuk ederken kolayca sökülmesi, taşınması ve yeniden monte edilmesi için ayrıntılı talimatlar verilir.

Mişkan'ın iç odasında, sanatsallıkla işlenmiş bir perdenin arkasında, üzerinde On Emir'in hakkedilmiş olduğu Tanıklık Levhaları'nı içeren sandık (Aron Aberit) bulunacaktır. Sandığın kapağının üzerinde, saf altından yapılmış, kanatlı iki melek figürü (Keruvim) yer alacaktır. Dış odasında yedi kollu Menora ile üzerine özel ekmeklerin yerleştirildiği Masa olacaktır.

Mişkan'ın üç duvarı, dik duran 48 kalasın birbirine eklenmesinden meydana gelecektir. Bu kalasların her biri altınla kaplanmış olup, gümüşten yapılmış bir çift temel yuvaya yerleştirilecektir. Tavan, üç kat örtüden oluşacaktır: [a] çok renkli yün ve ketenden işlenmiş goblenler; [b] tiftikten yapılmış bir örtü; (c) koç ve Tahaş derilerinden yapılmış ikinci bir örtü. Mişkan'ın ön cephesinde, beş direkle tutturulmuş, işlemeli bir perde olacaktır.

Mişkan ve onun ön tarafında bulunan bakırla kaplanmış Mizbeah'ın etrafı, keten perdelerle çevrelenecektir. Bu perdeler 60 tahta direk sayesinde ayakta duracak, direkler bakır kazıklarla desteklenecektir. Direklerin üzerinde gümüş çengeller ve süslemeler bulunacaktır.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

                                                                                                                           

Bir Hayalin Olacak

 

Menora'nın tarifinin sonunda pasuk  "Ure Vaase" der: "Dağda sana gösterilen şekli gör ve ona göre inşa et" (Şemot 25:40). Baal Aturim'in bu pasuk hakkında çok gizemli ve karmaşık bir yorumu bulunmaktadır. Bütün Tanah'ta "Ure - Ve Gör" sözcüğü ile başlayan sadece üç pasuk vardır.

Biri buradadır. Diğer iki örneğin ikisi de Teilim'de görülür. "Ure Vanim Levaneha, Şalom Al Yisrael - Ve çocuklarının çocuklarını gör, barış Yisrael'in üzerinde [olsun]" (128:6) ve "Ure İm Dereh Otsev Bi, Unheni Bedereh Olam - Ve bende çarpık bir yol var mı diye gör; ve bana ebediyet yolunda rehberlik et" (139:24). Baal Aturim bize "bir Yahudi bilmecesi" sunar gibi görünmektedir. Bütün marifet bu üç pasuk arasındaki ilişkiyi bulmaktır. Baal Aturim ortak bir nokta göstererek bir açıklama sunar. Burada ise Şemen Atov adlı eserde yer alan farklı bir açıklama verilecektir.

Raşi buradaki pasukta Moşe'nin, Tanrı ona Menora'nın ateşten yapılmış bir kopyasını gösterene kadar, Menora'nın nasıl görünmesi gerektiği konusunda şaşkınlık yaşadığını anlatır. Moşe Mişkan'daki diğer bütün eşyaları gözünün önünde canlandırabilmişti, ama bir şekilde Menora'nın yapısını ve karmaşık şeklini canlandırmakta zorluk çekmişti. Bu nedenle, Tanrı ateşten bir Menora yaptı ve Moşe'ye Menora'nın tam olarak neye benzediğini gösterdi. Ancak bu bile yardımcı olmadı. Hahamlarımızın başka bir sözünden, Moşe'nin Menora'nın ateşten görüntüsünü gördükten sonra bile yine onu inşa etmekte zorlandığını öğreniyoruz. Sonunda Tanrı Moşe'ye altını ateşe atmasını söylemiş ve Menora mucizevî bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Şimdi şu sorunun sorulması gerekir: Tanrı Moşe'nin yeteneklerini biliyordu. Eğer Tanrı sonuçta Moşe'nin tek başına Menora'yı inşa edemeyeceğini biliyor idiyse, neden ondan yapamayacağı bir şey istemiştir?

Şemen Atov bu soruya şöyle cevap verir: Moşe için, Menora'nın şeklini görmek, bu şekli gerçeğe dönüştüremeyecekse bile, çok önemli ve hayati bir meseleydi. Kişi kendisinden istenen ve beklenen şeyin görüntüsünü bilmek zorundadır. Eğer o görüntüyü bilmezse, işe başlayamaz bile. Hayali gerçekleşse de gerçekleşmese de, o hayali görmek zorundadır. Herhangi bir işi yapmadan önce, bir yönün ve hedefin algılanması gereken en asgari şartlardır.

Tanrı'nın Moşe'ye gösterdiği ilk görüntü Menora'nın görüntüsüydü. O zaman Moşe en azından o rüyanın - en büyük hedefin - ne olduğunu anlayabilmişti. Eğer daha sonra Moşe tek başına Menora'yı inşa edemezse, Tanrı ona yardım edecekti, ama Moşe en azından neyi başarmaya çalıştığını biliyordu.

Hayatta yapabileceklerimizin çok ötesinde olan birçok şey vardır. Onları başarabilmek için Tanrı'nın yardımına ihtiyacımız vardır. Ancak, Tanrı'nın yardımına başvurabilmek ve o hayale ulaşabilmek için, ilk önce o hayali ve görüntüyü elde edebilmemiz gerekir. Pasuktan öğrendiğimiz budur: "Dağda sana gösterilen şekli gör ve ona göre inşa et."

Hahamlarımız bize çocukların, hayatın ve geçimin "Mazal'a" [kadere] bağlı olduğunu öğretirler. Kaç çocuğa, ne tür çocuklara sahip olacağımız, hayatımızın nasıl geçeceği, ekmek paramızı nasıl sağlayacağımız hakkında çok az şey yapabiliriz. Bunlar Tanrı'ya bağlı olan şeylerdir. Ama yine de kendi rüyalarımıza sahip olmalıyız.

Şemen Atov, David Ameleh'in (Kral David) Teilim'de [yukarıda verilen] ikinci pasukta söylediğinin bu olduğunu belirtir: "Ve ... gör..." (139:24). Tanrım, benim için neler planladığını bilmiyorum. Ama eğer hayal ettiğim üretken yaşam tipi değilse, lütfen yaşamımı bu hayaller doğrultusunda doldur. Ancak rüyalar bana aittir.

Bunun yanı sıra, Şemen Atov, Baal Aturim'in pasuklardan ilkiyle kurduğu bağlantının bu olduğunu açıklar. "Ve çocuklarının çocuklarını gör, barış Yisrael'in üzerinde [olsun]."  Çocuklarımızdan ne göreceğimizi hiçbir zaman bilmeyiz. Kim bilebilir? O kadar çok unsur vardır ki. Çabalayabilir, deneyebilir, dua edebilir ve gücümüzün yettiği kadar her şeyi yapabiliriz. Ama çocuklarımız için bazı hayallere sahip olmalıyız. Hepimiz çocuklarımızın çocuklarını görmek isteriz. Torunlarımızın bizim değerlerimizi paylaşmalarını isteriz. Çocuklarımızın Tora'ya bağlı olmalarını isteriz. Tanrı korkusuna sahip dürüst birer Yahudi olmalarını isteriz. Onlardan da aynı değerleri paylaşan çocuklar görmek isteriz. İşte "Yisrael'de barışın" tanımı budur.

Bunlar her zaman bize bağlı veya bizim kontrolümüzde değildir, ancak hayallere ve dileklere sahip olmalıyız. Her zaman doğru yöne ilerleyip doğru hedeflere sahip olmalıyız.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Not: Bu bölümde her peraşanın, kendisine ait aftara ile arasındaki bağlantı işlenmektedir ve bu hafta Roş Hodeş olması vesilesiyle Aşamayim Kisi aftarası okunacak olmasına rağmen, açıklama peraşaya ait aftara hakkındadır.

 

V'A-Şem Natan - Melahim I 5:26-6:13

 

Bu peraşa Mişkan'ı ve içindeki her şeyi tanımlar. Bene-Yisrael gönüllü olarak bu büyük olayda yer almak için elinden geldiği kadar katkıda bulunmuştur.

Aftara ise I. Bet-Amikdaş'ın inşasını anlatır. Artık Yahudiler Erets-Yisrael'e yerleştiklerine göre,  Tanrı'nın onuruna kalıcı bir yapıya ihtiyaçları vardır. Bet-Amikdaş, Tanrı için görkemli bir ev inşa etmek için hiçbir masraftan kaçınmayan Kral Şelomo tarafından inşa edilmiştir.

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Onuncu Kitap: TAARA / MANEVİ SAFLIK

63. Mikvaot - Mikveler

 

Tame, yani manevi açıdan arınmayı gerektiren durumdaki bir insan veya eşya (toprak veya cam hariç) toprağa bağlı duran yeterli miktarda suya dalarak arınmış olur. (Vayikra 15:16 ve 11:32). (Tame olmuş su da böyle bir suyla temas edince arınır; ama kirli yiyecek bir köpeğin bile yiyemeyeceği hale gelmedikçe hiçbir zaman arınmaz.) Mikve adı verilen bu su birikiminin, dalan kişi ya da eşyayı arındırabilmesi için, kişi veya eşyanın tamamen bir kerede suya dalması ve kişi ya da eşya ile su arasında teması önleyen hiçbir engel olmaması gerekir.

Tame eller ya mikveye daldırılarak ya da üzerlerine bir kaptan su dökerek arınır (Netilat Yadayim). Her iki durumda da suyla teması önleyen hiçbir engel olmamalıdır ve bütün el ıslanmalıdır.

Mikvenin suyu doğal yollarla birikmiş olmalıdır; "çekilmiş su" kullanılamaz (Vayikra 11:36). Mikvenin suları her türlü tumayı giderebilir. Tek istisna, Zav adı verilen tuma şeklidir ki, orada kişinin bir kaynak suyuna dalması gerekir (Vayikra 15:13).

Tame olmak yasak değildir. Bir Koen veya bir Nazir'in bir ölü ile temas veya aynı çatı altında bulunma suretiyle tame olması yasaktır ama onların bile, başka tuma çeşitlerinden dolayı tame olmaları yasak değildir. Tuma ve saflığa dair tüm kanunlar yalnızca kutsal nitelikli şeyleri ilgilendirir; tame bir kişinin Bet-Amikdaş'a girmesi veya kutsal nitelikli yiyecekleri (örneğin korban etlerini) yemesi yasaktır; ama bunun dışında [Aile Saflığına dair kurallar haricinde] tumaya dair başka bir yasak yoktur. Dolayısıyla günümüzde Bet-Amikdaş ve kutsal nitelikli yiyecekler olmadığından tuma bir sorun değildir. Tame bir şeyle temas yasak değildir (krş. Devarim 12:22). Tuma ve saflık kuralları, kutsiyetin bir gereğidir. Pasukta söylendiği gibi: "Kendinizi kutsayın ve kutsal olun; çünkü Ben Kutsal'ım" (Vayikra 11:44).

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

 

En İyisini Kalp Bilir

 

Çölde iken Tanrı ilk Mabedin, yani Mişkan'ın nasıl inşa edileceği hakkında bilgiler vermiştir. Mişkan'ın taşınabilir olması gerekiyordu. Tanrı bütün Yahudilerin bağış yaparak inşa sürecinde katkıda bulunmalarını istedi.

Tanrı Moşe'ye, bağış yapacak olan kişileri aşağıdaki şekilde tanımlamıştır:

"...kalbi kendisini [cömertçe vermeye] sevk eden kişiler..." (Şemot 25:2).

Tanrı "kalpten" vermek isteyen insanların vermesini istiyordu. Kişiyi dürten şey neden beyin değil de kalp olmalıdır? Bunun cevabını almak için, kişiyi, özellikle bir başkası için iyilik yapmak gibi bir şey yapmaya dürten içsel "mekanizmayı" anlamak gerekir.

Kişi vermek istediği zaman, ilk ortaya çıkan şey yüreğinin veya ruhunun bir şeyin farkına varması ve ona vermek için ilham almasıdır. Ama tam harekete geçecekken, davranışımıza hükmetmeye çalışan bir ses duyarız. Bu da beyindir. Kalp ve ruh duygusal olarak vermeye odaklanırken, beynimiz katı ve mantıklı bir şekilde işler. Ve her yürek vermek istediğinde, beyin anında arzuyu filtreden geçirip o fikrin mantıksal olarak bir anlamı olup olmadığını araştırır.

İşte o zaman huzursuzluk patlak verir. Beyin hayat deneyimlerinizden milyonlarca verilere ulaşırken, iyilik eylemini inceleyecek ve gerçekten sizin çıkarınız için olup olmayacağına karar verecektir. Beyinde duygu değil, sadece mantık vardır. Beyniniz kalbinizin vermek istediğini bilir, ama sizin için olayın diğer yönlerine de göz atar ve her şeye mantıksal bir pencereden bakar. Bu da içsel bir çatışma yaratır, çünkü beyin sizi koruma çabasında iken, yüreğinizin sürekli verici olmasını durdurmaya çalışacaktır.

Örneğin, çok önemli bir toplantıya yetişmeye çalışmaktasınız ve yolda karşıdan karşıya geçmekte zorlanan yaşlı bir kadın görüyorsunuz. İlk tepkimiz her zaman duygulara bağlı olduğu için, sürekli yüreğinizle "düşünecek" ve durup yaşlı kadına yardım etme isteğiniz uyanacaktır. Ama o zaman da beyniniz hemen bu karara karşı çıkar ve toplantıya geç kalmanıza ve büyük bir iş anlaşmasını kaybetmeye neden olacağını söyler. Bir saniyenin milyonda biri kadar kısa bir sürede beyniniz durmadığınız ve bu kadına yardım etmediğiniz ve toplantıya zamanında yetiştiğiniz takdirde, bu anlaşmadan elde edeceğiniz paranın bu kadına yardım etmekten çok daha fazla topluma yardımcı olacağını söyler.

Bu aşamada, kalbiniz bu kadının şimdi yardımınıza ihtiyacı olduğunu, durup ona yardım etmeniz gerektiğini ve toplantıya birkaç dakika geç kalsanız hiç kimsenin size karşı olmayacağını söyler.  Üç saniyelik çok yoğun bir içsel savaş ortaya çıkar ve bazen kalp galip gelirken, genellikle kazanan beyniniz olur ve yaşlı kadına yardım etme fırsatını sonsuza dek kaybetmiş olursunuz. Ve siz toplantıya doğru hızla koşmaya devam ederken, beyniniz, içinizde barındırdığınız herhangi bir "yanlış mı yaptım?" düşüncesini silme çabasına girer ve daha önceki kararı doğrulamak için bir sürü neden saymaya devam eder.

Tanrı bize "kablolar bağlamıştır" ve bizim tam olarak nasıl karar verdiğimizi bilir. Bu nedenle, Tanrı bağışların kalpten veren insanlardan gelmesi gerektiğini söylediği zaman, beynin kalbin verme arzusunu engellemeyeceğini garantilemek istemiştir. Tanrı hiç kimsenin beyninin, bir Mişkan inşa etmenin kötü bir fikir olduğunu söylemesini istemiyordu. Bu örnekte, Tanrı Yahudilerin beyinlerini es geçmelerini ve yüreklerini dinlemelerini istemişti.

Bu hepimiz için bir derstir. Bazen bir savaşı kazanmanın en iyi yolu en baştan hiç savaşmamaktır.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Anava

Tevazu

1. Hahamlarımız, "En üst derecede alçakgönüllü ol" demişlerdir.

2. Bir kişinin alçakgönüllü olması, beş şekilde anlaşılır:

     a. Söz veya kötü bir davranışla hakarete uğrayan bir kişi, elinde imkân olmasına rağmen intikam almamayı ve o kişiyi affetmeyi tercih ederse;

     b. Büyük bir kaybı olup çok zarara uğrayan bir kişi "Tanrı böyle istedi" diyebiliyorsa;

     c. Çevresindeki herkes onu zekâsından ve kişiliğinden dolayı takdir etmesine rağmen, o bundan gurur duymayıp, yapılması gerekenlerin yanında, bunların çok az olduğunu düşünüyorsa.

     d. Tanrı ona büyük bir servet bahşetmişse, ona büyük bir aile, zekâ ve saygı bağışlamışsa bile, o, Tanrı'nın önünde mütevazı davranmaya devam ederek tüm insanlara saygı gösterirse, çok iyilikler yaparsa ve kendisinin toprak ve külden ibaret olduğunu söylerse;

     e. Bir kişi, başka birine sözle hakaret etmiş veya ona karşı kötü bir davranışta bulunmuşsa, o kişiye hiçbir şekilde ihtiyacı yoksa ve ondan hiçbir iyilik beklemiyorsa bile, başkaları kendisine etki etmeden, kendi inisiyatifiyle gidip, ondan özür dileyerek suçunu itiraf ederse; o kişi gerçek bir Anav'dır(alçakgönüllü).

3. Mütevazı kişi Tanrı katında çok değerlidir. Bet-Amikdaş zamanında bir kişi bir korban getirdiğinde, bunun Tanrı katındaki karşılığını sadece o korban için alırdı. Fakat Anav, yani alçakgönüllü bir insan, sanki tüm korbanları yapmış gibi addedilir.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Heveslerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar hep bunu yaparlar. Ama gerçekten büyük olanlar sizin de büyük olabileceğinizi hissettirirler.

-- Mark Twain

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.