Bu Hafta İçin Saatler 

16KİSLEV

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5776

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

15:57

   17:17

-----

Yeruşalayim

15:56

17:16

Tel Aviv

16:16

    17:18

28KASIM

Tel Aviv

16:16

17:18

İstanbul

16:23

    17:04

2015

İstanbul

16:21

17:03

İzmir

16:41

17:21

 

İzmir

16:40

17:19

  VAYİŞLAH-וישלח

                                                                                                                                              

                                                                                             

                                                                               PeraşaÖzetİ(Bereşit1:1-68)
                                                                                      [www.chabad.org]

Yaakov, Haran’da geçirdiği 20 yılın ardından Kutsal Ülke’ye döner ve ağabeyi Esav’ı yatıştırma ümidiyle, ona melek-ulaklar gönderir. Fakat ulakları,ağabeyinin 400 savaşçıyla kendisini beklemekte olduğunu bildirirler.Yaakov en kötü olasılık olan savaşa hazırlanır; fakat bunu engellemek içinTanrı’ya dua eder ve Esav’a yüklü miktarda hayvandan oluşan bir hediye gönderir.O gece, Yaakov, ailesi ve mal varlığınıYabbok Nehri’nin ötesine geçirir; fakat kendisi geride kalır ve birden ortaya çıkan bir yabancıyla güreşmeye başlar. Bu yabancı, Esav’ın koruyucu meleğinden başkası değildir. Güreş tan vaktine kadar devam eder. Yaakov’un uyluğu yerinden oynar, fakat buna karşın, bu doğa üstü varlığa üstün gelir. Melek ona “İlahi bir varlığa üstün gelen”anlamındaki Yisrael ismini verir.Yaakov ve Esav karşılaşırlar; kucaklaşıp öpüşürler fakat sonra yollarını ayırırlar. Yaakov, Şehem yakınlarında bir toprak parçası satın alır. Buranın, adı yine Şehem olan prensi, Yaakov’un kızı Dina’yı kaçırarak ona tecavüz eder. Dina’nın ağabeyleri Şimon ve Levi, şehrin tüm erkeklerini sünnet olmaya ikna ettikten sonra onları en savunmasız anlarında kılıçtan geçirerek intikam alırlar.Yaakov yoluna devam eder. Rahel, ikinci oğlu Binyamin’i doğururken ölür ve Bet Lehem yakınlarında yol kenarındaki bir yere gömülür. Reuven, babasının aile yaşantısına karıştığı için Behorluk hakkından reddedilir. Yaakov, babası Yitshak’ın yaşadığı Hevron’a ulaşır. Yitshak 180 yaşında ölür. Rivka ise daha önce ölmüştür.Peraşa, Esav’ın eşleri, çocukları ve torunlarından oluşan bir liste ve onun yerleştiği bölgenin halkı olan Seir’in aile tarihi ile sona erer.

                                                                                    Mİ-DRAŞ YİTSHAK

                                                      Rav İsak Alaluf

                                                                        GERÇEKTEN TANRI’YA BAĞLANMAK

Peraşamızda yer alan en ilginç bölümlerden biri birçok yönden Yaakov’un oğullarının sorgulanmasına neden olan Yaakov’un kızı Dina, saldırıya uğrayıp kaçırılmış olduğu ve kardeşleri Şimon ve Levi onu kurtarmaya gittikleri bölümdür.

Cümlenin doğrudan bir okuması, bizlere kardeşlerin askeri bir mücadeleyi kazanamayacak kadar zayıf olduğunu ve Hamor ile, Dina’yı kaçıran oğlunu, zayıf düşmeleri için sünnet olmaları için kandırdıkları gibi bir anlama yol açar. Başka bir deyişle, onlar hiçbir zaman saldırganların kız kardeşleri ile evlenmesine izin vermeyi düşünmemişler, ancak onu kurtarmak için haklı olarak kandırma yolunu seçmişlerdir. Ayrıca, kaçırma ve tecavüz olayını büyük bir suç olarak görmüşlerdir.  Cümle veya parça düz bir şekilde okunacak olursa ortaya çıkan ilk anlam da bu olacaktır.             

Ancak Baal Akeda  adlı kaynak farklı görüştedir. O, teklifin gerçek olduğunu, ama Şehem ve Hamor’un ne yapmaları gerektiğini tam olarak anlamadıklarını açıklar. Kardeşler, gerçekten oldukları hali kastederek “bizler gibi” olurlarsa razı olabileceklerini söylemiştir. Söylemek istedikleri sadece sünnetli olma açısından “onlar gibi” olmaları değil, her yönden kendilerine benzemeleri gerektiğidir. Yani Yaakov ve oğullarının yaşam tarzlarını benimsemeleri ve o şekilde yaşamaya başlamalarıydı.

Bir başka deyişle Şehem halkının Yahudiler’le birleşerek Yaakov’un çocukları gibi olması gerekiyordu. Kardeşler onlardan sadece fiziksel sünnet (Berit Mila) prosedürünü yerine getirmelerini değil, Tanrı’nın Avraam ile yaptığı ve sünnet işaretiyle temsil edilen antlaşmaya katılmalarını da istemişlerdir. Eğer bunu yaparlarsa, Şehem’in kız kardeşleri ile evlenmesi, Dina da istediği takdirde sorun olmayacaktır.

Asıl önemli olan budur; ama Şehem ve Hamor bunu anlamamıştır. Onlar için sadece işaret yeterli olacaktır. Temsil ettiklerine gerek yoktur. Dış görünüm aynı olduktan sonra gerisi önemli değildir.

Oysa Yahudilik, ritüeller ve dış ifadelerden ibaret bir din değildir. Yahudilik, bir yaşam şeklidir. Çocuklarımıza Yahudi yaşam şeklini değil de, sadece Yahudiliğin ritüel kısmını sunmaya kalkışırsak başarılı olamayız. Şimon ve Levi’nin haklı olarak Şehem halkının, davranış ve inançlarını değiştirmeden  sünnet olmalarını reddetmelerinin nedeni buydu.

Günümüzde bir çok insan  hem Yahudi hem de Yahudi olmayanlar  konun özünü anlamaktan uzakta kalmış, dini farklılıkları önemsiz görmekte ve farklı dinlerden kişilerle evlenmeye karşı çıkmayı ırkçılık olarak tanımlamaktadırlar. Önemli olan insandır. Zaten dindar olmayan toplum için din veya geleneklerin bir önemi yoktur. Sevgi var oldukça aralarındaki bu önemsiz farklılık aşılabilecektir. Ne yazık ki durum zannedildiği kadar kolay değildir. Özellikle durum çocuk sahibi olduklarında değişmekte ve çocuklarının Yahudi inancına mensup olması için kapıları aşındırmaktadırlar.

Bu çoğunlukla tanık olmaya başladığımız bir durumdur. Gelen ailelere Yahudilik ile ilgili ne yaptıkları sorulduğunda evlerinde “mezuza” olduğu, bayramlarda (Roş Aşana – Kipur bazen de Pesah) sinagoglara gidildiği, Hanukiya yakıldığı ve Cuma akşamları “amotsi” yapıldığı söylenmektedir. Kimse ne Şabat, ne Kaşrut, ne Taarat Amişpaha ve de çocukların Tora eğitimi konusunda söz etmemektedir. Bunun sonucunda da ne olduğu belli olmayan karma karışık nesiller ortaya çıkmakta ve gelecek için büyük bir tehlikenin kapıları aralanmaktadır. 

İlginç bir yaklaşım da şöyledir. Eğer Hitler Soykırım yapmak yerine karışık evlenmeleri teşvik etmiş olsaydı bu gün Yahudilik diye bir şey büyük bir ihtimalle olmazdı.

Ancak  kişilere kendi değerlerini çocuklarına aktarmanın meşru olup olmadığını sorarsanız “elbette” cevabını alırsınız. Hatta aynı şeyi, kendilerinin de yapacağını veya yaptığını vurgularlar. Değerlerimizi başarılı bir şekilde aktarmak, her anne-baba için büyük bir tatmin kaynağıdır  ve bu konudaki başarısızlıklar büyük üzüntüleri de beraberinde getirir.

Rabi Yaakov Menken bir  Yahudi bir kadının ve başka inançtan bir adamla evlenmeyi planladığını anlatır. Bir gece nişanlısı kadına çocukları olması halinde kendi inancındaki bir törenden geçmesini istediğini söyler. O dine mensup bir din görevlisi ise  bu tören sonrasında, çocuğun o dinden sayılacağını belirtir. Burada soru şudur:  Yahudi inanışı, bu törenden geçen ama annesinin o inanca bağlı yetiştirmek istemediği bir çocuk hakkında ne söyler?”

Rabi sorunu  temeldeki çelişkiyi göz ardı eden teknik bir sorun olarak görür. İki farklı yöne giden anne ve baba, kafası karışmış ve ne yapacağına karar veremeyen çocuklarının ilgisini çekmeye çalışmak için yarışmaya şimdiden hazırlık yapmaktadır.

Dinler farklıdır. Burada, diğer inançlara yönelik bir saygısızlık niyeti yoktur. Aksine bu farklılıkları görmezden gelmek yerine, onlara saygı gösterilmelidir. Prensiplerin temelde uyuşmuyor olmaları, birbirlerine saygı gösterdikleri, ama tek bir insan olamayacakları ve bir çocuğu sağlam bir ortamda yetiştiremeyecekleri anlamına gelir.

Ayrıca, hayatın mucizesi çok sık olarak, yeni anne-babaların din konusunda çok daha ciddi düşünmelerine yol açabilmektedir. İki uyumlu inançsızın yerini bir anda Tanrı’ya  farklı yollardan  inananlar alabilmektedir.

Birkaç sene önce, bir adam, okuldan tanıdığım kızı hakkında bir şey danışmak için Rabiyi arar. Kızı, çocuklarını Yahudi olarak yetiştirmesini, hatta onları Yahudi okuluna göndermesini kabul eden ve “dindar olmayan”, başka inanca mensup biriyle evlenmiştir. Ancak birkaç sene sonra, adam dini açıdan değişir ve kendi inancında dindar biri haline gelir. Önceki sözlerinin aksine, artık cennete ulaşmanın tek bir yolu olduğuna inanır  ve Yahudi okulu da, ona göre bu yoldan geçmemektedir. Eşi ve çocuğunu ‘kurtarmak’ için hemen harekete geçmesi gerektiğine, aksi takdirde öbür dünyada acı çekeceklerine inanmaya başlar. Aniden, eşini sürekli kendi ibadethanelerine davet etmeye, çocuklarına ilahiler öğretmeye heveslenir.

Tabii ki, hiç kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. Adam, köklerine geri dönmüştür. Bundan kolay bir çıkış yolu yoktu ve kadın, Yahudiliğe daha da çok bağlandığından evlilik sona erer. Ortada paramparça çocuklar bırakarak macera biter.

Yahudiliğin dışsal ifadelere ya da zoraki ve yüzeysel uyumlara ihtiyacı yoktur. Bizlerin belli değer yargılarına ortak olarak bağlanmaya ihtiyacımız vardır  bu sadece başka bir Yahudi nesli yaratmak için değil, evli eşler ve anne babalar olarak gerçek amacımızı gerçekleştirmek içindir .

                                                                                 DİVRE TORA

                                                                            Rav Yeuda Adoni

Yaakov Avinu Lavan’ın evinden baba ocağına dönmeğe karar vermiştir.Ancak endişelidir, gurbette geçen  yirmi yıl süresinde kardeşi  Esav’ın ona karşı davranışı nasıl olacaktı . Acaba öfke ve nefreti devam ediyormuydu.

Bu nedenle, öncü olarak melekler  gönderir. Büyük bir yorumcu olan Rabenu Bahye, Yaakov Avinu’nun gönderdiği melekler, uçarak gittiler ve ona kısa zamanda,Esav hakkında bilgi getirdiler, aynı zamanda meleklere çok saygılı konuşmaları talimatını verdi.

 Yaakov meleklere: Esav’la karşılaşacağınız zaman, onun bunca yıl Lavan ile yaşadığını, ıstıraplı bir yaşam sürdürdüğünü, hiçbir mevkiye sahip olmadığını söylemelerini, yalnız Tanrı’nın yardımı ile büyük ve küçük baş hayvanlara sahip olduğunu, bu nedenle de ona hediyeler getirdiğini  ve hediyelerinin kabulünü rica etmelerini, sözlerine ekledi.

Yaakov mesajlarında Garti fiilini kullanmıştır, anlamı yaşadım ikamet ettim demektir aynı harflerle başka bir kelime de oluşturabiliriz <TARYAG > Taryag 613 rakkamını belirtir ki sözlerinde Lavan gibi bir insanla yaşamama rağmen 613 mitsvayı ihmal etmedim dedi.Toramızda yerine getirmemiz gereken 613 mükellefiyet, sorumluluk vardır.  Yaakov Avinu gurbette, Lavan gibi bir insanın yanında olmasına rağmen Tanrı’dan hiçbir zaman ümidini kesmemiş, ona güvenmiş bu inançla her durumda başarılı olacağını da belirtmek istemiştir. Yaakov Avinu, Esav kardeşinin ona olan nefretini unutması için kendisine, babam bana duasında, Tanrı’nın bana bol yağmur ve toprak ürünleri vermesini  temenni  etmişti. Görüyorsun ki bir göçebe hayatı yaşadım çobanlık yaptım. Beni kıskanacak hiç bir duruma gelmedim,  bu dargınlık bu kırgınlık bitsin kardeş gibi yaşayalım. Yaakov Avinu’nun bütün bu güzel sözlerine rağmen kardeşi Esav düşmanlığına devam ederse düşüncesiyle  yine de Yaakov  3 şeye hazırlandı.

 Önce Tanrı’ya dua etti, Tanrım beni kardeşim Esav’ın gazabından koru. Esav’ hediyeler  gönderdi ve onla mücadeleyi göze aldı. Sonuçta: Tanrı’nın yardımı ile barış içinde kucaklaştılar ve herbiri kendi yoluna devam etti.

 

                                 ASE   LEHA   RAV : KENDİNE RAV SEÇ

                                                                       RAV ELİYAU KOEN Z’’L:MAHAZİKE-TORA

                                                                  (Mikets Peraşasında Devam edecek)

            HANUKA ALAHALARI

                                                                     EL GİD PARA EL PRATİKANTE-Rav Nesim Behar Z’’L

Genel

 

1.25 Kislev günü (bu yıl 1 Aralık Çarşamba gecesi), sekiz günlük Hanuka bayramı başlar. Hanuka’da [Şabat günü hariç] her türlü iş yapılabilir, ancak bu günler sevinçli olduğu için oruç tutulmaz. Hanuka kandillerinin yandığı süre içinde kadınlar iş yapmamayı adet edinmişlerdir ve bu geleneği sürdürmelidirler. Erkeklerin böyle bir geleneği yoktur.

2.Hanuka boyunca, bayramın gerektirdiği özel bir ziyafet verme zorunluluğu yoktur. Ancak bayram onuruna özel yemekler yemekte de sakınca yoktur. Bazı geleneklerde Hanuka’da peynir yemek vardır. Bunun sebebi, Yeudit adlı bir kadının, düşman kumandanına peynir yedirerek onu susatması, daha sonra içirdiği şarapla sarhoş etmesi ve ardından öldürmesiyle, zaferden kaptığı önemli paydır.

 

Hanukiya Kuralları

 

1.Hanuka kandilleri için mum kullanılabilir. Ancak mucize zeytinyağı ile gerçekleştiği için pamuktan yapılmış fitiller (meças) ve zeytinyağı kullanmak daha makbuldür. Eğer zeytinyağı bulunamıyorsa başka yağ da kullanılabilir.

2.Hanuka ışıkları için elektrik kullanılamaz. Rabi Şelomo Zalman, bir Hanuka ışığının dört farklı özelliği olması gerektiğini ifade eder: a) Bir yakıt kaynağı ve bir fitil b) Bet-Amikdaş’daki kandillere benzeyen gerçek bir alev. c) Tükenir yakıtlardan çıkan bir alev d) Yakış sırasında belirli bir yakıt miktarının mevcut olması. Elektrik bu koşullardan hiçbirini yerine getirmez.

3.Hanukiya normal bir insanın göz hizasında, kapının hemen girişinde sola yerleştirilir. Böylece, odaya giren bir kişi sağında Mezuza, solunda ise Hanukiya’yı görecek, “her yönden mitsva ile çevrili” olacaktır. Diğer yandan, Hanuka’da asıl temel, gerçekleşen mucizenin herkese bildirilmesi olduğu için, [eğer binanın alt katlarında oturuluyorsa] pencere önüne, hatta cam bir muhafaza içinde balkona koymak tercih edilir.

4.Hanukiya, yandığı sürece başka bir yere götürülemez. Ancak yarım saat dolmuşsa kandiller söndürülebilir ve Hanukiya taşınabilir.

5.Hanukiya’nın yakılması herkes için bir mitsvadır. Eğer erkekler bilmiyorlarsa, kadınlar erkeklerin yükümlülüğünü yerine getirebilirler ve berahaları söyleyebilirler.

6.Kandiller Hanukiya’nın [yakana göre] sağından başlayarak dizilmelidir.

 

Hanukiya’yı Yakma Kuralları

 

1.Hanukiya’nın yakılışı sırasında tüm ev halkının bir arada olmasına dikkat edilmelidir.

2.Eve yıldızlar çıktıktan çok sonra gelecek olan bir kişi için, eşi bu süre içinde yakar. Zira ilk yarım saat içinde yakmak tercih edilmelidir. Bu yüzden Hanuka geceleri eve erken gelmeye gayret edilmelidir.

3.Hanukiya’nın yakılışından yarım saat öncesinden itibaren herhangi bir iş yapmaya başlanmamalıdır. Yemeğe oturulmaz; hatta Tora bile çalışılmaz.

4.Hanukiya’nın en az yarım saat yanması gerekir. Mumlar buna göre seçilmeli, yağ da bu süre göz önünde tutularak koyulmalıdır.

5.Hanukiya yakılışında, önce berahalar söylenir. Daha sonra konuşmadan ilk kandil yakılır ve fitil ateşi yakaladığı zaman “Anerot Alalu” söylenmeye başlanır ve diğerleri yakılmaya devam edilir. Beraha sadece, ilk kandili yakacak kişi tarafından söylenir; diğerleri de “Amen” şeklinde cevap verirler.

6.Önce o geceye ait olan [yakana göre en soldaki] kandil, daha sonra sağa doğru sırayla diğer kandiller yakılır. En son da Şamaş yakılır. Örnek olarak üçüncü gece kandiller [soldan itibaren] 3-2-1-Şamaş sırasıyla yakılır (Şamaş: Hizmetkâr. Hanuka kandillerine eşlik eden ve diğerlerinden farklı bir seviyede ayrı olarak bulunan yardımcı kandil.).

7.Her gün Hanukiya (Şabat öncesi haricinde) yıldızlar çıktıktan sonra (bu yıl İstanbul saatiyle 17:03 civarı) yakılır. Arvit Hanukiya yakılışından önce söylenir. Yakma zamanı yıldızlar çıktıktan yarım saat sonrasına kadardır. Yine de bu süre içinde yakamamış bir kişi sabaha kadar yakabilir. Sabah olmuş ve yakılmamışsa, ertesi gün akşama kadar [fakat bu kez berahasız olarak] yakılır.(Haftaya devam edecek)

 

 

                                                                            TARİHİMİZDEN

 

                                                               Rabi Yomtov Hananya Ben Yakar                

                                                                                              (16 42 – 1677)

Sultan İbrahim ve IV. Mehmet dönemlerinde büyük bir bilge ve ‘Posek’ olarak görev yapmıştır. Rabi Yosef Even Levin öğrencisi ve Rabi Eliyahu Bar Hayim’in çağdaşıdır. Taalih Teilim Kitabının yazarı olan Rabi Yomtov duraklama döneminin sıkıntılı zamanlarında halkına yön vermiş ve birliğini sağlamıştır.

                                                                           MİMAAYAN

                                                                      KAYNAKLARIMIZDAN
                                                                            Rav İsak Alaluf

                                                                           Alçakgönüllülük

Çocuklarımız için ne istediğimizi soran birine onların "alçakgönüllü" olmalarını istiyorum şeklinde bir cevap verir miyiz? İlk bakışta düşününce "hayır" deme ihtimalimiz daha yüksek. Çünkü çoğumuz alçakgönüllü olmayı zayıflıkla eş anlamlı olarak algılarız.

Dünyanın en alçakgönüllü adamın evimize ziyaret yapacağını düşünelim. Beklediğimiz nedir? Kapıyı hafifçe tıklatması, başı eğik bir şekilde eve girmesi ve uzak bir köşeye ilişerek başı önde oturması midir? Halbuki Tora dünyanın en alçakgönüllü kişisinin "Moşe Rabenu" olduğunu öğretir. Firavun'a "halkımı bırak" diyen, denizi yaran, kırk yıl boyunca halka liderlik yapan, Tora'yı Tanrı'nın elinden alan, savaşlarda komutan olan ve halkını zaferden zafere taşıyan Moşe Rabenu. Onun büyüklerinin önünde saygıyla eğilmemek imkansızdır ama o yine anav meod yani çok alçakgönüllüdür.

Alçakgönüllü kişi hiçbir şeyi olmadığını düşünen insan değil sahip olduğu şeylerin kendisine Tanrı tarafından bahşedildiğini bilen kişidir. Kendi başarı ve büyüklüğünün kaynağının Tanrı olmadığına inanan kişi kibirlidir.

Şimdi tekrar soralım. Kibirli çocuklar mı yoksa alçakgönüllü çocuklar mı yetiştirmek isteriz? Evet cevap daha net oldu değil mi?

                                                                              HAFTANIN SÖZÜ

                                               Yisrael ülkesinin havası bilgelik taşır. (Talmud)