bultenSinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir.

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  13 Şubat

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:48

6:01

-----

Yeruşalayim

4:54

6:06

Tel Aviv

5:03

6:02

29 Şevat

Tel Aviv

5:09

6:08

İstanbul

5:22

6:02

5770

İstanbul

5:31

6:11

M İ Ş P A T İ M

Hatırlatmalar

 

ü Şabat Şekalim

ü 14-15 Şubat Pazar-Pazartesi: Roş Hodeş Adar

ü 25 Şubat Perşembe: Taanit Ester

ü 27 Şubat Şabat: Şabat Zahor

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 21:1-24:18)

[www.chabad.org]

 

Sinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir. Bunlar arasında, Yahudi köleler; cinayet, adam kaçırma, saldırı ve hırsızlık konularındaki cezalar; zarar ve tazminatları konu alan medeni kanunlar; borçlanma kuralları; dört çeşit emanetçi ve mahkemelerde adaletin yerine getirilmesi için gereken kurallar vardır.

Peraşa ayrıca yabancılara karşı yanlış davranmamak, yıl içindeki bayramlar, Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'a getirilmesi gereken tarımsal bağışlar, et ve sütün birlikte pişirilmesi yasağı ve dua konularına değinir. Böylece Mişpatim peraşası, 23 "yap", 30 "yapma" şeklinde olmak üzere, toplam 53 mitsva içerir.

Tanrı Bene-Yisrael'i Erets-Yisrael'e getireceğine söz verir ve buranın sakinlerinin putperest uygulamalarından etkilenmemeleri konusunda uyarır. Bene-Yisrael, Tanrı'nın emrettiği her şeyi "yapacaklarını ve dinleyeceklerini" beyan ederler. Moşe Rabenu, Yisrael kampının sorumluluğunu Aaron ve Hur'a bırakarak Sinay dağına çıkar ve Tanrı'dan Tora'yı almak üzere orada kırk gün kırk gece kalır.

Bu hafta, peraşaya ek olarak Ki Tisa peraşasının başındaki Şekalim peraşası okunur (Şemot 30:1-16). Bu peraşa, kişi başına yarımşar gümüş şekelin Mişkan'a ve daha sonraları Bet-Amikdaş'a bağışlanmasına dair emri içerir. Bu yarımşar şekel hem çöl neslindeki nüfusu belirleyecek, hem de Bet-Amikdaş için gerekli fonu sağlayacaktır.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Moşe Perets Gilden - www.torah.org]

 

Akıntıya Karşı Yüzmek

 

Geçen peraşada anlatılan Sinay Dağı'ndaki muhteşem olayın ardından, Tora şimdi medeni kanun ile zarar ve tazminatlar konusunu ele almaktadır. Tora'nın kutsiyetinin, dini ritüellere sıkı sıkıya bağlılık kadar iş kanunlarına da büyük bir özenle bağlılıkla kendisini gösterdiği prensibine uygun olarak, Tora, parasal zorunluluklar, mala verilen zarar ve yargısal sürecin bütünlüğü konularını açmaktadır.

Hahamlarımız resmi mahkeme işlemlerinin ele alındığı kısımdan, Yahudi kanuni sisteminde ve şimdi de batılı yargı sistemlerinde belki de en merkezî nitelikli kuralı türetirler: "Çoğunluğa göre hareket etmek" (Şemot 23:2). Bu prensip doğrultusunda, yasal gerçek, oy birliği olmasa bile, oy çokluğu ile sabitlenir. Bazıları, bütün dünyada hiçbir zaman başka toplumlarla tamamen kaynaşmayan cemaatler oluşturmuş olan Yahudilerin garipliğine işaret ederler. Yahudiler kendilerine has bir giyim tarzına, farklı gelenek ve kanunlara ve farklı bir dile sahiptirler. Acaba neden Tora'nın çoğunluğa göre hareket etme şeklindeki prensibini kabul edip de çoğunluk olan diğer toplumların içinde erimemektedirler? Neden kendilerini akıntıya bırakmamaktadırlar?

Michelstadt'lı Baal Şem olarak ünlenen Rabi Yitshak Wormser (1768-1847), hem dünyevi işlerde, hem talmud uzmanlığı hem de kabalizm konularında uzman bir soya mensuptu ve bu niteliklerinin hepsini kendi kişiliğinde birleştirmesiyle, Michelstadt'taki Yahudi olan ve olmayan halkın taçsız lideri haline gelmişti. Rabi Yitshak Wormser henüz gençken bile bir dâhi olarak ünlenmişti. Gencin ünü hemen yayılmış ve bölgenin Dükü çocuğun dehasını haber almıştı.

Dük onun zekâsını ölçmek için onu sarayına çağırttı. Sarayda sayısız oda ve labirentler kadar karmaşık bir koridor sistemi vardı. Çocuğun saraya gelmesinden önce dük tüm saray personeline izin verdi. Sarayda kimse kalmayınca misafirinin buluşma için belirlenen odayı kendi başına bulup bulamayacağını merak ediyordu. Şaşkına dönen dokuz yaşındaki çocuk Dükün odasını bulması için ona yardım edecek hiç kimsenin olmadığını fark edince, buluşmanın gerçekleşeceği salonun, sarayda perdesi örtülü olan tek oda olabileceğini düşündü ve gerçekten de Dükü orada kendisini beklerken buldu.

Merakı uyanan Dük "Eğer yolu sorabileceğin hizmetkârlar olsaydı ne yapardın?" diye sordu.

"Çoğunluğun nasihatini izlerdim" diye cevap verdi çocuk.

Gözlerini muzaffer bir edayla oğlana diken Dük bu fırsatı kaçırmadı: "Sizin yasanızda zaten çoğunluğu takip etme şeklinde bir emir yok muydu? Siz Yahudiler çok küçük bir azınlık olduğunuzu biliyorsunuz. Öyleyse neden çoğunluk olan bizler gibi davranmıyorsunuz da o benzersiz uygulamalarınıza devam ediyorsunuz?"

Böylesine baskılı bir sorunun gücü ve içerdiği imayla şaşkına dönen çocuk kendisini hemen toparladı ve büyük bir inançla dâhice bir cevap verdi: "Efendim; şu anda misafirlerinizi ağırladığınız odanın bu olduğunu kuşkusuz bir şekilde bilmekteyim. Ve şimdi sarayın personeline misafirlerinizi hangi odada ağırladığınızı sorsam ve onların TÜMÜ de hep bir ağızdan beni farklı bir tarafa yönlendirse, elbette onları izlemeyeceğim. Çoğunluğu takip etme gerekliliği, ancak bir kişi hakikatten emin olmadığı zaman, çözümü olmayan bir kuşku doğduğu zaman geçerlidir. Ama gerçek daha önceden tartışılmaz bir şekilde saptandığı zaman, insanların en büyük çoğunluğu bile kendi düşünceleriyle gerçeği değiştiremezler. Efendim; atalarımın aktardıkları bilgiler tartışılmaz birer gerçektir ve bu nedenle, şüpheli bir arayışta olmadığım için, büyük kitlelerin düşüncelerini ve inançlarını takip etmeme gerek olmadığı gibi, bunu yapmam doğru da olmayacaktır."

Hahamlarımız, Bene-Yisrael'i, sağlıklı üyeleri akıntıya karşı yüzen bir balık sürüsüne benzetmiştir. İşin gerçeği, Yahudiler mutlaka tersine yüzecekleri bir akıntı arıyor değillerdir; bundan ziyade, dünyanın doğası, sürekli olarak Tora ile çelişki içinde olan hedef ve idealler sunmak şeklindedir. Ama berrak gerçeğin karşısında, kitlelerin yanılgısının hiçbir önemi yoktur. Akıntıya karşı yüzme gücümüzü muhafaza etmemiz gerekir.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Fakir dilencilerin evime gelip yardım istemelerine alışığımdır. Ama bazen bütün aile gece vakti odasına çekilirken, kapıya vurulduğunu duyuyorum. Acil bir durum olabileceği endişesiyle kapıyı açarken karşımda bir dilenci gördüğüm zaman yapılacak en doğru şey nedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Beşinci Kitap: KEDUŞA / KUTSİYET (Devam)

28. Maahalot Asurot - Yasak Yiyecekler (Devam)

 

e) Diğer Yasaklar

 

İçinden Koenler'e verilmek üzere teruma payları ve Leviler'e verilmek üzere maaser payları henüz ayrılmamış tarımsal ürünleri yemek yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Bene-Yisrael'in Tanrı Adına ayırdıkları ‘kutsal' [armağanlarının kutsiyetini] ihlal etmemelidirler" (Vayikra 22:15). Başka bir deyişle, bir yiyecekten ayrılması gereken kutsal kısımlar henüz ayrılmadığı sürece kişi o yiyeceğe kutsal olmayan alelade yiyeceklermiş gibi davranamaz. Başka bir yerde açıklanacağı üzere, birçok durumda, kutsal şeylerin kendileri de yenemez.

Bir put için kurban edilmiş bir yiyecekten herhangi bir yarar sağlamak yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "[Nerede o ilahlar] Ki kurbanlarının içyağlarını yerler, Neseh şaraplarını içerler?" (Devarim 32:38). Hahamlarımız bu nedenle, Yahudi olmayan bir kişinin (putperest değilse bile) dokunduğu ve kurbanlarda şarabın belirli bir şekilde dökülmesiyle gerçekleştirilen neseh işlemine uygun nitelikteki şarabın içilmesini yasaklamışlardır.

 

Eğer bir yiyecek çiğ olarak yenmiyorsa ve krallara yaraşır sofralarda sunulan nitelikteyse (örneğin, et, balık, yumurta), onu Yahudi olmayan bir kişinin pişirmesi durumunda o yiyeceği yemek Hahamlarımız'ın öngördüğü bir yasaktır. Benzer şekilde Hahamlarımız, Yahudi olmayan biri tarafından [ticari amaçla değil de kişisel olarak] pişirilmiş bir ekmeğin ve böyle birine ait süt ya da peynirin yenmesini de yasaklamışlardır (çünkü sütün yasak bir hayvandan elde edilmiş olması olasılığı vardır. Ayrıca peynir de kullanımı yasak bir maya kullanılarak yapılmış olabilir. Ancak yasak geneldir ve Yahudi bir görevlinin nezaretinde yapılmamış bir peynirde yasak olmayan bir maya kullanılmadığı biliniyorsa bile bu peyniri yemek yasaktır). Yahudi olmayan birinden satın alınmış metal ya da cam yiyecek kap ve aletlerinin, kullanılmadan önce bir mikveye daldırılması gerekir.

İğrenç veya sağlıksız yiyecekler yemek yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Kendinizi ... tiksinti kaynağı haline getirmeyin ... kutsal olun; çünkü Ben, Kutsal'ım" (Vayikra 11:43-44).

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

Geçen haftaki peraşada "Cinayet İşleme!" emrini (Şemot 20:12) veren aynı Tanrı, bu haftaki peraşada şöyle demektedir: "Meleğim önünden gidecek ve seni Emori, Hiti, Perizi, Kenaani, Hivi ve Yevusi [halklarının yaşadığı ülkeye] getirecektir. [O zaman, bu ulusların her birini] İmha edeceğim" (Şemot 23:23).

Tanrı "insanlar kılıçlarını pulluk demirleri şeklinde ve mızraklarını da budama çatalları şeklinde dövecekler" (Yeşayau 2:4) dediği gibi, aynı şekilde "Pulluk demirlerini kılıçlar şeklinde ve budama çatallarını mızraklar şeklinde dövün" (Yoel 4:10) de demiştir. Sorulacak soru şudur: Savaş çıkarma konusunu düzenleyen kanun hangisidir? Savaşta yalnızca askerler değil savaşmayan sivillerin de ölmesi olasılığı vardır. Öyleyse herhangi bir ulusun bir başka ulusa karşı savaş ilan etmesine nasıl izin verilebilir?

Kişinin kendisine yönelik bir davranışa şiddetle karşılık vermesini gerektiren zamanlar olabilir. Pasukta söylendiği gibi, "İnsanlar kavga ettiklerinde..." (Şemot 21:18). Başka bir deyişle Yahudi kanunu, bir kişinin savaşmaya hakkı olduğu bazı durumların olabileceği gerçeğini tanır. Talmud'da söylendiği gibi "Kişi [bazı durumlarda] kanunu kendi ellerine alabilir" (Baba Kama 27b). Bir insan belli bir yarar sağlamak için fiziksel olarak acı çekmeye hazır olabilir. Bazı durumlarda insanın kendi bedeninin geri kalanını kurtarma amacıyla, bir uzvunu feda etmesi gerekebilir. Sıklıkla tek bir vücut olarak kabul edilen bir toplum için de aynı şey söylenebilir: Bir toplum kendi güvenliğini garanti altına alabilmek için, kendi içinden veya düşman içinden bazı yaşamları tehlikeye sokabilir. Ancak bu şekilde hayat kaybına neden olmak, yalnızca toplum için mümkündür. Tora'da "Lo Tirtsah - Cinayet İşleme" emri okunduğu zaman, "cinayet işle" ile "me" arasında kısa bir duraksama vardır. Bu da, bazen bir toplumun bazı yaşamları sonlandırmak zorunda kalabildiği durumların varlığını ima eder. Ama bu sadece bir cemaat için geçerlidir. Bir bireyin savaş ilan etmeye hakkı yoktur.

Savaşla ilgili birçok kısıtlama vardır. Örneğin meyve ağaçlarını gereksiz yere yok etmek yasaktır ve bu bile yasak olduğuna göre, masum sivillere zarar verilmemesi gerektiği de açıktır. Nitekim Kral Şaul, Amalek'e savaş açmadan önce, müttefiki Keni halkına bir mesaj göndermiş ve "Amalek'in yanından çekil!" (Şemuel I 15:6) demiştir. Benzer şekilde Tora, Yaakov'un Esav'la karşılaşmadan önce "korktuğunu ve içine bir sıkıntı düştüğünü" söylemektedir. Raşi bu sıkıntıyı, masum insanların ölümüne yol açabilecek olmanın getirdiği duygu olarak açıklamaktadır (Raşi, Bereşit 32:8) Yaakov belki düşmanı olan Esav'ı öldürmekten endişe etmemiştir; ama onun yanında başkalarını da öldürmek zorunda kalabileceği düşüncesi Yaakov'u çok rahatsız etmiştir. Dünyada Yahudi olmayan birçok dürüst insan vardır ve savaşta onların da yaşamlarının tehlikeye girmesi söz konusu olduğundan bu gerçekten de endişe sebebidir.

Savaşın yasal ve adil olması gerektiği gerçeğine rağmen, Bene-Yisrael'in, varlığının kılıca dayanmadığını, aksine kılıçları pulluk demirleri haline sokmaya dayandığını aklımızda tutmamız gerekir. Bu nedenle, eski dönemlerde savaşa başlamadan önce askerlerle konuşmaya Koen Gadol değil, sadece bu özel görevle görevlendirilmiş bir başka Koen giderdi. Bu geçici bir roldür; Koen Gadol'ün rolünde olduğu şekilde babadan oğla aktarılan türde değildir. Bu da Yahudiler içim savaşın olağan değil, olağandışı ve geçici bir çare olduğunu gösterir.

Kaynak: Rabi Yaakov Ariel, Tehumin cilt 4, s. 189-192.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Nisan Ayından Önceki Dört Şabat

1. Roş Hodeş Adar'dan önceki Şabat, Şabat Şekalim'dir (Artık yıllarda, Şabat Şekalim, Roş Hodeş VeAdar'dan önceki Şabat'tır.). Bu günde iki Sefer Tora çıkarılır. Birincisine 7 Ole çağırılır ve Hatsi Kadiş söylenir. Sonra Maftir için Şekalim peraşası okunur. Bu bölüm Ki Tisa peraşasının içindedir (Şemot 30:11-16). Ardından bir kez daha Hatsi Kadiş söylenir.

2. Roş Hodeş Adar, Şabat'a rastlarsa, o Şabat, Şabat Şekalim'dir. Bu durumda üç Sefer Tora çıkarılır. Birincisinden haftanın peraşası okunur ve 6 Ole kaldırılır. Sonra Maşlim için ikinci Sefer Tora açılır, Roş Hodeş peraşası [Uvyom Aşabat'tan itibaren] okunur ve Hatsi Kadiş söylenir. Ardından Maftir çağırılır ve üçüncü Sefer Tora'dan Şekalim peraşası okunur. Tekrar Hatsi Kadiş söylenir.

3. Purim'den önceki Şabat, Şabat Zahor'dur. Bu günde iki Sefer Tora çıkarılır. Birincisine 7 Ole çağrılır ve Hatsi Kadiş söylenir. Sonra Maftir için, Ki Tetse peraşasında bulunan Zahor peraşası (Devarim 25:17-19) okunur.

4. Şabat Ahodeş'ten önceki Şabat, Şabat Para'dır. Bu günde iki Sefer Tora çıkarılır. Birincisine 7 Ole çağırılır ve Hatsi Kadiş söylenir. Sonra Maftir için Hukat peraşasında bulunan Para peraşası (Bamidbar 19:1-22) okunur.

5. Roş Hodeş Nisan'dan önceki Şabat, Şabat Ahodeş'tir. Bu günde iki Sefer Tora çıkarılır. Birincisine 7 Ole çağrıldıktan sonra Hatsi Kadiş söylenir. Sonra Maftir için Bo peraşasında bulunan Ahodeş peraşası (Şemot 12:1-20) okunur.

6. Roş Hodeş Nisan, Şabat'a rastlarsa, o Şabat, Şabat Ahodeş'tir. Bu durumda üç Sefer Tora çıkarılır. Birincisinden haftanın peraşası okunur ve 6 Ole çağırılır. Sonra Maşlim için ikinci Sefer Tora açılır, Roş Hodeş peraşası [Uvyom Aşabat'tan itibaren] okunur ve Hatsi Kadiş söylenir. Ardından Maftir çağırılır ve üçüncü Sefer Tora'dan Ahodeş peraşası okunur. Tekrar Hatsi Kadiş söylenir.

7. Pesah'tan en az 30 gün öncesinden itibaren Pesah kuralları öğrenilmeye başlanır. Zira Pesah kuralları diğer bayramlarınkilerden daha fazladır.

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Bu soru bir keresinde Bene Barak'taki Ramat Elhanan Cemaatinin hahamı Rabi Yitshak Zilberstein'a soruldu. Cevabı şöyle oldu: Yardımseverliği ile meşhur ev sahibi böyle bir dilenciyi gece vakti gelen bir bela olarak görmek yerine, esasında onu hayatını kurtarmaya gelen bir sağlık görevlisi olarak görmelidir.

Böyle bir görevli geldiği zaman genellikle gelişini ilan eden bir siren sesi olmasına rağmen kişi, dilenciye eşlik eden İlahi bir siren sesi duyduğunu da hayal etmelidir. Bu ses de, tsedakanın insanı ölümden kurtardığı mesajını verir.

Sizi rahatsız ettiği için öfkenizi dilenciye göstermek yerine, onun sizi bir felaketten kurtaran İlahi bir haberci olabileceğini aklınızda tutun.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Acı Tanrı'dan gelir;

Mutsuzluk ise insan işidir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.