Haftanın Peraşası BülteniSinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir.

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

24 Şevat

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:34

5:48

-----

Yeruşalayim

4:40

5:54

Tel Aviv

4:48

5:50

  29 Ocak

Tel Aviv

4:55

5:56

İstanbul

5:02

5:42

2011

İstanbul

5:12

5:52

M İ Ş P A T İ M

 Hatırlatmalar:

ü  4-5 Şubat Cuma-Şabat: Roş Hodeş Adar

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Şemot 21:1-24:18)

[www.chabad.org]

 

Sinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir. Bunlar arasında, Yahudi köleler; cinayet, adam kaçırma, saldırı ve hırsızlık konularındaki cezalar; zarar ve tazminatları konu alan medeni kanunlar; borçlanma kuralları; dört çeşit emanetçi ve mahkemelerde adaletin yerine getirilmesi için gereken kurallar vardır.

Peraşa ayrıca yabancılara karşı yanlış davranmamak, yıl içindeki bayramlar, Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'a getirilmesi gereken tarımsal bağışlar, et ve sütün birlikte pişirilmesi yasağı ve dua konularına değinir. Böylece Mişpatim peraşası, 23 "yap", 30 "yapma" şeklinde olmak üzere, toplam 53 mitsva içerir.

Tanrı Bene-Yisrael'i Erets-Yisrael'e getireceğine söz verir ve buranın sakinlerinin putperest uygulamalarından etkilenmemeleri konusunda uyarır. Bene-Yisrael, Tanrı'nın emrettiği her şeyi "yapacaklarını ve dinleyeceklerini" beyan ederler. Moşe Rabenu, Yisrael kampının sorumluluğunu Aaron ve Hur'a bırakarak Sinay dağına çıkar ve Tanrı'dan Tora'yı almak üzere orada kırk gün kırk gece kalır.

Bu hafta, peraşaya ek olarak Ki Tisa peraşasının başındaki Şekalim peraşası okunur (Şemot 30:1-16). Bu peraşa, kişi başına yarımşar gümüş şekelin Mişkan'a ve daha sonraları Bet-Amikdaş'a bağışlanmasına dair emri içerir. Bu yarımşar şekel hem çöl neslindeki nüfusu belirleyecek, hem de Bet-Amikdaş için gerekli fonu sağlayacaktır.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

                                                                                                                           

İbrani Köle ve Giysisi

 

Peraşamızın başında Eved İvri (İbrani Köle) konusu işlenmektedir. Buna dair kurallardan birinde "İm Begapo Yavo, Begapo Yetse - Eğer [Köleliğe] Begapo Gelirse, Begapo Çıkacaktır" (Şemot 21:3) sözleri kullanılmaktadır. Buradaki Begapo sözcüğünün anlamı nedir?

Raşi, Onkelos'un Aramca çevirisine dayanarak bunu şöyle çevirir: "Eğer köleliğe tek başına (yani bekâr) geldiyse, o zaman yine tek başına ayrılacaktır. Bu açıklama, pasuğun devamındaki "Eğer evliyse eşi de onunla ayrılacaktır" sözleriyle de uyum içindedir.

Yine de daha fazla açıklama gerekmektedir. Günümüz İbranicesinde, bekâr biri için "ravak" sözcüğü kullanılırken, evli birinden "nasuy" olarak bahsedilir. Pasukta kullanılan Begapo sözcüğü ise garip ve sıra dışıdır. Mişna'da bile bekâr anlamına kullanılan böyle bir sözcük yoktur. Sözcüğün bekâr anlamına geldiği nereden anlaşılmaktadır?

En bilinen açıklama bu sözcüğü "Begufo", yani kendi bedeniyle; başka bir deyişle tek başına, yalnızca kendisi anlamında görmektir. Oysa Raşi bu sözcüğün etimolojisi hakkında farklı bir açıklama vermektedir. Raşi "Begapo" sözcüğünü Biknafo, yani "kanadıyla"; "giysisiyle" sözcüğü ile eşit tutar. Bu kişi köleliğe girdiği zaman yanında sadece üzerindeki giysisini getirmiştir; yani deyimsel anlamda tek başınadır, bekârdır.

Raşi'nin bu açıklaması önemli bir bakış açısı sağlamaktadır. Buna göre, bekâr olmanın mecazi anlamı kişinin giysileridir. Pasuk, "Eğer içeriye sadece paltonla girersen, sadece bir paltoyla dışarı çıkarsın" demektedir. Kişinin giysileri ile bekâr olmanın ne alakası vardır? Bunun cevabı bekâr olan kişiyi, dünyasının giysinin sonunda biten biri olarak tanımlamamızdır. O kişi kendine yeten biridir. Görevleri, sorumlulukları ve ilgileri, onun [ve giysisinin] bittiği yerde sona erer.

Bu durumda, eğer bekâr bir insanın tanımı, "dünyası giysisinin bittiği yerde biten kişi" ise, o zaman benzetmeyi bir adım ileriye götürerek diyebiliriz ki, evli bir insan, deyimsel giysisi başkalarının üzerine de yayılan kişidir. Evli bir insanın dünyası onun koruması ve sorumluluğu altına girmiş olan başka insanlara da yayılır.

Bu kavramla eski bir Yahudi geleneğini de anlayabiliriz. Hem Alman Yahudilerinin, hem de Sefaradların düğünlerinde, damat, üzerine giydiği talleti üzerinden kaldırarak hem kendisini gem de gelini altına alacak şekilde yayar. Bu gelenek de, yukarıdaki sembolizmi ima etmektedir. Damat, düğün sırasında Hupa'nın altında giysisini (talletini) yayarak, kendi dünyasının bir başkasının üzerine de yayıldığını, artık sorumluluklarının kendisiyle sınırlı olmayıp başkalarını da kapsadığını gösterir. Giysisi artık yalnızca kendisini değil, başkasını da örtecektir.

Tanah'ta Rut kitabında da bu deyimsel kullanıma bir örnek mevcuttur. Yahudiliği kabul etmiş olan Moavlı Rut, Yisrael hâkimi Boaz'dan kendisiyle evlenmesini isterken "... ve giysini hizmetkârının üzerine yay" (Rut 3:9) ifadelerini kullanmıştır. Rut diğer bir deyişle, "beni kendi dünyanın içine al" demiştir. "Artık senin dünyan, giysisinin bittiği yerde dünyası biten birinin dünyası olmasın; bir başkasını da içine alan geniş bir dünya olsun."

Bunu kabul etmek evlilik hayatındaki en zor iştir. O noktaya kadar genç bir adam sadece kendi giysisi, kendi rahatı ve kendi hayatı hakkında endişe eder. Evlilik bir başkasının da rahatını sağlama ve ihtiyaçlarını giderme sorumluluğunu da beraberinde getirir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Adavar Aşer  - Yirmeyau 34:8-22/33:25-26

Peraşa Yahudi kölelerle ilgili kurallarla başlayarak, Tanrı'nın Kendisi'ni Sinay'da açığa çıkarmasının temelinde kişisel özgürlüklerin yattığını vurgulamaktadır; bu kişiler kendilerini köle olarak satacak kadar kötü duruma gelmiş insanlar olsa bile. Aftarada ise Yeuda Krallığı'nın Babil işgali sonrasındaki durumu anlatılır. Halk, ülkeyi ele geçirmiş olup, krallığı yıkmaya ve ulusun özgürlüğünü elinden almaya hazırlanan İmparator Nevuhadnetsar'ın insafını beklemektedir. Ve Yahudi köleler ve özgürlükleri konusu burada da başroldedir.

 

Kral Tsidkiyau ve meclisi, halka karşı görevlerini geç de olsa anlamışlardır. Uzun yıllar boyu Yahudi kölelerin yedinci yılda serbest kalmaları kuralını uygulamayan meclis, şimdi Tora'nın bu emrine uymaya karar verir. Hatta bununla kalmayarak, Avraam'ın yapmış olduğuna yakın bir biçimde, bir buzağıyı ikiye bölerek parçaların arasından yürürler. Bunun, Tanrı'nın onları affetmesini ve Peygamber Yirmeyau'nun üzüntüyle bildirmiş olduğu yıkımın gerçekleşmemesini sağlayacağını umarlar. Fakat bu durum uzun sürmez; daha yeni serbest kalmış olan köleler tekrar baskı altına alınırlar ve her şey eski haline döner. Tanrı, kendisine karşı yapılmış olan bu hareket karşısında, Yeuda Krallığı'nın, başta yöneticiler olmak üzere acılara maruz kalacağına dair öfke dolu bir azarlamada bulunur.

 

Aftara, aynı kitabın bir önceki bölümünden alınan iki teselli cümlesi ile sona erer. Doğa kanunları yürürlükte kaldığı sürece, Tanrı Bene-Yisrael ile yapmış olduğu anlaşmasını bozmayacaktır. Bazı zamanlarda Bene-Yisrael çok ağır cezaları hak etse de, her zaman ‘Tanrı'nın Halkı' olarak kalacaktır. David Hanedanı da halka liderlik yapmaya devam edecektir.

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Onuncu Kitap: TAARA / MANEVİ SAFLIK

62. Kelim - Kaplar

 

Sadece kumaş, hayvan derisi veya kemiği, tahta veya topraktan yapılmış (ve Hahamlarca öngörülmüş bir kural olarak cam) aletler tame olabilir (Vayikra 11:32-33; Bamidbar 31:20, 22). İç hacmi olan bir kap dışında metal olmayan bir alet Tora'ya göre tame olmaz, ancak Hahamlarımız böyle kapların da tame olabilmesine hükmetmişlerdir. Ayrıca önceki yazılarda belirtildiği gibi üzerine bir şeyin üzerine oturarak ya da yatarak tame olmasına yol açan kişiler, böyle aletleri Tora'ya göre de tame yaparlar. İç hacmi olmayan toprak bir alet hiçbir zaman tame olmaz.

Bir alet ancak üretimi tamamlandıktan sonra tame olabilir. Aletin bir parçası veya artığı, kendi kullanım amacı için kullanılamayacak kırık bir alet tame olamaz ve tame bir alet kırılırsa arınır. Ancak Hahamlarımız, tame durumdaki bir metal aletin kırıldıktan sonra tamir edilmesi halinde tuma halinin geri dönmesine hükmetmişlerdir.

Toprak bir kap, sadece iç hacmine bir tuma kaynağı [temas etmeksizin bile olsa] girdiği zaman tame olur. Ama diğer bütün aletler dıştan temasla da tame olur. Benzer şekilde, tame haldeki toprak bir kap içinde bulunan içeceği ve yiyeceği temas olmasa bile tame yapar (Vayikra 11:35). Diğer maddelerden mamul tame bir kap ise içindekileri temas yolluyla tame yapar.

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

 

Başarı Tohumu

 

Geçtiğimiz haftaki peraşanın sonunda Tanrı Bene-Yisrael'e On Emri vermişti. Bu haftaki peraşanın açılışında ise Tanrı'nın Bene-Yisrael'e verdiği ilk emir şudur:

"Bir İbrani köle satın alırsan, altı sene boyunca çalışacak, yedinci sene ise karşılıksız olarak serbest kalacaktır" (Şemot 21:2).

Tanrı her Yahudi'ye şunu öğretir: Eğer onun için çalışan Yahudi bir kölesi varsa altı sene bittikten sonra onu serbest bırakması gerekir. Dışarıdan bakıldığında, yedinci sene olduğunda kölenin büyük bir hevesle, mutlu bir şekilde ve coşkuyla efendisinin evinden dışarı fırlayıp yeni kavuştuğu özgürlüğüne doğru koştuğu sanılabilir. Ama bir kölenin gerçekte hissettiği bu değildir. Çünkü kişi bir başkasının kuralları altında ne kadar uzun yaşarsa, kendi başına yaşayabileceği yönündeki inancı da o kadar az olur.

Her türlü köleliğin en zayıf yönlerinden bir tanesi, kişiyi öz saygısından ve öz güveninden yoksun bırakmasıdır. Kendisi hem fiziksel, hem duygusal, hem de zihinsel olarak köle olur. Ama Tanrı'nın köleyi yedinci sene serbest bırakma emri, Onun içimize ektiği inanılmaz ve güçlü tohumu gösterir. Bu da, sorgusuz sualsiz, efendi olmadan, kendi başımıza başarabileceğimizi bilmektir.

Farkında olsak da olmasak da, her birimiz bir başkasının veya nesnenin kölesiyizdir. İster sevmediğimiz bir işe, sağlıksız bir ilişkiye, yıkıcı davranışlara devam edelim, ister günlük düşüncelerimizden kaçmak için saatlerce TV seyredelim - hepimiz köle olmayı seçiyoruz. 

Hiç kimse kontrol edilmeyi istemez ama görülen o ki, bu kölelik, azat olmayı tercih ettiğimiz zaman başımıza neler geleceğinden korkmaktan daha iyidir. Sonuç olarak hepimizin içinde, başımızda bu efendi olmadan yaşamla kendi başımıza başa çıkıp çıkamayacağını sorgulayan güçlü bir inanç vardır. Kölelik zor, bunaltıcı ve acı dolu olmasına rağmen, bilinmeyen sularda başarma kabiliyetimizden şüphelendiğimiz için gitmeyiz; kendi günlü rutinimize ve köleliğimize devam ederiz.

Ama esasında doğru olan bunun tam tersidir. Hayatınızın bir kısmını yöneten ve gelişmenizi engelleyen hangi sağlıksız durum olursa olsun, azat olabileceğinizi ve hayatta bu efendi olmadan da başarılı olabileceğinizi bilin. Gitme gücünüzü topladığınız zaman ve başarma kabiliyetinizi sorgulayan iç sesinizle mücadele ettiğiniz zaman, savaş yüzde doksan dokuz kazanılmıştır. Çünkü özgür kalma kararını aldığınız zaman sizin yapmanız gereken tek şey topu Tanrı'ya devretmektir, O da bunu başarmanız için ihtiyacınız olan her şeyi verecektir.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Gaava

Gurur

1. Gaava insanın gözlerini ve kalbini kapatır; kişinin Tanrı'nın büyüklüğünü görmesini ve O'ndan korkmasını engeller.

2. Çok bilgili ve çok meziyeti olan, fakat Gaava sahibi bir insan, ateş üstündeki çok zengin ve lezzetli baharatlarla tatlandırılmış bir yemeğe benzer. Yemek ateşin üzerinde bir süre durduktan sonra yanıp kokacak ve yararlanılamayacak hale gelir. Çok bilgi sahibi olduğu için gururlanan bir kişi de aynı şekilde, karanlık Gaava karakteri ile, tüm bilgeliğini yıkacaktır.

3. Gurur sahibi kişi, Yisrael'in Tanrısı'nı inkâr ediyor sayılır.

4. Gurur, bir cüzzam salgını gibidir.

5. Gurur insanı alçaltır, mutluluk duygusunu ondan esirger, tüm vücudunu imha eder ve onu bu dünyadan çıkarır.

6. Büyüklüğü arama! Onu ne kadar takip edersen, o da senden o kadar kaçar.

7. Gaava sahibi bir kişi, Moşe Rabenu kadar Tanrı'nın cezasından kurtulamayacaktır.

8. Sürekli başkalarının kendisine saygı göstermelerini isteyen bir kişinin sonunda elde edeceği şey dargınlık ve kızgınlıktır. Böyle bir kişi elindeki saygınlığı da kaybeder.

9. Gaava sahibi kişi, toprağın lanetlenmesine sebep olur.

10. Bir kişi gururu ile savaşamadığını görüyorsa, kalbini dürtecek bazı şeyleri düşünmelidir. Örneğin nereden geldiğini, sonunun ne olacağını, toza dönüşüp böceklere yem olacağını ve yaptığı her şeyin hesabını Krallar Kralı Kutsal ve Mübarek Tanrı'nın önünde vereceğini düşünmelidir. Ayrıca bu dünyaya gelmiş olan gururlu kişilerin hiçbirinin artık var olmadığı gerçeğine yoğunlaşmalı ve kendisine "gururun bana faydası ne?" sorusunu sormalıdır.

11. Kendine ait olduğunu söylediğin şeylerle gurur duyma iznini kendine nasıl tanıyabilirsin? İster malların, ister kuvvetin, zekân, kabiliyetin - tüm bunların gerçekten sana ait olduğunu mu düşünüyorsun? Eğer öyleyse, bil ki yanılıyorsun. Asıl Patron; bu ilerlemenin ve bu başarının gerçek sahibi, Dünyanın Yaratıcısı Tanrı'dır. Bunları sana borç olarak O vermiştir. Her şeyin senin olduğunu söylediğin anda bile, O'na teşekkür etmeli, onun Yüce İsmi'ni Mübarek kılmalısın. Çünkü her şeyin gerçek sahibi O'dur.

12. Yisrael içindeki Gaava sahibi kişiler bitmeden önce Maşiah gelmeyecektir.

13. Gurur duygusunu taşıyarak dört adım atan bir kişi, Tanrısal Işığın parlaklığından uzaklaşmış gibidir.

14. İnsan çam gibi sert değil, saz gibi yumuşak olmalıdır.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Ne için yaşadığınızı bilmeniz gerekir.

Yoksa yürüyen bir ağaç olursunuz.

-- Rabi Noah Weinberg

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.