Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası

Tarlanın kenarında duran meyve kasalarını göstererek, “Şu elmaların kokusuna bak, muhteşem!” diye bağırdı Dani heyecanla.

 

Bu sırada çocuklar, tarla sahibinin, kasalardan birini alarak köye doğru yürümeye başladığını görünce, hemen peşine takıldılar. Adam üzerinde ‘Koen Ailesi’ yazan bir evin kapısının önünde durdu ve kapıyı çaldı. İçeriden bir adam çıktı ve tarla sahibi adama, “Bu, Teruma Gedola! Size getirdim” dedi.

Dani, “Ne güzel, ihtiyaçlılara bağışta buluyor!” dedi.

Dina hemen söze girerek, “Hayır! Adamın getirdiği ‘Teruma Gedola’, tarladan çıkan mahsülün Koen için ayrılmış olan %10’luk kısmıdır” dedi.

Çocuklar tekrar adamın peşine takıldılar ve onu tarlaya kadar izlediler. Tarlaya vardıklarında adam hiç zaman kaybetmeden yeni bir kasa meyve daha hazırlamaya koyuldu. O sırada adam, yoldan geçen başka birine seslenerek, “Uziel Alevi merhaba, nasılsınız? Bu seneki hasatı topluyorum. Bu da bu senenin hasadından ayırdığım %10’luk pay. Lütfen alır mısınız?” diye sordu.

Uziel Alevi, mutlu bir surat ifadesiyle, “Elbette” diye cevap verdi. Bundan sonra tarla sahibi iki kasa meyve daha hazırlayarak, at arabasının arkasına yükledi. Bu arada uzaktan onu izleyen Dani ve Dina’ya eli ile işaret ederek yanına çağırdı ve onlara Yeruşalayim’e yolculuğu sırasında ona yardımcı olmak isteyip istemeyeceklerini sordu. Çocuklar zevkle kabul ettiler.

Dani tarla sahibine, “Elmaların tadına bakabilir miyim?” diye sordu. Tarla sahibi, “Şimdi değil evlat! Az kaldı, Yeruşalayim’e varacağımız zaman, elmaları hep beraber ‘Tanrı’nın huzurunda’ kutsiyetle yiyeceğiz” dedi.

Dani, “Öyleyse, biran evvel Yeruşalayim’e varalım!” dedi.

Şabat Masasına Hikaye

İki Katı Yardım

Rabi Akiva İger’in odasına girmek için bekleyenlerden biri de bir zamanlar çok zengin olup da, şimdilerde tüm varlığını kaybetmiş olan Yahudi biriydi. Adam’ın paraya ihtiyacı vardı ve bu sebepten dolayı, çaresizlik içinde Rabi Akiva İger’in kapısına geldi ve ona, “Sizden bir ricam olacak, bu günlerde biraz paraya ihtiyacım var. Size de uygunsa lütfen bana 100 lira borç para verebilir misiniz?” diye sordu.

Rabi Akiva adama yardım etmek istedi ancak o anda evinde ona vermek için hiç nakit parası yoktu. Bunun üzerine Rabi, karısına ait olan bir mücevheri alarak adama verdi. Rabi adama, “Al bu mücevheri, rehinciye götür ve sana vereceği 100 lira karşılığında mücevheri ona teminat göster. Yeterli parayı tedarik edip borcunu ödeyeceğin zaman da mücevheri geri alır, bana getirirsin” dedi.

Adam yardımlarından dolayı Rabi Akiva’ya teşekkür etti ve oradan ayrıldı. Hemen gidip, birebir olmasa da Rav’ın ona söylediğini yaptı. Mücevheri rehinciye verdi ama karşılığında 100 lira değil, 200 lira kredi aldı.

Aradan Uzun bir zaman geçti. Adam aldığı kredi ile ihtiyaçlarını karşıladı, ancak aldığı krediyi geri ödemeyi unuttu.

Rabi Akiva İger’in karısı ise, adamın aldığı krediyi ödemekte geciktiğini görünce, mücevheri geri alabilmek için rehinciye gitti. Adamın aldığı 100 liralık borcu ödeyip mücevherini geri almayı planlıyordu. Fakat Rabi Akiva’nın karısı, adamın mücevher karşılığında 100 lira değil de 200 lira kredi aldığını öğrenince çok şaşırdı ve biraz da sinirlendi. Öyle ya, mücevherini geri alabilmek için şimdi de rehinciye 200 lira ödemesi gerekiyordu.

Eve döndüğünde Rabi Akiva’nın karısı tüm olup biteni kocasına anlattı. Ona, “Bak işte, insanlar senin saflığından faydalanıp, senin üzerinden para yapıyorlar!” dedi.

Rabi Akiva, karısının neden bahsettiğini anlamayınca karısı, “Sen, şu eskiden zengin olup da varlığını kaybeden adama acıyıp da bir mücevher verdin ve ona mücevheri rehine bırakıp mücevher karşılığında 100 lira almasını söyledin. Ama o adam mücevhere karşılık 100 lira ile yetinmeyip 200 lira kredi almış” diye açıkladı.

O anda Rabi Akiva İger’in yüzü asıldı ve suratı üzgün bir ifade aldı. Sonra da karısına, “Benim hatam! Adamın ne kadar ihtiyaçlı olduğunu anlayamadım. Adamın herhalde 200 liraya ihtiyacı vardı ama herhalde utandığı için benden sadece 100 lira istedi” diye açıkladı.

Rabi Akiva İger o günden sonra, kendisine gelip borç para ve ya tsedaka isteyenlere, her zaman istedikleri miktarın iki katını vermeye özen gösterdi.

Pozitif Mitsvalar

Devarim 15:8 “Elini ona kesinlikle açmalı, ona mutlaka gereksinim duyduğu eksiğine yetecek kadar borç vermelisin”

Kişinin maddi olanakları doğrultusunda tsedaka vermesi Tora’nın emirlerinden biridir.

Tora bir kişinin kendi imkanlarının ötesinde tsedaka vermesini istemez. Ancak kişi bu mitsvayı düzenli ve sürekli bir şekilde uygulamalıdır. Şöyle ki, hahamlarımız bize yüz kere birer lira bağışlayan kişinin, bir kerede yüz lira bağışlayandan daha değerli olduğunu belirtirler.

Kişi sadece yakın çevresindeki fakirlerin değil, uzaktakilerin de refahından sorumludur.

Resimli Peraşa

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın