Haftanın Peraşası BülteniSinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir.

Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  21 Şubat

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:55

6:07

-----

Yeruşalayim

5:00

6:13

Tel Aviv

5:09

6:09

27 Şevat

Tel Aviv

5:15

6:14

İstanbul

5:32

6:12

5769

İstanbul

5:39

6:19

M İ Ş P A T İ M

 Hatırlatmalar:

ü Şabat Şekalim

ü 24-25 Şubat Salı-Çarşamba: Roş Hodeş Adar

ü 7 Mart Şabat: Şabat Zahor

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 21:1-24:18)

[www.chabad.org]

 

Sinay'daki tecrübenin ardından Tanrı Yisrael Ulusu için bir dizi kanun verir. Bunlar arasında, Yahudi köleler; cinayet, adam kaçırma, saldırı ve hırsızlık konularındaki cezalar; zarar ve tazminatları konu alan medeni kanunlar; borçlanma kuralları; dört çeşit emanetçi ve mahkemelerde adaletin yerine getirilmesi için gereken kurallar vardır.

 

Peraşa ayrıca yabancılara karşı yanlış davranmamak, yıl içindeki bayramlar, Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'a getirilmesi gereken tarımsal bağışlar, et ve sütün birlikte pişirilmesi yasağı ve dua konularına değinir. Böylece Mişpatim peraşası, 23 "yap", 30 "yapma" şeklinde olmak üzere, toplam 53 mitsva içerir.

 

Tanrı Bene-Yisrael'i Erets-Yisrael'e getireceğine söz verir ve buranın sakinlerinin putperest uygulamalarından etkilenmemeleri konusunda uyarır. Bene-Yisrael, Tanrı'nın emrettiği her şeyi "yapacaklarını ve dinleyeceklerini" beyan ederler. Moşe Rabenu, Yisrael kampının sorumluluğunu Aaron ve Hur'a bırakarak Sinay dağına çıkar ve Tanrı'dan Tora'yı almak üzere orada kırk gün kırk gece kalır.

 

Bu hafta, peraşaya ek olarak Ki Tisa peraşasının başındaki Şekalim peraşası okunur (Şemot 30:1-16). Bu peraşa, kişi başına yarımşar gümüş şekelin Mişkan'a ve daha sonraları Bet-Amikdaş'a bağışlanmasına dair emri içerir. Bu yarımşar şekel hem çöl neslindeki nüfusu belirleyecek, hem de Bet-Amikdaş için gerekli fonu sağlayacaktır.

 

DEVAR TORA

[Rav Efrayim Beck - www.torahmitzion.org]

 

"Yapacağız ve Dinleyeceğiz"

 

Mişpatim peraşasının sonunda, Bene Yisrael'in meşhur "Yapacağız ve dinleyeceğiz" sözleriyle ifade ettikleri beyanını okumaktayız. Bu beyan, beraberinde neleri getireceğini bile dinlemeden önce, Tanrı'nın emrettiklerini uygulamaya hazır olduğumuzu ima eder.

 

Bu beyanın içeriğine dikkat edilmelidir:

 

"Moşe gelip, Tanrı'nın tüm Sözleri'ni ve tüm kanunları halka anlattı. Tüm halk bir ağızdan cevap vererek ‘Tanrı'nın konuştuğu her sözü yerine getireceğiz' dedi. Moşe, Tanrı'nın tüm Sözleri'ni yazdı. Sabah erkenden kalkıp dağın eteğinde bir mizbeah ve Yisrael'in on iki kabilesine karşılık on iki anıt inşa etti. Bene-Yisrael'in gençlerini gönderdi. [Bunlar,] Ola-korbanları getirdiler ve Tanrı adına Şelamim-korbanları [olarak, erkek] sığırlar kestiler. Moşe, kanın yarısını alıp çanaklara koydu; kanın [diğer] yarısını ise, mizbeahın üzerine serpti. Antlaşma Kitabı'nı aldı ve yüksek sesle halka okudu. [Bene-Yisrael] ‘Tanrı'nın konuştuğu her şeyi yapacağız ve dinleyeceğiz!' dediler" (Şemot 24:3-7).

 

Bu pasuklardan anlaşılacağı gibi, Bene Yisrael'in bu noktada Tanrı'nın sözlerini zaten dinlemiş oldukları apaçık ortadadır; bu nedenle, "Yapacağız ve dinleyeceğiz" beyanı pek uygun görünmemektedir; zira Tanrı'nın emirlerini zaten duyduktan sonra yerine getireceklerdir!  Bunun ötesinde, bu beyandan birkaç satır önce halkın "Tanrı'nın konuştuğu her sözü yerine getireceğiz" dediğini de okumaktayız. Orada "dinleyeceğiz" dememektedirler; zira nelerden bahsedildiğini zaten dinlemişlerdir!

 

Öyleyse, Bene-Yisrael'in "Yapacağız ve dinleyeceğiz" beyanının ardında ne vardır?

 

Bunu anlamak için burada hangi "yapma" fiilinin ima edildiğini ve amacının ne olduğunu araştırmalıyız. Bene-Yisrael'in kabul ettikleri eylemler mitsvaların uygulamasıdır. Genel olarak algılandığına göre, mitsvalar yalnızca etrafımızdakilere yönelik uygun bir davranış konusunda bize rehberlik etmekle kalmaz, aynı zamanda kişiyi entelektüel seviyede etkileyen manevi bir boyut da içerir. Bu manevi etki belli bir karakter oluşumunda, görüş ve fikir aşılamada anlam kazanır. Manevi etki, eylemlerle ve bu eylemlerin sürekli tekrarlanmasıyla yaratılır.

 

Bene-Yisrael bu mitsvaların ne olduklarını kuşkusuz duymuşlardı, ama onları sadece duymak yeterli değildir. Eylemler özümsenmelidir, kişi mitsvaların fiziksel olarak uygulanmasının altında yatan kavramları tanımalıdır. Bazıları Tanrı'nın niyetlerini, manevi âlemi bilen ve anlayan bir kişinin bu mitsvalara ihtiyacı olmayacağını düşünebilir. Bu, Bene-Yisrael'in "Yapacağız ve dinleyeceğiz" beyanındaki niyeti ortaya koymaktadır: "Eylemlerin amaçlarını her zaman bilmesek de, mitsvaları uygulayacağız. İçerdikleri anlamın derinliğini ancak ikinci aşamada tanıyacağız. Bu, Tanrı'ya beslediğimiz büyük inancın bir ifadesidir." Bu beyan, anlaşmanın ve ona bağlı emirlerin kabul edilişini temsil eder. Bu eylemlerin, ilk bakışta görünenden çok daha derin ve büyük bir anlam taşıdıklarına yönelik sarsılmaz inancı simgeler.

 

Bu kavram, Yitro peraşasından Mişpatim peraşasına geçişte de kendini belli eder. Sinay Dağı'ndaki Tanrı'nın Kendisi'ni açığa çıkarmasıyla gerçekleşen müthiş tecrübeden sonra, Tora söz konusu kanunları ve eylemleri doğrudan ele almaya başlamaktadır: Yahudi bir köleyle ilgili kanunlar ve zarar kanunları gibi. Bu geçiş bize, Tora'nın çok önemli olduğu konusunda ısrar ettiği, gündelik fiziksel eylemlerimizin önemini öğretir. Tanrı Kendini Bene Yisrael'e açığa çıkardıktan sonra onlara yüksek manevi felsefeler veya semavî kavramlara değil, daha ziyade fiziksel eylemlere ve dünyevi yaşamın ta kendisini ilgilendiren mitsvalara odaklanmalarını öğretmektedir. Tanrısal felsefe ve dünya görüşü ancak bu eylemlerin öğrenilip uygulanmasıyla açığa çıkacaktır.

 

5 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

 

1.      Kulağım evin kapısında delindi, ben kimim?

2.      Kişi, muhafaza etmesi için arkadaşına para veya eşya teslim eder de, bunlar çalınırsa ne olur? (22:6)

3.      Tora'da hangi yasaktan üç kez söz edilir ve bu bize ne öğretir? (23:19)

4.      Peraşa içinde yalnızca Erets-Yisrael'e mahsus olan bir mitsva söyleyin.

5.      Hur'un Aaron ve Moşe ile alakası nedir vardır? (24:14)

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

İlk Kitap: MADA / BİLGİ (Devam)

5. Teşuva - Pişmanlık ve Geri Dönüş (Devam)

 

a)      Ödül ve Ceza (Devam)

 

Eğer Tora'yı neşe içinde yerine getirirsek, onu yerine getirirken karşılaşabileceğimiz herhangi bir engelin ortadan kalkacağına dair bize söz verilmiştir. Bu durumda Tanrı bize dünyadaki bütün iyilikleri sağlayacak ve Tora'yı her gün fiziksel ihtiyaçlarımızla ilgilenmek zorunda kalmamamız için destek verecektir. Ama eğer Tora'yı terk edersek, bize kötülük gelecek ve onu uygulamamıza engel olacaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Her şeyin bol [olduğu bir ortamda] Tanrın'a mutlulukla ve kalpten bir neşeyle hizmet etmediğin için, Tanrı'nın, açlık, susuzluk, çıplaklık ve her şeyden yoksunluk [ortamında] sana karşı salıvereceği düşmanlarına hizmet edeceksin..." (Devarim 28:47-48). Tora, bu dünyada itaat ettiğimiz takdirde ödül, etmediğimiz takdirde ceza vaat ettiği zaman, işte bunu kast etmektedir. Ancak bu ödüller nihai ödüller, cezalar da nihai cezalar değildir. Yahudiler'in Maşiah'ın geleceği ve artık düşmanların tehdidi altında olmayacakları günler için, Gelecek Dünya'da yaşam hakkı kazanmak üzere, Tora ve emirlere uygun bir şekilde odaklanmak için yakarmalarının sebebi de budur.

 

Kişi "Tora'nın emirlerini, içinde yazılı olan bütün berahaları almak için veya gelecek dünyada yaşam hakkı kazanmak için yerine getireceğim ve Tora'da yazılı olan bütün lânetlerden korunmak veya gelecek dünyadaki yaşamdan kopmamak için günah işlemekten sakınacağım"dememelidir. Başka bir deyişle mitsvaları ödül beklentisiyle yapmak, yasaklardan da ceza veya kayıp korkusuyla kaçınmak doğru bir tutum değildir. Bu, Tanrı'ya korkudan kaynaklanan bir şekilde hizmet etmek olur - ki bu düşük bir düzeydir. Ama kişinin anlayışı yeteri kadar geliştiği zaman, Tanrı'ya sevgi yüzünden hizmet etmeyi hedeflemelidir.

 

BİR KİŞİ / BİR ESER

[www.ou.org]

 

Rabi Yeuda A-Levi: (1075-1141) "Yahudi tarihinin en büyük şairi" pozisyonu için çok güçlü bir aday olarak, şüphesiz Rabi Yeuda A-Levi aynı zamanda büyük bir Talmid Haham, yani bir Tora otoritesi de olmalıydı - ve gerçekten öyleydi.

 

Rabi Yeuda 1075 yılında kuzey İspanya'daki Tudela kentinde doğdu, ancak ölüm yeri hakkında tam bir kesinlik yoktur. Efsaneye göre, Yeruşalayim'in kapılarından birindeyken toprağı öpmek için eğildiğinde oranın yerlilerinden biri tarafından öldürülmüştü. Olasılıkla daha güvenilir bir kaynak ise, onun ölüm yerini Mısır olarak vermektedir. Buna göre Erets-Yisrael'e gitmekteyken uğradığı Mısır Yahudi Cemaatini ziyareti sırasında ölmüştü. Rabi Yeuda A-Levi, Rişonim (orta çağ dönemi hahamları) içinde Erets-Yisrael'e geri dönmeye çalışanların ilklerindendi.

 

Yaklaşık 1000 şiiri bilinmektedir. Bu şiirler üç kategoriye bölünür: Dini şiirler, deniz şiirleri ve aşk şiirleri. Özellikle Sefarad cemaatlerinin Roş Aşana, Kipur ve selihot dualarında okudukları birçok manzume onun eseridir ve ismini bu manzumelerin kıtalarının baş harflerinde bulmak mümkündür.

 

Rabi Yeuda A-Levi'nin en önemli eseri "Kuzari" adlı felsefi çalışmadır. Bu eser Hazar Türkleri'nin, kral Bulan'ı takip ederek Yahudilik'i kabul etmelerini temel almaktadır. Rabi Yeuda bu tarihi olayı temel alarak Hazar kralının doğruyu aramasını diyaloglar şeklinde anlatır. Kral sürekli tekrarlayan bir rüyada, kendisine, niyetlerinin Tanrı tarafından olumlu bulunduğunu, ama davranışlarının aynı şekilde karşılanmadığını bildiren bir melek görür. Kral kendisini bu hoş olmayan durumdan kurtarmak için sarayına bir Yunan filozofunu, başka dinlerin temsilcilerini ve bir Yahudi hahamı davet eder. Yahudi olmayan sözcülerin öne sürdükleri tezleri reddeden kral, hahamdan Yahudi inancının prensiplerini anlatmasını ister. Haham bu konuda başarılı olur ve bunu yaparken Yaratılış, Şabat, Tanrı'nın dünya ile ilişkisi gibi birçok konuda Yahudilik'in bakış açısını sunar.

 

Kral Yahudilik'teki güzellik ve tutarlılıktan etkilenir, kendi halkını da bu inanca ikna eder ve böylece Hazar Türkleri'nin neredeyse tamamı Yahudilik'i kabul ederler.

 

Hazar Türkleri'nin Yahudi oldukları tarihi bir gerçektir. Ancak bunun gelişiminin gerçekten bu şekilde olup olmadığı açık değildir. Birçok otoriteye göre Rabi Yeuda A-Levi bu tarihi olayı, Yahudilik'in temel felsefesini bir diyalog şeklinde, sorular ve cevaplarla vermek için bir temel olarak kullanmıştır. Ama ne olursa olsun Kuzari'nin, Yahudi felsefesinin en öncelikli eserlerinden biri olduğu kabul edilen bir gerçektir.

 

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Shaul Rosenblatt - www.aish.com]

 

Doktorların Doktoru

 

Torakişinin başkasına bedensel zarar vermesi durumunda ödemekle yükümlü hale geldiği beş tazminat çeşidi listeler. Bunlardan bir tanesi tedavi masraflarıdır. Hahamlarımız bir doktorun "tedavi etme" iznine sahip olduğuna kanıt olarak, bu pasuğu gösterirler. Bir doktorun tedavi etmek için izne ihtiyacı olması gariptir, ama bir an için bunun mantığını düşünün. Yahudi kavrayışa göre, hastalık bir "rastlantı" değildir. Tanrı bizim hayatımızla yakından ilgilenir ve kişi ancak Tanrı onun hastalanmasını isterse hastalanır.

 

Durum böyle olunca, kişi sadece doktorların Doktoru'na güvenme ve "bana bu hastalığı Tanrı gönderdiğine göre, tedavisini de O yapacak; öyleyse doktora gitmek Tanrı'nın isteğine karşı gelmek olur" şeklinde düşünme eğiliminde olabilir. Tora bize bu tür düşünce tarzının yanlış olduğunu söylemektedir. Biz Yahudiler hiçbir zaman mucizelere güvenmeyiz. Kişinin hasta olduğu zaman doktora gitmesi en uygun ve mantıklı davranıştır. Sadece Tanrı'ya güvenen kişi bir aziz değildir. Aksine, sadece aptal ve sorumsuzdur.

 

17.ci yüzyılın en büyük hahamlarından biri olan Vilna'lı Gaon Rabi Eliyau, Tora'nın bu tavrına önemli bir açıklama getirir. Bir keresinde bir adam büyük bir umutsuzluk içinde ona gelir. Doktorlar ona hastalığı için hiçbir şey yapılamayacağını söylemişlerdir. Adam çok yakında ölecektir. Vilna'lı Gaon peraşamızdaki bu pasuğu ve Hahamlarımız'ın işaret ettiği mesajı alıntılar. Tora bize doktorlara, hastaları iyileştirmek için izin verildiğini söylemektedir; ancak, doktorların herhangi bir kişinin tedavi edilemeyeceğini söylemeye yetkisi yoktur!

 

Yahudiliğe göre doktorlar çaba harcarlar, ama sonunda tedaviyi sağlayan (veya duruma göre sağlamayan) Tanrı'dır. Tanrı'dan başka hiç kimse kişinin ne zaman öleceğini söyleyemez. Bazılarına yaşamak için birkaç hafta ömür biçilmişken, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmeye devam ederler. Başkalarına ise temiz bir sağlık raporu verilir ve ertesi gün ölürler. Bir doktorun yaşam ve ölümü tespit ettiğini kim söyleyebilir?

 

Talmud cesurca bir söz eder: "Doktorların iyisi cehenneme"! Ancak bu sözü yanlış anlamamak gerekir. Bu, "eğer iyi bir doktorsanız bir an önce kötü bir doktor olmanız daha iyi olur, yoksa cehenneme gidersiniz" demek değildir. Talmud'un niyeti şu mesajı vermektir: Bir doktor, yaşam ve ölüm üzerindeki asıl kontrolün Tanrı'nın Eli'nde olduğu gerçeğini kabul etmezse, bu kibirli tavır o doktoru hiç istemediği sonuçlara götürecektir.

 

Birkaç sene önce, bir onkolog, eşim İlana'nın, iki haftadan fazla yaşamasının "imkânsız" olduğunu söylediği zaman, kendine olan güvenine hayret etmiştim. (İlana bunun sonrasında altı hafta daha yaşadı). Bir doktorun emin bir şekilde, bir kişinin yaşamak için sadece "x ayı" kaldığını söylemesi sadece kibirlilik değil, ayrıca olağanüstü bir verimsizliktir. Bu durum öyle olması gerektiği için gerçekleşebilir. Kişi ciddi bir hastalığa yakalanıp öleceğinden eminse, ender olarak hayatta kalır.

 

Doktor olmak kolay bir iş değildir. Zor şartlar altında tedavi ederler ve hayat kurtarırlar, bazen de yeteri kadar - hatta bazen hiç - takdir edilmezler. Birçok büyük doktor vardır. Ama yaşam ve ölümün anahtarını ellerinde tutar gibi göründüklerinde, alçakgönüllü kalmaya özen göstermelidirler.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Şabat Günü Ayıklamak

1.             Herhangi bir aletle veya elle bir şey ayıklamak ya da bir yemeğin içinden, yabancı bir maddeyi çıkarmak yasaktır. Yemeğin içinde herhangi bir yabancı madde varsa bu madde yemeğin bir kısmı ile beraber çıkartılır.

2.             İçinde taş, pislik olan sebze ve meyveler ayıklanamaz; bir meyve yenilirken, yenmeyen bir bölüme rastlanırsa, meyve yenir ve bu bölüm bırakılır. Yenmeyen bölüm çıkarılıp sonra meyve yenemez.

3.             Bir içkinin içine bir şey düşmüşse, o şey çıkarılamaz. Ancak içki biraz dökülür ve beraberinde de düşen şey çıkarılır, istenirse kalan bölüm içilebilir.

4.             Şabat günü yeşil salata ve benzeri şeyler yapılabilir. Ancak yaprakların iyilerini kullanmak, çürük ve pis olanları yerinde bırakmak gereklidir. Yapılacak salatanın o Seuda (öğün) için olması gerekir; daha sonraki bir Seuda için salata hazırlanamaz. Örneğin akşamdan, ertesi sabah veya öğlen için salata hazırlanamaz.

5 CEVAP

 

1.      Özgürlüğünü geri çeviren bir Yahudi köle.

2.      Eğer emanetçi bir Şomer Hinam (ücretsiz emanetçi) ise, sadece ihmalkâr davrandığı takdirde sorumlu olur. Ama eğer bir Şomer Sahar (ücretli emanetçi) ise daha büyük bir sorumluluk taşır ve iddiasının doğruluğu için mahkemede yemin etmelidir.

3.      Tora'da et ve sütü beraber pişirme yasağından üç kez söz edilmektedir. Sözlü Tora'ya göre et ve sütü birlikte pişirmek, o karışımı yemek veya ondan yarar sağlamak yasaktır.

4.      Şemita (23:11). Toprak yedi senede bir dinlendirilir.

5.      Hur, Aaron ve Moşe'nin ablaları Miryam'ın oğlu, yani ikisinin yeğenidir.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Başkalarına karşı iyi olduğunuzda, aslında en büyük iyiliği kendinize yapmış olursunuz.

-- Benjamin Franklin

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.