Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası

Dina, “Böylesine önemli bir zamanda Am Yisrael’e çölde eşlik etmek ne kadar da güzel” dedi. 

 

Uzun zamandır zaman tünelinde yolculuk eden Dina ve Dani, Am Yisrael’in çöldeki yolculuklarına ve yaşadıklarına tanıklık ediyorlardı.

Dani eliyle belirli bir yöne doğru işaret ederken, “Şurada sıra olmuş insanlara bak, ordudaki askerler gibiler” dedi.

O sırada çevredeki çadırların içinden güler yüzlü bir çocuk dışarı çıktı. Dani hemen çocuğa, “Afedersiniz şurada duran sıra sıra insanların kim olduğunu biliyor musunuz?” diye sordu.

Çocuk önce, “Şalom Lahem. Ben Gad kabilesinden Arel, memnun oldum” diye kendini tanıttıktan sonra, soruya şöyle cevap verdi: “Am Yisrael Midyan’a karşı savaşa hazırlanıyor. Tanrı bize, Midyanlılar’ın Am Yisrael’i kötüye teşvik etmelerinden dolayı Midyan’a karşı savaşmamızı emretti.

Arel, ordunun başındaki komutanı işaret ederek, “Bu, Pinhas” dedi ve ekledi: “Koen elbiselerini giyiyor. Ayrıca savaşa çıkarken kafasında taşıdığı ve üzerinde Tanrı’nın ismi olan tacı takıyor. Yanında ise Aron Aberit var.”

Dina şaşkınlık içerisinde, “Anlamıyorum, eğer savaşa çıkılacaksa, bu insanların silahları nerede?” diye sordu.

Arel gülerek cevap verdi, “Onların silahları çok gizli. Silahları, mitsvalar ve iyi davranışlar. İşte bunların sayesinde ki, Tanrı da onlara eşlik edip onları için savaşacak!

Şabat Masasına Hikaye

Tsedaka

Hayatı boyunca çok kötülük yapmış bir Yahudi’nin hikayesi. Bu Yahudi, hayatı boyunca her zaman kendi için yaşamış, başkalarına karşı düşüncesiz ve umursamaz birisi olarak yaşadı. Bazıları onunla defalarca konuşup davranışlarını düzeltmesi konusunda ona yardımcı olmaya çalıştılarsa da başarılı olamadılar. Adam bir türlü doğru yolu bulamadı.

Adam yaşlanıp hasta oldu ve yataktan kalkamaz oldu. Durumu her geçen gün kötüye gidiyordu. Ailesi adamın çok fazla ömrünün kalmadığını anladıklarında, son zamanlarını ona yakın geçirmeye çalıştılar.

Bir keresinde çocukları babasıylayken, çocuklardan bir tanesi babasına,

“Bir şey yemek ister misin? Çorba veya bir et yemeği ister misin?” diye sordu.

 Fakat babası sadece omlet istedi.

Çocukları acele edip babalarına güzel bir omlet hazırladılar ve onu babalarına getirdiler. Tam da o sırada, fakir ve aç bir adam kapıyı çaldı. Belli ki uzun zamandır ağzına hiç birşey sokmamıştı. Çok güçsüz ve açlıktan her an yıkılacak gibi gözüküyordu.

Hasta yatağında yatan ve kapıda konuşulanları duyan adam, kapıdaki fakire acıdı. Hemen oğullarını yanına çağırarak, omleti onlara doğru uzatarak, yumurtayı kapıdaki adama vermelerini istedi ve “Omleti benim yerime kapıdaki adama verin” dedi.

Kapıda duran fakir büyük bir iştahla omleti yedi ve biraz olsun kendine geldi.

Bu olaydan bir kaç saat sonra hasta öldü ve ailesi ertesi gün adamın cenazesini kaldırdı.

Bundan tam üç gün sonra, adam oğullarının rüyasına girdi. Oğulları babasına, “Eeee baba, yukarıdaki dünyada neler oluyor anlatsana?” diye sordu.

Baba, “Oğullarım, lütfen beni iyi dinleyin! Size bir öğütte bulunacağım” dedi ve devam etti: “Yaşarken birçok yanlış yaptım, biliyorum. Tora’nın yolundan uzaklaştım. Fakat ölmeden birkaç dakika evvel, kapıma dayanmış fakir birine benim için hazırladığınız yumurtayı vererek, Tsedaka mitsvasını yerine getirdim. O yemeği adama verince sanki bir hayat kurtarmış gibi oldum. Öldükten sonra, yukarıdaki mahkemede yargılandım ve tüm günahlarım bu ‘yumurta’ sayesinde temizlendi, affedildim ve Gan Eden’e girmeye hak kazandım.”

Baba hikayesini anlatmayı bitirince oğullarına şu öğütte bulundu:

“Tsedaka yapmak için çaba gösterin, böylece Gelecek Dünya’ya hak kazanacaksınız.

Pozitif Mitsvalar

Şemot 22:8 “Herhangi bir kayıp durumunda…tanıklar “Evet budur” dediği zaman

Ari ve İzi çimenlerde top oynuyorlardı. Ari birdenbire elindeki eldivenin kaymaya başladığını hissetti. İzi’ye onu bir saniye beklemesi için bağırdı; fakat buna rağmen İzi topu attı. Ari o sırada eldiveni ile meşgul olduğu için topu kaçırdı ve top sokaktaki kanalizasyonun içine düştü.

Ari, “Hey! Sana beklemeni söylemiştim!” diye bağırdı. İzi, “Üzgünüm, seni duymadım” diye cevap verdi. Ari ısrar ederek, “Hayır, beni duyduğuna eminim. Bana yeni bir top alacaksın!” dedi. İzi karşı çıkarak, “Hayır, almayacağım” dedi.

Bu gibi tartışmalarda, yani zarar ve kaybın kime ait olduğu bilinmeyen durumlarda, Tora bize adil bir şekilde bu sorunun nasıl üstesinden gelebileceğimizi öğretir.

Resimli Peraşa

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın