Yazdır

Bu Hafta İçin Saatler

24Tamuz

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:09

20:29

-----

Yeruşalayim

19:06

20:26

Tel Aviv

19:31

    20:33

11Temmuz

Tel Aviv

19:27

20:29

İstanbul

20:22

    21:04

2015

İstanbul

20:18

21:00

İzmir

20:26

21:16

İzmir

20:23

21:13

PİNEHAS

                                             

                                                                       17 Temmuz 2015 Cuma-Roş Hodeş Av                                                                                                

                                                                          Peraşa Özeti (Bamidbar 25:10-30:1)

                                                                                       [www.chabad.org]

Aaron’un torunu Pinehas, Şimon kabilesi prenslerinden Zimri’yi ve onun, çadırına getirdiği Midyanlı prensesi öldürmek için gösterdiği gayretten dolayı ödüllendirilir: Tanrı ona ebedi bir barış antlaşması ve Koenlik bahşeder.

Yapılan nüfus sayımında 20 ile 60 yaş arasındaki erkeklerin sayısının 601.730 olduğu saptanır. Moşe’ye, Ülke’nin, kabileler ve Yisrael aileleri arasında kurayla nasıl bölüştürüleceği hakkında talimatlar verilir. Tselofhad adlı, erkek çocuk sahibi olmadan ölen kişinin beş kızı, Moşe’den, babalarının hakkına düşen toprağı almayı talep ederler. Tanrı bu isteklerini kabul eder ve bu konuya Tora’nın miras kanunları arasında yer verir.

Moşe, kendisinden sonra görevini üstlenmesi ve halkı Erets-Yisrael’e götürmesi için Yeoşua’yı görevlendirir. Peraşa, günlük korbanlar ve Şabat, Roş Hodeş (ayın ilk günü) ve Pesah, Şavuot, Roş Aşana, Yom Kipur, Sukot ve Şemini Hag Atseret bayramlarında getirilen ek korbanlar ile ilgili detaylı bir liste ile son bulur.

                                                                                              DİVRE TORA

                                                                                         Rav Naftali Haleva

Bu hafta okuduğumuz peraşada bir Yahudi liderinin hangi özelliklere sahip olması gerektiğini öğrenmekteyiz. ‘’Vayomer Ad… El  Moşe  Ale El Ar Aavarim Aze Ure Et Aarets Aşer Natati Livne Yisrael’’

Tanrı Moşe’ ye  şöyle der: Bu Avarim Dağına çık ve İsrail oğullarına verdiğim diyarı gör..

Bu  emir,  Aazinu peraşasında ikinci kez tekrarlandığı gibi Tora’mızın sonunda da görülmektedir.

Büyük mucizelere tanık olmuş, Yisrasel oğulları’ nı esaretten çıkarmış Tanrı’yla direkt olarak konuşan  Peygamberimiz Moşe Rabenu, Yisrael topraklarına giremeyecekti. Bu acı ve zor anında Moşe kendi  kaderine rağmen alçak gönüllüğünü bozmadan, kendi durumunu göz önüne almadan, başa gelecek  liderin kim olacağını düşünür.

‘’Vaydaber Moşe El Ad… Lemor ‘’  Moşe Tanrı’ya der: ‘’Yifkot Ad… Eloe Aruhot Lehol Basar İş Al Ayeda’’ Tanrı’dan yeni lideri tayin etmesini ister. Raşi; Moşe’nin Tanrı’ya kendisinin duygularının bulunduğu bu zor durumda yeni bir lideri tayin etmek istemesinin taktir edilecek bir hareket olduğunu vurgular. Moşe’nin bu davranışı,  bir liderin ortaya koyması gereken en doğru harekettir.  

Bir lider öncelikle:

-Gayesine ve amacına ulaşan lider günün birinde kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakarak cemaatin geleceğini düşünmelidir. Sormamız gereken soru nasıl bir lider olması  gerektiğidir. Bunun cevabı bir  Yahudi liderinde neler aranması gerektiğinin bilinmesi ile anlaşılır. Moşe, Sinay Dağından inişinde gecikir ve bu gecikme nedeni  ile Yahudi Milleti telaşa kapılır. Liderlerinin geriye dönmemesi  karşısında  yeni bir lider arayışına başlarlar.. Aaron’a yalvararak onun kendilerine öncülük etmesini ve liderleri olmasını isterler. Onlara göre lider; kişilerin yapamadıklarını başaramadıklarını yerine getiren,  önlerinde öncülük edebilecek kişidir. Moşe’nin gecikmesi nedeni ile çaresiz kalan halk, Moşe’nin yapacaklarını yapabilecek bir şahsı armaktadır.. Bu özelliklere sahip lider Aaron’dur. Ama Moşe’nin liderlik anlayışı farklı bir boyutta olup, öğrenmemiz gereken bir düşüncedir.

 ‘’Aşer yetse lifneem vaaşer yavo lifneem, vaaşer yotsiem, vaaşer yeviem . Velo tiye adat Ad… Katson aşer en laem roe ’’

 Lider onların önünde çıksın, ve onların önünde girsin ve onları dışarı çıkarsın ve onları içeri getirsin. 

-İkinci  özellik: Lider yalnızca insanların önünde yürüyen ve her şeyi onlar için yapan kişi değildir, sürekli olarak halkla beraber yürüyendir. Lider davranışlarıyla iyi bir insanın nasıl hareket etmesini gerektiğini, fertlerin birbirlerini sevip saymasını gösteren örnek birisi olmalıdır. Lider halk için her şeyi yapan değil,eksik taraflarını tamamlayıp onların yapmasını sağlayandır.  

Talmud Baba Batra bölümünde öğretildiği gibi; aile fertlerinden birisi hastalığında bilge bir kişiye, Rava giderek dua etmesi gerekliliğinden bahseder. Burada Rabilerimiz şöyle  der: Önemli olan Rav’ın gidip hasta için dua etmesi değildir. En ideali Ravın o kişiye nasıl ve hangi duayı etmesi gerektiğini öğretmesidir.

Yeuşua, Moşe’nin istediği şekilde tarif edilen lider sıfatını taşıyan kişidir.. Buna uygun olarak seçilen  Yeoşua  bu görev için en mükemmel insandır. Moşe’nin en iyi öğrencisi Yeoşua, Moşe’nin gitmiş  olduğu her yerde onu takip eder, hocasını seyreder, söylediği her şeyi dinler ve hareketlerini de ona göre yapar.. Bu sayede kendisi de Moşe gibi büyük bir lider olmayı başarır.

 -Yahudi lideri olmanın üçüncü bir özelliği de bütün insanları bir bütün halinde ortak bir amaç etrafında toplayan,  bölünmemesini sağlayan kişidir. Korah’ın iddiası: şayet bütün cemaat kutsal ortak bir amaç etrafında toplandıysa onları bir çatı altında toplayacak bir lidere ihtiyaç olmadığıydı.  

Alaha’ya göre bildiğimiz gibi; ‘’Venatenu al tsitsit akanaf petil tehelet ‘’ Elbiselerinin eteğinin saçağı üzerine lacivert ipler konmalıdır. Korah’ın iddiasına göre bütün elbise tehelet  rengindeyse o zaman  Tsitsit koymaya gerek yoktur. Buna paralel olarak çıkarılan mantık eğer kişi kendini ahlaki değerlerle  geliştirdiyse,  yani tüm elbise, kişinin karakteri ve saygınlığı Tanrı’nın tarif ettiği tehelet renginin kendisi ve bu durumda mitsvotları hatırlatan tsitsitlerin yani kuralların olmaması gerektiğidir.  

Bu düşünceye paralel olarak liderin amacı insanları bir amaç altında toplayabilmek ve buna göre kişilerin bazıları ortak ahlaki değerler altında toplandıysa liderin kendisine ihtiyaç duyulmayacağıdır.   

Korah bu düşünceyle yanlışa düşmüştür. Toplumdaki kişilerin bazıları mükemmelliğe ulaşsa bile her devirde kişileri tümüyle motive edecek bir lider olması gerekir. Çünkü insan, mükemmelliğe ancak toplumun tüm fertleri ile ulaşabilir. 

Bir bakıma lider orkestra şefidir ve oyuncuları yönetendir. Ama unutulmaması gereken tüm oyuncuların kendi enstrümanını çalması gerektiğidir. O nedenle topluluktaki fertlerin bazıları mükemmelse bile o kişileri diğer kişilerle kaynaştırmayı sağlayan bir lider olması şarttır. Bu nedenle 613 emri hatırlatan tsitsit  yani Tora kanunları toplumdaki bazı fertleri mükemmelleştirdiyse bile tüm fertlerin mitsvalara  ihtiyaçları olduğu gibi, kişileri birleştirecek bir lidere de ihtiyaçları vardır.  Lider, Tanrı düşüncesi  altında  kişileri anlayan ve motive edendir.

 Bu düşünceye göre lider: 

1.Günün birinde bayrağı başkasına teslim eden;

2.İnsanların eksiklerini tamamlayıp onların yapmasını sağlayan;

3.Bir bütün halinde toplumu bölmeden ortak amaç altında toplayan

4.Kişileri tüm cemaat fertleriyle kaynaştırmayı sağlayan;

5.Tanrı düşüncesi altında kişileri anlayan ve motive edendir.

Genel olarak nesilden nesile düzey düştükçe liderlerin  de daha az vasıflı olması gerektiği sanılır. Oysa durum tam tersidir. Nesil ne kadar zayıfsa,başına o kadar güçlü bir lider gerekir. Tıpkı bir hasta gibi. Hastalığı ne kadar ciddiyse, doktor da o kadar uzman olmalıdır.

Bene Yisrael’in, halka daima yakın olan liderlere ihtiyacı vardır. Öyle ki halktan herkes ona karşı kişisel bir yakınlık duyacak şekilde davranmalıdır;tıpkı bir çobanın sürünün tüm elemanlarıyla ilgilenmesi  gibi… Kendilerine erişilmesine izin bile vermeyen gururlu liderler gibi değil…

                                                                                                  KİDUŞ AŞEM

                                                                                                Rav Berti Derofe

“Midyanlı kız ile birlikte öldürülen Yisrael’i adamın ismi Zimri ben Saluydu; Şimonilerde atasal aile başkanıydı.” (25:14)

Tora’da Zimri’nin işlediği günahın ve ardından Pinehas’ın onu öldürmesinin anlatıldığı bölümde, Zimri’nin isminin, hikayenin ancak sonunda geçmesi göze çarpan ilginçliklerden biridir. Tora, neden daha olayın başından, günah işleyen kişinin adını vermemiş de, ancak öldükten sonra vermiştir?

Lehen Lefi Ataf kitabı bu durumu şöyle açıklamaktadır: “Bir Yahudi, bir günah işlemeye giderken, gidip parayı ödeyip, içeri girmiş olsa dahi, günahı işleyeceği kesin değildir. Çünkü o, Avraam, Yisthak ve Yaakov’un soyundan gelmektedir ve üzerinde bir çok koruma vardır.”

Talmud, Menahot Gemarası 44B’de, bir günah işlemek için çok uzun yollar yaptıktan sonra, bir de bu iş için 400 altın ödeyen birinin, son anda tsitsitlerinin yüzüne çarpmasıyla günahtan vazgeçtiğini anlatır.

Tora, bize bir kişi günah işlemeye çok yaklaşmış olsa dahi, günahı işlemediği sürece, o kişinin günah işlediğini ilan etmememiz gerektiğini öğretir. Çünkü belki son anda bu günahtan vazgeçecektir. Bu yüzden hikayenin başında Tora Zimri’den “Ve işte bir adam…” diye bahsetmektedir. Fakat günahı işleyip, günah işleme anında öldürüldükten sonra, artık bu kişinin kim olduğunu ilan etmek izinlidir.

Rabi Zalman Sorozkin z”l şöyle açıklar: “Zimri ben Salu çok büyük bir günah işlemiştir. İşlediği günah aslında ölümü hakettirecek bir günah olmamasına karşın, halkın kalbine soktuğu o soğukluk, Moşe Rabenu’yu halkın gözünde küçültmesi ve arkasından binlerce Yahudiyi günaha sürüklemesi, işlediği günahı kat kat daha büyütmüştür. O kadar büyütmüştür ki, ismini Tora’ya yazmak bile imkansız hale gelmiştir.

Fakat Pinehas gelip, hayatı pahasına durumu kurtarır. O Zimri ben Salu’yu, Kozbi Bat Tsur’la birlikte olduğu anda kılıçtan geçirir ve ikisi kılıçlarken onları eliyle kaldırıp, bütün halkın görmesi için, bütün kampı bu şekilde dolaşır. O anda Midyanlı kızlarla işlenen günahlar durur ve bu, halk için çok iyi olmuştur. Yani Zimri ölümüyle halkın bir bölümünü kurtarmış olur. İşte şimdi artık onun ismi Tora’da yazılabilir.”

Buradan, Tanrı’ya ibadet konusunda çok önemli bir prensip öğreniriz. Bu dünyada Kiduş Aşem olacak ,yani Tanrı’nın ismi her türlü kutsanacaktır. Fakat bunun kişinin kendi elinden mi, yoksa sırtından mı olacağı, kendi iradesine bağlıdır.

                                                                        ASE LEHA RAV:KENDİNE RAV SEÇ

                                                                                RAV ELİYAU KOEN ZT’’L:MAHAZİKE-TORA

                                                                                                 Yahudilikte  evlilik (3)

C – Evlenmek için en uygun yaş:

Evlenmek için belli bir uygun yaş söylemek, gerçekten zordur. İlk bakışta evliliği diğer  mitsva` lara benzetmek istersek şöyle diyebiliriz: Nasıl ki Bar-Mitzva yapan her genç, 13 yaşından itibaren, tüm mitsva’ ları yerine getirmeye mecbursa, evlenme mitsva` sı  için de aynı yaşı söylemek gerekir. Ancak bu benzetme, sorumsuz bir benzetme olmaktan ileri gidemez.

Şahsiyeti henüz tam olarak belirlenmemiş, dünya görüşüne sahip olmamış ve çocukluğunu tam olarak bırakmamış birinden büyük mesuliyet isteyen bir aile kurmasını istemek, en azından ciddiyetten yoksun bir istektir. Aile reisi, ailenin geçimini temin eden biri olduğuna göre, bu yaştaki birinden, bu kadar ağır yükü kaldırabilmesi de düşünülemez.

Bu bakımdan Tora, evlenme yaşı olarak en erken 18 yaşını uygun görmüştür. Bu yaşa  gelmiş birinin şahsiyeti oluşmuş, az çok ne istediğini bilen ve geçimini kendi başına temin eden biri olma olasılığı büyümüştür. Buna rağmen, çeşitli sebeplerden dolayı ve bilhassa evlendiği takdirde geçim zorluğu veya aile mesuliyetinden dolayı, Tora öğreniminin zarar göreceğini söyleyen bir gence, Rabilerimizden bazıları 20 yaşına kadar evlenmeyi erteliyebileceğini söylemektedir. (Şulhan  Aruh, Even  aezer 1/3). Bazı Rabiler daha da ileri giderek, bu yaşı 24‘e kadar, hatta  daha  da  ileriye  uzatmaya  müsaade  etmektedir. Hayat arkadaşını ilerlemiş yaşına rağmen henüz bulamamış birine her ne pahasına olursa olsun, hoşuna gitmeyen biri ile evlenmeye zorlamaya, Tora müsaade etmez. Evlilik en başta bir ortaklık ( iyi ve kötü günleri birlikte paylaşmak ) müessesesi olduğuna göre, bu ortaklığı zoraki yollarla kurmaya teşebbüs etmek, uzun vadede her iki taraf için de, iyi değildir. Bu ortaklık, her iki tarafın rızası ve isteği ile kurulmalıdır. Ancak bu şekilde, varlığı garantiye alınabilir.

Ancak her iki tarafın iyicene bilmesi gerektiği bir husus vardır ki, o da hiçbir zaman karşı taraftan yüzdeyüz mükemmellik, güzellik ve beceri sahibi olması beklenmemelidir. Her insanın  kendine göre kusurları vardır. Asıl mesele genelde meziyetlerin, kusurlara oranla daha fazla olmasıdır. Bu gerçeği bilen ve başta bu şartla evliliğe giden çift, eninde sonunda mutluluğa kavuşacağı muhakkaktır.

Buna göre netice itibariyle bir gence, evliliğe en uygun yaş, bütün bu gerçeklerin varlığına kani olduğu, bunları benimsediği ve kabullendiği yaştır. Şüphesiz bu duruma ne kadar erken varılırsa o kadar iyidir. 

                                                                                                                 YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

El Gid Para El Pratikante

 

Liadili Rabi Şeneur Zalman, ünlü eseri Şulhan Aruh Şel Arav’ı kompoze etmiştir.

LİADİ RABİ ŞENEUR ZALMAN: Habad adlı Hasid akımının kurucusudur. 18 Elul 5505 yılında Rusyanın Liazba şehrinde doğmuştur. Amagid Milubaviç (Lubaviç’li Magid) adı da verilen büyük Gaon Rabi Yisahar Dovdan ders almıştır.

Küçük Şeneur daha 12 yaşında iken, öğretmeni Rabi Yisahar Dov, Şeneur’un babasına, oğlunun artık öğretmene ihtiyacı olmadığını ve onun tek başına Torayı öğrenebileceğini söylemiştir. Bar Mitsva çağına geldiğinde bir Haham kadar ünlüydü. Civardaki tüm büyük Hahamlar onun bu ender zekasına hayrandılar. 18 yaşına geldiğinde tüm Talmudu ve tüm büyük Poseklerin kitaplarını öğrenmeyi bitirmiştir. T almud öğreniminin yanında, büyük Kabala ustası Ariden Kabala öğrenmiştir. Rabi Şeneur 30 yaşında iken Mezritchli Magidin yanına gitmiş ve onun yanında 12 yıl daha öğrenim görmüştür. Orada kendisinden, Hasidizmin kurucusu Baal em Tovun stiline göre Kabalayı öğrenmiştir.

Rusyadaki Hasidlerin başı Rabi Menahem Mendel Erets-Yisraele gittiğinde Rabi Şeneur Zalman’ı onun yerine getirmişlerdir. 5556 yılında, o zamanki Hahamlar, Hasidizmin geleneksel Yahudilike aykırı olduğunu ve bu akımın ulusu yanlış yola sürükleyebileceğini düşünerek, hükümete Hasidim aleyhine mektup yazmışlardır. Rabi Şeneur Zalman hapsedilmiş ve 18 Kislev 5557 tarihine kadar hapiste kalmıştır. Çar I. Polun tahta çıkmasıyla serbest kaldığı bu günü Hasidler Yom-Tov olarak kabul etmişlerdir.

Daha sonraları Rabi Şeneur, Liaznada büyük bir yeiva kurmuş ve birçok genç orada Hasidizmi öğrenmiştir. Rabi Şeneur, Mitnagedimden (Hasidizme karşı olanların oluşturduğu grup) tamamen ayrılmak amacıyla, kendi cemaatinin dualarla ilgili geleneklerini Arinin adetleri ile aynı olacak şekilde değiştirmiştir. Hasidler için 5 bölümlük yeni bir Şulhan Aruh yazmıştır. Bu eserine Mezritchli Magidden ders alırken başlamış ve bu çalışması çok seneler sürmüştür.

Rabi Şeneur Zalman hepsi de çok değerli olan birçok kitap yazmıştır. En çok sevileni Hasidler tarafından çok tanınmış olan Sefer aTanyadır. Bu kitap tüm Hasidizm literatürüne temel teşkil etmiştir. Bu eser o kadar etkili olmuştur ki, binlerce öğrenciyi Hasidizm akımına yaklaştırmıştır. Diğer önemli eserleri, Tora Or, Biure Azoar, Likute Amarim ve İgeret Teuvadır.

Rabi Şeneur Zalman 68 yıl yaşamış 24 Tevet 5573 [1813] tarihinde vefat etmiştir.

                                                       

                                                                                         KAŞERUT ALAHALARI

20) Haşlanmış yumurta içerside kan olıp,olmadığı kontrol edilmeden yenebilir.Çünkü bu durumda çoğunluğa güvenilir, ki genelde yumurtalarda kan olmaz. Fakat yumurta tavada yapılacak ise, tavaya atmadan önce kontrol etmek gerekir.

21) İnsan kanı eğer vücuttan ayrıldıysa, örneğin, kişi bir meyveyi veya ekmeği ısırdıysa ve meyve veya ekmek üzerinde diş etlerinden çıkan kan kaldıysa, ekmeğin o bölümü koparılıp atılır, meyve ise yıkanır ve o şekilde yenilir.

22) Balık kanı eğer bir yemeğe karışmış ise, bu durumda marit ayin yani dışarıdan yasak bir kan yiyormuş gibi görünme problemi olmadığından dolayı, bu yemeği hiç bir işaret koyulmaz ve yenebilir.

                                                                                                      HAFTANIN SÖZÜ

                                          Keriat Şema mitsvasını doğru şekilde yerine getirme konusunda dikkatli ol.

Rabi Şimon